Katalog

İ6 ARALIK 199S PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cumhurbaşkanı Kazakistan'da M ANKARA (A.A.) - Cumhurbaşkanı Sîileyman Demırel. Kazakistan Cumhurbaikam N ursultan INazarbavev'in davetlisi «olarak. özel uçak " G A P " • le bu ülkeve hareket etti. fCumhurbaşkanı D«mirel'i. Esenboğa Havalimanı'ndan. TBMM Baskanı Mustafa Kalemli askeri törenle oğurladı. Uğurlamada, ANAP Genel Başkan "Yardımcısı Agâh Oktay Ciüner. Ankara V'al isi Erdoğan Şahınoğlu ve diğer yetkiîîler de hazır bulundu. Bursa'da lodos can aldı • BLJRSA (Cumhuriyet) - Bursa'da 48 saatir esen lodos nedenıyle soba bacaları geri tütünce bir kişi yaşamını vıtırdi. 3O kişi de çeşitlı hastanelerde tedavi altına alındı. Hava sıcaklığının düşmesiyle dün akşam saatlerinde sobalannı yakan Bursalılar. lodos nedenıyle güç anlar yaşadılar. Saime Elverdi rsimli kadın, bacadan geri dönen dumandan dolayı zehirlenerek öldü. SSK, Devlet Hastanesi ve UÜ Tıp Fakültesi hastanelerinde 30'a yakın kişi, zehırlenme nedeniyle tedavi altına alındı Oğuz Tansel anılacak • Haber Merkezi - Cumhuriyet Okurlan Kültür ye Sanat kolu ile Folklor ve Edebiyat dergisi, çağdaş Tiirk şiirinin ustalanndan Oğuz Tansel'in ikinci ölüm yıldönümü nedeniyle anma ğecesi diizenledi. Kadıköy Belediyesi'nin Caddebostan'daki Kültür ve Sanat Merkezi'nde bu akşam saat 19.30'da gerçekleştirilecek anma toplantısında, Hayatî Asılyazıcı ve Salim Şengil birer konuşma yapacak. İstanbul Şehir tiyatrosu sanatçılanndan Ersan Barkın ise Tansel'in şiirlerinden bir demet sunacak. Doktorlar torpil istemiyor• ANKARA(ANKA)- Doktorlann ne Başbakan Necmettin Erbakan'dan ne de herhangi bir yetkiliden, torpil isteklerinin olmadığı açıklandı. Türk Tabipleri Birliği'nden (TTB) yapılan açıklamada. önceki gün bir gazetede yer alan "Erbakan'dan doktora torpil yok" başlıklı haberle ilgili olarak. "Anlaşıldığı kadanyla hükümetin mevcut iş yürütme yöntemi torpille, adam kayırrna, siyasi nüfuz ile olduğundan söylenilmek istenilen, doktorlann bu yöntemin dışında tutulacağıdır. diye yorumluyoruz" denildi. Açıklamada, doktorlann sadece adil, eşit mekanizmalardan yana olduklan \e sadece Fıaklannı istedikleri de ifade edildi. İktidar toplumu kandınyor' • BEYPAZARl(AA)- CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin, siyasi iktidann. toplumu kandırabilmek için kafasinda oluşturduğu senaryolan. birer umut reçetesi olarak sunduğunu öne sürdü. Başbakan Necmettin Erbakan tarafından lOkasımda Ankara"nın Beypazan ilcesi yakınlannda temeli atılan Trona tesislerinde bugüne kadar hiçbir taaliyet görülmediğini belirten Keskin, hükümetin hedefinin bu tesısi işletmek değil Türk kamuoyunu kandırmak olduğunu kaydetti. Bank-Sen'de yeni yönetim • İstanbul Haber Servisi - DİSK'e bağlı Bank-Sen'in ('Türkiye DevTİmci Banka re Sigorta Işçileri Sendikası) olağanüstü genel kurulu yapıldı \e merkez yönetim kurulu belirlendi. Dün. Mecidiyeköy Kültür Merkezi"nde yapılan genel kurul sonucunda Bank-Sen Merkez Yönetim Kurulu şu i'simlerden oluştu: Başkan: Müslüm Uğuz. Genel Sekreter: Murat Gülener, yönetim kurulu üyeleri: Ali Bakar, Cahide Semra Yaviacı. Haldun Tuzlacı, Süheyla Çarkçı ve Turgay Gökal. Bu sonuçlarla, Türkiye sendikacılık tanhinde ilk kez, iki kadın sendikacının birden merkez yönetim kurulunda yer aldığı açıklandı. Baraş Partisi Anıtkabir'de Banş Partisi (BP) Genel Başkanı Mustafa Eti, kurucu üye Ali Haydar Veziroğlu, parti yöneticileri ve diğer partiliJerie bir- likte dün Aıutkabir'i ziyaret etti. Tandoğan Me\ danı'nda top- lanan yaklaşık 3 bin BP'li ellerinde Türk bayraklan ve kır- rrıızı karanfillerle Anıtkabir'e kadar yürüdüler. Kırmızı-be- yaz karanfiüerden oluşan ve uzerinde "Banş Partisi"yazılı bir çelengi. Genel Başkan Eti, kurucu üve Ali Haydar Yeziroğlu ve parti yöneticileri ile Atatürk'ün mozolesine bırakaraksav gı dunışunda buhındular. Genel Başkan Eti ve parti yöneti- cileri, daha sonra Misak-ı Milli Kulesine geçerek Anıtkabir Özel Defteri'ni imzaJadılar. Törenden sonra Ali Haydar Ve- ziroğiu, gazetecilene vapfığı açıklamada, "Bu yol engelii, uzun, ama azimle, inatla, bu ülkeyi banşa götüreceğiz'" dedi. Anıt- kabir'deki törenin tamamlanmasından sonra BPGençlik Ko- misyonu üyeleri V üksel Caddesi'nde bir basın duyurusu oku- yarak karanflller dağıttilar. Bildiride, "Gelin. kavga kültürü yerine tartışma kültürunü egemen kılalım. Gelin tartışalım. Tartışırken banşalutT sözlerine yer verildL ii ODP mitingini valilik engelledi AKIN BODUR CİLVEGÖZÜ - Özgürlük ve Dayanışma Partisi, ilkini Kapıkuie'de gerçekleştirdigi "Kapılan tutun kaçmasınlar" eyleminin ikincisini Hatay'ın Cilvegözü Sınır Kapısı'nda yapmak istedi. Ancak eylem Hatay Valili'ği tarafından engellendi. ÖDP'liler tarafından dün öğle saatlerinde gerçekleştirilmek istenen eylem nedeniyle sınıra geliş ve gidişte yoğun güvenlik önlemleri alındı. Hatay'ın Cilvegözü kapısına 700 metre kala jandarma ve polis tarafından barikat kuruldu ve geçışlere izin venlmedı. Sınıra geçişe izin verilmemesi partililer tarafından protesto edilirken ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Yıldınm Kaya barikatın önünde basın toplantısı düzenledi. Kaya, "Bu uygulamayla ülkemizin Hatay sının öne alınrnıştır" dedi. îstanbuflu'ya 'örtülü görev'Başbakan Yardımcısı Çiller, örtülü ödenek olaylannın içyüzünü bilen Özel Kalem Müdürü Akın İstanbullu'yu gözlerden uzak tutmak amacıyla muhtemelen büyükelçi olarak atayacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Dışışleri Bakanı ve Başbakan Yar- dımcısı Tansu Çiller. örtülü ödenek olaylannın içyüzünü bilen Özel Ka- lem Müdürü Akın İstanbullu'nun "büyükelçi" olarak yurtdışına atan- ması için gerekli hazırlık çalışmala- nnı başlattı. Örtülü ödenekle ilgili çeşitli iddialara adı kanşan istan- bullu'nun hangi başkente atanaca- ğı ise henüz belirlenmedi. Son günlerde Dışışleri Bakanlığı koridorlannda. Tansu Çiller'in baş- bakanlığı döneminde özel kalem müdürü olan ve Çiller'in emrinde- ki örtülü ödeneği nasıl, nereye har- cadığını en iyi bilenlerden birisi olan Akın İstanbullu'nun büyükel- çi olarak atanması için ginşimlerin başlatıldığı en çok konuşulan konu- lardan birisi. .»r, Son büyükelçi ler kararnamesinde Cumhurbaşkanlığı'na danışılma- dan yapılan atamalarda doğan buna- lımın yeniden yaşanmaması ama- cıyla. bu kez Istanbullu için Cum- hurbaşkanı Süleyman Demirel'den önceden "olur" isteneceği bildirili- yor. YVashingtoıTda tanıdı Anımsanacağı üzere Çiller, dev- let bakanı iken VVashington'a yap- tığı bir ziyaret sırasında büvükelçi- likte görevli dış ticaret dariışmanı Akın Istanbullu ile tanışmış ve baş- bakan olunca da kendisini özel ka- lem müdürü yapmıştı. Istanbullu. dolandıncılıktan hü- kümgiyenSekjukParsadan'ın. Çil- ler'den Atatürkile ilgili birbınaya- pımı için emekli Orgeneral Necdet Öztorunadına istediğı 5,5 milyar li- ranın iki taksitte ödenmesinde baş- bakan adına aracılık yapmıştı. •stanbullu, bu ödemeyi gazeteci- lere doğrulamış. ancak daha sonra Ankara 5. Ağır Ceza Mahkeme- si'nde süren dava aşamasında ya- lanlamıştı. Mahkemenin önümüz- deki günlerde karannı vermesi bek- leniyor. Aynca, Çiller'in başbakanlığının son günlerinde 500 milyar liralık ör- tülü ödenekten 450 milyar liralık bir çekin biiinmeyen bir amaçla kulla- nılmasında aracı olmuştu. Bu öde- neğin hangi amaçla kime ve neden verildiği bugüne değin açıklanma- mıştı. Dışişleri Bakanlığı koridorla- nnda Çillerler'in son zamanlarda ortaya çıkan gelişmelerden Istan- bullu'nun kaygılanması üzerine kendisini büv ükelçi olarak yurtdışı- na gönderme karan aldıkîan söy- leniyor. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ikigünlük Eskişehir gezisinin dünkü bölümünde Mahmudiye ve Çifteler ile bazı beldeleri ziyarette halka hitap etti. ANAP lideri, "Bu işin ucu \aJdara kadar da uzansa, mutlaka suçlulann ortaya çıkanlması ve siyasetten, devletten ayıklanması gerekiyor" dedi. (Fotoğraf: AA) Mesut Yılmaz, yakında Çiller ve Erbakan'ı paketleyeceğini söyledi 'Bu hükümetekıımyonçorptı' DCRDANE KOCAOĞLU ESKÎŞEHİR / ÇİFTELER - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. "sürekli hayali paketler açıklayan. yalan sövleyen hükümetin artık sonunun «eldiğini" sav unarak "Bu hükümete kamyon çarptı. Hükümet öldü. suni teneflusie yaşatmaya çaJışıyoriar. Yakında ikisini birden paketleyeceğim. postalayacağun'" dedi. Yılmaz, hükümet ortaklannı "pişkin" olarak nitelendirirken "Bu işin ucu yalıiara kadar da uzansa, mutlaka suçlulann ortaya çıkanlması \e siyasetten, devletten ayıklanması gerekiyor" diye konuştu Yılmaz. iki günlük Eskişehir gezisinin dünkü bölümünde de Mahmudiye ve Çifteler ilçeleriyle bazı beldeleri ziyaret ederek halka hitap etti. Yılmaz. Susurluk olayının üzerinden kırk gün geçtiğini anımsatırken. bu arada iddialannı kanıtlayan birçok belgenin de ortaya çıktığını söyledi. Yılmaz. "Türkiye'de40 günde yaşanan olav lar başka bir ülkede olsaydı, orada hükümet düşerdi. .Ama bunlar pişkin" dedi. Yılmaz. hükümet, Cumhurbaşkanı ve Meclis'e çok önemli birgörev düştügünü vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü: "Devlet töhmet altında. Bu de\letin asalakJardan, çetelerden, kJrii insanlardan temizlenmesi gerekiyor. Bu işin ucu yalıiara kadar da uzansa, mutlaka suçlulann ortaya çıkanlması ve siyasetten, devletten ayıklanması gerekiyor" 'Uç paket de hayali' ANAP lideri Yılmaz, REFAHYOL hükümetinin bugüne kadar üç paket açıkJadığını. bunlann hepsinin de hayali ve boş çıktığını kaydederek şunlan söyledi: "Hükümet dördüncü, beşinci paketleri de hazıruyormuş. Ama haberiniz olsun. Asıl altıncı paketi ben bunlar için hazırhyorum. Yakında ikisini birden paketleyeceğim, postalayacağım. Sivaset temizlenmeden siyaset yoluyla size hizmet etmek mümkün değil. Bunlann bütün foyalan ortaya çıkmıştır. Birbirlerinin yolsuzluklannı örtbas etmek için bunlar size değil, birbirlerüıe hizmet etmek için ortak olmuşlardır. Bir söz vardır, yalan söyleyeni ekmek çarpar diye. Bunlan da kamyon çarpö." Yılmaz, temiz siyaset, temiz yönetim için devletin töhmet altından kurtanlması için asıl anahtann halkın elinde olduğunu kaydederken de kendisini dinleyenlere şöyle seslendi: "Anahtar sizin elinizde. Rejime, demokrasiye sahip çıkın. Türkiye"yi bu asalaklardan kurtann. Sandık önünüze geldiğinde de memleketi ehil insanlara tesiim edin. Sin unutanlardan, sizin hakkınızı yolsuzlara peşkeş çekenlerden hesap sorun. Oy karşılığında cennet vaat edeniere kanmayın, itibar etmeyin. Size cenneti vaat ediyorlarsa bilin ki yalan söylüyorlar. Cennete göndermek hiç kimsenin hakkı değiL ona Allah karar verir. Bizim görevimiz size >oL hastane, fabrika yapmak, yatmm getirmek, işsizliği, enflasyonu, hayat pahalılığını önlemek. Bundan fazlasını vaat ederüer bilin ki yalan sövlüvorlar. Onlara itibar etmevin." IRMIKIAYDIN ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr Bize bir haller oldu. Ulusçak Susurluk'a kelepçelendik. Su- surluk'la yatıyor, onunla kalkı- yoruz. Ev sohbetlerinden ga- zete koridorlarına kadar her yerde tek konu: Susurluk!.. Bi- ri kazara bir başka konuya de- ğinmeye kalkıştı mı, çığlıklar yükseliyor: "Aman abi ne yapı- yorsun? Aman gündemi de- ğiştirme! Aman gündemi sap- tırma." Nitekim bizim Cumhuriyet'in yeni veledi (bebek değil velet. Yakında sapanla gazetenin camlannı filan da kıracak, bili- yorum) D/nozor'daki bir karika- türde de vardı. "Şerefli ve va- tansever ülkücü saldırganlar" üniversite öğrencilerini satırla- dıkça, onlar "Aman gündem değişmesin" diye susuyorlar- dı... Bu gündem saplantısının rantını da öncelikle Refah ikti- darı yiyor. Bir komik tablo var ortada. Refah iktidarda, ama dayağı yiyen DYR Gerçi bunca Islık ve Merdiven rezaletten sonra, toplanıp top- lanıp hâlâ Çiller'ı alkışlayanla- ra acımanın âlemi yok. Ama Er- bakan ve takımının yedikleri haltları gündem değişmesin di- ye görmezlikten gelmenin de âlemi yok. Nasıl ıslık çalarken merdiven tırmanılabilecekse. yolda yü- rürken türkü çığırmakta bir zor- luk ve sakınca yoksa, çiklet çiğ- nerken bisiklete binilebilirse, Susurluk'u tartışmaktan, eşele- mekten bir an bile geri kalmak- sızın Refah iktidarının yapıp et- tiklerine de göz ve söz atabili- riz. ••• Bütçe görüşmeleri sırasında Deniz Baykal'ı dinlediniz mi? Yoksa o da mı gündem değiş- tirmeme saplantısına kurban gitti? Dinlemediyseniz yazık ol- muş. Yiğidin hakkı yiğide, ko- nuşma özürlülerin sanki özel olarak seçilip bir araya getiril- diği izlenimi veren partamento- da iyi konuşan, derdini iyi, ya- lın ve herkesin kavrayabileceği gibi anlatan bir politikacıyı din- ledik. Susurlnk kamyonunun eg- zoz gürültüsünden duyulmaz olan, Refah'ın yüz küsur gün- lük iktidar marifetlerini masa- nın üstüne yatırdı. Erbakan'ın, gözlerimizin içine baka baka, en küçük duraksama ve çekin- ce duymaksızın art arda sırala- dığı balonları birer birer patlat- tı. Gerçekten de henüz birkaç aylık (oysa bana birkaç bin ay- lık gibi gelmeye başladı) Refah iktidarında olup bitenlere top- luca baktığımızda, sanki birile- ri bizimle kafayı buluyor duy- gusuna kapılmamak olanaksız. Hangi birini saymalı? "Dolar yılbaşında 104 bin li- ra olacak" dedi üstat. Der. Di- lin kemiği yok. Ama bunii öyle- sine bilgiç, öylesine konusuna hâkim, öylesine "Yahu adamın bir bildiği var besbelli. Şusöy- leyişine, şu üslubuna baksan" dedirtecek bir özgüvenle söy- ledi ki inanmamak için ya biz- cileyin dinsiz imansız bir boz- guncu ya da kötü niyetli olmak gerekti. Adamcağız bunu ka- sım sonunda söyledi. Daha sözlerinin yankısı dağılmadan, aralık başında dolar 104 bini geçti. İktidara geldi, ardından müj- deler verircesine bir kaynak pa- keti açıkladı. O kaynaktan he- nüz bir dam'a su içmedik; ikin- ci kaynak paketi geldi. Yetme- di.. üçüncüsü. Dördüncüsünün de eli kulağında olsa gerek. TEDAŞ ve TOFAŞ dosyaları- nın kapatılıp Çiller'in aklandrğı siyasal manevralarda gözleri- mizin içine bakmaktan çekin- medi. Sanki o dosyalan Mec- lis'e getiren bizmişçesine, en ufak bir utanma duymaksızın işinebaktı. Biliyorum, bilinenle- ri art arda sıralıyorum. Ama ka- bul edin ki onurumuz kınlıyor. Susurluk ve sonrasına bakıp "Koskoca Türkiye Cumhuriye- ti bu hallere hiç düşmediydi" diye yakınanlara sormalı: - Pekı koskoca Türkiye Cum- huriyeti hiç böyle bir hükümet görmüş müydü? Unutulması mümkün mü? Bu ülkenin Başbakanı, Diyar- bakır Cezaevi'nde demir sopa- laria kafatasları parçalanarak on tutuklu resmen ve resmi gö- revlilerce öldürülürken, ekran- lardan gözlerimizin içine bakıp, başörtüsü tartışmalarına sözü getirip, "Böylezulüm görülme- miştir" demedi mi? Şu Erbakan'a ve bakanlarına ve hükümetine ve partisine sa- dece "bir mizah olgusu" gibi bakmak acaba çaresizliğimiz- den doğan bir kaçış mı? POIİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Sır... Yönlendirme operasyonu nedir? Cezaevinden çıkmış ülkücüler, PKK'ye giden finans kaynakları- nınyön değiştirmesinde ne denli etkili olmuştur? BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Zaman gazetesinde bu sorulara yanıt veriyor... Diyor ki: " 'Siz vatansever gençlersiniz, ülkeyi düşünürsü- nüz. Nasıl olsa beyaz işine de başka işlere de ka- rışmazsınız. Şu yeraltı dünyasında boşluk var. Bu boşluğu Doğu kökenli bazı kişiler dolduruyor ve bunlardan aldıklarını PKK'ya finans olarak aktarı- yorlar. Bunlan önlemek ve bu boşluğu dolo'i'rmak lazım' diyerek ülkücüleri oralara sevk etmek iste- diler. Buna birçok arkadaşımız tepki gösterdi, ka- tılmadı. Cezaevinden çıkmış, parasız ve gerçekten büyük sıkıntılar ıçerisinde yaşayan arkadaşlarımız vardı. Önlerine konan bu cazip teklife tenezzül et- mediler. Ülkücüler, bu işlere 'teşne' gibi göstehli- yorki, bu çokyanlış. Onuruyla, ideallerinden taviz vermeden, inançlan doğrultusunda hayatını idame ettirmek isteyen insanlar var. Ama az da olsa bu yönlendirme operasyonu içine düşmüş, sağda- solda ismi duyulan, 'kaybedilmiş çekleri' de ara- yan insanlar da var. Onlan sevk eden sistem, bir taşla birkaç kuş vuruyordu. PKK'ya giden finans kaynaklanna yön değiştirtilirken, beraberinde de bu idealist gençliği dejenere ediyor, lüks salonla- rın ve şaşaalı gecelerin adamları haline getiriyor- du." • • • Muhsin Yazıcıoğlu'nun bu önemli açıklaması, Su- surluk kazasıyla ortaya çıkan mafya, siyaset, polis ilişkilerine ışık tutuyor: Tank Ümit'ten Behçet Can- türk'e, Ömer Lütfü Topal'dan Savaş BukJan'a dek çok sayıda İaili meçhulün' arkasındaki güç- lerin kim olduğu yolunda 'aydınlatıcı' bilgiler içeri- yor... DYP Şanlıurfa Milletvekili ve aşiret reisi Sedat Bucak, 25 bin kişilik silahlı milis gücünü nasıl ku- ruyor? Devletin yardımıyla... PKK'yle savaşan Sedat Bucak, bir yandan dev- letin yanında yer alırken öte yandan 'bazı işlere' gi- riyor. Devlet içindeki güçlerle ilişki kuruyor, onlar- dan 'devletin bölünmez bütünlüğü' adına ödünler alıyor... Tüm bu gelişmeler öyle bir yılın, iki yılın ürünü fi- lan değil... Ülkücülerin sözde komünistlere karşı sürdür- dükleri silahlı mücadelenin kimler tarafından des- teklendıği, görmemezlikten gelindiği zaten bilini- yordu. Eski ülkücülerin itiraflarında bu açık seçik görülüyordu. Tevfik Ağansoy, komünist gençleri nasıl yakaladıklarıni, sorguladıktan sonra telle na- sıl boğduklannı itirafında uzun uzun anlatmtştı... Şimdilerde önümüze çıkan görüntü ise PKK'ye karşı mücadelenin 'çıkar ilişkisi'ne döndüğü, daha sonra devletin içinde örgütlenen 'çefe/er r ın yine çıkar paylaşımı yüzünden birbirierine girdikterini or- taya çıkarıyor... ideolojik olarak aynı çizginin insanlannın, işin içi- ne çıkar ilişkileri girdîginde birbirlerini nasıl ihbar ettikleri, boğazladıklan anlaşılıyor... '' Bir cinayet zanlısı Kanal D'de Uğur Dündar'a aç.k açık şöyle diyebiliyor: "Sedat Bucak'ın TBMM lojmanlanndaki konu- tunda kaldık, sonra Siverek'e gittik..." Sedat Bucak nerede, neden konuşmuyor? • • • On beş gün öncesine değin televizyonlardaki tar- tışmalara telefon ederek katılan Haluk Kırcı şim- dilerde nerelerdedir? Asker kaçağı olan bu kişi, tüm televizyonlara Er- zurum'dan telefonla katıldığı halde niçin yakalan- mamıştır? Bir de bu 'kirii işlere' karışmış eski ülkücüler bu- güne dek hangi tarikat şeyhiyle ilişki kurmuş ve o- nun himayesine girmişlerdir? Örneğin Abdullah Çatlı, Haluk Kırcı ve irili ufak- lı diğer eski ülkücü tetikçiler bugün Kırgızistan, Türkmenistan gibi ülkelerde kimlerin yanında ça- lışmaktadır? Karanhk ilişkıler zinciri Ömer Lütfü Topal cinaye- tiyle kilitlenip kaldı. Oysa bu zincirin bir de 'Kürt mafyası'nt temizleme ayağı vardı... Abdullah Çatlı'nın kimliğinde ne yazıyordu? "Özel uzman" Neyin uzmanıydı Abdullah Çatlı ve arkadaşları? Susurluk kazasıyla ortaya çıkan sılahlar ve sus- turucular Çatlı'nın 'uzmanlık' derecesini gösteri- yordu... Ya Mehmet Ağar'ın ikide bir yinelediği 'dev/ef sırn' neydi? Artık bu 'sırrın' ne olduğunu kamuoyu çok iyi bi- liyor... Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (n Planet.com. TR Yeni Olıışum partileşiyorANK.ARA (l BA) DYP'den aynidıktan sonra Hüsamettin Cindoruk ön- deriiğinde başlatılan hare- kete destek veren Yeni Olu- şumcular, 7 ocak günü ku- ruluş dilekçelerini Içişleri Bakanlığı'na vererek parti- leşme hedeflerinı gerçek- leştirecekler. İstanbul Milletvekili Nec- det Menzir, Mesnevi So- kak'ta parti genel merkezi için biryertutulduğunu, ku- rucular listesi, tüzük ve program çalışmalannın da yılbaşından önce hazır hale getirileceğini söyledi. Par- tinin geçici genel başkanlı- gını Cindoruk'un yapması konusunda anlaştıklannı, partinin kurulmasından 6 a> sonra teşkilatlanmanın ta- mamlanarak kongreye gidi- leceğini belirten Menzir, kongrededelegenın ıstedigi ismin genel başkan olacağı- nı bildirdi. Kuracaklan partinin De- mokrat Parti ve Adalet Par- tisinin devamı şeklinde olacağını ifade eden Men- zir, "Büyük hedelierle hal- kın karşısına çıkıp etkin mu- halefet yapacağız. Ismimiz farklı olsa da AP v« DP'nin misyonunu sürdüreceğiz. Demokrat Parti nasıl "Yeter, söz milletin' diye çıktıysa, biz de halkın avukatbğını üstleneceğiz'' dedi. Menzir, "Partinin finans- nıanı nasıl sağlanacak" so- rusuna da "Bu parti hepi- mizin. Finansörümuz yok. Herkes kendi dunımuna gö- re katkıda bulunuyor. Parti kurulduktan sonra bir mik- tar da Hazine yardımı olur. Bir misyona inanan kişiler arasında para sorun olmaz" yanıtını verdi. Menzir, Bartm Milletve- kili Köksal Toptan ile Bur- sa Milletvekili Cavit Çağ- lar'ın kendileriyle birlikte hareket etmediklerini söy- ledi. Toptan'ın yılbaşından sonra ya Cindoruk ekibin- den ayn bir parti kuracağı ya da DYP've geri dönece- ği yolunda iddialar yoğun- laşırken Çağlar'ın hiçbir oluşumda yer almayacagı yönündeki ısrannı korudu- ğu belirtiliyor.