Katalog

SAYFA CUMHURİYET 16 ARALIK 1996 PAZARTESt • 10 DIŞ HABERLER 1 Suudi Arabistan'daki bombalı saldın nedeniyle suçlanan Tahran yönetimi, ABD misillemesinden emin İraıı saldırı beklfyorD»ş Haberter Servia - İran'ın dini lideri Ayetuüah Ali Hamaney, ABD'nin Iran'a saldırmaya hazırlandığını söyledi. Hama- ney, Iraı'a yönelik bir saldınnın tüm böl- geyi tenlikeye atacağını bildirdi. Iran Silahlı Kuvvetleri'nin de başında bulunan Hamaney, Devrim Muhafizlan'na hitaber. yaptığı konuşmada, "Amerikan yönetimi saldırmaya karar verdi. Açıkça söylemeseler de ber şey bunu gösteriyor" dedi. fran'ın dinı iideri. Tahran radyosun- dan naklen yayımlanan konuşmasında, "Amerikalılar. İran'u bölgeyi tehdit etmek- le, nükJeer silahlar konusunda hırs sahibi olmakla ve terorizmi desteklemekle suçlu- • İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, Devrim Muhafizlan'na yaptığı konuşmada, Washington'ın saldırmaya hazırlandığını öne sürdü. yor. ABD medvası, haziran ayında Suudi Arabistan'ın Dahran kentindegerçekleşti- rilen patlanıada İran bağlanüsı oiduğukuş- kusunu orta\a atülar" dedı. VVashıngton Post gazetesı geçen hafta Suudi yönetiminin, ABD'ye, Dahran'daki Amerikan üssiine diizenlenen saldınnın İran destekli Şiilertarafından gerçekleşti- rildiği ıddiasını güçlendiren aynntılı bir • Meclis Başkanı Natık Nuri de ABD'nin bir komploya zemin hazırlamak istediğini ileri sürerek, 'Bölge ya herkes için güvenli olur, ya da hiç kimse için' dedi. rapor sunduklannı yazmiştı. Bu haberin ertesi günii Los AngelesTimes gazetesi de bombalı saldınnın arkasında İran'ın oldu- ğunun anlaşılması halinde Washington yö- netiminin iran'a askeri misilleme planla- dığını ileri sürmüştü. ABO Baskanı Biil Clinton, konuyla il- gili soruşturmanın henüz tamamlanmadı- ğını belirtirken, İran Dışişlen Bakanı Ali Ekber Veiayeti, "Saldınyla doğrudan ya da dolavlı her riiriü bağiannyı reddediyoruz. Herhangi bir ülkeyeyönelik her türlü terö- rist eyleme karşıyız" demıştı. Hamaney, Devrim Muhafizlan'na yap- tığı konuşmada, Iran'ı hedef alan bir sal- dınnın bütün petrol bölgesini tehlikeye so- kacağını da söyledi. Iranlı lıder. "İran'ın güvenliğine yönelik herhangi bir saldırı, Körfez bölgesini İran halkının dûşmanla- n için,özelliklede camdan evierdeyaşa> an- lar için daha da tchlikeli hale sokacakür" dedi. 'ABD gerginliği artürmak istiyor' İran Meclis Başkanı Ali tkber Natık Nuri de dün yaptığı açıklamada. ABD'nin eski ıddialarını yineleyerek, bölgesel gerginlikleri artırma yönündeki bir kom- ploya zemın hazırlamak istediğini ileri sürdü. Nuri, "Bölge (Basra Körfezi) herkes için güvenli olmalıdır. aksi takdirde hiç kimsegüven içinde olma>- acaktır" dedi. MÎLOSE\l(rİN ETRAFEVDAKİ ÇEMBER DARALIYOR ABD Sırbistan için devredeDış Haberler Servisi - Sır- jistan'da muhalefetın kazan- iıgıyerel seçimlerinsonuçla- inın iptal edilmesi üzerine üundan bir ay önce başlayan jrotesto gösterileri yayılarak iürerken, başta ABD olmak izere Batı'da Belgrad yöneti- Tii ile muhalefet arasmda ya- sanan krizle ilgili kaygılar ar- ayor. ABD Dışişlen Bakan Yardımcısı John Kornb- kım'un dün İsviçre'nin Ce- nevre kentinde Sirp muhale- fet lıderlerinden VukDrasko- »iç'le görüştüğü bildinidi. Komblum'un Draskoviç'in )anı sıra Sırp muhalefet par- tlerinin oluşturduğu Zayed- no (Birlik) koalisyonunun di- |er yetkilileriyle de bir araya geldiği bildirildi. Komb- lum'un Sırbistan'daki "de- mokratik sürece" desteğini bıldirdiği açıkJanırken, Dras- koviç, toplantıdan sonra yap- tığı açıklamada, muhalefetın ABD yönetiminden ve Avru- pa Birliği'nden "diplomatik destek" aradığını belirtti. • ABD Dışişlen Bakan Yardımcısı John Kornblum, Cenevre'de Sırp muhalefet lideri Vuk Draskoviç'le bir araya geldi. ABD Dışişlen Bakanlığı yanarak verdigi haberde, yetkilileri, Belgrad'ın bir ay- dır büyüyerek süren muhale- fet gösterileri karşısındaki tu- tumu nedeniyle kaygılannın giderek arttığını ifade ediyor- lar. Muhalefetin, ikınci turye- rel seçim sonuçlannın geçer- li sayılması talebi karşısında geri adım atmaya yanaşma- yan Miloseviç yönetimi, ön- ceki gûn muhalefeti, hükürne- ti devirmek için Amerika'dan mali yardım istemekle suçla- mıştı. SırbistanDevlet Başka- nı Stobodan Miloseviç, gide- rek artan baskj karşısında he- nüz Avrupa Güvenlik ve Iş- birhfi Teşkilatı'ndan (AGÎT) birheyeti,durumuyerindein- celemesi ve arabuluculuk yapması için Belgrad'a çağır- maktan öte adım atmadı. BağımsızSırpHaberAjan- sı FONET, Amenkan Dışışle- ri Bakanlığı kaynaklanna da- ABD, Kanada ve Avrupa tem- silcilerinden oluşacak AGİT heyetinin en geç bir hafta için- de Belgrad'a gelmesinin bek- lendiğini bildirdi. Niş'den sürpriz karar Belgrad'da dün sokaklara dö- külen 250 bin kişi bugüne kadarki en büyük yürüyüşü gerçekleştirirken, Niş kentin- den de muhalefet yanlısı sürpriz bir karann haberi geldi. Nış'deki bir mahkeme, muhalefetin yerel seçim za- ferıni doğrulayarak. kentin seçim komisyonuna sonuçla- n geçerli saymasi karannı bildirdi. Muhalefet liderlenn- den Zoran Dyindyiç, bu ka- raruı dığer kentlerde de alına- cağını umduğunu belirterek, "Sırbistan yasal bir devlet haline gelene kadar protes- tolarımız sürecektir" dedi. Türkiye-Rusya hattında dönüşüm beklentisiBaşbakan Yardımcısı ve Dışişlen Ba- kanı Tansu Çiller beraberinde geniş bir heyetle Moskova'ya gitmeye hazırlanı- yor. EğerSusurtuk kazasından ortaya sa- çılan pıslikter Rusya yollannı tıkamaz da resmi ziyaret yapılabilirse görüşmeler iki ülke arasındakı ilışkılenn gelişmesi için önemli bir kilometre taşı olabılir. Türkiye ıle Rusya arasında beş yüzyılı aşan komşuluk tarihinin nabzını bir gra- fiğe yansıtmak mümkün olsaydı, son yıl- lardaki yükseliş çizgisi belirgin olarak fark edilebilirdi. Mevcut soaınlan küçümse- mek mümkün değil; ancak 5-6 yıl içinde komşu ülkelerin birbirletiyleyakından ta- nıştığı ve ilkel streo tiplerin önemli bölü- münü, artık pek önemsemediği rahatlık- la iddia edilebilir. Güvensizlikie çerçeve- lenrniş psikolojik şablonlar yıkılıyor; çün- kü iş, her iki ülkede de ideolojık karşrttığı meslek edinmiş tutucu kafalann bilinçle- re dayattığı sınırları aşıyor; ışadamlan, sı- radan insanlar ve -onlara göre daha ya- vaş bir tempoda olsa da- siyasetçıler, Gazeteciler ateş altında 1996 yılı içinde dünyada 61 gazeteci öldürüfdü. Bunlann yansından fazlaa Rusya Federasyonu'ndan. Tam 34 ga- zeteci yaşamını yitirdi bu yıl Rusya'da Son yîliarda Çeçen savaşfrrcfa öfdüröten medya mensuplannın sayısı 24. Bundan daha faziası, tam 27 gazeteci, son 5 yıl içinde başkent Moskova'da faili meçhul cinayetiere kurban gitti. Rusya yayın or- ganlan devteö, öldürûten gazeteciterin katilterini bulmak için gerekli çabayı gös- termemekle ve şehit aileierine maddi yardım yapmamakla suçluyorlar. Rusya Gazeteciler Birfiği, bu aitefere yardım kampanyası başiattı. Gazetecilerin ve bazı yabancı firmalann bağış yaptıklan kampanyaya, resmi kurumlann ve Rus- ya ştrketterinin iigisiz kaldtgı beJtrtiliyor. gerçekleri ve işbirliği olanaklannı kendi gözleriyle görüyor. Türkiye ıle Rusya arasında bazı çevre- terce hâlâ ısrarla körüklenen rekabet ha- vası dağrtılmadıkça, iki ülkenın ortak çı- karlan ve işbirliği olanaklan degerlendi- rilmedikçe, ılişkilerde olgunlaşan dönü- şüm fırsatını değerlendirmek mümkün görünmüyor. Orta Asya'da ve Kafkas- ya'da, iki tarafın bırbirini tümüyle saf dı- şı etmesinin olanaksız oldugunun anla- şılması zamanı geldi de geçiyor bile. "Balkanlardan Çin Seddi'ne kadar" yayılan nutuklarda, artık zayıfladığı ve bit- tiği varsayılan Moskova'nın hâlâ ciddi bir güç oiduğu, en azından eski Sovyet cumhuriyetlerinde Ankara'dan daha et- kili oiduğu ortaya çıktı. Ancak bölge halk- larıyla tarihi ve küftürel ortaklıklan bulu- nan Türkiye'nin etkisini tümüyle yok sa- yan yaklaşımlar da siyasal köirlügü rfade ediyor. Bu konularda geçmiş ve bugün, yalnızca olumsuz örneklerfe dolu değil; örneğin, son zamanlarda Karadenız Eko- nomik İşbirliği kapsamında derinleşen ortak çabalar, kaba rekabet dışındaki akılcı yolun daha doğru ve kârlı olduğu- nu kanıtlıyor. Boğazlar'la, boru hatlanyla, bölgesel konularia ilgıli sorunlar, ancakrekabetye- rine işbirtiğinı başa alan yeni yaktaşımlar- la çözülebilecek cinsten. Zaman zaman iki ülke ilışkılerinı gerginleştiren Çeçen ve Kürt konulannda ıse taraflann kalıcı bir anlaşma ımzalayarak kendi yaralannın benzeıierini karşısındakinde kaşımaktan vazgeçme yükümlülüğünü üstlenmeleri, ilişkilerin önündekı tıkanıklığı açmak için önemli bir aşama olabilir. Rusya NATO'ya karşı yumuşadı Brükserdeki NATO toplantısına katılan Rusya Dışişlen Bakanı Yevgeniy Prima- kov, her ne kadar Moskova'nın, paktın genişlemesine karşı oiduğu yolundaki yaklaşımı tekrarladıysa da ilk kez uzlaşma görüşmelerine kapı araladı. NATO liderte- nnin 8-9Temmuz 1997'deki zirvede, pak- ta alınacak yeni üyelerin saptanacağını, bu konudaki itirazlannın sürmesi halinde Rusya'ya karşı yalrtlama poiitikası uygu- layabileceklerini açıklamasının ardından Primakov'un sergilediği bu yumuşama, bazı yorumcularca Moskova'nın 'kaç- makta olan trenin son vagonunu yaka- laması' olarak değerlendiriliyor. Fiilen bir ültimatom karşısında bulunan Moskova, Avrupa'da sözü geçmeyen bir 'küskün çocuk' olmaktansa, gelişmelere ayak uy- durarak pazaıiık gücünü arttırmayı dene- meyiseçti. NATO yetkilileri, paktın 16 üyesine Rus- ya'nın da katılmasıyla oluşacak'16+1'for- mülünde, Moskova'ya uluslararası güven- liği ve silahsızlanma sürecini ilgilendiren çeşitli konularda veto yetkisi tanıyarak ödün vermeyi tasarlıyorlar. Bu ödünler arasında elbette NATO'ya yeni üyeler alın- ması konusu bulunmuyor. Rusya'da sol muhalefet Primakov'un bu tavnnı tesli- miyetçilik' olarak niteterken bazı liberal çevreler, NATO içindeki ABD-Fransa çe- lişkilerinden dem vurarak Rusya'nın iler- de paktın kaderinde önemli rol oynayabi- leceğinden söz etmeye başladılar. °* Haberler Servisi - Malezjalı Ngai Fong p çVlûn, Cakarta'daki Safari Park'ta beyaz bir kaplan tarafindan bo>nuna aOlan bir pençe darbesiyle öldüriilmeden önceki son pozu. Olayın görgii tanıklan 59 yaşındaki Ngai'nin, parkta kaplanın yanına geidiğini, onu okşayıp resim çektirdiğinL, ancak bir ara kayıp vere düştüğünü ve kaplamn aniden kadının üstüne saldırdığını bclirrivorlar. N«ai'nin. hastaneve kaldınlırken yolda can verdiği, beyaz kaplamn da olaydan sonra bakıcılan tarafindan sopalaıia döviildüğii ileri süriildü. İNÖNÜ ÜNÎVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN i Ümversıtemız Bınmlennde istıhdam edıtmck öîtte' daimi statûde ProfesSrve Doçent ıle Yardımcı Doçent. ArajBnna Görevltsi alınacaktır 2. Kanuni şartlan haız adaylann ılanımızm vayınmlandıgı tanhtcn ıtı- baren en geç 15 gûn ıçensınde Profesör ve Doçentlıge muracajt edenlenn Unıversıteınız Personel Daıresi BaşkaniığYna,dı£er adaylann ılgılı bınme bızzat veya posta ıle (postadakı gecikmeler dıkkate alınmayacaktır) bas,v ur- nidian gercKmcKicuır. Profesörler icin: - 254? sayılı kanunun 3747 sayılı kanunla değişik 26. maddesınde belırtı- 1 .«t L 1 1 len şartlan haız olmak. - Dılekçe. ozgeçmış, Doçentlık belgesı. nüftıs cûzdanı suretı ve 2 adet fo- trıAnıflograı. - Bılımsel çalıjmalan ve yayınlannı kapsayan 6 adet dosya. Doçentler için: - 2547 sayılı kanunun 25 maddesınde behrtılen şartlan haız olmak. - Aynı dalda doçentlık unvanı almıs olmak. Eıtite Tıp Fakûhesı Fen- Efll! EdFık. mFat IktliBıl Fak Mühoı dıslıl Fak •• •• llahıyatFak AaabUaDalı Tıbbı Bıvolojı Ftzvolojt Bıvokrrrya IçHaaalıklan KlınıkBak veEnf Hast Çocui Sag. ve Hast Psıkıyan RjdyoefıyjgnoSık . NûkleerTıp Nöcolojı Donıaîoloıı FıakTedavıveRdıa. Mıkrobıydojı Kmüvoloj! GeKİCenahı Kadın Hast. ve Doğraı Kuiak-Buran-Bofez GrâHisaiıVUn Ûrokiji Oıtopedı ve Tnv Aoestczı ve Rean Patokıgı Gö|ûs Hasalıklan GOKI Bıyülojı MoletûlerBiyofajı Botanik OoKİFıal Yûkid EiKi]ı ve Flazna Fız. Atom ve Motekül Fızıfı NükJcnFıak Kauhai Fızıgı Anorganık Kımya Fmko Kınıya Bıy-okımvj CcoıiKtn Konk. Teo v; Fook. Analız UyguiamalıMat Oenel Sosyoloji KuraalarSasyo InplcDılıvcEd EğLPakoloııkHız. Eğl Yönt ve Den EğtProgÖgrt Matematık Egn Kımya Egıtmu Bıyolojı Egjftuu Tûıt Dıh Egıtımı Türt E4 Efıt lışılız Dılı Eğmmı • •" Tanh Eğıümı Resim Egttımı Grafik Egmnıı Tdstıl Tasanmı Mûzık Eğıtımı fkl GcL vc Lluslararası Ikt. Cretım Yön ve Pazar. Yönetım Ojanız Tıcaıtt Hukuku Hutııi BıiımliTi Yönetım Bılımlen Gida Bılımlen CtvherHazırtena Tarıcl isl- ve Tennodınamık ProsesveReakBfTas Kımyasa! Tekno Elektnk Teaslen Kontrol ve Kumanda Sıstcm Isiam Tanhı Tefeır Hafe DhEgîBnu DmlcrTmhı Ooı Psıkotojıjj Felsefc Tanhı taL 1 . 2» 1 _ - _ 1 . 1 i1 . 1 . 1 1 - | 1 . 1 - - - - . 1 - - - 1 1 - 1 1 1 1 - Doc,«t 1 1 1 1 I - 1 1 1 1 2 •} L 1 1 2 - 1 1 1 2 1 . 1 1 1 - 1 1 1 - - - - 1 - - . 1 1 1 - - 1 ı I . Bası , i ; a t . r t . îHBfrvrıuri»' - Başvurduklan Anabıhm Dahm belihen Atekçe.*wem*ık hetresı. rogcç- * misten. bılımsel çalısma vc yav ınlannı kapsayan eierle-den 4 takım, nufu» J'II'TIİ^IIM Ct lpdl"i ı a 1 A.J Y| İ -|İAlW^r cuzuanı surerı *c _ 3ocı foıograt - 2547 sayılı kanunun 23 maddesınde belırtılen şartlan haız olmak - Dılekçe (Yabancı Dıl belırtılecek), ozgeçmış, nufus cûzdanı suretı. askc:- lık belgesı ve 2 adet fotoğraf, yayın lıstesi, yayınlann bırerömejı |4 takım). - Tıp Fakültesı ıçın ba$vuracalclann ders verebılecek düzeyde Ingılızce bı 1- melen sarttır Arutırnıı BÖre\lîtfri İCÎB* - Ueviet hızmetıne gırmedc aranılan şartlan haız olmak.. - Ilgılı bolumden lısans. yûkseklısans veya doktora dıplomasına sahıp ol- mak - Dılekçe (Yabancı Dıl belırtılecek), özgeçmış. nuftıs cûzdanı suretı, noter- den tasdıklı rnezunıyet belgesı. tasdıklı transknpt 2 adet fotograf. YnlDıH. 1 . I* 1 2 1 1 I 1 1 1 1 . 1 1 J i 1 1 1 1 - 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 -r ! - 1 1 'f 1» 1 1 1 1 . - 1 1 1 1 • 1 1 1 1 1 125154 A a ü ü \ciklnaalif - ' Bir Prof >e Yrd Doç GastomMoiı üzmanıotouk 1 - • Gesjroemrolo)! Cenahı olmak 9 1 1 ı 1 1 2 . 1 ıI . ı1 1 2 ı •• . • 1 % ' •'•"". • " ı •. • ;•• " * '• .^ 1 • Resim AıusaıU Dalmda yflırlilik ater; ohnak I 1 I I 1 - - TURNIKE SEMİH GUNVER Damar Tıkanıklığı i Yağmur başladı. Sokaklar soğuk ve kaygan. Yollar, ; sertleşmış kan damarlan gibi tıkanık. Araçlar yollann - iki kenanna, kaldınmlann üzerine bırakılmış. Trafik da- ' ralmış kanallardan zortukla akıyor. Her an bir pıhtı tı- kanıp kalabilir ve hayat durur. Şoförler umursamaz. '. Tek yönden gelenler trafik kaidelerine sırttannı çevir- mişler. Taksimin sakallı sürücüsü homurdanarak ara-" basını sürüyor; kalabalığı geçemeyeceğini anlayınca ; çevirme yapmak için yan sokaklara dalıyor. Şehirde' = araba kullanmaktan çoktan vazgeçtim. Fütursuz tra-' fiğe sinirlerim dayanamıyor. Park yeri aramaktan ba- şım dönüyor. Caddelerde ve sokaklarda arabalar ince, uzun ka- * nnca sürüleri gibi uzanıyor. Ankara'da ne çok araba ? var. Her modelden özel araçlar, san kabuklu uğur bö- ceklerini andıran taksiler. Boş olanlan kağnı gibi ağır ağır müşteri avında. Müşterisı olanlar, hele yolcu bir , kadınsa, Formula 1 yanşına çıkmış gibi yıldınm hızı ile ' dığer araçlan solluyor. Avrupa'nın her kentini tanınm., Hiçbir yerde bizdekı kadar taksi yoktur. Şehirferin mu- " ayyen yerierinde birkaç taksi durağı ihtiyacı karşılar. Isteyen telefonla taksi çağınr. Ankara'da idan makam-; lar her ay yeni taksılere izin çıkanyoıiar. Komşu ilçe-' lerden Ankara'ya çalışmaya kaçanlar da var. "\ Lüks özel arabalar da durmadan artıyor. Benzin do-_* lan takıben pahalılaşıyor. Dolar ise Türk Lirası'na ça-"' lım atmaktan yorulmadı. Herkes kızıyor, kJmse aldınş etmiyor. Taksiler ve özel araçlar yan yana düşman ' kardeşler gibi tıkanık damarlan zorluyorlar. Aralanna ' servis kamyonetleri, yük ve inşaat kamyonlan da ka- nşıyor. Üç ışıklı yerlerde trafıği intizama sokmaya ça- lışan trafik polisi işe kanşınca curcuna başlıyor; yeşil yanıp sönuyor, siz bekliyorsunuz. Sınirlenenler klak- sona basıyor, trafik memuru kızıyor, klaksonculara yo- lu bir süre daha kapıyor. Bu arada, tepelen yeşil kır- mızı ışıklı refakat arabaları, koruma polısleri ile biriik- te kırmızı plakalı bir devlet adamının arabasını refakat- lanna almışlar ise haliniz daha da umitsiz bir bekleyi- şe sizi mahkûm ediyor. Bu arada devlet adamı da her türtü iftifatlardan nasibıni alıyor. Taksi şoförlerı benzin pahalılığına karşı pratik mü- cadele yollannı anyoriar. Birkaç sene önce, Özal dev- rinde, taksilerde mazot kullanma modası başlatılmış- tı. İlk heves çabuk geçti. Mazotun dumanı caddelerin üzerine kara bir sis gibi indi. Ozellıkle halk otobüsleri Boğaz'ın eski komürlü gemılerı gibi etrafı zehirleyici kara dumanlara boğdu. Motoriann sesı müzmin ök- sürük nöbetlenne döndü. Sistem değişikliği için veri- len paralara yazık oldu. Şimdı taksiler yeni bir buluşa başvurdular. Evlerde- » ki mutfaklarda oiduğu gibi arabalarda da tüpgaz kul- ' lanılmaya başlandı; bu tşı ayariayanfirmalartüredi.De- £ ğişiklik ıçın 1365 mark isteniyor. Arabalann bagaj ye- rine özel bir gaz tankeri yerleştırilıyor. Tüpgaz, benzi- - ne nazaran yüzde 50-60 daha ucuza gelıyormuş. 131 Şahinlerle Broadway Renaultlar değışıklığe en fazla ta- lip oJan markalar. Gerçı bazı sakıncalan da varmış: Ba- gaj kısmında valızlere yer kalmıyormuş. Kurıı gaz, seg- manlan ve pistonlan daha çabuk yıpratıyormuş. Üs- telik bir de kokusu varmış. Taksilerin içı ve dışı balık gibi gaz kokuyormuş. Arkadan bir çarpma olursa gaz deposu parçalanıp, yangın çıkması ihtımali de varmış. Ama, her güzelın bir kusuru olurmuş. Yüz veya yüz on milyon lira verip degişikliği yaptınnca, artık benzin fi- yatının artışına boş venyormuşsunuz. Tüpgazın fiyatı da artarmış, fakat Râryine yüzde 50 civannda kalır-,. şış. Taksfcşoforteri birifere heveslenmişler. Hayırlı olur , inşallah. Ne yapalım, burnumuzu tıkar, yanımıza valiz almaz, yangın çıkmaması için dua edenz. Günlük yaşantımızın her alanında tıkanan damarla- nn dar kanallarından zoıiukla geçerek ömrümüzu ge- çirmeye çalışmıyor muyuz? ^ Fenerbahçe, Meysu, Tofaş basket maçlannda ra- " kiplerine yenildiler. Turatladılar. Yenildik, fakatkazan- î dık. Yaşıyoruz. Bakalım, Beşiktaş'a ne olacak? * iki buçuk katrilyon açığı olan 1997 bütçesini eleş- ^ tirdık, yerden yere vurduk. Sonra onayladık. Susuriuk'ta bir kamyona bir Mercedes çarptı. Üç ki- * şı öldü. Bir Reis kurtuldu. Yer yerinden oynadı. Soruş- ^ turmadargeçitlerdesıkıştı kaldı. Sokaktaki vatandaş,' çetelerin kullanılmış olduğuna inandı. "Temiz eller" " için çuvallarla dilekçe toplandı. Meclis Başkanı'nın ' makam odası kırtasiye dükkânına döndü. Bu arada Meclis komisyonlannda aklanan aklanıyor. '' BAB'a giremiyoruz. NATO'da vetomuzu kullanıyo- - ruz. Avrupalı olamıyoruz. Avrupa'dan kopamıyoruz. •' Refah-Doğru Yol hükümeti devam edecek. By- '• passsa kimse cesaret edemiyor. Oaralmış damariar-'' da inceden inceye sürünerek yaşamaya çalışacağız. '\ Iki Hamas militanına idam Dış Haberler Servisi - Fi- listin'de bir mahkeme, bin polis memuru olmak üzeri iki kişiyi öldürmekJe suçla- nan iki Hamas militantnı ölüm cezasına çarptırdı. İsfami Dıreniş Hareketi Hamas'a üye olduklan bil- dirilen 24 yaşındaki Halil Hamid es-Sakani ile 21 ya- şındaki Hatem Ebu Vadi'nin Gazze Şeridi'nde bir askeri mahkeme tarafindan yargı- landıklan ve idam cezasına çarptınldıklan açıklandı. Iki militanın aviikatı Na- zım Aueba, AFP'ye yaptı- ğı açıklamada. sanıiclann 1995 temmuzunda silahını almak için bir polisi öldür- mekten ve yine aynı yılın ekim ayında Abdullah El- Danaf adlı bir kişiyi öldür-- mekten suçlu bulundukları- nı belirtti. Avukat, sanıkla- nn temyize başvurmak için 15 günleri olduğunu söyle- di. Aynı suçlarla yargılanan ve suçJu bulunan üçüncü sa- nık olan 18 yaşındaki Ab- diillatif el Aşker'ın ise suç- lann işlendiği tarihte 18 ya- şından küçük olması sebe- biyle idam cezası yerine 20 yıl hapis cezasına çarptınl- dığı bildirildi. Her üç kişi de köktendin- ci terör örgütü Hamas'ın as- keri kanadı Izzedin el-Ka- sım'a bağlı militanlar ol- makla suçlanıyor. Israil G. Lübnan bombaladı Dış Haberier Servisi - tsra- il savaş uçaklan dün Güney Lübnan'daki Hizbullah mev- zilerini bombaladı. Günbo- yu üç kez tekrarlanan bom- bardımanın, bölgeye önceki gün düzenlenen ve bir Israil- li generalin yaralanmasına neden olan Hizbullah saldı- nsına misilleme olarak dü- zenlendiği bildirildi. Israil savaş uçaklan dün sabah, Güney Lübnan 'da Su- riye denetimindekı Bekaa Vadisi'nin doğusunda bulu- nan, iran yanlısı Hizbullah örgütü mevzilerine üç kez saldın düzenledi. Israil'eait avcı-bombardıman uçaklan- j nın Hizbullah örgütünün si- < lahlı kanadı fslami Direniş -' militanlannın kontrolü altın- daki Birkıt Cabur, Cebel Ra- şid ve Ain Tine bölgelerine 6 füze attığını belirtildı. Lübnan'daki Israil mevzi- lerine önceki gün düzenle- nen ve bölgedeki askeri bir- liklerden birinin komutanı olan General Eli Amitai'nin yaralanmasına yol açan sal- dınnın sorumlulugunu Hiz- bullah örgütü üstlenmişti. "Güvenli bölge"deki konvo- va düzenlenen saldında bir | ısrail askeri de yaralanmıştı. _'