27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5KASIM1896SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 'Modera zamanlarda kadın' konulu dergide dünden bugüne 'kadın'a bir göz kırpış Kacbımı önlenemez yükselişi...Kültiir Servisi - Fanny Mendelssohn-Bartholdy adı- nı hiç duynuş muydunuz? 1805 yıJındazengin vegiiçlü bir babanın k^ı olarak dün- yaya gelen Fa,iny "nin. küçük yaşlarda hem :>iyano hem de beste yetenegi olduğu ortaya çıkar. Ancak evlenene dek topluluk önünde programlı pıyano çalması yasaklanmış- tır babası tarafndan. Nedeni, kendisinden on dört yaş kü- çük kardeşi Felix Mendels- sohn-BartholoV'i gölgede bı- rakmasıdır. Felix. Fannv'nın bestelerinden pek çoğunu ba- basmır. bilgisi dışında kendi adıyia bastınr Ancak yete- nekli ablanın, nabasının ölü- münden sonraeşinin de des- teğiyle kendi bestelerinden konserler verrcesi ve başan- sinın günden güne artması Feli.x"in de gÖ2ünü korkutur. Fanny. kardeşi tarafından evi - ne ve 'kanlıkgörevlerine'ge ri dönmeye zorlanır \e mü- zik ortamındar çekilir. Peki ya Mileva Maric? Al- bertEinstein'ır. ilkeşidirMi- leva. Kendı ba^ına da olduk- ça yetenekli bir fizikçi v e ma- tematikçıdir. Ama en önem- lisi eşinin görecelik kuramı- nın geüşimine katkısıdır. Bu- nunla da yetinmeyip. Einste- in'ın 1921 yılında Nobel Ödülü almasını sağlayan son derece önemli üç ayn bildiri- ye de tam anlamıyia katıldığı öne sürülüyor. Einstein, No- bel'den eline geçen tüm para ödülünü Mileva'ya bırakır. Her ne kadar bunun çiftin bo- şanma koşullanndan biri ol- duğu da söylense. gerçek ne- den açıktır. Neyazik ki bilim çevrelen Einsteın'ın bu deva- sa kuramı oluştururken eşiy- le işbirliği içinde bulunduğu- nu yadsırlar. Tarihe damgasını vuran kadınJar Sylvia Beach. Paris'te kü- çük bir kitapçı dükkânı olan Shakespeare & Co."nun sahi- btdir. İ 922 yılında James Joyce'un llysses adlı yapıtı- nın ilk basımını yayımlar. Ki- tap. daha önce Ingiltere'de vasaklanmış ve büyük tartış- malara yoi açmıştır. Beach. kitabın yayımlan- ması için elinden geleni ya- par. provalan düzeltir. yapıtın ABD ve Kanada'ya el altın- dan sokulmasına bile yardım- cı olur. Kitaba öylesine ken- dini adar ki yazarla sözleşme imzalamaya bile gerek duy- maz. Kitabın tam on bir ba- sımını yapar; ABD yüce di- vanının yapıtın müstehcen ol- madığı yoiunda karar verme- si üzerine yıldızı parlayan ro- man. sayılamayacak kadar çok satar. ancak Joyce'un bu sayede elde ettiği dev boyut- lu gelirden Beach en ufak bir pay bilealamaz. Kitapçı dük- kânı 1941 yılında kapandı- ğında Beach iflas etmiş du- rumdadır. Fannv Mendelssohn, Mile- Sıradışı ve öncü kadınlar1912 "de Mount Black- burn'e rehber kullanmadan ulaşan ilk kişi Dora Keen. müstakbel kocasıyla evlilik sözleşmesi düzenleyen Lucy Stone. 1828ABD"s>ndeköle"- liğe karşı çıkıp. eşitligi savu- nan marjinal Fanny Wright, yirmi üç yaşında kurşuna di- zilen Hannah Senesli. yaşa- mını yazar olarak sürdüren ilk Avrupalı kadın olduğuna inanılan, büyük bir olasılık- la ilk feminist yazar olan Christine de Pisan. Amerika tarihinde yapıtlan yayımla- nan ilk ozan Anne Bradstre- et, "Arabistanlı kadın Lavv- rence' olarak tanımlanan La- dy Hester Stanhope, II.Dün- ya Savaşı'nın en başanlı ca- suslanndan biri olan eski Po- lonya güzeli ChristineGran- ville (Skarberk Kontesi). 1930 yıllarının Hollyvvo- od'unun önde gelen yönet- menlerinden Dorothy Arz- ner. New \le.xico siyasetin- de 20'li yıllardan 50"lı yılla- ra dek bir efsane olan Geor- giaLusk. 1919-1921 yılları arasmda başkan Woodrow NVUson'un sağlığı bozulunca •gölge başkan'lığı üstlenen eşi Edith VVilson. sessiz filmlere konuşmalan aktaran cümleleri de yazan ilk kişi 'mucid' Anita Loos. Kalifor- niya'da ilk modern işleme te- sisi kurarak günümüzde bile Kaliforniya Zeytin Yetiştiri- cilerinin Anası olarak anılan Freda Ehmann. XVII. yüz- yılın sonunda gökbilimle u|- ra^an Caroline Herschet. 1917 Ekim Devrimi öncesi Kadın İşçi'yi yayımlayarak Inessa Armand ve ClaraZet- kin ile ilk kez Rusya'da Ulus- lararası Kadın Günü'nün ta- nınmasını sağlayan Lenin'in karısı Nadejda Krupskaya. XX. yüzyılın en önemli tasa- nm ve inşaat projelerinden birini gerçekleştiren Julia Morgan. 1939'da Time der- gisi tarafından EleanorRoss- velt'ten sonra ülkenin en et- kili ikinci kadını ilan edilen. 1930'lu yılların en önde ge- len gazetecisi Dorothv Thompson, 1322 yılında Pa- ris'te yetki belgesi olmaksı- zın doktorluk yaptığı için suçlu bulunan JacqueÛnt Fe- lice de Almania. Amerika ta- rihindeki ilk kadın doktor ElizabethBlackwell, 1882 de Amsterdam'da dünyanın ilk gebelikönleyıciklinığini ku- ran Aletta Jacobs. "doğum kontrolü" deyimini ilk kez 1913 'te köşe yazısında kulla- narak, 1916"daNew YorkC- iry'de doğum kontrolü klini- ği açan Vlargaret Sanger. 1809'da buluşu dokuma ma- kinesiyle ABD tarihinde pa- tent sahibi ilk kadın unvanı- nı kazanan Mary DL\on Kies. matematik alanında doktora derecesi alan ilk kadın olan Sofia \asHe\na Kmalevska- ya. kölelikten üreticilige ge- çen TbereseCoincoin. yüzyıl sonunda başanlı olmuş Eski- mo kadın girişimcilerden Re- inedeer Marv. ABD'ye kar- şı özgürlük savaşı veren Kra- liçe Liliuokaiani, olağanüstü bir gökbilimci Antonia Ca- etana De Pavia Pcreira Ma- ury. Çin'de birtakım reform- lar gerçekleştiren Tz'u-hsi. "Vazılım Cumhuriyeti'nin Kadın BaşkanT.ABb ordu- nunun etkin en yaşlı subayı Tuğamiral Grace Hopper. özel gerilla ordusu. deniz sa- sunmasını oluşturan korge- neral Manto Ma»rogenous. 1200'üaşanboğaöldüren ilk kadın boğa güreşçısi Conc- hita Cintron. XVII. yüzyıl Meksikası'nda tüm engelle- re karşın ancak bir manastır- da yazar olan Juana de la Cruz. matematik kuramı üzerine çahşşan Maria Ga- etana Agnesi. kadınların oy kullanılması için savaşan Abigail Duniwa>... apı Kredi Yayınlan'nın üç ayda bir çıkarttıöı Sanat Dünyamız dergisinin bu sayısı "Modern Zamanlarda Kadın" başlığını taşıyor. Ortaçağ edebiyatında kadının yerinden 1970'lerin feminist hareketlerine ve bunların sanata yansımasına, kadın bestecilerden Di\ an edebiyatı kadın yazarlarına. kadınlar için öngörülmüş adab-ı muaşeret kanunlarına dek renkli bir yelpazeyi kuşatan. dünden bugünne 'kadın'a ufak bir göz kırpan dergi. görsel kaynaklarıyla da çok zengin. va Maric, Sjlvia Beach... Bu adlar kaynaklarda. dalaylı yollardan karşımıza çıkıyor olsalar da kadının birey ola- rak varlığını yok sayan. ataer- kil toplum düzeninin oluştur- duüu tarih söyleminin yadsı- dığı birçok -kadın- yazar. res- sam. bilim insanı. doktor ve siyasetçi. bu tarihin yazılma- sında önemli rol oynadılar. İçerdiği kapsamiı ve seç- kin inceleme yazılarıyla bir- çok konuda kaynak niteliği taşıyan 'Sanat Dünyamız'ın 63. sayısı. lşte. geçmişte ol- duğu kadar günümüz dünya- sında da rahatça gözardı edi- len üreten, düşünen kadına. 'modern zamanlarda kadın'a ayrılmış. Derginin editörü Ceyda Akaş, sanıldığı kadar ufak bir ayrıntı olmayan bu konunun aktarımında. iki vüz sayfaiık Sanat Dünyamız"ın da bir ayrıntı olmaktan öteye geçemediğini belirtiyor. Danielie Regnier-Bohler. "Edebi ve Mistik Sesler" başlıklı yazısında kadınların kaynaklar arasında kaybolan seslerini ortaya çıkarmaya çalışıyor. Kadının sesinin üzerine yüklenen her anlamı araştınyor. Zehra Tosca. XIII. yüzyıl- daııXIX. v üzv ıla kadarsüren Divan edebiyatı ve onu izle- yen Yeni Türk edebiyatı'nda kadın ozanları inceliyor. Tos- ca'nın yazısında Mihri Ha- tun'dan Le>la Hanım'a Divan edebiyatının tozları arasında unutulmuş kadın ozanlarla tanışıyor.'z. Tiirkcr Armaner'iıı çevi- risini yaptığı 'Cadı' başlıklı vazısında Jean Michel Sall- man. ortaçağın karanlık yü- zünden çıkıp gelen bir imge- yi ayrıntılarıyla sunuyor bi- ze. Jean Paul-Desaive edebi- yatın belirsizlikleri arasında kaybolan kadın yazarlan ay- rıntılı incelemesiyle bugüne taşıyor. DoğanŞahiner'in çe- virdiği yazısında XVII ve XVIII. yüzyıl Fransız edebi- yatından örnekler yer alıyor. Bunlar dışında. Nina Ratt- nerGelbart"ın 'Kadın Gaze- tecikr (Çev. Ozden Ankan). Mehmet Ergü\en"in "Kapan- daki Veniis'. Güven Turan'ın 'Kadının Sessizligi mi?', Stephane Michaud'nun 'Sa- nat ve Edebiyatta Putlaştır- ma' (Çev. Emre Aazlerli). D. Fatma Türe'nin *Adab-ı Mah- rumiyet', Murat Tuncay'ın 'Kadının Sahne Özgiirlüğü'. Mümtaz Sağlamın •Veni Ka- dın ve Resim İlişkisi". Whit- ney Chadvvick'in 'Bağımsız- lar' (Çev. Doğan Şahinler). Yasmine Ergas'ın '1970'ler- de Feminizm' (Çev. Özden Arıkan), Özen Yula'nın 'Fe- minist Tiyatro Kavramı ve ABD'deki Gelişimi' v e Mu- kadder Aydın Çakır'ın "Paso- Hni'nin Medusa Bakışlı Me- dea'sı' başlıklı yazılarında 'kadın imgesinin sanatsal ve sosyolojik bağlamdaki yan- sıması. tüm 'kadmlığıvla karşımıza çıkıyor. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Ödülü'nü alan Cahit Külebi: En saııslı şaîrlerden biriyim 'Aşk Ölümden Soğuktur'a Köln J den ödül KüJriir Senisi - Köln'de 30 ekim - 5 kasım tarihleri arasında gerçekleştirilen 6. Türkiye Film Festivali'nde- ki Uzun Metrajlı Film Yarış- ması'nda yönetmen Canan Gerede'nin filmi 'Aşk Ölümden Soğuktur". seçiçi- ler kurulu tarafından 'En İyi Film" seçildi. En 1yi Yönetmen Ödülü ise 'Karanlık Sular' adlı fil- mi çeken Kutluğ Ataman'ın oldu. Aynı zamanda 'En İyi İkinci Film' de seçilen 'Ka- ranbk Sular'dan sonra seçi- ciler kurulu. 'En İ\i Üçüncü Film* Ödülünü Kadir Sö- zen'in yönettiği "Soğuk Ge- celer" filmine verdi. 'Soğuk Geceler'deki rol- leriyle genç oyuncular Ra- him Çakmak. Ferdi Çetin- kaya, Le\ent Elmas ve Vol- kan Pınardağ. 'En İyi Erkek Oyuncu* Ödülü'nü topluca kazandılar. Aynı yarışmada Zuhal Olcav da ¥ En İvi Ka- dın Oyuncu' Ödülü'nü. yö- netmen Tomris Giritlioğ- lu'nun '80. Adım* adlı fıl- mindeki rolüyle aldı. Festival yönetimi AftfYıl- maz'a 'OnurÖdüJü'verme- yi kararlaştırdı. Festivalin uzun metrajlı seçicilerkuru- lunda gazeteci ve WDR te- levizyonu yapımcısı Ayşim .\lpman, filmci Dr. \Verner Barg. Almanya'da yaşayan film yönetmeni Tevfık Ba- şer. sinema yazan Atilla Dor- say. edebiyatçı ve senaryo yazan Hüsejin Erdem. Köln Belediyesi Kültür tşleri Mü- dürü Dr. \Vinfried Gellner, filmci Hans Peter Metzler, yazar Zeynep Oral (seçiciler kurulu başkanıl. \VDR Te- levizyonu Sinema Fılmleri Başkanı Uilfried Reichart, gazeteci Georgios Tsapanos v e yazar Arzu Toker yer al- dı. Festivalin ödülleri bu ak- şam yapılacak bir törenle sahipferine verilecek. ANKARA (XA) - "Senin dudak- ların pembe. EUerin beyaz, Al tut el- lerimi bebek, Fut biraz" dizeleny Ie. şiir dünyamızın anıtları arasında y- er alan Cahit Külebi. kendisini "en şanslı şairlerden biri™ olarak nite- lendirirken şiiri de "çok özel ve ya- ratıcılık isteven ükel bir sanat" ola- rak tanımlıyor. Kendi deyişiyie "Yeni Roman- tizm" tarzındaki şiirlerinde yurdun sorunlannı, Anadolu halkımn baht- sızlığını. sefaletini işleyen şair. 79 yaşında "hayatının ikinci ödülü" olarak nitelendirdiği Cumhurbaş- kanlığı Kültür Sanat Büyük Ödü- lü'nü aldı. Cumhurbaşkanı Süley- man Demirerin elinden ödülünü alırken gözyaşlarını tutamayan Kü- lebi. "Ben, bu ödülün Atatürkçülü- ğe, çağdaşhğa ve Türk toplumunun çağdaş düzeve ulaşmasına destek olacak bir anlayiş içinde verilmesi nedeniyle duygulandım. Atatürk de\rimlerinden,toplumun çağdaş- laştınlmasından söz edildiği her za- man gözlerim yaşanr" dedi. 'Halka rağmen.J Külebi, Atatürk'ün toplumun çağdaşlaşması için bütün gereksin- meleri göz önüne alarak devrimle- rini yaptığını hatırlatarak bugünse "halk bö>le istiyor" gerekçesiyle o devrimlerin birçoğunun geri plana itildiğini ve kurumlann dinselleş- mesine izin verildiğini belirtti. De- mokrasinin ünlü tanımıyla "halkın. halkiçin, halka rağmen kendisini yö- netmesi" olduğuna işaret eden Kü- lebi. "Buradakirağmenedikkatbu- yurulsun. Demek ki birtakım geliş- meler, çağdaşlaşmalar, halk bunu is- temiyor diye, ihnıal edilemez"* dedi. "Toplum Atatürk ilkelerinden tecrit ediürse..." Cahit Külebi, demokrasinin ilk koşulunun laiklik olduğunu. Ata- "Ben. bu ödülün Atatiirkçülüğe, çağdaşhğa ve Türk toplumunun çağdaş düzeye ulaşmasına destek olacak bir anlayış içinde verilmesi nedeniyle duygulandım.' türk'ün de cumhurıyetin ılanmdan kısa süre sonra öğretimin laikleşme- sini amaçlayan "öğretim bırliği ya- sası"nı çıkarttığını hatırlatarak şöy- le devam etti: "Ch sa şu anda ortaöğretünde de\- let okullannın yansından çoğu din- sel okuldur. Her yıırttaş elberte iba- dette serbest olacaktır. Ama laik okullan dinselleştirmek ve hatta Anadolu lisesi. imam hatip lisesi. sü- per lise gibi kalıplara uydurmak doğru değildir. Türk toplumu. laik- lik gibi, öbür Atatürk devrimleri gi- bi çok gerekli ilkelerden tecrit edilir- se hiçbirzaman gelişemez \e çağdaş- laşamaz." 'Dk telif ücreti alan şairlerden...' Şiirin "Tann'nın gönderdiği bir vahiy"olmadığını çalışaraköğreni- lebileceğini ifade eden Külebi. şiir dünyamıza yaklaşık 200 şiir kazan- dırdı. Çocukluğundajı beri şiir ya- zan Külebi "nin son dönem şiirleri "GüzTürküleri" adlı kitabında top- landı. İlk telif ücreti alan şairlerden olan Külebi, ilk kitabının dışında hiçbirini kendisi bastırmadı. Şiirle- rini "başı sonu ayarlanmış bir bü- tün" olarak tanımlayan şair. kendi- sini en şanslı şairlerden biri olarak gördüğünü. 1939 yılında yazdığı şi- irlerindünyaşiirseçkilerinegirdiği- ni. yabancı dillere çevrildiğini, şiir- lerinin. öykü ve romanlar kadar sa- trldığım anlattı. "Türkive'de iyi bir şiir geleneği vardır" diyen Külebi. Türkiye'de her zaman iyi şairleryetiştiğini söy- ledi. Külebi. şiirin bir gönül sanatı olduğunu ve şiirden geçinecek ka- dar dahi para kazanılamayacağinı belirterek şunlan kaydetti: "Batı'da- ki şairlerin de hemen hepsi başka iş- lerle karınlannı doyuruıiar. Ne var ki sanıldığı gibi Türkiye'de şiir ki- taplannın sanlmamasından şikâyet edemeyiz. Halkımız şiîri çok sever. Galiba Batı ülkelerine bakarak bi- zinı ülkfinizde şiir kitaplan daha çok satılır. ama bu büyük bir para getirmez. Ben, ilk telifücreti alnıış şa- irlerden biriyim. Kitaplanm birçok kez basıldı. Bununla biriikte şiirden gözle görülebüecek bir para elde et- medim." "Türkiye kadar şür yazan insanı bolülkeyoktur" diyen külebi. Türk toplumunda şiir yazanların sayısı- nın, okuyanlann sayısının birkaç ka- tı olduğunu söyledi. Külebi. şöyle konuştu: "Çok şiiryazan var, ama şi- ir okumazlar. Herkeszanneder, ken- disi şair. Bu öyle kolay bir iş değil. Çünkü şiir.öbürsanatlanı benzemi- yor. Çok özel ve yaratıcılık isteyen il- kel bir sanatnr şiir. Ancak öğretkisi, öğretisi, öğretmeni yoktur, öbür sa- natlar gibi kesin kurallan yoktur. Ancak ustaiar okunarak, sevilerek öğrenilebüir. Başka şairieri tanıma- dan şiir yazılmaz. Herkes aklına ge- leni yazar ama, onu şiir sayamayız." 'Şairieri kimse hahrlamaz' Cahit Külebi, Türk toplumunun sanatçı deyince şairieri anımsama- dığından yakındı. Külebi. iki şarkı öğrenip hafif müzik yapanlar. pop şarkıcılar. türkücüler hatta manken- lerin "sanatkâr" sayıldığını, ancak şair ve yazarlann sanatçı sayılmadı- ginı savundu. Bunun en iyi ölçüsü- nün deviet kuruluşlannın düzenledi- ği kabul törenleri olduğunu belirten Külebi. "Şairieri kimse hatırlamaz. Beni hatıriadıkJarı oldu, ama ben pek gitmiyorum zaten" dedi. 'Dildeki kirlenme' Atatürk'ün çağdaş bir ulusun ken- di öz diline kavuşmasını sağlamak için dil devrimini yaptığını hatırla- tan Külebi. son yıllarda toplum din- selleştirilirken ticaret ve üretim alanlannın da yabancı tenm ve ke- limelereboğulduğunadikkati çekti. Külebi, Dil DevTİmi'nin. son yıllar- daki baltalamalara karşın. çok tutul- muş bir devrim olduğunu vurgula- yarak "Bugün en tutucu politikacıiar bile bep öz Türkçe deyimleri ve terimleri bol bol kul- lanıvorlar" dedi. Duygu Ankara toprağa verildi Kültür Servisi - Önceki gün yaşamını yitiren tiyatro sanatçısı Duygu Ankara dün toprağa verildi. Ankara için Dormen Tiyatrosu"nda dün sabah bir tören düzenlendi. Törende sanatçı arkadaşlan Ankara'nın tabutu başında saygı nöbeti tuttu. Burada bir konuşma yapan tiyatro sanatçısı Selim N'aşit. Duygu Ankara'nın bulunduğu yere kişiliğinden ödün \ermeden geldiğini belirtti. Sanatçı. daha sonra Şişli Camii'nde kılınan öğle namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlı'ğı'nda toprağa verildi. Ankara'nın cenaze törenine aralannda Ali Poyrazoğlu. İsmet Ay. Ercan Yazgan. Genco Erkal. Gülriz Sururi. Nur sürer. Cenk Koray. Halil Ergün. Bülent Kayabaş. Göksel Kortay "m da bulunduğu sanatçı dostlan katıldı. Descartes'ın 400. doğumgünü Kültür Servisi- ünlü Fransız bılım adamı Rene Descartes'ın doğumunun 400. yılı nedeniyle bir sempozyum düzenleniyor. Yıld'ız Teknik L'niversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümü tarafından düzenlenecek sempozyum: Descartes'ı daha iyi tanımak. bilim tarihi ve biiim felsefesine katkılannı tartışmak ve genç kuşaklara bir gün süreyle bilim hakkında bilgiler sunmayı amaçlıyor. 11 kasım pazartesi günü saat 10.00'da YTLJ Merkez Kampusu Oditoryumu'nda başlayacak sempozyum tüm gün sürecek. Kuvayı Milliye'ye rekor izleyici Kültür Servisi - Nâzmı Hikmet'in 'Kuvayı Millıye Destanı'n; sahneleyen Ankara Dev let Tiyatrosu. rekor sayıda izleyici ile buluştu. Ergin Orbey'in sahneye koyduğu oyun.lapalı gişe oynuyor. Orbey. yapıtın bugüne dek 29 tenısilde izleyiciyle buluştuğunu söyledi. Oyunun Ankara dışında İzmir'de bir. Diyarbakır'da üç. Istanbul ve Antalya'da ikişer kez sahnelendiğini belirten Orbey. turne için ülkenin dört biryanından çağrılar aldıklannı söyledi. Baştan .sona senfonik bir müzik olan Kuvayı Milliye Destanı'nın Türk tiyatrosuna sunduğu birçok 'ilk' olduğunu da belirten Orbey. destanın tümünün ilk kez sahnelendiğini vurguladı. 'Ekmek' filminin çekimleri başladı Kültür Servisi - Faık Ahmet Akıncı'nın vöneteceği "Ekmek" filminin çekimleri başladı. Özelleştirme çabalan karşısında sendikaların mücadelesıni anlatmayı amaçlayan filmin çekimleri Istanbul Petrol İş Sendikası Genel Merkezi. Zonguldak ve Ankara'da gerçekleştinlecek. Türk-İş'e bağlı birçok sendikanın desteğiyle çekilecek filmde işçiler oyuncu olarak rol alıyor. Onay Akbaş'ın Paris sergisi Kültür Servisi - Ressam Onay Akbaş. Paris'te 7-17 kasım tarihleri arasında sergi açıyor. 6. Istanbul Sanat Fuan'nda Mac 2000 Çağdaş Sanatlar Manifestasyonu çerçevesinde yapıtlannı sergileyen Akbaş'ın Paris sergisi de Mac 2000 kapsaınında düzenieniyor. 1985'de M.LJ Atatürk Eğitim Fakültesi Resim bölümü'nden mezun olan sanatçı. I988'de yerleştiği Pans'te sanat yaşamını sürdürüyor. Devlet Tiyatroları Nahcıvan'da Kültür Servisi - Ankara Dev let Tiyatrosu oyunculan Nahcıvan Meclis BaşkanıTalıbov "un daveti üzenne Halav adlı oyunla 5-9 kasım tarihleri arasında Nahcıvan Özerk Çumhuriyeti'ne konuk olacaklar. Yönetmenliğini ADT Müdürü Tansu Aytar'ın üstlendiği oyun.Refik Erduran tarafından kaleıne alınmış. Oyunda başrollen Rahmi Dilligil. Erkan Alpago. Gülay Akman Şar. Şeyda Akova. Laçin Çeylan paylaşıyor. Tansu Aytar. oyunun turne için özel olarak seçildiğini. hem onlan hem bizi anlatan bir oyunla gitmek istediklerini belirtti. Genç Müzisyenler yarışacak Kültür Servisi - The British Council. "Yûm Genç Müzisyeni Yanşması" nin dördüncüsünü korno. trompet. trombon ve tumba'dan oluşan bakır üflemeli çalgılar dalında düzenliyor. Trompet sanatçısı Erden Bilgen. Korno sanatçısı Mahir Cakar. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Müdürü Mehmet Erten ile Royal Northern College Of Music'ten Christopher Houlding ve Edvvard Warrenyanşma jürisinde yer alacak. Yanşmaya en son 23 Ocak 1997 tarihinde 25 yaşını doldurmamış tüm sanatçılar katılabilecekler. l l\lâzım Hikmet Vatan Haini' Kültür Servisi - Ön hazırlıklan uzun zamandır süren Tiyatrotek kuruldu. 1996 97 tiyatro sezonunu. "Nâzım Hikmet Vatan Haini' adlı oyunla Martı Sanatevi'nde açan Tiyatrotek, oyunu her cumartesi saat 15.00. çarşamba günleri ise 20.00'de Martı Sanat Evi'nde sahneliyor. Tivatrotek aralık ve ocak aylannda ise Disıplinler Arası Genç Sanatçılar Derneği'nde Jean Genet'nin 'Balkon' ve Albert Camusnün 'Caligula' adlı oyunlannı sahneleyecek. Tiyatrotek, seyirci ve oyuncuyu. salon ve sahne çizgisiyle ayıran klasik bir mekân yerine büyüklü. küçüklü odalardan oluşan e\ tiyatrosu' kavrammı yerleştirmeyi amaçlıyor. Orhan Coplu'nun kapikatürleri Hamburg'da Kültür Senisi - Karikatür sanatçısı Orhan Coplu. '96 yılının son kişisel sergisini Hamburg"da açtı. Hamburg Ateiler Haus'daki sergi 31 ekim - 3 kasım tarihleri arasında açık kaldı. Coplu'nun 'Von ıVîir...' adlı karikatür sergisinde 24 adet çalışması yer aldı. Sanatçı, önümüzdeki yıl yurtdışı sergilerine ağırlık vererek Türk karikatürünün uluslararası platformdaki eski ağırlığını yeniden kazanmasına katkıda bulunmayı hedefliyor. Sanatın insan yaşamında daha fazla yer almasının. daha estetik birdünya için birincil adım olduğuna inanan Çoplu. bu anlamda "Sanartan Yaşama' felsefesi doğrultusunda çalışmalarını sürdürüvor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle