Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5KASIM1896SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
'Modera zamanlarda kadın' konulu dergide dünden bugüne 'kadın'a bir göz kırpış
Kacbımı önlenemez yükselişi...Kültiir Servisi - Fanny
Mendelssohn-Bartholdy adı-
nı hiç duynuş muydunuz?
1805 yıJındazengin vegiiçlü
bir babanın k^ı olarak dün-
yaya gelen Fa,iny "nin. küçük
yaşlarda hem :>iyano hem de
beste yetenegi olduğu ortaya
çıkar. Ancak evlenene dek
topluluk önünde programlı
pıyano çalması yasaklanmış-
tır babası tarafndan. Nedeni,
kendisinden on dört yaş kü-
çük kardeşi Felix Mendels-
sohn-BartholoV'i gölgede bı-
rakmasıdır. Felix. Fannv'nın
bestelerinden pek çoğunu ba-
basmır. bilgisi dışında kendi
adıyia bastınr Ancak yete-
nekli ablanın, nabasının ölü-
münden sonraeşinin de des-
teğiyle kendi bestelerinden
konserler verrcesi ve başan-
sinın günden güne artması
Feli.x"in de gÖ2ünü korkutur.
Fanny. kardeşi tarafından evi -
ne ve 'kanlıkgörevlerine'ge
ri dönmeye zorlanır \e mü-
zik ortamındar çekilir.
Peki ya Mileva Maric? Al-
bertEinstein'ır. ilkeşidirMi-
leva. Kendı ba^ına da olduk-
ça yetenekli bir fizikçi v e ma-
tematikçıdir. Ama en önem-
lisi eşinin görecelik kuramı-
nın geüşimine katkısıdır. Bu-
nunla da yetinmeyip. Einste-
in'ın 1921 yılında Nobel
Ödülü almasını sağlayan son
derece önemli üç ayn bildiri-
ye de tam anlamıyia katıldığı
öne sürülüyor. Einstein, No-
bel'den eline geçen tüm para
ödülünü Mileva'ya bırakır.
Her ne kadar bunun çiftin bo-
şanma koşullanndan biri ol-
duğu da söylense. gerçek ne-
den açıktır. Neyazik ki bilim
çevrelen Einsteın'ın bu deva-
sa kuramı oluştururken eşiy-
le işbirliği içinde bulunduğu-
nu yadsırlar.
Tarihe damgasını
vuran kadınJar
Sylvia Beach. Paris'te kü-
çük bir kitapçı dükkânı olan
Shakespeare & Co."nun sahi-
btdir. İ 922 yılında James
Joyce'un llysses adlı yapıtı-
nın ilk basımını yayımlar. Ki-
tap. daha önce Ingiltere'de
vasaklanmış ve büyük tartış-
malara yoi açmıştır.
Beach. kitabın yayımlan-
ması için elinden geleni ya-
par. provalan düzeltir. yapıtın
ABD ve Kanada'ya el altın-
dan sokulmasına bile yardım-
cı olur. Kitaba öylesine ken-
dini adar ki yazarla sözleşme
imzalamaya bile gerek duy-
maz. Kitabın tam on bir ba-
sımını yapar; ABD yüce di-
vanının yapıtın müstehcen ol-
madığı yoiunda karar verme-
si üzerine yıldızı parlayan ro-
man. sayılamayacak kadar
çok satar. ancak Joyce'un bu
sayede elde ettiği dev boyut-
lu gelirden Beach en ufak bir
pay bilealamaz. Kitapçı dük-
kânı 1941 yılında kapandı-
ğında Beach iflas etmiş du-
rumdadır.
Fannv Mendelssohn, Mile-
Sıradışı ve
öncü kadınlar1912 "de Mount Black-
burn'e rehber kullanmadan
ulaşan ilk kişi Dora Keen.
müstakbel kocasıyla evlilik
sözleşmesi düzenleyen Lucy
Stone. 1828ABD"s>ndeköle"-
liğe karşı çıkıp. eşitligi savu-
nan marjinal Fanny Wright,
yirmi üç yaşında kurşuna di-
zilen Hannah Senesli. yaşa-
mını yazar olarak sürdüren
ilk Avrupalı kadın olduğuna
inanılan, büyük bir olasılık-
la ilk feminist yazar olan
Christine de Pisan. Amerika
tarihinde yapıtlan yayımla-
nan ilk ozan Anne Bradstre-
et, "Arabistanlı kadın Lavv-
rence' olarak tanımlanan La-
dy Hester Stanhope, II.Dün-
ya Savaşı'nın en başanlı ca-
suslanndan biri olan eski Po-
lonya güzeli ChristineGran-
ville (Skarberk Kontesi).
1930 yıllarının Hollyvvo-
od'unun önde gelen yönet-
menlerinden Dorothy Arz-
ner. New \le.xico siyasetin-
de 20'li yıllardan 50"lı yılla-
ra dek bir efsane olan Geor-
giaLusk. 1919-1921 yılları
arasmda başkan Woodrow
NVUson'un sağlığı bozulunca
•gölge başkan'lığı üstlenen
eşi Edith VVilson. sessiz
filmlere konuşmalan aktaran
cümleleri de yazan ilk kişi
'mucid' Anita Loos. Kalifor-
niya'da ilk modern işleme te-
sisi kurarak günümüzde bile
Kaliforniya Zeytin Yetiştiri-
cilerinin Anası olarak anılan
Freda Ehmann. XVII. yüz-
yılın sonunda gökbilimle u|-
ra^an Caroline Herschet.
1917 Ekim Devrimi öncesi
Kadın İşçi'yi yayımlayarak
Inessa Armand ve ClaraZet-
kin ile ilk kez Rusya'da Ulus-
lararası Kadın Günü'nün ta-
nınmasını sağlayan Lenin'in
karısı Nadejda Krupskaya.
XX. yüzyılın en önemli tasa-
nm ve inşaat projelerinden
birini gerçekleştiren Julia
Morgan. 1939'da Time der-
gisi tarafından EleanorRoss-
velt'ten sonra ülkenin en et-
kili ikinci kadını ilan edilen.
1930'lu yılların en önde ge-
len gazetecisi Dorothv
Thompson, 1322 yılında Pa-
ris'te yetki belgesi olmaksı-
zın doktorluk yaptığı için
suçlu bulunan JacqueÛnt Fe-
lice de Almania. Amerika ta-
rihindeki ilk kadın doktor
ElizabethBlackwell, 1882 de
Amsterdam'da dünyanın ilk
gebelikönleyıciklinığini ku-
ran Aletta Jacobs. "doğum
kontrolü" deyimini ilk kez
1913 'te köşe yazısında kulla-
narak, 1916"daNew YorkC-
iry'de doğum kontrolü klini-
ği açan Vlargaret Sanger.
1809'da buluşu dokuma ma-
kinesiyle ABD tarihinde pa-
tent sahibi ilk kadın unvanı-
nı kazanan Mary DL\on Kies.
matematik alanında doktora
derecesi alan ilk kadın olan
Sofia \asHe\na Kmalevska-
ya. kölelikten üreticilige ge-
çen TbereseCoincoin. yüzyıl
sonunda başanlı olmuş Eski-
mo kadın girişimcilerden Re-
inedeer Marv. ABD'ye kar-
şı özgürlük savaşı veren Kra-
liçe Liliuokaiani, olağanüstü
bir gökbilimci Antonia Ca-
etana De Pavia Pcreira Ma-
ury. Çin'de birtakım reform-
lar gerçekleştiren Tz'u-hsi.
"Vazılım Cumhuriyeti'nin
Kadın BaşkanT.ABb ordu-
nunun etkin en yaşlı subayı
Tuğamiral Grace Hopper.
özel gerilla ordusu. deniz sa-
sunmasını oluşturan korge-
neral Manto Ma»rogenous.
1200'üaşanboğaöldüren ilk
kadın boğa güreşçısi Conc-
hita Cintron. XVII. yüzyıl
Meksikası'nda tüm engelle-
re karşın ancak bir manastır-
da yazar olan Juana de la
Cruz. matematik kuramı
üzerine çahşşan Maria Ga-
etana Agnesi. kadınların oy
kullanılması için savaşan
Abigail Duniwa>...
apı Kredi Yayınlan'nın üç ayda bir çıkarttıöı Sanat Dünyamız dergisinin bu sayısı "Modern
Zamanlarda Kadın" başlığını taşıyor. Ortaçağ edebiyatında kadının yerinden 1970'lerin feminist
hareketlerine ve bunların sanata yansımasına, kadın bestecilerden Di\ an edebiyatı kadın yazarlarına.
kadınlar için öngörülmüş adab-ı muaşeret kanunlarına dek renkli bir yelpazeyi kuşatan. dünden
bugünne 'kadın'a ufak bir göz kırpan dergi. görsel kaynaklarıyla da çok zengin.
va Maric, Sjlvia Beach... Bu
adlar kaynaklarda. dalaylı
yollardan karşımıza çıkıyor
olsalar da kadının birey ola-
rak varlığını yok sayan. ataer-
kil toplum düzeninin oluştur-
duüu tarih söyleminin yadsı-
dığı birçok -kadın- yazar. res-
sam. bilim insanı. doktor ve
siyasetçi. bu tarihin yazılma-
sında önemli rol oynadılar.
İçerdiği kapsamiı ve seç-
kin inceleme yazılarıyla bir-
çok konuda kaynak niteliği
taşıyan 'Sanat Dünyamız'ın
63. sayısı. lşte. geçmişte ol-
duğu kadar günümüz dünya-
sında da rahatça gözardı edi-
len üreten, düşünen kadına.
'modern zamanlarda kadın'a
ayrılmış. Derginin editörü
Ceyda Akaş, sanıldığı kadar
ufak bir ayrıntı olmayan bu
konunun aktarımında. iki vüz
sayfaiık Sanat Dünyamız"ın
da bir ayrıntı olmaktan öteye
geçemediğini belirtiyor.
Danielie Regnier-Bohler.
"Edebi ve Mistik Sesler"
başlıklı yazısında kadınların
kaynaklar arasında kaybolan
seslerini ortaya çıkarmaya
çalışıyor. Kadının sesinin
üzerine yüklenen her anlamı
araştınyor.
Zehra Tosca. XIII. yüzyıl-
daııXIX. v üzv ıla kadarsüren
Divan edebiyatı ve onu izle-
yen Yeni Türk edebiyatı'nda
kadın ozanları inceliyor. Tos-
ca'nın yazısında Mihri Ha-
tun'dan Le>la Hanım'a Divan
edebiyatının tozları arasında
unutulmuş kadın ozanlarla
tanışıyor.'z.
Tiirkcr Armaner'iıı çevi-
risini yaptığı 'Cadı' başlıklı
vazısında Jean Michel Sall-
man. ortaçağın karanlık yü-
zünden çıkıp gelen bir imge-
yi ayrıntılarıyla sunuyor bi-
ze.
Jean Paul-Desaive edebi-
yatın belirsizlikleri arasında
kaybolan kadın yazarlan ay-
rıntılı incelemesiyle bugüne
taşıyor. DoğanŞahiner'in çe-
virdiği yazısında XVII ve
XVIII. yüzyıl Fransız edebi-
yatından örnekler yer alıyor.
Bunlar dışında. Nina Ratt-
nerGelbart"ın 'Kadın Gaze-
tecikr (Çev. Ozden Ankan).
Mehmet Ergü\en"in "Kapan-
daki Veniis'. Güven Turan'ın
'Kadının Sessizligi mi?',
Stephane Michaud'nun 'Sa-
nat ve Edebiyatta Putlaştır-
ma' (Çev. Emre Aazlerli). D.
Fatma Türe'nin *Adab-ı Mah-
rumiyet', Murat Tuncay'ın
'Kadının Sahne Özgiirlüğü'.
Mümtaz Sağlamın •Veni Ka-
dın ve Resim İlişkisi". Whit-
ney Chadvvick'in 'Bağımsız-
lar' (Çev. Doğan Şahinler).
Yasmine Ergas'ın '1970'ler-
de Feminizm' (Çev. Özden
Arıkan), Özen Yula'nın 'Fe-
minist Tiyatro Kavramı ve
ABD'deki Gelişimi' v e Mu-
kadder Aydın Çakır'ın "Paso-
Hni'nin Medusa Bakışlı Me-
dea'sı' başlıklı yazılarında
'kadın imgesinin sanatsal ve
sosyolojik bağlamdaki yan-
sıması. tüm 'kadmlığıvla
karşımıza çıkıyor.
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Ödülü'nü alan Cahit Külebi:
En saııslı şaîrlerden biriyim
'Aşk
Ölümden
Soğuktur'a
Köln
J
den
ödül
KüJriir Senisi - Köln'de
30 ekim - 5 kasım tarihleri
arasında gerçekleştirilen 6.
Türkiye Film Festivali'nde-
ki Uzun Metrajlı Film Yarış-
ması'nda yönetmen Canan
Gerede'nin filmi 'Aşk
Ölümden Soğuktur". seçiçi-
ler kurulu tarafından 'En İyi
Film" seçildi.
En 1yi Yönetmen Ödülü
ise 'Karanlık Sular' adlı fil-
mi çeken Kutluğ Ataman'ın
oldu. Aynı zamanda 'En İyi
İkinci Film' de seçilen 'Ka-
ranbk Sular'dan sonra seçi-
ciler kurulu. 'En İ\i Üçüncü
Film* Ödülünü Kadir Sö-
zen'in yönettiği "Soğuk Ge-
celer" filmine verdi.
'Soğuk Geceler'deki rol-
leriyle genç oyuncular Ra-
him Çakmak. Ferdi Çetin-
kaya, Le\ent Elmas ve Vol-
kan Pınardağ. 'En İyi Erkek
Oyuncu* Ödülü'nü topluca
kazandılar. Aynı yarışmada
Zuhal Olcav da ¥
En İvi Ka-
dın Oyuncu' Ödülü'nü. yö-
netmen Tomris Giritlioğ-
lu'nun '80. Adım* adlı fıl-
mindeki rolüyle aldı.
Festival yönetimi AftfYıl-
maz'a 'OnurÖdüJü'verme-
yi kararlaştırdı. Festivalin
uzun metrajlı seçicilerkuru-
lunda gazeteci ve WDR te-
levizyonu yapımcısı Ayşim
.\lpman, filmci Dr. \Verner
Barg. Almanya'da yaşayan
film yönetmeni Tevfık Ba-
şer. sinema yazan Atilla Dor-
say. edebiyatçı ve senaryo
yazan Hüsejin Erdem. Köln
Belediyesi Kültür tşleri Mü-
dürü Dr. \Vinfried Gellner,
filmci Hans Peter Metzler,
yazar Zeynep Oral (seçiciler
kurulu başkanıl. \VDR Te-
levizyonu Sinema Fılmleri
Başkanı Uilfried Reichart,
gazeteci Georgios Tsapanos
v e yazar Arzu Toker yer al-
dı. Festivalin ödülleri bu ak-
şam yapılacak bir törenle
sahipferine verilecek.
ANKARA (XA) - "Senin dudak-
ların pembe. EUerin beyaz, Al tut el-
lerimi bebek, Fut biraz" dizeleny Ie.
şiir dünyamızın anıtları arasında y-
er alan Cahit Külebi. kendisini "en
şanslı şairlerden biri™ olarak nite-
lendirirken şiiri de "çok özel ve ya-
ratıcılık isteven ükel bir sanat" ola-
rak tanımlıyor.
Kendi deyişiyie "Yeni Roman-
tizm" tarzındaki şiirlerinde yurdun
sorunlannı, Anadolu halkımn baht-
sızlığını. sefaletini işleyen şair. 79
yaşında "hayatının ikinci ödülü"
olarak nitelendirdiği Cumhurbaş-
kanlığı Kültür Sanat Büyük Ödü-
lü'nü aldı. Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirerin elinden ödülünü
alırken gözyaşlarını tutamayan Kü-
lebi. "Ben, bu ödülün Atatürkçülü-
ğe, çağdaşhğa ve Türk toplumunun
çağdaş düzeve ulaşmasına destek
olacak bir anlayiş içinde verilmesi
nedeniyle duygulandım. Atatürk
de\rimlerinden,toplumun çağdaş-
laştınlmasından söz edildiği her za-
man gözlerim yaşanr" dedi.
'Halka rağmen.J
Külebi, Atatürk'ün toplumun
çağdaşlaşması için bütün gereksin-
meleri göz önüne alarak devrimle-
rini yaptığını hatırlatarak bugünse
"halk bö>le istiyor" gerekçesiyle o
devrimlerin birçoğunun geri plana
itildiğini ve kurumlann dinselleş-
mesine izin verildiğini belirtti. De-
mokrasinin ünlü tanımıyla "halkın.
halkiçin, halka rağmen kendisini yö-
netmesi" olduğuna işaret eden Kü-
lebi. "Buradakirağmenedikkatbu-
yurulsun. Demek ki birtakım geliş-
meler, çağdaşlaşmalar, halk bunu is-
temiyor diye, ihnıal edilemez"* dedi.
"Toplum Atatürk ilkelerinden
tecrit ediürse..."
Cahit Külebi, demokrasinin ilk
koşulunun laiklik olduğunu. Ata-
"Ben. bu ödülün
Atatiirkçülüğe,
çağdaşhğa ve
Türk toplumunun
çağdaş düzeye
ulaşmasına destek
olacak bir anlayış
içinde verilmesi
nedeniyle
duygulandım.'
türk'ün de cumhurıyetin ılanmdan
kısa süre sonra öğretimin laikleşme-
sini amaçlayan "öğretim bırliği ya-
sası"nı çıkarttığını hatırlatarak şöy-
le devam etti:
"Ch sa şu anda ortaöğretünde de\-
let okullannın yansından çoğu din-
sel okuldur. Her yıırttaş elberte iba-
dette serbest olacaktır. Ama laik
okullan dinselleştirmek ve hatta
Anadolu lisesi. imam hatip lisesi. sü-
per lise gibi kalıplara uydurmak
doğru değildir. Türk toplumu. laik-
lik gibi, öbür Atatürk devrimleri gi-
bi çok gerekli ilkelerden tecrit edilir-
se hiçbirzaman gelişemez \e çağdaş-
laşamaz."
'Dk telif ücreti alan
şairlerden...'
Şiirin "Tann'nın gönderdiği bir
vahiy"olmadığını çalışaraköğreni-
lebileceğini ifade eden Külebi. şiir
dünyamıza yaklaşık 200 şiir kazan-
dırdı. Çocukluğundajı beri şiir ya-
zan Külebi "nin son dönem şiirleri
"GüzTürküleri" adlı kitabında top-
landı. İlk telif ücreti alan şairlerden
olan Külebi, ilk kitabının dışında
hiçbirini kendisi bastırmadı. Şiirle-
rini "başı sonu ayarlanmış bir bü-
tün" olarak tanımlayan şair. kendi-
sini en şanslı şairlerden biri olarak
gördüğünü. 1939 yılında yazdığı şi-
irlerindünyaşiirseçkilerinegirdiği-
ni. yabancı dillere çevrildiğini, şiir-
lerinin. öykü ve romanlar kadar sa-
trldığım anlattı.
"Türkive'de iyi bir şiir geleneği
vardır" diyen Külebi. Türkiye'de
her zaman iyi şairleryetiştiğini söy-
ledi. Külebi. şiirin bir gönül sanatı
olduğunu ve şiirden geçinecek ka-
dar dahi para kazanılamayacağinı
belirterek şunlan kaydetti: "Batı'da-
ki şairlerin de hemen hepsi başka iş-
lerle karınlannı doyuruıiar. Ne var
ki sanıldığı gibi Türkiye'de şiir ki-
taplannın sanlmamasından şikâyet
edemeyiz. Halkımız şiîri çok sever.
Galiba Batı ülkelerine bakarak bi-
zinı ülkfinizde şiir kitaplan daha
çok satılır. ama bu büyük bir para
getirmez. Ben, ilk telifücreti alnıış şa-
irlerden biriyim. Kitaplanm birçok
kez basıldı. Bununla biriikte şiirden
gözle görülebüecek bir para elde et-
medim."
"Türkiye kadar şür yazan insanı
bolülkeyoktur" diyen külebi. Türk
toplumunda şiir yazanların sayısı-
nın, okuyanlann sayısının birkaç ka-
tı olduğunu söyledi. Külebi. şöyle
konuştu: "Çok şiiryazan var, ama şi-
ir okumazlar. Herkeszanneder, ken-
disi şair. Bu öyle kolay bir iş değil.
Çünkü şiir.öbürsanatlanı benzemi-
yor. Çok özel ve yaratıcılık isteyen il-
kel bir sanatnr şiir. Ancak öğretkisi,
öğretisi, öğretmeni yoktur, öbür sa-
natlar gibi kesin kurallan yoktur.
Ancak ustaiar okunarak, sevilerek
öğrenilebüir. Başka şairieri tanıma-
dan şiir yazılmaz. Herkes aklına ge-
leni yazar ama, onu şiir sayamayız."
'Şairieri kimse hahrlamaz'
Cahit Külebi, Türk toplumunun
sanatçı deyince şairieri anımsama-
dığından yakındı. Külebi. iki şarkı
öğrenip hafif müzik yapanlar. pop
şarkıcılar. türkücüler hatta manken-
lerin "sanatkâr" sayıldığını, ancak
şair ve yazarlann sanatçı sayılmadı-
ginı savundu. Bunun en iyi ölçüsü-
nün deviet kuruluşlannın düzenledi-
ği kabul törenleri olduğunu belirten
Külebi. "Şairieri kimse hatırlamaz.
Beni hatıriadıkJarı oldu, ama ben
pek gitmiyorum zaten" dedi.
'Dildeki kirlenme'
Atatürk'ün çağdaş bir ulusun ken-
di öz diline kavuşmasını sağlamak
için dil devrimini yaptığını hatırla-
tan Külebi. son yıllarda toplum din-
selleştirilirken ticaret ve üretim
alanlannın da yabancı tenm ve ke-
limelereboğulduğunadikkati çekti.
Külebi, Dil DevTİmi'nin. son yıllar-
daki baltalamalara karşın. çok tutul-
muş bir devrim olduğunu vurgula-
yarak "Bugün en tutucu
politikacıiar bile bep öz Türkçe
deyimleri ve terimleri bol bol kul-
lanıvorlar" dedi.
Duygu Ankara toprağa verildi
Kültür Servisi - Önceki gün yaşamını yitiren tiyatro
sanatçısı Duygu Ankara dün toprağa verildi. Ankara
için Dormen Tiyatrosu"nda dün sabah bir tören
düzenlendi. Törende sanatçı arkadaşlan Ankara'nın
tabutu başında saygı nöbeti tuttu. Burada bir konuşma
yapan tiyatro sanatçısı Selim N'aşit. Duygu Ankara'nın
bulunduğu yere kişiliğinden ödün \ermeden geldiğini
belirtti. Sanatçı. daha sonra Şişli Camii'nde kılınan
öğle namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlı'ğı'nda
toprağa verildi. Ankara'nın cenaze törenine aralannda
Ali Poyrazoğlu. İsmet Ay. Ercan Yazgan. Genco Erkal.
Gülriz Sururi. Nur sürer. Cenk Koray. Halil Ergün.
Bülent Kayabaş. Göksel Kortay "m da bulunduğu
sanatçı dostlan katıldı.
Descartes'ın 400. doğumgünü
Kültür Servisi- ünlü Fransız bılım adamı Rene
Descartes'ın doğumunun 400. yılı nedeniyle bir
sempozyum düzenleniyor. Yıld'ız Teknik L'niversitesi
Fen Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümü tarafından
düzenlenecek sempozyum: Descartes'ı daha iyi
tanımak. bilim tarihi ve biiim felsefesine katkılannı
tartışmak ve genç kuşaklara bir gün süreyle bilim
hakkında bilgiler sunmayı amaçlıyor. 11 kasım
pazartesi günü saat 10.00'da YTLJ Merkez Kampusu
Oditoryumu'nda başlayacak sempozyum tüm gün
sürecek.
Kuvayı Milliye'ye rekor izleyici
Kültür Servisi - Nâzmı Hikmet'in 'Kuvayı Millıye
Destanı'n; sahneleyen Ankara Dev let Tiyatrosu. rekor
sayıda izleyici ile buluştu. Ergin Orbey'in sahneye
koyduğu oyun.lapalı gişe oynuyor. Orbey. yapıtın
bugüne dek 29 tenısilde izleyiciyle buluştuğunu
söyledi. Oyunun Ankara dışında İzmir'de bir.
Diyarbakır'da üç. Istanbul ve Antalya'da ikişer kez
sahnelendiğini belirten Orbey. turne için ülkenin dört
biryanından çağrılar aldıklannı söyledi. Baştan .sona
senfonik bir müzik olan Kuvayı Milliye Destanı'nın
Türk tiyatrosuna sunduğu birçok 'ilk' olduğunu da
belirten Orbey. destanın tümünün ilk kez
sahnelendiğini vurguladı.
'Ekmek' filminin çekimleri başladı
Kültür Servisi - Faık Ahmet Akıncı'nın vöneteceği
"Ekmek" filminin çekimleri başladı. Özelleştirme
çabalan karşısında sendikaların mücadelesıni
anlatmayı amaçlayan filmin çekimleri Istanbul Petrol
İş Sendikası Genel Merkezi. Zonguldak ve Ankara'da
gerçekleştinlecek. Türk-İş'e bağlı birçok sendikanın
desteğiyle çekilecek filmde işçiler oyuncu olarak rol
alıyor.
Onay Akbaş'ın Paris sergisi
Kültür Servisi - Ressam Onay Akbaş. Paris'te 7-17
kasım tarihleri arasında sergi açıyor. 6. Istanbul Sanat
Fuan'nda Mac 2000 Çağdaş Sanatlar Manifestasyonu
çerçevesinde yapıtlannı sergileyen Akbaş'ın Paris
sergisi de Mac 2000 kapsaınında düzenieniyor. 1985'de
M.LJ Atatürk Eğitim Fakültesi Resim bölümü'nden
mezun olan sanatçı. I988'de yerleştiği Pans'te sanat
yaşamını sürdürüyor.
Devlet Tiyatroları Nahcıvan'da
Kültür Servisi - Ankara Dev let Tiyatrosu oyunculan
Nahcıvan Meclis BaşkanıTalıbov "un daveti üzenne
Halav adlı oyunla 5-9 kasım tarihleri arasında
Nahcıvan Özerk Çumhuriyeti'ne konuk olacaklar.
Yönetmenliğini ADT Müdürü Tansu Aytar'ın
üstlendiği oyun.Refik Erduran tarafından kaleıne
alınmış. Oyunda başrollen Rahmi Dilligil. Erkan
Alpago. Gülay Akman Şar. Şeyda Akova. Laçin
Çeylan paylaşıyor. Tansu Aytar. oyunun turne için özel
olarak seçildiğini. hem onlan hem bizi anlatan bir
oyunla gitmek istediklerini belirtti.
Genç Müzisyenler yarışacak
Kültür Servisi - The British Council. "Yûm Genç
Müzisyeni Yanşması" nin dördüncüsünü korno.
trompet. trombon ve tumba'dan oluşan bakır üflemeli
çalgılar dalında düzenliyor. Trompet sanatçısı Erden
Bilgen. Korno sanatçısı Mahir Cakar.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Müdürü
Mehmet Erten ile Royal Northern College Of
Music'ten Christopher Houlding ve Edvvard
Warrenyanşma jürisinde yer alacak. Yanşmaya en son
23 Ocak 1997 tarihinde 25 yaşını doldurmamış tüm
sanatçılar katılabilecekler.
l
l\lâzım Hikmet Vatan Haini'
Kültür Servisi - Ön hazırlıklan uzun zamandır süren
Tiyatrotek kuruldu. 1996 97 tiyatro sezonunu.
"Nâzım Hikmet Vatan Haini' adlı oyunla Martı
Sanatevi'nde açan Tiyatrotek, oyunu her cumartesi saat
15.00. çarşamba günleri ise 20.00'de Martı
Sanat Evi'nde sahneliyor. Tivatrotek aralık ve ocak
aylannda ise Disıplinler Arası Genç Sanatçılar
Derneği'nde Jean Genet'nin 'Balkon' ve Albert
Camusnün 'Caligula' adlı oyunlannı sahneleyecek.
Tiyatrotek, seyirci ve oyuncuyu. salon ve sahne
çizgisiyle ayıran klasik bir mekân yerine büyüklü.
küçüklü odalardan oluşan e\ tiyatrosu' kavrammı
yerleştirmeyi amaçlıyor.
Orhan Coplu'nun kapikatürleri
Hamburg'da
Kültür Senisi - Karikatür sanatçısı Orhan Coplu. '96
yılının son kişisel sergisini Hamburg"da açtı. Hamburg
Ateiler Haus'daki sergi 31 ekim - 3 kasım tarihleri
arasında açık kaldı. Coplu'nun 'Von ıVîir...' adlı
karikatür sergisinde 24 adet çalışması yer aldı. Sanatçı,
önümüzdeki yıl yurtdışı sergilerine ağırlık vererek
Türk karikatürünün uluslararası platformdaki eski
ağırlığını yeniden kazanmasına katkıda bulunmayı
hedefliyor. Sanatın insan yaşamında daha fazla yer
almasının. daha estetik birdünya için birincil adım
olduğuna inanan Çoplu. bu anlamda "Sanartan
Yaşama' felsefesi doğrultusunda çalışmalarını
sürdürüvor.