Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 KASIM 1996 PA2ARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
Barış Grubu
Batman'da
• BATMAN (Cumhuriyet)
-Banş İçin Bir Arada
Grubu'nun öncülennden
JHD Genel Başkanı Akın
Birdal. sanatçı Şanar
Yurdatapan ve eski Petrol-İş
Sendikası Başkanı Münir
Ceylan. Batman'da "Banş
için bir milyon ımza"
kampanyastna destek istedi.
Petrol-İş'in davetlisi olarak
Batmana gelen Birdal.
"-Türkiye'de adı ne olursa
olsun bir savaş \ar.
Kimilerine göre az.
kimilerine göre yoğun.
Siyasal. ekonomık. sosyal
ve kültürel tahribata neden
olan bu savaşın
durdurulması lazım" dedi.
Kantu-Sen'in
eylemi
• ANKARA (AA) -
Türkiye Kamu-Sen Genel
Başkanı Resul Akay.
ınemur maaşlanna
yapılması öngörülen yiizde
30'luk artışı \e sendika
uyum yasasının
şeciktırilmesini. 26
kasımda tiim illerde
yapılacak mitinglerle
protesto edecekierini
bildirdi. Resul Akay.
açıklamasında. "gasp
edilen memur haklannı
almak için meydanlara
döküleceklerini ve
hükümeti sert bir şekilde
ııyaracaklannı" kayderti.
YOP Genel
Başkanı
• ANKARA (AA) -
Yenıden Doğuş Parrisi
(YDP) Genel Başkanı
Hasan Celal Giizel.
partisinin genel idare
kurulu toplantısının
açılışında yaptığı
açıklamada. son gelişmeler
karşısında devleti
yönetenlenn. muhalefetin
şaşkın dııruma düştüğünü,
en son Mesut Yılmaz'ın
dinlenme iddialannı ortaya
attığıni hatırlattı. Giizel.
"Mesııt Yılmaz haklı.
Mesut Yılmaz dinleniyor...
Ama ANAP Genel Başkanı
olduğundan beri
dinleniyor..." diye konuştu.
Demipel
Edirne'de
• ANKARA (AA) -
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demırel, Edirne'nin 74.
kurtuluş yıldönümü
törenlerine katılmak üzere
bugün Edirne'ye gidiyor.
Edırne'nın kurtuluş
yıldönümü törenlerine
cumhurbaşkanı olarak
dördüncü kez katılacak olan
Dcmirel. törenlerden
sonra 1. Murat Mahallesi
Kapalı Pazaryen'nin
açılısını >apacak.
Cumhurbaşkanı Demirel.
vilayetı. garnizonu ve
belediyey i ziyaret ettikten
sonra aynı gün Ankara'ya
dönecek.
Sami Gürtürk
toprağa verildi
• SİLİFKE (Cumhuriyet
Giinev İlleri Bürosu)-
Hastalığı nedeniyle bir
süredir tedav i görmekte
olduğu Çukurova
Gniversitesi Tıp Fakültesi
Balcalı Hastanesi"nde
yaşamını yıtiren emekli
felsefe öğretmeni ve yazar
Sami Gürtürk, doğum yeri
olan Silifke'de dün
düzenlenen törenle toprağa
verildi. Gürtürk "ün cenaze
tÇrenine Sılifke
Kaymakamı Mustafa
Altıntas.. Cumhuriyet
Savcısı Abdurrahman
Gündoğdu, Sami
Gürrürk'ün yeğeni Silifke
Belediye Başkanı Sadık
A\;ı. Milli Eğitim Müdürii
Ahmet Vefik Erdem. Eğit-
Sen üyeleri. İşçi Parrisi
temsilcileri ve emekli
öğretmenler ile ailesi
katldı.
RTÜK Başkanı
• ANKARA (AA) - Radyo
ve Televizyon Üst Kurulu
(RTÜK) Başkanı Güneş
Mtftüoğlu. ulusal düzevde
yayın yapan televizyon
kuıuluşlanyla. daha önce
erttlenen toplantısını bugün
ger;ekleştirecek.
Giheş Müftüoğlu.
görjşmede
televizyonculardan.
yayınlann yasaya daha
uynın hale getirilmesini
isteveceklerini bildirdi.
Müftüoğlu. toplantıda.
televizyon kuruluşlannın
terrsilcileriyle görüş
alı^.erişinde
bulınacaklarını söyledi.
K.etdilerine gelen
şjkiyetlenn büyük
;o&nluğunu şiddet içeren
yaynların oluşturduğunu
selrten Müftüoğlu, RTÜK
Vavn Izleme
Dejerlendirme Dairesi'nin
İe tu konularda bazı
esptleri bulunduğunu
»elrttı.
Çifleı^iıı gafina tepld
İzmir Tabip Odası, Çiller'in Karşıyaka Devlet Hastanesi'nde bir hafta önceki hekim
nöbet listesine göre 'yoklama yaparak' gaflanna bir yenisini daha eklediğini açıkladı
İZMİR / ANKARA
(Cumhuriyet) - Başba-
kanlık döneminden itiba-
ren sağlık sisteminde y a-
pısal önlemlere gıtmeven
Başbakan Yardımcısı ve
Dışişleri Bakanı Tansu
Çiller'in. "Balyoz Hare-
kâtı" adıyla başlattığı ve
sağlık çafışanlannı hedef
aldığı hastane denetımle-
rine hekimler tepki gös-
terdi. Karşıva Devlet
Hastanesi'nde de bir ön-
cekı haftanın nöbetçi çı-
zelgesine göre "yokJa-
ma" yapan ve bir dokto-
run hastanede bulunma-
yışı üzerıne "kovun bu-
nu'' diyen Çiller'i eleşti-
ren İzmir Tabip Odası
Yönetim Kurulu Başkanı
Suat Kaptaner. "Sayın
Çiller'in Balyoz Harekâtı
üzerine biz de sağlık ala-
nında acil durum ilan edi-
yoruz"dedi. Kamu sağlı-
ğı hizmetlenne sahip çı-
kılmadığına ve ödenek
yetersizliğıne dikkat çe-
ken Türk Tabıplen Birli-
ği (TTB), gündem saptır-
mava yönelik denetimle-
ri protoste etmek amacıv -
la Numune Hastanesi 'nde
nöbetçi hekime kask ar-
maöan etti. Çiller'ın cumartesi günü Iz-
mir'de gerçekleştirdiğı gezı sırasında ani
baskın yaptığı Karşıyaka Dev let Hastane-
si "yle ılgıli açıklamalan sert tepkı gördü.
Çiller. denetimi sırasında geçen haftaya ait
nöbetçi çizelgesine göre hastanede yokla-
ma yapmış. bu çızelgede çağrı nöbetçısi
birdoktorun bulunniaması üzerine deonun
işine son verilmesini istemişti. Hastane
bahçesinde dün bir basin toplantısı düzen-
leyen İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu.
Çiller'in hastanelerde başlattığını açıkla-
dığı •'Bahoz HarekâtT üzerine "acil du-
Türk Tabipleri Biriiği, sağlık sistemi için >apısal ünleın aimayan \e üdenek y etersi/liğinden ka> naklanan sorun-
lann faturasını hekimlere çıkaran Tansu Çilkr'e tepki göstcrdi. Çiller'in. "Bahoz Harekâtı" adıyla başlattığı
hastane denetimlerini protesto amacıv la. Numune Hastanesi'nde nöbetçi hekime kask armağan edildi. Çiller'in
İzmir'e gelişinde partililerin karşılama >anşı Çillerler'le bir bilek güreşine dönüştü. (Fotoğrat: AA)
rum" kararı aldıklarını açıkladılar. \öne- ma>a çalışan Çiller, alışıla gelen gaflann- denıldi.
yaptığı basın açıklamasında.
sağlık hizmetlerine en fazla
gereksinım dııyan sabit ge-
lirli çalışan vedargelirlilerin
gitmeve ~mahkûm oldukla-
n" kamu hastanelennin. hü-
kümet uvgulamaları nede-
nivle hizmet veremez hale
getinldiğini belirtti. Açıkla-
mada. kamu hastaneierini
hizmet veremez duruma ge-
tıren hükümetin. gerçeklerı
saptırmava çahştıöı kayde-
dildi.
"Kirliliğin. cerahatın kav-
nağı herkesin gözünün önün-
de tiim çıplaklığı ile sergileni-
>or" görüşüne ver verilen
açıklamada. hastanelere da-
ha az kaynak aktanlmasının.
niteliksız tıp fakültelen açıl-
masının. hekim ve sağlık ça-
lışanlannın vetıştirilmesinde
nitehğın gözardı edilmesının
nedenlen soruldu.
Kamu sağlık hizmetlerine
sahip çıkılması için hekimle-
ıo çağn vapılan açıklamada.
" Vncak parası olana sağlık
diyenlerin eğitim ve sağlığa
para yok diyenlerin \e sonra
hesap sormaya kalkanların
halkın canına Ivastetmiş tu-
tumlanna ortak olma\alım.
\e hep birlikte vukarıva çı-
kıp temiz mi bir bakalım"
tim kuruiu adına açıklama yapan Suat Kap-
taner. "Türkhe'nin ekononıisini \e dış iliş-
kilerini batırdıktan sonra ulusal şansızlığı-
mızSa>ın Çiller, sağlık sistemimizi bahoz-
la çökertme kararı aldı" dedı.
Çiller'i Türkive'nın "ulusal şanssızlığı"
olarak değerlendıren Kaptaner. suııları söv-
ledi: "İçindebulunduğu çaresizliğiörtmek
\egiindemi değiştirmek için balvozunu sağ-
lık sistemimizi avakta tutmava çabala>an
hekinılerimize vebaşhekimlereindirme ka-
rannı açıkladı... Bu baskınla itibar ka/an-
dan birini daha vapnıış. evde çağrılı nöbet
tutan hekimlerin bir hafta önceki listesine
bakarak hastanede o anda bulunnıadıkla-
rı için Osmanlı sultanı edasıyla asmaktan
kesmekten bahsetmiştir. Çe\resinde bulu-
nan ve bu durumun farkında olan hekim,
bakan \e biirokratlar da Başüstüne. evet
efendım' demekten başka bir şey yapma-
mışlardır. Bu ruhtaki \e anla>ıştaki insan-
larla sağlık sorunlarının çözüleme\eceği
açıktır."
TTB. -\nkara'dd Numune Ha>tanesı'nde
TTB açıklamasında. mafya-dev let-a^i-
ret bağlantısındaki savlar kastedilerek
"Hem sağlık hizmetlerinde hem de iilkede-
ki bütiin hizmetlerde kötülüğün asıl gerek-
çesi olanlar, temizliğe önce bulundukları
yerden başlaması gerekenlersağlık çalışan-
ları ile halkı karşı karşıva getirmek amacıv -
la sahneve çıktılar" görüsü kav dedıIdı.
Açıklamadan sonra TTB gündem sap-
tırmaya yönelik denetimlen protoste etmek
amacıv la Numune Hastanesi'nde nöbetçi
hekime kask armagan etti.
ANAP lideıi dün yurda döndü
Mesut Yılmaz'a
çîrkitı salflırı
Haber Merkezi - Susur-
luk kazasından sonra yaptı-
ğı açıklamalar ile dıkkatle-
n üzerine çeken ANAP Ge-
nel Başkanı Mesut Yıl-
maz'a. Macaristan'dayum-
ruklu saldında bulunuldu.
Yılmaz. daha önce "tehdit
edildiğini" söv lemişti.
Quantd \ akfı'nın düzen-
ledıği "European Forum
Berlin 96 Konferansı" için
önceki gün Almanya'ya gi-
den Yılmaz. dün Berlın'den
Macaristan'ın başkenti Bu-
dapeşte'ye geçti. Yılmaz.
saat 18.00'de Hilton Ote-
li'nin lobısindeyken kimli-
ği belirlenemeyen bir kisj-
nin ilk önce sözlü. daha
sonra vumruklu saldırısına
uğradı. ANAP liderine ka-
faatansaldırgan. Yılmaz'ın
korumaları tarafından ya-
kalandı.
Yılmaz lobiden hızla
uzaklaşırken kaçırıldığını
sanan korumalar ise saldır-
ganı bıraktı. Saldırgan. so-
kakta içinde 3 kışinin bu-
lunduğu Mercedes marka
bir otomobile binerek olay
yerinden uzaklaştı. Yıl-
maz'ın aldığı darbeler ile
burnu kanadı. v üzünde çe-
şitli şişlikler meydana gel-
di. ANAP lideri. saldırının
ardından özel bir uçakla
Türkive've aeri döndü.
Yılmaz. program deği-
şikliğiy le Macaristan'a git-
tığini, kendisi buradagörül-
dükten sonra bir plan yapıl-
mış olabiieceğıni bildirdi.
Yılmaz. kendisine saldıran
kışiyı ıri yarı. genç ve çok
ivi giyinmış biri olarak ta-
rif etti. Olaya tanık olan işa-
damı Osman Başak ise Yıl-
maz'm, yanındaki kişilere
saldırının büyütülmemesi-
ni istediğini söyledi.
Yapılan saldırıdan sonra
\'ılmaz"ın konutunun
önünde güvenlik önlemlerı
arttırıldı. ANAP lideri, bu-
gün konuyla ilgili olarak
açıklama yapacağını belirt-
ti.
Öte yandan ANAP lideri
\'ılmaz. kendisine gelen
duv umların doğru çıktığını
belirterek gündeme getırdi-
ği "ofis dinleme" olayının
noter huzurunda tespit edil-
mesi öncesinde>apılan tar-
tışmaların büyümesinden
rahatsız oldu. Nenehatun
Caddesi'ndeki konutunun
hemen yanında yer alan
ofisini Almanya gezisi dö-
nüşünde noter huzurunda
kontrol ettirme kararı alan
Yılmaz. parti kurmaylannı
önceki gün arayarak "ola-
vın kamuovu gündeminde
daha fazla bü\iitülmemesi*
ni" istedi.
tP Kongresi 'nde Pehnçekyeniden Genel Başkan seçildi
'Sanıksandalyesineoturacaklar'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
J>çı Partisı (İP) Genel Başkanı Doğu
Perinçek. "Çiller'leri, Ağar'lan. Bu-
cak'ları sanık sandaKesine oturtaca-
ğa" dedı. "Enternasyonel Şenlik"
adıyla düzenlenen. İP4. Genel Kong-
resı'nin kapanı^ konıışmastnı yapan
Perinçek. Türkive'nın biryol ayrımı-
na geldiğini söyleyerek. "Birinci _\ol.
Çiller \e ÖzaU Amerikan empervaliz-
minin istasyon şeflerinin yolu. Bu yol.
I.Vf F'nin, özelleştirme genel müdürie-
rinin volu. ikinci cumhuri>et yolu. A-
ıııa adı cumhurivet aslında bir kontge-
rilla diktatörlüğü. İkinci vol Türkive
halkının mafya-gladyo-tarikat' üçle-
mesine karşı vükselen mücadelesinin
aynı zamanda demokratik sürecin yo-
Itınu açnıasıdır \e şimdi işleyen süreç
budur" dıye konuştu.
TlRML
İP'nin4.Olağan Genel Kurulu nedenn leGenel Başkan Doğu Perinçek baş-
kanlığındaki partiüler Anıtkabir'izi\aretetti. (Fotoğraf: AA)
Perinçek, ileriki günlerde dev rim v e
cumhuriyet yasalannın uygulanması
için bir kampanya başlatacaklarını
kaydetti. İP 4. Genel Kongresi'nde
Genel Başkanlık seçimine tek aday
olarak giren Doğu Perinçek seçıldı.
Atatürk Spor Salonu'nda yapılan
toplantıdan önce İP lideri Pennçek.
yabancı ülkelerden gelen konuklar.
delegeler v e partilılerden oluşan y ak-
laşık 10 bin kişilik grup. kongreden
önce Anıtkabir'e giderek Atatürk'ün
mozolesine çiçek koydular.
Anıtkabir özel defterinı ımzalayan
Perinçek, özetle şunları yazdı:
"KurtuluşSavaşı'nın ve cumhuriyet
devrimûnizin büyük önderi Mustafa
Kemal Atatürk"e veonun büyük dev-
rimci kişiliğinde Türkive halkına
İP'nin rapomdur: Büyük devrimci
Mustafa Kemal Atatürk'ün önderli-
ğinde Türkiye halkı olarak bu y üzy ı-
lın başında devrimlekazandığımız her
şe>, empervalizmin ve ortaçağ karan-
(ığının saldınsı altındadır. Cumhuri-
vet'in kaleleri bir bir düşürülmekte.
aydınlanmanıız boğulmak istenmek-
tedir. İP, büyük uygarlıklardan gelen
Türkiye halkına gütenerek ve Ata-
türk'ün önderlik ettiği devrimden
kuvvetalarak'yenidünyadüzeni' de-
nen bu empenalist saldırm göğüsle-
mekte kararhdır. Büv ük Türkiye hal-
kına ve Büyük Atatürk'e derinden ve
yürekten minııet ve saygıy la..."
İP'li grup. daha sonra yürüyerek
Atatürk Spor Salonu'na geçti. Korte-
jin yol boyunca attığı sloganlar arasın-
da "Ağar'ı yıktık. sıra Tansu'da™.
"Kahrolsun şeriat, ay dınlık Türkiye".
"Sınırlar kapansın Tansu kaçmasın"
da vardı.
A^/AYDINENGİN e - mail: engin \« planet.com.tr
Bugün gene "Susurluk ayra-
nı" içeceğiz. Sakın "Aaa, yetti
artık, başka konu bilmez misin
sen?" filan demeye kafkmayın.
Eğer Susurluk ayranını. barda-
ğın dibine kadar içmezsek,
yurttaş olarak kendi ipimizi ken-
dimiz çekmiş, şu yaşanılası ül-
keyi cehenneme dönüştürmeye
çabalayanların değirmenine
kendi ellerimizle su taşımış ola-
cağız.
Yani. sabır filan önermiyoruz,
bir ödev anımsatması yapıyo-
ruz.
Bu kadar ciddi, bu kadar ya-
şamsal...
Ama o kadar "ciddi"s\ne gir-
meden bir küçük heşabım var.
onu görüvereyim. Ümit Kı-
vanç'la hesaplaşacağım. Ümit
Kıvanç Radika/'de yazıyor. Şu
Susurluk işi çıktığından beri de
canımı sıkıyor. Bir kere, daha
kazanın dumanı tüterken tuttu o
"Araştırmacı Kamyoncu" yazı-
sını yazdı. O gün bugün. Susur-
lukiakL _kamyüo_JLÜmit_Kz=_
Çete İzi Sürerken
vanç 'ın kamyonu" diye anılır ol-
du. Hasetten çatlamasam da
çatırdadım.
Farkındasınızdır. bir avuç ga-
zeteci ve bir avuç politikacı bı-
kıp usanmadan. yılıp yorulma-
dan, bir trafik kazasından dev-
let kavramının Türkiye'de edin-
diği acayip içeriği sorgulamaya
yönelen heyecanlı bir iz sürme
eyleminde.
Ben de iz sürmeye çabalıyo-
rum ya, tam da can alıcı terimi
bulmak üzereyken gene o mu-
zır adam bir yazı döktürdü ve
"iç devlet" deyiverdi. Daha ön-
ce başkası kullandı mı bilemem,
ama kabul edin ki bugünkü kar-
maşık ilişkiler yumağında pek
çok olguyu yerli yerine oturtan
bir kavram önerisi bu.
Yurttaşlık Bılgisi kitabından
öğrendik. Devlet belli başlı üç
bileşenden oluşuyor: Yasama,
yürütme ve yargı erkleri. Kıtap-
ta bir başka erk yok. Ömeğin
-medya iç4rvkultar4ttafvdöreteweö
erk yakıştınması, adı üstünde bir
yakıştırmadan ibaret.
Ama Türkiye'de gerçek. kita-
ba uymuyor. Kitabına uydurul-
mak istense de uymuyor.
"Susurluk" gerçekle kitap
arasındaki çelişkiyi bir kez da-
ha ve aftını çok kalın çizerek ser-
giledi. Devlet aygıtının bileşen-
leri hiç de üç erk'ten ibaret de-
ğil. Dört, beş hatta altı erk daha
sayılabiliyor. Yedinci ve sekizin-
ci erkler de çıkarsa şaşmamak
gerek. Kendini erk'ten sayan
medyaya da olsa olsa doku-
zuncu. onuncu sıralar kalacak.
Son dönemde sıkça kullanı-
lan ''devletin içinde yuvalanmış
güç odakları" ya da "dev/etten
bağımsız güçler" ya da ''çete-
ler" ya da "devlete sızmış maf-
ya ilişkileri" gibi dolgun görü-
nüşlü, içi boş terimler ise göz-
boyama, hedef şaşırtmadan
öte anlam. içerik ve işlevtaşımı-
yorlar.
şenine dönüşmüş, kitapta yeri
oimayan erklerden söz ediyo-
ruz. 0 yüzden, bilimsel içeriği
tartışmalı bile olsa, Ümit Kı-
vanç'ın ";çdev/ef"öneri-kavra-
mını ödünç aldık.
80'li yılların sonuna doğru,
bütün Avrupa gladio rezaletle-
riyle sallandı. Avrupa'nın NATO
şemsiyesi altındaki ülkelerinde
resmen. ülke işgal edilirsegeril-
la savaşı yapmak üzere, fiilen
ülke içinde olası bir sol iktidara
karşı sabotaj. çete savaşı, cina-
yet. susturma, pıstırma. kıstır-
ma. kafa koparma eylemleriyle
görevli sivil silahlı örgütleroluş-
turulmuştu. Patlayan rezaletin
ardından her ülke kendi gla-
dio'sunu açığa çıkardı ve mah-
kûm etti.
Türkiye hariç.
Türkiye'de gladio gizli kaldı
iç devlet'te yer alan bir erk.
(Hem de ne erk!)
Aşiretler, ortaçağın üretim iliş-
kilerinin ürünü. Yani çağdışı.
Türkiye'de değil. Arada bir
(özellikle darbelerden sonra) iti-
lip kakılsalar bile erklerini koru-
dular ve bugün Bucak aşireti
aynasında, iç devlet'te yer alan
erklerden biri oldukları bir kez
daha kanıtlandı.
Istihbarat ve güvenlik birimle-
ri (birim terimini tam da Sedat
Bucak'tn televizyonda kullan-
dığı anlam ve içerikte kullanıyo-
rum) Yurttaşlık Bilgisi kitabına
göre yürütme erkinin, hüküme-
tin emrinde olması gerekirken
iç devlet'm bağımsız birer
erk'ıne dönüştü...
Sayageldfğimiz iç devlet erk-
leri birbirleriyle sıkı ve yoğun iş-
birliği içindeler. Susurluk "kah-
ramanlan"nm kimlikleri bunun
kanıtj.
Sorun, bu erklerin. kitaptaki
erklerden (yasama, yürütme,
Dtkk^-eetttrse-devtet-aygrtına—ve~üest5Sitn<rdagıîiîfr>adı. Çok
sızmaktan. devlet aygıtının dı- 'Vafanseı/er"(!)ülkücükadrolar
şındayadakıyısında yer almak- bu gizli örgütlenmenin çekırde-
tan değil. devlet aygıunın bile- ğine yerleştirildi. Gladio bugün
yargı) ne~f<adar bağımsız ve ne
kadar işbirliği içinde oldukların-
da...
İzi buraya doğru sürmeli...
POLİTtKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Kimse Kimseyi
Kandırmasın...
Komünizmle Mücadele Dernekleri'ni anımsarmı-
sınız?
19601ı yılların sonunda 'komünizmlemücadele'
adına ortaya çıkanlar. 'solgençlik'\e çatışmalara gi-
hyor, anti-komünist eylemlerin öncülüğünü yapı-
yorlardı...
işte o yıllar, Komünizmle Mücadele Dernekle-
ri'nin Genel Başkanı Fahri Tanman'dı. Yurtdışın-
da öğrenim görmüş olan Tanman, Söke'de bir top-
rak ağasıydı. Fahri Ağa, on binlerce dönüm toprak-
ta pamuk üretirdi. Tek korkusu 'toprakreformu'yla
arazilerinın elinden alınmasıydı...
HBB televizyonunda aşıret reisi ve toprak ağası
Sedat Bucak'ı izlerken nedense birden 19601ı yıl-
lara döndüm ve Fahri Tanman'ı anımsadım. Eski,
soluk fotoğraflardan yola çıkıp Söke Ovası 'na doğ-
ru uzandım; Bafa Gölü kıyılarında soluklanıp Ser-
çin köyüne ulaştım...
Beşparmak Dağları mor rengın grıleşen yalnızlı-
ğında bir masal kahramanını tanıştırdı bana. Ser-
çin köyündeki balıkçılar, sömürünün kalın çizgisi
içinde bılinçlenmışlerdı.
Tek korku vardı o zaman. O da şuydu: "Sol bir
parti iktidara gelecek ve toprak reformu yapıla-
cak..."
Bu ne demekti?
Bafa Gölü'ne el koyanlann, binlerce dönüm ara-
ziyı paylaşanların canına ot tıkamaktı...
Sol gençlik örgütleri köylerde, kentlerde, fabrika-
larda, tarlalardaydı...
Rize'de çay üreticileri uyanıyor. Akhisar'da tütün-
cüler bilinçleniyor, Çukurova'da, Ege'de üretici ke-
sim meydanları dolduruyor, fabrikalarda işçilerin
gözü açılıyordu...
Toprak ağası Fahri Tanman, ekonomik gücünün
bir bölümünü, 'komünizmle mücadele eden' genç-
lere akıtıyordu. Atalan ve Göllüce'deki 'toprak iş-
galleri'nöe sol gençlik örgütlerinin üzerine bu genç-
ler sürülüyordu.
Demokrat Parti'nin devamı Adalet Partisi iktidar-
daydı ve Süleyman Demirel de başbakandı...
Siyasal iktidar. 'Ülkü Ocakları 'nın ilk adımını 'Ko-
münizmle Mücadele Dernekleri'yle attı...
Özel harp eğitimi almış kışiler. Özel Harekât Da-
ıresi'nin yardımıyla 'antı-komünıst örgütleri' des-
tekledi.
Bir de baktık ki 1971"de 12 Mart Muhtırası gel-
di...
• • •
DYP Milletvekili Sedat Bucak ne diyor:
"Abdullah Çatlı devleti ıçın çalıştı. O bir kahra-
mandır. Çatlı gıbisi bir daha dünyaya gelmez..."
Çatlı'nın eşi Meral Çatlı ise şöyle konuşuyor:
"Oral Çelik, eşımin en yakın arkadaşıydı. Onun
bıze olan desteğını unutamam. Sonunda kocam-
la bir kez daha cezaevinde, kirli camların arkasın-
dan görüştüm. Ancak bu kezgörüş süresi uzun tu-
tuldu. Artık bu çılemız bıtsin istiyorduk. Eşim bu
düşüncelerle 1989 yılında Türkiye ile ilişkı kurdu.
Yetkililerle görüştü. Türkiye'ye dönmek istediğini
bildirdi. Bu ilişkinin sonunda da cezaevinden ka-
çırıldı. Ancak bana kimin kaçırdığını, nasıl kaçırıl-
dığını sormayın. Zaten bunu herkes anlar."
Meral Hanım, eşi Çatlı'nın cezaevinden kimlerta-
rafından kaçırıldığını neden açıklamak istemiyor?
Burada sorunun yanıtı açıktır.
Yani Meral Hanım günlerdir yanıt arayan sorular-
da 'adres' göstermektedir.
Abdullah Çatlı'yı cezaevinden kaçıranlar, ona po-
lis kımliği, yeşil pasaport verenler, devlet içindeki
güçlerdir...
Aynı sorunun yanıtını Sedat Bucak da şöyle ver-
miştir:
"Çatlı, ruhsatlı silahıyla dolaşıyordu. Devlet de
bazı işleri ona yaptırmış olabilir. Çatlı'nın dolaşa-
bilmesini garanti eden bazı kesimler var..."
Acaba bu kesimler 1980 darbesinden sonra Çat-
lı'ya "Sen Türkiye'den kaç" diyenler midir?
Neden olmasın?
• • •
Eski Içışleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş bu ola-
yın üzerine gitmış. işi çözmeye kalkışınca 'bir aşk
oyunuyla' koltuğundan düşürülmüştü...
O dönemin polis müdürlen, polis şefleri ne yapı-
yorlar 1996 Türkiyesi'nde?
Onlar polis örgütünden dışlandı. Çoğunluğu
emekli oldu...
Bugün 40 yaşındaki. 45 yaşındaki, 50 yaşındaki
polis müdürleri. polis şefleri yasama savaşımı ver-
mek için ya hurda kâğıtçılık ya da başka işler yapı-
yorlar...
Polis örgütü 1983ten başlayarak 'tarikatçı-ırkçı'
bir yapılanmaya büründü. Çatlı gibi, Bucak gibi dü-
şünenler polis örgütünde önemli yerlere getirildi...
19601ı yıllardan bugünleregeldik. 12Martlar, 12
Eylüller gördük.
Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde bıçaklanarak
öldürülen Doç. Dr. Orhan Yavuz ve diğerlerinın ka-
tilleri niçin yakalanmadı bugüne dek?
Devletin içindeki kimi güçler eli silahlı, eli bıçak-
lı 'ülkücü komandolar't niye yakalayamadı? 12 Ey-
lül darbesiyle birlikte 'akan kan' niye durdu. kim
durdurdu?
Bakın Hasan Fehmi Güneş ne diyor:
"Şu anda karşı karşıya olduğumuz acaba bir
mafya konusu mu, yoksa siyasi suç işleyen yenibir
suç örgütü tıpi mi? Bunu birbirinden ayırmamız la-
zım. Bir mafya olayı, yani çok yoğun, çok ürkütü-
cü ve toplumu çok sarsıcı boyutta olabilir. Bu bü-
rokrasideki çürümeyi, bozulmayı göstehr. Ama
devlet erkini kullanan güç odakları, siyasi suç iş-
letmek için tehdit altındaki, sanık dunımundaki,
kaçak durumundaki illegal insanları kullanıyorsa,
bu çok daha vahim bir şeydir. Orada devlet erkini
ilgilendiren bir çürüme söz konusudur. Benim an-
layabildiğim kadarıyla, eski kafatasçı militanları,
devlet erkini kullanan bazı güç odakları, içeride ya
da dışanda belli konular için tetikçi olarak görev-
lendirmişlerdir. Sonra o kişiler, bu eylemleri nede-
niyle sağladıkları avantajları, güç kullanma olanak-
larını, mafyöz ilişkilere, eylemlere de dönüştür-
müşlerdir..."
Olayın özeti bu. kimse kimseyi kandırmasın!..
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
Email: Hikmet .Cetinkaya c Planet.com. TR
Kirlenen Dünyamızı
Fidan Dikerek Arıtalım
ORMAN BAKANLIĞI AĞAÇLANDIRMA VE
EROZYON KONTROLÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ