Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyeC
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yavın Yönetmenı. Orhan Erinç 9
Genel Yavın Koordınatöm Hikmet
Çetinkava • Yazıışlen Müdurlcrı
Ibrahim Yıldız, DinçTajanç iSorunılu)
# Haber Merkezı Müdüru Hakan Kara
# Gcirsel Yönetmen- Fikret Eser
Dıs Haberler Şinasi Danışoğlu 9 Unhbarat
Cengiz \ ildırım • Ekonomı: Bülent Kızanlık
# Kultiır: Handan Şenköken 9 Spor
Abdülkadir Yücelman 9 Makaleler Sanıi
Karaören 9 Düzcltme Abdullah Ya/ıcı
9 Foıoârat Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge
Edibe Suğra 9 \ urt Habcrlerı \lehmet Faraç
V a N i n K o n ı l u h h ç
Orhan Erinç. Okta> Kurtböke.
Hikmet Çetinkava. Şükran Soner,
ErgunBala.DinçTa>anç, İbrahim
\ıldız. Orhan Bursalı. Mustafa
Balba>. Hakatı Kara.
Ankara Tcrmılcısı. Vlustafa Balba.t 9Habcr Mudüru Doğan
Akın Auturk Bul\ an No 125. Kat 4. Bakanhklar-Ankara Tel
4195020 (" hatı. Fak;. 419502^ 9 tznıır Temsıicisı
Serdar Kızık. H. Zı>? Bl\ 1352 S. 2 3 Tel 4411220.
Faks 44191 P 9 Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu.
Inonü Cd 119 S No 1 Kat 1. Tel. 3522550. Faks 35225^)
\ttieisese Müdüni Erol Erkut 9
Kloordınatör Ahmet korulsan 9
Muhasebe Bölent Yener 9 Idare.
Hüseiin Gürer 9 Ijletme Önder
Çelik 9 Bılt:ı-Mem. Nail Inal 9
Bılgısa\arSıstem Miirihet Çiler
MEDV.A C: • "lonctım Kurulu
Ba^kanı - Genel Mudur Cülbin
Erduran # Kooıdınator Reha
Işıtman # Cıenel Müdur Yarviımcısı
Mine Akdağ Tel 514 CP 53 -
51 J 95 8(1- 513 8460-61. Faks 5138463
\jnımfa-an \t 3asan: \ enı (fun Haber A|an>ı. Basın \e Yavmcılık A S
T '"!ı.n..i_ı l j j v-M Cıüakilu Î4_1'4İM PK 246 Istanbul Tel • 0 2 12i 5 12 ı 20 hatı I-ak» H)212ı51 25KASIM1996 İmsak: 5.26 Güneş: 6.56 Öğle: 11.58 İkindi: 14.24 Akşam: 16.46 Vatsı: 18.11
Anti-siyanür
mitingi
• İZMİR(Cumhuri\et
Ege Bürosm - Yabancı
şırketeÇevre Bakanlığfnca
venlen "sivanürle altın
çıkarrna" ızninı protesto
eden ve konuyu Danj$tay"a
götüren Bergamalılar.
bugün ilçede
düzenlevecekleri yığınsal
toplantıyla Eurogold
şırketir.e "çek git" dıyecek.
Altın a^anacak bölgedeki
16 kö\ıin muhtarı onak
açıklanıalannda. Türkiye'de
ilk kez düzenlenen çevre
mıtingıne duyarlı tüm
kesim \e örgütleri mıtinge
çağırdıiar Danıştay karannı
beklemeden bölgedeki çam
vezeytın ağaçlarını
kesmeve ba^avan Eurogold
şirketını tzm:r-Çanakkale
>olunu 6 saaı süreyle
kapatarak protesto eden
Bergama halkı.
topraklarında sivanür
kullanılmasına izın
vermeveceklerinı
belirti\orlar.
Brîtish Airvvays
uçağı
• .ANKARA (AA) -
Genelkurmav Başkanlığı
Genel Sekreterlığı'nden.
dün bazı gazetelerde >er
alan "fngıliz uçağının Tiirk
fîizesı tarafından vurulma
tehlikesi geçirmesi"
haberle'rıne ilışkin yazılı
açıklama yapıJdı.
Açıklamada, "24 Mayıs
1996da vayımlanan nota
ile söz konusu bölgede top
ve füze atışlannın
vapılacağı ve 01-08
Haziran 1996 tarıhlerinde
10.00-17.00 saatleri
arasında içinden UA-17
ha\ayolunun geçtiği hava
sahasının 0-100 bin fit
ara^ında uçuş emniyetı
açısından
kullanılniamasının dünyaya
duvurulduğu belirtildi.
Açıklamada. riski sıfır
noktasına taşnacak şekilde
her türlü emniyet tedbiri
alınmış nlsa dahi. notamlı
sahadan geçerek uçulması
hatalı bıruygulamadır"
denildı.
Batan kum
kosteri
• BL'RSA (AA) -
Yalova'nın Armutlu ilçesi
Bozburun açıklannda
perşembe akşamı batan
kum kosterinin 5
personelini arama
çalı^maları .sürdüriilüyor.
Armutlu Jandarma
Komutanlığı vetkilileri.
kavıp 5 denizcinin
Marmara Denizi
sahillennde arandığını,
sahildeki tüm >erleşim
birimlerının de uyanldığını
söyledı. Arama
çaİı^ınalarının sahil
güsenlik botlannca
sürdürüldüğünü. bu
calışmalara halıkçı
teknelerinir. de katıldığını
belinen >etkıliler.
"Kavbolan 5 denizci
boğulmuşsa cebetleri sahile
\urur. Sahilleri kontrol
ediyoruz. Sahile sınırı olan
muhtarlıklar da uyanldı"
dedi.
Köpeğe tedavi
• NEVVYORK(A.\)-
Sarah adlı 2 >aşındaki bir
kızı vaşgünü partisinde
burnundan ısıran Beck>
adlı köpeğin psikiyatrik
teda\ i görmesi
kararlaştınldı. Küçük kızın
ailesi. köpeğin sahibi olan
Donald ve Claudia
Engstrand aleyhinde 1.2
milyon dolarlık tazminat
da\ası açmıştı. Manhattan
mahkemesi vargıcı David
Saxe. ""köpeğin ruhsal
durumundaki bozukluk
nedenivle da\ranış
bozuklukları gösterdiginin
saptandığını \e psikiyatrik
tedavi görmesinin
kararlaştınldığınf açıkladı.
Şişman çocuklar
• ADA>A(AA)-
Çukuro\a Cniversitesi
Ziraat Fakültesi Gıda
Müheiıdisliğı Böliimü
öğretim üvesi Doç. Dr.
Cahide Y'ağmur, çocuklara
gelişigüze! rejim
uygulanmasının,
yetişkinlere oranla daha
hüyük zarara >ol açtığını
söyledi. Çocukiarda
büvüme \e gelişme için
gerekli temel besin öğeleri
kısılırsa büvümenin
önleneceğine işaret eden
Yağmur. "Ergenlik çağına
kadar rejim. nıutlaka hekım
mua\enesinden sonra.
beslenme uzmanı
denetiminde >apılmalıdir"
dcdi. Yağmur. "Çeettkreok-
yediği için mi >işmanlıyor.
joksa bir hastalık mi söz
konusudur'7
Öncelikle bu
belirlenmelidir" dedi.
İstanbul'daki Muğlalılann kültür ve dayanışma gecesine eski Cumhurbaşkanı da katıldı
yemeğmde Evren sılaıılisi
OKTAY EKİNCİ
Muğla ıl ve ilçeleri Kültür \e Tanı-
tım Demeği"nin hafta sonu Istanbul
Princess Otel'de düzenlediği "kültür
ve dayanışma yemeğinde" emeklilik
yıllannı Marmaris'tegeçıren KenanEv-
rende\ardı. Otelin 600 kişitikde\ >e-
mek salonunu dolduran Istanbul'daki
Muğlalılara "Hefnşerüerim"'di\erekbir
de konu^ma > apan Kenan E\ ren. Muğ-
la'nın ünlü KarabağlarYaylası'ndada
küçük bir ev yaptırmak üzere olduğu-
nıı söyledi.
Evren. günev Ege'nin bu güzel ve
"demokrat" kentini anlaşılan çok se\ -
mişti. Vaktiyle ülkenin ne kadar ger-
çekdemokratı varsahemenhepsinı 12
Eylül terörüvle baskı altına alan bu
emekli darbeci general. şimdi ömrü-
nün geri kalan > ıllarını da yine \akti\ -
le kendisini cumhurbaşkanı vapan ana-
yasaya "Tiirkiye''deki en viiksek hayır
ovu oranıvla" vanıt \eren bir kentin
hemşerisiolarakgeçirmeyekararver-
mişti. BunedenledeMarmans'tenkal-
kıp İstanbul'a gelerek Muela Valisi
Cemil Serhadh,w
Mugla Beledive Baş-
kanı Orhan Çakır, Muğla Milletveki-
11 Dr. Lale Aytaman, Marmaris Bele-
di>e Başkanı İstnet Karadinç şarkıcı
Emel Sa\ın \e dığer hatırlı kışilerle
birlikte Muğla Derneğı'nin "onurko-
nuldan" arasında yerini almıştı...
Bir vandan önümdeki verneği huzur
içinde vemeğe öbür vandan kürsüde-
ki Kenan Evrerfi \ine "huzurumu
bozmadan" dınlemeye çalışırken ıs-
ter istemez 10-15 yıl öncesine girtim.
12 Evlül döneminde bu kişinın ımza-
sıyla yüriirlüğe giren \asalann uvgu-
lanmaya ba^landığı o gözü kara \ağ-
ma \e talan yıllanna...
Kenan Evren. vine o vıllarda aslın-
da sadece aydınlan \c demokratlan
kıyımdan geçiren bir rejımın lideri de-
ğildi. Aynı anda üikenin en değerli ta-
rih ve dosa zencinliklerinı de sözde "tu-
• Emekli darbeci general Kenan E\ren'in yaz aylannda
yerleşmeye niyetlendiği Karabağlar Yaylası. 12 Eylül'ün
ünlü yağma yasaları YÇ UYgulamalarına karşı Muğlalılann
duyarlı direnişleri \e SİT kararlanyla ancak korunabılmişti.
Evren şimdi, yine o yıllardaki "kendi hukukuna karşı"
sürdürülen çevre ve demokrasi savaşımının "nimetlerinden"
de yararlanmaya hazırlanıyor.
rizm" (!) adına işbitirici vağmacı çe-
telere peşkeş çeken vasal düzenleme-
lerin "onaycı başı'\ı olarak da kendi-
sinedestek ^eren talan çevrelerini bir
tür "hima>esr altına almıştı.
Bu "} üksekdayanışma" veçıkaror-
taklığından ise en çok zarar gören ili-
miz Muğla olmuş, kıv ılan. kovlan. or-
manlarve hattaantik kentleri yine bu
12 Evlül vasalanvla çok yıldızlı otel-
lenn ve sözde tatıl kövlerının ışgal ve
tahribatma uğramtştı.
Örneğin. Ortaca'daki antik Pisilis
kenti üzerinde kurulan \e tarihi yok edip
vutan tesisleri, Evren ve Özal ikilisi-
nin imzalarını ta^ıyan yasalaryarattı-
lar. \ine Ev ren "Beni kandırdılar" de-
se bıle Muğla'ya en büvük hakareti
oluşturan Gökava TennikSantralı onun
iznıyle gerçekleşti.
Dalaman kıv ılanndaki ormanlık te-
peleri betonlaştıran Selim Edes'e ait pro-
jeleryıneEvren'inonavladığı mevzu-
atla ancak ruhsat alabilmist.i.
Geçen temmuz avındaki büyük or-
man vangınının çıkmasına neden olan
Taşbükü'ndeki DPT tesisleri de Mar-
nıarisin bu "çok özel koruma alanın-
da" Evren ve Özal döneminin a>nca-
lıklı ızinlerivle kurulmuşlardı...
Yağmacı politikaların işte böylesi
ömeklerle Muğla"nın eşsizdoğal ve ta-
rihsel zenginliklenne saldırdığı yıllar-
da. Muğlalılarünlü Karabağlar Ya>la-
sı'nı H
SİT" ılan ettirerek bu gözü ka-
ra rant çevrelerine kar>ı "koruma al-
tına" aldılar.
Yöredekı hemen tüm doğal güzel-
likler, 12 Eylül >asalanyla talana açı-
lırken yine aynı dönernde kentlerini
savunan Muğlalılar. SlT kararlarına
dört elle sanldılar \e "imarçctelerine'"
teslim olmadılar...
Şimdi Kenan Ev ren. işte bu Muğla-
lılann yemeğine üstelik "onur konu-
ğu"olarak katılıp_v ine o> ıllardaki "si-
vil" çabalarla kendi yağma yasalarına
karşı korunan Karabağlar Ya> lası 'nda
"60 metrekarelik küçük bir" ev v ap-
tıracağı "müjdesini" veriyor. Aslında
bu 60 metrekare. kendi isteğiyledeğil.
"SİT kurallan" gereğince bir sınırla-
ma olarak ortava çıkıvor. Ne var ki ya-
salar. sadece binalara sınırlama aeti-
riyor ve "kişüere" karışamıvor...
Bütün bunlan düşünürken İlhanSet-
çuk'un yine vaktiyle o coşkulu Dikili
Şenlikleri'nden bınnde sö> ledıklerini
anımsadım. "Demokrasi" demişti ll-
han Ağabev imiz: "birgün gelirherke-
se lazım olur; E\ren"e bile..."
Nitekim doğal güzelliklerimiz de iş-
te gün geldi. onlan Özal'ın rantçılan-
na peşkeş çeken Evren"e de lazım ol-
du. 1980'lerdeki imar furvası yüzün-
den hızla betonlaşan .Marmaris'i de
artık beğenmeyen Evren. bu furyayı
kentlerine \ e vav laya sokmayan ı\luğ-
lalılarla avnı temiz doğayı paylaşma-
>a hazırlanıyor...
Doğrusu. sormak istiyorum. îstan-
bul 'dakı şu dayanışma vemeğinde Ev-
ren'in çevresinde pervane olan kimi
Muğlalılar. kentin tarihi dokusu ve
vavlalann güzellikleri savunulurken
yıllardır "kimlere karşı da\amşma için-
de" bu çabanın sürdürüldüğünü acaba
bilmivorlar mıvdı?
Trafik kazalarında üzücü bilanco
9 ayda 4 bin ölüANKARA (AA) - Trafık canavan dur-
mak bilmiyor 9 ayda meydana gelen tra-
fik kazalannda 3 bin 957 kişi öldü. 83 bin
296 kişi de varalandı.
Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Daire
Başkanlığf ndan alınan bilgiye göre. bu
yılın ilk 9 ayında 246 bin 809 kaza me\-
dana geldi. Bu kazalardan 203 bin 29'u
şehinçi vollarda. 43 bin 780'i de şehirle-
rarası vollarda oldu. Trafik kazalannda.
şehiriçi vollarda 1547, şehirlerarası >ol-
larda ise 2 bin 410 kişi olmak üzere top-
lam 3 bin 957 kişi yaşamını vitirdi. Kaza-
larda 43 bin 264"ü şehiriçi. 43 bin 780"i de
şehirlerarası vollarda olmak üzere toplam
83 bin 296 kişi de varalandı.
En fazla kaza ağustosta
Trafik kazalannın en çok v aşandığı ağus-
tos ayında 30 bin 103 kaza meydana gel-
di. En çok ölümiü kazalar ise temmuz ayın-
da oldu. Temmuz a> ında mev dana gelen tra-
fik kazalannda 630 kişi öldü. Geçen vılın
aynı dönemine göre trafik kazalannda yüz-
de 23.60 artış olurken. kazalardaki ölüm
oranı >üzde 11.92. yaralanma oranı da 2.78
azaldı. Trafik tescil kayıtlanna göre. mo-
torlu araç sayısında da bir önceki yıla oran-
la önemli oranda artış oldu. 1995 Eylül a> ı
sonunda 6 milyon 503 bin olan araç sayı-
sı, 1996 yılınm eylül ayı sonunda 6 milyon
949 bin 85O"ve ulaştı. Sürücü belgesine
sahip olanların savısı da 1995 vılının ey-
lül ayı sonu itibarıvle 9 mil\on 265 bin
777 iken. bu sav ı bu v ıl ev lül a> ı sonunda
10 milvon 46 bin 528"e vükseldı.
Emnıvet Genel Müdürlüğünün sürücü-
Iereverdığiehliyetsayısı5 milvon 199 bin
iken. yaklaşık 8 vıllık nıazısi bulunanözel
sürücü kursları 4 milyon 847 bin 289 kışi-
veehlivetverdı. Sürücü belgesinin bir mil-
yon 207 bin 917"sini kadınlar. 8 milvon
838 bin 61 l'inı erkeklertaşıvor.
Trafik Daire Başkanlığf nın araştırma-
larına göre. sürücüleren çok arkadan çarp-
ma kusurunu işliyorlar. Kazalarda arkadan
çarpma oranı vüzde 23 iken. bunu yüzde
15 ile ilk geçiş hakkı vermeme. vüzde 12
ile hatalı dönüş >apma. yüzde 10 ile aşın
hız. v üzde 15 ile hatalı geçiş ve şerit ihla-
11 izliyor. Trafik Daire Başkanlığı'nın is-
tatistiklerinde, kazalarda kusur oranının
yüzde 94.78"ınin sürücülerde. > üzde 4.22 si-
nin yavalarda. >üzde bırinın ise vollarda.
taşıtlarda \e >olcularda olduğu saptandı.
Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Daire
Başkanı Mustafa Kulalar, bu vılın ilk 9
ayında kazalarda artış olmasına karşın, ölü
ve yaralı sayısındaki azalmanın. emnivet
kemeri uygulamasının vavgınlaşması ve
trafik denetimlerinin artmasından kaynak-
landıâını sövledi.
Katrilyonluk servet
İngiliz Kralitet ailcsinin senetinin 6 mihar sterlin
(1 katrihon 10 trihonTL) olduğu bildirildi.
İngiliz haftalık ekonomi dergisi Sunday
Btısiness'in altı av süren araştırmalann
sonucunda hazıriadığı rapora göre, her v ıl düzenli
olarak devletten maaş alan Kraliçe II.
Elizabeth'in senetinin tutan 4 mihar 680 milyon
sterlin (786 trilyon TL.) edhor. Buckjngham
Sarayı ise Kraliçe'nin servetinin 100 milyon
sterlinden (16 triKon 840 mihar Tiirk Lirası) az
olduğunu bildiriyor. Ancak bu servet bevanında
Kra'llçe'nin kraliyet kbnutlannın \e sanat
koleksiyonlannın ver almadığı biliniyor.
(Fotoğraf: REUTERS)
Cep
telefonunun
sağlığa etkisi
araştınlıyor
GÜRHAN L'ÇKAN
STOCKHOLM-lsveç.
nüfusa oranla en çok cep
telefonu kullanan ülke
durumunda.
17 bin Isveçlı ve Noneçli
cep telefonu sahıbıne.
bugünlerde çok sav ıda soru
içeren anket formu
gönderilmekte.
Araştırmada vanıt
bulunması amaçlanan
temel soru şu:
"Yüksek frekanslı elektro-
mametik dalgalar insan
sağlığını nasıl etkiliyor?"
Ankete vanıt süresi aralık
avında bitıvor. tlk
sonuçlann 1997bahannda
alınması beklenıyor.
Şimdılik cep telefonu
kullananların şu uyanlara
dikkat etmesi salık
veriliyor- "Hep aynı kulağı
kullanmayın. Cihazı
ağzınız ve kulağınızdan
miimkün olduğunca uzak
tutun. Trafikte
kuUanma> ın."
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dayanışma Günü
Yoksulların yüzde 70'i kaduı
ASL'MAN ABACIOĞLL
İZMtR - "Kadına Yönelik Her Tür-
lü Şiddete Karşı l'luslararası Dayanış-
ma"nın günü bugün. Araştıımalar tüm
dünvada kadının ne denli zorluklarla
karşı karşıya olduğunu gösterivor. Bu-
gün onlann günü: erkeklerin alacağı
çok ders var bu günde...
Kadın örgütleri. "Asılşiddetyoksul-
luk ve savaşttr"divor. Birleşmış Mıl-
let)er(BM) 1995Ka!kınmaRaporu"na
göre yeryüzünde yaşayan 1.3 milyar
yoksulun yüzde 70'ini kadınlaroluş-
turuyor. Kadın örgütlen. kadına yöne-
lik en büyük ikinci şiddetin ise "din-
sel şiddet" olduğunu v urguluyorlar.
25 kasım tarihinm kadına yönelik
şiddete karşı bir dayanışma günü ilan
edilmesi Dominik Cumhuriyeti"nde
"Mirabel Kardeşler" olarak tanımla-
nan ve diktatörlüğe karşı mücadele
eden Sosval Değişim Hareketf nden üç
kadının 25 Kasım 1960'ta tecav üzedi-
lerek v ahşice öldürülmesine dayanıyor.
Kadına yönelik şıddettanımına,"cin-
sel taciz, sözlü taciz, ensest. azarlama.
aşağılama, dayak ve aynmcıljk" giri-
vor.
Izmir Kadın PIatformu."AsılŞiddet
Yoksulluk ve Savaştır" sloganını vur-
gularken şiddetin psikolojik ve fizik-
sel dayanma gücünü yok ettiğini bil-
• Kadın örgütleri, "Asıl
şiddet, yoksulluk \e savaştır"
divor. Kadın örgütlen, kadına
yönelik en büyük ikinci
şiddetin ise "dinsel şiddet"
olduğunu vurguluyorlar.
dirivor. Izmir Kadın Platformu'nun
v urguiadığı görüşler şö> le:
"Şiddet, kadına,saçının telinedokun-
nıaJan acımasız, insanlık dışı ve aşa-
ğılayıcı da\ ranmaktır. Kadına \iine-
lik şiddet insanlığın ev rensel utancıdır.
Medya, kadına karşı 'morale avkın"
duygulan aşın derece eğitim \ e >adsıt-
ma konusunda şiddetin işbirlikçisidir.
Medyanın >argıçlığı kadına \onelik
şiddeti aklıvormu? \asalar kadına >ö-
nelikşiddetin göriilmeven vönünü des-
teklivor. Şiddet; ailede, okulda, okul-
dışı eğitimde \e medyada sistematik
olarak uvarılıvor. Şiddet, kadının da-
vanma gücünü azaltmak için sosval
desteğini elinden alma konusunda med-
ya} la eşgüdünılü çalışıvor. Med\a, ka-
dına >önelik şiddetin saklandığı sözcük-
leri. kamu bilincini jikmada kabul edi-
lemez bir biçimde kullanıvor. Kadına
karşı öm argı \e hoşgörüsuzlük şiddet-
leşomutlaşı.\or."
İnsan Haklan Derneği İzmırŞube-
si Kadın Komisvonu "Susma\alım,
mücadele edelim, dayanışma sağlaya-
lım" sloganıv la başlattıkları etkinlik-
lerde. cınsel şiddetin kaderolmadığı-
nı, cinsel şiddetin utancmın. uygula-
yana ait olduğunu. kadının cinsel me-
ta olmadığını \ urgularken ülke gene-
linde ortak evlemlılikler öneriyor ve
"her insan"ı görev başına çağınvor.
Kadınlar zor duramda
Dünvada kadınlara vönelik şiddet-
le ilgılı araştırmalar çarpıcı sonuçlar
veriyor. İşte dünvadan bazı örnekler:
# Dünvada her 6 dakikada bir kadı-
nın ırzına geçiliyor.
# ABD'de her yıl 4 milyon kadın
erkeklerin şiddetine maruz kalıyor.
# Hindistanda her gün 5 kadın çe-
viz kavgalan nedenivleyakılarak öl-
dürülüyor.
9 Fransa'da yaşanan şiddet olaylan
kurbanlannın yüzde 9O'ı kadınlar.
# 1987 yılında Kanada'da öldürü-
len kadınların yüzde 62si kocalan
tarafından öldürüldü
# Günev Afrika'da her 90 saniyede
bir kadına tecav üz edilıvor.
# ABD"de ise her 6 dakikada bir
kadına tecav üz ediliyor.
# Bosna"daki sava^ın ilk av lannda
tam 20 bin kadının ırzına geçildi.
# Burundi ve Ruanda'da ilk öl-
dürülen kişiler kadınlardı.
Türkiye'de kadınların durumu
Şiddet, ilişkinin
ilk gününde başlıyor
Türkiye"de de istatistikı
\eriler sınrrlı olmasına
karşın kadın şiddetin
hedefi oluvor.
Sığınma ev lerinde kalan
kadınlarla ilgilı vapılan
araştırmalann sonuçları.
kadınlarımıza neler
çektirdiğimizin acı bir
tablosunu oluşturuyor:
# Kadınların vüzde 8l"i
şiddete başvuran erkeğe
dönmeyi düşünmüyor.
# Kadınlar sığınma
evlerini medvadan
öğreniyor.
0 Sığınma evinde kalan
kadınlann kocalarının
v üzde 32 si işçi. yüzde
34'ü
# Kadınlann vüzde 40.2'si
intihara teşebbüs etmiş.
0 Şiddetin. ilişkinin ilk
gününde başlama oranı
yüzde 92.2.
# Şiddetin sıklığına her
gün vanıtını verenlerin
oranı vüzde 43.
# Kadınların yüzde 43'ü
hastanelik olma
derecesınde dövüldüklerini
sövJüvor.
0 Kadınların yüzde 41 i
apartman dairesinde. yüzde
42 si gecekonduda vaşıvor.
0 Şiddet gören kadınların
varıva yakını 11 vılın
üzerinde bir süre şiddet
vaşamış.
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
Rusya ve Yugoslavya Niçin 'Bölündü'?...
e-posta : tan (</ vol. com. tr
10'u serbest meslek sahibi.
0 Kadınların yüzde 86'sı
çalışmıyor ve yüzde
80"inin hiçbir gelıri yok.
yüzde 62.5"ı
ilkokul mezunu. vüzde 3I"i
ortaokul mezunu.
0 Kadınların yüzde 70'i
ev kadını.
Akşam alacası, Kantıca. Ukrayna bandıralı tan-
ker. sicim gibi yağmtırun pırıltılı perdesi arka-
sında, usulca kayboluyor. Yolculuk nereye? Ode-
sa'ya mı, Sıvastopol'a mı?
Çengelköy deki yalının çiçek zengini bahçesin-
de. birzamanlarSadri'yle (Alışık) söyleşirken. Bo-
ğaz'dan her iki yöne zarif Sovyet şileplerinin geç-
tiğini görürdük; dürbünle seyreder, adlarını çıkar-
maya uğraşırdım: 'Akademisyen Pavlof mu?
'Mareşal Timoçenko' mu? vs. Artık o şilepler yok,
onlann yerine. dağılmış SSCB tesbıhinden olma 'ye-
nı' ülkelerin, hayli bakımsız tekneleri geçiyor: Uk-
rayna, Beyaz Rusya, Gürcistan vb.
Şöyle garip bir sorunun, engerek gibi kıvrılarak,
yüreğimden aklıma yükselmesini önleyemiyorum:
"- Moskova, 'Yeni Dünya DüzenVne uymakgü-
vencesini verdikten sonra, SSCB'n/ 'dağıtmak' bir
zaruret miydi? 'Sistem', 'küreselleştirilmiş ve özel-
leştirilmiş' daha geniş bir Bağımsız Devletler Top-
luluğu'nu daha iyidenetleyip, daha geniş birpa-
zardanyarartanmışolmayacakmıydı?SSCB'ni, da-
ha geniş düşünülürse Doğu Bloku'mv parça par-
ça 'bölmek', ufacık devletlere ayırmak niye?"
Şeytanın ışi yok. çok geçmeden, içimsıra başka
bir soru kıvrılıyor: "- ...ya Yugoslavya? Onun gü-
nahı neydiki? YıllardırSovyetekseninden çıkmış-
tı, Dünya Bankası ^e IMF ile yakın ilişkiler için-
deydi; Yeni Dünya Düzeni 'ne aykırı davranacağı,
'bağlantısız' geçmişinden mi çıkarıldı da, kanlı bir
parçalanma sürecine itildi? İnsan Haklan' denildi
mi aslan kesilen 'Batı', Bosna/Hersek kıyım kı-
yım kıyılırken, acaba niçin sadece ah ve vah etmek-
le yetiniyordu?"
Görmemek için ya kör olmak lazım. ya da 'Sis-
tem'in uşağı! 'Yeni Dünya Düzeni'nin sahipleri,
yalnızca sosyalizme düşman değildir; büyük
ve milliyetçi bir ülke, -kapitalist ve liberal olsa
da- işlerine gelmiyor. Japonya'nın başlarına
nasıl belâ olduğunu unutamıyorlar. O yüzden,
liberalizmin en yoz biçimlerini seçmiş de olsa-
lar, büyük ya da büyüme potansiyeli yüksek ül-
keleri 'bölmeyi' çıkarlanna uygun buluyorlar: XX.
yy'ın son on yılında Rusya ile Yugoslavya'nın uğ-
radığı felâketler. bunun açık kanıtlarıdır.
Peki, ya Türkiye?
Hep aynı 'saplantr
Şunu biliyoruz: ABD Ticaret Bakanlığı'nın, iki
yıllık kapsamlı bir araştırmadan sonra sapta-
dığı. yedi büyük stratejik pazardan birisi Türki-
ye'dir. Türkiye'yi islâm coğrafyasında -ki aynı za-
manda 'petrol coğrafyası 'dır- 'ılımlı islâm' bir libe-
ral ülke olarak. Truva atı' gibi kullanmak niyetin-
de olduğu da. belli. Ne var ki ABD, Türkiye'den
çok sonra 'girdiği' diğer birçok ülkede hemen her
istediğini elde ettiği halde, bunca yıldır Türkiye'de
ne tam bir itaat tesis edebildi, ne de tam bir 'kü-
-reseHeşmeve özetleştirrrrer*r~^
Türkiye'yi anlamak dazor! Onca 'beyin yıkama'ya,
onca 'özel işlem 'e onca tehdit ve şantaja, nice so-
pa/havuç uygulamasına rağmen, Türkler'in 'maya-
sı' bozulmuyor. Saplantıları aynı: 'Çağdaş Uygar-
lık Düzeyini yakalamak!' Üstelik Yugoslavya ve
Rusyanın dağıtılması, bunlara yaradı; serbest ka-
lan eski 'osmanlı' Balkan ülkeleri (Bosna/Her-
sek, Makedonya, Arnavutluk, Kosova, vs) yüz-
lerıni hemen Ankara ya döndüler. Kafkaslar'da ve
Ortaasya'da da benzer bir gelişme yaşanıyor. is-
ter misiniz, yarım yüzyıllık ABD uğraşına rağmen,
Türkiye sistemli bir Avrasya politikasıyla, hesap-
ta olmadık bir 'güç odağı' olsun?
işin ilginç yanı, böyle bir politikanın organları da
hazır. Karadeniz Ekonomik İşbiriiği Teşkilâtı ne
güne duruyor? Türkrye/lran/Pakistan Ekonomik
İşbiriiği örgütü.Türkcumhuriyetlerinin katılmasıy-
la, Asya içlerine kadar uzanmadı mı? Bu iki örgüt
çerçevesinde anlaşıp uyuşabilen Türkiye, Rus-
ya, Iran ve diğerleri, hem AB'ne hem de ABD'ne
ve 'Uzakdoğu kaplanları'na tehlikeli bir rakip ola-
maz mı? Ülkede ve toplumda, böyle sıyasi ve eko-
nomik bir projeksiyonun, yandaşları da var, savu-
nucuları da! Türkiye, Latin Amerika'da 'yükselen
stratejikpazarlara' hiç benzemiyor. Acaba neden?
Hiç unutmam: 12 Mart sonrasında. benzerbir so-
ruyubanayöneltenoAmerika'lı Basın Ataşesi'ne,
Demokrat Izmir'in sorumlusu olarak, aynen şu ce-
vabı vermiştim: "- Bunu anlamanız zor, çünkü si-
zin bütün tarihiniz, bizim batış tarihimiz ka-
dar!"
Yarım yüzyıl geçmiş, ama...
istem'inTürkiye'yedüşündüğü 'iyilik' nedir?
Hele yıllardır içinden geçtiğimiz 'serencamı'
bir hatırlayınız! Bize de, Yugoslavya ve Rusya'ya
benzer bir 'iyilik' tasarladıklarına hükmetmek müm-
kün. NATO'da sadık müttefik olmak. onlara yet-
miyor; tam anlamıyla denetleyebilecekleri liberal ka-
pitalist ama komprador/kozmopolit bir yönetimis-
tiyorlar: 'milliyetçi'değil! Yânı Silahlı Kuvvetleri de,
Türkiye'nin ulusal çıkarlarını değil, 'Sistem'in çı-
karlarını korumaya hazır olacak! Dahası. toplumun,
bütünüyle 'Amerikan HayatTarzı'na intikal etmiş
olması öngörülüyor. Öngörülüyor ama, üzerinden
yarım yüzyıl geçtiği halde. bu 'hayal' henüz gerçek-
leşmemiş, kolay kolay gerçekleşeceğe de benze-
mez: onun için Türkiye'nin elini kolunu budamak
yararlı olabilir; bu da 'düşük yoğunlukta bir iç sa-
vaş' örgütlenerek. uzun vâdede gerçekleştirilebi-
lir.
Neler mi saçmaladım? Affedersiniz ben sadece
ülkeyi yıllarca yönetmiş ve yönetmekte olan, as-
lında 'Sistem'eyandaş bazı 'büyükler/mizin'söy-
lediklerini aktarıyorum.
Şimdi arzu ederseniz, o bahse geçebiliriz.
Düzeltme: 18 Kasım 1996 tarihli Söyleşi yazı-
sında ikinci sütun 22. satırdaki 'idamı budur' söz-
cüklerinin doğrusu; 'adımı budur' olacaktı.
Uzur dılerız...
http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN
http://www.ada.com.tr./-bilgiyay/yazar/ailhan.html