19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriyeC İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yavın Yönetmenı. Orhan Erinç 9 Genel Yavın Koordınatöm Hikmet Çetinkava • Yazıışlen Müdurlcrı Ibrahim Yıldız, DinçTajanç iSorunılu) # Haber Merkezı Müdüru Hakan Kara # Gcirsel Yönetmen- Fikret Eser Dıs Haberler Şinasi Danışoğlu 9 Unhbarat Cengiz \ ildırım • Ekonomı: Bülent Kızanlık # Kultiır: Handan Şenköken 9 Spor Abdülkadir Yücelman 9 Makaleler Sanıi Karaören 9 Düzcltme Abdullah Ya/ıcı 9 Foıoârat Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge Edibe Suğra 9 \ urt Habcrlerı \lehmet Faraç V a N i n K o n ı l u h h ç Orhan Erinç. Okta> Kurtböke. Hikmet Çetinkava. Şükran Soner, ErgunBala.DinçTa>anç, İbrahim \ıldız. Orhan Bursalı. Mustafa Balba>. Hakatı Kara. Ankara Tcrmılcısı. Vlustafa Balba.t 9Habcr Mudüru Doğan Akın Auturk Bul\ an No 125. Kat 4. Bakanhklar-Ankara Tel 4195020 (" hatı. Fak;. 419502^ 9 tznıır Temsıicisı Serdar Kızık. H. Zı>? Bl\ 1352 S. 2 3 Tel 4411220. Faks 44191 P 9 Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu. Inonü Cd 119 S No 1 Kat 1. Tel. 3522550. Faks 35225^) \ttieisese Müdüni Erol Erkut 9 Kloordınatör Ahmet korulsan 9 Muhasebe Bölent Yener 9 Idare. Hüseiin Gürer 9 Ijletme Önder Çelik 9 Bılt:ı-Mem. Nail Inal 9 Bılgısa\arSıstem Miirihet Çiler MEDV.A C: • "lonctım Kurulu Ba^kanı - Genel Mudur Cülbin Erduran # Kooıdınator Reha Işıtman # Cıenel Müdur Yarviımcısı Mine Akdağ Tel 514 CP 53 - 51 J 95 8(1- 513 8460-61. Faks 5138463 \jnımfa-an \t 3asan: \ enı (fun Haber A|an>ı. Basın \e Yavmcılık A S T '"!ı.n..i_ı l j j v-M Cıüakilu Î4_1'4İM PK 246 Istanbul Tel • 0 2 12i 5 12 ı 20 hatı I-ak» H)212ı51 25KASIM1996 İmsak: 5.26 Güneş: 6.56 Öğle: 11.58 İkindi: 14.24 Akşam: 16.46 Vatsı: 18.11 Anti-siyanür mitingi • İZMİR(Cumhuri\et Ege Bürosm - Yabancı şırketeÇevre Bakanlığfnca venlen "sivanürle altın çıkarrna" ızninı protesto eden ve konuyu Danj$tay"a götüren Bergamalılar. bugün ilçede düzenlevecekleri yığınsal toplantıyla Eurogold şırketir.e "çek git" dıyecek. Altın a^anacak bölgedeki 16 kö\ıin muhtarı onak açıklanıalannda. Türkiye'de ilk kez düzenlenen çevre mıtingıne duyarlı tüm kesim \e örgütleri mıtinge çağırdıiar Danıştay karannı beklemeden bölgedeki çam vezeytın ağaçlarını kesmeve ba^avan Eurogold şirketını tzm:r-Çanakkale >olunu 6 saaı süreyle kapatarak protesto eden Bergama halkı. topraklarında sivanür kullanılmasına izın vermeveceklerinı belirti\orlar. Brîtish Airvvays uçağı • .ANKARA (AA) - Genelkurmav Başkanlığı Genel Sekreterlığı'nden. dün bazı gazetelerde >er alan "fngıliz uçağının Tiirk fîizesı tarafından vurulma tehlikesi geçirmesi" haberle'rıne ilışkin yazılı açıklama yapıJdı. Açıklamada, "24 Mayıs 1996da vayımlanan nota ile söz konusu bölgede top ve füze atışlannın vapılacağı ve 01-08 Haziran 1996 tarıhlerinde 10.00-17.00 saatleri arasında içinden UA-17 ha\ayolunun geçtiği hava sahasının 0-100 bin fit ara^ında uçuş emniyetı açısından kullanılniamasının dünyaya duvurulduğu belirtildi. Açıklamada. riski sıfır noktasına taşnacak şekilde her türlü emniyet tedbiri alınmış nlsa dahi. notamlı sahadan geçerek uçulması hatalı bıruygulamadır" denildı. Batan kum kosteri • BL'RSA (AA) - Yalova'nın Armutlu ilçesi Bozburun açıklannda perşembe akşamı batan kum kosterinin 5 personelini arama çalı^maları .sürdüriilüyor. Armutlu Jandarma Komutanlığı vetkilileri. kavıp 5 denizcinin Marmara Denizi sahillennde arandığını, sahildeki tüm >erleşim birimlerının de uyanldığını söyledı. Arama çaİı^ınalarının sahil güsenlik botlannca sürdürüldüğünü. bu calışmalara halıkçı teknelerinir. de katıldığını belinen >etkıliler. "Kavbolan 5 denizci boğulmuşsa cebetleri sahile \urur. Sahilleri kontrol ediyoruz. Sahile sınırı olan muhtarlıklar da uyanldı" dedi. Köpeğe tedavi • NEVVYORK(A.\)- Sarah adlı 2 >aşındaki bir kızı vaşgünü partisinde burnundan ısıran Beck> adlı köpeğin psikiyatrik teda\ i görmesi kararlaştınldı. Küçük kızın ailesi. köpeğin sahibi olan Donald ve Claudia Engstrand aleyhinde 1.2 milyon dolarlık tazminat da\ası açmıştı. Manhattan mahkemesi vargıcı David Saxe. ""köpeğin ruhsal durumundaki bozukluk nedenivle da\ranış bozuklukları gösterdiginin saptandığını \e psikiyatrik tedavi görmesinin kararlaştınldığınf açıkladı. Şişman çocuklar • ADA>A(AA)- Çukuro\a Cniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Müheiıdisliğı Böliimü öğretim üvesi Doç. Dr. Cahide Y'ağmur, çocuklara gelişigüze! rejim uygulanmasının, yetişkinlere oranla daha hüyük zarara >ol açtığını söyledi. Çocukiarda büvüme \e gelişme için gerekli temel besin öğeleri kısılırsa büvümenin önleneceğine işaret eden Yağmur. "Ergenlik çağına kadar rejim. nıutlaka hekım mua\enesinden sonra. beslenme uzmanı denetiminde >apılmalıdir" dcdi. Yağmur. "Çeettkreok- yediği için mi >işmanlıyor. joksa bir hastalık mi söz konusudur'7 Öncelikle bu belirlenmelidir" dedi. İstanbul'daki Muğlalılann kültür ve dayanışma gecesine eski Cumhurbaşkanı da katıldı yemeğmde Evren sılaıılisi OKTAY EKİNCİ Muğla ıl ve ilçeleri Kültür \e Tanı- tım Demeği"nin hafta sonu Istanbul Princess Otel'de düzenlediği "kültür ve dayanışma yemeğinde" emeklilik yıllannı Marmaris'tegeçıren KenanEv- rende\ardı. Otelin 600 kişitikde\ >e- mek salonunu dolduran Istanbul'daki Muğlalılara "Hefnşerüerim"'di\erekbir de konu^ma > apan Kenan E\ ren. Muğ- la'nın ünlü KarabağlarYaylası'ndada küçük bir ev yaptırmak üzere olduğu- nıı söyledi. Evren. günev Ege'nin bu güzel ve "demokrat" kentini anlaşılan çok se\ - mişti. Vaktiyle ülkenin ne kadar ger- çekdemokratı varsahemenhepsinı 12 Eylül terörüvle baskı altına alan bu emekli darbeci general. şimdi ömrü- nün geri kalan > ıllarını da yine \akti\ - le kendisini cumhurbaşkanı vapan ana- yasaya "Tiirkiye''deki en viiksek hayır ovu oranıvla" vanıt \eren bir kentin hemşerisiolarakgeçirmeyekararver- mişti. BunedenledeMarmans'tenkal- kıp İstanbul'a gelerek Muela Valisi Cemil Serhadh,w Mugla Beledive Baş- kanı Orhan Çakır, Muğla Milletveki- 11 Dr. Lale Aytaman, Marmaris Bele- di>e Başkanı İstnet Karadinç şarkıcı Emel Sa\ın \e dığer hatırlı kışilerle birlikte Muğla Derneğı'nin "onurko- nuldan" arasında yerini almıştı... Bir vandan önümdeki verneği huzur içinde vemeğe öbür vandan kürsüde- ki Kenan Evrerfi \ine "huzurumu bozmadan" dınlemeye çalışırken ıs- ter istemez 10-15 yıl öncesine girtim. 12 Evlül döneminde bu kişinın ımza- sıyla yüriirlüğe giren \asalann uvgu- lanmaya ba^landığı o gözü kara \ağ- ma \e talan yıllanna... Kenan Evren. vine o vıllarda aslın- da sadece aydınlan \c demokratlan kıyımdan geçiren bir rejımın lideri de- ğildi. Aynı anda üikenin en değerli ta- rih ve dosa zencinliklerinı de sözde "tu- • Emekli darbeci general Kenan E\ren'in yaz aylannda yerleşmeye niyetlendiği Karabağlar Yaylası. 12 Eylül'ün ünlü yağma yasaları YÇ UYgulamalarına karşı Muğlalılann duyarlı direnişleri \e SİT kararlanyla ancak korunabılmişti. Evren şimdi, yine o yıllardaki "kendi hukukuna karşı" sürdürülen çevre ve demokrasi savaşımının "nimetlerinden" de yararlanmaya hazırlanıyor. rizm" (!) adına işbitirici vağmacı çe- telere peşkeş çeken vasal düzenleme- lerin "onaycı başı'\ı olarak da kendi- sinedestek ^eren talan çevrelerini bir tür "hima>esr altına almıştı. Bu "} üksekdayanışma" veçıkaror- taklığından ise en çok zarar gören ili- miz Muğla olmuş, kıv ılan. kovlan. or- manlarve hattaantik kentleri yine bu 12 Evlül vasalanvla çok yıldızlı otel- lenn ve sözde tatıl kövlerının ışgal ve tahribatma uğramtştı. Örneğin. Ortaca'daki antik Pisilis kenti üzerinde kurulan \e tarihi yok edip vutan tesisleri, Evren ve Özal ikilisi- nin imzalarını ta^ıyan yasalaryarattı- lar. \ine Ev ren "Beni kandırdılar" de- se bıle Muğla'ya en büvük hakareti oluşturan Gökava TennikSantralı onun iznıyle gerçekleşti. Dalaman kıv ılanndaki ormanlık te- peleri betonlaştıran Selim Edes'e ait pro- jeleryıneEvren'inonavladığı mevzu- atla ancak ruhsat alabilmist.i. Geçen temmuz avındaki büyük or- man vangınının çıkmasına neden olan Taşbükü'ndeki DPT tesisleri de Mar- nıarisin bu "çok özel koruma alanın- da" Evren ve Özal döneminin a>nca- lıklı ızinlerivle kurulmuşlardı... Yağmacı politikaların işte böylesi ömeklerle Muğla"nın eşsizdoğal ve ta- rihsel zenginliklenne saldırdığı yıllar- da. Muğlalılarünlü Karabağlar Ya>la- sı'nı H SİT" ılan ettirerek bu gözü ka- ra rant çevrelerine kar>ı "koruma al- tına" aldılar. Yöredekı hemen tüm doğal güzel- likler, 12 Eylül >asalanyla talana açı- lırken yine aynı dönernde kentlerini savunan Muğlalılar. SlT kararlarına dört elle sanldılar \e "imarçctelerine'" teslim olmadılar... Şimdi Kenan Ev ren. işte bu Muğla- lılann yemeğine üstelik "onur konu- ğu"olarak katılıp_v ine o> ıllardaki "si- vil" çabalarla kendi yağma yasalarına karşı korunan Karabağlar Ya> lası 'nda "60 metrekarelik küçük bir" ev v ap- tıracağı "müjdesini" veriyor. Aslında bu 60 metrekare. kendi isteğiyledeğil. "SİT kurallan" gereğince bir sınırla- ma olarak ortava çıkıvor. Ne var ki ya- salar. sadece binalara sınırlama aeti- riyor ve "kişüere" karışamıvor... Bütün bunlan düşünürken İlhanSet- çuk'un yine vaktiyle o coşkulu Dikili Şenlikleri'nden bınnde sö> ledıklerini anımsadım. "Demokrasi" demişti ll- han Ağabev imiz: "birgün gelirherke- se lazım olur; E\ren"e bile..." Nitekim doğal güzelliklerimiz de iş- te gün geldi. onlan Özal'ın rantçılan- na peşkeş çeken Evren"e de lazım ol- du. 1980'lerdeki imar furvası yüzün- den hızla betonlaşan .Marmaris'i de artık beğenmeyen Evren. bu furyayı kentlerine \ e vav laya sokmayan ı\luğ- lalılarla avnı temiz doğayı paylaşma- >a hazırlanıyor... Doğrusu. sormak istiyorum. îstan- bul 'dakı şu dayanışma vemeğinde Ev- ren'in çevresinde pervane olan kimi Muğlalılar. kentin tarihi dokusu ve vavlalann güzellikleri savunulurken yıllardır "kimlere karşı da\amşma için- de" bu çabanın sürdürüldüğünü acaba bilmivorlar mıvdı? Trafik kazalarında üzücü bilanco 9 ayda 4 bin ölüANKARA (AA) - Trafık canavan dur- mak bilmiyor 9 ayda meydana gelen tra- fik kazalannda 3 bin 957 kişi öldü. 83 bin 296 kişi de varalandı. Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Daire Başkanlığf ndan alınan bilgiye göre. bu yılın ilk 9 ayında 246 bin 809 kaza me\- dana geldi. Bu kazalardan 203 bin 29'u şehinçi vollarda. 43 bin 780'i de şehirle- rarası vollarda oldu. Trafik kazalannda. şehiriçi vollarda 1547, şehirlerarası >ol- larda ise 2 bin 410 kişi olmak üzere top- lam 3 bin 957 kişi yaşamını vitirdi. Kaza- larda 43 bin 264"ü şehiriçi. 43 bin 780"i de şehirlerarası vollarda olmak üzere toplam 83 bin 296 kişi de varalandı. En fazla kaza ağustosta Trafik kazalannın en çok v aşandığı ağus- tos ayında 30 bin 103 kaza meydana gel- di. En çok ölümiü kazalar ise temmuz ayın- da oldu. Temmuz a> ında mev dana gelen tra- fik kazalannda 630 kişi öldü. Geçen vılın aynı dönemine göre trafik kazalannda yüz- de 23.60 artış olurken. kazalardaki ölüm oranı >üzde 11.92. yaralanma oranı da 2.78 azaldı. Trafik tescil kayıtlanna göre. mo- torlu araç sayısında da bir önceki yıla oran- la önemli oranda artış oldu. 1995 Eylül a> ı sonunda 6 milyon 503 bin olan araç sayı- sı, 1996 yılınm eylül ayı sonunda 6 milyon 949 bin 85O"ve ulaştı. Sürücü belgesine sahip olanların savısı da 1995 vılının ey- lül ayı sonu itibarıvle 9 mil\on 265 bin 777 iken. bu sav ı bu v ıl ev lül a> ı sonunda 10 milvon 46 bin 528"e vükseldı. Emnıvet Genel Müdürlüğünün sürücü- Iereverdığiehliyetsayısı5 milvon 199 bin iken. yaklaşık 8 vıllık nıazısi bulunanözel sürücü kursları 4 milyon 847 bin 289 kışi- veehlivetverdı. Sürücü belgesinin bir mil- yon 207 bin 917"sini kadınlar. 8 milvon 838 bin 61 l'inı erkeklertaşıvor. Trafik Daire Başkanlığf nın araştırma- larına göre. sürücüleren çok arkadan çarp- ma kusurunu işliyorlar. Kazalarda arkadan çarpma oranı vüzde 23 iken. bunu yüzde 15 ile ilk geçiş hakkı vermeme. vüzde 12 ile hatalı dönüş >apma. yüzde 10 ile aşın hız. v üzde 15 ile hatalı geçiş ve şerit ihla- 11 izliyor. Trafik Daire Başkanlığı'nın is- tatistiklerinde, kazalarda kusur oranının yüzde 94.78"ınin sürücülerde. > üzde 4.22 si- nin yavalarda. >üzde bırinın ise vollarda. taşıtlarda \e >olcularda olduğu saptandı. Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Daire Başkanı Mustafa Kulalar, bu vılın ilk 9 ayında kazalarda artış olmasına karşın, ölü ve yaralı sayısındaki azalmanın. emnivet kemeri uygulamasının vavgınlaşması ve trafik denetimlerinin artmasından kaynak- landıâını sövledi. Katrilyonluk servet İngiliz Kralitet ailcsinin senetinin 6 mihar sterlin (1 katrihon 10 trihonTL) olduğu bildirildi. İngiliz haftalık ekonomi dergisi Sunday Btısiness'in altı av süren araştırmalann sonucunda hazıriadığı rapora göre, her v ıl düzenli olarak devletten maaş alan Kraliçe II. Elizabeth'in senetinin tutan 4 mihar 680 milyon sterlin (786 trilyon TL.) edhor. Buckjngham Sarayı ise Kraliçe'nin servetinin 100 milyon sterlinden (16 triKon 840 mihar Tiirk Lirası) az olduğunu bildiriyor. Ancak bu servet bevanında Kra'llçe'nin kraliyet kbnutlannın \e sanat koleksiyonlannın ver almadığı biliniyor. (Fotoğraf: REUTERS) Cep telefonunun sağlığa etkisi araştınlıyor GÜRHAN L'ÇKAN STOCKHOLM-lsveç. nüfusa oranla en çok cep telefonu kullanan ülke durumunda. 17 bin Isveçlı ve Noneçli cep telefonu sahıbıne. bugünlerde çok sav ıda soru içeren anket formu gönderilmekte. Araştırmada vanıt bulunması amaçlanan temel soru şu: "Yüksek frekanslı elektro- mametik dalgalar insan sağlığını nasıl etkiliyor?" Ankete vanıt süresi aralık avında bitıvor. tlk sonuçlann 1997bahannda alınması beklenıyor. Şimdılik cep telefonu kullananların şu uyanlara dikkat etmesi salık veriliyor- "Hep aynı kulağı kullanmayın. Cihazı ağzınız ve kulağınızdan miimkün olduğunca uzak tutun. Trafikte kuUanma> ın." Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dayanışma Günü Yoksulların yüzde 70'i kaduı ASL'MAN ABACIOĞLL İZMtR - "Kadına Yönelik Her Tür- lü Şiddete Karşı l'luslararası Dayanış- ma"nın günü bugün. Araştıımalar tüm dünvada kadının ne denli zorluklarla karşı karşıya olduğunu gösterivor. Bu- gün onlann günü: erkeklerin alacağı çok ders var bu günde... Kadın örgütleri. "Asılşiddetyoksul- luk ve savaşttr"divor. Birleşmış Mıl- let)er(BM) 1995Ka!kınmaRaporu"na göre yeryüzünde yaşayan 1.3 milyar yoksulun yüzde 70'ini kadınlaroluş- turuyor. Kadın örgütlen. kadına yöne- lik en büyük ikinci şiddetin ise "din- sel şiddet" olduğunu v urguluyorlar. 25 kasım tarihinm kadına yönelik şiddete karşı bir dayanışma günü ilan edilmesi Dominik Cumhuriyeti"nde "Mirabel Kardeşler" olarak tanımla- nan ve diktatörlüğe karşı mücadele eden Sosval Değişim Hareketf nden üç kadının 25 Kasım 1960'ta tecav üzedi- lerek v ahşice öldürülmesine dayanıyor. Kadına yönelik şıddettanımına,"cin- sel taciz, sözlü taciz, ensest. azarlama. aşağılama, dayak ve aynmcıljk" giri- vor. Izmir Kadın PIatformu."AsılŞiddet Yoksulluk ve Savaştır" sloganını vur- gularken şiddetin psikolojik ve fizik- sel dayanma gücünü yok ettiğini bil- • Kadın örgütleri, "Asıl şiddet, yoksulluk \e savaştır" divor. Kadın örgütlen, kadına yönelik en büyük ikinci şiddetin ise "dinsel şiddet" olduğunu vurguluyorlar. dirivor. Izmir Kadın Platformu'nun v urguiadığı görüşler şö> le: "Şiddet, kadına,saçının telinedokun- nıaJan acımasız, insanlık dışı ve aşa- ğılayıcı da\ ranmaktır. Kadına \iine- lik şiddet insanlığın ev rensel utancıdır. Medya, kadına karşı 'morale avkın" duygulan aşın derece eğitim \ e >adsıt- ma konusunda şiddetin işbirlikçisidir. Medyanın >argıçlığı kadına \onelik şiddeti aklıvormu? \asalar kadına >ö- nelikşiddetin göriilmeven vönünü des- teklivor. Şiddet; ailede, okulda, okul- dışı eğitimde \e medyada sistematik olarak uvarılıvor. Şiddet, kadının da- vanma gücünü azaltmak için sosval desteğini elinden alma konusunda med- ya} la eşgüdünılü çalışıvor. Med\a, ka- dına >önelik şiddetin saklandığı sözcük- leri. kamu bilincini jikmada kabul edi- lemez bir biçimde kullanıvor. Kadına karşı öm argı \e hoşgörüsuzlük şiddet- leşomutlaşı.\or." İnsan Haklan Derneği İzmırŞube- si Kadın Komisvonu "Susma\alım, mücadele edelim, dayanışma sağlaya- lım" sloganıv la başlattıkları etkinlik- lerde. cınsel şiddetin kaderolmadığı- nı, cinsel şiddetin utancmın. uygula- yana ait olduğunu. kadının cinsel me- ta olmadığını \ urgularken ülke gene- linde ortak evlemlılikler öneriyor ve "her insan"ı görev başına çağınvor. Kadınlar zor duramda Dünvada kadınlara vönelik şiddet- le ilgılı araştırmalar çarpıcı sonuçlar veriyor. İşte dünvadan bazı örnekler: # Dünvada her 6 dakikada bir kadı- nın ırzına geçiliyor. # ABD'de her yıl 4 milyon kadın erkeklerin şiddetine maruz kalıyor. # Hindistanda her gün 5 kadın çe- viz kavgalan nedenivleyakılarak öl- dürülüyor. 9 Fransa'da yaşanan şiddet olaylan kurbanlannın yüzde 9O'ı kadınlar. # 1987 yılında Kanada'da öldürü- len kadınların yüzde 62si kocalan tarafından öldürüldü # Günev Afrika'da her 90 saniyede bir kadına tecav üz edilıvor. # ABD"de ise her 6 dakikada bir kadına tecav üz ediliyor. # Bosna"daki sava^ın ilk av lannda tam 20 bin kadının ırzına geçildi. # Burundi ve Ruanda'da ilk öl- dürülen kişiler kadınlardı. Türkiye'de kadınların durumu Şiddet, ilişkinin ilk gününde başlıyor Türkiye"de de istatistikı \eriler sınrrlı olmasına karşın kadın şiddetin hedefi oluvor. Sığınma ev lerinde kalan kadınlarla ilgilı vapılan araştırmalann sonuçları. kadınlarımıza neler çektirdiğimizin acı bir tablosunu oluşturuyor: # Kadınların vüzde 8l"i şiddete başvuran erkeğe dönmeyi düşünmüyor. # Kadınlar sığınma evlerini medvadan öğreniyor. 0 Sığınma evinde kalan kadınlann kocalarının v üzde 32 si işçi. yüzde 34'ü # Kadınlann vüzde 40.2'si intihara teşebbüs etmiş. 0 Şiddetin. ilişkinin ilk gününde başlama oranı yüzde 92.2. # Şiddetin sıklığına her gün vanıtını verenlerin oranı vüzde 43. # Kadınların yüzde 43'ü hastanelik olma derecesınde dövüldüklerini sövJüvor. 0 Kadınların yüzde 41 i apartman dairesinde. yüzde 42 si gecekonduda vaşıvor. 0 Şiddet gören kadınların varıva yakını 11 vılın üzerinde bir süre şiddet vaşamış. SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN Rusya ve Yugoslavya Niçin 'Bölündü'?... e-posta : tan (</ vol. com. tr 10'u serbest meslek sahibi. 0 Kadınların yüzde 86'sı çalışmıyor ve yüzde 80"inin hiçbir gelıri yok. yüzde 62.5"ı ilkokul mezunu. vüzde 3I"i ortaokul mezunu. 0 Kadınların yüzde 70'i ev kadını. Akşam alacası, Kantıca. Ukrayna bandıralı tan- ker. sicim gibi yağmtırun pırıltılı perdesi arka- sında, usulca kayboluyor. Yolculuk nereye? Ode- sa'ya mı, Sıvastopol'a mı? Çengelköy deki yalının çiçek zengini bahçesin- de. birzamanlarSadri'yle (Alışık) söyleşirken. Bo- ğaz'dan her iki yöne zarif Sovyet şileplerinin geç- tiğini görürdük; dürbünle seyreder, adlarını çıkar- maya uğraşırdım: 'Akademisyen Pavlof mu? 'Mareşal Timoçenko' mu? vs. Artık o şilepler yok, onlann yerine. dağılmış SSCB tesbıhinden olma 'ye- nı' ülkelerin, hayli bakımsız tekneleri geçiyor: Uk- rayna, Beyaz Rusya, Gürcistan vb. Şöyle garip bir sorunun, engerek gibi kıvrılarak, yüreğimden aklıma yükselmesini önleyemiyorum: "- Moskova, 'Yeni Dünya DüzenVne uymakgü- vencesini verdikten sonra, SSCB'n/ 'dağıtmak' bir zaruret miydi? 'Sistem', 'küreselleştirilmiş ve özel- leştirilmiş' daha geniş bir Bağımsız Devletler Top- luluğu'nu daha iyidenetleyip, daha geniş birpa- zardanyarartanmışolmayacakmıydı?SSCB'ni, da- ha geniş düşünülürse Doğu Bloku'mv parça par- ça 'bölmek', ufacık devletlere ayırmak niye?" Şeytanın ışi yok. çok geçmeden, içimsıra başka bir soru kıvrılıyor: "- ...ya Yugoslavya? Onun gü- nahı neydiki? YıllardırSovyetekseninden çıkmış- tı, Dünya Bankası ^e IMF ile yakın ilişkiler için- deydi; Yeni Dünya Düzeni 'ne aykırı davranacağı, 'bağlantısız' geçmişinden mi çıkarıldı da, kanlı bir parçalanma sürecine itildi? İnsan Haklan' denildi mi aslan kesilen 'Batı', Bosna/Hersek kıyım kı- yım kıyılırken, acaba niçin sadece ah ve vah etmek- le yetiniyordu?" Görmemek için ya kör olmak lazım. ya da 'Sis- tem'in uşağı! 'Yeni Dünya Düzeni'nin sahipleri, yalnızca sosyalizme düşman değildir; büyük ve milliyetçi bir ülke, -kapitalist ve liberal olsa da- işlerine gelmiyor. Japonya'nın başlarına nasıl belâ olduğunu unutamıyorlar. O yüzden, liberalizmin en yoz biçimlerini seçmiş de olsa- lar, büyük ya da büyüme potansiyeli yüksek ül- keleri 'bölmeyi' çıkarlanna uygun buluyorlar: XX. yy'ın son on yılında Rusya ile Yugoslavya'nın uğ- radığı felâketler. bunun açık kanıtlarıdır. Peki, ya Türkiye? Hep aynı 'saplantr Şunu biliyoruz: ABD Ticaret Bakanlığı'nın, iki yıllık kapsamlı bir araştırmadan sonra sapta- dığı. yedi büyük stratejik pazardan birisi Türki- ye'dir. Türkiye'yi islâm coğrafyasında -ki aynı za- manda 'petrol coğrafyası 'dır- 'ılımlı islâm' bir libe- ral ülke olarak. Truva atı' gibi kullanmak niyetin- de olduğu da. belli. Ne var ki ABD, Türkiye'den çok sonra 'girdiği' diğer birçok ülkede hemen her istediğini elde ettiği halde, bunca yıldır Türkiye'de ne tam bir itaat tesis edebildi, ne de tam bir 'kü- -reseHeşmeve özetleştirrrrer*r~^ Türkiye'yi anlamak dazor! Onca 'beyin yıkama'ya, onca 'özel işlem 'e onca tehdit ve şantaja, nice so- pa/havuç uygulamasına rağmen, Türkler'in 'maya- sı' bozulmuyor. Saplantıları aynı: 'Çağdaş Uygar- lık Düzeyini yakalamak!' Üstelik Yugoslavya ve Rusyanın dağıtılması, bunlara yaradı; serbest ka- lan eski 'osmanlı' Balkan ülkeleri (Bosna/Her- sek, Makedonya, Arnavutluk, Kosova, vs) yüz- lerıni hemen Ankara ya döndüler. Kafkaslar'da ve Ortaasya'da da benzer bir gelişme yaşanıyor. is- ter misiniz, yarım yüzyıllık ABD uğraşına rağmen, Türkiye sistemli bir Avrasya politikasıyla, hesap- ta olmadık bir 'güç odağı' olsun? işin ilginç yanı, böyle bir politikanın organları da hazır. Karadeniz Ekonomik İşbiriiği Teşkilâtı ne güne duruyor? Türkrye/lran/Pakistan Ekonomik İşbiriiği örgütü.Türkcumhuriyetlerinin katılmasıy- la, Asya içlerine kadar uzanmadı mı? Bu iki örgüt çerçevesinde anlaşıp uyuşabilen Türkiye, Rus- ya, Iran ve diğerleri, hem AB'ne hem de ABD'ne ve 'Uzakdoğu kaplanları'na tehlikeli bir rakip ola- maz mı? Ülkede ve toplumda, böyle sıyasi ve eko- nomik bir projeksiyonun, yandaşları da var, savu- nucuları da! Türkiye, Latin Amerika'da 'yükselen stratejikpazarlara' hiç benzemiyor. Acaba neden? Hiç unutmam: 12 Mart sonrasında. benzerbir so- ruyubanayöneltenoAmerika'lı Basın Ataşesi'ne, Demokrat Izmir'in sorumlusu olarak, aynen şu ce- vabı vermiştim: "- Bunu anlamanız zor, çünkü si- zin bütün tarihiniz, bizim batış tarihimiz ka- dar!" Yarım yüzyıl geçmiş, ama... istem'inTürkiye'yedüşündüğü 'iyilik' nedir? Hele yıllardır içinden geçtiğimiz 'serencamı' bir hatırlayınız! Bize de, Yugoslavya ve Rusya'ya benzer bir 'iyilik' tasarladıklarına hükmetmek müm- kün. NATO'da sadık müttefik olmak. onlara yet- miyor; tam anlamıyla denetleyebilecekleri liberal ka- pitalist ama komprador/kozmopolit bir yönetimis- tiyorlar: 'milliyetçi'değil! Yânı Silahlı Kuvvetleri de, Türkiye'nin ulusal çıkarlarını değil, 'Sistem'in çı- karlarını korumaya hazır olacak! Dahası. toplumun, bütünüyle 'Amerikan HayatTarzı'na intikal etmiş olması öngörülüyor. Öngörülüyor ama, üzerinden yarım yüzyıl geçtiği halde. bu 'hayal' henüz gerçek- leşmemiş, kolay kolay gerçekleşeceğe de benze- mez: onun için Türkiye'nin elini kolunu budamak yararlı olabilir; bu da 'düşük yoğunlukta bir iç sa- vaş' örgütlenerek. uzun vâdede gerçekleştirilebi- lir. Neler mi saçmaladım? Affedersiniz ben sadece ülkeyi yıllarca yönetmiş ve yönetmekte olan, as- lında 'Sistem'eyandaş bazı 'büyükler/mizin'söy- lediklerini aktarıyorum. Şimdi arzu ederseniz, o bahse geçebiliriz. Düzeltme: 18 Kasım 1996 tarihli Söyleşi yazı- sında ikinci sütun 22. satırdaki 'idamı budur' söz- cüklerinin doğrusu; 'adımı budur' olacaktı. Uzur dılerız... http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN http://www.ada.com.tr./-bilgiyay/yazar/ailhan.html
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle