Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 KASIM 1996 PAZARTESİ
12 BIR KONU BIR KONUK
Tarihçi Prof. Shaw, Türk halkının artık Kurtuluş Savaşı'ndaki özveriyi göstermediğini söyledi
'Bireysel çıkarlarönegeçti'
LJ LJlv C / y Amerikah, Osmanlı ve Türkiye tarihçisi Prof.
StcmfordSha\v, buyılhtanbul'da. Kurtuluş Savaşı 'nı inceleyen bir
kitap yazıror. Şirket-i Havrive nin kııntcıısıı Hüseyin Haki nin
tonunt Ezel Hanım la ev'li olan Prof. Stanford Shav;
Istanbul a yabancı biri değil. Eşinin ailesinden kalma Bebek 'teki
evleri her ge/işlerinde onları ağırlıvor. Prof. Stanford Shaw, geçen
yıl California Üniversitesi öğretim üyeliğinden emekli oldu.
Bıı sayede de kitabını yazmaya bol bol zaman buldu.
Ancak kitabı yazhıavı bitirdikten sonra üniversitede komıkprofesör
olarak ders venneye devam edecek.
Prof. Shan 'la Kurtuluş Savaşı sırasındaki toplum duyarhlığıyla
bugünkü toplum duvarsızlığının nedenlerini, Türkive için bir tslam
radikalizmi tehlikesi bulumıp bulunmadığım konuştuk.
Bize. Türkiye 'nin he/üiz kimliğini bulmadığım, ama kimliğini
buldıığıı zaman da sorıınlarını büyük ölçiide çözebileceğini anlattı.
PROF. STANFORD SHAW
ABD li tanınmış Osmanlı ve Türk turihi ıızmanı,
1930 da Minnesota 'nin St. Paııl kentinde doğdu.
Yiiksek öğrenimini 1952 'de Stanford. doktorasım
1958 de Princeton üniversitelerinJe yaptı.
1958-1968 arasında Han\ard Üniversitesi 'nde Türk
tarihi dersleri verdi. 1968 den 1995'e kadar
California Üniversitesi 'nde (UCLA) Türk ve
Yakmdoğıı Tarihi profesörlüğü yaptı.
1990-1991 arası Boğaziçi Üniversitesi nde dersler
verdi. Mısır'da Osmanlı yönetimi. genelde de
Osmanlı ve Türk tarihi konıtsunda çok sayıda eser
vazdı. Buniardan en önemlisi olarak nitelenen
kitahı, ikinci cildini eşi Ezel Kııral Shaw 'la
birlikte kaleme aldığı "Osmanlı Imparatorluğıı ve
Modern Türkive Tarihi."
LEYLATAVŞANOĞLl'
- Siz. Kurtuluş Savaşı 'yla ilgili bir
kitap yazıyorsunuz. Kitapta, genelde
suva$ı ını irdeliyorsunuz, yoksa
Kurtuluş Suvaşı içinde ele ulıp
incelediğiniz belirli bir konu var ını?
SHAVV- Var. Esa^ olarak biitün
dünvanın karşisiııda olmasına karşın
Türkive'nin nasil ohıp da Kurtuluş
Savaşi'nı kazanabıldığıni inceliyorum.
Türkive o dönemde Yunan. İngiliz.
Fransiz. Italvan kuvvetleri tarafından
işgal edilmişti. Üstelik bu ordular Türk
ordu.sundari çok daha güçlüvdü. Hal
böyleyken Türkıye nasil olup da bu
savaşı kazanabilmişti'.'
Kazanabilmiştı. çünkü o dönemde
bütün Türk milleti. kendi bireyseî
çıkarlarını bir yana itmi!} \e
Türkive'nın çıkarı içın çalişmış.
savaşniiştı Türklerin hedefi belliydi.
Yunanlıları. İngilızleri. Fransızları.
ItaKanları ülkeierınden ko\mak...
Bunu başarabilmek için de kendi
çıkarlannı gözetmeme gıbi bır
öz\endc bulundular.
Bugün i.se Türk/vede durum farklı.
Sadece siyaset aİanında değil. genel
yaşam içinde Türkler ülkelennin
çıkarlanııdan önce kendı bireşsej
çıkarlannı ön plaııda tutuyorlar. Ülke
çıkarları artık onlaıı ılgilendırmıvor.
Si>a.si lıderlerde bıı bıçınıde
davranmra durum daha da önem
kazanıyor. Ülkeniıı çıkarları, bu siyasi
liderlenn bırarava gelıp ülke için
ortak bir polıtıka ızlemelerini
gerektiriyor. Ama onlar bunu yapacak
yerde kendi bırevsel polıtikalannı
ızlemekte ısrar edıyorlar.
- Sizce Türk insaıu hugüıı ülke
çıkarlarıııı hedefleyerek çalısacak
yerde ııeden kendi bireysel çıkarlannı
gözetiyor? Sizce Kurtuluş
Suvaşı 'ııdan bıı yana neler değisti de
böyle oldu?
SHAVV - C'ok ı> ı bir soru sordunuz.
Bııııun nedenlerınden pek enıin
değılım. Belkı Kurtuluş Savaşı'ndan
sonra Türkive o kadar başarılı bir ülke
halıne geldı ki insanlar artık ülkeleri
için öz\erıde bulunmak. ülkeleri ıçın
çahşmak gerektığı inancından
uızgeçtiler \e kendı çıkarlarıııı ön
planda tutmava başladıiar. Ben bir
psikolog ya da <osvolog değilım.
Ben tarıhçıyim. Yalnız şunu
söyleyebılınm:
Galiba bugün bütün Türklerde mane\i
bır çöküntü \ar Oysa Türkıve yle
gururlanmaları ıçın o kadar çok neden
var ki... Buna karşın konuştuğum
Türkler ülkelerinin dıırunıunun kötü
olduğunu. hiçbir zaman ABD.
İngiltere ya da Fransa"nın düzeyini
yakalavamavacaklarını söy lüyorlar.
Durumdan fena lıalde yakıniyorlar.
Bir kere Türkıye neden yabancılardan
medet umuyor? Neden her şeyde
kendılcrine \ardımeı oînıaları için
ülkeve yabancılan çağırıvorlar'.'
- Buna bir örnek verir misiniz?
SHAVV -Tabıi. Orneğın bir sürü
yabancı futbolcu. yabancı teknık
direktör getirip bunlara avuç dolusu
para ödüyorlar. Ovsa çok ıyi Türk
futbolcular. Türk antrenörler var.
Bunlara yabancılara ödenen kadar
para da ödenmivor. Galatasaray 'a.
Fenerbahçe've. Trabzonspor'a bakin.
Ne kadar ıyı sporcuları \ar.
Türkler vabaneıların her şeyi
kendılerinden daha ıyi yaptıklarmı
sanıyorlar. Oysa bu çok yanlış bir
düşünce.
ABD'de pek çok Türk öğrenci
tanıdım. ABD ve geliyorlar ve "An,
Amerika harika bir ülke", kanısma
kapılıyorlar. Batılılann Türkler
hakkında söyledikleri yalanlara kapılıp
bunlan tekrarlamaya başlıyorlar. u
Ben
de bir Batılıyım" diye düşünmüyorlar.
Bunu da manev ı çöküntü içinde
oldukları için yapıyorlar.
Clkelerine bakıyorlar. Siyaset
kanşmış. herkes birbiriyle çekişiyor.
Bu yüzden de manevi çöküntü içine
girıyorlar.
-Sadecebu mu?
SHA\\ -Tabiı ki hayır. Türkiye'nin
çok cıddi sorunları da var. Ekonomi
iyi durumda değil. Bu ciddi sorunlara
yol açan da siyaset adamlarının güçsüz
olnıalan. Bürün hükümetlero kadar
zayıf ve bölünmüş durumda ki somut.
yararlı bir iş yapacak güçleri >ok.
Buııun da nedeni koalısyon ortaklarına
bağımlı olmaları.
Yalnız Türkiye bu kadar çok \e çeşitli
gazetelere sahip oldugu için >anslı bir
ülke. Pek çok ülkede bu kadar çok
sayıda \e çeşitli gazete yok. Gazeteler
söylemedigim pek çok şey yer aldı.
Bir keresinde benimle söylesi yapan
muhabiri bularak, neden
söylemedigim şeyleri yazdığını
sordum. "Bizinı gazetede haberleri
yeniden yazariarken böyle hatalar
yapıvoriar" cevabını aldım.
Bence Türkiye'de her kesimın, ülkenin
bugün içinde bulunduğu sorunlarda
pay sahibı olduğunu düşünüyorum.
Siyasetçiler. ışadamları. gazeteciler.
kendi vicdanlarıyla baş başa
kaldıklannda. "Bizim
düşiindükJerimiz. yaptıklanmızın
Türkiye'nin yaranna olması gerekir.
Sonuçta bir başan eide etmek için
ıudaşma>a varmamu lazım"
dıyebılmelıler. Ama bunu yapmıyorlar.
- Sizce Türkler o ruhu mu yitirdiler?
SHAVV-Aynen öyle. Türkler ülkeleri
için öz\ende bulunma ruhunu
> itirmişler. Oysa Türkler o ruhla
kurtuluş Savaşı'nı kazanmi!?jardı.
Türklerin bir kısmı bugün. "Ülkenin
yeni bir Atatürk'e ihthacı var" di> or.
Ama yeni bır Atatürk'e ihtiyacınız
yok. Sizın ihtiyacınız olan sey
ülkenizle gururlanma duygusu. Bunu
yaparken de başka ülkelerden. ba^ka
Yunanistancia, İngiltere'de de alıp
yürümüs. durumda. Bu. sadece
Türkiye'ye özgü bir durum değil.
Belkı Türkler. "Bizöbürlerindençok
daha kötü durumdayız" dıye
düşünebilirler. Ama birde İtalya'nın
durumunu gözünüzün önüne
getirsenize... Buna karşın Italya
müreffeh bır ülke. Bütün suç
örgütleriyle bağlantılara. yolsuzluklara
karşın Italya gayet iyi bir yaşam
standardını yakalamış durumda.
Üstelik İtalyan halkı ülkenin ortak
çıkarları için çaba harcamaya devam
ediyor.
Suç örgütleriyle ilişkiler. yolsuziuklar
bır ülkenin ba^ına büyük dert.
Türkıje'nın bugün nedilikle ihtivaç
duyduğu $e>. politikaya iyı. etkın.
enerjık. düriist. akıllı insanların
gırmesi. Ne yazık ki toplumdaki bu
mane\ i çöküntü. politikaya girip iyi
politika yapma >eteneğine sahip
insanların politikadan uzakla^malanna
yol açıyor. Bu nedenle de meydan
düşük \asıtlı insanlara kalıyor.
Ama yınelenıek ı>tıvorum. Bu durum
pek çok ba^ka ülke içın de geçerlı.
Size ABD'den bir örnek vermek
Prof. Shan. Leyla Tavşanoğlu'na Türk toplumunun duyarsızlığını anlattı.
arası habercilik rekabeti çok yaygın.
Ama ne yazık ki gazetelerde pek çok
haber asılsız: gerçeklere da>anmaktan
uzak. Biz buna ABDde "san
gazetecilik"deriz.
Bu durum. gazetelerin yalan haber
yayımlamalannı engelleme eğilimleri
doğuruyor. Basının. doğru habercilik
yapmak ıçın sorumluluğunu
üstlenmesi gerekir. Basın özgürlüğü
esastır. Ama basının da doğru
habercilik yapma sorumluluğunun
bılincinde olması gerekir.
Bu konuda benim de deneyimlerim
\ar. Benimle söyleşi yaptılar. Ama
\ayımlanan söyîeşide benim
uluslardan nefret etmemelisınız.
Atatürk. Türkive\vi Türkleryönetir"
demişti. Bunun bilincınde olmalısınız.
Bence Türkler. ba^kalarının kendileri
hakkında neler düşündüğü konusunda
da çok hassaslar. Ama başkalarının ne
düşündüğü. ne yaptığından size ne?
Siz doğru olduğunu düşündüğünüz
şeyı yapın. Böyle davranirsanız
Türkive çok daha güçlü bir ülke haline
gelecektir.
- Türkiye, yolsuzluk, devlet-mafya
ilişkilerinin böylesine alıp yürüdüğii
bir dönemde nasıl güçlenebilir?
SHAVV - Yolsuzluk. dev let-mafya
ılişkileri İtalya'da, Fransa'da.
istiyorum. ABD'de bugün Roosevelt.
Truman, Eisenho»*er gibi ağırlıklı
devlet adamları artık >ok. ABD
Kongresi'nde bugün tartışmaların
düzevinın ne halde olduğunu
görüyorsunuz. ABD de yolsuziuklar
yok mu? Elbette var. Ama bu ülke. bu
rür yolsuzlukları kaldırabilecek bir
refaha sahip.
Öte yandan Türkiye hâlâ kendinı
güçlendirmek zorunda olan bir ülke.
Dolayısıyla bu tür yolsuzlukları fazla
kaldırabilecek güçte değil. Türkiyede
çok akıllı. dürüst ve vetenekli bır
siyaset adamı olan Erdal İnönü'nün
politikadan uzaklaşmasına
üzülüyorum. Üstelik Erdal Jnönü,
ülkenin iyiliği için pek çok özverilerde
bulunmuş bir ailenin oğlu.
İsmet İnönü, Türkiye Cumhuriyeti'nin
kurulmasına imza atan birkaç kişiden
biri. Ne yazık ki yaşamının ileri
yıllarında Türkiye'deki politik
yıpranma \e çöküntüden o da nasibini
aldı. Bu türolaylardogal olarak
insanları politikadan soğutuyor.
Politika Türkiyede çok sert oynanan
bir oyun. Bu nedenle de pek çok
yetenekli, bilgili. akıllı kişi o sertliğin
acılannı çekmemek için politikaya
atılmıyor.
Ben Türkiye'de kadınlann daha çok
politikaya girdiklerini görmek ısterim.
Ama olmuvor.
- Acaba Türk kadınlan politikaya
girmekte bîraz çekingen mi
davranıyorlar?
SHAVV - Sanmıyorum. Burada Türk
kadınlarının öbürlerinden daha güçsüz
mü oldukları sorusunu sormak
istiyorsanız. benim yanıtım bunu
sanmadığım olacak. Türk kadınlan
güçlü. enerji dolu. Pek çok Türk
kadını iş hayatında çok başarılı. Ama
bence politikaya şu nedenle
girmıyorlar. şöyle düşünüyorlar:
Neden iş hayatında çok para
kazanmak varken politikaya atılıp da
bütün o yıpranmalara. acılara
katlanalım?
Onlar da bence ülke çıkarı uğruna
kendi çıkarlanndan özveride
bulunmaya >anaşmıyorlar.
Daha önce söylediğim sözleri burada
yinelemek istiyorum. Bence Türkler.
kendileri ve ülkeleri hakkında
başkalarının söylediklerine fazla
duyarlı davranıyorlar.
Ülkenizin doğru yolda. kültürünüzün
gelişmiş olduğuna inanıyorsanız
başkalarının söy ledıklerine kulak
asmamalısınız.
Yaptığınızın dofru olduğuna
inanıyorsanız başkalarının
eleştirilerine neden kulak veresiniz?
Bana kalırsa Türkiyede politikacılar.
hep bir cumhurbaşkanına yakışan
şekilde davranan Süleyman Demirel'i
kendilerine örnek almalılar.
Cumhurbaşkanı Demirel siyaset üstü
birtutum izlıyor.
Evet. sık sık yolculuk yapıyor.
demeçler veriyor olabilir.
Cumhurbaşkanlığı makamının gücünü
Türkiye'nin çıkarları doğrultusunda
kullanıyor. Ondan önceki
cumhurbaşkanlarının hiçbırı onun
kadar etkin olmamıştı.
Bu kadar çok çalışarak kendini
.loruyor. Ama bunu da ülkesinin iyiliği
ıçın yapıyor. Siyasetçılerin hepsinin
onu kendilerine örnek almaları gerekir.
- Siz Türkiye 'de hlam radikalizmi
tehlikesi olduğunu düşünüyor
musunuz?
SHAVV- Din. bireylerin ya da uluslann
yaşamlarında önemli bir rol
oynayabilir. Bu Müslümanlık.
Hıristiyanlık. \ahudilık ya da başka
din olsun. farketmez. Din. bireyierya
da ulusların yaşamlannda olumlu bir
rol de alabilir. Müslümanlığın bunun
aksi bir rol oynayabileceğini
düşünmüyorum. Üstelik Türkiyede
bütün siyasi liderler de Müslüman.
Yalnız tabiı ki dinin kötüye alet
edılmemesı önemli. İnsanlar eğer
inançlarını yaşamak istiyorlarsa buna
kim kanşabilir1
.1
Herkes istediğini
yapabilmelidir.
R a d i k a l i z m i n h e r t ü r l ü s ü t e h l i k e l i d i r
- Ama Türkiye laik bir ülke. Atatürk de dinle dev-
let işlerinin kesinlikle birbirine karıştırılmanıası-
nı savtınmuştu.
SHAVV -Türkive'nin laik olmasıyla insanların
Müslüman inançlarını korumalan arasında ne gı-
bı birçelişki olabıleceğıni düşünüyorum. Üstelik
çok içten sosyalıst. vada komünistolan Müslüman-
lar da tanıyorum.
Size ABD Kongresi'nden bır örnek vereyim.
Kongre'nin hertoplantısının açılışında Hıristivan.
Mü>îüman. ^'ahudi din adamları dua ederler. Bun-
da bır terslık görmüyorunı. Ama insanlara bir di-
nin gereklenni zorla kabul ettirmeye çalışmanın yan-
lış olduğu kanısındayım.
- Yani sizce Türkiye'de bir tslaın radikalizmi
tehlikesi yok mu?
SHAVV - Ben bunu söylemedinı. Söylediğim şu:
Müslümanlık kötüye kullanılmadığı takdirde
Türkiye'nin yaşamında olumlu bir unsur haline
gelebilir. Benim görüşüme göre radikalizmin her
türii ülkeler ıçın tehlikedir.
Komiinist. sosyalist. sağcı. millivetçi. dogmatik
diııci radikalizmi hepsi birer tehlikedir.
- Peki, Türkiye 'nin geleceğini nasılgörüyorsu-
Türkıye'de ekonomik mekanızma serbestçe ça-
iışmaya başlarsa ülkenin çokgelişeceğinden hiç kuş-
kum yok.
Ama öııcelikle Türkiye'nin çok özel bir ülke ol-
duğu ve Türkler'ın de bu ülkede yaşamaktan gu-
rur du) dukları duygusunu güçlendirmelisiniz. Ama
Türkler bunu japarken kendi bireysel çıkarlannı
ikinci plana itmeli, ülkenin ortak çıkarı için çalış-
malılar. Bu yapılırsa Türkiye inanılmaz biçimde ge-
lişir. zenginleşir.
Ama Türkler. kendi çıkarlannı gözetmeye v e öz-
vende bulunmaktan kaçınmaya devam ederlerse.
ülke gittikçe geriler.
- Sizce Türkiye kendi kimliğini bulabilmiş bir
ülke mi?
SHAVV- Bu çok ıyı bir soru. Türkler. ülkeleri-
nin kimliğinin ne olduğundan emin olamadıkları
için manev i çöküntü içindeler ve bireysel çıkarla-
nnı ön planda tutuvorlar.
Türkiye çıkıp "Ben Müslüman. ama laik bir ül-
keyim'* diyebilmelı. Bütün dinlerin özgürce yaşa-
yabildikleri laik. Müslüman Türkiye bu ülkenin
kimliği olmalıdır.
- Ama neden Müslüman?
nuz-
SHAVV-Türkive. müthişbirpotansiyele. zengin
doğal kav naklara. dev let tarafından engellenmedik-
leri takdirde pek çok ış alanları açabilecek y etenek-
te enerji dolu. akıllı. bırikımli işadamlarına sahip
bir üîke.
SHAVV - Halkının yüzde 99'u Müslüman da on-
dan. Türkiye bunu kabullenip başka düşüncelere
saplanmaktan kurtulduğu anda gerçek kimliğine ka-
vuşacaktır.
- Türkiyeydlardır A B'yetam üyeliğe kabul edil-
meyibekliyor. Sizce Türkiye AB üyesiolınalı ını?
SHAVV - Pek emın değiiim. Çünkü AB, gittikçe
bir "Hıristhan Kulübü" kimliğini kazanıyor. AB
gittikçe toplumsal. ekonomik. politik bir birliğe
doğru kavıyor. Bıı da Türkive'nin ulusal kimliği-
ne uymayacak gibi görünüvor.
Bence Türkiye giimrük bırliğıne girmekle doğ-
ru bir iş yaptı. Çünkü bu şekilde sadece ekonomik
bir birlik'telığe imza attı. Toplumsal ve siyasi bir-
liğe girmek Türkiye için zararlı olabilir.
Türkive. Gümrük Birliği Anlaşmasf nı imzala-
varak Müslüman Doğu ve Hıristivan Batı arasın-
da bir köprü haline gelebilir. Ama AB'ye tam üve
olursa başka bir toplumun idealleri ve inançları
Türkive'veithaledılecektır. Bu da öylesine toplum-
sal ve siyasi kanşıklıklarayol açarki ülke çok ya-
ra alır
AB içinde bıle çalışma yasalan. ekonomik ku-
ralların nasıl kanşıklıklara yol açtığını gözlemle-
yebilıyoruz.
İngiltere'vi ele alalım. İngiltere. zengin bir ül-
ke. Üstelik Hıristivan Avrupa'nın bir parçası. Bu-
na karşın AB üyeliği ingiltere"de nasıi kanşıklık-
lara yol açtı gördük.
Bir başka nokta rlnha var Tiırkivp AFVVP Inm
üye olduğu zaman tıpkı Yunanistan ve Portekizgi-
bi ikinci sınıf üye muamelesi görecektir. Öbürzen-
gin ülkelerin v anında hep başı eğik durumda kala-
caktır. Öbür zengin ülkelerin kendisine verdikle-
riyle. kendisine tahammü] etmesiv le yetinmek zo-
runda kalacaktır. Batı'nın bu ekonomik sömürge-
ciliğinden çok çekecektir.
Ben AB üyeliğini fazla sav unmuyorum. doğru-
su. Bence Türkiye için Gümrük Birliği Anlaşma-
sı'nı imzalamak yeterlıdir
- Yazmakta olduğu nuz kitaba dönersek, şu an-
da ne aşamadasınız?
SHAVV - Bu kitabı yazmav a oturmadan önce ko-
nuyla ilgili İngiliz. Fransız ve Türk arşi\ lerinden
yararlandım. Gördüm ki Kurtuluş Savaşf yla ilgi-
li Ingilizceve Fransızca'da yazılmış bir kitap yok.
Evet. Atatürk'ün biyografilerinin bir bölümün-
de Kurtuluş Savaşı yeralıyor. Ama bu kitap. bir Ba-
tılı gözüy le Kurtuluş Savaşf nın ilk kez tncelenme-
si olacak.
Fakat kitapta Türk kaynaklannı da kulianmam
tamamıyla Batı kaynaklarına bağımlı kalmadığı-
mın da birgöstergesi olacak.
- Kitap üzerinde ne zaman çalışmaya başladı-
nız?
SHAVV - Araştırmalanma on beş yıl önce başla-
dını. İstanbulda Başbakanlık Arşivi. İngiliz dev-
let arşh leri. Fransız dev let arşiv lerinde çalışmalar
yaptım. Bütün bilgileri bilgisayara geçirdim. Ge-
çen temmuz ayında da >agma>a-baştedmtr-$tmdf^
POLİTİKA VE OTESİ
MEHMED KEMAL
Medyaya Özgürlük...
Cezaevınde 102 basın suçlusu varmış. Bunların
içinde 104 davadan sosyolog-yazar İsmail Beşik-
çi de var. REFAHYOL. bunlara yenilerini eklemek
için yasalarda değişiklikler yapıyor. Medyanın ceza
sınırlarınıgenişletiyor. BiriRefah'tan. öteki DYP'den
iki taslağı ortaya çıkardı. Meclis araştırması biçi-
minde tezgâha sokmak istiyor. Kıyamet kopuyor, gö-
renler için.
Bizde bir gelenektir, 1950'den bu yana iktidarlar
sıkıştılar mı Ceza Yasası'nda. Basın Yasası'nda bas-
tırıcı değişiklik yaparlar. Milli selamet yasalan böy-
le zamanlarda çıkarılmıştı. Antidemokratik yasalar,
böyle akla gelmiştir. Siyasiler hapislere böyle yasa-
larla atılmıştır. 196O'lı yılları anımsıyorum. Tahkikat
encümenleri böyle dönemlerde kurulmamış mıy-
dı?
Denizaşırı ötelerden Sidney'den bir mektup aldım.
"Istanbul nere I Sidney nere"
Şair. aktör, sanatçı Nihat Ziyalan'dan geliyor
mektup. Nihat. buralardan göçtü, yıllardır Sidney'de
oturur. Buralan da oraları da öylesine benimsemiş-
tir ki dergileri. kitapları yol etmiştir. Kültür dernek-
leri vardır, kimi dostları çağınr. Ruhi Su'yu ölümün-
den bir süre önce Sidney'lere çağırmıştı. Ruhi, bu
geziyi seve seve anlatırdı. Ölümden kurtulması için
pasaport vermemişlerdi, ama bu gezi için pasaport
almıştı. Sidney'e gıdenler arasında bizim Ekmek-
çi de vardır.
Ne güzel yazmıştı!
NihatZiyalan'ın mektubu. "Sidney'den merhaba"
diye başlıyor, şöyle sürüyordu:
"Çoban Yurtçu'yu anımsar mısın? Elliliyıllarda
Adana'da Bugün gazetesiniyönetirdi.
Biz o zamanlar, delikanlılığa sıçramak için tahta
arıyorduk ortalıkta. Bulduk diye yapıştığımız tahta
çete kurmaktı! Abdullah Sert, Nurer Uğuriu, Y»l-
maz Güney ve şımdi tam anımsayamadığım, bir-
kaç Robin Hood ruhlu arkadaş!.. Zenginden alıp
yoksula verecektik. Ganimetleri kendine saklamak
isteyen arkadaşı duman etmeye kararlıydık.
Tökezledik!
Meğer içimizde polis varmış.
Işte bu sırada Çoban Yurtçu, gençler kötü yola
düşmesın ve boş zamanlannı değerlendirsin diye
sanat sayfasını açtı gazetede.
Bizlere okul oldu, çoğumuz o sanat sayfasından
yetiştik.
O sıralarda, arkadaşlanmızdan biri sevgili Kemal
Bayram Çukurkavaklı polis takibindeydi. Yiyecek
yemeği, yatacakyeriyoktu. Çoban Yurtçu'nun ona
sahip çıkmasını içimiz titreyerek izlemiştik.
Çoban Yurtçu 'nun yanına uğradığımızda arada
oğlu Işık Yurtçu'ya da rastlar, ağabeyce gülümser-
dik. Daha sonra babasının yolunu izleyen Işık Yurt-
çu, gazeteci oldu.
Şimdi Işık Yurtçu, sorumlu yazı işleri müdürü ol-
duğu gazetede çıkan bir yazıdan ötürü Sakarya
Cezaevi'ndeyatıyor. On altı yıla hükümlüymüş. Dev-
letin kasasını soyanlann, halkı sırtından bıçaklayan-
ların özgürce dolaştığı bir ortamda, ona yapılan
büyük haksızlık!"
Işık Yurtçu'ya çok yazık oluyor, çok!
Koalisyon: işine gelmeyen yasalan değiştirmek,
yenilerini eklemek istiyormuş.
Bir bölümüne elini iyice uzattı fbaktı ki eli yanıyor)
daha uzatacağa benzer.
Cısss!
Özgür medya da yok, gidiyor.
B U L M A C A SEDATYAŞAYAS
1 2 3SOLDAN SAĞA:
1/ Işçı sınıfı ile ış-
verenlen kontrol al-
tına alabılmek ıçın
partıvebağlısendi-
kalardan yararlanan 3
veadını. bumode-
lin uygulayıcısı olan
Arjantınli dev let
adamındanalansı-
yasalakım. 2/Sıca- "
ğa ve soguga karşı
dayanıklılığı kü-
kürtle arttınlnuş ka- 8
uçuk... Iskambılde n
bırkâğıt. 3/"Bu--
- bir kara tabut Lumbann-
dan giren ölür" (Nâzım Hık-
met)... Çam.ardıç. sedırgı-
bi ağaçların yaprağı. 4/
Utanç duyma... Bır kumar 3
aracı.S/Domuzyavrusu. 6/ 4
"Ağızla ilgili" anlamında
kullanılansözcük... Iskam-
bıl destesinin en altındakı °
kâğıt. 7/ Yurdumuzun batı- 7
sındabirkörfez... Eski dil- 8
de gün. 8/ Rus köylüsüne q
verilenad... .\safHaletÇe-
lebi'mn bir şıır kitabı. 9/Katıksız. duru. temiz... Kendisine
inanılan kimse.
YLKARIDAN AŞAĞıVA:
1/Yunan mıtolojısındekanatlı at. 2/Orta Anadolu'da bırgöl...
Eskı bir Hınt tannsı. 3/ Sert bır içki... Herkesçe bihnen. ta-
nınan. 4/Rüyabılım. 5/Nikelınsımgesi... Ivi.güzel... Birno-
ta. 6/Anlaşma. uvuşma... Türkçede ilgı adılı. II"— odası
ne olacak Bir masa ıki sandalye" (Necati Cumalı). 8/ Bir
ay adı... Tüysüz. ince ve sık doİcunmuş yün kumaş. 9/ Tav -
lada bır sayı... Divan edebiyatmın en vavgın şıir türü.
lik 1500 sayfa yazmış durumdayım.
Bu nedenle Istanbul. Bebek tekı ev imdeyim şim-
di. Oradayazıyorum. 1W7 Mayıs'ında ABD'yedön-
meyi planlıyorum.
O zamana kadar da kitabın yazımını tamam-
layacağımı umuyorum.
İLAN
T.C
GAZİPAŞA ASLhT HUKUK
HÂKİMLİĞİ'IVDEIV
DosvaNo: 1995 166
D.Günü:24.l2.1996
Davacı Nutullah Gül vekili Av. Nazmiye Gül tara-
fından davalılar Kazım Kılınç ve arkadaşı aleyhine
mahkememize senet iptali. borçlu bulunmadığının
tespitı davası açılmış olup yapılan yargılaması sıra-
sında davalı Kazım Kılınç'a tebligatın yapılamadığı
ve tüm araştırmalara rağmen adresınin tespit edile-
mediğinden ilanen tebligat yapılmasına karar veril-
miş olmakla.
Karar gereğince davacı Nutullah Gül vekili Av.
Nazmiye Gül tarafından davalılar Kazım Kılınç ve ar-
kadaşı aleyhine mahkememize 23.5.1995 tarihli da-
vadilekçesi ile 325.000.000. TL'lık bono senedinden
dolayı borçlu bulunmadığının tespiti ile bono sene-
dinin iptalıne karar verilmesi istemi iledavaaçılmış-
tır. Davalı olarakduruşmagünü olan 24.12.1996gü-
nü saat 12.00'de Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkeme-
si'negelipdavahususundabeyanlannızıbildirmeniz.
ne gıbı delıller varsa duruşma gününden önce mah-
kemeye bildirmeniz veya kendinizi bir vekil ile tem-
sil ettirmediğiniz takdirde duruşmaya yokluğunuzda
devamlabirkararverileceğihususuHUMK'nun213,
377 maddeleri uyannca ilanen tebliğ olunur.
Basın: 116936