23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 KASIM 1996 PAZARTESİ 12 BIR KONU BIR KONUK Tarihçi Prof. Shaw, Türk halkının artık Kurtuluş Savaşı'ndaki özveriyi göstermediğini söyledi 'Bireysel çıkarlarönegeçti' LJ LJlv C / y Amerikah, Osmanlı ve Türkiye tarihçisi Prof. StcmfordSha\v, buyılhtanbul'da. Kurtuluş Savaşı 'nı inceleyen bir kitap yazıror. Şirket-i Havrive nin kııntcıısıı Hüseyin Haki nin tonunt Ezel Hanım la ev'li olan Prof. Stanford Shav; Istanbul a yabancı biri değil. Eşinin ailesinden kalma Bebek 'teki evleri her ge/işlerinde onları ağırlıvor. Prof. Stanford Shaw, geçen yıl California Üniversitesi öğretim üyeliğinden emekli oldu. Bıı sayede de kitabını yazmaya bol bol zaman buldu. Ancak kitabı yazhıavı bitirdikten sonra üniversitede komıkprofesör olarak ders venneye devam edecek. Prof. Shan 'la Kurtuluş Savaşı sırasındaki toplum duyarhlığıyla bugünkü toplum duvarsızlığının nedenlerini, Türkive için bir tslam radikalizmi tehlikesi bulumıp bulunmadığım konuştuk. Bize. Türkiye 'nin he/üiz kimliğini bulmadığım, ama kimliğini buldıığıı zaman da sorıınlarını büyük ölçiide çözebileceğini anlattı. PROF. STANFORD SHAW ABD li tanınmış Osmanlı ve Türk turihi ıızmanı, 1930 da Minnesota 'nin St. Paııl kentinde doğdu. Yiiksek öğrenimini 1952 'de Stanford. doktorasım 1958 de Princeton üniversitelerinJe yaptı. 1958-1968 arasında Han\ard Üniversitesi 'nde Türk tarihi dersleri verdi. 1968 den 1995'e kadar California Üniversitesi 'nde (UCLA) Türk ve Yakmdoğıı Tarihi profesörlüğü yaptı. 1990-1991 arası Boğaziçi Üniversitesi nde dersler verdi. Mısır'da Osmanlı yönetimi. genelde de Osmanlı ve Türk tarihi konıtsunda çok sayıda eser vazdı. Buniardan en önemlisi olarak nitelenen kitahı, ikinci cildini eşi Ezel Kııral Shaw 'la birlikte kaleme aldığı "Osmanlı Imparatorluğıı ve Modern Türkive Tarihi." LEYLATAVŞANOĞLl' - Siz. Kurtuluş Savaşı 'yla ilgili bir kitap yazıyorsunuz. Kitapta, genelde suva$ı ını irdeliyorsunuz, yoksa Kurtuluş Suvaşı içinde ele ulıp incelediğiniz belirli bir konu var ını? SHAVV- Var. Esa^ olarak biitün dünvanın karşisiııda olmasına karşın Türkive'nin nasil ohıp da Kurtuluş Savaşi'nı kazanabıldığıni inceliyorum. Türkive o dönemde Yunan. İngiliz. Fransiz. Italvan kuvvetleri tarafından işgal edilmişti. Üstelik bu ordular Türk ordu.sundari çok daha güçlüvdü. Hal böyleyken Türkıye nasil olup da bu savaşı kazanabilmişti'.' Kazanabilmiştı. çünkü o dönemde bütün Türk milleti. kendi bireyseî çıkarlarını bir yana itmi!} \e Türkive'nın çıkarı içın çalişmış. savaşniiştı Türklerin hedefi belliydi. Yunanlıları. İngilızleri. Fransızları. ItaKanları ülkeierınden ko\mak... Bunu başarabilmek için de kendi çıkarlannı gözetmeme gıbi bır öz\endc bulundular. Bugün i.se Türk/vede durum farklı. Sadece siyaset aİanında değil. genel yaşam içinde Türkler ülkelennin çıkarlanııdan önce kendı bireşsej çıkarlannı ön plaııda tutuyorlar. Ülke çıkarları artık onlaıı ılgilendırmıvor. Si>a.si lıderlerde bıı bıçınıde davranmra durum daha da önem kazanıyor. Ülkeniıı çıkarları, bu siyasi liderlenn bırarava gelıp ülke için ortak bir polıtıka ızlemelerini gerektiriyor. Ama onlar bunu yapacak yerde kendi bırevsel polıtikalannı ızlemekte ısrar edıyorlar. - Sizce Türk insaıu hugüıı ülke çıkarlarıııı hedefleyerek çalısacak yerde ııeden kendi bireysel çıkarlannı gözetiyor? Sizce Kurtuluş Suvaşı 'ııdan bıı yana neler değisti de böyle oldu? SHAVV - C'ok ı> ı bir soru sordunuz. Bııııun nedenlerınden pek enıin değılım. Belkı Kurtuluş Savaşı'ndan sonra Türkive o kadar başarılı bir ülke halıne geldı ki insanlar artık ülkeleri için öz\erıde bulunmak. ülkeleri ıçın çahşmak gerektığı inancından uızgeçtiler \e kendı çıkarlarıııı ön planda tutmava başladıiar. Ben bir psikolog ya da <osvolog değilım. Ben tarıhçıyim. Yalnız şunu söyleyebılınm: Galiba bugün bütün Türklerde mane\i bır çöküntü \ar Oysa Türkıve yle gururlanmaları ıçın o kadar çok neden var ki... Buna karşın konuştuğum Türkler ülkelerinin dıırunıunun kötü olduğunu. hiçbir zaman ABD. İngiltere ya da Fransa"nın düzeyini yakalavamavacaklarını söy lüyorlar. Durumdan fena lıalde yakıniyorlar. Bir kere Türkıye neden yabancılardan medet umuyor? Neden her şeyde kendılcrine \ardımeı oînıaları için ülkeve yabancılan çağırıvorlar'.' - Buna bir örnek verir misiniz? SHAVV -Tabıi. Orneğın bir sürü yabancı futbolcu. yabancı teknık direktör getirip bunlara avuç dolusu para ödüyorlar. Ovsa çok ıyi Türk futbolcular. Türk antrenörler var. Bunlara yabancılara ödenen kadar para da ödenmivor. Galatasaray 'a. Fenerbahçe've. Trabzonspor'a bakin. Ne kadar ıyı sporcuları \ar. Türkler vabaneıların her şeyi kendılerinden daha ıyi yaptıklarmı sanıyorlar. Oysa bu çok yanlış bir düşünce. ABD'de pek çok Türk öğrenci tanıdım. ABD ve geliyorlar ve "An, Amerika harika bir ülke", kanısma kapılıyorlar. Batılılann Türkler hakkında söyledikleri yalanlara kapılıp bunlan tekrarlamaya başlıyorlar. u Ben de bir Batılıyım" diye düşünmüyorlar. Bunu da manev ı çöküntü içinde oldukları için yapıyorlar. Clkelerine bakıyorlar. Siyaset kanşmış. herkes birbiriyle çekişiyor. Bu yüzden de manevi çöküntü içine girıyorlar. -Sadecebu mu? SHA\\ -Tabiı ki hayır. Türkiye'nin çok cıddi sorunları da var. Ekonomi iyi durumda değil. Bu ciddi sorunlara yol açan da siyaset adamlarının güçsüz olnıalan. Bürün hükümetlero kadar zayıf ve bölünmüş durumda ki somut. yararlı bir iş yapacak güçleri >ok. Buııun da nedeni koalısyon ortaklarına bağımlı olmaları. Yalnız Türkiye bu kadar çok \e çeşitli gazetelere sahip oldugu için >anslı bir ülke. Pek çok ülkede bu kadar çok sayıda \e çeşitli gazete yok. Gazeteler söylemedigim pek çok şey yer aldı. Bir keresinde benimle söylesi yapan muhabiri bularak, neden söylemedigim şeyleri yazdığını sordum. "Bizinı gazetede haberleri yeniden yazariarken böyle hatalar yapıvoriar" cevabını aldım. Bence Türkiye'de her kesimın, ülkenin bugün içinde bulunduğu sorunlarda pay sahibı olduğunu düşünüyorum. Siyasetçiler. ışadamları. gazeteciler. kendi vicdanlarıyla baş başa kaldıklannda. "Bizim düşiindükJerimiz. yaptıklanmızın Türkiye'nin yaranna olması gerekir. Sonuçta bir başan eide etmek için ıudaşma>a varmamu lazım" dıyebılmelıler. Ama bunu yapmıyorlar. - Sizce Türkler o ruhu mu yitirdiler? SHAVV-Aynen öyle. Türkler ülkeleri için öz\ende bulunma ruhunu > itirmişler. Oysa Türkler o ruhla kurtuluş Savaşı'nı kazanmi!?jardı. Türklerin bir kısmı bugün. "Ülkenin yeni bir Atatürk'e ihthacı var" di> or. Ama yeni bır Atatürk'e ihtiyacınız yok. Sizın ihtiyacınız olan sey ülkenizle gururlanma duygusu. Bunu yaparken de başka ülkelerden. ba^ka Yunanistancia, İngiltere'de de alıp yürümüs. durumda. Bu. sadece Türkiye'ye özgü bir durum değil. Belkı Türkler. "Bizöbürlerindençok daha kötü durumdayız" dıye düşünebilirler. Ama birde İtalya'nın durumunu gözünüzün önüne getirsenize... Buna karşın Italya müreffeh bır ülke. Bütün suç örgütleriyle bağlantılara. yolsuzluklara karşın Italya gayet iyi bir yaşam standardını yakalamış durumda. Üstelik İtalyan halkı ülkenin ortak çıkarları için çaba harcamaya devam ediyor. Suç örgütleriyle ilişkiler. yolsuziuklar bır ülkenin ba^ına büyük dert. Türkıje'nın bugün nedilikle ihtivaç duyduğu $e>. politikaya iyı. etkın. enerjık. düriist. akıllı insanların gırmesi. Ne yazık ki toplumdaki bu mane\ i çöküntü. politikaya girip iyi politika yapma >eteneğine sahip insanların politikadan uzakla^malanna yol açıyor. Bu nedenle de meydan düşük \asıtlı insanlara kalıyor. Ama yınelenıek ı>tıvorum. Bu durum pek çok ba^ka ülke içın de geçerlı. Size ABD'den bir örnek vermek Prof. Shan. Leyla Tavşanoğlu'na Türk toplumunun duyarsızlığını anlattı. arası habercilik rekabeti çok yaygın. Ama ne yazık ki gazetelerde pek çok haber asılsız: gerçeklere da>anmaktan uzak. Biz buna ABDde "san gazetecilik"deriz. Bu durum. gazetelerin yalan haber yayımlamalannı engelleme eğilimleri doğuruyor. Basının. doğru habercilik yapmak ıçın sorumluluğunu üstlenmesi gerekir. Basın özgürlüğü esastır. Ama basının da doğru habercilik yapma sorumluluğunun bılincinde olması gerekir. Bu konuda benim de deneyimlerim \ar. Benimle söyleşi yaptılar. Ama \ayımlanan söyîeşide benim uluslardan nefret etmemelisınız. Atatürk. Türkive\vi Türkleryönetir" demişti. Bunun bilincınde olmalısınız. Bence Türkler. ba^kalarının kendileri hakkında neler düşündüğü konusunda da çok hassaslar. Ama başkalarının ne düşündüğü. ne yaptığından size ne? Siz doğru olduğunu düşündüğünüz şeyı yapın. Böyle davranirsanız Türkive çok daha güçlü bir ülke haline gelecektir. - Türkiye, yolsuzluk, devlet-mafya ilişkilerinin böylesine alıp yürüdüğii bir dönemde nasıl güçlenebilir? SHAVV - Yolsuzluk. dev let-mafya ılişkileri İtalya'da, Fransa'da. istiyorum. ABD'de bugün Roosevelt. Truman, Eisenho»*er gibi ağırlıklı devlet adamları artık >ok. ABD Kongresi'nde bugün tartışmaların düzevinın ne halde olduğunu görüyorsunuz. ABD de yolsuziuklar yok mu? Elbette var. Ama bu ülke. bu rür yolsuzlukları kaldırabilecek bir refaha sahip. Öte yandan Türkiye hâlâ kendinı güçlendirmek zorunda olan bir ülke. Dolayısıyla bu tür yolsuzlukları fazla kaldırabilecek güçte değil. Türkiyede çok akıllı. dürüst ve vetenekli bır siyaset adamı olan Erdal İnönü'nün politikadan uzaklaşmasına üzülüyorum. Üstelik Erdal Jnönü, ülkenin iyiliği için pek çok özverilerde bulunmuş bir ailenin oğlu. İsmet İnönü, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasına imza atan birkaç kişiden biri. Ne yazık ki yaşamının ileri yıllarında Türkiye'deki politik yıpranma \e çöküntüden o da nasibini aldı. Bu türolaylardogal olarak insanları politikadan soğutuyor. Politika Türkiyede çok sert oynanan bir oyun. Bu nedenle de pek çok yetenekli, bilgili. akıllı kişi o sertliğin acılannı çekmemek için politikaya atılmıyor. Ben Türkiye'de kadınlann daha çok politikaya girdiklerini görmek ısterim. Ama olmuvor. - Acaba Türk kadınlan politikaya girmekte bîraz çekingen mi davranıyorlar? SHAVV - Sanmıyorum. Burada Türk kadınlarının öbürlerinden daha güçsüz mü oldukları sorusunu sormak istiyorsanız. benim yanıtım bunu sanmadığım olacak. Türk kadınlan güçlü. enerji dolu. Pek çok Türk kadını iş hayatında çok başarılı. Ama bence politikaya şu nedenle girmıyorlar. şöyle düşünüyorlar: Neden iş hayatında çok para kazanmak varken politikaya atılıp da bütün o yıpranmalara. acılara katlanalım? Onlar da bence ülke çıkarı uğruna kendi çıkarlanndan özveride bulunmaya >anaşmıyorlar. Daha önce söylediğim sözleri burada yinelemek istiyorum. Bence Türkler. kendileri ve ülkeleri hakkında başkalarının söylediklerine fazla duyarlı davranıyorlar. Ülkenizin doğru yolda. kültürünüzün gelişmiş olduğuna inanıyorsanız başkalarının söy ledıklerine kulak asmamalısınız. Yaptığınızın dofru olduğuna inanıyorsanız başkalarının eleştirilerine neden kulak veresiniz? Bana kalırsa Türkiyede politikacılar. hep bir cumhurbaşkanına yakışan şekilde davranan Süleyman Demirel'i kendilerine örnek almalılar. Cumhurbaşkanı Demirel siyaset üstü birtutum izlıyor. Evet. sık sık yolculuk yapıyor. demeçler veriyor olabilir. Cumhurbaşkanlığı makamının gücünü Türkiye'nin çıkarları doğrultusunda kullanıyor. Ondan önceki cumhurbaşkanlarının hiçbırı onun kadar etkin olmamıştı. Bu kadar çok çalışarak kendini .loruyor. Ama bunu da ülkesinin iyiliği ıçın yapıyor. Siyasetçılerin hepsinin onu kendilerine örnek almaları gerekir. - Siz Türkiye 'de hlam radikalizmi tehlikesi olduğunu düşünüyor musunuz? SHAVV- Din. bireylerin ya da uluslann yaşamlarında önemli bir rol oynayabilir. Bu Müslümanlık. Hıristiyanlık. \ahudilık ya da başka din olsun. farketmez. Din. bireyierya da ulusların yaşamlannda olumlu bir rol de alabilir. Müslümanlığın bunun aksi bir rol oynayabileceğini düşünmüyorum. Üstelik Türkiyede bütün siyasi liderler de Müslüman. Yalnız tabiı ki dinin kötüye alet edılmemesı önemli. İnsanlar eğer inançlarını yaşamak istiyorlarsa buna kim kanşabilir1 .1 Herkes istediğini yapabilmelidir. R a d i k a l i z m i n h e r t ü r l ü s ü t e h l i k e l i d i r - Ama Türkiye laik bir ülke. Atatürk de dinle dev- let işlerinin kesinlikle birbirine karıştırılmanıası- nı savtınmuştu. SHAVV -Türkive'nin laik olmasıyla insanların Müslüman inançlarını korumalan arasında ne gı- bı birçelişki olabıleceğıni düşünüyorum. Üstelik çok içten sosyalıst. vada komünistolan Müslüman- lar da tanıyorum. Size ABD Kongresi'nden bır örnek vereyim. Kongre'nin hertoplantısının açılışında Hıristivan. Mü>îüman. ^'ahudi din adamları dua ederler. Bun- da bır terslık görmüyorunı. Ama insanlara bir di- nin gereklenni zorla kabul ettirmeye çalışmanın yan- lış olduğu kanısındayım. - Yani sizce Türkiye'de bir tslaın radikalizmi tehlikesi yok mu? SHAVV - Ben bunu söylemedinı. Söylediğim şu: Müslümanlık kötüye kullanılmadığı takdirde Türkiye'nin yaşamında olumlu bir unsur haline gelebilir. Benim görüşüme göre radikalizmin her türii ülkeler ıçın tehlikedir. Komiinist. sosyalist. sağcı. millivetçi. dogmatik diııci radikalizmi hepsi birer tehlikedir. - Peki, Türkiye 'nin geleceğini nasılgörüyorsu- Türkıye'de ekonomik mekanızma serbestçe ça- iışmaya başlarsa ülkenin çokgelişeceğinden hiç kuş- kum yok. Ama öııcelikle Türkiye'nin çok özel bir ülke ol- duğu ve Türkler'ın de bu ülkede yaşamaktan gu- rur du) dukları duygusunu güçlendirmelisiniz. Ama Türkler bunu japarken kendi bireysel çıkarlannı ikinci plana itmeli, ülkenin ortak çıkarı için çalış- malılar. Bu yapılırsa Türkiye inanılmaz biçimde ge- lişir. zenginleşir. Ama Türkler. kendi çıkarlannı gözetmeye v e öz- vende bulunmaktan kaçınmaya devam ederlerse. ülke gittikçe geriler. - Sizce Türkiye kendi kimliğini bulabilmiş bir ülke mi? SHAVV- Bu çok ıyı bir soru. Türkler. ülkeleri- nin kimliğinin ne olduğundan emin olamadıkları için manev i çöküntü içindeler ve bireysel çıkarla- nnı ön planda tutuvorlar. Türkiye çıkıp "Ben Müslüman. ama laik bir ül- keyim'* diyebilmelı. Bütün dinlerin özgürce yaşa- yabildikleri laik. Müslüman Türkiye bu ülkenin kimliği olmalıdır. - Ama neden Müslüman? nuz- SHAVV-Türkive. müthişbirpotansiyele. zengin doğal kav naklara. dev let tarafından engellenmedik- leri takdirde pek çok ış alanları açabilecek y etenek- te enerji dolu. akıllı. bırikımli işadamlarına sahip bir üîke. SHAVV - Halkının yüzde 99'u Müslüman da on- dan. Türkiye bunu kabullenip başka düşüncelere saplanmaktan kurtulduğu anda gerçek kimliğine ka- vuşacaktır. - Türkiyeydlardır A B'yetam üyeliğe kabul edil- meyibekliyor. Sizce Türkiye AB üyesiolınalı ını? SHAVV - Pek emın değiiim. Çünkü AB, gittikçe bir "Hıristhan Kulübü" kimliğini kazanıyor. AB gittikçe toplumsal. ekonomik. politik bir birliğe doğru kavıyor. Bıı da Türkive'nin ulusal kimliği- ne uymayacak gibi görünüvor. Bence Türkiye giimrük bırliğıne girmekle doğ- ru bir iş yaptı. Çünkü bu şekilde sadece ekonomik bir birlik'telığe imza attı. Toplumsal ve siyasi bir- liğe girmek Türkiye için zararlı olabilir. Türkive. Gümrük Birliği Anlaşmasf nı imzala- varak Müslüman Doğu ve Hıristivan Batı arasın- da bir köprü haline gelebilir. Ama AB'ye tam üve olursa başka bir toplumun idealleri ve inançları Türkive'veithaledılecektır. Bu da öylesine toplum- sal ve siyasi kanşıklıklarayol açarki ülke çok ya- ra alır AB içinde bıle çalışma yasalan. ekonomik ku- ralların nasıl kanşıklıklara yol açtığını gözlemle- yebilıyoruz. İngiltere'vi ele alalım. İngiltere. zengin bir ül- ke. Üstelik Hıristivan Avrupa'nın bir parçası. Bu- na karşın AB üyeliği ingiltere"de nasıi kanşıklık- lara yol açtı gördük. Bir başka nokta rlnha var Tiırkivp AFVVP Inm üye olduğu zaman tıpkı Yunanistan ve Portekizgi- bi ikinci sınıf üye muamelesi görecektir. Öbürzen- gin ülkelerin v anında hep başı eğik durumda kala- caktır. Öbür zengin ülkelerin kendisine verdikle- riyle. kendisine tahammü] etmesiv le yetinmek zo- runda kalacaktır. Batı'nın bu ekonomik sömürge- ciliğinden çok çekecektir. Ben AB üyeliğini fazla sav unmuyorum. doğru- su. Bence Türkiye için Gümrük Birliği Anlaşma- sı'nı imzalamak yeterlıdir - Yazmakta olduğu nuz kitaba dönersek, şu an- da ne aşamadasınız? SHAVV - Bu kitabı yazmav a oturmadan önce ko- nuyla ilgili İngiliz. Fransız ve Türk arşi\ lerinden yararlandım. Gördüm ki Kurtuluş Savaşf yla ilgi- li Ingilizceve Fransızca'da yazılmış bir kitap yok. Evet. Atatürk'ün biyografilerinin bir bölümün- de Kurtuluş Savaşı yeralıyor. Ama bu kitap. bir Ba- tılı gözüy le Kurtuluş Savaşf nın ilk kez tncelenme- si olacak. Fakat kitapta Türk kaynaklannı da kulianmam tamamıyla Batı kaynaklarına bağımlı kalmadığı- mın da birgöstergesi olacak. - Kitap üzerinde ne zaman çalışmaya başladı- nız? SHAVV - Araştırmalanma on beş yıl önce başla- dını. İstanbulda Başbakanlık Arşivi. İngiliz dev- let arşh leri. Fransız dev let arşiv lerinde çalışmalar yaptım. Bütün bilgileri bilgisayara geçirdim. Ge- çen temmuz ayında da >agma>a-baştedmtr-$tmdf^ POLİTİKA VE OTESİ MEHMED KEMAL Medyaya Özgürlük... Cezaevınde 102 basın suçlusu varmış. Bunların içinde 104 davadan sosyolog-yazar İsmail Beşik- çi de var. REFAHYOL. bunlara yenilerini eklemek için yasalarda değişiklikler yapıyor. Medyanın ceza sınırlarınıgenişletiyor. BiriRefah'tan. öteki DYP'den iki taslağı ortaya çıkardı. Meclis araştırması biçi- minde tezgâha sokmak istiyor. Kıyamet kopuyor, gö- renler için. Bizde bir gelenektir, 1950'den bu yana iktidarlar sıkıştılar mı Ceza Yasası'nda. Basın Yasası'nda bas- tırıcı değişiklik yaparlar. Milli selamet yasalan böy- le zamanlarda çıkarılmıştı. Antidemokratik yasalar, böyle akla gelmiştir. Siyasiler hapislere böyle yasa- larla atılmıştır. 196O'lı yılları anımsıyorum. Tahkikat encümenleri böyle dönemlerde kurulmamış mıy- dı? Denizaşırı ötelerden Sidney'den bir mektup aldım. "Istanbul nere I Sidney nere" Şair. aktör, sanatçı Nihat Ziyalan'dan geliyor mektup. Nihat. buralardan göçtü, yıllardır Sidney'de oturur. Buralan da oraları da öylesine benimsemiş- tir ki dergileri. kitapları yol etmiştir. Kültür dernek- leri vardır, kimi dostları çağınr. Ruhi Su'yu ölümün- den bir süre önce Sidney'lere çağırmıştı. Ruhi, bu geziyi seve seve anlatırdı. Ölümden kurtulması için pasaport vermemişlerdi, ama bu gezi için pasaport almıştı. Sidney'e gıdenler arasında bizim Ekmek- çi de vardır. Ne güzel yazmıştı! NihatZiyalan'ın mektubu. "Sidney'den merhaba" diye başlıyor, şöyle sürüyordu: "Çoban Yurtçu'yu anımsar mısın? Elliliyıllarda Adana'da Bugün gazetesiniyönetirdi. Biz o zamanlar, delikanlılığa sıçramak için tahta arıyorduk ortalıkta. Bulduk diye yapıştığımız tahta çete kurmaktı! Abdullah Sert, Nurer Uğuriu, Y»l- maz Güney ve şımdi tam anımsayamadığım, bir- kaç Robin Hood ruhlu arkadaş!.. Zenginden alıp yoksula verecektik. Ganimetleri kendine saklamak isteyen arkadaşı duman etmeye kararlıydık. Tökezledik! Meğer içimizde polis varmış. Işte bu sırada Çoban Yurtçu, gençler kötü yola düşmesın ve boş zamanlannı değerlendirsin diye sanat sayfasını açtı gazetede. Bizlere okul oldu, çoğumuz o sanat sayfasından yetiştik. O sıralarda, arkadaşlanmızdan biri sevgili Kemal Bayram Çukurkavaklı polis takibindeydi. Yiyecek yemeği, yatacakyeriyoktu. Çoban Yurtçu'nun ona sahip çıkmasını içimiz titreyerek izlemiştik. Çoban Yurtçu 'nun yanına uğradığımızda arada oğlu Işık Yurtçu'ya da rastlar, ağabeyce gülümser- dik. Daha sonra babasının yolunu izleyen Işık Yurt- çu, gazeteci oldu. Şimdi Işık Yurtçu, sorumlu yazı işleri müdürü ol- duğu gazetede çıkan bir yazıdan ötürü Sakarya Cezaevi'ndeyatıyor. On altı yıla hükümlüymüş. Dev- letin kasasını soyanlann, halkı sırtından bıçaklayan- ların özgürce dolaştığı bir ortamda, ona yapılan büyük haksızlık!" Işık Yurtçu'ya çok yazık oluyor, çok! Koalisyon: işine gelmeyen yasalan değiştirmek, yenilerini eklemek istiyormuş. Bir bölümüne elini iyice uzattı fbaktı ki eli yanıyor) daha uzatacağa benzer. Cısss! Özgür medya da yok, gidiyor. B U L M A C A SEDATYAŞAYAS 1 2 3SOLDAN SAĞA: 1/ Işçı sınıfı ile ış- verenlen kontrol al- tına alabılmek ıçın partıvebağlısendi- kalardan yararlanan 3 veadını. bumode- lin uygulayıcısı olan Arjantınli dev let adamındanalansı- yasalakım. 2/Sıca- " ğa ve soguga karşı dayanıklılığı kü- kürtle arttınlnuş ka- 8 uçuk... Iskambılde n bırkâğıt. 3/"Bu-- - bir kara tabut Lumbann- dan giren ölür" (Nâzım Hık- met)... Çam.ardıç. sedırgı- bi ağaçların yaprağı. 4/ Utanç duyma... Bır kumar 3 aracı.S/Domuzyavrusu. 6/ 4 "Ağızla ilgili" anlamında kullanılansözcük... Iskam- bıl destesinin en altındakı ° kâğıt. 7/ Yurdumuzun batı- 7 sındabirkörfez... Eski dil- 8 de gün. 8/ Rus köylüsüne q verilenad... .\safHaletÇe- lebi'mn bir şıır kitabı. 9/Katıksız. duru. temiz... Kendisine inanılan kimse. YLKARIDAN AŞAĞıVA: 1/Yunan mıtolojısındekanatlı at. 2/Orta Anadolu'da bırgöl... Eskı bir Hınt tannsı. 3/ Sert bır içki... Herkesçe bihnen. ta- nınan. 4/Rüyabılım. 5/Nikelınsımgesi... Ivi.güzel... Birno- ta. 6/Anlaşma. uvuşma... Türkçede ilgı adılı. II"— odası ne olacak Bir masa ıki sandalye" (Necati Cumalı). 8/ Bir ay adı... Tüysüz. ince ve sık doİcunmuş yün kumaş. 9/ Tav - lada bır sayı... Divan edebiyatmın en vavgın şıir türü. lik 1500 sayfa yazmış durumdayım. Bu nedenle Istanbul. Bebek tekı ev imdeyim şim- di. Oradayazıyorum. 1W7 Mayıs'ında ABD'yedön- meyi planlıyorum. O zamana kadar da kitabın yazımını tamam- layacağımı umuyorum. İLAN T.C GAZİPAŞA ASLhT HUKUK HÂKİMLİĞİ'IVDEIV DosvaNo: 1995 166 D.Günü:24.l2.1996 Davacı Nutullah Gül vekili Av. Nazmiye Gül tara- fından davalılar Kazım Kılınç ve arkadaşı aleyhine mahkememize senet iptali. borçlu bulunmadığının tespitı davası açılmış olup yapılan yargılaması sıra- sında davalı Kazım Kılınç'a tebligatın yapılamadığı ve tüm araştırmalara rağmen adresınin tespit edile- mediğinden ilanen tebligat yapılmasına karar veril- miş olmakla. Karar gereğince davacı Nutullah Gül vekili Av. Nazmiye Gül tarafından davalılar Kazım Kılınç ve ar- kadaşı aleyhine mahkememize 23.5.1995 tarihli da- vadilekçesi ile 325.000.000. TL'lık bono senedinden dolayı borçlu bulunmadığının tespiti ile bono sene- dinin iptalıne karar verilmesi istemi iledavaaçılmış- tır. Davalı olarakduruşmagünü olan 24.12.1996gü- nü saat 12.00'de Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkeme- si'negelipdavahususundabeyanlannızıbildirmeniz. ne gıbı delıller varsa duruşma gününden önce mah- kemeye bildirmeniz veya kendinizi bir vekil ile tem- sil ettirmediğiniz takdirde duruşmaya yokluğunuzda devamlabirkararverileceğihususuHUMK'nun213, 377 maddeleri uyannca ilanen tebliğ olunur. Basın: 116936
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle