Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24KASIM1996PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Erbakan'a
gazeteci
protestosu
M A.NKARA (ANKA) -
IBa-^bakan Necmettin
Erbakan. Milli Gençlik
•YaikrVnın(MGY)
•JrLİ\ersiteli Gençlik
•^öleni'ne gelişinde,
ikoruma müdürünün
tali matıyla gazetecilenn
târtaklanması nedeniyle
rfıe^ya mensuplan
târafindan protesto edildı.
Sal'Onu terk eden
trazsetecilerin protestosu.
Ert»akan'ın talımatı üzerıne
koruıma müdürü Hasan
Cîül'ün özür dilemesivle
sonaerdi.
Mltica talebinde
bulunmadım'
• STOCKHOLM(AA)-
İsveç'ten öayhkgeçicı
ikannet iznı alan iinlü yazar
Vaşar Kemal. Dagens
Nybeter gazetesine verdiği
demeçte, İsveç'e ıltica
etmek gibi bir nıveti
olmadığını belırttı. Yaşar
frvemal. hazırlamakta
olduğu bir kitabı
tamamlamak üzere İs\eç'e
geldigini. kendini tümüyle
kitabına verebilmek için
böyle bir ortama ihtiyaç
duyduğunu \urguladı.
Yaşar Kemal. "Ortada bir
yanlış anlama var. Ben bir
Türküm \e ülkeme
döneceğim. Isveç'e iltica
talebinde bulunmam söz
konusu değil" dedi.
Basın yayın
kurultayı
• ANKARA(AA)-Yerel
basın-ya>ın organlanndan
davet edılen 300"e yakın
delegenın katılacağı "1.
Anadolu BaMn-Yayın
Kurultayı". Ankara'da
yapılaeak. De\let
Bakanlığı'ndan vapılan
açıklamaya göre. 25-26
Kasım 1^96 tarihlerinde
gerçekleştırıleeek olan
kurultavda. Anadolu basını
\e çalışanlarının sorunlan.
Anadolu basınında
habercılik ve ulusal basına
katkılan. Anadolu
basınında iletişim
teknolojiiinin
ııeliştirilmesi. >erel rad>o
\e televizyonların sorunlan
personel alımı
• ANKARA (AA) - SSK
Genel Müdürü Ekrem
Önal. kuruma alınacak 2
bin 500 personel için 14
kasımdan bu vana 65 bin
kişinin baş\uruda
bulunduğunu bildirdi.
Önal. vazılı sınav ın 28
kasım perşembe günü
stadyumlarda. havanın
yağışlı olması durumunda
ıse kapalı spor salonlannda
şapılacağını sö\ledi. Yazılı
sınavlan ÖSYM'ye
vaptırmak istediklerini.
ancak işlemlerde geç
kaldıklannı belirten Önal.
sağlık elemanlan için sınav
açmayacaklannı
kaydederek bu elemanlann
ahnmasıyla SSK
hastanelerinde hizmet
eksikliğuıı biröiçüde
gidermeye çalışacaklannı
sözlerine ekledi.
Çiller'den balyoz
harekâtı
• İZ.MİR (Cumhuriyet
Bürosu) - DYP Genel
Başkanı. Dışişleri Bakanı
\î Başbakan Yardımcısı
Tansu Çiller. hastanelere
"balyoz harekâtı"
başlattığını bildirdi.
İzmir'deki temaslan
srrasında. Sağlık Bakanı
Yıldınm Aktuna ve Devlet
Bakanı (Jfuk Söylemez ile
karşıyaka Dev let
Hkstanesi'ne baskın yapan
Çiller. nöbetçi hekim
çızelgesındekı bir doktorun
bulunmaması üzerine
doktorun görevinden
uzaklaştırılmasını istedi.
DBH adını
değiştiriyor
• TOKAT (Cumhuriyet) -
Demokratık Barış Hareketi
(DBH). Zile için planladığı
aç'ık hava mitingini. ilçede
bir astsubayın şehit
edilmesi üzerine. valilik
karanna uvarak dün Tokat
Gazi Osman Paşa
Stadyumu'nda v aptı.
Yaklaşıkon bin kişinin
katıldığı mıtingde Genel
Başkan Prof. Dr. Mehmet
Eti ve kurucu başkan Ali
Haydar Veziroğlu konuştu.
Eti. Anayasa
Mahkemesı'nin kapatma
aırişımine karşı pazartesi
gunü partilerınin adını
değıştireceklerini
açikİ3rkt*n. \"ezıroğlıı da
"Bu parti barış partisidir.
Barış kelimesi önde olur.
arkada olur ortada olur
fark etmez" dedi.
Devlet Bakanı Zeybek, Şevket Kazan'm taslağmı imzalamayacağmı söyledi
Sansür restleşmesi
ÜGÜ
• Adalet Bakanı Şevket Kazan, Namık Kemal Zeybek'in taslağını
sadece kendisine göndermediğini ileri sürdü. Kazan, "Hükümette
çözemezsek protokole başvururuz" dedi. Başbakan Erbakan tasanyı
hükümetten değil. parti gruplanndan Meclis'e getireceklerini söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bası-
na sansür girişimindebulunanREFAHYOL
hükümetınin bu konuda ayrı ayrı hazırlık
yapan bakanlan restleşti. "Sansürcülük'*Je
suçlanan RP'li Adalet Bakanı Şevket Kazan,
DYP'li De\let Bakanı Namık Kemal Ze\-
bek'i. hazırladığı taslağı sadece kendisine
göndermemekle eleştirdi. Zeybek de. Ka-
zan'ın hazırladığı sansür taslağını imzala-
mayacağı mesajını \erirken. "Doğrusu be-
nim tasarım" dedi.
Zeybek. önceki gün vapılan Kırşehirlıler
Şöleni'nde, gazetecilerin soruları üzerine.
Basın Yasası'nın 1950'den buyana "yama-
lı bohça"ya döndürüldüğünü befirterek.
"Yama yapmak isteyenler var, yapılabilirse
eğer. Bizim hazırladığımız yeni bir basın ka-
nunu. yeni bir elbise. Sansür dönemi geçmiş-
tir. Kimse sansür getiremez" dedi. Zeybek.
"Doğrusu benim tasanm" açıklamasını
yaptı.
Taslak çahşmaları sırasında Çiller'in de
RP'nin hazırlıklarına itibar etmesı \e dev-
redışı bırakılması üzerine "görevden affinı
isteyen" Dev let Bakanı Zeybek, önceki ge-
ce katıldığı Si> aset Meydanı'nda. Kazan'ın
sansür taslağını Bakanlar Kurulu'nda im-
zalamayacağı mesajını \erdi.
Kazan, ZeybekM suçladı
Canlı \avına telefonla katılan Şe\ ket Ka-
zan da. hazırladığı metni Bakanlar Kuru-
lu"na götürdüğünü. ancak Zevbek'in kale-
nıe aldığı metnin her vere gönderilmesine
karşın Adalet Bakanlığfna iletilmemesi-
nin "üzücü" olduğunu anlattı.
Zeybek'i. Bakanlar Kurulu'ndakonuşu-
lan konuları dışarı sızdırmakla >uçlavan
Adalet Bakanı mahcup oldu
Şevket Kazan
gerçekleri gizledi
CHP lideri, gençlik kurultayında konuştu
AN KARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yalan haber \e
yoruma karşı mücadele adı
altında basına sansür hazır-
lığı yapan Adalet Bakanı
RP'H Şevket Kazan. tele-
fonla katıldığı Siyaset
Meydanı'nda, kendi açık-
lamalanv la çelişerek bir di-
zi \alan sergiledi. Kazan.
basına sansür tartışmaları-
nın ele alındığı önceki ge-
ceki Siyaset Meydanı'na
telefonlakatıldı. Kazan'ın.
kendi açıklamalanyla peş
peşe çelişerek zor duruma
düştüğü konuşmalar. özet-
le şö\le gelışti:
- Programı sunan Ali
Kırcanın. davet edildiği
halde Sivaset Meydanı'na
katılmayı reddettiği açıkla-
masına karşı çıkan Kazan.
önce Siyaset Meydanı için
kendisine çağrı yapılmadı-
ğını öne surdü. Ancak Kır-
ca. Adalet Bakanlığı basın
müşavirınin. "programı
ujgun olmadığı" ıçın Ka-
zan'ın tartışmaya katıla-
mavacağını söylediğinı ak-
tardı. Kırca. RP Genel
Merkezi'ne de. katılım için
faks mesajı ılettiklerini. an-
cakoiurnlu yanıt alamadık-
larını anlattı.
Şevket Kazan bunun
üzerine. program için da-
vet almadiğı açıklamasını
unutarak Siyaset Meydanı
programlarına bir süre ka-
tılmama karan aldığını be-
lirtti v e kendi kendısini ya-
lanladı.
- Programa katılan Mil-
li>et gazetesi yazan Nilgiin
Cerrahoğlu. bakanlığa de-
falarca yaptığı söyleşi iste-
mi başvurusunaolumlu va-
nıt alamadığını söyledi.
Kazan ise Cerrahoğlu'nun
herhangi bir bas.v urusu bu-
lunmadığını iddia erti.
- Gazetemiz yazan. eski
parlamenterlerden Orhan
Birgit. Kazanın yaklaşık
22 yıl önce kurulan CHP-
MSP hükümetinde bakan-
lık yaparken de sansür eğı-
limlen oiduğunu ve Hürri-
yet ile Günavdın gazetele-
rini kapatma ısteğıni ken-
disine ilettığini söyledi.
Kazan ıse Birgit'in doğru
söylemediğinı savundu.
- Şevket Kazan. Cerra-
hoğlu ile yapttğı söyleşi-
den dolavı yazar Çetin .\l-
tan hakkında. Türk Ceza
Yasası'nın (TCY) 159.
maddesine dayanılarak
"devletin manevi şahsiyeti-
ne hakaret" suçlaması>la
açılan davaya kendisinin
izin vermediöini öne sür-
dü.
Ancak programa katılan
Prof. Dr. Uğur Alacakap-
tan,TC\"nın 160. madde-
si uyarınca. 159. madde>e
dayanarakdavaaçılabilme-
si için Adalet Bakanı'nın
onayının şart olduğunu
söyledi. Bu anımsatmayı,
a\ nı da\ aya hedef oîan Çe-
tin Altan'ın oğlu vazar .\h-
met AJtan da telefon notuv -
la programa ilerti. Şevket
Kazan. bu açıklamalar üze-
nne. dev lete hakaret suçla-
masının söz konusu olma-
sı durumunda "elbette" on-
ay v ereceğını belırterek ge-
n adım attı. Kazan. birkaç
dakika önce reddettiği Çe-
tin Altan hakkında dava
açtlmasına onay vermesi
konusunda "Hatırlamıyo-
nım, vermiş olabilirinı" de-
yince. Orhan Birgit söz ala-
rak **İki gün öncesini hatır-
layamıyor, 22 yıl öncesini
nereden hatırlayacak" de-
di.
- Şevket Kazan, hazırla-
dığı Basın Yasası değişik-
liği taslağını herkese ilet-
mesine karşın kendisine
göndermemekle eleştirdi-
gi kabıne arkadaşı DYP'li
Devlet Bakanı Namık Ke-
mal Zeybek'le de ters
düştü. Zeybek, taslağı
Adalet Bakanlığı'na da
gönderdiğini belirtirken,
- Kazan la arasında haber-
leşme noksanhğı bulundu-
ğunun anlaşıklığını" söv le-
dr
'Şevket Kepçe'
- Şevket Kazan, progra-
ma katılan ANAP Genel
Başkan Yardımcısı Yılmaz
Karakoyunlu'nun soyadı-
nı, birkaç kez vanlışlıkla
".Akkojunlu" diye telafTlız
etti. Karakoyunlu bunun
üzenne. "Sa\ın Şe\ket Ka-
zan, ben de size 'Şevket
Kepçe' desemolur mu" di-
ye espn yaptı. Kazan, prog-
rama katılan DSP İstanbul
Milletvekili AlunetTan'ın
soyadını da "Altan" olarak
anınca gülüşmelere neden
oldu.
Şevket Kazan, "Susur-
luk olayı hükümetin başa-
rısının gölgelenmesi için
büyütülüyor" deyince.
"^ani kamvon kasıtlı ola-
rak mı otomobile çarptı?
Kamyon RPdüşmanı mı?"
dive espri yapan Ali Kır-
ca'ya. "Gecenin bu saatin-
de latifenin de bir sınırı
var" sözleriyle sitem etti.
Deniz Bav kal, ülkenin veni bir vapılannıa anlavışına ihtivacı olduğunu söyledi. (AA ı
Baykal: Şevki Yılmaz
demokrasisi istemiyoruz
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - CHP'nın,
12 Eylül sonrasmda top-
ladığı ılk seçinılı gençlik
kurultayı. "Faşizme kar-
şı omuz omuza" mücadele eden dünün
gençlerı ile dev let-mafya-aşiret bağlantısı-
nı.
u
Bu ne rezalet" dive sorgulavan bugü-
nün gençlerini buluşturdu.
CHP Genel Başkanı Deniz Ba> kal. genç-
lik kurultayını. 12 Evlül karanlığını bir kez
daha delen en önemlı girişimlerden biri ola-
rak nitelerken. "Bu kurultajın amacı.Tür-
kiv e'dcki krize gençliğin el ko\ ması çağnsı-
dır"dedı. Türkiye'de Atatürkçülüğü. cum-
hurıyeti. laiklıği "gericilik" diye tanımla-
yanlar bulunduğuna dikkat çeken Bav kal.
"BizŞevki Yılmaz. Hasan HüsevınCevlan
demokrasisi istemijoruz" diye konuştu.
CHP lü. Gençlik Kurultayf nda yapı-
lan seçimde Erhan Baydar 267 oy alarak
başkanlığaseçildı. DiğeradavlarSuatÖz-
çağdaşa 232, Metin Ağırman'a da 124 oy
çıktı.
CHP'nın 17 yıl aradan sonra Selim Sır-
n Tarcan Spor Salonu'nda topiadığı genç-
lik kurultayı. saçlarına aklar düşmüs,. vilz
çizgileri derinleşmiş ve artık milletvekili.
parti vönetıcisı olmuş. dünün gençhk kol-
ları üvelerı ile gençlik kollannın venı sahıp-
lerınin buluşmasına tanıklık etti. Suat Öz-
çağlar. Erhan Bavdar \e Metin Ağırkan'ın
gençlik kollan genel başkanlığı için varış-
tığı kurultav salonunda başlangıçta savıca
az görünen gençler. güniin ılerleven saatle-
rinde salonu tıklım tıklım doldurdu. Sık sık.
"Faşizmekarşıomuzomuza". "De>let-maf-
>a-aşiretbu ne rezalet". ~Genciz.güçlüyüz.
Atatürkçü>üz". "Türkiye laiktir. laik kala-
cak" sloganlarmın çınlattığı salona. Baykal
da alkışlar arasında gırdı.
MuratKarayalçın'ın ise kurultava katıl-
madığı gözlendı. Dıvan başkanlığma seçi-
len eskı Gençhk Kolları Başkanı \e tzmir
Milletvekili Sabri Ergül'ün. "Mardin'in
baskısını. Sı\as'ın katlianımı. Ybzgat'ın fa-
şizmini. İstanbul'un vargısız infazlarını.
Manisa'nın iskencesini görmüş gençler bu-
rada buluştular" sözlen de alkış \ e blogan-
larla kesıldı.
Daha sonra kürsüve gelen Bav kal. laik-
lık vecumhurivetekarşı saldırılan eleştmr-
ken. "Biz cumhurivetin. aşiretleri, feodal
>apı\ ıeriteceğine inanı\orduk. Ama bugün.
devlet aşiretleri eriteceğine. aşiretler de\ le
ti eritmeye başlamıştır" dedi.
Kazan. hazırlanan taslağın kabineden çık-
maması durumunda iki parti arasında im-
zalananprotokol uyapınca biryol izlenece-
ğini kaydetti.
Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın. Bakan-
lar Kurulu'ndan bilgi sızdırma suçlaması
üzerine söz alan Zeybek. "Tabii ki, a>nı hü-
kümetin iki üvesi olarak Bakanlar Kurulu
içinde kalması gereken tartışmalarımız var-
dır. Ama bazı konular kamuov una mal edi-
livorsa. onların ce>abını \ermek de ga\et
tabiidir. Bu da savdanı viinen'min gerekle-
rinden biridir" dedi.
Kazan. Hukuki Araştırmalar Derne-
ği'nin danışma toplantısının açılışında yap-
tığı konuşmada, kendisinı eleştırenlerin.
"basının kalem rutan çilekeş-
leri değil. onlann arkasında-
ki serma\edarlar" olduğunu
sa\undu. Kazan. köşevazar-
lanna seslenerek. şunları
söyledi:
"Neden kendi gazetenizde
bunu \apmı>orsunuz? Biz
bu mücadele) i sizler için >a-
pnoruz. bütün köşe >azarla-
n için yapıyoruz. Basın öz-
gürlüğü için >apıyonız. O ka-
lemlere, o kaİemlerden dökü-
len v azılara sermaye değiL fi-
kiregemen olsun dheyapıyo-
ruz. Değişikliğin amacı. ka-
lem sahiplerini sermayenin
egemenliğinden kurtarıp.
kendi hürfikirlerininsahibi
haline getirmektir."
Erbakan: Kabine
değil, gruplar
Başbakan Necmettin Er-
bakan da. Hürriyet ve Mil-
lıvet gazetelerinin vönetici-
lerine v erdiği vemekte. Ba-
sin \asası değışikliği konıı-
>undaki hazırlığın. sorun _va-
^anan Bakanlar Kuru-
lu'ndan tasarı biçımınde de-
ğil. koalisyon ortağı RP ve
DYP gruplarınca yasa öne-
risi şeklınde Meclis günde-
mine getirileceğinı bildirdi.
Erbakan. değişiklik met-
ni hazırlanırken konuvla il-
gili kesimlerin görüşlerinin
de alınması gerektığıni be-
lirterek. Kazan'ın tek basına
v ürüterek v oğun tepki topia-
dığı çalışmalar konusunda
esnek davranılacağı mesajı-
nı verdi.
RP Genel Başkan Yar-
dımcısı Rıza L'lucak. kamu-
ov u oluşturmak için TB-
MM'je genel görüşme
önergesi verdiklerini itiraf
ederken. kapalı kapılararka-
sında iş yapmanın parti an-
layışlarına uygun olmadığı-
nı sövledi.
D\'P Gene) Başkan Yar-
dımcısı Cihan Paçacı ise ba-
sının Susurlıık kazasının
üzerine "sorumluluk" duv -
gusu içinde gittiğini. ancak
zaman zaman olayı anlat-
maktan çok "jargıç görevi"
üstjendiğinı ileri sürdü.
Özgür basının demokrasi-
nin olmazsa olmaz koşulu
olduğunu belirten Paçacı.
"Biz DYP olarak her türlü
sansürün karşısında\iz. Hat-
ta bugün mevcut kanunlar-
da basınla ilgili öngörülen
hapiscezalarına da karşıvız.
Ancak bu arada kişilerin şe-
ref, ha>si>et \e özel hajat
hakkının mutlak surette ko-
runması \e yalan haber. bel-
ge olmadan asılsız suçlama-
ların denetim altına alınma-
sının da şart olduğu kana-
atindejiz."
Sanavi ve Ticaret Bakanı
Yalım Erez. "Hükümet ola-
rak basın özgüıiüğü taratta-
nyız. Avrupa'da basın nasıl
çahşi)orsa Türkive'de de ba-
sın av nı olacak. Bugün kopa-
nlan fırtınalar. basın özgür-
lüğü için değildir" dedi.
IRMIKIAYDIN ENGİN e - mail: engin a planet.com.tr
Aklımca şu dillere sakız olmuş
üçlemeyi irdeleyecektim. "Maf-
ya-Aşiret-Devlet" üçlemesinde-
ki mafya ayağını tartışacaktım.
Bu siyasal hedefli, uyuşturucu
parası destekli çetelere mafya
dendiğinde sorunun yalınkat-
laştığına, önem yitimine uğradı-
ğına işaret edecektim.
Dahası. mafyanın maddi çı-
kar sağlamaktan öte hiçbir ide-
ale. ülküye sahip olmayan, et-
kinlik alanı temel olarak uyuştu-
rucu, kumar. fuhuş, haraçla sı-
nırlı suç çetelerinden ibaret ol-
duğuna değinecek ve MHP'nin
yan örgütü olan Ülkü Ocakları
çıkışlı çeteleri. mafyadan ayırt e-
den "ülküleh"n\ değerlendirme-
ye çalışacaktım. Yazıyı "vatan-
severlik" kavramını tartışarak
noktalayacaktım...
Gerek kalmadı.
Önce Sedat Bucak konuştu.
Ardından Haluk Kırcı telefonu
eline aldı ve benim bugünkü Tır-
mık'ı elbirliği ile berbat ettiler.
Bana söyleyecek söz. yapıla-
_cak yorum birakmadıJar. Ne
yazmayı tasarladıysam, neyi
vurgulamak istediysem Bucak
ve Kırcı'nın sözlerinde apaçık
Onlar Vatanseverse Biz Neyiz?
ortada. Hele Haluk Kırcı'nın,
Bahçelievler'de Tİ P üyesi 7 sos-
yalisti. profesyonelce öldüren ve
her bir cinayet için bir kez olmak
üzere 7 kez idama mahkûm edi-
len Haluk Kırcı'nın HBB ekranın-
da çınlayan sözleri:
- Herkesten, muhalif olanlar
da dahil, herkesten rica ediyo-
rum. Çatlı 'ya hakaret etmeyin,
bizlere hakaret etmeyin, devlet
yaraaiır... Evet yapmayın, dev-
let yara alır.
Bütün Türkiye Bucak'ı da. Kır-
cı'yı da dinledi. Dinleyemeyen,
gazetelerden can alıcı noktaları
okudu. Bırakalım bütün aynntı-
ları. Ekrandan fışkıran gerçeği
düşünelim:
Bu adamlar ne yaptılarsa va-
tan için yaptıklarına inanıyorlar.
Bucak da, Çatlı da. Kırcı da, adı
ünü duyulmuş duyulmamış,
devlet tarafından görevlendiril-
miş MHP yandaşı ülkücüler de-
işledikleri cinayeti devleti, vata-
nı korumak, kollamak ve savun-
mak için yaptıklarından en ufak
bir kuşku duymuyorlar.
Hileli ihalelerle. çek-senet
tahsilatına yardımcılıkla, uyuş-
turucu pazarında at oynatmak-
la elde edilen paralan, üstlen-
dikleri görevi yerine getirmek
için zorunlu adımlar olarak de-
ğerlendiriyorlar.
Duyduğumuzda bizlerin kanı-
nı donduran gerçekleri, "Birci-
gara versene bana" doğallığın-
da söylüyorlar. Kırcı, anlatıyor:
- ihtiyaç duyulduğu için Çat-
lı, Isviçre'de hapisten kaçırıldı
ve Türkiye'ye getirtildi ve çok
zor, büyük cesaret ve kahra-
manlıkgerektiren görev/ereyol-
landı...
Siz, devletin bazı örgütlerinin,
birkanlıkatilitaaAvrupa'nıngö-
beğinde hapishanelerden kaçı-
rıp, görev verıp işe koşmasın-
daki akıl almaz anayasal suçu
düşünürken, Kırcı'ların, Çatlı'la-
nn, BuGâk'lann attifM eizd4kterir
verilen görevi yerine getirirken
çekilen zorluklar. göze alınan
tehlikeler ve dolayısıyla kahra-
manlıklar...
MİT yöneticisi, 1980-1983
arasında Çatlı ve benzerlerinin
MİT tarafından kullanılmasını,
"Bir zamanlar devlet için çalış-
mış olmak ileride bulaşılan kirli
işleri kapatmaz" diyerek kabul-
lendiğinde siz dehşete kapılı-
yorsunuz. MİT yetkilisinin, "bir
zamanlar" görevlendirildiklerıni
kabul ettikleri kişilerin katil, fa-
şist, ırkçılık sınırında kaba milli-
yetçi ve en önemlisi suç işledi-
ği için yargı tarafından aranan
kişiler oluşunu önemsemeyişi
bizler ile onlar arasındaki ayrış-
mayı çok somutluyor.
Bu hesapça Mehmet Ağar
da. Sedat Bucak da. Hüseyin
Kocadağ da, Abdullah Çatlı da,
kontrgerillanın askeri ve sivil
kadroları da, Türk Gladio'sunun
bütün kurmaylan da, köy yakan
komutan da, kelle kesen ko-
mando, adam vıtfan Özei Ttm
görevlisı de, maaşa bağlanmış
itirafçı da ne yaptıysa vatan için,
devlet için yapmış oluyor.
Tıpkı köy basan. çoluk
çocuğu kurşuna dizen, kent-
lerde marketlere bomba yer-
leştiren. Tuzla istasyonu'nda
gencecik askeri öğrencileri kit-
lesel kırıma uğratan PKK mili-
tanlarının. yaptıklarını, Kürt hal-
kının esenliği ve kurtuluşu için
yaptıklarına inandıkları gibi...
Ayrışılan nokta hiç beklenme-
dik bir sonuca ulaştırıyor. Yep-
yeni bir kamplaşmanın göbe-
ğindeyiz:
Bir yanda demokrasiyi, so-
runların barışçıl çözümünü, hu-
kuk devleti kural ve ilkelerini sa-
vunan ve yaşama geçirmek is-
teyenler, öte yanda silahla. mer-
miyle, kanla, uyuşturucuyla. can
kırımları ile vatanseverlik yapan-
lar.
Bu "vatanseverlerin" bazıları
Türk devletini korumak ve sa-
vunmak için elde silah savaşı-
yor: bazıları da Kürtler için. O
yüzden de kendilerini Türk va-
tanseveri ya da Kürt vatanseve-
ri olarak niteliyorlar.
— ryf-amaTontar vatansever^
se biz neyiz? Biz nerede du-
ruyoruz? Bizim yerimiz ne bu
topraklar üzerinde?
POLİTİKA GUINLÜGÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Islak Yeleli Atlar...
Mavinın içinde bir kuş beni alıp götürecek çok
uzaktaki denizlere...
Bir kız çocuğu olanca çılgınlığıyla kendi zaman-
larını yakalayacak. Deniz kıyısında uyandığımda,
tüm ağaçlar çiçeklerıyle canlanacak...
Sevgililer coşkularıyla buluşacak meydanlar-
da...
Islak yeleli atlar bize özgürlüğün geç günlerini
getirecek..
Yedi renk görkemindekı tüm sevinçler yeryüzü-
nün tüm sabahlarını aydınlatacak..
Çocukluğumdan kalan düşler o kâğıt kayıklarımı
savuran rüzgârla buluşacak...
Büyümeyen umutlarımı toplayan cadılar, genç
sevdalarımı çalan büyücüler, ülkenin karanlığında
koşturan yobazlar, silahlarını kusturan güçler biz-
leri hiçbir zaman yıldıramayacak...
Hep birlikte haykıracağız güneşe karşı, hep bir-
likte yitirdiğimiz aşkları arayacağız, hep birlikte se-
vişeceğiz şarkılar söyleyerek...
Leconte De Lisle'den şiirler okuyacağız genç,
yiğit, gülerek, özgür ve utanacak bir şeyimiz olma-
dan...
Diyeceğiz ki:
"Gel! Soylu sözlerle sesleniyor güneş sana;
Kaybol git sonsuza kadar onun şiddetli ateşin-
de...
Ve geri dön küçücük kentlere ağır adımlarla,
Yüreğin yedi kez dalmış olarak tannsal hiçliğe."
El ele, kol kola dolaşacağız bulvarlarda, çiçekler
toplayacağız kırlarda...
Celal Sılay'a özenerek haziran üstümüzde dal
dal olacak. bulutlar üstümüzde seyrek, ışık gölge-
de bir oyun. saçların yüzünde tek tek...
Işte o zaman ben senın yanına geleceğim, elle-
rınden tutacağım ve bağıracağım:
"İstanbul bin dokuz yüz elli beşinde
etek yelken bir cümbüş
yanak yanağa sürtünüş
elım omzunda sıcak
belin kolumda ince
dilim kulağında titrek."
• • •
Mavinin içinde bir kuş eski sevdalarıma götüre-
cek beni. saçlarında eşarp olan sevgilime...
Ben bir şarkı söyleyeceğim kurşuni bir akşamın
içinde. Sonra uyuyup uyanacağım. Sabah yüzümü
yıkayacağım belki de tıraş olacağım. Bir bilmece
soracağım çocuklara. Bahçede top oynayacağım,
parkta salıncaklara bineceğim.
Lional Ray'a kafamı takmayacağım.
Sadece şunu söyleyeceğim:
"Ne, adsız gecede bu masKe
ne, bir ırmak gibi taşan bu ses
ne de bu adımlar benim değil!..."
Belki sen yanıt vereceksin sessizce...
Yüzünde bir gülümsemeyle Sabahattin Kudret ı
okuyacaksın...
Diyeceksin ki:
"Aşkın, ınancın, insanlığın okulu yok
Biraz çaba
Yeter!"
Kendinden uzakta yaşayan ben, sen, biz, siz ve
onlar, akıntıya kürek çeken insanlar yitik, yersiz,
kimbilir hangi yolculuğun içindeyizdir?..
Yedi renk görkemindeki tüm sevinçleri bir kena-
ra koyup, koşmak gerekiyor doludizgin...
Aleksandr Blok'un kızgın ve homurtulu dalga-
larına kulak asmayacağız...
Gece ürkünçtür, sabahlar ise aydınlık...
Olsun!
Savaşmak gerek karanhkla ve yağmurla, acı çe-
kenlerin paylaşmak yalnızlığını...
Delice sevdalarla avunmak, sağır ve uyanmasız
duvarlara aldırış etmeden.
Meydanları doldurmak hınca hınç...
Sonra bir şiir okumak Edip Cansever'den:
"Yani bizim hiç korkmadığımız şeyler/Doğrusu en
çok korktuğumuz şeylerdirgerçekte/lçimizde kah-
verengi bir dağ ölüsü yatar/Bir yarasa ayaklanır.
Aç gözlü bir kuş/Varır kocaman birşey olmanın bi-
lincine/Birden bir ses biçiminde, radyomuzun için-
de/Duyurur iki cazparçası arasından biri/Ya gülünç
biryas töreni/Ya toptan biröldürme.
Belki de/Soğumaya yüz tutmuş bir fincan sütlü
kahve/Dönüşür ellerimizde kanlı, kırbaçlı/Bastırıl-
mış bir greve, yırtılmış dövizlere/Örneğin üç yüz
ölü. bir o kadar yaralı/Ve sömürge şapkalı ve sten
tabancalı/Gözü dönmüş biriyle/O güvenlik manşet-
leri birtakım gazetelerde.
Yani bizim hiç korkmadığımız şeyler/Belki en çok
korktuğumuz şeylerdirgerçekte/Kİ bütün işkence-
ler, ezinler ve kırımlar/Damlayan bir musluktur ye-
rine göre/Yoksa bir enkaz altında bir ölüm/Ya da
puslu bir havada bir cinayette/Bir öiüm/Ölümün
anlamı ne?"
• • •
Mavinın içinde bir kuş beni götürecek özgürlü-
ğün geç günlerine...
Islak yeleli atlar koşturacak ve bizim zaferimizi
onlar haber verecek...
Akasyalar altında buluşacağız yeni aşkların tadı-
nı çıkarırken...
Ellerimizde yeşeren umutlan çoğaltacağız, hır-
çın çocuklarımızı sevip okşayacağız...
Hep birlikte söylediğimiz sevda türküsünün ar-
dından takvimden bir yaprak koparacağız...
Gel gitme, kal.. güzeller güzeü çocuk!..
Unutulmuş birşairden yani Nevzat Üstün'den şi-
irler okuyacağız...
Bir büyük kavgada bir uzun yolda birlikte olaca-
ğız...
Diyeceğiz ki:
"Yolumuz var
Gözlerimin bebeği
Hürriyetin yeşerdiği yerlere
Gelin yürüyün siz de
Ağaçlar taşlar insanlar
Yolumuz var
Kan rengi dağların oluştuğu yere
Kara saçlı
Dik göğüslü
Kızlardan kadınlardan bizim de isteğimiz var
Bre var
Gelecek çağlara kalan
Bir büyük kavga
Bir uzun yol
Fırtınanın toprağı yediğiyerde"
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya (a Planet.com. TR