03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 KASIM 1996 PAZAR HABERLER Yunanistan'a eleştiri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Brüksel'de vapılan 125. NATO Asken Komıte Genelkurmay Başkanlan Toplantısına katıldıktan sonra dün Türkiye'ye dönen Genelkurrnay Başkanı Orgeneral İsnıail Hakkı Karadavı. Türk \e Yunan genelkurmay başkanlan arasında diyalog kurmayı amaçlayan girişimlerin sonuçsuz kalması nedeniyle Yunanistan'ı eleştirdi. Türkiye'nın her zaman dıyalogdan yana bir ülke olduğunu ifade eden Karadayı. Yunan genelkurmay başkanının. ülkesınin politıkası nedeniyle NATO Asken Komıte Başkanlığı'nın girişinılerıne karşın görüşmeden kaçındığını söyledı. Türkiye'ye AB yardımı • BERLİN (Cumhuriyet) - Türk-Alman Parlamenterler Grubu Başkanı Hıristivan Demokrat Partıli Tlıomas Kossendey. gümrük birliği çerçevesinde Türkiye'ye yapılan yardımın dondurulmasını eleştirdı. Kossandey. Almanya Radyosu'na yaptığı açıklamada. Türkiye'nin biitün yükümlülüklerının yerine getirdiğini belirtti. Kossandey. yaptırımlarla Türkiye "deki insan haklannın iyi bir konuma getirılemeyeceğini öne sürdü. 'Banş, acil ve somut bir talep' • İZ.MİR(AA)- "Bariş Içın Bir Milyon Imza Kampanyası" Sözcüsü Avukat Eşber Yağmurdereli. barışın. Türkiye için acil ve somut bir talep olduğunu söyledi. Türkiye genelinde ekim ayında açılan kampanyada. sembolık olarak öngörülen 1 milyon imzanın aşıldığını kaydeden Yağmurderelı. bugüne kadar 1 milyon 800 bin formun dağıltıldığını belirrerek. ""Binlerce yıldır kurumsallaşmış olan araçlar. işievlerıni tam anlamıyla yerine getırmıyor. Bu yüzden banş. demokratık gelişmenin önünii açacak gibi görünüyor" dedi. Avrasya Seçeneği Konferansı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Işçi Partisı llP) tarafından Istanbul'da düzenlenen "Yem Dünya Düzenıne Karşı A\rasya Seçeneği" konferansının sonuç bildirgesınde Küba, Kuzey Kore. Libya \e Irak'a uygulanan ambargonun derhal kaldmlması talep edildi.iPGenelBas.kani Doğu Perinçek. Susurluk kazasıyla ilgilı olarak DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Bucak'tn suçlu olduğunu belırterek "Bucak düğümü çözecek diye çok yanlış bir yönlendırme yapıldı. Fakat açıklanıalan baştan sona suçun itirafmı oluşturuyor" dedi. Batan koster bulunamadı • YALOVA(AA)- Yalova'nın Armutlu ilçesi Bozburun açıklarında çarşamba günü baîan kum kosterinın kaybolan mürettebatını arama çalışmalan. Armutlu Kaymakamı Fuat Ergün'ün gözetıminde devam ediyor. Kosterin battığı bölge v e çevresinde 15 dolayında projektörlü balıkçı motorunun da arama çalışmalarına katıldığını belirten Yalova Valisi Siiley man Oğuz, arama çalışmalarında henüz bir gelişme kaydedilemediğıni söyledi. Guptunku kaybettik • AD.ANA (Cumhuriyet Güne> İlleri Bürosu) - Felsefe öğretmeni Sami Gürtürk. bir süredir teda\ ı gördüğü ÇÜ Balcalı Hastanesi'nde önceki gece saat 23.0ft'te yaşamını yitirdi. Cumhuriyet gazetesi. Türk Dili. Varlık. Oluşum. Kemalist Ülkü. Yaba. Kıyı. Içel Sanat Kulübii dergilerinde çeşitli yazılar kaleme alan Gürtürk. Uğur Mumcu. Doğu Perinçek gibi btrçok gazeteci \e siyasetçinin öğretmenliğini yapmıştı. 86 yaşında —ölen Samt Gürtürk'ün cenazesi. bugün memleketi olan İçel'in Silifke ilçesinde toprağa \erilecek. SSK mallannm satışı Sağlık ve Sosyal İşler Komisyonu'ndan geçti Sosyal güveıdik öldürülüyorAÎSKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Kaynakarayışı ıçin- de olan REFAHYOL hükü- metı. sosyal gü\enlık kuru- luşlarınm aktüeryal dengesi- ni düzeltmek yerine malvar- lıklarının satışı ıçinçalışıyor. Sosyal Sigonalar Kuru- mu'nun ı SSK.) malvarlıkları- • SSKveBağ-Kur trilyon lira. nın satışı için Yönetım Kuru- lu'na yetki tanıyan yasa tasa- rısı dün TBMM Sağlık ve Sosyal İşler Komisyonu'nda kabuî edilırken; Çalışma Ba- kanı NecatiÇelik. gelecek y ıl primleri tahsil edilemiyor. SSK'nin bu yılki tahmini açığı 146 Bağ-Kur'un bu yılki tahmini açığı ise 70 trilyon lira. ıçın 350 tnlvon lıraaçıkbek- tışındaıTgeçmişdöneminsı- latında güçlük çeken Bağ- yasetçilerıni sorumlu tuttuk- ian sosyal güvenlik kuruluş- larının aktüeryal dengesı her yıl daha çok bozuluvor. Kuru- luşundan bu yana prım tahsi- lenen SSK'nin mallannm sa- tışından 50-60 trılyon lırage- lirelde edıleceğinı söyledi. Farkli dönemlerde ıktıdara gelen sıyasal partilenn. "ba- Kur'un toplam prim alacağı 90 trilyon liraya ulaşırken; SSK'nin kamu \e özel sek- törden alacağı prim mıktarı da 86 trilyon lirayı aştı. Cindoruk, DYP'yi, Çiller'i ima ederek kadın hastalığına benzetti 6 DYP jinekolojik bir hadîse' PL RDANE KOCAOGLL ANKARA - Eski TBMM Başka- nı Hüsamettin Cindoruk. yenı olu- şumıın partıleşme sürecıninin 15 gün ıçınde başlayacağmı bildirirken ıhraç edıldığı eskı partisı DYP'yi ka- dın hastalığına benzetti. Cindoruk, Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'i ima ederek "DYP, tamamen jineko- lojik bir hadisedir" dedi. DYP'den istifa eden ve ihraç edi- len milletvekıllennın. genel başkan- Iık konusundakı uzlaşmazlık nede- niyle ıkı ayrı grup halınde sürdür- dükleri çalişmaların birleştirilıp bir- leştınlmeyeceği bu hafta ıçınde bel- Jı olacak. Bartın Milletvekıli Köksal Toptan \ e Hüsanıettin Cindoruk ön- cülüğündekı hareketin genel başkanlık konusun- dakı sorunun gıdenlmesi ya da çözümün kongreye bırakılmasında uzlaşma !.ağlanmasi durumunda partileşme sürecine he- men başlanacagı belirtil- di. Hüsamettin Cindoruk. gelışmelere ılışkın görüş- Iennı Cumhuriyet'e açık- ladı. Bir süredir DYP'den kopan bağımsızmılletve- kıllerıyle ayrı ayrı görüş- meler yapan Cindoruk, hafta ıçınde ortak bazı de- ğerlendırme toplantıları yapacaklarını bildırdi. 15 gün ıçınde partileşme sü- recinın başlayacağını kavdeden Cindoruk. se- • DYP'den ihraç edilen eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, 15 günde partileşme sürecini başlatacaklannı belirtirken yalnızca merkez sağı değil, 1980'den beri dağınık olan 'biitün merkez oylan' toplamayı hedeflediklerini bildirdi. lişmeleredebakarak saptanacak bir hükümetlerine girmedim. DYP günde basın toplantısı yapacağını belınırken "Ortalık tozduman için- de. O nedenle günü çok i>i saptanıak gerekivor" dedi. Herke^le görüştü- ğünü. yeni partı oluşumuna ilişkin önerisini kabul edenlerleberaber ol- duğunu dile getıren Cindoruk. küs- künler partisi kurulduğu yolundaki ıddıalara karşılık da "Ben küskün- GİK'inde çalışmadım. Ben küskün değilim. DVP'nin sahibi sa>ı\orum kendimi. D\ P'nin hıraktığı fikirleri bıraktığı \erden alıp sürdürmek ge- rekivor. Önu vapacağiz" dedi. İdeolojisi kalnıadı' lenden değilim. DYP'den istifa etme- dim. DYP beni ihraç etti. Ben azıniık DYP'nın 46 ruhunu \e AP'den bugüne taşınaıı ilkelerin tamamını yitirdiğinı savunan Cindoruk. "D\ P'nin bugün ideolojisi kalmadı. AA çalışanlan greve çıkıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ana- dolu Ajansı (AA)Genel Müdürlüğü ve bag- lı işyerlerinde çalışanlar. toplusözleşme gö- rüşmeierinden sonuç alınamaması nedeniy- le 12 aralık perşembe gûnü greve çıkacak- Iar. Türkiye Gazeteciler Sendikası *nın (TGS), 450 çalışan adına 7 Ağustos 1996 tarihinde başlattığı toplusözleşme sürecinde. AA'da grev ilanı asmasrnın üzerinden 20 gün geç- mesine karşın işverenin görüşme çağnsında bulunmadıgı öğrenildi. TGS, düşük ücretlilerinin durumlannın iyileştirilmesi amacıyla birinci yılda ilk 6 ay için 20 milyon liralık dilimler halinde kade- meli artış istiyor. Buna göre, ilk 20 milyon liralık dilime yüzde 125. ikinci 20 milyon liralık dilime yüzde 100, üçüncü 20 milyonluk dilime yüz- de 75, dördüncü 20 milyonluk dilim ve üze- rine de yüzde 50 artış yapıiması isteniliyor. TGS'nin önerisinde, birinci yılda ikinci 6 ay için yüzde 30, ikinci yılda ilk 6 ay için yüz- de 40 artışın üzerine 10 milyon lira seyya- nen zam ve ikinci 6 ay için de yüzde 40 zam istemi yerahyor. TGS yönetimi, dün Ankara'da toplanarak 12 aralık perşembe günü AA'ya bağlı işyer- lerinde greve çıkılması karan aldı. Toplan- tıdan sonra yapılan açıklamada. "A.A işvere- ninin bugüne kadar başta ücret zammı ve sosyal y ardırıılarla ilgili bir teklif\ermemesi üzerine alınan gre* karannın, 12 Aralık 1996 günü saat 10.00'da ajansın genel müdüriük, bötge nıüdürlükleri ve tünı biirolannda uy- gulanması kararlaştınlınıştır" denildi. DN P tamamıv la jinekolojik hadise- dir. Kadın başkanın vönetiminde bir jinekolojik hadisedir" dedi. Partiy le ay nı anda TBMM'de grup kurmanın ilk aşamada önemli olma- dığını kaydeden Cindoruk. "Grup kurmak bir sonuçtur. Önemli olan partinin halk tarafın- dan henimsenmesi. halk tarafından kurulmasıdıı. Halk bir partiy i kuru- yorsa arkasından grupgelir. Geçmiş- te ben D\ P genel başkann ken bir tek milletvekilimiz yoktu. sonra dö- nem bittiği vakit 52 millehekilimi/ol- muştu. Ben ve arkadaşlarım da se- çimden sonra millervekili olmuştuk" diye konuştu. Cindoruk. merkez sağın birleşme- sıyle ılgıli olarak da şunları söyledi: "Önce fikirleri birleşti- receğiz. sonra hareketle- ri. Bu yeni bir oluşum de- ğil. eski oluşumu canlan- dınyoruz. Oda 1980'den beri toparlanamayan merke/. ovlarıdır. Seç- menleri sağcı ve solcu di- ye ayırmıyorunı. Seç- mcnler. bağımsız fikirie- ri. düşünceieri olan. iyi- ve. güzele. doğruva oy veren insanlardır" De\ let-marya-çete ılişkileriyle ilgili iddi- alar konusunda da söy- lentıler üzerine konuş- nıanın doğru olmayaca- ğını anlatan Cindoruk, "Ben hukukcuy um; bel- geler, deliller ortaya çtk- sın. ondan sonra baka- nz"'dedi. Cumartesi Anneleri, dün 79. kez toplanarak gözaltında kayıpların bulunmasını istedi 'Yaşama hakkımız tehdit altmda'Oturma evlemine katılan kalabalık grup, 14 yıl önce gözaltına alınan ve 4 ay sonra kimsesizler mezarüğında cesedi bulunan Mustafa Ha>rullahoğlu'nu andı. Hasan Ocak'ın babası Baba Ocak. basının susrurulmak istenmesini eleştirerek, "Yolsuzluklan, skandallan. Gazi olay lanıu. Sı\ as Katlianıını ve oğlum Hasan Ocak'ın gözaltında işkence görerek ölnıesini. gazeteciJer ya/dı. Cazeteciler olmasay dı bu olaylar gün ışığına çıkma/dı. Basının susturulmaya çalışılmasını kınıyorum" dedi. Cumartesi Anneleri adına vapılan açıklamada ise "Gözaltında insanlann kaybolması hiç kimsenin can güvenliğinin olmanıası demekrir. İnsanın yaşama hakkının topluca tehdit altmda olması demektir" sözlerine yer verildi. Sosvalist basın temsilcileri de kömür sobası yüzünden zehirlenerek ölen Özgür Atılım gazetesi muhabiri Zeynel Veşil için oturma eylemi yaptılar. (KAAN SAGANAK) SSK'nin bu yıl 146 trilyon li- ra. Bağ-Kur'un da 70 trilyon lira açık vermesi bekleniyor. 1997 yılı bütçesi 923'tril- yon lira olan SSK'nin, kamu v e özel sektörden prim alacak- lanyla kamudan tahsil edece- ği sosyal yardım zammı öde- meler toplamı eylül ayı itiba- nyla 147 trilyon 4 milyar lıra- ya ulaştı. SSK. ekim ayı ıtiba- rıyla prim ödemesi gereken 4 milyon 700 bin kadar aktif si- gortalısı bulunmasına karşın. 2 milyon 483 bin 909 emekli. dul ve yetıme maaş ödüyor. SSK'nin eylül ayı itibarıyla gecikme zamlarıyla birlıkte özel sektörden 57 trilyon 762 milyar lira, kamudan da 28 trilyon 277 milyar lira prim alacağı bulunuyor. 26 milyon kışiye hizmet sunan SSK'nin bu yılki açığının 146 tnlvon lira olarak gerçekleşmesi bek- leniyor. Personel yetersizliginden yapımı tamamlanmış hastane- İer bile hizmete açılamayan ve 2 bin 500 kadro alımı için sı- nav açılan SSK'de toplam 54 bin 794 kışi çalışıyor. RP'ye yakınlığıyla bilinen yenı SSK Genel Müdürü Ekrem Önal. KİT Komisyonu'nda kuru- mun 1994 yılı hesaplan görü- şülürken verdığı bilgide. sağ- lık harcamalannın 1995 için 44.8 trilyon lira düzey ınde ol- duğunun tahmin edildiğını ve ilaç giderlennm de 17.1 tril- yon liraya ulaştığını söyledi. Bu y ılın ilk 10 ay lık dönemın- de Hazine'den 129 rrilyon lira yardım alındığını kaydeden Önal. prim alacaklannın yüz- de İ00 tahsil edilmesi duru- munda bile kurumun gelirlen- nıngıderlennikarşılamayaca- ğına dıkkat çekerek "1996 vı- lında gelir tahakkuklannın 528.8 trihon. genel giderlerin ise 475.5 trilyon lira olacağı tahmin edilmektedir" dedi. SSK'nın malvarlıklarının satışı için Yönetim Kurulu'na yetki veren yasa tasarısının kabul edildiği Sağlık ve Sos- yal İşler Komisyonu'nda ko- nuşan Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı Necati Çelik, kurumun varlık içinde yokluk yaşadığını öne sürdü. Çelik. 1.5 aktıf çalışana 1 pasifçalı- şanın düştüğü SSK'nın prım tahsilatında hâlâ "patinaj" yaptığını söyledi. Yaklaşık 13.5 milyon kişiye hizmet sunan Bağ-Kur'un 1996 yılı bütçesınde yer alan 68 trilyon 312 milyar liralık açık tahminin 70 trilyon lirayı aşması beklenıyor. 1997 yılı bütçe tahmınınde de. kuru- mun 140trilyon 937mılyarli- ra açık vereceği öngörülüyor. İlk 1989 yılında açık ver- meye başlayan kurumun. ta- rım sigortalıları da içinde ol- mak üzere toplam 2 milyon 649 bin 174 aktif sigortalısın- dan yalnızca 122 bin 759'un- dan prım alacağı bulunmuyor. Kuruluşundan bu yana prım toplamakta güçlük çeken Bağ- Kur'un ekim sonu itibarıyla hıç prim ödememiş sıgortalı- lardan 60 trilyon 156 milyar lira alacağı buİunurken. gecik- me zamlarıyla birlikte toplam pnm alacağı 138 trilyon 695 milyar liraya ulaşıyor. Bağ- Kur'dan yaşhlık. malullük ve ölüm sıgortasından ay lık alan- lann sayısı ise 932 bin 619 dü- zey inde bulunuyor KESK Genel Başkanı Si- yanıi Erdem, SSK'ye açıktan personel alınınası karannın altında REEAHYOL'un kad- rolaşma' isteğınin yattığını öne sürerek ışe alınacak per- sonelin şimdıden belirlendi- ğini. listelerin hazır olduğunu savundu. Erdem. yaptıfı açıklama- da, hükümetin SSK'de siyasi açıdan kadrolaşmak için sı- nav açtığını vurguladı. SIFIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected] Gazetedeki resim altının baş- lığı bu. Izmir Orduevi'nde 9 ay er olarak askerlik yapan Arımet Yıldızer (22) firar ettikten 2 yıl sonra Istanbul'da "kadın" ola- rak yakalandı. "Yaprak" takma adıyla 1.5 yıl İstanbul'da travesti olarak çalı- şan Yıldızer, "askerlik görevin- den firar etmek" suçundan tu- tuklandı ve askeri cezaevine gönderildi. Kadın kılığındaki tra- vesti Ahmet. cezaevinin yolunu tutarken bir başka kişi. Izmir Sa- vaş Karşıtları Derneği Başkanı Osman Murat Ülke, Mamak Cezaevi'nden tahliye oluyordu. Murat Ülke. tahliye kararına rağmen serbest bırakılmıyor ve "zorunlu askerlik"'\r\\ yapmak için asker eşliğinde bırliğine gönderıliyordu. Ahmet ve Murat, ikisi de as- kerlik yapmak istemedikleri için başlarına turlü dertter geldi, da- ha kimbilir neler neler gelecek. Ahmet ve Murat'a ilişkin ha- berleri okurken, Sedat Bucak Asker Ahmet Kadm OlduTV'de konuşuyordu. Ahmet. kadın kılığına girip naifleşirken askerden kaçıyor, silah altına alınmak istemiyordu. Sedat Bu- cak ise tam bir erkekti. Her ta- rafından silahlarçıkıyordu. Han- gisi kendisine ait, hangisi değil onu bile bilecek durumda değil- di. Ahmet, askerlik yapmak is- temiyordu, Bucak ise, "Vatanım için bin kez beni asın"' diye yü- reklere sesleniyordu. Sedat Bucak'ı dinlerken tam bir vatanseverle yüz yüze geli- yorduk. Osman Murat Ülke ve Ahmet Yıldızer ise silahtan kor- kuyorlardı, savaştan korkuyor- lardı. Dudağı boyalı kadın kılı- ğındaki Ahmet. acaba neden askerlik yapmak istememişti? Daha doğrusu askerlikten kaç- ma cesaretini göstermişti? Çocuklarını Güneydoğu'daki savaşa gönderen ailelerin neler çektiğini hepımiz biliyoruz. Iki yıllık askerlik süresince. her an gelecek bir ölüm haberiyle ölup ölüp diriliyorlar. Askerden kaç- mak tehlikeli bir iş. Ardından ha- pishane var. yasalara karşı gel- diğin için sürüm sürüm sürün- mek var. Yakalandığın zaman daha önce yaptığın askerlik de yanıyor ve her şeye sıfırdan başlıyorsun. Hele Osman Murat Ülke gibi, "Ben vicdanen askerliği redde- diyorum" derseniz. artık başını- za neler geleceğini kestirmek daha da zorlaşıyor. Ahmet in- sani. Murat ise vicdani neden- lerle askerlik yapmak isteme- mişlerdi. Sedat Bucak ise vatansever- lik aşkı yüzünden. kendisi silah- lanmakla kalmamış, btitün^şi; retîni siIahlandırmıştı.Bu ârâda. bu vatanseverliğinin bedeli ola- rak milletvekili seçılmiş, bölge- nin tek egemeni olarak koca bir ordunun komutanı haline gel- miştı. Abdullah Çatlı'nın eşı Meral Çatlı, kocası için gaze- tecilere şöyle diyordu: "Omrü boyunca askerdi." Asker Çatlı, Fransa'da yakalandı ve isviç- re'de eroin ticaretinden 7 yıla mahkûm oldu. Asker Çatlı, eşi- nin ıddıasına göre isviçre'deki cezaevinden kaçırılıp Türki- ye'ye getirildi. Sonra kendisi gi- bi düşünen iki insanla Kocadağ ve Bucak'la aynı arabada gider- ken kaderin garip cilvesi birtra- fik kazasında yaşamını yitirdi. Meral Çatlı. eşinin Türkiye'ye döndükten sonraki ruh halini şöyle anlatıyordu: "Artık Türkiye için yapama- yacağı şey yoktu. Bu yüzden bazen onu kıskanıyordum. Ya- ni benden. çocuklarımdan da- ha çok seviyor. Ben de Türküm, Müslümanım ama bu kadar sevgiyi anlayamıyordum." Ab- dullah Çatlı'nın, memleket sev- gisi için yaptıkiarının bir kısmını biliyoruz. MİT raporunda, 7 TlP'linin ve 12 Eylül öncesı cinayetlenn dı- şında son dönemde Tarık Ümit'in öldürülmesinden Beh- çet Cantürk'ün öldürülmesine kadar bir dızi cinayette elebaşı olarak adı geçiyor. Çatlı savaştı. Sedat Bucak savaştığını söylüyor. Asker Ah- met ise bir türlü asker olmak is- temiyor. Osman Murat Ülke, vicdanen, savaşa karşı çıktı ve silahı kullanmayı reddetti. Çat- lı. polisle ve bazı siyasetçilerle yakın ilişki içindeydi, itibar gö- rüyordu ve arandığı halde kim- se ona dokunmuyordu. Osman Murat Ülke'ye ise hiçbir siyaset adamı sahip çıkmıyordu. Gaze- teler bile onun haberini verirken dikkatli davranıyorlardı. Asker Ahmet, cezaevinin yo- lunu tutarken. Sedat Bucak, TV'de Çatlı'nın vatanseverliğini anlatmayı sürdürüyordu. MtKRO DİNÇ TAYANÇ Dol Kara Bakır Dol Çocukluğumdan beri hep aynı ikılemi yaşıyo- rum... Birileri çıkıp önceleri radyolarda, şimdileri TV'lerde ekonominin "tıkırında" olduğunu haykırı- yor; birileri de evde pahalılığın giderek dayanılmaz ha! aldığından dem vurup duruyor... Baba fırınının has ekmek ürettiği ve suyun da gölden geldiğine inandığım günlerde, doğrusu bu ya, pahalılığı falan iplemiyor; babam ile dostlarının "Mîrim gidiş kötü. Bu işin sonunda siyasal patla- ma, ardından da baskı yönetimi gelir. Onun sonu- nun ne olacağını ise kimse bilemez" demeleri bir kulağımdan g'rip ötekinden çıkıyor... Dahası, radyolardan yükselen "memleketimizin hızla kalktnıp küçük Amerika olma yolunda emin adımlarla yürüdüğü" nutuklarına daha bir inanıyo- • rum... Çocukluk işte, n'olacak! Ne bileyim babamla- dostlarının haklı çıkartılacaklarını! Sonra ardından delikanlılık yıllarım geliyor. Hanf baba fırınının kapandığı, su getiren göllerin kuru- duğu; ama "Taşı sıksam suyunu çıkartırım" ve de "Ne iş olsa yaparım a 'bı" lafının geçerlilik kazandı- ğı yıllar. Çalışıyor. kazanıyor ve kazandığımı anında tüke- tiveriyorum. Nereye harcadığımı. ne kadar harca- dığımı ve de ne amaçla harcadığımı iplemiyorum bu kezde... Ne gazetelerin yazdıklarına kulak verdiğim olu- yor ne ağabeylerimin "Bu ışin sonu kötü. Üniver- site de kaynıyor, ışçi kesimı de... Sonunda baskı rejimi gelecek... Ondan sonrasını kim bilebilir" kay- gılarına. Dahası. kulaklarım radyolarda, gözlerim TV'ler- de "Kalkınma yolunda karma ekonomiden libera- lizme geçmekle (...) Geçip de demokrasiye bağlı- lığımızı Batılı dostlanmıza kanıtlamakla (...) Kanıt- layıp da görülmemiş kalkınma için uluslararası ku- rumlardan kredi sağlamakla (...)" diye biteviye ba- ğıranlar ılgimi çekiyor... j . Delikanlılık işte n'olacak! Ne bileyim ağabeyleri-: min haklı çıkartılacağını! >-: Sonra ardından yaşama atıldığım gençlik yıllan^ geliyor. Taşı sıkıp suyunu çıkartmamn da ne iş o\'~ sa yapmanın da zamanının gerıde kaldığı yıllar... Sabahtan akşamaçalışıp kıradan kültüre, giyim- den yemeye para üretipömürtüketilen yıllar... Ka- zanılanın nereye, ne kadar ve ne amaçla harcana- cağı bir önem kazanıyor ki sormayın gitsin... Bu kez bendeniz dostlarımla dertleşmeye koyu- luyorum "Yahu gidiş gidiş değil. Iç borç, dış borç diz boyu... Enflasyon deseniz bir başka türlü. Bu işin sonunda baskı rejimi..." Yaşlanıyorum işte n'olacak. Umarım, dilerim, (is- terim) haklı çıkmayayım! Ana fîkir Tüm öğretmenlerimiz, ellerinizi öpüyo- rum. Ana fikrin ana fikri: Tüm öğretmenlerim; size ya- şatılanları yaşamımın bir parçası olarak kabullen- diğım için hem kendi adıma hem Türkiye adına özür diliyorum. ANAP lideri Mesut Yılmaz 'Demirel bilgileri- Erbakan'a iletti' BERLİN (AA) - Quantd Vakfı'nın düzenlediği "Eu- ropean Forum Berün 96 Konferansı"içın Berlinde bulunan ANAP Genel Baş- kanı Mesut Yılmaz. Cum- hurbaşkanı Sülıyman De- mirel'ın. verdiği bilgılen Başbakan Necmettin Erba- kan'a ilettiğıni bildırdı. Başbakan'ın yanlış yolda olduğunu belirten Yılmaz. "Koltuğunu muhafaza et- mekiçin bu olay ların üstüne gitmekten sakınıyor" dedi Berlin'de Türk basın mensuplan için düzenlediği basın toplantısında Yılmaz. Susurluk olayının aydınla- tılmasını, "Türk demokra- sisinin çok önemli bir olgıın- luk sınavı" olarak gördüğü- nü söyledi. \'ılmaz. "Tür- khe,eğer bu olaylann arala- dığı birtakım kirli geüşmele- ri ortaya dökmezse, devleti ve rejimi bunlardan temizle- mezse, diğer sorunlarını da çözümlemesi mümkün de- ğildir*" dedi. Bu tür olaylann. Türki- ye'de siyasetin temizlenme- si ve temız topluma ulaşıl- ması için yeni fırsatyarattı- ğını kaydeden Yılmaz. bü- tün siyasi ve sivil güçleri. kazanın aydınlatılmasi için işbirliği yapmaya çağırdı. \'ılmaz. bunu. demokra- sininbirgereği vedemokra- sinin sürdürülmesını iste- yenlerin birıneselesi olarak değerlendirdiğını behrterek. Türkiye dönüşünde. bu ge- lişmelerin takipçısı olmaya devam edeceğini söyledi. Yılmaz. bir soru üzerine. 'ortaya siyasi güç, kirli para gücü ve silahlı ey lem gücü- nün dev leti ele geçirmekiçin işbirliği yaptığı' çerçevesi- nın çıktığını belırterek şöy- le konuştu: "Devletielege- çirmeve yönelik bir çete ha- reketi söz konusudur. Bu eğer biitün boyutlanyla or- taya çıkanlıp önlenemezse Türk dtnıokrasisinin gele- ceği tehlikededir. Bu olayın ilk ipuçlan, kendimin 3.5 ay - lık hükümeti döneminde or- taya çıkmışh. Ben soruştur- ma açtırıp bu konunun orta- . ya çıkmasını sağladım, ama maalesef daha sonra bunun hükümet tarafından arkası -getirilmedi ve kapsamlı ola- rak üstüne gidilmedi. Hükü- metin isteksiziiği, birtakım kirli ilişkileri. karanlık iliş- kileri ortaya çıkarmak yeri- ne bunlan örtbas etme eğili- mi karşısında devlet çapında bir soruşturmaya gidilmesi- ni istememe rağmen ne Cumhurbaşkanı ne de hü- kümet tarafından veteıii desteği bulamadım." Yılmaz. Susurluk olayı hakkında Erbakan'a yazdı- ğı mektupla ilgili soruya şöyle cevap verdı: "Sayın Başbakan'ın tep- • kisini ben de ajans habeıie- rinden öğrendim. Bunu çok ' ciddiye alıvorum. Çünkü bendeki bilgileri ve bu biigj- ' lerin hangi boyutlara. hangi meselelere dayandığını Sa- yın Cumlıurbaşkanı'na bü- ' tün detaylarıyla anlatmış- ' tım. Bilgime göre, Sayın - Cumhurbaşkanı bu bilgile- ri Say ın Başbakan'a ilermiş. - Şimdi bu hususlan bildiği' halde. rejimi bu kadar ya-'. kından ilgilendiren bu geliş- ' meler karşısında Sayın Bas^.* bakan'ın aynı tutuntu sür-> dürmesini fev kalade üzün- '. tüy le karşılıyorum. Eğerben ktndisinin makamında ol-' saydım, bana bu kadar cid- di gelişmeler iletilmiş olsay- • dı bunlann üzerine aynı cid- diyetle gitmek için hiç tered- düt etmezdim." Yılmaz. ANAP iktıdan ' sırasında inşa edilen göç-,J men konutlannın ihalesinin -, Abdullah Çatüya venldiği , iddıalanna karşılık olarak j da şunian söyledi: "Ben. mahkeme karany- la tutuklandığını bilerek, ne Abdullah Çatlı ne de Meh- met Özbay hakkında. haya-; hmda hiç görüşmedim. Göçmen konutlannın ihale- J si kime verilmiş. o, hiç be- , ninılc ilgili bir konudeğjl.Hr- s cüment Konukman'ın ba- ' kanlığından bahsediyorlar. Benden önceki bir hadise. Konukman benimle çalış- madı. Ama ne böyle bir kişi- ye ve kişilere ihale verilme- sinden bügim var ne de de- diğim gibL gerçek niyetleri- ni bilerek yaphğım herhan- gi bir göriişme sözkonusu." \'ılmaz. evindeki dinle- ' me cihazları konusunun ge- reğinden fazla abartıldığını • da söyledi. • Bu arada. Yılmaz'ın, dün Almanya Dışişleri Bakanı Klaus Kinkel ile yapması öngörülifn görüşme.—Km-— kel'in Avrupa Forumu top- lantısındaki konuşmasının uzaması. Yılmaz'ın da Tür- : kıye'ye hareket etmesi ne- denıy le gerçekleşemedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle