Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 KASIM 1996 PAZAR
HABERLER
Yunanistan'a
eleştiri
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Brüksel'de
vapılan 125. NATO Asken
Komıte Genelkurmay
Başkanlan Toplantısına
katıldıktan sonra dün
Türkiye'ye dönen
Genelkurrnay Başkanı
Orgeneral İsnıail Hakkı
Karadavı. Türk \e Yunan
genelkurmay başkanlan
arasında diyalog kurmayı
amaçlayan girişimlerin
sonuçsuz kalması nedeniyle
Yunanistan'ı eleştirdi.
Türkiye'nın her zaman
dıyalogdan yana bir ülke
olduğunu ifade eden
Karadayı. Yunan
genelkurmay başkanının.
ülkesınin politıkası
nedeniyle NATO Asken
Komıte Başkanlığı'nın
girişinılerıne karşın
görüşmeden kaçındığını
söyledı.
Türkiye'ye AB
yardımı
• BERLİN (Cumhuriyet) -
Türk-Alman Parlamenterler
Grubu Başkanı Hıristivan
Demokrat Partıli Tlıomas
Kossendey. gümrük birliği
çerçevesinde Türkiye'ye
yapılan yardımın
dondurulmasını eleştirdı.
Kossandey. Almanya
Radyosu'na yaptığı
açıklamada. Türkiye'nin
biitün yükümlülüklerının
yerine getirdiğini belirtti.
Kossandey. yaptırımlarla
Türkiye "deki insan
haklannın iyi bir konuma
getirılemeyeceğini öne
sürdü.
'Banş, acil ve
somut bir talep'
• İZ.MİR(AA)- "Bariş Içın
Bir Milyon Imza
Kampanyası" Sözcüsü
Avukat Eşber Yağmurdereli.
barışın. Türkiye için acil ve
somut bir talep olduğunu
söyledi. Türkiye genelinde
ekim ayında açılan
kampanyada. sembolık
olarak öngörülen 1 milyon
imzanın aşıldığını kaydeden
Yağmurderelı. bugüne kadar
1 milyon 800 bin formun
dağıltıldığını belirrerek.
""Binlerce yıldır
kurumsallaşmış olan araçlar.
işievlerıni tam anlamıyla
yerine getırmıyor. Bu
yüzden banş. demokratık
gelişmenin önünii açacak
gibi görünüyor" dedi.
Avrasya Seçeneği
Konferansı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Işçi Partisı llP)
tarafından Istanbul'da
düzenlenen "Yem Dünya
Düzenıne Karşı A\rasya
Seçeneği" konferansının
sonuç bildirgesınde Küba,
Kuzey Kore. Libya \e Irak'a
uygulanan ambargonun
derhal kaldmlması talep
edildi.iPGenelBas.kani
Doğu Perinçek. Susurluk
kazasıyla ilgilı olarak DYP
Şanlıurfa Milletvekili Sedat
Bucak'tn suçlu olduğunu
belırterek "Bucak düğümü
çözecek diye çok yanlış bir
yönlendırme yapıldı. Fakat
açıklanıalan baştan sona
suçun itirafmı oluşturuyor"
dedi.
Batan koster
bulunamadı
• YALOVA(AA)-
Yalova'nın Armutlu ilçesi
Bozburun açıklarında
çarşamba günü baîan kum
kosterinın kaybolan
mürettebatını arama
çalışmalan. Armutlu
Kaymakamı Fuat Ergün'ün
gözetıminde devam ediyor.
Kosterin battığı bölge v e
çevresinde 15 dolayında
projektörlü balıkçı
motorunun da arama
çalışmalarına katıldığını
belirten Yalova Valisi
Siiley man Oğuz, arama
çalışmalarında henüz bir
gelişme kaydedilemediğıni
söyledi.
Guptunku
kaybettik
• AD.ANA (Cumhuriyet
Güne> İlleri Bürosu) -
Felsefe öğretmeni Sami
Gürtürk. bir süredir
teda\ ı gördüğü ÇÜ
Balcalı Hastanesi'nde
önceki gece saat 23.0ft'te
yaşamını yitirdi.
Cumhuriyet gazetesi. Türk
Dili. Varlık. Oluşum.
Kemalist Ülkü. Yaba. Kıyı.
Içel Sanat Kulübii
dergilerinde çeşitli yazılar
kaleme alan Gürtürk. Uğur
Mumcu. Doğu Perinçek
gibi btrçok gazeteci \e
siyasetçinin öğretmenliğini
yapmıştı. 86 yaşında
—ölen Samt Gürtürk'ün
cenazesi. bugün memleketi
olan İçel'in Silifke
ilçesinde toprağa
\erilecek.
SSK mallannm satışı Sağlık ve Sosyal İşler Komisyonu'ndan geçti
Sosyal güveıdik öldürülüyorAÎSKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Kaynakarayışı ıçin-
de olan REFAHYOL hükü-
metı. sosyal gü\enlık kuru-
luşlarınm aktüeryal dengesi-
ni düzeltmek yerine malvar-
lıklarının satışı ıçinçalışıyor.
Sosyal Sigonalar Kuru-
mu'nun ı SSK.) malvarlıkları-
• SSKveBağ-Kur
trilyon lira.
nın satışı için Yönetım Kuru-
lu'na yetki tanıyan yasa tasa-
rısı dün TBMM Sağlık ve
Sosyal İşler Komisyonu'nda
kabuî edilırken; Çalışma Ba-
kanı NecatiÇelik. gelecek y ıl
primleri tahsil edilemiyor. SSK'nin bu yılki tahmini açığı 146
Bağ-Kur'un bu yılki tahmini açığı ise 70 trilyon lira.
ıçın 350 tnlvon lıraaçıkbek- tışındaıTgeçmişdöneminsı- latında güçlük çeken Bağ-
yasetçilerıni sorumlu tuttuk-
ian sosyal güvenlik kuruluş-
larının aktüeryal dengesı her
yıl daha çok bozuluvor. Kuru-
luşundan bu yana prım tahsi-
lenen SSK'nin mallannm sa-
tışından 50-60 trılyon lırage-
lirelde edıleceğinı söyledi.
Farkli dönemlerde ıktıdara
gelen sıyasal partilenn. "ba-
Kur'un toplam prim alacağı
90 trilyon liraya ulaşırken;
SSK'nin kamu \e özel sek-
törden alacağı prim mıktarı
da 86 trilyon lirayı aştı.
Cindoruk, DYP'yi, Çiller'i ima ederek kadın hastalığına benzetti
6
DYP jinekolojik bir hadîse'
PL RDANE KOCAOGLL
ANKARA - Eski TBMM Başka-
nı Hüsamettin Cindoruk. yenı olu-
şumıın partıleşme sürecıninin 15
gün ıçınde başlayacağmı bildirirken
ıhraç edıldığı eskı partisı DYP'yi ka-
dın hastalığına benzetti. Cindoruk,
Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'i
ima ederek "DYP, tamamen jineko-
lojik bir hadisedir" dedi.
DYP'den istifa eden ve ihraç edi-
len milletvekıllennın. genel başkan-
Iık konusundakı uzlaşmazlık nede-
niyle ıkı ayrı grup halınde sürdür-
dükleri çalişmaların birleştirilıp bir-
leştınlmeyeceği bu hafta ıçınde bel-
Jı olacak. Bartın Milletvekıli Köksal
Toptan \ e Hüsanıettin Cindoruk ön-
cülüğündekı hareketin
genel başkanlık konusun-
dakı sorunun gıdenlmesi
ya da çözümün kongreye
bırakılmasında uzlaşma
!.ağlanmasi durumunda
partileşme sürecine he-
men başlanacagı belirtil-
di.
Hüsamettin Cindoruk.
gelışmelere ılışkın görüş-
Iennı Cumhuriyet'e açık-
ladı.
Bir süredir DYP'den
kopan bağımsızmılletve-
kıllerıyle ayrı ayrı görüş-
meler yapan Cindoruk,
hafta ıçınde ortak bazı de-
ğerlendırme toplantıları
yapacaklarını bildırdi. 15
gün ıçınde partileşme sü-
recinın başlayacağını
kavdeden Cindoruk. se-
• DYP'den ihraç edilen eski TBMM Başkanı
Hüsamettin Cindoruk, 15 günde partileşme sürecini
başlatacaklannı belirtirken yalnızca merkez sağı değil,
1980'den beri dağınık olan 'biitün merkez oylan'
toplamayı hedeflediklerini bildirdi.
lişmeleredebakarak saptanacak bir hükümetlerine girmedim. DYP
günde basın toplantısı yapacağını
belınırken "Ortalık tozduman için-
de. O nedenle günü çok i>i saptanıak
gerekivor" dedi. Herke^le görüştü-
ğünü. yeni partı oluşumuna ilişkin
önerisini kabul edenlerleberaber ol-
duğunu dile getıren Cindoruk. küs-
künler partisi kurulduğu yolundaki
ıddıalara karşılık da "Ben küskün-
GİK'inde çalışmadım. Ben küskün
değilim. DVP'nin sahibi sa>ı\orum
kendimi. D\ P'nin hıraktığı fikirleri
bıraktığı \erden alıp sürdürmek ge-
rekivor. Önu vapacağiz" dedi.
İdeolojisi kalnıadı'
lenden değilim. DYP'den istifa etme-
dim. DYP beni ihraç etti. Ben azıniık
DYP'nın 46 ruhunu \e AP'den
bugüne taşınaıı ilkelerin tamamını
yitirdiğinı savunan Cindoruk.
"D\ P'nin bugün ideolojisi kalmadı.
AA çalışanlan greve çıkıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ana-
dolu Ajansı (AA)Genel Müdürlüğü ve bag-
lı işyerlerinde çalışanlar. toplusözleşme gö-
rüşmeierinden sonuç alınamaması nedeniy-
le 12 aralık perşembe gûnü greve çıkacak-
Iar.
Türkiye Gazeteciler Sendikası *nın (TGS),
450 çalışan adına 7 Ağustos 1996 tarihinde
başlattığı toplusözleşme sürecinde. AA'da
grev ilanı asmasrnın üzerinden 20 gün geç-
mesine karşın işverenin görüşme çağnsında
bulunmadıgı öğrenildi.
TGS, düşük ücretlilerinin durumlannın
iyileştirilmesi amacıyla birinci yılda ilk 6 ay
için 20 milyon liralık dilimler halinde kade-
meli artış istiyor.
Buna göre, ilk 20 milyon liralık dilime
yüzde 125. ikinci 20 milyon liralık dilime
yüzde 100, üçüncü 20 milyonluk dilime yüz-
de 75, dördüncü 20 milyonluk dilim ve üze-
rine de yüzde 50 artış yapıiması isteniliyor.
TGS'nin önerisinde, birinci yılda ikinci 6 ay
için yüzde 30, ikinci yılda ilk 6 ay için yüz-
de 40 artışın üzerine 10 milyon lira seyya-
nen zam ve ikinci 6 ay için de yüzde 40 zam
istemi yerahyor.
TGS yönetimi, dün Ankara'da toplanarak
12 aralık perşembe günü AA'ya bağlı işyer-
lerinde greve çıkılması karan aldı. Toplan-
tıdan sonra yapılan açıklamada. "A.A işvere-
ninin bugüne kadar başta ücret zammı ve
sosyal y ardırıılarla ilgili bir teklif\ermemesi
üzerine alınan gre* karannın, 12 Aralık 1996
günü saat 10.00'da ajansın genel müdüriük,
bötge nıüdürlükleri ve tünı biirolannda uy-
gulanması kararlaştınlınıştır" denildi.
DN P tamamıv la jinekolojik hadise-
dir. Kadın başkanın vönetiminde bir
jinekolojik hadisedir" dedi.
Partiy le ay nı anda TBMM'de grup
kurmanın ilk aşamada önemli olma-
dığını kaydeden Cindoruk. "Grup
kurmak bir sonuçtur.
Önemli olan partinin halk tarafın-
dan henimsenmesi. halk tarafından
kurulmasıdıı. Halk bir partiy i kuru-
yorsa arkasından grupgelir. Geçmiş-
te ben D\ P genel başkann ken bir
tek milletvekilimiz yoktu. sonra dö-
nem bittiği vakit 52 millehekilimi/ol-
muştu. Ben ve arkadaşlarım da se-
çimden sonra millervekili olmuştuk"
diye konuştu.
Cindoruk. merkez sağın birleşme-
sıyle ılgıli olarak da şunları söyledi:
"Önce fikirleri birleşti-
receğiz. sonra hareketle-
ri. Bu yeni bir oluşum de-
ğil. eski oluşumu canlan-
dınyoruz. Oda 1980'den
beri toparlanamayan
merke/. ovlarıdır. Seç-
menleri sağcı ve solcu di-
ye ayırmıyorunı. Seç-
mcnler. bağımsız fikirie-
ri. düşünceieri olan. iyi-
ve. güzele. doğruva oy
veren insanlardır"
De\ let-marya-çete
ılişkileriyle ilgili iddi-
alar konusunda da söy-
lentıler üzerine konuş-
nıanın doğru olmayaca-
ğını anlatan Cindoruk,
"Ben hukukcuy um; bel-
geler, deliller ortaya çtk-
sın. ondan sonra baka-
nz"'dedi.
Cumartesi Anneleri, dün 79. kez toplanarak gözaltında kayıpların bulunmasını istedi
'Yaşama hakkımız tehdit altmda'Oturma evlemine katılan
kalabalık grup, 14 yıl önce
gözaltına alınan ve 4 ay sonra
kimsesizler mezarüğında cesedi
bulunan Mustafa
Ha>rullahoğlu'nu andı. Hasan
Ocak'ın babası Baba Ocak.
basının susrurulmak
istenmesini eleştirerek,
"Yolsuzluklan, skandallan.
Gazi olay lanıu. Sı\ as
Katlianıını ve oğlum Hasan
Ocak'ın gözaltında işkence
görerek ölnıesini. gazeteciJer
ya/dı. Cazeteciler olmasay dı bu
olaylar gün ışığına çıkma/dı.
Basının susturulmaya
çalışılmasını kınıyorum" dedi.
Cumartesi Anneleri adına
vapılan açıklamada ise
"Gözaltında insanlann
kaybolması hiç kimsenin can
güvenliğinin olmanıası
demekrir. İnsanın yaşama
hakkının topluca tehdit altmda
olması demektir" sözlerine yer
verildi. Sosvalist basın
temsilcileri de kömür sobası
yüzünden zehirlenerek ölen
Özgür Atılım gazetesi muhabiri
Zeynel Veşil için oturma eylemi
yaptılar. (KAAN SAGANAK)
SSK'nin bu yıl 146 trilyon li-
ra. Bağ-Kur'un da 70 trilyon
lira açık vermesi bekleniyor.
1997 yılı bütçesi 923'tril-
yon lira olan SSK'nin, kamu
v e özel sektörden prim alacak-
lanyla kamudan tahsil edece-
ği sosyal yardım zammı öde-
meler toplamı eylül ayı itiba-
nyla 147 trilyon 4 milyar lıra-
ya ulaştı. SSK. ekim ayı ıtiba-
rıyla prim ödemesi gereken 4
milyon 700 bin kadar aktif si-
gortalısı bulunmasına karşın.
2 milyon 483 bin 909 emekli.
dul ve yetıme maaş ödüyor.
SSK'nin eylül ayı itibarıyla
gecikme zamlarıyla birlıkte
özel sektörden 57 trilyon 762
milyar lira, kamudan da 28
trilyon 277 milyar lira prim
alacağı bulunuyor. 26 milyon
kışiye hizmet sunan SSK'nin
bu yılki açığının 146 tnlvon
lira olarak gerçekleşmesi bek-
leniyor.
Personel yetersizliginden
yapımı tamamlanmış hastane-
İer bile hizmete açılamayan ve
2 bin 500 kadro alımı için sı-
nav açılan SSK'de toplam 54
bin 794 kışi çalışıyor. RP'ye
yakınlığıyla bilinen yenı SSK
Genel Müdürü Ekrem Önal.
KİT Komisyonu'nda kuru-
mun 1994 yılı hesaplan görü-
şülürken verdığı bilgide. sağ-
lık harcamalannın 1995 için
44.8 trilyon lira düzey ınde ol-
duğunun tahmin edildiğını ve
ilaç giderlennm de 17.1 tril-
yon liraya ulaştığını söyledi.
Bu y ılın ilk 10 ay lık dönemın-
de Hazine'den 129 rrilyon lira
yardım alındığını kaydeden
Önal. prim alacaklannın yüz-
de İ00 tahsil edilmesi duru-
munda bile kurumun gelirlen-
nıngıderlennikarşılamayaca-
ğına dıkkat çekerek "1996 vı-
lında gelir tahakkuklannın
528.8 trihon. genel giderlerin
ise 475.5 trilyon lira olacağı
tahmin edilmektedir" dedi.
SSK'nın malvarlıklarının
satışı için Yönetim Kurulu'na
yetki veren yasa tasarısının
kabul edildiği Sağlık ve Sos-
yal İşler Komisyonu'nda ko-
nuşan Çalışma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanı Necati Çelik,
kurumun varlık içinde yokluk
yaşadığını öne sürdü. Çelik.
1.5 aktıf çalışana 1 pasifçalı-
şanın düştüğü SSK'nın prım
tahsilatında hâlâ "patinaj"
yaptığını söyledi.
Yaklaşık 13.5 milyon kişiye
hizmet sunan Bağ-Kur'un
1996 yılı bütçesınde yer alan
68 trilyon 312 milyar liralık
açık tahminin 70 trilyon lirayı
aşması beklenıyor. 1997 yılı
bütçe tahmınınde de. kuru-
mun 140trilyon 937mılyarli-
ra açık vereceği öngörülüyor.
İlk 1989 yılında açık ver-
meye başlayan kurumun. ta-
rım sigortalıları da içinde ol-
mak üzere toplam 2 milyon
649 bin 174 aktif sigortalısın-
dan yalnızca 122 bin 759'un-
dan prım alacağı bulunmuyor.
Kuruluşundan bu yana prım
toplamakta güçlük çeken Bağ-
Kur'un ekim sonu itibarıyla
hıç prim ödememiş sıgortalı-
lardan 60 trilyon 156 milyar
lira alacağı buİunurken. gecik-
me zamlarıyla birlikte toplam
pnm alacağı 138 trilyon 695
milyar liraya ulaşıyor. Bağ-
Kur'dan yaşhlık. malullük ve
ölüm sıgortasından ay lık alan-
lann sayısı ise 932 bin 619 dü-
zey inde bulunuyor
KESK Genel Başkanı Si-
yanıi Erdem, SSK'ye açıktan
personel alınınası karannın
altında REEAHYOL'un kad-
rolaşma' isteğınin yattığını
öne sürerek ışe alınacak per-
sonelin şimdıden belirlendi-
ğini. listelerin hazır olduğunu
savundu.
Erdem. yaptıfı açıklama-
da, hükümetin SSK'de siyasi
açıdan kadrolaşmak için sı-
nav açtığını vurguladı.
SIFIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
Gazetedeki resim altının baş-
lığı bu. Izmir Orduevi'nde 9 ay
er olarak askerlik yapan Arımet
Yıldızer (22) firar ettikten 2 yıl
sonra Istanbul'da "kadın" ola-
rak yakalandı.
"Yaprak" takma adıyla 1.5 yıl
İstanbul'da travesti olarak çalı-
şan Yıldızer, "askerlik görevin-
den firar etmek" suçundan tu-
tuklandı ve askeri cezaevine
gönderildi. Kadın kılığındaki tra-
vesti Ahmet. cezaevinin yolunu
tutarken bir başka kişi. Izmir Sa-
vaş Karşıtları Derneği Başkanı
Osman Murat Ülke, Mamak
Cezaevi'nden tahliye oluyordu.
Murat Ülke. tahliye kararına
rağmen serbest bırakılmıyor ve
"zorunlu askerlik"'\r\\ yapmak
için asker eşliğinde bırliğine
gönderıliyordu.
Ahmet ve Murat, ikisi de as-
kerlik yapmak istemedikleri için
başlarına turlü dertter geldi, da-
ha kimbilir neler neler gelecek.
Ahmet ve Murat'a ilişkin ha-
berleri okurken, Sedat Bucak
Asker Ahmet Kadm OlduTV'de konuşuyordu. Ahmet.
kadın kılığına girip naifleşirken
askerden kaçıyor, silah altına
alınmak istemiyordu. Sedat Bu-
cak ise tam bir erkekti. Her ta-
rafından silahlarçıkıyordu. Han-
gisi kendisine ait, hangisi değil
onu bile bilecek durumda değil-
di. Ahmet, askerlik yapmak is-
temiyordu, Bucak ise, "Vatanım
için bin kez beni asın"' diye yü-
reklere sesleniyordu.
Sedat Bucak'ı dinlerken tam
bir vatanseverle yüz yüze geli-
yorduk. Osman Murat Ülke ve
Ahmet Yıldızer ise silahtan kor-
kuyorlardı, savaştan korkuyor-
lardı. Dudağı boyalı kadın kılı-
ğındaki Ahmet. acaba neden
askerlik yapmak istememişti?
Daha doğrusu askerlikten kaç-
ma cesaretini göstermişti?
Çocuklarını Güneydoğu'daki
savaşa gönderen ailelerin neler
çektiğini hepımiz biliyoruz. Iki
yıllık askerlik süresince. her an
gelecek bir ölüm haberiyle ölup
ölüp diriliyorlar. Askerden kaç-
mak tehlikeli bir iş. Ardından ha-
pishane var. yasalara karşı gel-
diğin için sürüm sürüm sürün-
mek var. Yakalandığın zaman
daha önce yaptığın askerlik de
yanıyor ve her şeye sıfırdan
başlıyorsun.
Hele Osman Murat Ülke gibi,
"Ben vicdanen askerliği redde-
diyorum" derseniz. artık başını-
za neler geleceğini kestirmek
daha da zorlaşıyor. Ahmet in-
sani. Murat ise vicdani neden-
lerle askerlik yapmak isteme-
mişlerdi.
Sedat Bucak ise vatansever-
lik aşkı yüzünden. kendisi silah-
lanmakla kalmamış, btitün^şi;
retîni siIahlandırmıştı.Bu ârâda.
bu vatanseverliğinin bedeli ola-
rak milletvekili seçılmiş, bölge-
nin tek egemeni olarak koca bir
ordunun komutanı haline gel-
miştı. Abdullah Çatlı'nın eşı
Meral Çatlı, kocası için gaze-
tecilere şöyle diyordu: "Omrü
boyunca askerdi." Asker Çatlı,
Fransa'da yakalandı ve isviç-
re'de eroin ticaretinden 7 yıla
mahkûm oldu. Asker Çatlı, eşi-
nin ıddıasına göre isviçre'deki
cezaevinden kaçırılıp Türki-
ye'ye getirildi. Sonra kendisi gi-
bi düşünen iki insanla Kocadağ
ve Bucak'la aynı arabada gider-
ken kaderin garip cilvesi birtra-
fik kazasında yaşamını yitirdi.
Meral Çatlı. eşinin Türkiye'ye
döndükten sonraki ruh halini
şöyle anlatıyordu:
"Artık Türkiye için yapama-
yacağı şey yoktu. Bu yüzden
bazen onu kıskanıyordum. Ya-
ni benden. çocuklarımdan da-
ha çok seviyor. Ben de Türküm,
Müslümanım ama bu kadar
sevgiyi anlayamıyordum." Ab-
dullah Çatlı'nın, memleket sev-
gisi için yaptıkiarının bir kısmını
biliyoruz.
MİT raporunda, 7 TlP'linin ve
12 Eylül öncesı cinayetlenn dı-
şında son dönemde Tarık
Ümit'in öldürülmesinden Beh-
çet Cantürk'ün öldürülmesine
kadar bir dızi cinayette elebaşı
olarak adı geçiyor.
Çatlı savaştı. Sedat Bucak
savaştığını söylüyor. Asker Ah-
met ise bir türlü asker olmak is-
temiyor. Osman Murat Ülke,
vicdanen, savaşa karşı çıktı ve
silahı kullanmayı reddetti. Çat-
lı. polisle ve bazı siyasetçilerle
yakın ilişki içindeydi, itibar gö-
rüyordu ve arandığı halde kim-
se ona dokunmuyordu. Osman
Murat Ülke'ye ise hiçbir siyaset
adamı sahip çıkmıyordu. Gaze-
teler bile onun haberini verirken
dikkatli davranıyorlardı.
Asker Ahmet, cezaevinin yo-
lunu tutarken. Sedat Bucak,
TV'de Çatlı'nın vatanseverliğini
anlatmayı sürdürüyordu.
MtKRO
DİNÇ TAYANÇ
Dol Kara Bakır Dol
Çocukluğumdan beri hep aynı ikılemi yaşıyo-
rum... Birileri çıkıp önceleri radyolarda, şimdileri
TV'lerde ekonominin "tıkırında" olduğunu haykırı-
yor; birileri de evde pahalılığın giderek dayanılmaz
ha! aldığından dem vurup duruyor...
Baba fırınının has ekmek ürettiği ve suyun da
gölden geldiğine inandığım günlerde, doğrusu bu
ya, pahalılığı falan iplemiyor; babam ile dostlarının
"Mîrim gidiş kötü. Bu işin sonunda siyasal patla-
ma, ardından da baskı yönetimi gelir. Onun sonu-
nun ne olacağını ise kimse bilemez" demeleri bir
kulağımdan g'rip ötekinden çıkıyor...
Dahası, radyolardan yükselen "memleketimizin
hızla kalktnıp küçük Amerika olma yolunda emin
adımlarla yürüdüğü" nutuklarına daha bir inanıyo- •
rum...
Çocukluk işte, n'olacak! Ne bileyim babamla-
dostlarının haklı çıkartılacaklarını!
Sonra ardından delikanlılık yıllarım geliyor. Hanf
baba fırınının kapandığı, su getiren göllerin kuru-
duğu; ama "Taşı sıksam suyunu çıkartırım" ve de
"Ne iş olsa yaparım a 'bı" lafının geçerlilik kazandı-
ğı yıllar.
Çalışıyor. kazanıyor ve kazandığımı anında tüke-
tiveriyorum. Nereye harcadığımı. ne kadar harca-
dığımı ve de ne amaçla harcadığımı iplemiyorum
bu kezde...
Ne gazetelerin yazdıklarına kulak verdiğim olu-
yor ne ağabeylerimin "Bu ışin sonu kötü. Üniver-
site de kaynıyor, ışçi kesimı de... Sonunda baskı
rejimi gelecek... Ondan sonrasını kim bilebilir" kay-
gılarına.
Dahası. kulaklarım radyolarda, gözlerim TV'ler-
de "Kalkınma yolunda karma ekonomiden libera-
lizme geçmekle (...) Geçip de demokrasiye bağlı-
lığımızı Batılı dostlanmıza kanıtlamakla (...) Kanıt-
layıp da görülmemiş kalkınma için uluslararası ku-
rumlardan kredi sağlamakla (...)" diye biteviye ba-
ğıranlar ılgimi çekiyor... j .
Delikanlılık işte n'olacak! Ne bileyim ağabeyleri-:
min haklı çıkartılacağını! >-:
Sonra ardından yaşama atıldığım gençlik yıllan^
geliyor. Taşı sıkıp suyunu çıkartmamn da ne iş o\'~
sa yapmanın da zamanının gerıde kaldığı yıllar...
Sabahtan akşamaçalışıp kıradan kültüre, giyim-
den yemeye para üretipömürtüketilen yıllar... Ka-
zanılanın nereye, ne kadar ve ne amaçla harcana-
cağı bir önem kazanıyor ki sormayın gitsin...
Bu kez bendeniz dostlarımla dertleşmeye koyu-
luyorum "Yahu gidiş gidiş değil. Iç borç, dış borç
diz boyu... Enflasyon deseniz bir başka türlü. Bu
işin sonunda baskı rejimi..."
Yaşlanıyorum işte n'olacak. Umarım, dilerim, (is-
terim) haklı çıkmayayım!
Ana fîkir Tüm öğretmenlerimiz, ellerinizi öpüyo-
rum.
Ana fikrin ana fikri: Tüm öğretmenlerim; size ya-
şatılanları yaşamımın bir parçası olarak kabullen-
diğım için hem kendi adıma hem Türkiye adına
özür diliyorum.
ANAP lideri Mesut Yılmaz
'Demirel bilgileri-
Erbakan'a iletti'
BERLİN (AA) - Quantd
Vakfı'nın düzenlediği "Eu-
ropean Forum Berün 96
Konferansı"içın Berlinde
bulunan ANAP Genel Baş-
kanı Mesut Yılmaz. Cum-
hurbaşkanı Sülıyman De-
mirel'ın. verdiği bilgılen
Başbakan Necmettin Erba-
kan'a ilettiğıni bildırdı.
Başbakan'ın yanlış yolda
olduğunu belirten Yılmaz.
"Koltuğunu muhafaza et-
mekiçin bu olay ların üstüne
gitmekten sakınıyor" dedi
Berlin'de Türk basın
mensuplan için düzenlediği
basın toplantısında Yılmaz.
Susurluk olayının aydınla-
tılmasını, "Türk demokra-
sisinin çok önemli bir olgıın-
luk sınavı" olarak gördüğü-
nü söyledi. \'ılmaz. "Tür-
khe,eğer bu olaylann arala-
dığı birtakım kirli geüşmele-
ri ortaya dökmezse, devleti
ve rejimi bunlardan temizle-
mezse, diğer sorunlarını da
çözümlemesi mümkün de-
ğildir*" dedi.
Bu tür olaylann. Türki-
ye'de siyasetin temizlenme-
si ve temız topluma ulaşıl-
ması için yeni fırsatyarattı-
ğını kaydeden Yılmaz. bü-
tün siyasi ve sivil güçleri.
kazanın aydınlatılmasi için
işbirliği yapmaya çağırdı.
\'ılmaz. bunu. demokra-
sininbirgereği vedemokra-
sinin sürdürülmesını iste-
yenlerin birıneselesi olarak
değerlendirdiğını behrterek.
Türkiye dönüşünde. bu ge-
lişmelerin takipçısı olmaya
devam edeceğini söyledi.
Yılmaz. bir soru üzerine.
'ortaya siyasi güç, kirli para
gücü ve silahlı ey lem gücü-
nün dev leti ele geçirmekiçin
işbirliği yaptığı' çerçevesi-
nın çıktığını belırterek şöy-
le konuştu: "Devletielege-
çirmeve yönelik bir çete ha-
reketi söz konusudur. Bu
eğer biitün boyutlanyla or-
taya çıkanlıp önlenemezse
Türk dtnıokrasisinin gele-
ceği tehlikededir. Bu olayın
ilk ipuçlan, kendimin 3.5 ay -
lık hükümeti döneminde or-
taya çıkmışh. Ben soruştur-
ma açtırıp bu konunun orta- .
ya çıkmasını sağladım, ama
maalesef daha sonra bunun
hükümet tarafından arkası
-getirilmedi ve kapsamlı ola-
rak üstüne gidilmedi. Hükü-
metin isteksiziiği, birtakım
kirli ilişkileri. karanlık iliş-
kileri ortaya çıkarmak yeri-
ne bunlan örtbas etme eğili-
mi karşısında devlet çapında
bir soruşturmaya gidilmesi-
ni istememe rağmen ne
Cumhurbaşkanı ne de hü-
kümet tarafından veteıii
desteği bulamadım."
Yılmaz. Susurluk olayı
hakkında Erbakan'a yazdı-
ğı mektupla ilgili soruya
şöyle cevap verdı:
"Sayın Başbakan'ın tep- •
kisini ben de ajans habeıie-
rinden öğrendim. Bunu çok '
ciddiye alıvorum. Çünkü
bendeki bilgileri ve bu biigj- '
lerin hangi boyutlara. hangi
meselelere dayandığını Sa-
yın Cumlıurbaşkanı'na bü- '
tün detaylarıyla anlatmış- '
tım. Bilgime göre, Sayın -
Cumhurbaşkanı bu bilgile-
ri Say ın Başbakan'a ilermiş. -
Şimdi bu hususlan bildiği'
halde. rejimi bu kadar ya-'.
kından ilgilendiren bu geliş- '
meler karşısında Sayın Bas^.*
bakan'ın aynı tutuntu sür->
dürmesini fev kalade üzün- '.
tüy le karşılıyorum. Eğerben
ktndisinin makamında ol-'
saydım, bana bu kadar cid-
di gelişmeler iletilmiş olsay- •
dı bunlann üzerine aynı cid-
diyetle gitmek için hiç tered-
düt etmezdim."
Yılmaz. ANAP iktıdan '
sırasında inşa edilen göç-,J
men konutlannın ihalesinin -,
Abdullah Çatüya venldiği ,
iddıalanna karşılık olarak j
da şunian söyledi:
"Ben. mahkeme karany-
la tutuklandığını bilerek, ne
Abdullah Çatlı ne de Meh-
met Özbay hakkında. haya-;
hmda hiç görüşmedim.
Göçmen konutlannın ihale- J
si kime verilmiş. o, hiç be- ,
ninılc ilgili bir konudeğjl.Hr-
s
cüment Konukman'ın ba- '
kanlığından bahsediyorlar.
Benden önceki bir hadise.
Konukman benimle çalış-
madı. Ama ne böyle bir kişi-
ye ve kişilere ihale verilme-
sinden bügim var ne de de-
diğim gibL gerçek niyetleri-
ni bilerek yaphğım herhan-
gi bir göriişme sözkonusu."
\'ılmaz. evindeki dinle- '
me cihazları konusunun ge-
reğinden fazla abartıldığını •
da söyledi. •
Bu arada. Yılmaz'ın, dün
Almanya Dışişleri Bakanı
Klaus Kinkel ile yapması
öngörülifn görüşme.—Km-—
kel'in Avrupa Forumu top-
lantısındaki konuşmasının
uzaması. Yılmaz'ın da Tür- :
kıye'ye hareket etmesi ne-
denıy le gerçekleşemedi.