Katalog

24KASIM1996PAZAR CUMHURİYET SAYFA 13 htternet: http://www.pkinet.coai.tr/XB Befctroaft posto: D«ıiı.Sonı@pkınet.(om.tr Tefe 0.212.512 05 05 faks: 0.212.512 44 97 Ogretmenlere günlerini göstermek!| _ _ j ugün 24 Kasım... Öğretmen- J E 3 ı ter Günü... Her fırsatta öğret- I | ^ ^ menlere gününü gösteren si- I 1 yası iktidarın temsilcıleri bu- gün yıne parlak nutuklarla ortaya çıka- cak... Cek... Cak... Cak... Galiba en acısı başbakanın da yar- dımcısmın da kartvizıtlerinde "prof" ya- zıyor olması! Bir de öğretmenliğı yürekleriyle ya- şayanlar. yaşatanlar var... Orneğin k/saca Eğitim-Sen olarak bi- linen Eğitim. Bilim ve Küftür Emekçile- ri Sendikası çatısı altında toplanan öğ- retmenler... 24 Kasım için onlar ne diyor acaba? Onlar hep bir ağızdan şöyle diyor: "Yedi yıldır sendikal haklar mücade- lesi veren sendikamız Eğitim-Sen üye- leri ve yönetıcileri, bu süre zarfında baskılara. cezalara ve sürgünlere uğ- ramıştır. Anayasada ve uluslararası sözleş- rnelerde sendikal haklar ifade edilme- sine karşın ıç hukuktaki düzenlemele- rin yapılmayışının sorumlusu ve mağ- duru Eğitım-Sen'liler olamaz. Özellikle son bir yıl ıçinde binlerce Eğitim-Sen'li, sendikal faaliyetlerden dolayı soruşturmalara uğramış; maaş kesim cezaları verilmiş; yüzlercesi sür- gün edilmiş; son olarak da dört öğret- men memurıyetten ihraç edilmiştir. İçinde bulunduğumuz hafta öğret- menlerin ve eğitimin sorunlarının söz- de tartışıldığı; sorunlarımızı çözmeyen SESSİZ SEDASIZ NURİKURTCEBE GÜSURLUK.D4 OLAA! ZAZA ALMAS1 GEGEtŞEM O4A4A nutuklann atıldığı bir haftadır. Bu günlerde kamuoyunun, grevli toplusözleşmeli sendika yasasının çı- karılması; görevlerine son verilen öğ- retmenlerin geri döndürülmesi; sür- günlerin durdurulması; cezaların kal- dırılması konusunda duyarlı davrana- cağını umuyoruz." Bugünlerde hükümet ne yapıyor? Öğretmenlerin grevli toplusözleşme- li sendikal hakkı hükümetin gündemi- nin "g"sinde bileyok... Kaldı ki hükümetin gündemınde öğ- retmenlerin de yeri yok... Çünkü şu sı- ralar Türkıye'de eğitimin defteri dürü- lüyor... Öğretmenler Günü nedeniyle atılan nutukları ibretle izlemek gerek! Trafik polisi B eşiktaş'ta görmüş 34 A 5685 resmi plakalı ve üzerinde "trafik polisi" yazan çekiciyi Tansu Aksu... Çekicinin arkasındaki üçgen bir flama dikkatini çekmiş: "Flamada 'Ya Sev Ya Terk Ef yazıyordu. Bu söz galiba bir partinin sloganına benziyordu." Bir sakıncası yoksa sormak istiyor: "Eğer bu yazı bir partinin sloganıysa bunun bir resmi araçta bulunması normal mi?" Anımsıyor: "Aynı yazıyı bir başka trafik otosunda daha görmüştüm." istanbul Emniyeti, trafik ekip otoları için böyle bir kural mı getirdi acaba... Bu arada, "Ya Sev Ya Terk Et" sloganı bazı özel taşıtlarda da görülüyor... Malum, Trafik Yasası değişti; bunlar da trafik polisine "yardımcı" sivil ekipler olmasın! Mert Ali Başarır'dan SÖZDEYİŞLER Mutluluk ve ölümsüzlük... Önce hangisi bulunacak? Renk ayranına da ırk ayrımına da karşı yeni bir dergî ^ ^ 1 Idukça farklı bir kültür, sanat akımlar; Batı'nın nispeten olumlu yan- islam sentezleri, şeriat. islam dınarı #" "B t i t d i i "K l d k t ü k t i i t i l t l K ö i d ö l Idukça farklı bir kültür, sanat ve tiyatro dergisi; "Kuvayı Sahne" çıktı... ılk sayısında "Siyah-beyaz çıkıyoruz çün- kü renk ayrımına da, ırk aynmına da karşıyız" notu düşmüşler ve bir "özür"le başlamışlar yayım hayatına: "Toplumumuz 16'ncı. 17'inci, 18'in- ci yüzyılların Avrupa'sında görülen sa- nayi devrimlerine ve o dönemlerin si- yasal. sosyal, küitürel gelişmelerine, vatandaşlık savaşım ve kazanımlarına sağır kaldığı/bırakıldığı ölçüde gelişe- memiş ve geri kalmıştır. Ne zaman 'Batı'da sosyal devrimler ve 'Aydınlanma' tersine dönmüş, sa- nayileşme tekelleşmeye ve uluslarara- sı emperyalizme doğru 'gelişmiş'se; bi- zım toplumumuz da ancak o zaman yani 19'uncu ve 20'nci yüzyıllarda 'Ba- tı' ile rezonansa geçirilip 'Batılılaşma' aşkıyla yedi düvele 'açılmış'tır. Bu yüzden, toplumumuzdaki eko- nomik, sosyal, kültürel 'gelişme' ve akımlar; Batı'nın nispeten olumlu yan- larından çok, tüketici-rantiyeolumsuz- luklanndan örnek almakta ve onlarla çakışmakta. Işte böyle bir toplumun 'aydınlar'ı olarak bizler, ülkemizdeki genel bozuk- luk ve tıkanıklığın bir parçası olan tiyat- rolarımızdaki durumu tartışmak üzere Kuvayı Sahne dedik. Yazdık, çizdik. Ülkemizde pirinç tanesi üzerine Ku- ran ayetleri yazanlar oldu. Büyüler, muskalar. cinler, periler, tarikatlar ve şeyhler. yeniden canlanan mumyalar gibi zuhur ediyor. 'Büyük Turan' safsa- tası hâlâ ciddi cıddi savunuluyor. Türk- islam sentezleri, şeriat. islam dınarı tar- tışılıyor. Köşeyi dönemeyenlere enayi, rüşvet alamayanlara aptal, çağımızınr sancılarına duyarlı olmaya çaJışanlara 'çağdışı' deniliyor. Ama diğer yandan. Kibele, Yunus Emre, Şeyh Bedrettin ve Kuvayı Mil- liye de bu toprakların ürünü. işte böyle bir toplumun ürünlerinden birisi de Kuvayı Sahne... Sizleri meşgul edip zamanınızı aldı- ğımızı düşünüyorsanız, özür dileriz. Amayazacağız!" Derginin ederi 50 bin lira; 16 sayfa; yazışma adresi P.K.375 Ulus Ankara. Ne kadar ilaç o kadar turistik gezi! L Cihcın Demirci 'den A F O R I Z M A L A R Garip mi ganp bir ülke: Halk sustukça. Susurluklar konuşuyor! bızdıklar/ kadir cengiz Y l üklü miktarda alacakları ilaç | karşıhğı eczacılara ücretsiz Amerika ve Avrupa gezisi dü- 1 zenleyen ecza deposunu me- rak etmiş Sağlık Bakanlığı İlaç ve Ec- zacılık Genel Müdürlüğü... Merakta bırakmayıp açıklayalım; İs- tanbul'daki Selçuk Ecza Deposu Tica- ret ve Sanayi A.Ş. ilaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü bu tür kampanyalara ilgi duyuyorsa başka gezilerimiz de var! Izmir Eczacı Odası Başkanı Levent Kamacık'ın saptadığına göre Erzu- rum'daki Şark Ecza Deposu, Uzakdo- ğu gezisi düzenliyor. Geziye 5 Aralık'ta çıkılıyor... 8 gün 7 gece... 5 yıldızlı otellerde yarım pansi- yon konaklama... Transfer ve yarım günlük şehir turu da dahil Uzakdoğu gezısine katılmanın koşulları şöyle: 1- ilaçlarTemmuz 1996 fiyatlanndan fatura edilecektır. 2- Net ve ithal ilaçlar hariç 20+10 is- kontoludur. 3- Hizalarında belirtilen mal fazlalık- ları verilecektir. 4- Ödemeter aşağıda seçeneklerde- ki TL'ler çekle, dolarlar ise senetle tah- sil edilecektir. Seçeneklerden biri: "Alınması gereken ilaç bedeli 750 milyon lira." Erzurum'daki Şark Ecza Depo- su'nun duyurusundan küçük birayrın- tı: "Pasaportlar belirtilen tarıhte Izzet Ecza Deposu Sanayi Tıc. A.Ş. istan- bul'daolmalıdır." Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Ge- nel Müdürlüğü arzu ederse başka ec- za depolarının. beili firmaların belli mik- tarda belli ilaçları karşılığında eczane- lere önerdiği 37 ekran televizyon, van- tilatör. buzluk, merdivenli sandalye mutfak robotu. hava temizleyıci. müzik seti. mikrodalgafırın. kondisyon bisik- leti. teyplerden de söz edebıliriz... Aslında bütün bunlar 3. Bölge izmir Eczacı Odası'nın 96.02.2819 sayı ile ilaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü'ne gönderdiği resmi yazıda yeralıyor. Açıkçası "Beşeri ve ispençıyari Tıbbi Müstahzarların Tıbbi Tanıtım Yönetme- liği"ne aykın işlerden Sağlık Bakanlığı bürokratlarının bılgisı var! Refahlı Gül'ün 'medya' yazısı m ki ciltten oluşan 1660 sayfalık "Yenı Türkiye"nin medya özel sayısının daha mürekkebi kuru- madı... ilk yazı da Devlet Bakanı ve hükümet sözcüsü Refahlı Abdul- lah Gül'e ait: ''Şunu açıkça belirtelim ki, basın hür- riyetinden yanayız. iktidar-basın tartışmalan dünyada ve Türkiye'de her dönemde yaşanmıştır. 'Gücünü arttırmaya çalışan medya ile medyayı etkilemeye çalışan iktıdar' mücadelesindeki dengeçizgisi aşılma- dıkça, bunu demokrasinin ve açık top- lumun bir cilvesi olarak hoşgörü ile kar- şılamak gerekir... Medya konusunda baskıcı, sınırlayı- cı ve sansürcü olmayı düşünmüyoruz. Önümüzdeki dönemde bilgi ve haber üretimi ve dolaşımı o tierece yaygınla- şacaktır ki, iletişim çağı teknolojik şe- kilde sınırlayıcılığa son verecektir. Biz medyamızı 'sopa ve havuç' po- litikası ile yönlendiriimeye müstanak görmüyoruz. Basının güvenılirliğinin yeniden sağ- lanması ve demokratik denetim gücü- ne tekrar kavuşması için elbirliği ile ge- rekli tedbirler fazla gecikilmeden alın- malıdır. Bunun için bütün ımkânlanmızla üzerimize düşen görevleri yapmaya hazırız." Ortaya attığtnız ve basına sansürü amaçladığınız yasa taslağı nereden çıktı? Düşündüğünüz 'sopa ve havuç' politikası değıl mi? Allah mütahakınızı versin emi... Imam-hatip lisesinin futbol maçıkullararası futbol turnuvası... istanbul'da... Güngören sa- hasmda Doğuş üsesi ile Pen- dik imam Hatip Lisesi takım- bağırıyor: - Allahu ekber! - i.. hakem! - Ya Allah... Ya bismillah! ları karşılâşiyor... Tribünde. öğrencilerinin yanısıra me- zunlarının da aralannda bulunduğu 100 kadar imam-hatip taraftarı durmadan - Caney caney ışte meydaney! - Ölecek öleceksmız, imamın eline düşeceksiniz! - Yuuuh! KİM KİME DLUV1 DOIA BEHÎÇ AK ÇİZGİLİK KİMİL MASARUI GADDAR DAVLT \i'MKI-RTCEBE BILUTBEBEK SUUYCİFTCI MIRMIRL4R ı Cı R DI RAK &İR SfAMUMPA 5NAVA fiiA- NUNDA b7-.5°0 K'ıŞı TARİHTE Bl Gl N MIMTAZ ARIKA\ 24 Kasım BESrECİ ZEKÂİ DBDE.. 189?'O£ BU6ÛM, ÜA/LÛ &GS7ECI ZEKÂİ OEOSt 73 >AÇtNM UST/IMBUL 'PA ÖLMÜfTÜ. TÜ/SJC üĞ Â ö ü PeoE, Ü SAfı/)M/fry. KÜÇÜK peoe, 10 y/Lf AÇKIN sü/se pe 'Oe yAŞAMIŞff. "DEPe" SAMMt SO LAfS/MPAYK£M AlAM SeSTSC/AJ/A/ ÇOO'Ü G A 2£4'Ü