25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 OCAK 1996 RAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER Bugün, Dünya Cüzzam Günü... Prof. D r . TÜRKAJN SAYLAIV Çagdaş laşamı DesteUeme Der- neğı Genel Başkanı 2 1 yuzyıla yalnız dort yılın kaldığı şu gunlerde dunvanın ozellıkle gen kalmış yorele- nnde hâlâ arslan v uzlu hasta- lann varolduğunu ve hertur- lu olanağın bulunmasına kar- şın korluk \e sakatlığın onlan bekledıgı- nj duşunmek bıle zor, oysa acı gerçek boyle Başta Dunya Sağlık Örgutu ve onlar- ca gonullu kuruluş bu çağdışı hastalığı yok etmeye çalışıyor. ancak nasıl kı yer- yuzunden açlığı. voksulluğu. v ıtamınsız- lığı, parazıtlen, bırçok salgın >apan mık- robık hastalığı. fuhuşu, uyuşturucu>u. sı- lah tıcaretını vb belaları yok edemı>or- sak a>nı şekılde gen kalmış ulkelerde cuzzam hastalığmın da kokunu kazımak olanaksız Butun bu ınsanlık duşmanı belalann tek ve kesın bır çozumu \ar oysa bızler, kafamtzda ve eylemımızde bu bağlantı- yı kurup gereken onlemlen alana dek ye- nı bıryuzyıla tum bu ozurlerle gıreceğiH Yer>uzunden vukanda savdığımız \e de savmadığımız tum sorunlan yok et- menın tek çozumu insanlanndengeliure- mesinin sağlanmasıdır; bır baska deyış- le, ınsanlann bakıp besleyebıleceklerı. tedavı edılebılır >a da onlenebılır hasta- lıklardan koru>abıleceklen eğıtıp mes- lek sahıbı yapabıleceklen savıda çocuk yapmalannı gerçekleştırmektır Insan de- ğerının bılınıp korunacagi toplumlar oluşmadıkça aıleler. "Olen ölur, kalan sağiar bi/imdir" anla> ışı ıçınde rastgele doğurmavı. sonra da **alınvazısı'"na tut- sak olmayı surdurdukçe ınsanlığın bu gerçek kurtuluşunun olmayacağı da açık- tır Bugun Guney Asya ve bırçok Afhka ulkesınde Guney Amenka'da hâlâ cuz- zam hastalığı sorun olmaktaysa bu, sag- lık hızmetlennın ınsanlann ureme hızı- na yetışememesınden kaynaklanmakta- dır Bu da utanç ve umutsuzluk veren acı bırgerçektır Llkemızde 1963'lerde değerlı hekım Etem Utku'nun coşkusuyla ve bılımsel yaklaşımıv la başlayan cuzzam savaşı bu dava ınsanının Van'da bırtarama sırasın- da canını y ıtırmesıy le duraklamıştı 1976 yılında bu>azıyı yazanın gınşimıyle ve- nı bır adım atıldıgını TurR toplumu çok lyı anımsar Urkerek, korkarak. bınbır hevecanla \e ulkemız ıçın kalıcı bır şey- ler vapmak gudusuvle başladığımız ça- lışmanınuzenndentam20>ılgeçtı doğ- rusu bu kadar uzun sürenın geçtığıne ınanmak zor Nereden nere>e geldıgımızı duşünme- nın v e toplumumuza hesap vermenın za- manı geldı Tek başına başladığımız sa- vaştabızı destekleven, elını çabasını. vu- reğını veren pek çok dostumuz oldu Kendısınevenlen ıçtenlıklı vedoğrubıJ- gılen kolayca alabılen halkımız. kısa su- rede cuzzamın korkulacak tehlıkelı bır hastalık olmadığını. tanısının kolay ve tedav ısının kesın olduğunu kav radı Has- talanmız, saklanıp tedavıden uzak kal- maktan vazgeçerek bızlere ulaştılar, on- lann gelemedığı durumlarda bızler, dağ taş demeyıp yurdumuzun en uzak koşe- Ienndekı hastalanmıza ulaştık, onlann yaşam koşuIJannı tanımak, onumüzde yenı çalışma alanlannın açılmasına yol oldu Gencecık hemşıre ve hekımlerden çalışma grubumuzu oluşturduk Onlann onvargılardan annıp bılımsel gerçeklerın ışığı\lakendılennı yurtıçı vevurtdışı dı- şında eğıtıp konu> a dort elle sanlmalan. çağdaş olçutlere tam anlamıvla uyan bır sağlık kuruluşunu oluşturmalan \e tum dunvada ornek gostenlen bır çalışma ser- gılemelen ulkemızde ıstenınce nelerın gerçekJeşebılecegını kanıtlayan guzel bır ovku olmuştur 20 yılın sonunda donup gerıve baktı- ğımızda başarınıngızının (sırrının) sev- gıve davalı ılışkıler ve sorunlan çozme ve engellen aşmada kararlılık olduğunu so>le>ebılırız Evet tek olarak yola çık- tığımız bu seruvende hıç yalnız kalma- dık Bır kere elını uzatan da. ıçınde bır şeylen başarma durtusu ve coşkusu var- sa, yan yoldan gen donmedı, takımdakı yennı aldı. bundan mutlu oldu ve sonun- da zıncınn halkalan tamamlandı. herke- sın kendıne duşen duşmeven gorevlerı severek ve ozel bır karşılık beklemeden yaptıgı bır ekıp çalışmasını gercekleştı- rebıldık 1976'da beş bıne > aklaşan hasta kav ıt- ları vardı elımızde Geçen yıllar ıçınde bunlan tek tek elden geçırdık. olenler bırkackezkavdolanlar, vanlış tanılarso- nunda bugun 2000 cıvarında hastamız var. onlann hemen tumuneyakını da mo- dern cuzzam tedavısını aldılar ne kendı- lenne ne de yakınlanna hıçbır zarar ver- melen soz konusudeğıl Ancak varolan hastalanmızın çoğu cuzzam hastalıgın- dan değıl. onun yarattığı sınır hasarı ve du> u kusuru nedenıyle sakat ve de 20 y ıl sonra çok yaşlı ve yoksul durumdalar. her bınnın cuzzamla ılgılı sorunu olma- sa da vaşlı ınsanlan bekle>en pek çok başka hastalık onlara da musallat olu>or ve kuşkusuz başvuracaklan yer de vıne onlar ıçın kurdugumıız hastane oluyor Bugun bıryandan aynı hastalann cuz- zam dışı tıbbı sorunlarına çozumlerbul- ma çabasını surdururken bır yandan da ıyıleşmışhastalanmızın, kendıkoylenn- dekı yaşam koşullannı gelıştırmek ıçın çaba gosterıyoruz ve bu bızım en buvuk ama en guzel v e vararlı uğraşımız oluyor Genç ve coşkulu sos\al bınmımızın (unıtemızın) ozvenlı çalışanları vurtıçı ve yurtdışı pek çok kuruma ornek oluş- turacak duzeve geldı Hastalan bır butun olarak gormek, onlan herkes gıbı çeşıtlı sorunlan olan bırer ınsan olarak algıla- mak ve kendı sorunlanmızın çozumun- de gosterebıleceğımız bır duyarlılık ve kararlılıkla onlan değerlendırıp sonuç- landırmak son vıllardakı en onemlı ve zaman alan uğraşımız Bugun Anadolumuzun her koşesınde anne ve va da babası hastamız olan ço- cuklarımız sosyal bınmımızce kendıle- nnegondenlenburslarlaokuyorlar Içle- rınde unıversitelerı bıtınp oğretmen. hemşıre muhendıs, doktor olanlar var Ana-babaları arada şov le dıyorlar "Abo bu çocuk çoban olacaktı, bak şimdi oğret- men oldu, muhendis oldu, ben şaştım doğ- rusu..." Bır ınsan ıçın bu çorbada tuzu olan bırgonul ınsanı ıçın bundan guzel odul olur mu' Hepımızın bıldıgı gıbı, ekonomık du- rumu ıyı olan bır ınsan kor de sakat da olsa saygı gorur, oysa hem sakat hem de yoksulsa halı bıtıktır Işte sosyal bınmı- mız bubıhnçle tedav IM bıten hastaları- mıza, bulup bulusturup yaşadıklan ko>- Ierde uretken kılacak projelergerçekleş- tınyor Yuzlerce zıyaret yazışma. tele- fonlaşma sonunda, yerel kurumlarla ış- bırlığıne geçerek hastalanmıza en uygun gelecek ış alanını varatmak son yıllan- mızm en olumlu uğraşlanndan bın On- lara koyun ınek. kılım-halı tezgâhı an kovanı, seyyar satış arabası v b alarak ya da e\ lennı onararak. sıgorta pnmlennı odevıp emeklılık haklannı gerçekleştı- rerek kendı avaklan uzennde durmalan- nı sağlamak. bovlece kırsal kalkınmaya katkıda bulunmak bızı mutlu kılan, guç veren. daha çok çalışma gudüsu varatan bır uğraşımız kuşkusuz butun bu projelen gerçek- leştirmemız ıçın bıze yıllardır, sessızce, tam bır alçakgonullulukle maddı destek olan "cüzzam dostlan^na da teşekkür borçluyuz Onlar olmasaydı hıçbır şe> yapamazdık ve bundan bovle de bu ça- bamızı surdurmek ıçın onlann desteğıne herzamandan fazla gereksınımımız var 20 > ıldır verdığımız bu guzel v e olum- lu uğraş, bızlere, kendı toplumumuzu, toplumu oluşturan mozaığı, her bınnın obıırunden farklı sorunlannı anlamamı- zı sağladı Bırkaç unıversıte bıtırmışçe- sıne bılgı donanımı kazandık ve ınlı ufaklı sorunlan çozmeyı, burokrasıyı. parasızlığı bencıllıklen, hoşgorusuzlük- ierı aşma>ı. sabırla, kararlılıkla ve de hırsla onumuze koyduğumuz sorunlan sonuçlandırmavı oğrendık Bır sorunu çozerken çok zorlandık belkı ama ıkın- cı kez avnı zorluğu yaşamamak ıçın \a- pılması gerekenlen de oğrendık bu ara Sonuç olarak elde ettığımız yaşam de- neyımlen onumuze yenı yenı ufuklaraç- tı Bu ulkenın >urttaşı olduğumuzu ve odev lerımızın ne olduğunu deneye >anı- la oğrendık Ulkemızın her taşını, her av uç toprağını, çeşıt çeşıt ınsanını yurek- ten sevdık ve en onemlısı de verdıkçe al- dık, sevgı aldık saygı aldık, ınsan oldu- ğumuzu duyumsadık Bugun hepımız hâlâ 20 yıl oncesındekı coşkuyla çalış- malanmızı surdüruyor, yazgımızın onu- muze çıkardığı bu konuya teşekkür borç- lu olduğumuzu bılıyoruz PENCERE ARADA BİR GÜNDUZ BERKER oz,ı««/« sı, Edebnat Ogtetmenı Türkiye'de ŞHP Sanıyorum Peyami Safa'nın yazılanndan bınydı, yazar, kıtabın ayaklara duştuğunden soz edıyor ve uzuiuyordu Geleneğımıze gore kıtabın yerı başımi7in ustü; ama gel gor kı okunabılmesı ıçın ayağa da duşme- sıne razıyım Ayağa duşuyor da okunuyor mu'' Ne gezer 1 Kışın yağmuru, çamuaı yazın guneşı, tozuy- la baş ettıkten sonra yıne de umudunu kesmez, pa- rasını sayıp, kendını bır an once alacak kışıyı bek- ler ( Bu bekleyışte şıır kıtaplannın yennın en gen- lerde olduğunu soylemekte herhalde ona haksızlık etmış olmam 1 Gerçek acıdır, şıır de çoğu kez acı soyler Belkı de gerçekten olduğu kadar şıırden de kaçışımız bundandır Gerçekten yanı şıırden kaçarken gozyaşımızı sıle- ceğımız çevremızı, sırtımızı dayıyacağımız dağlanmı- zı ve de ozguriuğumuzu kaybedeceğımızın farkında mıyız^ Şıırokunmuyorbılıyorum; ben detahtanın sağ ust koşesıne dersımden once bır şıır yazmalannı önen- yorum oğrencılenme, hıçbır derse zarar vermeden, butun gun koşesınde kalsın ıstıyorum Ne tarıhe za- rar versın, ne matematığe Şıırın neye zararı olur kı 1 Tahtayı susledığı gıbı tanhı de susler, matematığı de 1 Aslında bılmenın, öğrenmenın, yaşamanın gızlı anahtandır şıır Sozcuklenn boyutlandığı, dalgalan- dığı satırlardır dızeler (mısralar) 1 Matematığın eksı- sı, artısı, toplaması, çıkarması, denklemı sozcukler- fe yapılmıştır şıırde 1 Şıırın mantığı, matematığın mantığından farklı bır şey değıldır Şıın bılen, mate- matığı de bılır Şıırdekı sozcuklenn gızını çozen, ma- tematığı de çozer Şıınn dost elı, her bılıme her nesneye, her kavra- ma uzanır Doşeğını zamanlar ustune kurar. Bır go- zu açık mı uyur ne! Sıradan bır hıçkınğı bıle kay- deder defterıne Hesabını sorar olan bıtenın' Za- mana, zamanlara, zamanlardakı olaylaratanıktır Ta- nhın çocuğuduro, kımı zaman başı onunde, kımı za- man guleç, bazen de sorgulayan ve yargılayan! Insan şıırsız nasıl durur? Dede Korkut, Oğuz'un bılicısıymış 1 Şıır tum zamanların bılıcısı dıyorum ben' Atımızın ayaklarının tokezledığı zamanları ne- den-sonuç ılışkısıyle anlattığı gıbı şahlanışını da nal seslerını duyururcasına yıne aynı mantıkla dıle getı- nn Baskının, acının, ezıyetın gerdığı toplum daman- nın patlama noktalannda karşımızda yıne şıın goru- ruz Zamanın uyanık çocuğudur o Gafletı. mısralannın ucunda oynata oynata duşurur1 Şıırın yer çekımı de boyledır, yoksa fizığın yer çekımı, başka mı? Geceler boyu zamanın tozunu, kırını, çamurunu emer yapraklarıyla, bıraztatarararalarda Buldumu katar aşına, bulmadı mı acılı kalkar sabahlara 1 Şıırdırbu, ışı kımyadır Fotosentezının karbondıok- sıtı "acı"dtr "Acı"y\ ıçınde antana değın çok acı çe- ker' Zamanı kavramasıyla, fotosentezıyle hucre yenı- lemesıyle, yerçekımıyle, ezgısıyle renklerıyle butun bılımlerle ıç ıçedır şıır' OLAĞAN GENEL KURUL İLANI Derneğımızın Olağan Genel Kurul Toplantısı 4 Şubat 1996 Pazar gunu saat 13 00'te yapılacaktır Çoğunluk ol- madığı takdırde 11 Şubat 1996 Pazar gunu aynı adreste toplanacaktır ÖDEMİŞ Kultur Tanıtma veDayanışma Derrveğı GÜNDEM 1 - Açılış 2- Genel Kurul Dıvanı Seçımı 3- Yonetım Kurulu Raporunun OKunması 4- Denetleme Kurulu Raporunun Okunması 5- Yonetım Kurulu Faalıyetlerının Tenkıdı 6- Yonetım Kurufu ve Denetleme Kurulunun Ibrası 7- Dılekler 8- Yenı Yonetım ve Denetleme Kurulunun Seçımı 9- Yenı Yıl Butçesının Goruşulmesı ve Kabulu 10- Kapanış YER: Çırağan Caddesı No 102 BEŞIKTAŞ - İSTANBUL İNŞAAT MÜHENDİSİ ELEKTRO 2000 K San Kooperatıfı Hadımkoy projesı ıçın asgan 3 yıl deneyımlı Tel 0212. 252 28 81 - 251 86 62 Demokrasinin Liderlerden Çektiği!.. Prof. Dr. BEDIIV. FEYZİOGLU T urk Cumhurıyetı. kuruluşundakı ana hedefıne. >anı çok partılı de- mokratık sısteme 1946 "dan ıtıbaren ulaşmava çalışmıştırAtatürk'un. cumhurı>etın kuruluş vıllannda ıkı kezfTerakkıperverCumhunvet Fır- kası ve Serbest Fıkrai denedığı çok partılı sıstem yurumemıştır Devnmlenn henuz yerleşme done- mınde bu sonuç doğal gorulmustur Vakta kı Ikın- cı Dunya Savaşı sona ennce otonter, totalıter >o- netımlenn yennı çok partılı, çoğulcu yonetımler almaya başlayınca. Türkiye'de de. "EbediŞePın. Atanjrk'uıı ardından "Milli Şef" sanı ıle sekız > ıldır ulkeyı otonter bır duzenle yoneten buyuk devlet adamı Jsmet İnönü çoğulcu bır sısteme geçme karanna vannca 1946"da ılk kez çok par- tılı seçım denemesı vapılrnıştır 1950 seçımlen. "gizli o> açık tasnif* usulii ile vapılan ve Turki\e'dt iktidann genel seçimle de- ğiştigi ilk seçim oîmuştur. İnonu, "Milli ŞeP sıfa- tı ıle 1938-1946 donemınde ulkeyı Ikıncı Dun>a Savaşı'na sokmadan nasıl başarı ıle vonetmış ıse 1950 Mayıs seçımlen sonunda ıktıdan muhale- feteaynı olgunlukladevırveteslımetmesını bıl- mıştırNe var kı, Cumhunvet Halk Partısı'nden ıktıdan devralan Demokrat Partı (DP) kurucula- n. 1960'ta aynı basıretı gosterememışlerdır 1950"lerden sonra 1954 seçımlennı de kazanan Demokrat Partı, 1957 seçımierınde zayıfladığını anlayınca 1960 Mart ve Nısan aylannda belıren yenı bır seçım gereksınımını ongorememıştır İs- met İnonü'nün Nısan !960"ta başlatmak ıstedığı genel seçım havasından urken DP yonetımı. Tah- kıkat Komısyonu kurarak Meclıs elı>le bırdıkta yolunu tutunca, ulke>ı 27 Mavıs'ta bırasken mu- dahaleye gıtmek zorunluluğunda bırakmıştır Iste, Turk demokrasısı, ılk darbeyı, DP lıder- lerının budargoruşlerı. seçımle kazandıklan ık- tıdan yıne seçımle devretmek gerektığı anlayışı- nı gosterememelerı sonucu >emıştır 2 7 Mayıs mudahalesı. herne kadar, ulkeye kor- poratıfusulleseçılen Kurucu Meclıs elıyle. 1961 Anayasası gıbı. ılencı lıberal, çağdaş bırana>a- sa kazandırmışsa da, 1961-80 arasında kurulan hükümetlcr bu anayasayı gereğınce uygulamak yenne, once 1971 mudahalesı ıle "fazlageniş"sa- nısı altında daraltmalara gıtmış, 1980"de ıse tum- den yok etmışlerdır 1982'deoluşanyenı bıranayasaıle 1983'tegı- dılen seçımler, 1995'te yapılan bazı duzeltmele- re karşın, ulkeyı 1961 Anayasası ıle kazanılan duzevde çağdaş bır demokrast>e ulaştıramamış- tır Turk demokrasinin lıderlenn hatalanndan çek- tıklenne somut orneklerle değınelım Demokrat Partı lıderlerı 1960 Nısanı'nda *^en- kil"yenne erken seçım karanna varabılselerdı el- bette ne 27 Mayıs mudahalesı olur, ne de başba- kan ıle ıkı bakanın ıdamına kadar gıden uzucu bır durum hasıl olurdu 1971 ve 1980mudahalelennınyolununaçılma- sı dahı 1960'ta iktidann seçımle değışememış ol- ması, kısaca o tanhte. asken bır mudahale zorun- luluğunun ortaya çıkmış bulunmasındandır He- le 1980'de, suresı doldugu ıçın boşalan bır cum- hurbaşkanlığına beş ay bovunca yenı bır cum- hurbaşkanı seçılememış olması sonucunda, 12 Eylul mudahalesını yapan askerlere mı. yoksa bır rurlu anlaşamayan ıkı buvuk partının lıderlenne mı kdbahat bulmak gerektığı duşundurucudur Gelelım gunumuze "Anayasadaki beş yıllık sure dolmadan asla erken seçime gitmem" dıyen bır başbakanın, bırofke> le daha doğrusu, koalıs- von ortağından kurtulmak ıçın. "azınlık hükü- meti" kurup guvenoyu alama> ınca ıktıdardan çe- kılme basıretını gostermek >enne "Var mısınız derhal seçime" dıyerek ulkeyı alelacele genel se- çıme goturen bır lıdenn. seçım sonuçlannın be- lırlenmesınden sonrakı tutumuna bakalım "Ben, girdığim hiçbir mıicadele>i kaybetme- dim 1 " dıyerek ulkede otonte boşluğu varatacak derecede BakanlarKurulu'nutoplamadan huku- met etmeye çalışan çekılık (mustafı) bır başba- kan ıle. "başbakanhktan başka" bır gorev ı kabul etmedığı ıçın. halkın normal gorduğu bır koalıs- yona yumuşamayan bır muhalefet lıdennın du- rum \e tutumları, ıbretle seyredılmeye değer Nıhayet.yuzde21 3'lukbırov ıle seçımlerden bmncıçıkhğı ıçın u adildüzen"vs ıle Islamcı bif devlet yonetımı kurmaya hak kazandıgını sanan ve obur partıler aralarında anlaşarnadıklan ıçın, "hukümeti kurma gorevi" kendısıne venlen bır partı lıdennın (kı kurama>ıpgorevı gen vermış- tır). "Bizimpartiprogramımız..adilduzeninıizvs. artık geride kalnııştır: bugunden sonra onemü olan, .vapabilecegimiz bir koalisvon protokolü- dür" dıvebılen bır lıdenn durumu ıse daha dık- kate şavandır Kısaca, eğer Jsmet Inonu gıbı. kesın otonte sa- hıbı ıken "iktidarT kendı ıradesı ıle devredebı- len bır lıdenn Turk demokrasısıne kazandırdığı ıtıbar ıle 19^0-1995 arasındakı obur lıderlenn Turk devlet yonetımınde aldıklan notlann takdı- nnı. çok şukur, Turk halkı çok ısabetle vapmak- tadır Ülkemizde Fransızcanın Dünü ve Bugünü ^f^*^^ ndokuzuncu M ^ k yuzyıiın m M ıkıncı • • yansında, ^k W Notre Dame ^^^^^r de Sıon Fransız Kız ve Galatasaray Erkek lıselennın onculuğunde. eğıtımcıler, Osmanlı Imparatorlugu'nun son ellı yılında veTurkıye Cumhunyetınde Fransızcayı coşkuyla >aydılar Fransız edebı>atından yuzlerce değerlı yapıt Turkçeye çevnldı ve bunlar, tanzımat edebıyatı ve Turk yazınına ornek oluşturdular Işte böv le bır ortamda Fransızca, 1960'lıyıllara değın. Turk ortaoğretımındekı yennı başarı ıle korudu. ama 1950'lerden başlayan, ABD desteklı anglo-sakson guçlenn ve dolav ısıyla fngılızcenın butun , Turkıye'ye yerleşmesı olayı artık kaçınılmaz bır gerçektı Son otuz, kırk yıl ıçınde Fransızca. Ingılızcenın tek dıl egemenlığıne boyun eğmış ve adım adım genlemıştır Fransızcanın ulkemızdekı eskı parlak gunlenne venıden kavuşması dıleğıvle onenmız. Fransa ve Turkı>e Mıllı Eğıtım Bakanlığı uzmanlannın ıvedılıkle toplanarak bu konuda bır araştırma ve ınceleme komısyonu kurmalandır Turkıye'de resmı dev let polıtıkasından ayn bır dıl polıtıkası oluşacak mıdır' Fransızlar, ulkemızdekı Fransızca oğretımını daha çekıcı duruma getırmek ıçın verdıklen burs sayısını arttıımav ı duşunuyorlar mı17 Galatasaray Unıversıtesı'ne bır seçenek oluşturmak amacıyla, Ankara'da bır yuksek teknık okul açarsak burada. yurdumuzun değışık yorelennde Fransızca oğrenmış basanlı oğrencılen yetıştırmek, çok pahalı bıryatınm mıdır' Fransızcanın butun dunyayayavılması ıçın yıllardır uğraşan değerlı dıplomat Fransız dostumuz M. Rouillon'un bıze yazdığı mektubunda, kırk dort ulkenın bu guzel dılı kullandığını, bu topluluğa Turkı>e'yı de katmayı umduğunu ve bız Turklenn yabancı dıleyeteneklı bır ulus olduğumuzu ıçtenlıkle vurguladığını soylemeden geçemeyeceğız Bız de kendısıne verdığımız vanıtta, Turkıyecle devlet ve özel eğıtım kurumlanndakı başanlı ama ne yazık kı az sayıda okul ve öğrencıyle sınırlı Fransızca öğretımının, ülkemizde gıderek bır ıvme kazanmasını bekledığımızı, bunun, Fransız ve Turk yonetıcılennın sıkı bır ışbırlığı ıçınde ozvenyle çalışmasıyla gerçekleşebıleceğını ıçtenlıkle anımsattık Fransızca oğretmenlennın oluşumunu kullanılan oğretım yontemlen. araç ve gereçlenyle oğrencının nıtelık ve veteneklerını ıncelemek bır başka vazının konusu olsa gerek Yurdahan TULLN Hacettepe Unıversıtesı Okutmanı *Tbazdarı lımonla Şımdı sofralarda * yenı bır zevtın var Eze Sağlıklı modern ambalajlarında' Eze venılezzet alışkanlığınız Ister lımonla ıster kekıkle' Naneyle pul bıberle fesleğenle dereotuvla Bunlar sadece bırkaç onen Emınız sızın de zeytınle yaratacağınız lezzetler vardır EZE Ea Znytlnelll* Oıda San » Tlc A Ş b(r Etmaflu ftrUttor Onrtnı kuruluıudur ad Mo 15' BURSA r el (0 J2J) 23^ 00 00 Faks 10 224 234 0 Insan, Umut Demek... Şerefeye tırmanmış muezzın gıbı cuce şubatın elı kulağında, ocak ha bıttı, ha bıtecek. Ama PTT'nın cılvesınden mıdır, nedır, yılbaşı kutlamalarının ardı arkası kesılmedı, ustelık masa- mın ustunde bırıken mektupları ve kartları ıncele^ mesını çok sevıyorum, yakın ya da uzak dostların gelecege bakışlan renk renk. • _ 'Mega Dış Tıcaret'ten gelen kutlamada Baykal Özbek'ın yenı yıla yaklaşımı şoyle' "7996 yılında enflasyonun yuzde 50, ışsızlığın yuzde 5, tero/vn yuzde 0, erozyona ve çevreye ıl- gının yuzde 30 olacağı TC ozlemıyle mutlu ve ba- şanlı bır yıl dıler, eskı ve yenı değehen sıralayarak: Iş gorme llışkı kurma Muşten pazarlama Muşterıyı elde tutma Mıkro pazarlamaMakro pazarlama Fıyat . Urun kalıtesı Domestık Kendıne yeterlılik .. Malıyet ındınmı .. Emır ve kontrol .. Sevgılenmı sunanm Muşten değerı Toplam kalıte yonetımı Global Stratejık ortaklık Gelır arttınmı Işbıriığı ve guçlendırme DlSK'ın Oleyıs Sendıkası Istanbul Bolge Şube1 Başkanı Muharrem Yılmaz'ın yenı yıl kutlamasr da şoyle. "fnsanlar yakılmasın, Demokrası luks sayılmasın, Çalışanlann haklan gaspedılmesın.. v Kadın erkek eşıtlığı sağlansın '• Gençlenn umudu kınlmasın Gelecege olan ınancımız kararmasın Bu hasret bızım Hasretlenmızm gerçeğe donuşmesı dıleğıyle yenı yılınızı kutlar, esenlıkler dılenm." • ikı kutlama, ıkı ayn dunyanın ruzgârlannı yansrtı- yor, ama, aralannda çelışkı var mı? Eğer bu ıkı kutlama arasında uzlaşmaz bır çelış- kı varsa, ınsanlığın geleceğı karanlıktır Oysa boy- le bır şey yok1 . Mega şırketının 'ozlem 'ıyle, Ole- yıs'ın hasret'\ arasında uzlaşmaz çelışkı gorulmu- yor. 'Mekanık' ıle 'elektronık' sozcuklerı bırbınne ters değıldır, bırbınnı tumler, sanayı devrımı donu- şerek suruyor, yenı ıçerıkler kazanıyor, son do- nemde ılgı çeken "sanal (vırtual) gerçek" kavramı, ınsanlığın on bın yılda enştığı moral değerlere ters bır dunya duzenmın savunmasına gerekçe oluştu- ramaz Bılımde ve teknolojıde her gelışme, ınsan ıçın- dir; ınsanlann bırbınnı yemesı. ofdurmesı, kazıkla- ması, somurup soyması ıçın değıl • Yenı çağın emekçısı, katılımcı demokrasinin en gırgın, onder, donuşumcu ınsanı olmak zorunda- dır. Bugun Turkıye'de yaşanan dramı aşmak zo- rundayız Bır ulkede sermaye kesımı, ozelleştırme adı altında, devlet fabrıkalarını yağma ederek, fabrıkaların arsalarını satarak, ışçılerını sokağa atarak kendısını kurtaramaz Emekçı kıtlelerı de salt dırenış ve grevle geleceğını guvenceye ala- maz Ulke bır yangın yenne donmuştur, karanlık, ka- pının eşığınde, parçalarnna tehlıkesı, bastınyor; 1996'da enflasyonun yuzde 50 duzeyınde dızgın- lenmesı bıle başarı mı sayılacak? • 1996'ya bakış, bunca karamsarlığa sarmışken, yılbaşı kutlamalan, aradan uç hafta geçse bıle se- vınçten çok huznu yansıtan kurumuş çıçekler gıbı masamın ustune yayılıyor Oysa cuce şubatın elı kulağında 1 Marta ne kal- dı? Yaşamın ozsuyu ağaç dallarına yurumeye hazırlanıyor, ılkbaharın kokusu duyumsanmaya başladı insan, bıtmez tukenmez umutla ozdeştır. nnnı HlilÜ ANMA MüAMMER U6UR AKSOY MUMCU BIRLİKTE 4NMA HAFTASI MUĞLAİLİ Kalpaksız Kuvva-i Milliciler Etkinliği Konuşmacılar Ce\han MUMCU Cnal TÜRKEŞ 4»ukERE\BERK Yer: Beledn e Kcmakaltı Küllıır Kierkezı Gun: 291 1996 saat: 14 00 bırlıkteanalım ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ MUĞLA ŞUBESİ AHMET ERDOĞDU 18.1.1982 MAMAK Vapurdan inerken, Ya da karşılaştığımızda herhangi bir sofcakta Bil kd, söyteşecek çok şeyimlz var. Senden dlnleyeceWerimİ2, ONUR ûzerine AJLESJVE KKO.TMN ARKADAŞLARI Fakultemız Kurucu Dekanı, Sevgılı Hocamız TARIK ZAFER TUNAYA'yı Aşıyan'dakı kabn başında anıvoruz Tüm sevenler davetlıdır Tanh 29 0I 1W6 (P tesı» Saat 10 30 Ver Aşı>an Mezarlıgı Bebek tSTANBUL StYAS4L BtLGtLER F4KÜLTESÎ MEZOÎL4R DERNEĞÎ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle