Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 OCAK 1996 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Aziz Nesin'e bir artnağanA cılan", "komiğe"boyamakta üstün bir yetenek göstermiş bir
/\ toplumun yetiştirmiş olduğu en "zeki", en "duyarh", en
,/T."yürekli" ve belki de en "yalnız" üstün adamlanndan birinin
düşünce ve duygu ortamında iki saati aşkın bir gezinti yapacaksınız.
AYŞEGUL YUKSEL
Yücel Erten'in Berlin'deki Tiyatrom
topluluğu için hazırlayıp sahnelediği
"Azizname '95", Nesin'e 80'inci yaş
günü aımağanı olacaktı. Erten, oyunu
Ankara Devlet Tıyatrosu'nda sahneye
koymaktaydı bu kez. Yazann bilgelik
yaşı, doğum günü olan 20 aralıkta
onun da katılımıyla tiyatroda
kutlanacaktı. Bu kutlamayı onunla,
ama onsuz yaptık. Aziz Usta,
sahnelendigini bildigi, ama göremediği
bu oyunu kuşkusuz çok sevecekti.
"Anzname" başlıgı. tiyatro izleyen
kişilere yabancı değil. Yazann
"taşlamalarr>
ını içeren ve her
baskısında eklemelerle zenginleştirilen
kitabına koyduğu başlıgı. tiyatroda ilk
kez 1970"lerde Dostlar Tiyatrosu
degerlendirmışti. Yücel Erten. Dostlar
Tiyatrosu metninin dışında bir kurgu
oluşrurarak yeni bir düzenleme
sunuyor. Ancak her iki sahne olayı da
Aziz Nesin'in çok sevdigi "çalgılı-
şarkılı oyun* biçiminde düzenlenmış.
Dostlar'ın "Azizname~sinin milzigını
Arif Erkinyapmıştı. Ankara Devlet
Tiyatrosu yapımının müzigi ise Turgay
Erdener'in.
Aziz Nesin'in öykü-şiir taşlama-köşe
yazılanndan yapılan derlemeler
müziklı tiyatro baglamında gereğınden
de çok (genellikle de >an-amatör
yapımlarla). üstelik deyazardan izin
alınmaksızın kullanılagelmıştir. Bu tür
nitelikçe dii$ük yapımlann, Aziz
Nesin "ı tedirgin ettigini ve yapıtlannın
iznı olmaksızın oyunlaştınlamayacağı
ve sahnelenemeyecegi kuralını
titizlikle uygulamaya çalıştığını
biliyoruz Bu nedenle. Yücel Erten'in
sahneledigi "Aazjiame"nin yüksek
düzeyine tanık olamayışı üzüntü vericı.
Aziz Nesin, tiyatroya da onlarca yapıt
kazandırmış bir yazanmız.
Oyunlannın bir bölümü, "gülmece"nın
bılinçlı olarak geri düzeyde bırakıldığı.
soyut anlatımın agır bastıgı çalışmalar;
bir bölümü ise "kara gülmece"
ürünleri. Bir başka deyişle, Nesin.
"kahkaha arttıncı gülmece" ögesini.
amaçlı olarak denetim altında tutmuş
çogu oyununda. Nesin Usta. okurken
insanı kahkaha krizlerine bogan kimi
öykülerinın. sahnede somutlaştığında
(dışlaştınldığında) abartılı "fars"
boyutlanna ulaşarak seyircinin
"düşünce eylemi" ıle olan bağıntısını
koparabileceğını düşündüğünden,
"oyun yazarlığı" ugraşını "öykü
yazarlığT ugraşından farklı bir bir
düzlemde sürdürmüş. Şarkılı da çalgılı
da olsa. "tiyatro salonundan çıktıgında
seyirciyi bırakmayan, ona bir değer
artımı ekleyen" oyunlar amaçlamış
hep. Bu nedenle de Aziz Nesin
öykülennden sahneye uyarlanan
oyunlarda uygulamacılann, yazann
öykü yazariığı ile oyun yazarlıgı
arasına koyduğu aynmı titizlikle
gözetmesı. özellikle yazarartık
aramızda olmadığı için. çok önemli bir
koşul oluyor.
Yıllar önce. kalabalık bir Kadıköy
\apurunun güvertesinde oturmuş, bir
Aziz Nesin öyküsü okurken öyküdeki
olayı hem yaşayan hem de anlatan
karakterin. o anda çektigi acılan,
"dunım" içindeki bilinçsizligı
nedenıyle tadına doyulmaz bir gülmece
anlatımına dönüştürüşündeki yazar-
kişi ustalıgı karşısında, önce sessizce.
sonra gözlenmden yaşlar gelerek
gülmeye başladığımı. kendimi rutmaya
çalıştığım için kann adalelerime
ağnlar girdiğını. almaya çalıştığım tüm
önlemlere karşın "gülmekrizi"mın
önce karşımda oturanlara yayılıp sonra
da yaklaşık on dakıka boyunca yazarla
aramdaki gizemli alışverişı merakla
ızle>en en az yirmi kişiyi etkısi altına
aldığını, bugün gibi anımsanm. Daha
sonra aynı öykünün sahneye
uyarlanmış biçimini bir yan-amatör
yapımda ızledım. Acı çeken karakterin
okura seslenen içsel anlatımı dıs
görüntüye dönüştüğü için tüm sahne
olayı bağırtılı bir kaba-farsa dönüşmüş
O
yun boyunca Aziz Nesin'le olan bağınız hiç kopmadığı gibi,
sahnede görsel-işitsel estetik açısından hemen her aynntısı
gözetilmiş, görsel malzemesi ince bir yaratıcılıkla
değerlendirilmiş, olgun ve çarpıcı bir tiyatro olayı izliyorsunuz.
"Merhaba*' diyecek size
(vatandaşlanna). ülkesinin taşına
topragına, geçmişine ve bugününe...
Sonra aldatan ve aldatılanlar üstüne,
aldatmanın ve aldanmanın her çeşidi
üstüne kurulmuş, kurnazlıkla aptallıgın
sarmaş dolaş olduğu, akıl ile duygunun
hıçbir zaman dogru orantıda
bulusamadığı. "saflık" ve "cmlik"
olaylannın ıç içe anlatıldığı,
gülümseten \e düşündüren bir dünyaya
dalacaksınız. Fars öğeleriyle de
karşılaşacaksınız zaman zaman,
kahkaha atacaksınız; ama hemen
ardından "şarkı*ya dönüşmüş bir
"taşlama"yla akıl duygu dengenizi
bulacaksınız. Ikı saati aşan
yolculuğunuz, Nesin'in "Setam"ıyla
"Sözü Uzatma'"dan noktalanacak. Ama
sız iki saatlik değil, Türkiye'de yaşam
boyu süren bir yolculuğu yaşamış
olacaksınız.
Oyunu ızledıgim "kutlama*'
gecesinde, oyunun daha büyük bir
sahneye taşınmış olması \e o gecenın
heyecanı ilk bölümün temposunu
ya\aşlatmıştı. Ikinci bölüm ise yeryer
soluk kesici boyutlarda bir sahne
olayına dönüştü. SuarŞeylan'ın yetkin
giysi ve çeyre düzeıılemesi içinde.
Fahrettin Özen'ın basarılı ışık
tasanmıyla desteklenen yapımda,
Yücel Erten'in görsel-işitsel imge
zenginliğiyle donattığı sahneleri
oluşturan oyunculann sergilediği
disıplin ve yetenek yanında, seyirciye
ılettiklen sıcaklık da oyunun
başansında büyük etken. Bir an bile
düşmeyen oyunculuk çizgisi, yapımı
baştan sona yüksek düzeyde tutuyor.
Oyunun çoğu sahnesinde lokomotif
ışlevini öncelikle Rüşrü Asyalı,
ardından da Serhat Nalbantoglu
taşıyor. Asyalı. kimi tablolarda "an
gülmece" oyunculuğunun doruklanna
ulaşıyor. Ciddı dramlann başrol
oyuncusu olarak tanıdığımız
Nalbantoglu ise güldürü
oyunculuğunda da eşıt düzeyde
yetenekli olduğunu göstenyor. Oyunun
benım için en "unutulmaz" sahnesi.
ünlü "İhtilali INasıl Yaptık"
öyküsünden yapılan uyarlama. Bu
tabloda yaşatılan tiyatro olayı, yazılı
metni aşarak toplumsal ve an
gülmecenin ses duvannı zorluyor ve
Aziz Nesin'in metni. bir tiyatro
şölenine dönüşüyor. Bu tabloyu
sonsuza dek izleyebilirmişim gibi geldi
bana. Bir Aziz Nesin öyküsüyle yıllar
önce Kadıköy vapurunda yaşadıgım
gizemli iletışım. bir kez daha
oluşmuştu; üstelik bu kez bir salon
dolusu ınsanla paylaşıyordum Aziz
Nesin'ce gülmenın keyfıni...
Yücel Erten'i, Suar Şeylan'ı, Fahrettın
Özen'i \e Aziz Nesin'in istediği gibi
bir sahne olayını kotarmada bırinci
elden katkıda bulunan sekiz oyuncuyu.
Rüştü Asyalı'yı, Serhat
Nalbantogkı'nu, Ahmet Mümtaz
Taylan'ı. Bılal Güldere'yi. Hatice
Aslan'ı, Berin Ötenel'i, Ihsan
Sanıvar'ı, Hüseyin Avni Danyal'i
kutluyorum sözü uzatmadan. Aziz
Nesin Usta'yı da YüceJ Erten'in o
güzelım seslenişiyle selamlıyorum:
80. yaşin kutlu olsun Aziz Hoca!
Keloglan'larla, Nasreddin'lerle.
Bektaşi'lerle. Köroğlu'larla; gönül
gönüle. nice yüzyıllara!
ve oyunun bu tablosu seyirciden arsız
kahkahalaralmıştı. Benim için çok
"*özel"olan öykünün sahnedeki
görüntüsünün ve seslcnnin Aziz
Nesin'le bir ilgisi kalmamış gibiydı.
Besbelli uyarlayıcı. ne Aziz Nesin'i ne
de "kara gülmece" olgusunu
kavramıştı.
Olgun ve çarpıcı bir tiyatro otayı
Yücel Erten'in gerek Nesin'in
yapıtlanndan seçmeler yaparken
gerekse oyuncu kadrosunu seçerken
büyük ustanın, "gülmece
1
" anlayışıyla
"düşünce eylemi"* arasında kurdugu
köpriıyü saglama aldıgı görülüyor. Bu
nedenle de oyun boyunca Aziz
Nesin'le olan bağınız hiç kopmadığı
gibi. sahnede görsel-işitsel estetik
açısından hemen her aynntısı
gözetilmiş, görsel malzemesi ince bir
yaratıcılıkla değerlendınlmış. olgun ve
çarpıcı bir tiyatro olayı izliyorsunuz.
Sahne olayının nitelik düzeyine
damgasını vuran sekiz oyuncu (Rüştü
Asvah, Serhat Nalbantoglu, Ihsan
Sanıvar, Berin ÖtenceL Hatice Aslan,
Ahmet .Mümtaz Tavlan. Hüseyin Avni
DanyaL, Bilal Güldcre) hem son derece
uyumlu bir toplu oyunculuk hem de
canlandınlan sahnede yaratılan tip
baglamında parlak birevsel oyunculuk
örneklen sergileyerek su gibi akıp
giden bir oda orkestrası ürünü
sunuyorlar. Aziz Nesın'in acıli'komik
dünyasına "Yanfla gınyorsunuz.
"AcılarT, "komiğe" boyamakta üstün
bir yetenek göstermiş bir toplumun
yetiştirmiş olduğu en "zeki". en
"duyarir. en "yiirekli" ve belkı de en
"jaİinız" üstün adamlanndan birinin
düşünce ve duygu ortamında iki saati
aşkın bir gezinti yapacaksınız. Önce
Hoflywood Oscar yanşını başlatb
CUMHUR CANBAZOĞLU
Noel'de bürün iddialı filmlerini tüketen
Hollyuood, bu ay her işi bırakıp tüm
gücüyle Oscar lobisine başladı.
Adaylann 13 Şubat'ta açıklanacağı güne
kadar şirketler ne y apıp yapıp Amerikan
Film Akademisi üyelerine filmlerini
beğendırmeye çalışıyorlar. Ûzellikle
Amn Küre'de ödül alamayanlar kürenin
Oscar ıçın çok önemli bir referans
olduğu kuralını yıkmak istiyorlar. Ancak
işleri haylı zor, çünkü 1949'dan bu yana
dağıtılan Altın Küre'de birinci olan film
şimdıye dek yalnız üç yıl Oscar
alamadan e\ine dönmüş. Küre bir
bakıma Oscar'ın 'gelecekprogramı'
işlevini görüyor.
Şirketler özellikle basın yoluyla
filmlennı öne sürüyorlar. Bugünlerde
hangi sinema dergısini açsanız karşınıza
Oscar'ın olası adaylan çıkıyor.
Adaylann listesi oldukça kabank.
Bunİann arasından adı en fazla geçen
filmleri ve oyuncuları biraraya getırip bir
liste de biz hazırladık. Oscar aday
adaylan arasında şu ana kadar
Türkiye'de vızyona girmiş Hollywood
yapımlanndan "Cesur
Yürek"(Bravehean) ve Apollo 13 var.
MelGibson'ın "Cesur Yürek"in
yönetmeni ve erkek oyuncusu olarak ayn
ayn aday gösterilebiimesi sürpriz
yaratmayacak. Apollo 13'ün yönetmeni
Ron Hotvard ve Tom Hanks de 13
Şubat'ta aday olabilirler. Ancak Oscar'a
abone olan Hanks'ın bu yıl heykelcigı
kazanması zor görülüyor. Oscar toto
oynayan yabancı basının üzennde en
fazla fıkır birliğine vardığı film Mike
Figgis'in yönettigi "Leaving Las Vegas".
Alkolle dostlugu ıleri boyutlarda olan
Nkholas Cage'in son bir kararla Las
Vegas'a gidip burada önüne çıkan bir
fahişenin yardımıyla hayata
bağlanmasını işleyen film. sert sahneleri
ve teca\ üz kareleriyle ABD'de olay
olmuştu.
•ff.
1- \Iel Gibson 2- Anthom Hopkins 3- Emma I hompson 4- Nıcole Kidman 5- Michael Douglas 6- John Travolta 7- Michelle PfeHTer 8- Massimo Triosi
Bu film en iyi kadm oyuncu dalı da
(Elisabeth Shue) dahıl olmak üzere
Oscar yanşında tulum çıkartabilir.
Aynca Cage'in fılmdekı rolüyle Altın
Küre aldığını da unutmamalı.
İddialı film deyince John Travolta'nın
çek-senet mafyası üyesı Chili Palmer'ı
canlandırdığı ve Altın Küre aldıgı "Get
Shorn" de akla gelryor. Burada da
Travolta ve filmin adaylık şansı var
Oli»«r Stone'un büvük sansasyonla
tanıtılan "NLvon" adlı yenı filmı ise öyle
fazla ış yapamayacakmış gıbı
gözüküyor. Filmden tek aday olarak
başroldeki Anthom Hopkins seçilebilir.
Oscar bu yıl özellikle kadın oyuncu
dalında ilginç gelışmelere sahne olacak.
Bugüne dek güzellığını önplana çıkartan
rollerde gözuken (Vfichelie Pfeifler.
dokuz yıllık aradan sonra deniz
pıyadeİığınden istifa edıp öğretmenlık
yapan Louanne Johnson'ın sjerçek
öyküsünde çok başanlı. En îy ı Kadın
Dram Oyuncusu dalında Altın Küre'yı
alan bir başka sanşın Sharon Stone
demeclenne bakılırsa Oscar'da da iddalı.
Martin Scorsese'nın "Sıkı Dostlar'"ın
devamı espnsinde yönettıği ""Casinor
"da
Stone'nun yanında oynayanRobert De
Niro'nun Oscar adayı olabıleceği
söyleniyor... "Bodyguard" filmi 120
mılşon dolar hasılat getınnce \l hitncj-
Houston büyük paraya yeni bir film için
üç kadın oyuncuyla bırlıkte kamera
önüne geçınldı "BirOh Desem'"'de
(Waıting To F.xhale). Film fazla ış
yapmadı ama Tina'yla daha önce
Oscar'a aday olmuş Angela Bassett'e
yaradı. Bassett bu yıl da Oscar için
yanşacağa benziyor. Film dalında iddialı
yapımlara "Yasak İlişkT, "The
American President''. bir saat yırmi
dakikalık bilgısayar hankası "Toy
Story". komedı dalında Altın Küre alan
"Babe"desokulabılır.
Erkek oyuncularda "Richard3'"le lan
McKellen, CHnt EastMood ("Yasak
İlişki"). çok ıvı bir pislik adam tıplemesı
çizen Sean Penn( "Dead Man Walking"),
"Temel İçgüdü"* ve "*Taciz"'le erkeksı
yönünün üzerıne gıdılen \e 'normaPe
dönmeye uöraşan Michael Douglas'ın
("The American President'*) ısımleri
geçıyor. UlPşırketı. "II Ptwtino"'daki
rolüyle Italyan oyuncu Massimo Troisi'yi
adaylann arasına sokturmaya çalışıyor
Kadınlarda ise Nicole Kidman ("To Die
For"). her yıl olduğu gibi yıne Susan
Sarandon ("Dead Man \Valking")
Emma Thompson da ("Sense and
Sensibility'"') eklenebilır Oscar listelenne.
Bunlar olası adaylar. bir de adaylıklanna
hiç ıhtimal venlmeyenlervar. Örneğin
Michael Mann'ın "Heat" adlı filmınin
Robert De Nıro. Al Pacino. Val Kilmer'h
kadrosundan hiçbinne şans tanınmıyor.
İlk yönetmenlik denemesi "Little Man
Tate"'le başan kazanan Jodie Foster'ın
ıkinci filmi "Home From The Hoüdays".
VVbodv .\llen'ın bir boks spıkennın
hayatını anlattığı "Might> Aphroditen
da
listelerde gözükmüyor.
PENALTI
MEMET BAYDLR
Kar Yağıyordu
Amerika'ya kar yağdı geçenlerde. Televizyonda
görmüşsünüzdür. Bir geceyarısı başladı veyirmı dört
saat kar yağdı. Kar yağacağını onceden bilıyorlardı
Amerikalılar. Arabalarına atlayıo süpermarket deni-
len büyük alışveriş merkezlerinin yolunu tuttular. Vir-
ginia eyaletinde ve VVashington kentındekı büyük
magazalar üç beş saat içinde yağma edildi Daha kar
yağışı başlamadan bırkaç saat önce süt. ekmek, et,
meyve, gazoz gibi hayat için buralarda son derece
elzem birçok madde tükenmişti mağazalarda. Kasa-
lann önünde kuyruklar uzadıkça uzuyordu Saatler-
ce beklemek gerekıyordu dükkândan çıkmanız için.
Portakal sularının. tost ekmeklerının önünde itışip
kakışmaya başladı ınsanlar. Üstelik bir paket sıgara,
bir kutu aspirin almak için aynı dükkâna gıren uygar
kişiler de iki yüz kilo alışveriş yapanların ardında bek-
lemek zorundaydılar artık. Seferberlık ılan edilmış,
bombardıman uçakları gökyüzünde belırmeden, is-
ter istemez bir panık içinde, sıcak sığınaklarına yiye-
cek, içecek yığınağı yapıyordu bu uygar ve güçlü ül-
kenin uygar ve güçlü vatandaşları. Televizyonlar, rad-
yolar normal programlannı beş dakikada bir kesip ge-
len felaketin ayrıntılarını bildiriyorlardı vatandaşlara.
Karanlık çökerken bınlerce Amerikalı, binlerce kılo yi-
yecek, içecek ve diğer tüketim maddesiyle evlerine
kapandılar. Sonra.. kar yağmaya başladı.
•
Okullartatil edildi. işyerleri tatıl edildi. Felaketo ka-
dar büyüktü ki, basketbol maçlarının bazıları da oy-
nanamadı. İki gün sonra (evet, yalnızca iki gün son-
ra) Vırginia eyaletinde yollar açılmış. hayat normale
dönmüştü. Hayatın normale dönmesi bu ülkede ın-
sanların otomobillerine binıp ahşverişe gitmelerine
denk geliyor. Tam bıtti derken, radyolar, televizyon-
lar ikinci bir kar yağışının geldiğini haber verdiler.
Haydiıi, yine dükkânlara hücum edildi. Yahu, daha
dün değil evvelsi gün aldığmız o kadar yiyeceği ne
zaman tükettiniz di-
ye sormaya zaman
kalmadan, o büyük
dükkânlarda iki gün
önceki yağmadan
geri kalanlar da
yağma edildi. Yine
yuva siperlerine sı-
gınılıp kar yağışını
beklemeye başladı
insanlar. Hayat,
Amerikalılar için iki
gün daha durdu.
Otomobıl ve alışve-
riş durdu demek is-
tiyorum. Bu arada
evlerinde kocalarıy-
la vesayıları dördü,
beşi bulan çocukla-
rıyla baş başa yaşamak zorunda kalan hanımlarda
ruhi dengesizlık belirtileri saptandı. Insanların sinir-
leri gerildi. İki gün sonra Virgina eyaletinde her şey
yine normale dönmüştü, süpermarketler yıne tava-
na kadar yenı, yepyeni mallarla doluydu. Bu ınsan-
lar bu kadar alışverişi neden yapmışlardı? Vırginia'da
yollar açıldı ama başkent VVashington'da durum pek
parlak değildi. Üçkâğıtçı bir beledıye reisinin yönetı-
mınde başkent sokakları, hele ara sokaklar tonlarca
karın altındaydı. Değil arabayla, yürüyerek bile çık-
ması olanaksızdı birçok vatandaşın evden sokağa.
Insanlar evlerinın önünde bırıken karları zorunlu ola-
rak, kendileri kaldırmaya çalıştılar. Bel, fıtık, adale
kopması gibi rahatsızlıklar başgösterdi. Kalp krizle-
ri. Televizyonlarda kar temizlerken ne yapmalı, nasıl
yapmalı başlıklı sivıl savunma programları.
•
Kar yağışından ötürü kaçırılan okul günlerini dö-
nem sonuna ekleyecekler. Süpermarketler vazıyet-
ten memnun. Bankalar, diğer işyerleri milyonlarca
dolarlık zarardan söz ediyorlar. ınsanlar hamburger
filan gibi rezalet şeyler yemekten ve televızyon sey-
retmekten arta kalan zamanlarını alışveriş yaparak,
tüketerek geçiriyorlar. VVashington'un kaldırılmayan
karlart bir günlük yağmur altında çamura dönüştü. Bu
kar yağışını ve o kar yağışının altında telaş içinde ara-
balarına mal yükleyen ınsanları seyrederken şunu
düşündüm: Bu insanlar yalnız buraya, bu kadar çok
ve sürekli (iki gün!) kar yağdığını düşünüyorlar. Yüz-
yılın fırtınası, büyük kar, bilmem kaç yıldan berı gö-
rülmüş en büyük kar yağışı filan diye bir telaş, bir ko-
şuşturmadır gidiyor, Bıraz soğukkanlı bakacak olur-
sanız, bu insanların yaryüzünde bu zaman kesımın-
de başka hiçbir yere kar yağmadığını düşündükleri-
ni, bulundukları noktadan başka hiçbir şeyı umursa-
mayan insanlar olduklannı görüyorsunuz. ilkel kapı-
talizmın yarattığı, tüketimden ve kendinden başka
hiçbir şeyi düşünmeyen cahil çoğunluğun buyük (!)
ülkesi. Bakalım sıcaklar başlayınca ne yapacaklar?
Sen ne yaptın pekı kar yağarken diye sorarsa-
nız..hıiç. Çehov okudum.
Kerem Görsev'in Avrupa
çıkarması
Kültür Servisi- Marş Müzik Yapım tarafından
piyasaya çıkan ilk caz CD'si "Hands and Lıp.s'in
başansının ardından 2 ay önceye piyasaya çıkarttığı "1
Love May' adiı CD'sını tanıtan Kerem Görsev 2
konser vermek üzere Almanya'ya gıdıyor Gorsev "e
konserlerinde Neşet Ruacan (pıyano). Volkaıı
Hürsever(bas) \e Murat Yeter(da\ul) eşlik edecek.
Grup, ilk olarak yann Düsseldorf'ta. çarşamba gunü
ise Münster'de konser verecek.
Türsak Vakfı Tilm Yapımı
Atölyeteri'
Kültür Servisi- TÜRSAK (Türkıye Sinema ve
Audio\ isuel Kültür Vakfı). kuruluş amaçlanndan biri
olan "eğitım ve bilimsel araştırmaya yönelik
çalışmalar gerçekleştirmek' ilkesınden yola çıkarak
önümüzdeki aylarda sinemanın çeşitli dallarında
uygulamalı eğitım verılecek olan "Fılm Yapımı
Atölyeleri" projesini yaşama geçırıyor. Proje
çerçevesinde ilk olarak 5-16 şubat tarihlerinde
"Thomas Balkenhol Atölyesı' gerçekleştınlecek.
Münıh Sinema Okulu mezunu olan Balkenhol. bugüne
dek aralannda Yusuf Kurçenlı'nın "Ölmez Ağacı".
Yeşım L'staoglu'nun 'lz' olmak üzere Turk
sınemasından pek çok filmin kursıusunu yaptı
Balkenhol, ODTÜ. Marmara \e 9 Ey iül "
Ünıversıtelerinde toplam 5 fılm atölyesı
gerçekleştirdı. (Katılım için tel: 244 52 51).
Egitimci-yazar Ali Çiçekli anılıyor
Kültür Servisi - Eğitimci-yazar Alı Çıçeklı ölümünün
ikinci yılında bugün saat 16.30'da BSP Maltepe
Şubesi'nde düzenlenecek birtoplantı ıle aııılacak.
Çiçekli'nin 12 Mart dönenıı anılannı. öğrencilerıyle
Ismet Gündiiz \e Turan Admüzel anlatacaklar