Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 OCAK 1996 PAZARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
Bütçe Uygulaması, Enflasyonu Hızlandınyor
Günümıizde Güney Amenka ulkelennde demokrasıyı boğan
hızh enflasyonlann çok sayıda orneğı vardır Tum bu
enflasyonlann, hesapsız kamu harcamalannın sonucu olduğu,
şımdı kesınlıkle bılınmektedır.
Prof.Dr.MUSTAFAAYSAN/ V Işletme Fakultesı
1
995 bütçe uygulaması, tüm
tahmınlen aşarak enflasyon
yangmının bır numaralı kö-
rüğu durumuna donmuştur
Yıl sonu gerçekleşme rakam-
lan henuzelımızegeçmemış-
se de kasım sonu rakatnlanndan anlaşıl-
dığınagore, 1995 butçesı harcamalan yıl
Msnuödeneklen vılbaşı odeneklertopla-
mının(l 3katnl>onTL)yuzde 125'ı(l 7
katnlyon TL) oranına yukselmış olacak-
tır 1995 malı yılı butçesının başlangıç
açığıda(198tnlyonTL)fazlaydı Ancak
yıl ıçınde açık vukselmış ve 300 tnl>on
TL'ye yaklaşmıştır
Bu harcama hızına göre çok duşuk du-
zeyde kalan butçe odeneklennı harca-
mayla uyumlu hale getırmek ıçın huku-
metçe hazırlanan ek odenek kanunu.
TBMM'ye sevk edılmış ve 6 Kasım
1995'te kanunlaşmıştır TBMM'ye 384
tnlyon TL tutannda onenlmış bulunan ek
odenek tasansında 276 tnlyon TL gelır
artışı ongorülmuş ıse de bu gelır artışı-
nın sağlanacağıbeklenmemektedır Boy-
lece "1995 mali \ılı devlet butçesi"nın
başlangıç odeneğının yuzde ^0 undan
fazla bır açık verecegı anlaşılmaktadır
Bu olçüdekı bütçe açığı son 12 ayda yuz-
de 90'ın üzenne yukselmış olan yıllık
enflasyon hızının artmasını kaçınılmaz
duruma getırmıştır Fıyat artışlanndakı
hızlanma, yaz aylanndan ben sunnekte,
ekımde aylık artış hızı yuzde 8'e yaklaş-
mış bulunmaktadır Kasımdayüzdeö'ya
\e aralıkta yuzde 4'e ınmış olan aylık ar-
tışın, KİT urünlenne yapılacak zamlann
seçım sonuna ertelenmesınden kaynak-
landığı bellıdır ve ^on aylarda enflasyo-
nun yıllık yuzde 100 oranındadalgalan-
dığı gorulmektedır
Erken seçım karan, 1996 malı yılı büt-
çesının TBMM'den geçmesını de onle-
mıştır 400 tnl>on TL açıkla TBMM'ye
sunulmuş olan 1996 mal ı y111 butçesı ya-
sa tasansının yasalaşabılmesı ıçın
TBMM'degereklıçalışmalannyapılma-
sı olanağı kalmamış, bunun yenne, 1996
yılının ılk dort ayı ıçın geçıcı bır bütçe ya-
sa tasansı Meclıs'e sunulmuş ve kanun-
laşmıştır Kanunda ongorulduğu bıçım-
de 1996 yılının ılk4 aymda 1995 yılı but-
çe odeneklenne gore harcama yapılacak-
tır
Halkavcısı(populıst)polıtıkacılanmı-
zın. uzun enflasyon dönemı (1974'ten
ben yılda en az yuzde 20 oranmda) ıçın-
de bu buyuk ekonomık ve sosyal huzur-
suzluk kaynağına karşı duyarlılıklannı
yıtırdıklen gorulmektedır Artık Anka-
ra'da enflasyonu duşurmek sozu edılmı-
yor enflasyonu kotuleyenlere, "Arûk
halk da alıştı, siz ne diye telaş ediyorsu-
nuz" gıbı tehlıkelı teslım oluş sozlen soy-
lenıyor Arasıra "enflasyon düşmanlan"
eskımışhk, tutuculuk gıbı sozlerle de suç-
lanmaktadırlar
Bu duyarsızhk ve geçmışten ders al-
maya dırenme duygusu, enflasyonu dur
dunnanınenbüyukengelıdır Oysa,eko-
nomı tanhı uzun enflasyon donemlen-
nın, dünyanın tum huzursuzluklar, daha
sonra rejım tartışmalan ve en sonunda
toplumlann dağılması sonucuna vardı-
ğını göstermektedır Bu alanda pek çok
ornek venlebılır Osmanlı Imparatorlu-
ğu, 19 yüzyılakadar dünyanın en buyuk
ımparatorluğu olduğu halde 1918'de son
bulan Bınncı Dunya Savaşı sonunda par-
çalanmıştır Bu parçalanmada bırçok et-
menın etkısı vardır En onemlı etmenler-
den bın, 18'ıncı yuzyılın ıkıncı yansın-
da madenı paranın *tağşişi"dır (altin pa-
ra ıçıne, bakır ve gumuş gıbı daha az de-
ğerlı madenlenn kanştınlması) Bınncı
Dunya Savaşı oncesınde yaratılan kâğıt
para (kaıme altının yenne geçen) ıle or-
taya çıkan enflas>>onun da bu parçalan-
mada rol aldığı söylenebılır Tanh. "Os-
manlı parasının tağşişi"nde yabancı uy-
ruklu danışmanlann da rolunun olduğu-
nu yazmaktadır
Bu alandakı ıkıncı çarpıcı ornek,
1920'lerın Almanyası'ndan venlebılır
19 yuzyıl sonunda dünyanın en guçlu
devletlennden bın olan Almanya, bu sı
ralarda ortaya çıkan savurganlık ve savaş-
lar sonucunda 1920'lerde o zamana ka-
dar dunyada görulmemış hızda bır enf-
lasyonun pençesıne duşmuştur 1920'le-
nn populıst polıtıkacılan, oldukça Iıbe-
ral "AVeimer Anayasası"nın yarattığı oz-
gurluk havası ıçınde ortaya çıkan savur-
ganlıkla 1923 yılı ıçınde Reıch Mark'ın
(o zamankı Alman parası) değennı kat-
nlyonda bır oranmda çökertmışlerdır Ul-
keyı bu enflasyondan kurtarmak, uzun
emek ve zaman almış. ancak sonunda
Hitier, seçımlerle ıktıdan ele geçırmış,
1945 'te ölunceye kadar ıktıdan elden bı-
rakmamış ve dunyayı kana bulamıştır
Gunumuzde Güney Amenka ulkele-
nnde demokrasıyı boğan hızlı enflasyon-
lann çok sayıda örneğı vardır
Tum bu enflasyonlann, hesapsız kamu
harcamalannın sonucu olduğu şımdı ke-
sınlıkle bılınmektedır Ekonomık açıdan
da zararlı olan enflasyonun, sıyasal ve
sosyal sonuçlan, oyle küçumsenecek ve
duyarsızlık gostenlecek gıbı değıldır
1995 butçesı ve 1996 butçesıne yaklaşım
bıçımı üikcmızde enflasyonıst gıdışın
kuçümsendığını ve bu konudakı duyar-
sızlığın çok arttığını göstermektedır Er-
ken seçım karannın arttırdığı harcama-
lann, bu durumu daha da kötuleştırece-
ğı kuşkusuzdur
Oysa enflasyonun büyük sıkıntılannı
ve facıalı sonuçlannı yaşamış olan Batı
toplumlannda yaratılan enflasyon baskı-
lanna karşı kamuoyu çok duyarlıdır Ör-
nek olarak Almanya, bu duyarlıhk yu-
zunden hukumetlenn yılda basabıleceğı
banknot hacmını kanunla yuzde 2 oranı
ıle smırlamıştır Bu yüzden 1994'te yıl-
lık enflasyon hızı yuzde 2 5'e yaklaşın-
ca yıl ortasından bugune kadar Alman-
ya, hep bunun onlenmesı çarelennı ko-
nuşur, tartışır olmuştur
fjlkemızde hukumetler, yıllık hızı yuz-
de 100'u bulmuş enflasyona karşı duyar-
sız ve tepkısız kalmış olduklan gıbı, bu
gıdışı davTanışlanyla koriikler hale gel-
mışlerdır lşın uzulecek yonü, bu konu-
da halkın ve kamuoyunun duyarlılığı da
kalmamıştır Devlet bötçesinin başlangıç
ödeneklerinin vüzde 30'unu aşmış bir
butçe açığı ile seçıme gıderken Uçelerin ü
yapılmasu yeni unrversiteler kunılmasL,
toplumun bazı kesimlcnnc paralar 'hedı-
ye' edilmesi, KİT fiyatlan artışlannın er-
telenmesi, destekleme alım fivatlannın
gereğinden yüksek tutulma.su işçi ve me-
muriara seçim zamlannın \enlmesi, se-
çim vatınmlannın hızlandırılması gibi
yollaria dev let harcamalannın arttınlma-
sı, enflasjonu y ukseltmekten başka jşe ya-
ramayacaktır. Ç unku bu vollardan gelır
len artanlar, bu gelır artışının yararlan-
nı gormeden fıyatlaro kadar hızlı artrruş
olacak kı, sonunda reel gelırlennın duş-
mesı ıle yetınmek zorunda kalacaklardır
Aralık sonu ıle ocak başında yapılan yuk-
sek oranlı zamlar, bu surecın ılk belırtı-
lendır
Çunku harcamayı arttıran yukandakı
hukumet davranışlan, devletın gelırlen-
nın o oranda arttınlamayacağı bılınerek
yapılmaktadır
Enflasvonu onlemenin tek volu vardır:
Harcamalarda kısıntı \apmak ve buvuk
bir tasarruf hamlesinı başlatmak.
Kurulucak hukümetın bu zor ışı başa-
rabıleceğını umuyoruz
ARADABIR
MUHSİNE HELİMOĞLU YAVUZ
Halkbılımcı- Yazar
Bir Rektör!Wlr
Nedim Gürsel'ın "Boğazkesen "ını buyuk bır ılgıy-
le neredeyse bır solukta okurken karşıma çıkan bır
sayfa, benı ırkılterek durdurdu, hanı neredeyse yolu-
mu kestı O bolumu bır kez, bır kez daha okudum ve
gunumuzle karşılaştırarak beş yuz yıl sonra ne du-
rumlara duştuğumuzu gorup "tanfsız kederler" ıçın-
de kaldım Sıze once olayı anlatmak ıstıyorum, son-
ra da kedenmın nedenınt
Hesabın tutkudan, aklın hırstan, becerının (hune-
nn) cesaretten onde geldığı donemlerde, Fatih Sul-
tan Mehmet, kendı yaptırdığı kullıyesının medrese-
sınde, zaman zaman okuyup yazabılmek ıçın bır oda
ıster Ne var bunda dıyeceksınız, koskoca padışah,
ıster ve alır, sorgu sual olunacak değıl ya Şımdı sı-
kı durun Sultanım" dedı muderrıslenn başı, "kelle-
mı ıste, ama bır oda ısteme benden Sana şukran
borçluyuz Bu bılım yuvasını armağan ettın bıze Ama
ne mudernssın ne de molla
1
Sana burada oda ve-
remeyız "
Bre aman
1
O donemın rektorune bakın
1
Olsa da
şımdı elını opsek Çok şaşırdınız değıl mı? Fatıh de
çok şaşırmış elbette, bu hıç beklemedığı tavır karşı-
sında, ama hıç bozuntuya vermemış "Ne yapmam
gere>c"dıyesormuşyalnızca "Bır oda ıstıyorum Na-
sıl olursa olsun, ama benım olsun, ben Sultan Meh-
met'ın "
Bu belırtılen ıkıncı ıstekten sonra, padışahı daha
çok zorlamaktan korkarak 'rektor' un ona ıstedığı
odayı vereceğını sanıyorsunuz değıl mı? Yıne yanıl-
dınız Işte sıze yanıt "Sultan Mehmet'e değıl de
Molla Mehmet'e bır oda vennz dılersen, ama sınav-
dan geçmen gerek "
Işte şımdı kelle gıttı dıyorsunuz değıl mı? Hayır, ha-
yır yıne yanıldınız, bakın ne olmuş "Ve geçtı sınav-
dan (Fatıh) " Deviet gucuyle de kılıç gucuyle de
değıl, bılgısıyle hak ettı bu sade, bu sevımlı odayı
Şımdı pencereden vuran ılkyaz guneşınde, sedef bır
rahlenın karşısına bağdaş kurmuş kıtabını okuyor
Ama ne kıtap Mehmet "Mesnevı"ye dalmış
"Hey dostlar, yuzyıllar oncesının ortamına ve bu
yureklı yonetıcıye bakın'"'demekten kendını alamı-
yor Şımdı bulsak da elını opsek
1
Sız de en az be-
nım kadar şaşırdınız değıl mı'
Gunumuzdekı kımı unıversıtelerde değıl bır yazı
(makale), bır kıtap yazmak, doğru-durust bır kıtap bı-
le okumayan "kustah cahıller "ın oğretım gorevlısı ya-
pıldığı yukseklısansvedoktoradıplomalarının "ulû-
fe" dağıtıhr gıbı dağrtıldığı duşunuiurse, yazımın ba-
şında soz ettığım "tanfsızkedenmın" nedenı de an-
laşılır sanıyorum
Yine gunumuzde akademık unvanlarla boylesıne
"gonlunce" oynayanlan, unıversrtedekı eğıtımın-oğ-
retımın, dolayısıyla da bılımın nıtelığını boylesıne du-
şurenlen, tanh gelecekte nasıl yazacak dıye de ayn-
ca merak edıyorum Ilk kez Bellini'nın portresınde
gorup elınde kılıç yenne bır gul tuttuğun ıçın sevdı-
ğım Fatıh, bu okuduklanmdan sonra, senı bır kez da-
ha sevdım, ama ah bır de başvezınn Çandarlı Ha-
lil'ın kellesını vurdurup mımar Yusuf Sinan'ın ellerı-
nı kestırmeseydın1
Muzaffer Sencer'in Ardmdan
PEN
YAZARLAR DERNEĞİ
ONAT KLTLAR'I ANMA TOPLANTISI
ONAT KUTLAR ANL4TI ÖDÜLÜ TÖRENl
Konuşmacılar:
CENGIZ BEKTAŞ, AHMET CEMAL,
ATİLLA DORSAY. ORHAN DURU,
ŞUKRAN KURDAKUL,
SABRİ KUŞKONMAZ,
GAZAL KUTLAR, ONER YAĞCI,
HILMİ YAVUZ
Sunuş-Şiirler:
GÜLSEN TUNCER - AYDIN
HATlPOĞLU
Belgesel Film Gösterimi
Ödiil löreni
KÜÇÜKSAHNE
(Istıklal Caddesı, Beyoğlu)
16 Ocak 1996, Saat19 00
GİRİŞ SERBESTTtR
NAZIM BAYATA Felsefe Öğretmeni
T
oplumbılımcı-yöntembılımcı Dr
Muzaffer Sencer, 30 Kasım 1995
gunü Ankara'da genç denılecek bır
yaştaoldü Ülkemızınenparlak bı-
lım adamlanndan bın olan Scncer,
oğretım uyesı olarak çalıştığı TO-
DAılE'den (Türkıye ve Örta Doğu Amme ldaresı
Enstıtüsü) emeklı olmuştu Emeklı olmasının ne-
denı yazma>a bır turlu fırsat bulamadığı çok
onemlı ona yakın kıtabı yazmak bır bılımsel
araştırma ekıbı oluşturmak, daha önce yayımla-
nan yapıtlannın yenı baskılannı yapmaktı Mu-
zaffer, dınlenmek, bır kıyıya çekılmek ıçın değıi,
ya^amının son donemını daha venmlı geçırmek
ıçın emeklıye aynlmıştı Erken emeklıye aynl-
ması kdrşısında kımı dostlan uzulmuşler, gen do-
nup çalışması ıçın daha sonralan çok çaba gos-
termışlerdı Bunlardan değerlı bılım adamımız
Prof Dr Cahitl'alas Muzaffer e emeklı olmama-
sı ıçın ncada bulunmuş ve hatta "Sen erken emek-
li olmakla yazık edi\wr, hatta Turkiye'de bilime
ihanet «üvorsun" demek zorunda kalmıştı An-
cak Muzaffer emekhhğının ılk yıllannda bır grup
eskı oğrencısmın katılımıyla oluşturduğu bır ekıp-
le ve Türkıye Zıraat Muhendıslen Odası'nın kat-
kı»ıyla GAP ldaresı adına büvük bır araştırmaya
gınşti "CAPBotgesi'ndeloplumsalDegişmcEği-
limleri Araşürması" adını taşıyan, yaklaşık bın
beş yuz sayfayı bulan dev bır yapıt yayımladı Bu
yapıt, nedendırbılınmez henuz yayın, bılım ve ka-
muovunun dıkkahne ve yararlanmasına sunulma-
dı'
Muzaffer, yıne emeklılığınm ılk yıllannda, TO-
DAlE'nınheryılyayımladığı "tnsan Haklan Yıl-
lığı"nda "tnsan Haklan \-e Savaş" -Birieşmiş Mil-
letlcr Bağlamında İnsan Haklan'" "tnsan Hakla-
nndakı Geüşmeler''adlı her bın özgun bılımsel
yazılannı yayımlamayı surdürdü Guvenılır bır
çev ın ve akıcı bır Türkçeyle Pans Şartı'nı bıze ka-
zandırdı Onun en son yazısı -hastalığının son
aşamasında yazdığı- Cumhunyet gazetesının 15
Eylul 1995 gunlu sayısında çıkan ve ıkı gun su-
ren "Doğu Raponı'nun Eleştirisi" adlı yazıdır
TOBB adına Prof Doğu Ergü'ın hazırladığı ve o
günlerde cıddı tartışmalara neden olan raporu, bu
yazısında Muzaffer Sencer, tam bır bılım adım
(toplumbılımcı-yöntembılımcı) kımlığı ve yak-
laşımı ıle eleştırdı Soz konusu raporun bılımsel
bakımdan eksıklıklennı, hatalannı, yanlışlannı
ve taraflılığını tam bır bılım adamı cıddıyetı ve so-
rumluluğu ıle ortaya koydu
Muzaffer Sencer, 1940 Istanbul dogumluydu
Kendısıyle otuz beş yıllık bır dostluğum vardı Is-
tanbul Unıversıtesı Edebıyat Fakultesı Sosyolojı
ve Felsefe bolumlennde aynı yıllarda( 1959-1%3)
oğrenım görmuştum O, Istanbul'un o zamankı
seçkın lıselennden Pertevnıyal Lısesı'nı bıtırmış-
tı Bu lısede ünlu felsefe öğretmenı Ihsan Kon-
gar'ın(Prof Dr EmreKongar'mbabası)oğren-
cısı olmuştu Kongar'ın oğrencısı olması felsefe-
sosyolojı bölumunu bılınçlı seçmesınde de etkılı
olmuştu
27 Mayıs Devnmı oncesınde ve sonrasında su-
ren oğrencılığımız sırasında tum sıyasal-toplum-
sal olaylardan gelışmelerden etkılenmış bır ku-
şaktık Muzaffer, felsefe-sosyolojı bolumunün en
çalışkan, en zekı, ışı en sıkı tutan oğrencılennın
başındavdı Ustelık genışlığıne ve dennlıgıne bıl-
gısı, bılıncı, yakışıklılığıvla bolumun en dıkkate
deger bır oğrencısıydı Mezun olur olmaz Prof
Dr Nurettin Şa/i Kosemihaltarafından sosyolojı
kursusüne asıstan olarak alındı Muzaffer, bıryan-
dan Osmanlıca, bır yandan bırkaç yabancı dılı kı-
sa zamanda Öğrendı Ozgün bılımsel koy araştır-
malan yaparken bolume bır hareket getırdı Oğ-
rencılennen ıyı bıçımdeyehşebılmelen ıçın uzun
uzun okunacak kıtap lıstelen hazırladı Sosyolo-
jı kürsüsünu, 1964 yılında evlendığı Oya Ba>dar
(Sencer) ıle bırlıkte Edebıyat Fakultesı'nı ve hat-
ta tüm Istanbul Unıversıtesı'nı Türkıye'nın temel
sorunlannın ele alınıp tartışıldığı bır odak duru-
muna getırdı Ve 1967 vılında hazırladığı "Sos-
yal Sınıf Kriterieri Üzerine Eteştirmeü Bir Dene-
me" tezıyle "Dr."unvanını elde ettı
Muzaffer, daha genç bır bılım adamıyken
1970'lerden önce yaptığı özgun bılımsel araştır-
malarla une kavuştu ve onemlı oduller kazandı
Orneğın, Turkiye'de Toprak Mülkıyetı Sorunu
(Oya Baydar'la bırlıkte, Mıllıyet gazetesı, Kara-
can Armağanı), Dının Turk Toplumuna Etkılen
(Mıllıyet gazetesı, Karacan Armağanı)
Muzaffer, bılım adamı nıtelığını hep koruyarak
Türkıye'nın 1960'lardan sonra gundeme gelen
tum toplumsal-sıyasal-güncel-ıdeolojık tartışma-
lanna koşut temel konularda değerlı bılımsel araş-
tırmalar yaptı, yapıtlar verdı Yukanda anılanlar
dişında ışte başlıca yapıtlan
• Vakıflı Köyü Monografisı (Ortak çalışma),
• Turkıye'de Kövluluğün Maddı Temellen,
• Sosyal Sınıflar-ICnterler ve Gostergeler,
• Turkiye'de Sınıfsal Yapı ve Sıyasal Davranış-
lar (May Yayınlan, 1974, Alan Araştırması)
• Yontembılım Soziuğü (TDK Yayını, 1981),
• Toplumbılımlerde Yontem (3 Bası, Beta Ya-
yınlan, 1989 622 büyuk boy sayfa),
• Belgelerle İnsan Haklan (Beta Yayınlan,
1988. 512 buyuk boy sayfa)
• İnsan Haklan ve Savaş (TODAtE Yayını,
1990),
• Bırleşmış Mılletler Bağlamında İnsan Hak-
lan (TODAİE Yayını, 1991)
• İnsan Haklanndakı Gelışmeler(TODAlE Ya-
yını, 1990 ve 91)
Yaşamı boyunca Istanbul Unıversıtesı Sosyolo-
jı Kursusu'nde yırmı yıla yakın sure TODAIE'de
yuzlerce oğretmen, yonetıcı yetıştıren Muzaffer
çok değerlı, tıtız bır öğrehnendı de Doğrudan
ve kıtaplan yoluyla genış bır kıtlenın eğıtıcısı-
oğretıcısı olmayı başarmışhr Dahası onun etkısı
ve onemı her bın bugun de değerlennı koruyan
yapıtlanyla ılenkı yı1larda da sürecektır
Muzaffer, bır bılım adamı olma yanında yaşa-
mı boyunca hep ılenden, aydınlıktan, demokra-
sıden, însan haklanndan yana oldu Bılımın, eğı-
tımın kalıcılığına ınanıyordu Toplumsal ve sıya-
sal tüm sorunlara, gelışmelere denn ılgısı vardı
Ülkesmın ve halkının mutluluğu ıçm üstun yete-
neklenyle hep çalıştı
Daha venmlı olmak ıçın hep huzuranyordu Uç
evlılık yapmıştı Son yıllannda Ankara'da üç ev
değıştırmıştı Son oturduğu evı, babasından kalan
mıras payı ıle almıştı Sobalı bır evdı, yenı bır
semtte, gelışmemış bır çevredeydı Oraya kıtap-
lanyla, dostlanyla daha ıç ıçe olabılmek ıçın, ye-
nı yenı araştırmalar yapabılmek ıçın taşınmıştı
Yazamadığı, uretemedığı ıçın once huzuru kaçtı,
sonra da sağlığı bozuldu Çok sıgara ıçıyordu
Tek avuntusu akşamlan ıçtığı bır ıkı kadeh rakı
olmuştu son gunlennde
Sonra onu ıçemez oldu Akcığer kansen, onu
en venmlı, en huzurlu v e en mutlu olabıleceğı bır
zamanda ehmızden aldı lnanıyorum kı Muzaf-
fer'ınulkemızbılımıneveözellıkletoplumbılımı-
ne, yöntembılımıne, insan haklan savaşımına kat-
kılan yapıtlanyla, yazılanyla bundan boyle de
sürecek'
PENCERE
TARTIŞMA
Medya ve Sosyalistler
S
eçımler oncesı
günlerde
ortahğın nasıl
bır toz duman
ıçınde
olduğunu, bır
mılletvekıllığı koituğunu
kapabılmek ıçın nasıl
duzeysız ılkesız, hatta
çırkın bır savaşımın
surdurulduğunu bırlıkte
gozlemektev ız Basında ve
TV ekranlannda bu
düzeysızlığın sayısız
orneİclennı ızledık
Bırçoğu buyük sermayenın
gudumunde ve
denetımındekı ozel TV
kanallannda çeşıtlı partı
temsılcılen boy gosterdıler
Bu ulkede bır kultür
devnmının
gerçekleştınldığıne,
ulkenm bır büyuk
devnmcının onderlığınde
aydınlanmayı yaşadığına
ınanmak guç Karşı
devnmın bu denlı
yaygınlaşarak medyayı bu
denlı egemenlığı altına
alabılmesı şaşırtıcı
Nurcular, cumhunyetın ve
devnmlenn açtığı yoldan
ulaşılan demokrasıden
yararlanarak cumhunyete
ve onun kurucusuna en
ağır dılle saldınyor ve onu
yıkmak, yok etmek
kararlılıklannı dıle
getınyorlardı Kadınlarla
bır arada oturmayı
reddeden tanımlamakta
guçluk çekeceğımız
ınsanlara, ratıngı yuksek
bır TV kanalında ozel
stüdyo açılıyor ve halka
laık cumhunyet temellennı
nasıl dınamıtleyeceklen
dınletılıyordu
Şovenıst, bağnaz, şenatçı
güçlere ekranlar açık, onlar
uygarlığa, hümanızmaya,
çağdaşlığa, akla, bılıme
karşı saldınlannı sınırsız
bır ozgurlük ıçınde
surduruyorlar Ama
uygarlıktan halktan,
emekten yana somuruye,
sermaye egemenlığıne
karşı olanlara ekranda pek
yer yok
Uç hafta once pazar gunu
bın kadar ınançlı insan,
ınançlı sosyalıst, gorkemlı
bır toplantı yapıyorlar
Toplumu karanlığa değıl,
aydınlığa, bağnazlığa değıl,
hoşgöruye, çoğulculuğa,
çeşıtlılığe, tutsaklığa değıl
özgurlüğe, sömurüye değıl,
eşıtlığe, kırlenmeye değıl,
annmaya, savaşa değıl,
banşa taşımak ısteyen
sağduyuyu, aklı çağdaşlığı,
bılımı dıle getıren bır
toplulukbu Toplumu
ılkellığe, ortaçağ
karanlığına çekmeye
çalışanlara karşı durmaya,
halkın, emeğın yanında yer
almaya kararlı,
globalleşme
yutturmacasına yenı dunya
duzenıne teslım olmayacak
bırtopluluk Ama
Cumhunyet, Evrensel
gazetelen gıbı bır ıkı
ıstısnası dışında elı kolu
bellı odaklara bağlı
medyada çık yok 1000
kadar aydın ınsanm
katıldığı bu toplantıda her
bın gerçekten dıkkate
değer, her bın zengın
ıçenklı konuşmalar
yapıyor Beynınm ışığını
satılığa çıkarmamış çıle
çekmış, acı çekmış ama
ağır bedeller ödeyerek
tutarlı kalmayı, ayakta
kalmayı başarmış bu
msanlann haykınşlanna
medyada yer yok TV
kanallan soz etmıyor bu
gorkemlı toplantıdan
Nıçın sıyaset meydanında
halka hıtap edemıyor bu
ınsanlar, nıçın sadece
ıçlennden bır ya da ıkısı
toz duman ıçındekı bır
ortamda guçlukle bırkaç
soz soyleyebılıyoriar Nasıl
duymazhktan gelır bunca
TV kanalı bu sesı manılır
gıbı değıl
Türkıye'nın ılencılen,
sosyahstlen, sahte değıl
gerçek Ataturkçulen
seslennı duyuracaklan bır
TV kanahna sahıp
olmalıdırlar tez elden
dıyorum
Prof. Dr. Coşkun
Özdemir
NÂZEVIHİKMET
KÜLTÜR VE SANAT VAKH
SÖYLEŞİ
Açılım Yaymları'run davetlısı olarak ulkemızde
bulunan Nâzım Hıkmet'ın yakın arkadaşt, ttalyan-
ca çevırmenı, yazar, femmıst, polıtıkacı JOYCE
LUSSU'nun Atatûrk ICiıltur Merkezı OdaTıyatro-
su'nda bugun saat 18 OO'de "Joyce Lussu ve Nâ-
zım Hıkmet" konulu soyleşısı
(Gmş serbesttır)
l
BAKIRKOV2.SULH
HLKLIK
HÂKtMLİĞl'lNDEN
1994/1148
Davacı Makbule Şahm
tarafından açılan vası tayı-
nı davası sebebıvle
Mahkememızce venlen
994 1148-99S43sayılrka-
rar ıle Karaman Başvavla
KiilakovuC083 01 S 57
K 19 da nufusa kayıtlı
Mustafa Nurettin Senn'ın
vesavet altına alınarak
kendisıne ablası Makbule
Şahın vası olarak tayın
edılmıştir Itırazı olanlann
>ukanda numarası >azılı
dosyaya muracaat ehnele-
n akbi lakdırde kesınleşe-
ccgı hususu ılan olunur
6 2 1995 Basm 65801
ANTALYA 6. ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo 1995/585
Davacı Malıye Hazmesı vekılı tarafından davalı Alı
Kurt aleyhıne açılan Antalya merkez Güzeloba koyu
5996 ada, 2 parselın davalılar adına olan tapu kaydının
ıptalı Hazıne adına tescılme karar venlmesını talep eden
ışbu davadılekçesı davalı adına teblığe venlmış. olup, bu
adresınde teblığ edılemedığı gıbı zabıta araştırmasında
da adresı tespıt edılemedığınden ılanen teblığıne karar
venlmış olmakla,
Davalı Alı Kur'a ışbu dava dılekçesı yenne kaım ol-
mak üzere ılanen teblığıne, duruşmanın bırakıldığı
27 3 1996 gunu saat 11 lO'dakıduruşmayabızzatgelme-
sı veya kendısını bır vekılle temsıl ettırmedıgı takdırde
yargilamaya yokluğunda devam olunup karar venleceğı
(HUMK'nun 509 Md ) hususu ılanen teblığ olunur
22 12 1995
Basın 65795
Bu Kaçıncı Terör
Yazısı?..
Tespıh yıne moda oldu, herkesın elınde goruyo-
rum, şakır şakır çekıyoriar
Tespıhın tanelerını bırbırıne bağlayan başlığa ıma-
me denır, 99'luk ya da 33'luk olur tespıh, "ya sabır"
çekmek ıçın bıre bırdır
Otuz yıldan ben ya sabır çekıyoaız /
Teror
Cınayet..
Faılı meçhul
Gozyaşı .
öfke
Tepkı
Bır koşe yazarı, otuz yıldan ben teror ustune ya-
zarsa anlamı nedır?
•
Otuz yıldan sonra done dolaşa nereye geldık7
?
Işadamı Ozdemır Sabancı gokdelende, gazetecı
Metın Göktepe gozaltında olduruluyor; ertesı gun
gazetelerde otuz yıldan ben yıneledığımız başlıkları
okuyoruz:
"Yeter artık!."
"Bu acılar son olsun' "
"Kahrolsun devlet teroru1
."
"Terorun her turiusune karşıyız1
" ,
"Terore laneV "
Otuz yıldan ben yınelene yınelene yıpranan, tırfil-
lenen, havı dokulen sozlerı 2000'e 4 kala bır kez da-
ha yınelemek zorunda kalışımız, ıçınde yaşadığımız
kanlı tragedyanın tuyler urperten ıçenğını gozler onu-
ne senyor, teror, hayatımızın bır parçası oldu.
Teror kurumsallaştı.
Kokleştı
Yapısallaştı.
Dokusallaştı
•
Terorun onune geçılebılır mft !
Bu gıdışle hayır1
;
Sabancı gokdelenınde cınayet ışleyenler, 197O'lı
yıllarda doğmuşlar
Teror, onlar doğmadan once de bu toplumun gun-
demınde bırıncıl sorundu
Evrensel gazetest muhabın Metın Göktepe'nın go-
zaltına alındığına ılışkın kuşku mu var?
Zıverbey ışkence koşkune ben 1972 yılında gır-
dım Eve gelen gorevlı uç polıs Bınncı Şube'dendı;
ama, gozaltına alındıktan sonra nereye goturuldu-
ğumu kımse bılmıyordu, ne Istanbul Valısı nede An-
kara'dakı Başbakan
Aradan kaç yıl geçtı? .
Metın Goktepe'yı polıs almış, ne yapmış? Ne et-
mış? Nereye goturmuş? Dovmuş mu? öldurmuş
mu?.
Kım bılebılır? .
•
2000'e 4 kala Turkiye'de 150 bın polıs var, Avru-
pa'da çoğu devletın ordusundan buyuk
1
Ne var kı
250 bın polıs olsa terorun onune geçemez Teror,
toplumsal ve ekonomık yapıdan kaynaklanıyor, sos-
yal dokudan turuyon ışsız mılyonlar, servet-sefalet
uçurumları, vahşı kapıtalızmın kışkırtıcı goruntulen,
devlet duzenı dışında yaşayan kıtleler, goç dalgala-
nyla kentlen kuşatan tapusuz, kutuksuz, numarasız
kondutar eylemcı turetıyor
Otuz yıldan ben bu ulkede, bılınçlı ya da bılınçsız^
terore yatınm yapılıyor '
Bılmem kı yazdığım bu kaçıncı teror yazısı?..
KIRMIZIBALIK
ÇOCUKEVLERl VE KULÜP
AÎLETOPLANTILAR1 V
"ÇOCUKLAR,
YALAN SÖYLER Ml? KÜFÜR EDER Mİ''
ÇALAR M P "
Konu Sunuşu Danışman Dr. ERDAL ATABEK
Kıımızı Balık aılesı davetlıdır
Dışandan katılacaklann telefon etmesı nca olunur
Tanh 21 Ocak 1996 Saat 12 00
Yer Kalamış Fener Caddesı
Gazı Mehmetçık Sk No 7 Fenerbahçe
(Nurettin Teksan Okulu Karşısı)
ŞEBİNKARAHtSAR KADASTRO
MAHKEMESİ'NDEN
1993/35
Davacı ılçenm Kınık koyunden Huseyın oğlu Tev -
fik Koçyığıt vekılı Av Bulent Aydın tarafından da-
valılar ılçenın Kınık koyunden Huseyın oğlu Dursun
Ulutaş, Surun Ulutaş, kızı Gülhanım Kılıç, Cemıl oğ-
lu Necatı Kuru, Ramıs Kuno, Hıcabı Kuru, Hulusı Ku-
ru ve llhan Dıren aleyhıne açılan kadastro tespıtıne
ıtıraz davasmın mahkememızde yapılan duruşması sı-
rasında venlen ara karan gereğınce,
Davacı vekılı tarafından mahkememıze venlen
7 12 1993 tanhlı dava dılekçesıyle, kadastro çalış-
malanna sahne olan Kınık koyu, Susuz mevkıınde
bulunan 130 ada 85 No'lu parsel ıle Gürluk mevkı-
ınde bulunan 113 ada 32 No'lu taşınmazlann dava-
lılar adına tespıt edıldığını. ışbu taşınmazlardan 113
ada32 parsel No'lu taşınmaz Sefer 1281 tanh, cılt 31,
sayfa 246/66, sıra 137'de, 130 ada 85 No'lu taşınmaz-
da Sefer 1281 tanh, cılt 31. sayfa 246 66, sıra 135'te
müvekkılının munsı Dıyarbekırlıoğullan Mehmet ve
tbrahım adına tapuya kayıtlı bulunduğunu, 130 ada
85 No'lu parsel ıle 113 ada 32 No'lu parselın davah-
lar adına yapılan tespıtın ıptalı ıle taşınmazlann Se-
fer 1281 tanh, 137, 135 tapular gereğınce müvekkı-
lının munslennın mırasçılannın adlanna tapuya tes-
cıl edılmesıne karar venlmesmı talep etmıştır
llgılı dava dılekçesı davahlardan, Şebınkarahısarıl-
çesı, Kınık koyunden Sadullah oğlu llhan Dıren adı-
na dava dılekçesı ıle bırlıkte duruşma gununu bıldı-
nr davetıyenın teblığ edılmedığı, yapılan adres araş-
tırmasında da açık adresının tespıt edılemedığınden,
mahkememızın 1993/35 esas sayılı dava dosyasının
duruşması 13 03 1996 gunu saat 9 00'a bırakılmış
olup, yukanda ısmı yazılı şahsın bızzat kendısının ha-
zır bulunması veya kendısını bır vekıl ıle temsıl et-
tırmesı, temsıl ettırmedıgı veya duruşmada da hazır
bulunmadığı takdurde duruşmalann yokluğunda ya-
pılacağı ve karar venleceğı hususu HUMK'nın 313/2
md 'sı uyannca teblıgat yenne kaım olmak üzere ılan
olunur
Basm 65767