Katalog

15 OCAK 1996 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 ANKARA kulisi IŞDC KANSU llk kadın grup başkanvekili Prof. Dr. Oya Araslı, cumhuriyet tarihimizin ilk kadın "grup başkanvekili" oldu. CHP Grup Başkanvekili ve Içel Milletvekili Araslı, istanbul Hukuk Fakültesi mezunu. 1968'de Ankara Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku kürsüsüne asistan olarak girdi. 1980'de doçent, 1989'da da profesör oldu. Araslı, geçmişinde politikaya uzak durmamış. CHP'de çeşitli gençlik kolları örgütlerinde yer almış, 1970 öncesi CHP Parti Meclisi üyeliği yapmış. Sayın Araslı ile küçük bir söyleşi yaptık: - Sakallısı bol bir Meclis'te çalışacaksınız. Işiniz zor mu? - Listelerinde hiç kadın adaya yer vermeyen, yaptıklan sınavlarda da kadın adaylann geçerli not almadığını söyleyen partinin en büyük Meclis grubunu oluşturduğu bir Meclis. Ama, onun dışında kadın milletvekilleri olan partiler de var. 13 kadın milletvekili var Mecliste. 1991'e oranla yüzde oranı artmış durumda. Nüfusun yüzde 50'yi aşan kısmının kadın olduğu dikkate alınırsa, bu artış çok az. Geçen dönemde, kadın milletvekillerinin, genel milletvekili sayısına oranı yüzde 1.8'di. Bu dönemde bu oran, yüzde 2.3'lere çıkmış durumda. Bu, memnuniyet verici. - Cumhuriyet tarihinin ilk kadın grup başkanvekili oldunuz. Bu göreve yeni bir soluk getirecek misiniz? - Kadınlar, Başbakanlık, bakanlık, genel başkan ve genel sekreter yardımcılığı, milletvekilliği gibi birçok makama geldiler. Ama, ilk kadın grup başkanvekili olmak, bana çok onur veriyor. Ben, üyeleri arasında bağların yoğun olduğu bir grubun çok daha sağlıklı çalışacağını düşünüyorum. işbirliğine yoğunluk verilen, herkesin ilgisine göre bir takım görevlerin dağıtıldığı daha rasyonel çalışma yollan aramaya Lojman kavgası Milletvekili sayısının 450'den 550'ye çıkanlması, "lojman" tartışmalanna yol açıyor. Kimi milletvekilleri, şimdilik Emekli Sandığı'nın Büyük Ankara Oteli'nde zorunlu ikamete tabi tutuluyor. Geçmiş dönemlere ilişkin lojman anılan da var. Bunlardan bir tanesini, DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Peker anlattı. Peker, 1991 seçimlerinde milletvekili olduktan sonra Oran'daki Meclis lojmanlanna taşınmış. Evde yalnız kaldığı bir gece yatarken, kapının açıldığını duymuş. Daha sonra, birisi, yatak odasının bulunduğu yukan kata çıkmaya başlamış. Ayak sesleri giderek yaklaşıyormuş. Peker'de, şafak atmış. Silahı aklına gelmiş. Silahınm çantasmda, çantanın alt katta olduğunu anımsamış. Allah kahretsin! Artık, adamın neredeyse nefesini duyuyormuş. Yataktan kalkmış, odanın bir yerine pusmuş. Birden, banyonun kapısı açılmış, kapanmış. Bir iki dakika sonra, yine açılmış kapanmış ve sesler kesilmiş. Hasan Peker, dışarı çıkmış, yukanya, aşağıya bakınmış, kimse yok. Yatmış uyumuş. Sonradan öğrenmiş ki, o gece, yan komşusu Mardin Milletvekili Muzaffer Ankan kendi evine geç gelmiş. Meğer Peker'in duyduğu sesler, yan lojmandan geliyormuş. Anlaşılacağı üzere, milletvekilleri, Oran'daki lojmanların pek peşine düşmesinler. Çünkü, duvarlar kağıt gibi. Eğer rakip partiden birisi komşu ise, bütün gizli taktıkleri herkesten önce duyabilir. Uyarınz. yönelik bir grup yönetiminin, çok daha verimli çalışacağı inancındayım. Sayıca küçük, ama bilgi birikimi yüksek arkadaşlanmızdan olusan bir grubuz. Onlann yardımıyla başanlı bir çalışma götüreceğimize inanıyorum. - Bir anayasa profesörü olarak, bu Meclis'ten anayasa değişikliği çıkabileceği kanısında mısınız? - Meclis aritmetiği bir gerçek koydu önümüze. Bir tek partinin çoğunluğunda bir yönetim değil, uzlaştırmacı bir yönetim gerekiyor. Bu açıdan baktığımız zaman, bir anayasa değişikliği, ancak uzlaşılabilecek noktalarda gerçekleşebilir. Meclis üye tamsayısının 450'den 550'ye çıkması, bu uzlaşmaları biraz güçleştirici bir faktör. Uzlaşma yeter sayısına ulaşmak eskiden olduğundan biraz daha güç. - Sözlerinizde, anayasa değişikliği konusunda umutsuzluk seziliyor. - Yok, yok. Umutsuzluk duymuyorum. Teorik olarak sayının artması, güçlük yaratacak gibi gözükse de, parlamentonun bunu aşabileceğini düşünüyorum. Tabii ki, politik tercihlere göre uzlaşmanın güçleştiği noktalar olabilecek. Ama, anayasa değişiklikleri hangi konularda olmalı diye düşündüğümüz zaman, burada bir aynmı yapmamız gerektiği ortaya çıkıyor. Anayasada öyle hükümler var ki, getirdiği düzenleme, yapılan politik tercih bakımından değiştirilmesi gereken bir hüküm olarak yorumlanabiliyor. Bunlar üzerinde belki uzlaşmaya vanlması biraz daha güç olabilir. Ama, bazı öyle hükümler var ki, sırf uygulama zoriuğu nedeniyle değiştirilmesi gererekiyor. Örneğin, TBMM Başkanı'nın seçiminde sürelerle ilgili düzenleme gibi. Bu, biraz fazla gözüküyor. Ya da mılletvekiliği dokunulmazlığının kapsamına ilişkin düzenlemeler. Bu konularda, uzlaşmanın daha rahat sağlanacağı kanısındayım. Maçın sonucu Köşemizde, 24 Aralık öncesi Murat Karayalçrn'ın Samsun'daki kampanyası sırasında Ankara Belediye Meclisi'nin CHP'li üyesi Adnan Dinçer'in, seçim sonrası parti içindeki olası gelişmelere ilişkin değerlendirmelerine yer vermiştik. Dinçer, Baykal'ın ya da Karayalçm'ın seçim yitirmesi. CHP'nin oy oranının düşüp düşmeyeceğine bağlı olarak, partideki çekişme maçının kaç kaç biteceğini yorumluyordu. Ve sormuştuk, "CHP, yine kururtaya mı gidecek?" diye. Adnan Dinçer, aradı ve şöyle dedi: "Seçim kampanyası sürecînde, gördüm ki, partideki iki yapı, eski tartışmalan bir kenara itip, tüm enerjisini partinin başansı için göstermek yerine, seçimi bu tartışmalann bir platformuna dönüştürmek eğilimindedir. Bunu engelleyebilmek için aslında herkesin çıkannın partimizin başarısında olduğunu ifade etmek istemiştim." Dinçer, "Kurultay olacak mı?" sorusuna da, şu karşılığı verdi: "Bence, hiçbir durum, seçimli bir kurultay gerektirmemektedir. Hiçbirimizin içine sindiremeyeceği bu sonucun temelinde biraz da içerikten, ideolojik tartışmalardan uzak 'Genei Başkanlık Kupası' maçlan yatmaktadır. Her yıl tekrarianan bu kupa maçı, belki birilenni Türkiye Kupası maçından daha çok heyecanlandırmaktadır. Ama, doğrusu beni ve benim gibi Türkiye'nin geleceğini sosyal demokraside görenleri üzmektedir." Dinçer. maçın sonucunu da ilan ederek, sözlerini tamamladı: "Maalesef, küme düştük..." Petrol kuyularımız Ankara. Temsilcimiz Mustafa Balbay, birkaç kez köşesinde işledi. Shell ve Mobil şirketleri, Güneydoğu'daki petrol arama alanlanndaki işlevlerini başka şirketlere devrettiler. Shell, hisselerini Perenco'ya; Mobil'de Momentum'a verdi. Türk Mühendis ve Mimar Odalan Genel Sekreteri Alpaslan Ertürk, ricamız üzerine bu konuda bir araştııma yaptı. Belirlediği saptamalar, özetle şöyle: "Eskiden Türkiye'de petrol arayan şirketler belli imtiyazlara çalışıyoriardı. Petrol dağrtımı aşamasında yani benzin istasyonu açma olanağı, petrol arayan şirketlere veriliyordu. Oysa, yasalarda yapılan son değişiklikle istasyon açma konusu libere edildi. Yani, petrol aramayan şirketlere de benzin istasyonu açma olanağı tanındı. Petrol arama çok riskli, oysa petrol satmak o denli kâriı." Shell'in Türkiye'nin Güneydoğusu'nda 26 sahası bulunuyordu. Çok genel anlamda bir taşeronlaşmaya giderek, Shell, bu sahalannda petrol arama ile ilgili imtiyazlannı devrediyor. Ancak, kuyu başı tesislerini ve binalarını devretmiyor. Onlann hakkını, yalnızca kiraya veriyor. Asıl önemli noktaya geliyoruz, Alpaslan Ertürk'ü, dinlemeyi sürdürelim: "5 yıl içerisinde 250 kuyunun kapanması söz konusu. Üretim, günlük 45 bin varilden 15 bin varile kadar düştü. Shell'e, yıllık 118 milyon dolarlık bir kâr cazip gelmiyor şu aşamada. 250 kuyunun 5 yıl kapatılması, üretim dışı kalması dışında, bu kuyulann kapatılma maliyeti ve çevre düzenlemesinin yapılmasının zorunluluğu var. Bu da, çok büyük maliyetler getiriyor. Bu maliyetleri küçük fînmalann gerçekleştinmesi mümkün değil. Dolayısıyla, Türkiye'nin uluslararası sözleşmelerie gerçekleştinmesi gereken bu çevre düzeniemesini dev/etin üstienmesine zemin hazırtanıyor olabilir." Bir başka nokta. Arama yapılmamış, atıl bırakılmış sahalar var. Bugün artezyen etkisiyle, yani kendi basıncıyla petrol çıkan sahalar var. Ama, Shell ve Mobil, petrol sahalarımızı ekonomik ve teknik açıdan kapatmaya yönelik çabalar içinde. Ankara'daki ülke yöneticilerimiz, gümrük birliğine girmenin sarhoşluğunun üzerine Kızılcahamam doğal maden suyunu içip, ulusal kaynaklanmıza, petrolümüze dönük kuşkulu girişimiere bir eğiliverseler. Uyanın! Petrol kuyularımız kapatılıyor. KATKIDA BULUNAN: BÜLENT SARIOĞLU KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK AKDAĞIMADENİ KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN l994'l77Esas Davacı Orman fşlettne Müdürlüğü tarafından davalı Yusuf Ziya Durmaz ile Hasan Ökten adına açılan kadastro tespitinin ıptali davasının mahkememizde yapılan duruşması sırasında verilen ara karan gereğince; Akdağmadeni ilçesi Abdurrahmanlı Köyü'nde yapılan kadastro çalışmalan sırasında Abdurrahmanlı Köyü Tatarlar (arpalık yolu üstü) mevkiinde 126 ada, 4 ve 6 no'iu parseller adına tespit gördüğünü, bu nedenle yapılan tespitinin iptali ile taşınmazlann orman adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, davalılar Mustafa, Elife. Mehmet, Şükrüye, Cemile, Fazlı Ökten adlanna çıkanlan davetiyelerin tebliğ edilemediği ve açık adresleri de tespit edilemediğinden dava dilekçesinin Basın flan Kurumu Müdürlüğü'nce ilanen tebliğine karar verilmiştir. Davalı 28.3.1996 günü saat 09.00'da müsadif bulunan duruşmaya gelmedikleri veya bir vekil ile temsil edilmedikleri, ibraz etmek istedikleri belgeleri ibraz etmedik- leri takdirde tahkikat ve"yargılamaya yokluklannda bakılarak hüküm kurulacağı ila- nen teblig olunur. » Basın: 65519 OFASLİYE HUKUK MAHKEMESİ EsasNo: 1993/53 Karar No: 1995/339 Of-Sanbey köyünden Talip kızı Em- ine Kocadere tarafından davalı Halitpaşa Mah. 90 hanede kayıtlı (Bursa-Gemlik) Sadettin oğlu Ibrahim Kocadere aley- hine açılan boşanma davasının yapılan yargılamasında, M.K.'nin 134'üncü maddesı gereğince taraflann boşan- malanna karar venlrniştir. Davalının adresi meçhul olduğundan işbu kararın davalıya ilanen tebliğine karar ver- ilmekle bu ilanın davalıya tebliği yerine geçmek ûzere ilanen duyurulur. Basrn: 65779 , JHt b,r fatiy b'r itji J-o./t// Jtrek/i C^f^r-- B/fŞARf HARBİ SEMİH POROY GADDAR DAVUT MJRI KURTCEBE NOOLUVO SANA t?AVUT AÖ0İ A? AYAdlAAl TgPEPSi'N BU A/RAH /ÇME STILİNI MI? ÇULSUZ SA 0TEHAZI VA?. EL1AAI TUTARSIN.-'SURPA APAAA GİBİ Ş IÇEAAfCEKAAIVİZ VANİ7. PUVDUN AAU?_ BUGÜN 5ANAYO... HO-HO/- NEYSE J ADIM SALAK GlZ t?A AYRANINIZI BULLT BEBEK NURAYÇIFTÇİ MIRMIRLAR UĞUR DVRAK VtJKSA 6UNLARE>A MI BE NİM AYAK. ! NE APJAÜM,KEN- i AO/AK İZLERİMÎ IN SANDlM... TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKA\ lSOcok BRIT/SN MUSEUM.. 17S9'M BUSÛM ÛA/UJ BKmSH ( j f MUZİr/M) İLK <£Z HALKA AÇILMIÇTT- DÜNYANtN ÖNOE SBLBN THfZİH HAziNELERiNPEN S/« SÖ- LÜMÜKJU İÇE&EN BU Oev MÜZENİN ÇEKl'eDeeİ- A/f, £/# HANS SLOAU'tN KOLEKSirOMl/VZt OUJÇ- TUSML/ÇTU. SLO4AJ, BİK T7P DOKT&SUYDU /ŞM4 İLGıSİ POĞA TH&fti/Nf oe KAP£/l*MK7*YPl. ç gı/curOGCH/. ste HAMS SLCAAI, BU t&LEKS/YONU, MAUKAMeSİYLE BHZLİKTE 17S3 YrLINOA OEVL£TB SAĞfÇLAMlÇm. UDNP&4' OAKİ BLOOMSBORY SEMTrNOE 8ULUUAU BİAJA Y£ ARAZİ PAHA SO/V/SA AYNI YEgOE YAPILA - CAK OLAN SÛYÜM BeiTTSM MuSEUM'A 7BMEL SAYILACAKT7.. So/Ja i(lc b<M oârû/üyor ÇAYIRLI KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN 1994/HEsas 1995/148 Karar Davacı Ali Aydemir tarafından davalı Hazine aleyhine Çayırh ilçesi Şırataş Köyü hudutlan dahilinde bulunan 257 no'lu parsel hakkjnda tespitin iptali ve tescil davasının yapılan yargılamalan sonunda verilen karar sonucu davacının davasının reddine karar verilmiş. olnıakJa Ölü davacı Ali Aydemir mirasçılan Elif, Müslüm. Ahmet. Zeynel, Gülenber, Hüsniye Aydemir ile Zeliyha Balcak, Süsenber Akgün'e ve Ali Kamer kızı ölü Şazime Aydemir (Diler) mirasçılan Selman, Müşkinaz. Sirfinaz, Kibar, Sakine, Gülay. Ali, Nuriye Diler'e yapılan tüm araştirmalara rağmen açık adresleri tespit edilip mahkememizce verilmiş bulunan 29.12.1995 tarihli mahkeme karan tebliğ edilememiştir. 7201 sayılıTebligatKanunu'nunhükümlerine göre adresleri tespit edilemeyendavalılaramahkememiz karannın tebliğine neşir tarihinden itibaren 15 gün içerisinde tebliğ edilmiş sayılacağı ilan olunur. Basın: 65517