Katalog

15 OCAK 1996 PAZARTESf CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11 Denktaş, Wyi eteş tirdi • LEFKOŞA (AA)- KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, YunanıstaıTın Kıbns sorununu Avrupa Komisyonu Sıyasi Komıtesi'ne yeniden götürdüğunü ve bunun AB konusundakı yenı bir Yunan oyunu olduğunu belirterek, "(Cıbns'la ilgili her karardan önce, taraflann eşıt şartlarda dınlenmelerini ıstiyoruz ve bunda kararlıyız" dedı. Tek yanlı duruşmalarla adaletin yozlaştınlabıleceği endişesini dıle getiren Denktaş, '"Avrupa'nın, böyle bir hataya düşmemesı. esas temennimızdir" diye konuştu. AGİT'euyarı • LEFKOŞA (AA)- Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışışleri ve Savunma Bakanı Atay Ahmet Raşit, Kjbns'ın gûneyinde sadece Rumlardan oluşan yönetimin, Kıbns Türk halkı veya Ada'nın tümü üzerinde hıçbir hak ve yetkisinin bulunmadığını bıldirdi. Raşit, Avrupa Güvenlik ve Işbiriiği Teşkilatı (AGJT) tarafından 15-16 ocakta Rum kesiminde düzenlenecek "AGİT'in Küçük Ülkelerin Güvenliğine Katkisı" konuiu seminere katılacak ülkelen uyardı. KKTC Dışişlen ve Savunma Bakanı Raşit, "Kıbns Rum yönetiminin sözde Kıbns Cumhuriyeti olarak muamele gönnesi. Ada'daki mevcut siyasi ve hukuki gerçeklere ters düşmektedir. Rum tarafı, uluslararası topluluktan bu tür muamele görmeye devam ettiğı sürece, Ada'da kalıcı bir cözüme ulaşmak için gösterilen çabalara herhangi olumlu bir katkıda bulunmayacağı açıktır" dedi. Cezayir'de suikast • CEZAYİR (AA>- Cezayir'de bırgazete yöneticisıne, önceki akşam sılahlı saldında bulunuldu. Independant adlı gazetenin yöneticisi Mustafa Gittune, ağıryaralandı. Gıttune'ye yönelik silahlı saldınyla ilgili aynntılı açıklama yapılmadı. Saldınyı ûstlenen olmadı. Gittune. Cezayır'de yılbaşından bu yana silahlı saldınya uğrayan ikıncı gazetecı oldu. Geçen salı da El Mücahit gazetesinden Muhammed Mekatı, uğradığı silahlı saldında ağır yaralanmıştı. Hillary için yeni iddialar • NEW YORK (AA)- First Lady Hillary Clınton'ın, Whitewater olayının yanı sıra, eskı valı Mano Cuomo döneminde, New York eyalet bütçesinden de haksız yere 100 bin dolar aldığı öne sürüldü. New York Post gazetesi, büyük manşetlerle duyurduğu habennde, eyalet savcısı Dennis Vacco'nun bu konuda soruşturma açtığını yazdı. Habere göre, Hillary Clinton'a, 1990 ve 1991 yıllannda, lasa adı NCEE olan Ulusal Ekonomi ve Eğırım Mcrkezi'ndeki çalışmalan karşılığında. 101.630 dolar ödeme yapıldığı saptandı. Olayın, New York valiliği seçimini kaybettıkten sonra Başkan Clinton tarafından Yüksek Mahkeme yargıçhğına atanan eski New York Valisi Mario Cuomo zamanında cereyan ettiği bildiriliyor. Venedikte 38 kg. eroin • VENEDİK (AA) - Italya polisı. Venedik'te piyasa değeri 32 milyon dolan bulan 38 kilogram eroin ele geçirdı. Polis tarafından yapılan açıkJamada, uyuşturucunun Samsun feribotu ile lzmir'den gelen bir Makedonyahnın arabasında bulunduğu belirtildi. Açıklamada, Saso Dodevski adındaki Makedonyalıya ait küçük bir kamyonette yapılan arama sonucunda bulunan uyuşturucunun Italya'da satılmasının planlandığı kaydedildi. Tiipk diplomatlara karalama • LONDRA (AA)- Türkiye'nin Londra Büyükelçisi Özdem Sanberk, lskoç Gazatesi Daily Record'da "Türk dıplomatlannm uyuşturucu kaçakcılığla ilgisi olduğuna" ilişkin iddiayla ilgili olarak, "Türkiye'ye yönelik karalama kampanyasıdır. Gerekli hukukı girişimlerde bulunulacak" dedi. Anadolu Ajansı'na konuya ilişkin açıkJamada bulunan Sanberk, haberin belirsiz bir kaynağa dayanılarak yazıldığına dikkati çekerek, haberin yayımlanmasından önce kendiJerine danışılmamasmın da ılgınç olduğunu vurguladı. 160 sivili rehin tutan Çeçen direnişçiler, Ruslann tanıdığı süreye aldırmadılar Rusya, Çeçenlere tanıdığı süreyi ıızattı • Gergin bekleyiş sürerken Çeçen direnişçilerin, etraflannı saran Rus birliklerine, rehineleri siper ederek ateşe başladıklan bildirildi. Rus güçleri, ateşe karşılık vermeyeceklerini açıkladılar. R U S Y A 9 Ocak$& 2000 kadarsMIİ Çeçen aynlıkçılar tarsfmdan rehin aimdı. ı 110 Ocak: Konvoy sınırüa İRusgüçlentarafından ]di"ûjruldu Aynlıkçtlar 37 I Rus askennı ele geçırdıler 10 Ocate Bırçok rehtne sertes' btrakılöı. Aynlıkçı ÇeçenlerKızıi- yartian ellennde 160 rehıne ol- özelkuvvetien P&rvomayskaya mhnıçemlıter. 12-13 Ocafc GönjşmeierbaşlaĞ. Aynlıkçı Çeçenter 10 \ rehıneyı s&test j btraktılar rehınelerin serbest bırakılması icin ultimatom verdi. ..Rus güçleri: ! »helıkopterter 1*12 tank f «100'erkışihk silahlı onjular ı »araçlar Çeçen güçleri: Hafıf silahlı 100kişı Dış Haberler Servisi - Rusya, Çeçen direnişçilere, ellerindeki sayılan 160 kadarolan rehinelen serbest bırakmalan için tanıdığı sürenin sona ermesi üzerine bu süreyi uzattığını açıkladı. "Pervoma> skava'daki vatandaşlann zarar görmesinin önlenmesi" için alındığı belirtılen uzatma karannın süresı hakkında ise bılgi verilmedi. Gergin bekleyiş sürerken Çeçen direnışçilenn, etraft kuşatan Rus birliklerine rehineleri siper ederek ateşe başladıklan bildirildi. Rusya Federal Güvenlik Servisi Sözcüsü General Aleksander Mikhailov tarafından yapılan açıklamada, Çeçen direnişçilerin açtığı ateşe karşılık verilmediği, durumun şımdilik kontrol altında olduğu kaydedildi. "Direnişçiler, Rus biriikJeri kjşkırtmaya çalışıyorlar*' dıyen Mikhailov. Çeçen direnişçilerin bu tavırlanyla görüşme umutlannı da suya düşürdüklerini söyledi. Çeçen grubunun lideri Salman Raduvev dün sabah saatlerinde Rusya'nın "Rehineleri bırakmalan" yolundaki ültimatomunu reddetmış ve telsiz aracılığı ıle Dağıstan İçişleri BakanlığVnı arayarak "Adamlanm sonutıa kadar savaşmaya hazu*" demişti. Dağıstaniılar kan gölü istemiyor Bu arada, Rusya'nın güneyındeki Pervomayskaya kasabasının üzerinden duman kütlesi yükseldıği haberleri geldiği bildirildi. Çeçen direnişçiler, salı günü Dağıstan'ın Kızılyar kasabasındaki bir hastaneyı basarak 2 bin kişiyi rehin almışlardı. Direnişçiler daha sonra, rehinelenn bir bölümü ıle birlıkte Çeçenistan'a gitmek üzere hareket etmişler, ancak Pervomayskaya'da Rus birlikleri tarafından kuşatılmışlardı. Dağıstan Cumhunyeti'nden binlerce kişi de yaklaşık 100 kişiyi rehin tutan Çeçen grubunu Pervomayskaya kasabasında kuşatan Rus birlikierinin "kan gölü*'nden kaçınmasi istemi ıle gösten düzenledı. Moskova'nın Sesı radyosunun Dağıstan İçişleri Bakanlığı'na dayanarak verdiği habere göre. söz konusu kasabanın 35 kilometre uzağındaki Kassaviyurt kasabasında toplanan binlerce kışı, Rus güçlerin şiddete başvurmamasını ve Çeçen grubunun sının geçmesine izın venlmesıni istedıler. l'nuıttükenmivor. Rehineierden birinin yakını, etrafi kuşatan Rus güclcriııin uııundı kaıiann üstundc dua cdiyor. ABD Başkanı'nın İtalya ve Balkan ülkeleri gezisi sona erdi inton, 11ıavi boneuk dağıth Robert Owen Mostar için hakem • Parçalanmış kentteki gerginliği gidermek için ABD dizginleri ele aldı. Dış Haberler Servisi - Hırvat- lar ve Boşnaklar arasında parça- lanmış bir kent olan Bosna'run güneybatısındaki Mostar kenrin- deki sorunun çözümü için ABD Başkanı Bill Clinton bir hakem atadı. Clinton, dün Bosna'dan sonra uğradığı Hırvatıstan'da, Mostar sorununun çözümü için Amerikalı diplomat Robert Chven'ı hakem olarak seçtığını söyledi. ABD'nin Zagreb Büyükelçisi PeterGalbraith, Clinton ıle Hır- vatistan Devlet Başkanı Franjo Tudjman arasındaki görüşmede Robert Owen'ın seçildiğıni be- lirterek Ovven'ın başlıca görevi- nin Mostar'da Boşnaklarla Hır- vatlar arasındaki farklılıklann giderilmesinde hakemlik yap- mak olacağını söyledi. Büyükel- çi, iki liderin, Owen'dan gergın- liğin son haftalarda fazlasıyla yükseldiği- Mostar kentı ile ilgi- lenmesini istediğini belırtti. Robert Owen, geçen yıl da Boşnak-Hırvat Federasyo- nu'ndaki bazı sorunlan çözmek- le görevlendirilmişti. Büyükel- çi, o sıralar Cnven'ın, federasyon ile ilgili bazı ciddi sorunlarda önemli kararlaraldığını hatırlat- tı. _ Öte yandan, İtalya Dışişlen Bakanı Susanna Ajıgelli, Avrupa Birliği yönetimi altında olan Mostar'da yaşanan gerginlik ne- deniyle Hırvatistan'ı suçladi. Angelli, Hırvatistan Cumhur- başkanı Franjo Tudjman'tn, Mostar'daki gerginlikten ötürü hesap vermesi gerektiğini söy- ledi. AB Dönem Başkanı olan ltal- ya'nın Dışışleri Bakanı Angelli, Mostar'ın AB yöneticisi Hans Koshnikile görüşmesinden son- ra yaptıği açıklamada Hırvatlan Mostar'da banşa engel olmakla suçlayarak Tudjman'ın da Mos- tar'da yaşananlardan kişisel ola- rak sorumlu turulması gerektiği- ni kaydetti. Boşnak-Hırvat Federasyo- nu'nun başansı açısından önem taşıyan Mostar'da son haftalarda taraflar arasında çahşmalar çık- mıştı. Hükümeti adına konuştu- ğunu vurgulayan Angelli, Mos- tar'da çatışmalar durmazsa İtal- ya ve Almanya'nın taraflara maddi yardımda bulunmayacak- lannı söyledi. Mostar'da iki Boşnak polisin yaralanması ve bir Hırvat polisin ölümünün ardından iki taraf ara- sında çıkan çatışmalar, bölgede- ki gerginliği fazlasıylaarttırmış- tı. Clinton, Tuzia'daki Amerikan askerlerini, Amerikalı komutan General Nash ile biriikte denetiiyor. • italya, Macaristan, Bosna ve Hırvatistan'a giden Clinton, dün ülkesine döndü. Dış Haberler Servisi - ABD Başkanı Bill Clinton'ın hafta so- nunda İtalya. Macaristan, Bosna ve Hırvatistan'ı kapsayan gezi- si, dün sonaerdı. Clinton, yoğun temaslannı tamamlayarak dün ülkesine dönmek üzere Zag- reb'denaynldı. Clinton, kısasü- reli Bosna ziyareti sırasında Bosna-Hersek Devlet Başkanı Alia İzzetbegoviç'in yanı sıra Bosnalı Sırplanntemsilcıleriyle de görüştü. NATO'nun Bosna'da Banşı Uygulama Gücü (IFOR) bünye- sinde görev yapan Amerikan as- kerlenni ziyaret etmek ıçın Bos- na'nın Tuzla kentine gelen Clın- ton'ın, lzzetbegoviç ile görüş- mesinde Boşnak-Hırvat Fede- rasyonu'nun karşılaştığı sorun- lan ele aldığı ögrenildi. Beyaz Saray Sözcüsü Micha- el McCurry, Clinton'ın görüş- mede Bosna Banş Anlaşma- sı'nın uygulanması, Bosna'da bulunan yabancı gönüllü asker- lerve bunlann geri çekilmesi ko- nularını gündeme getirdiğini ıçıkJadı. İki lider aynca Bosna ekonomisinin yeniden oluşturul- ması için gösterilen çabalann arttınlması üzerinde durdular. Tuzla ziyareti sırasında Sırp- larla da görüşen Clinton, aynca Bosna'da tüm dini toplumlann temsilcileriyle de bir toplantı yapti. Savaş sırasında böyle bir toplant) yapılmasının imkânsız- ığına değinen Amerikalı yetkı- nler, şimdı bunun mümkün ol- masının banş süreci için çok ce- saret verici olduğunu vurguladı- lar. Clinton, Bosna'dan sonra Hır- vatıstan'ın başkenti Zagreb'e geçti. Zagreb'de Clinton'ı Hır- vatistan Devlet Başkanı Franjo Tudjman karşıladı. Clinton, ha- valimanında, Tudjman ile özel bir odada yaptığı görüşmede, Boşnak-Hırvat Federasyo- nu'nun banşm temeli olduğunu söyledi. Clinton, Zagreb Havaala- nı'nda Hırvatlara hitaben yaptı- ğı konuşmada da "Banşı seçin, geleceği seçin, kollannızı açın, ABD size dostluk elini uzatıyor" dedı. Dayton Banş Anlaşması'na karşı çıkanlar sürekli izlenecek ^ BosnaMa faaKyete geçiyor Dış Haberler Servisi - ABD Merkezi Haber Alma Örgütü'nün (C1A) Bosna'da. Dayton Banş Anlaşması'na karşı çıkanlan ızlemek için geniş bir ağ oluşturmaya başladığı bildirildi. CFA'nın Bosna'daki faaliyetlerinin, ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'un ilgili birimleri ile tam bir eşgüdüm ve işbirliği içinde yürütüleceği kaydedildi. CIA, NATO'nun Bosna'daki Banşı Uygulama Gücü (IFOR) misyonu çerçevesinde ülkede bulunan ABD ve diğer ülkelerin askerlennın korunması ve güvence altında rahat çalışabilmeleri için istihbarat faaliyetleri yürütecek. Dayton Banş Anlaşması'na tepki gösteren ve karşı çıkan gruplan da sürekli izyleyecek olan CIA, yerel yönetımler ve polis gücü ile de bağlantı halinde olacak. CIA'nın Bosna'daki görevleri arasında, uzun vadelı bazı sorunlann çözümüne katkıda bulunmak da yer alıyor. Banş anlaşmasına karşı çıkan Sırp ve Hırvat mılıs gruplan ile radıkal Islamcılann faalıyetlennin sürekli olarak izlenmesi de CIA'nın görev kapsamına gırecek. Sırp ve Hırvat gruplann yanı sıra çeşitli ülkelerden savaş sırasında Bosna'ya gelen gönüllü mücahitlerde ABD tarafından potansıyel bir tehlike olarak görülüyor. Bosna Devlet Başkanı Aliya tzzetbegoviç, Dayton görüşmelen sırasında. bu gruplann ülkeyi terk edeceğine dair söz vermişti. Amerikalı istihbaratçılar, savaş boyunca Bosna'ya zaman zaman çeşitli görevlerle yollanmış, ancak ülkede sürekli ve kapsamlı bir yapılanma ıçine gırmemışlerdi. ABD'li uzman Starr'a göre: Suriye, suyu kullanmayı bilmiyor• "World\vatch" Araştırma Enstitüsü'nün yıllık raporunda, Ankara ile Şam arasındaki 1987 protokolüne rağmen, Suriye'nin "Daha fazla su" istediği bildirildi. Dış Haberler Servisi - Su ko- nusunda Türkiye'yi suçlayıcı ta- vırlanyla Batılı ülkelenn deste- ğini almak isteyen Sunye. bu kez kartlannı ters oynadı. "Tür- kiye'nin, Fırat Nehri'nden azsu bıraktıgını" öne süren Sun- ye'nin. asıl sıkıntısının, "hatalı >c aşın kullanımdan" kaynak- landığı ve sorunun tamamıyle "kendi hatası" olduğu ortaya çıktı. Su konusunda yazdığı ma- kaleler ile tanınan AmenkaJı uz- man Dr. Joyce Starr, "Cownant Over Middle Eastern VV'aters" başlıklı yeni makalesınde. Sun- ye'deki sulama sıstemlen hak- kında bılgi verdi. Esad Barajı gölündeki buharlaşmanın çok yüksek olmasının yanı sıra, ilkel sulama sistemlennın yol açtığı barajdaki tuzlanma sorununun gıderek büyüdüğüne dıkkat çe- ken Amerikalı uzman, ıçme su- yu şebekelenndekı su kaybının ise "makulgöriileıneyeceksevi- ydere" ulaştığını vurguladı. Amenkalı uzman, suyun binm fiyatının Türkiye'deki ile kıyas- lanamayacak seviyededüşük tu- tulmasının, bu ülkede savurgan- lığı adeta teşvik ettığini de vur- guladı. Suriye'deki ilkel sulama sistemlerinden kaynaklanan ko- şullarnedenıylebaşkentŞamci- vannda bıle sulamalarda "Anni- kullanıldığı- nı ifade eden Starr, bu durumun, salgın hastalıklara yol açması nedeniyle özellikle yaz aylann- da, söz konusu sulama sıstemiy- le yetiştirilen sebze ve meyve rüketımınden kaçınıldığını yaz- dı. Fırat'ın sulannı, "Suriye'den geçtikten sonra" alan Irak'ın da "Bu sulann kirlendtği'' yolun- daki ıddialannın gerçek muha- tabının, Türkıye yerine, Sunye olduğu gerçeğinin altı çizildi. Bunun yanı sıra "VVorM- watch" Araştırma Enstitü- sü'nün yıllık raporunda, Anka- ra ile Şam arasındaki 1987 pro- tokolüne rağmen, Suriye'nin "daha fazlasu"istediği bildiril- di. Raporda. 1987'de, Türkiye ıle Sunye arasında bir protokol ımzalandığı ve buna göre Anka- ra'nın Güney komşusuna sani- yede 500 metreküp su akışını garanti ettiği kaydedildi. Aynı raporda. "Ancak, Suriye daha fazla su istiyor" denildi. World- watch, Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel'in, 1992'de, Baş- bakan iken konuyla ilgili ola- rak"Bi/ petrol ka> naİdannızı paylaşalım demrvonız. Onlar da su kav naklanmıon paylaşılma- sıgerektiğini söylejemezler'' de- diği de hatırlatıîdı. Raporda, ko- nuyla ilgili görüşmelerden bir sonuç alınamadığı da ifadeedil- dı. Seçimi sosyalistler kazandı Portekiz'de yeni başkan Sanıpaio • Portekiz'de Cumhurbaşkanı Mario Suares'in selefi için yapılan seçimi, sosyalist aday Jorge Sampaio kazandı. Dış Haberler Servisi - Porte- kiz'de dün yapılan cumhurbaş- kanlığı seçimini sosyalist aday Jorge Sampaio kazandı Televizyon ve radyolar, Sampıo'nun oylann yüzde 50- 60'ını alarak başkan seçıldiği- nı bildirdiler. Sampio'nun se- çıldiğinin gayn resmi açıklan- masmdan sonra konuşan eski Devlet Başkanı Mario Soares, "Kendimi ağır sorumluluk > ü- künden kurrulmuş, hafiflemjş hissediyorum" dedı Jorge Sampio da seçim zafe- nnin televizyon ve radyolar ta- rafından açıklanmasından son- ra bir açıklama yaptı. Başkan Sampio, seçımlerde seçmenle- rin kazandığını vurgulayarak "Seçmenler arasında bu scçi- min mağlubu yok. Bütün seç- menler kazandı. Ben de bütün Portckizlik'rin başkanı olaca- ğım. Herkes bana güvenebilir" diye konuştuPortekiz'de yakla- şık 8 milyon 700 bin seçmen, dün Cumhurbaşkanlan Mario Suares'in yenne yenisini seç- mek için sandık başına gitti. Sağanak yağış ve bazı bölge- lerde sellerin etkili olduğu bir günde yapılan seçimde oy ver- me işlemlerine yerel saatle 08.00'de başlandı. Yetkililer, oy verme işleminin yerel saatle 19.00'da (TSİ 20.00) sona erdi- ğinı bildirdiler. Seçimde, anayasa gereği üçüncü kez cumhurbaşkanı se- çilemeyen Mario Soares'in ye- nne. 5 yıl süreyle görev yap- mak üzere iki aday çekişiyor- du. Lizbon'un eskı belediye başkanı sosyalist Jorge Sam- paio ve eski başbakanlardan li- beral Anibal CavacoSirva cum- hurbaşkanlığı için yanşmıştı.