Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHÜRİYET 11 OCAK 1996 PERŞEMBE
HABERLER
Akay'ın beraati
istendi
• İSTANBUL(AA)-
istanbul Milli Eğitim eski
fl Müdürii Naci Akav "ın,
"cebri irtikap ve mal
heyanında bulunmamak"
suçlarından yargılandığı
dava karara kaldı.
Savcılık mütaalasında.
Naci Akay'ın
cezalandınlmasına yeterli
ve inandmcı kesin delil
elde edilemediğinden
"irtikap" suçundan
beraati, "mal beyanında
bulunmamak" suçundan
ıse cezalandırılması
istendi. Mahkeme heyeti.
Akay'ın tahliye istenıini
reddederek karariçin
duruşmayı 3! Ocak 1996
tanhine erteledi.
Tiirk-İş'ten
ILO'ya şikâyet
•ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Türk-lş Genel Başkanı
Bayram Meral, keyfi
olarak işten atmalara
karsı iş güv encesi
getirilmesini öngören I58
sayılı Uluslararası
ÇalışmaÖrgiitü(ILO)
Sözleşmesi'ni iınzaladıSı
halde. buna ilişkin yasaî
düzenleme yapmayan
hükümeti. ILO Genel
Müdürii Michel
Hansenne'e şikâyet etti.
Meral, Hansenne'e
gönderdiği 5 sayfalik
ba^vuru metninde.
hükümetin. sözleşmeyle
ilgili yasal düzenleme
yapmaması durumunda.
ülkenin uluslararası
alanda zor durumda
kalacağına dikkat çekti.
AHeler açlık
grevinde
• KOCAEÜ(AA)-
İzmıftc, pazartesi günü
Ümraniye Cczaev i'nde
yaşanan olayları protesto
etmek için CHP lzmit
Merkez ılçe binasını işgal
ettikleri gerekçesiyle
gözaltına alınan 8 kişınin
aile ve yakınları,
çocuklarının serbest
bırakılması istemiyle
açlık grevıne başladılar.
ÇHP lzmit Merkez Ilçe
Örgütü'nde basın
toplantısı düzenleyen
aileler, çocuklan serbest
bıraktlıncaya kadar açlık
gre\i yapacaklarını
söylediler.
?ç
simsarları
• İSKENDERIN (AA)-
lskenderun'da. ABD'ye
götürnıe \aadiyle 200
kişiden 250"şer dolar alan
4 kişilik bir şebeke ortaya
çıkarıldı. Ilk olarak
ABD'ye işçi gönderen
Ali thsan Göçer'i ele
geçiren gü\enlik güçleri.
Göeer'in ifadesi
doğrultusunda
yürüttüklerı operasyon
sonunda şebekenin diğer
elemanlan Nuri Oktay
Yaygılı. Nahit Demir\e
Ahmet Küçük'ü de
gözaltına aldılar.
20 kişi
yakalandı
• SIVAS(AA)-Sı\as'ta
sürdürülen
operasyonlarda yasadışı
DHKP-C örgütü üyesi 20
kişi gözaltına alındı.
"Zafer Yohında Kurtııluş'
gazetesinin bürosuna
düzenlenen operasyonda.
gözaltına alınan
gazetenin Sıvas temsilcisi
Hiilya Dağlı'nın.
sorgulamada. örgütün
Sıvas bölge sorumlusu
olan ve halen Kayseri
Cezaevi'nde tutuklu
bulunan Hüseyin
Özarslan 'dan talimat
aldıklannı itiraf ettiği
belirtildi. Daha sonra
genişletilen
operasyonlarda, yasadışı
DHKP-C üyesi olduklan
belirlenen 19 kişi daha
gözaltına alındı.
Kaybolan bilet
• YILDIZELİ(AA)-
Milli Piyango Yılbaşı
Özel Çekilişi'nde 15
mılyar lira isabet eden ve
postada kavboldueu öne
sürülen 8437627 "
numaralı çeyrek bilet için
mahkemece tedbir kararı
alındı. Sı\as'ın Yıldızeli
ilçesinde oturan Burhan
Yıldız. Yıldızeli F.mniyet
Müdürlüğü'ne3l aralık
günü yaptığı baş\ ıınıda.
bir yakrnı tarafından
Istanbul'dan 772 2 nolu
APS ile gönderilen
8437627 numaralı çeyrek
biletin kendisine
ulaşnıadığını. APS
zarfının açık olduğunu ve
ıçinden hiçbır şey
çıkmadığını belirterek
soruşturulmasını
istemişti.
DSP'den ANAP'a geçeceğini açıklayan Aşınm'dan sonra sıra Bilecik Milletvekili Çim'de
Meclis aritmetiği değişiyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TB-
MM'nın 2ü. dönem çalışmalanna başlaması-
nın hemen ardından milletvekili transferlerı
yeniden gündeme geldı. Geçen dönem 100'ün
üzerinde milletvekili partı değıştirirken DSP
Iğdır Milletvekili Adil Aşınm. "Türk milii-
yetçisi" olduğunu söyle>erek ANAP'a geçe-
ceğini açıkladı. Aşınm, bu açıklamaları üze-
rine DSP Grup Yönetim Kurulu'nca ıhraç is-
temiyle Merkez Disiplin Kurulu'na sevkedil-
mesınin ardından dün TBMM Başkanlığı'na
istifasını sundu. Böylece DSP'nın Meclis'te-
kı sandalye sayısı 75'e düştü. "Eski ülkücü"
olduğu ıfadeedileh DSP Bilecik Milletvekili
ŞerifÇimın de, DSP'den istifa ederek DYP ya
da ANAP'a geçecegi öne sürüldû. Iki millet-
vekilinin ANAP'a geçmesı durumunda DYP
ve ANAP'ın sandalye sayılannın 135'te eşit-
lenecegibıldirildı. Bu durumda. RP'nin hükü-
met kuramaması halinde, Cumhurbaşkanı Sü-
leyman Demirel'in ıkınci olarak "ANAPIide-
ri Mesut Yılmaz'ı muyoksa DYP lideri Tansu
Çiller'i mi hükümetkurmaklagörevk'ndircce-
ğTtartışmasınınyaşanacagına dikkat çekildı.
Aşırım'ın, Iğdır Belediye Başkanı olan ağa-
beyi Askeri Aşınm da bir süre önce DYP'den
istifa ederek ANAP'a geçti. DSP TBMM
Grup Yönetim Kurulu dün yaptıgı toplantıda.
"parti doğrultu ve ilkelerine aykın davrandı-
ğı"gerekçesiyle Aşınm'ı ihraç istemiyle Mer-
kez Disiplin Kurulu'na sevkettı. Kararı açık-
layan Grup Başkamekilı MümtazSoysal. Aşı-
nm'ın açıklamalanna "Türksiyasiyaşamı ba-
kımından üzüJdükkrini" »öyledi. Ayrım'ın.
"halkın DSP'yi sevmesi" nedenıvle seçildığı-
nı ıfadeeden Sovsal. "Bir kişinin geçmişineba-
kılarak ihraç karan alınmaz. Ama, bu kişinin
bu sözieri ettikten sonra partide durması biz-
ce doğnı değil. Örgütü. tabanı \ok dedigi par-
ti bö\ le bir kişi> i bileseçtiyse. bu kötiilüğü >ap-
mamalı>dı"dedi.
Aşmm'ın MHP kökenlı ve eskı ülkücü ol-
duğunun anımsatılması üzenne. "fikrigeiişifie
gösferdiğini" düşünerek aday gösterdiklenni
söyleyen Mümtaz Sovsal.vıne eski bir ''ülkü-
cü'' olduğu ıfade edılen Çim'ın de istifa ede-
ceğınc ilışkın ıddialara. ~Sö\ lentilere, kişilerin
skillerine göre karar \eremeyiz" karşılığını
\erdi. Adıl A^ırım. ıhraç ibteminin ardından
TBMM Başkanlığı'na istifasını sundu. Böy-
lece. DSP'nın Meclıs'tekı sandalye sayısı 75'e
düştü. Hükümet kurmak ıçm bırbirlerine ya-
kınlaşan ANAP \e DYP'nın güvenoyu alabil-
rrtek için eksikleri olan 8 milletvekilini çeşit-
li partılerden transfer yaparak kapatmayı he-
defledıkleri bildirildi. Aşınm ve istifa ederek
ANAP ya da DYP'ye geçeceğı savlanan
Çim'ınde ANAP'ageçmesi durumunda, DYP
\e ANAP'ın Meclıs'teki sandalye sayılannın
135"te eşitleneceginedikkat çekıldi. Iki partı-
nın eşit milletvekili sayısına ulaşması duru-
munda. RP'nin hükümet kuramamasının ar-
dından Demirel'in. ikinci aşamada hangı par-
tı hderinı görevlendireceği tartışmasımn gün-
deme geleceğı bildirildi. Görevin, milletveki-
li sa>ısının eşit olması durumunda. Türkıye
genelinde aldığı oylarDYP'den fazlaolan Me-
sut Yılmaz a %erilebileceği savunuldu.
DYP lideri Tansu Çiller, bir hafta sonra görev bekliyor
Çiller, Yılmaz'a sözünü Jıatulattı• DYP Genel Başkanı Tansu
Çiller, ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz'ın RP karşıiı
sözlerini hatırlatarak koalisyon
yapmayacağı yolunda milletin
önünde verdiği sözü tutmasını
istedi.
ANK.AR-V (Cumhuriyet Bürosu)
- ANAP-DYP (ANAYOL) formülü
önündekı engeller aşılmaya çalışı-
lırken Başbakan Tansu Çiller.
ANAP Genel Başkanı Mesut Yıl-
maz'a seslenerek milletin önünde
\erdigi "RPkarşıtT sözleri tutma-
sını istedi. Çiller. ANAP'ın bu sözü-
nü yenne getırmesi halinde yeni bir
hükümet arayışının ortaya çıkacagı-
na dikkat çekerek olası bir ANA-
YOL formülüne açık olduklarını
sö\ ledı. Çiller. Cumhurbaşkanı Sii-
le\man Demirerın RP Genel Başka-
nı Necmettin Erbakan a. hükümeti
kurmak ıçın tanıdığı sürenın bir haf-
ta olduğunu açıklayarak kurmayla-
rına "Bir hafta sonra sıra bizde" me-
sajı \erdi. Çiller.
u
Kimsekendinite-
amüllerin ve kanunlann iizerinde
sa> masın. Çöziim bulunacaktır" de-
Gnıp toplantısının basına kapaiı
dı. DYP'nın ılk grup toplantısı dün
yapıldı. Grup Başkanvekıli Ne>zat
Ercan başkanlığında yapılan toplan-
tı. Atatiirk ve devrim şehıtlerı için
yapılan saygı duruşu ılebaşladı. Par-
tısinın grup toplantısında konuşan
bölümünde de koalisyon görüşmelerine ağıriık \erildiği öğrenildi
Çiller. koalisyon arayı>ları ıle ılgılı
gelişmelenmilletvekillenneaktardı.
Demirel'in lıderlerle vaptığı göriiş-
meyı anımsatan Çiller. demokratık
sürecin i^ledığinı \ urgıılayarak "Sa-
yın DemireL gü\enoyu alabilecek bir
hükümetin çıkanlmasını istemiştir.
Sayın Erbakan'a göre> vcrilmişrir.
Bu. dımokratik bir sürectir. Bunu
demokratik sa>gı >t sabır ile karsı-
lanıalı\ız" dcdı
Bu parlamentonun hükümet çıka-
DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Çukurova Üniversitesi'nde konuştu
'Refah'ın güç kaynağı göçler'ADANA
(Cumhuriyet Güney
llleri Bürosu)-DSP
Genel Başkanı
Bülent Ecevit,
RP'nin güçlenmesinin Türk
halkının birdenbire
bağnazlaşmasından değil.
köylerden kentlere yaşanan yoğun
göçten kaynaklandığını söyledi.
Ecevit, gümrük birliğine
girişte Türkiye'nin pazarlık
gücünü kullanamadığını
biidirdi. Türkiye'de-tanmsal
öğretimin başlamasının 150.
yıldönümü dolayısıyla
Çukurova Üniversitesi Mithat
Ozsan Amfisi'nde düzenlenen
törene katılan DSP Genel
Başkanı Ecevit. kalkınmanın
tanmdan. köylüden başlatılması.
dengeli kalkınma sağlanması
gerektiğini, ancak bunuıı
yapılamadığını bclinerek şöyle
konuştu:
"Bu durum kö> lerden kentlere
yoğun göç yaşanmasına \ol
açı\or. Cöçler de bü\ ük şehirlerde
trajedi varatıyor. Refah
Partisi'nin. çök fazla değil.
nispeten güçlenmesi, Türk
halkının hağnazlıgının bir
anda arfmasından
ka\ naklanmıyor. GeUşmeyen
kesimlerden. köylerden biiyük
şehiriere göç edenler, burada bir
sos>al şokla karşı karşıya kalıyor.
Ve kendisine uzanan ilk ele
yapışıyor. RP'nin gücü buradan
gelijor."
NOTLAR / ORAL ÇALIŞLAR
racağını, kimsenin korkmasına ve
endişelenmesine gerek olmadığını
kaydeden Başbakan Çiller, milletin
önünde verdikleri taahhütlere-sadık
kalacaklannı söyledi. Çiller, görüş-
lerinı şöyle dile getirdi:
"Savın Erbakan. ANAP'la veva
DYP ile bir koalisyon kurarve hükü-
met çıkar. Ancak. DYP olarak mille-
lin önünde verdigimiz sözler \ardır.
Aynı şeji ANAP'uı da yapması gere-
ku-."
Olası bir ANAYOL koalısyonun-
dakı başbakanlık konusuna da üstü
kapaiı olarak değinen Çiller. şu gö-
rüşleri dıle getirdi:
"Kimse kendini teamüUerin ve ka-
nunlann üzerindesa>masın. Çözüm
bulunacaktır. Llkede devlet boşluk
kaldıramaz. Bu ülke en iyisini bula-
caktır. Bu devlet güçlüdür."
Çıller'ın. RP'yle koalisyona ya-
naşmayarakgöreN lendirme sırasının
kendisine gelmesını bekleyeceği gö-
rüşünü Genel Idare Kurulu'nda
(GİK) da dile getirdığı ve partılile-
rın buna destek verdiği öğrenildi.
Bazı GİK üyelerınin. "Görevlendir-
me size verildikten sonra zaten baş-
ka birinin kabineyi götürmesi
sözkonusu olamaz. Pazarlık
gücümüz de artar. RP'\le ko-
alisyon konusundaki kararlılt-
gınızı sürdürmeniz bizim lehi-
mize" görüşünü dıle getirdık-
len belTrtıldı. DYP Genel Baş-
kan Yardımcısı Ismail Kara-
kuyu. toplantının ardından
yaptığı açıklamada, tüm seçe-
neklere kapılan kapatma gıbı
bir tavır izlemedıklennı. an-
cak daha önce açıkladıkları
tüm sözienn arkasında olduk-
larını bildirerek, RP'yle ko-
alısyonun olanaksız olduğu
mesajını verdı. Karakuyu. RP
lideri Erbakan'la görüşme
için. "Nezaket çerçevesinde
gerçekleşecek" dedi.
pe'nin anısı-
na dün Gaze-
tecılerCemi-
yetı'nin
önündeydik. Gencecik çiçeği
burnunda birgezetecı karde-
şımız öldürülmüştü. Polıs, bir
gece önce Metın'i gözaltına
almış ve daha sonra da bir
parkta ölüsü bulunmuştu.
Bu durumda tstanbul Em-
niyet Müdürii nün ya katille-
ri hızla ortaya çıkarması ya
da hemen görevden almması
gerekmez miydi? lnsan hak-
lanna azıcık saygısı olan bir
ülkede bu yapılır. Türkiye'de
ne oluyor?
Kimsenin kılı kıpırdamı-
yor. Metin'in nasıl öldürül-
müş olabileceğını herkes bi-
lıyor. Teker teker sıvaset
adamlarıyla konuşun. size
katıllerın kım olduğunu kim-
senin duymayacağı şekilde
söyleveceklerdır. Süpheniz
olmasın katiller herkes tara-
fından bilinmesine rağmen
bulunamayacaktır. Bu man-
zara. Türkiye'nin şu andakı
acı gerçeğıdir.
Sabancı neden öldürüldü'.'
Ülkemız iş dünyasının önde
gelen bir aılesıne yönelık bu
saldırının amacı neydi? Bu
cinayetlerin önü nasıl kesıle-
cek?
Eski Emnıyet Genel Mü-
dürü. yeni DYP Milletvekili
Mehmet.\gar. polısin iz üze-
rinde bulunduğunu \e duru-
ma hâkim olduğunu söylü-
yordu telev izyonda. Tıpkı di-
ğer cinavetlerden sonra ko-
nuştuğu gibi konuşuyordu.
Türkıye, uzunca bir süre-
dir bir cinayetler ülkesi haii-
ne dönüştü. Üstelik cinayetle-
nnönemli birkısmınında fa-
illeri bulunmayan bir ülke ha-
linde.
Öncekı yazılarımızda da
belirtmiştik; bir ülkenin gü-
neydoğusunda her gün 25-30
kişi ölüyorsa. bir ülkenin ha-
pishanelerinde süreklı tutuk-
lu cenazesi çıkıyorsa, kara-
kollanndagazetecileryaşam-
larını yitiriyorsa. cinayetler
her yere sıçrayacak ve tüm
toplumu boğacak demektir.
Şımdi biz böyle bir cinneti
yaşıyoruz.
Peki neden bütün bunlar?
Türkıye. demokratık bir değı-
şimin sınırında dolaşıvor. 12
Eylül'ün boğazımıza doladı-
ğı gerıcılıkten kurtulmanın
yollarını anyor. Türkiye. eko-
nomık gelışmışlık düzeyiyle,
artan dınamızmıvle kendi sı-
Şiddet ve terör neden önlenemiyor?nırlarını zorluyor. Kürtler,
Alev iler, kadınlar. çeşitli eğı-
limJerden ve renklerden top-
lumsal gruplarkendı kimlık-
lerıyle sahnede yer alıyorlar.
Işte bütün hengâme bu zorla-
madan kaynaklanıyor.
Devlet içine askeri darbe-
ler sonrası yuvalanmış, baskı
ve zulümden kuvvet alan
güçler. Türkiye'nin demok-
ratikleşme adımlarını engel-
lemek için düğmelerıne bir
yerlerden basılmışçasına ha-
rekete geçiyorlar.
Sabancılar'ın hedef seçıl-
mesı anlamlıdır. Tabancayı
kimin sıktığının htçbirönemı
yoktur.
Çünkü Sabancılar. liberal-
leşme adımlarınm atılmasını
ısteyen ışadamları ıçinde
ağırlığı olan bir aıle. Onlar
gerçekten "çizmeji mi aş-
mış^lardı? Daha doğrusu çiz-
meyi aştıklan ıçın hadleri mi
bildirilmişti?
Temel sorun
demokratikJeşme
Temel sorunun dev letın de-
mokratikleşmesi olduğunu
görmek gerekir. Despotik bir
devlet yapısının hızla değış-
tirilmesine ihtiyaç var. Sos-
yal de\ letı sa\ unmakla dev le-
tin içine yuvalanmış zorbalı-
ğı birbirinden dikkatle ayırt
etmeliyiz. Eğerbunu becere-
mezsek. zorbalık tüm toplu-
mun hücrelenne ışleyecek ve
önü alınmaz bir çılgınlık sü-
rüp gıdecektir.
Türkıye bir değışımin eşı-
ğinde. Bu değışim çabası.
modern ışadamını. işçısını.
emekçisini. Kürdünü. Alevı-
sini. solcusunu bazı demok-
ratik adımlar atılması nokta-
sında birleştırıyor. Bu de-
mokratikleşme eğılımınin
karşısına ise bu değışımden
ellerindeki (ktıdar olanakla-
nnı yitirme korkusu duyan-
lar dikiliyor.
Sabancı'nın öldürülme
emrinin kimin tarafından ve-
rildiğinın hiçbır önemi yok.
Bir ülkede her gün onlarca in-
san iç çatışmalarda yaşamla-
rını yitiriyorsa. sonunda pro-
fesyonel öldürme şebekelen-
nin ortaya çıkacağını görmek
gerekir.
Bu türeylemlerde kimin ne
rol oynadığı iseçok tartışma-
lıdır.
Metin Göktepe'nin katille-
dıkçe bu acıların önüne geçe-
meyeceğiz.
Evet, Türkiye bu sorunları
rı ortalıkta olduğu halde. hıç- rine hiçbir şey olmamış gibı kurulacak hükümete görev sonunda aş^caknr: ama, hepı-
bır sıkıntı çekmeden göre\- davranıyorsa, bilin ki daha düşüvor. De\ letın kılcal da- mızın umudu bu değişımın
lerini sürdürebiliyorlarsa. is- büyük cinayetlerbızieri altüst marlanna sızmış sopayla ce- daha azkansız\e daha banş-
tanbul Emniyet Müdürü bu etmeye devam edecektir. zalandırma. bombayla hava- çı yollardan gerçekleşmesı-
katillen ortaya çıkarmak ve- Önce yeni parlamentoya \ e >a uçurma mantığı değişme- dir.
BAŞSAĞUĞI
İstanbul Sanayi Odası Meclis Üyesi ve Sabancı Holding
Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Sakıp Sabancı'nın kardeşi
Değerli Sanayici Sayın
OZDEVDR SABANa
ve mesai arkadaşları Sayın
Ö
••
HALUKGÖRGUN
Ü
ve Sayın
MLGÜN HASEFE'nm
hayatlannı yitirdikleri alçakça saldınyı şiddetle kınıyoruz.
Kendisini Türk ekonomisi ve sanayisine hizmete adamış
değerli insanlanmıza yönelik bu menfur saldın bizleri çok
derin bir üzüntüye garketmiştir.
Ülkemizin gelişmesine karşı yapılan bu saldınlar, Türk
sanayicisini birbirine kenetleyerek demokrasi yolunda
ilerlemekten alıkoyamayacaktır.
Bu saldında hayatını kaybeden Sayın Özdemir Sabancı,
Sayın Haluk Görgün ve Sayın Nilgün Hasefe'ye Tann'dan
rahmet, kederli ailelerine, yakmlanna ve Sabancı camiasına
başsağlığı ve sabır diliyoruz.
İSTANBUL SANAYİ ODASI
PERŞEMBE
ORHAN BLRSALI
Hangi Güvenlik?
Dün sabah gazete kapısında bizleri göğüslerine
makineli tüfekleri asmış güvenlikteki arkadaşlarımız
karşıladı. Cumhuriyet, toplumda terörün tırmanma-
sına paralel kendi önlemini almıştı! Acaba, dünyanın
en ileri teknolojik güvenlik sistemi, terör terminatör-
lerinin Sabancı Center'ın yönetici katındakı cinayet-
lerini, hem de yağdan kıl çeker gibi işlemesini önle-
• yebilmiş miydi?
Ikiz Kuleler kanlı baskını bir kez daha gösterdi ki,
esas olan, toplumsal güvenlik sisteminin var olma-
sıydı. Bu sistemin çöktüğü bir ülkede. terör, isterse
vuramayacağı hedefin olmadığını günbegün göste-
riyor.
Koruma önlemleri ancak, profesyonel terör termi-
natörlerinin işini zorlaştırabilir. hedefe varmalarını ge-
ciktirebılir ve hata yapmalarına neden olabilirdi. fkii
Kuleler kanlı baskını, terör makinesinin gerektiğinde
en güç koşullarda bile başarılı olabileceğini göster-
mesi açısından toplumsal bir derstir.
• • •
Ülkemiz 20 yıldır terörün kıskacından çıkamıyor.
Yanı terör profesyonellerinin arkasında 20 yıllık bir
deneyim ve birikim var!..
Şöyle geriye dogru düşünüp terörün bu birikimle-
rini anımsayalım: Bombalarla öğrencilerin öldürül-
mesi; Taksim'de 1 Mayıs 1977'de 37 kişinin katledil-
mesi; çeşitli suikast ve cinayetlerle bınlerce kişinin öl-
dürülmesı; bombalı mektuplar ve paketlerle milletve-
killerinin yok edilmesi: Nihat Erim gibi eski başba-
kanların öldürülmesi; Çorum ve Kahramanmaraş'ta
mezheplerin birbirine kırdırılması; Ecevrt'e suikast;
Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Çetin Emeç,
Bahriye Üçok, Turan Oursun... gibi toplum önder-
lerinin öldürülmesi; 40'a yakın aydının yakılması: ge-
nerallerin evlerine baskınlar; Özal'a suikast; kaçınl-
mış ve öldürülmüş yüzlerce insan; sabotajlar ve yan-
gınlar...
Cumhurbaşkanına suikast yapılan, suikastçının ya-
kalanmasına rağmen olayı aydınlatmayan bir devle-
tin hüküm sürdüğü bir ülkede. Sabancı nın en güven-
likli katı niçin girilemez olsun!?
• • •
Toplumsal güven ortamını sağlamakla görevlidir
devlet ve örgütleri.
Ancak gözaltına alındıktan bir süre sonra gazete-
ciler öldürülmüş bulunurken; hapishanede tutuklular
öldürülürken devletin toplumsal güven ortamını sağ-
lamakta görevini yerine getirdiği düşünülebilir mi?
Bu durumda, ancak, devletin bızzat kendisinin top-
lumda istikrarsızlığın ve güvensizliğin körüklenme-
sinde taraf olduğundan bahsedilebilir.
• • •
Can güvenliği ve yaşamak isteği, sadece insanlar-
da değil bütün canlılarda doğuştan edinilmiş özellik-
tir. Vahşi ormanda her canlı kendine göre bir koru-
ma önlemi alır.
Insanlar bu en temel gereksinimlerini, toplumsal-
laşarak ve birlikte yaşamanın ortak ilkelerini kurarak
güvence altına aldıklannı sanırlar.
Bu ortak yaşama koşullarının, adalet, anayasa, ya-
salar. eşitlikvbkavramlannın varlıkları ta1200'lüyıl-
lara kadar gıder.
Bu koşulların ve kavramlann şu veya bu şekilde
yok olmaya yüz tutmaları, cangıl ortamına çanak tu-
tar.
Terörün olduğu her yerde toplumsal çöküşün di-
ğer işaretlerini de bulursunuz: En üst düzeyde rüş-
vet, yolsuzluk. yüzsüzlük, utanmazlık, yalancılık kol
gezer. Siyasetçı, en dar çıkarının peşinde koşturur.
Hiç süpheniz olmasın, ÇEAŞ'ta Uzanlar'ın yasa-
dışı yönetimlerini sağcı ve solcu siyasetçinin yeni-
den aklama girişimleri ile toplumsal çöküş ve terör
arasında da bir bağlantı vardır. Çünkü yozlaşma tek
bir alanla sınırlı kalmaz; virüs gibi toplumun bütün
yapısını lime lime ederek yayılır.
Bütün alanlarda bu durumun tipik özelliklerini gör-
müyor muyuz?
Demirel: Türkiye laik kalacak
4
Atatürk'e toz
kondııran naınerttîr'
• Cumhurbaşkanı Demirel. Türkiye'nin kurucusu
Atatürk'e toz kondunîianın namertiik olacağını
vurgulayarak "Atatürk"e toz kondurtmayız. Türkiye
Cumhuriyeti laiktir. laik kalacaktır. Benim milletim
kadırşinastır. Atatürk"ün de kadrini bılir" dedi.
ANKAR.A
(Cumhuriyet
Bürosu)-Cum-
hurbaşkanı Sü-
leynıan Demi-
rel, Türkiye'nin
özgür \e de-
mokratik bir ül-
ke olduğunu.
Atatürk"e toz
kondurmanın
"namertlik" olacağını sö>-
leyerek "TürkiyeCumhuri-
yeti laiktir. laik kalacaktır"
dedi. Özgür ve demokratik
düzen konusunda birtakım
kaygıların olabileceğini. an-
cak kimsenin korkmaması
gerektiğini bildiren Demi-
rel. "Halkın sağduyusuna
güveniyorum" dedi.
Cumhurbaşkanı Demirel.
Türkiye'de tanm öğretimi-
nin 150. yıldönümü nede-
niyie Ankara Üniversitesi
Ziraat Fakültesi'nde düzen-
lenen kutlama törenlerine
katıldı. Demirel. ülke nüfiı-
sunun yüzde 80'inin geçimi-
ni topraktan sağladığını.
yüzde 40"ının da tanm ala-
nrndaçahştığını kavdederek
tanm sektörünün "çetrefilli'*
sorunlarla karşı karşı>a bu-
lunduğunu söyledi. Tarımda
yaşanan sorunların toplum-
sal sorunlarla ilintili olduğu-
nu bildiren Demirel.bazı so-
runların çözümsüz olduğu-
nu kaydetti. Sorunlar karşı-
sında karamsar olmak yeri-
ne. olaylan göğüslemek ge-
rektiğine işaret eden Demi-
rel. şu görüşleri dile getirdi:
"Eğer tanm, ekonomik
yapıya ka\ uşmu> bir sektör
olsaydı. sorunların çözülme-
si daha kolay
olurdu. Ama bu
alana doğa giri-
yor. Onun kont-
rolü elimizde
değil. Bir de bi-
lim ve teknoloji
var. Bizinı çiftçi-
miz. sosval gü-
vencesi. gelecek
giivencesi olma-
dan, yenileşmeyi deneyecek
ekonomik giice sahip olma-
van insanlardır. Babadan ne
gördülersc onu yerine geti-
rirler."
"Kavgı duvalını, ama
korkmayalım'
Zıraatçılar Derneği Genel
Başkanı İbrahim Yetkin'in.
törende yaptığı. "Türki-
ye'nin sorunlannın kayna-
ğını. laik, çağdaş ve demok-
ratik aniayıştan giderek m't-
litarist \e >obaz bir zihniye-
tin yeşermesi oluşturuyor.
Bugün TBMM, duayla atf-
lıyor ve Anıtkabir'in hemen
yanında Atatürkçülük düş-
manlığı yapılıyorsa bu ülke-
de hiçbir şey iyiye gitmez"
ıçerikli konuşmasına da ya-
nıt veren Demirel. şu görüş-
leri dile getirdi:
"Atatürk'e toz kondur-
mayiz. O'na toz kondurmak
namertlik olur. Benim mille-
tim kadirşinastır. Bu ülkeyi
kuran, vatanın dört bir ya-
nındaki düşmanları denize
döken Atatürk'ün de kadri-
ni bilir ve bilecektir. Atatürk.
Türk milletini ne tarihinden
ne de inancından koparmış-
tır. Bu cumhumetlajktir.la-
ik kalacaktır"