25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Gcncl Yav ın \ oneiınenı Orhan Erinç • Gcnel Yavın Koordın.ıioru Hiknıet Çetinkaya • \ a^ıı^lerı MııJıırlcrı Ibrahim VıldiA Dinç Tavanç (Sorumlu) 9 Haber Mcrkczı Muduni Hakan Kara 9 Gor^eJ Yonelmen Fikref Eser Dış Hjbcrlcr Erjjun BalcıA Utıhbarjl Cengi/ N.j>ınKunılu İlhanVlçukı&oljnl. Ank.ırj TcniMİtiM Mıiitaf» BaJba» 9 Hjber vfudunı ıjdırım 9 Lkonomı Bülent kı/aniık 9 Kulrıır Handan Senköken 9 Spor Abdülkadir Yücelman 9 Makalclcr Şami karaortn 9 Duzelmıc Abdullah Ya/ıcı 9 Fûloüraf Erdoğan Köseoğlu 9BılgJ-Bel Edibe Buğra 9 \ ut Haberlcrı Orhan Erinç, Okta\ Kurtbokc Hikmct Çetinka> a. Şükran Soner. ErgunBakı,DinçTa)aııç. İbrahim Doğan Akın Ataturk Bul\an \ o 125. Kar4. BakanlıkUr- Ankara Tcl 4195020 C hat). Faks 4I9502" 7 9 Izmır TemMİcısı S«rdar Kızık. H Zıva BK 1352 S 2 3 Tcl Edibe Buğra 9 \ urt Haberlcrı Mehmel Faraç Balbav.Hakan Kara. Vıldız. Orhan Bnrsalı. Musiafa 44U2^0.Fak.s 44l9!C9AdcınaTemMİcısı ÇetinYiğeDoğlu,Ç ğğ InonüCd II9S No-I Kat I.Tel 3522550. Faks 3522570 Muesses: Mudûni Erol Erkut 9 MEDVAC:9 Yonelım MEDVA G : • Koordınatör Ahmet Korulsan 9 Kurulu Başkam-Gencl Yonetım KunjJu Muhasebe Bültnt V ener 9|ldare Mudur Gulbin Erduran Bajkanı - Genel HüseyinGürer9lşletme Önder • Koordınaıor Reha Mudur Istün Çetik 9 Bılgı-Işlem Nail tnal 9 l*nman • Gcnel Müdur Akmen • Murahha* BılgısayarSıstem Mürûvet Çiler YardımcısJ MinrAkdağ me Bor» Gönem; Yımnllsıan %e Basan: *1 enı ( ı u n Haber Ajans! Ba>ın \e Ya\ın.ılık A Ş Turiuivjp) t Jd '••) 4J C jğjkıŞlu 3433J I»I PK 2-H: iMnbulTtl (0 111) 512 05 05 <10 hall hük- (O 1,1ı J . IOCAK1996 lmsak:5.51 Guneş: 7.22 Öğle: 12.19 İkindi: 14.40 Akşam 17.02 Yatsı: 18.27 MED'İACTcl 5M0751-51395S0-5l3S46O-6İ.Fak» 5118466 Hem kadın, hem erkek için • Haber Merkezi - Kozmetik şirketi CaKin Klein'ın kadın ve erkeğin ortak kullanımı için ürertıgi 'cK one' koleksiyonu artık Türkıye'de. "Kafanızdaki, dünyanızdaki ve hatta raflardakı karmaşadan uzak, net. tek ve duru bir tercih" olarak tanıtılan koleksiyon eau de toılette. nemlendiricı, body massage. body wash. saDun v e deodoranttan oluşuyor. İsveçli bisikletçi •STOCKHOLM (Cumhuriyet) - Göran Kropp adlı Isveçlı bısikletçinin. Mount Everest'e olan yolculuğu sürijyor. Bütün Avrupa'yı \e Türkıye'yı geçen bisikletçi. şu sıralar Iran-Pakıstan sınınnda bulunuyor. Nısan başında Everest'in eteklerine varmayı planlayan Kropp. yol boyunca da çeşitlı olaylarla karşılaşıyor. Buigaristan'dan geçerken okul yolundaki bırgrup öğrencinin saldmsına ugradığını ve kamerası ilc alın fenennı kaptırdığını anlatan Kropp. "Bulgartstan'dan sonra Türkiye'ye gelmek. bir kurtuluş gibıydı" diyor. İspip'de grip tatili • ERZURUM(AA)- Erzurum"un Ispirilçesinde grip nedeniyle ilk ve orta dereceli okullarda derslere 3 gün ara \erildi. !lçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkılilerinden arınan bilgiye göre. Ispir merkezdeki ilk ve orta dereceli okullarda etkisıni de\am ertiren grip salgını sonucu okullara devam eden ögrenci sayısında azalma görülmesi nedeniy le okullar 3 gün tatil edıldı. Evli kadına koca soyadı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, evlı bir kadının. kocasının aile ismini taşımak zorunda olduğunu bildirdi. Daıre, kocanın soyadının değişmesi halinde. kadının soyadının da kendiliğinden değişmesi gerektigine karar verdi. Da\a konusu olayda. kocası Alman vatandaşlığına geçen kadın. eşinin yeni bir soyadı aldığını. kendisinin de aynı soyadını taşımak istediğini bildirerek mahkemeye başvurdu. Yerel mahkeme ise bu ıstemı. "'Bir Türk vatandaşı yabancı soyadı taşıyamaz" gerekçesiyle redderti. Bunun üzerine davacı (kadın) karan temyiz ederek Yargıtay'a başvurdu. Başv uruyu değerlendiren Yargıtay 18. Hukuk Dairesi. Medeni Kanıın'a göre. kadının. kocasının aile ismini taşımak zorunda olduğuna işaret etti. Mitterrand'ın da ölümüne neden olan hastalık, 50 yaşını aşmış her iki erkekten birini etkiliyor belası: Prostat• 5O']i yaşlara kadar bir kestane görünümü ve iriliğine sahip. Yaş ilerledikçe prostatın hacmi artmaya başlıyor. Bu aşamadan sonra da rahatsızlıklan beraberinde getiriyor. GÜNDÜZ İMŞtR KamuoNU '•prostat" adını önce Kenan Etren ıle Turgut Özal'ın ABD'de geçırdiği ameliyatlardan duyduveyakındantanıdı. Son ola- rak da Fransa'nın Sosyaiist liden ve eski Cumhurbaşkanı François Mitterrand'ın ölümüne neden ol- du. Tahmın edebileceğınız gibı prostat ve hastalıklanndan söz edi- yoruz. Her üç olayda da ortak teş- his *pn>statkanseri"ydi. Özal ıle Ev ren erken teşhisin yararını gör- müş ve düzelmışlerdi. Oysa bu son derece sınsı sey reden hastalık Fran- sa Cumhurbaşkanı'nı ilerlemii; saf- hada yakaladığı için kurtulıış yok- tu. Yapılan araştırmaların ortaya koyduğu gibi prostat genellikle er- kegin yaşamında 50 yaşına kadar hıç bir anlam ifade etmiyor. Hat- ta çoğu erkek prostat denılen or- ganın ne işe>aradıgı konusunda da- hi bilgi eksiklığı çekiyor. Bir kıs- nıı anatomik olarak vücudun ne- resınde bulunduğu konusunda her- hangi bir bılgive sahıp değıl Oysa 50 yaşını aşmı$ her iki er- kekten bırisi mutlaka prostatın ha:>- talıklanndan birine yakajanma tah- likesıs le kar^ı karşıya. Üstelik 50- 59 yaş grubunda hiçbir şıkâyetı olmavan erkeklenn yüzde 15ın- de prostat kanserınm varlığı söz konusu iken bu oran 8Ü'lı yaşlar- da yüzde 40~50"lere ulaşıyor. Prostat en kısa tanımla erkeğin vücudunda cınsel kanallar ve id- rar boşaltım yollannın kesiştiği noktada yer alan "jenito iiriner*' bir organ. Cınsel bir organ oluşu spermin akışkanlığını çogaltıp besleyici bir özellık taşı>an bir sıvı salgılama- sından ılerı geliyor. Ancak. ıdrar kesesınin çıkışına çok yakın bir yerde bulunduğu ıçın ıkincı bırgö- rev daha üstlenmesıyle tanınıvor. "İdrarla spermi birbirinden ayır- mak. kanşmalarını engeflenıek." İşte prostatın ana işlevı üreme fonksıvonunu yakından ilgılendi- ren bir MV I vılgılaması olarak ka- bul edıliyor. 50"li vajlara kadarbir kestane gö- rünümü \e iriliğine sahip. Vaş iler- ledikçe prostatm hacmı artmava başlıyor. Bu aşamadan sonra da w W -— ..EBkCEKLI&İN OHCH \ POtcuzu ptaosrAr/ns 1 &G tCAHD&&JM~— J ^ . *s JTf % rJJ K ^4 rahatsızlıklan beraberinde getın- yor. Eger ıdrar >oluna doğru bir ha- cım artışı olursa. ıdrar boşaltım fonksıyonunda anzalara yol açı- >or. En önemli ıpucunu ise kesik kesik idrara çıkılmasıyla veriyor. Tedavi edilmedıgi takdirde kese- de tıkalı kalan ıdrar çeşitli enfek- sıyonlara neden oluyor. Bu aşa- mada idrar ke->e>ının felç olması- nın bile olası olduğu uzmanlarca ifade ediliyor. Kanseri öldürücü Prostatın vol açtıgı hastalıklar arasında sırasıyla prostatit, ade- nom ve prostat kansen bulunuvor. Prostatitin. prostatın büyüme- siyle bir ılgısi yok. Bu hastalık er- keğecin.sel ılışkivlegeçen birbak- terinin prostata yerleşip ateşli ve ağ- rılı birşekil almasıyla ortaya çıkı- yor. Tedavisi antibiyotik ve benze- ri ilaçlarla geçiştirilebiliyor. Prostatın bir ikinci rahatsızlığı ise tıpta "adenom" olarak ifade edı- liyor. Bu hastalıkta idrar kesesi do- lu değılken bile gereksız tuvalete gitme. idrann geç gelmesi ve has- tada boşaltım zorluklan görülü- yor. Bu da idrann kesintili gelme- sınin ıdran serbest bırakan ve ru- tan sistemin hatalı olduğunu orta- ya koyuvor. Bu rahatsızlığıngıde- nlmesı için genellikle cerrahi me- totlaruygulanıyor. Buoperasyon- da penisten ıçeri "rezektör" adı verilen küçük biraletsokuluyor. Bu alet yardımıyla sorunlu bölge par- ça parça dışan çekiliyor. Prostatın öldürücü olanı ise pros- tat kanseri. Yapılan araştırmalara göre bu kanser çeşidi kalın bagır- sak kenserinden sonra ikinci sıra- da yeralıyor. Alman Hastanesi Üroloji Bölü- mü'nden Opr. Dr. Tîbet Erdoğdu. prostat kansennin görülme sıklığı- nın özellıkle yaşa bağımlı bir şe- kilde artış gösterdiğine dikkat çe- kıyor. Opr. Dr. Tibet Erdoğdu. pros- tat kanseri ile ilgilı şu bilgıleri ve- riyor: "Önemli nokta, bu kansertürü- nün \aklaşık varısı insan vaşamn nın tümiinde gizli olarak prostat- ta yer alıyor. Geriye kalan >ansı ise prostatın ivi huylu büyümesine benzer belirtijeıie kendini göste- rip tüm viicuda yayılma eğilimi gösteriyor. Ülkemizde ortalama yaş uzun- luğunu erkeklerde 65-70 yıl olarak diişünürsek 70'li ve 80'li vaşlarda prostat organında sınırlı kalmış prostat kanseri saptanan bir has- tada. genellikle ölüm nedeni kan- ser dışı nedenlerie mevdana gel- mektedir. Halbuki daha erken yaş- ta belirienen prostat kanseri olgu- lannda kansere bağb öiüm oranı da- ha yüksekolmaktadır. Prostat kan- serinin bu ö/ellikleri nedeniyle er- ken teşhis hastanın tanıamerı kan- serden kurtulması icin büy ük önem taş'yor. Ömeğin 60>aşında bir has- tada prostat içinde sınırlı kanser- den hastanın cinsel gücii koruna- rak tamamen kurtulma oranı yak- laşık yüzde 90-100 arasındadır." Uzmanlar, ılerlemış prostat kan- sennde, kanserli hücrenin alına- rak daha sonrakı aşamalarda hor- mon tedav ısınin uygulandığını be- lirtıyor. Acı sondan kurtulabilmek için ise 50 yaşına gelmiş her erke- ğin ilk olarak rektal kontrolden geçmesi. şüpheli bir durumda ise kanda aranacak kansere özel bir prostat salgı maddesı tetkıki ve prostat filmi çekilmesi gerekiyor. Su kaynaklannı imar baskısına açan yönetmelik kendi hukukuyla çelişiyor ...Ve ISKI yönetmeliği sessizce ilan edildi • Kuruluş ve yetki yasalannda ıstanburun içme suyu kaynaklannı korumakla görevli kılınan ÎSKÎ, bu görevi yerine havzalara yeni imar haklan öngören son yönetmeliğini "Son Saat" isimli gazetede yayımlatarak gözden uzak, yürürlüğe soktu. OKTAV EKİNCİ Istanbul'un geleceğı açı- sından yaşamsal önem taşı- yan "*Su Kay naklannın Kir- İenmeve Karşı korunnıası Hakkındaki Vönetmelik". Resmi Gazete venne "Son Saat" isimli bir gazetenin 26Aralık 199$tarihli baskı- sında yayımlanarak yürür- lüğe girdi. " Istanbul Büyükşehir Be- lediye Başkanlığı ve İSKİ Genel Müdürlüğü, tlgili ya- sadaki "ilan ederek kamu- oyuna duyurma" kuralını deyim yerindeyse "sjradan birformaJite'' anlayışıyla ge- çiştirerek kamuoyunun gün- lerdir merakla beklediğı bir yeni hukuk düzenlemesinı "gözden ırak" dev reye sok- tular. 'Nazjm plan'ın da as- kı ve ilan süresini duyarlı çevrelere yeterli inceleme olanağı tanınmadan geçiş- tiren yerel yöneticiler. ben- zer şekilde yeni ÎSKf yönet- meliöıne de "en az duyula- cak"bir yöntemle aynı pla- nın parçası olarak sessiz se- dasız uygulanma olanağı ya- rattılar. Bu aşamadan sonra artık yapı labılecek tek şev. kentin içme su>u havzalarındakı koruma kuşaklarına imar haklan dağıtan bu \ önetme- liğın iptali için hemen idari yargıya başv urmak. İstanbul'un su hav/alan bir eennet 26 Aralık 1995 tarihinde vayımlanarak yürürlüğe giren yeni İSKİ yönetme- liği, korunnıası gerekli bu cenneti rantyapılaşmasıyla yok etmeve neden olacak. Kurumlann yanı sıra kişi- lerin de yasal haklan ve top- lumsal görevleri arasında bulunan bu dava açma giri- şimleri için ise yine yönet- meliğın Son Saat gazetesin- dekı ilan tarihinden ıtibaren **2aylık" birsüre var.. İSKİ, yetkilerini aşıyor Aslına bakılırsayönetme- liğin öncelikle "adı" ıle *içe- riğj 1 " arasındakı çelişkiler. dahabaj>langıçtaki "amaç" maddesine de ters düşen hü- kümleriyle genel hukuk ıl- kelen açısından "geçersiz" bırdüzenleme varatıvor Çünkü yıne aynı yönet- melığin hem adında hem de amaç maddesinde "su kay- naklannın kirlenmesini ön- lemek" hedefi yer alırken diğermaddelerindeaynı kay- naklann koruma kuşakları- nı ımara açan hükümlere yer verilmesi. bu adın ve ama- cın gerçekleşme koşolunu ortadan kaldınyor. Nitekim ISKl'nin temel görevi de kendi kuruluş ve yetki yasalanna göre su hav - zalarında "imar haklan da- ğıtmak" değil. tam tersine "kamulaştırma" da dahil ol- mak üzere içme suy unu imar kirlenmesinden koruyacak önlemleri almak. Bu neden- le yeni yönetmelik ISKlnin temel hedefleri ve yetkılen açısından da yine hukuka aykın bir içerik taşıyor. Öte yandan benzer yasal ilkelerçerçevesinde söz ko- nusu yönermeliğin uyması gereken bir başka temel ku- ral ise Çev re Bakanlığf nca vürütülen 4.9.1988 tarihli "Su Kirliliği Kontrol Yönet- meliği" ile uyumlu olması zorunlulugu. Eski Çev re Müsteşan Re- fet Erim, bu konuyla ilgili olarak Cumhuriyef'te 2.12.1995 tarihinde y ayım- lanan yazısında, Su Kirlili- ği Kontrol Yönetmeliğfnde- ki kesin imar ya>aklamala- nnın "tüm ülke için"geçer- lı olduğunu v urgulamış ve h- tanbul'dadalSKl'ninbu ya- sal kuralı çiğnemeye hakkı veyetkısi bulunmadığınıay- nntılanyla açıklamıştı. Ne varki Refet Erim'in bu "açık uyansı"ndan 24 gün sonra Son Saat adlı gazete- de yayımlattınlarak yürürlü- ğe sokulan yönetmelikte. kı- sa mesafeli koruma alanına eskiden olmayan yapılaşma haklan getirilirken orta ve uzun mesafeli kuşaklardada yine eski imar koşullanna ek v e daha yüksek yogunluk- laröngörülüyor. Böylece yeni nazım plan- daki "havzaların inıannı İS- Kİ Vonetmefiği'ne bırakan" Jcarann aslında bir "tuzak" olduğu şeklindeki kaygılan- mızın ve eleştırılerimizin haklılığı da açıkça kanıtlan- mış oluyor. Plansız yerieşmeye yeşüışık 1'50.000 ölçekli yeni na- zım plana yönelik eleştiri ra- porlannda yer alan verilere göre kentin içme suyu hav- zalannda öngörülen bu hu- kuk dışı imar olanağı, sade- ce yine bu kaynaklann kır- lenmesi tehdidinı taşımıyor. Kirlenme sürecine koşut ola- rak hem var olan yasadışı yapılaşmaya "imaraffi" sağ- lanıyor hem de yeni yapı- laşma kurallanyla tüm met- ropolıten alanda y aklaşık "5 milyon kişilik" ilave yerleş- me ortamı yaratılıyor. Böylesi bir yönetmelik operasyonu ise yine nazım plandakı "12mihwnluk*'he- def nüfusu daha başlangıç- ta geçersiz kılıyor. Çünkü aynı nazım plan, aynı yöne- timin yeni İSKİ Yönetmeli- ği'yle "ilişkilendirilerek" onaylandığından, aslında 12 yerine "17 milyonluk" bir Istanbul öngörüyor. Bu gerçek de tıpkı yönet- meliğin ilan yöntemınde iz- lendigi gibi dikkatlerden ses- sizce kaçırılıyor. Bürün bu saptamalann ışığında. şim- di artık görev sırası duyarlı kuruluşlarda ve yanı sıra Çevre Bakanlı&ı'nda. ISKİ'nın veTstanbul Bü- yükşehir Belediyesi'nin ya- sal yetkilerini aşarak yürür- lüğe soktuklan bu hukuk dı- şı yönetmeliğin bir an önce iptali için "yüksekyargı" yi- ne tek ve en güçlü güvence- miz, yeter ki yurttaşlık hak- lanmızı ve topluma karşı so- rumluluklarımızı yerine ge- tirmeyı ihmal etmeyelim. Dava açmak için 25 Şubat 19%'ya dek yasal başvuru süremiz olduğunu bir kez dahaanımsayalım... Doğalgaz parasını veliler ödedi• Okullann koruma dernekleri ve vakıflan aracılığıyla istenen para, elbette velilerin isteğine bırakılmadı, zorunlu turuldu. Kimi okullarda, "Bu parayı veremeyecek olanlar, muhtarlardan fakirlik belgesi getirsin" denildi. FİGENATALAY Eğitime katkı payı, kar- ne parası derken okullann doğalgaz masraflan da ve- lilerin cebinden çıkıyor. Ka- dıköy yakasındaki birçok okulda kazanlann doğalga- za dönüşüm bedelleri, ve- lilerden alındı. Istanbul Mil- lı Eğitim Müdür Vekili Ay- dın Özvar, "%'elilerden kat- kı payı dışjnda kesinlikle pa- ra istenemez" dedı. Kadıköy yakasındaki bir- çok okul yönetimi. bu yıl kazanlannı dogalgaza dö- nüştürme karan aldı. Ancak karan almak kolay, parayı bulmak zordu. Devletten doğalgaz dönüşümü için para alamayan okullar. ça- reyi herzamanki gibi veli- lerden para ıstemekte bul- dular. Okullann koruma dernekleri ve vakıflan ara- cılığıyla istenen para, el- bette velilerin isteğine bıra- kılmadı, zorunlu tutuldu. Kımi okullarda. "Bu para- yı veremeyecek olanlar, muhtarlardan fakirlik beJ- gesi getirsin" denildi. tste- nen para az-buz değildi. Ör- neğin. Moda Ilkögretim Okulu'nda her veli birer milyon. Nihat Işık llköğre- tim Okulu'nda ise l.5"er milyon lira verdi. Çocugu Moda Ilkögretim Oku- lu'nda ögrenim gören bir veli, parayı hersınırlabir ve- lınin topladıgını ve herke- sin zorunlu tutulduğunu be- lirterek şunları söyledr "Ben ekonomik duru- mum i\i olmadığı icin ken- di e»ime doğalgazalamıyo- rum ve soba yakıyorum. Okulun doğalgaz masrafi- nı neden karşılaya^ım? Eger veremeyecekdurumdaysak muhtardan fakirlik belgesi getirmemizi istedtler. Bunu da tepkiyle karşılıvorum. Bir mifyon lirayı mecburen verdim, ama herfirsattave- lilerden para istenmesini, üstelikde zorunlu rutulma- nıızı protesto ediyorum." Istanbul Mıllı Eğıtim Mü- dürlüğü yetkılileri, bu du- rumu doğrulayarak "Kadn köy yakasındaki birçok okul, veliimkânlanndan ya- rarlanarak dogalgaza geç- ti. Ancak velilerin zorunlu tutulmaması gt'rekirdi"de- dıler. Istanbul Milli Eğjtim Mü- dür Vekili Aydın Ozyar ise velilerden katkı payı dışın- da kesinlikle para istenme- yecegini vurgulayarak "Katkı payı da zorunlu de- gildir. Bunun dışında kame parası gibi gerekçelerle ve- lilerden kesinlikle para isten- meyeceklir" dıye konuştu. Özyar. bugün ilköğretim müdürleriyle düzenleyece- ği toplantıda da bu konuyu ele alacagını belirtti.Kadı- köy yakasındaki bir ilköğ- retim okulunun müdürü, bütçeleri yeterli olmadığı için bu yıl dogalgaza geçe- mediklenne dikkat çekerek şunları söyledı: "Vîelilerden bunun için para toplamayı uygun gör- müyorum. Bütçede yeterli para varsa >apılır, yoksa ya- pılnıaz.." Tayfun Akgüner olay: 9 9 RTUK'le yargının hukuk savaşı A.NK.4RA (Cumhuriyet Bürosu)-Ankara Bölge lda- re Mahkemesi'nin, Radyo ve Televizyon (Jst Kuru- lu'nun(RTUK),TRT Genel Müdürü Tayfun Akgüner' ın göreve ıadesıne ilişkin yap- tığı itirazı "Atama ve alım Bakaniar Kurulu yetkisin- de. Üst kurul bu makamın üstünde değildir" gerekçe- siyle reddetmesi, her iki ku- ruluş arasında hukuk sava- şı başlattı. RTÜK Hukuk Müşavir- liği, davayı baştan beri 'gö- revden alma" biçimmde yo- rumlayan mahkemenin tu- tumunu eleştirirken, Bölge fdare Mahkemesi Başkanı Necmettin Koçtaş. görev- den alma ile düşürme işle- minin farklı yorumlanama- yacağını bildirdi. Hukuk sa- vaşında. TRT Genel Mü- dürü Akgüner'in göreve hangi yöntemle döneceğı konusu da sorun oldu. RTÜK. mahkeminin yoru- mu uyannca göreve dön- mede Bakaniar Kurulu ona- yını koşut gösterirken. bu- nu gereksiz bulan mahke- me, Akgüner'in makama hemen oturabileceğine dik- kat çekti. RTÜK Hukuk Müşavir- liği. anlaşmaz.lığın 'görev- den alma' ıle görevin dü- şürülmesi' yorumunda odaklandıgını belirterek şunlan şöylediler: "Biz Özel Radyo ve Tele- vizyon Yasası'nın amir hü- kümlerini uyguladık. Sayın Genel Müdürün görevi düş- rü. Göre\den almadık. Ön- celikle bunun üzerinde dur- mak gerekir. TRT yönetimi söz konusu yasanın ilgili maddesini vayınlarında ikf kez ihlal etti \âni, bu ozei televizjon \e radyo kuru- luşlan için yayın du rd u rma yaptırımını öngörürken, TRT'nin genel müdürü ve yönetim kurulu üyelerinin görevlerinin düşürülmesi- ni getiriyor. Kişiye, kişilere yönelik bir tavır söz konu- su olmadığı gibi yasa ne di- yorsa yerine getirdik." Ankara Bölge Idare Mah- kemesi Başkanı Necmettin Koçtaş, görevden alma ile görevi düşürmenin aynı an- lama geldiğini ve aynm ya- pılamayacağını söyledi. Yapılan araştırmalar, eğitim düzeyi yükseldikçe sigara içenlerin sayısının azaldığmı ortaya koyuyor Sigara içenler, gelişmiş ülkelerde zor durumda Çeviri Servisi - Sigara iç- mek. gelişmiş ülkelerde ciddi bir imaj kaybına neden olma- ya başladı. Ulaşım araçlan. ka- palı mekânlar. işyerleri, açıkha- va derken sigara içenlerin Ame- rika'da ışe alınmamaya başla- ması. olayı ciddi bir tartışma haline getirdi. Sigara içmeyen- lerin ve sigarayı bırakanların' sayısının bir hayli yükseldigi ve içenlere karşı elbirlığı için- de tavır alındığı günümüzde. sigara içenler dış gruplar olarak nitele- niyor ve içmeyenlerin sağlık haklarını korumak amacıyla neredeyse ev leri dı- şında hiçbirortamda sigara ıçmelerine izin verilmivor. Sigara içme yasağı önce Amerika. is- veç. Ingiltere gibi ülkelerde yakın mesa- fe uçuşlarda başlatıldı. Ardından yavaş yavaş toplu halde bulunulan kapalı me- kânlara yansıdı ve son olarak da işe al- mada bir kıstas haline getirildi. Içenler- le içmeyenler neredeyse karşı karşıya geldi. Içmeycnlerin haklan derken içen- ler. '2. sınıfmuamele görüyoruz'diye ya- kınmaya başladılar. Son yıllarda bu konuda yapılan bir- çok geniş tabanlı araştırma. sigara içen- lerin kendilerine güvenlenni kaybettik- lerinı. kendilerini zaman zaman suçlu hissettıklerini v e sık sık sigarayı bırak- ma karan aldıklannı ortaya koydu. Bu araştırmalar için 3 tip denek seçildi: Si- gara içenler. sigaray ı bırakmış olanlar ve sigara içmeyenler. Ay nca bu gruplann ka- nşımının topluma oranı da hesaplanarak genel bir görüş oluşturuldu. Bu araştır- maların sonuçlarına göre grupların bir- birleri hakkındaki düşünceleri şöyle' Içeıüer çe^Tevi zehirliyor -Genelınyüzde43'ü, ıçmeyenlenn ve bırakmış olanların yüzde 52-53'ü aynca halen içenlenn de yüzde 22 si. sigara içe- rek çevreyı zehirlemenın büyük birego- izm olduğunu düşünüyor. - Bütün gruplann yüzde 86-89'ü siga- ra içmeyenlenn. sigara içilen biryerde ra- hatsız olduğunu kabul ediyor. - Sigara içenlerin ve sonradan sigara- yı bırakmış olanların yüzde 20"si. içme- yenlerin ve genelin yüzde I4'ü ıle I6sı. sigara kullanmayan insanljnn. hayatın geneline yönelik çok zevk düşkünü ol- Madonna, sigarayı erotik görünmek amacıyla kullanıyor. madıklarını ve tutuk olduklannı düşün- düklerini belirtiyorlar. - Tüm gruplann yaklaşık yansı, belir- li yerlerde sigara yasaöını onaylarken tümden bir yasaklama için aynı hoşgö- riiyü gostermiyorlar. Tümden yasakla- manın başka bir insanın yaşamına ve eğ- lencesine müdahale olduğunu düşünen- lerin sayısı oldukça fazla. 6O'lı yıllann mutlu ve gururlu sigara içicisi, 70'li yıllarda kendi ecelini çağı- ran bir mazoşiste. 80'li yıilarda da çev- resini düşünmeyen bencil birzararlıyadö- nüştü. Sigara üretimi özel sektörlerin de tüjiin üreticılerinin de vazgeçemeyeceği bir kazanç kapısı olmaya devam eder- ken sigara paketlerinın üzerine zoruniu olarak 'sağlığa zararlıdır' ibareleri ko- nulmaya başlandı. Bir yanda reklamlar sürdü, öte yanda karşı kampanyalar. Ar- dından 'pasif içiei' kavramı doğdu ve rıp çevreleri bu grubun da en az içiciler ka- dar tehlike altında olduğunu vurguladı. Ve yasaklar birbiri ardına gelmeye baş- ladı. Sigara içenlere küçük odalar Önce uçaklann kısa mesafe ve first class'lannda yasaklanan sigara. zaman içinde tüm yolculuklan ve sınıfları kap- sadı. Parlamentolar. içmeyenler için ya- salar çıkarmak için uğraşmaya başladı- lar. Büyük firmalar. sigara içılmesini ya- sakladı; sigara içenler için küçük odalar ayırdı. Hatta çalışanlannın gıttikleri iş görüşmelerinde, fırfnalannın ımajını dü- şünerek sigara kullanmalannı y asakiayan işyerleri bile oldu. Sanatçılar. talk shovv'cular. politikacılarekranlarda siga- ra içmeyi kestiler. Sigara içenlerin sicil- leri bozuldu. Sonunda olay, sigara içen- lerin işe alınmaması noktasında kilitlen- dı. Hangi iş gruplannın daha çok sigara kullandığı ise yine yapılan araştırmalar sonucunda belirlendi: Temızlik işkolun- da çalışan işçilerin yüzde 60.7'si, Ocak- larda ve yeraltında çalışanların yüzde 56.8'i, meslegi şoforlükolanlann veözel- likle uzun yol sürücülerinin yüzde 54.7'si, kimyevi madde işkollannda çahşanlann yüzde 53.9"u sigara içiyor. Sigara içme oranı, eğitim seviyesinin yükselmesiyle ters orantı göstererek mühendis, kimya- ger, fizikçi, doktor. eczacı ve öğretmen- lerde yüzde 23.3'lere kadar düşüyor. Kadınlann sigara içme oranlannın son yıllarda eşitlenmesiyle ortaya çıkan bir başka olumsuz etki de daha doğmamış bebeklerin ve küçük çocuklann çok sık gaSif içici durumuna düşmeleri oluyor. Ozellikle ana karnındaki bebeklerde bü- yük arazlara neden olan sigara, doktor- lar tarafından hamile annelere kesinlik- le yasaklanıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle