Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 OCAK 1996 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
Org. Karadayı:
Kalplerden
geçeni söyledim
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Genelkurmay
Başkanı Orgenera) İsmail
Hakkı Karadayı. 24 aralık
erken genel seçimleri önce-
si ve sonrasında yaptıği de-
ğerlendirme/ere ılişkin ola-
rak "Kalplerden geçeni söy-
tedim" dedi.
Orgeneral Karadayı.
Cumhurbaşkanı Süle\man
Demirerin Çankaya Köş-
kü'nde verdiği yeni yıl re-
sepsiyonunda, gazetecilerin
koaJisyon çalışmalanna iliş-
kin sorusuna. "Siz gelişme-
leri bizdcn daha iyi izlıjorsu-
ntız" karşılığını verdi.
Orgeneral Karadayı. se-
-çimden önce Bolu'da, sonra
da Kayseri "de \ aptığı konuş-
maların anımsatılması üze-
rine, "Kalplerden geçeni
"söyledim" diye konuşru.
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Karadayı. Bo-
lu'daki 2. Komando Tuea-
yı'nda22 Aralık 1995 tari-
hinde yaptığı konuşmada.
özetle şu görüşlere yer \er-
Tnişti:
"Türk Silahlı Kımetieri
(TSK), Atatürk milliyetçili-
ğine bağlı, O'nun ilke ve in-
kılaplarının \orulmaz bek-
çisidir. TSK,eesaretiyle,atıl-
ganlığıvla, inanenla. itika-
dıyla büyüktür. TSK. çağ-
daş. demokratik. laik düma
görüşünü benimsediği, her
türlü bağnaziık legericiliğin
karştsında bulunduğu ve ile-
rici olduğu için büyiiktür."
Org. Karadayı. Kayserı I.
Komando Tugayı'nda 28
Aralık 1995 tarihindeyaptı-
ğı konuşmada da şu değer-
lendirmeyi yapmıştı:
"TSK, içeriden ve dışan-
dan gelebilecek her fürfü
tehdit te tehlikeye karşı de-
mokratik. laik \e sos\al bir
hukuk de\leti olan Türkiye
Cumhurheti devletinin gü-
venliğinin de teminatıdır.
Önce de sövlediğim gibi
TSK, çağdaş,laik vedemok-
ratik bir diinyagörüşünü be-
nimseyen, her türiü bağna/-
lık ve gericiliğin karşısında
bufunan. ilerici karaktere sa-
hip sarsılmaz bir güçtür."
Kemalizm tartısıldı
Karakaş: 6 okun
3 'ü işlevsizleşti
İstanbul Haber Senisi -
Sosyal Demokrası Vakfı'nın
(SODEV) düzenledıgı top-
iantıda "Kemalizm" tartışıl-
dı. Doç. Dr. Taha Parla'nın
Kemalızmı "orta boy biride-
oloji, statik bir yapı \t yasak-
çı" olarak nitelendırmesı tar-
tışma yarattı. Bu savı doğYu
bulmayan SODEV üyelerı.
•'Kemalizm statik değildir.
Büriin ideolojiler degisen ko-
şullara göre »enileşip dönü-
şürken Kemalizmin değiş-
mezJiği düşünülemez" görü-
şünü dile getirdıler.
SODEVin penyodik ola-
rak üyeleriv le sürdürdügü tar-
tışma topİantılannın pazar
günkü bolümünde "Kema-
lizm >e sosyaldemokrasi" tar-
tışıldı. Selımpaşa Famıli Mo-
tefde \apılan toplantıya ko-
nuk konuşmacı olarak katılan
Doç. Dr. Taha Paria, Kema-
Panel
lırm ıle sosyal demokrasi ara-
sında bir benzerlik olmadıgı-
nı savundu.
SODEV üyelen ıse bu ıddı-
aya karşı çıkarak Kemalizm
<le sosyal demokrasi arasında
temel bir çelişkı olmadığını
vurguladı.
Toplantıvakatılan SODEV
Gcnel Başkanı \e CHP İstan-
bul Mılletvekili Ercan Kara-
kaş da yaptıgı konuşmada,
şunlan sö\ledı:
"Kemalizm ve 6 ok,
CHP'nin tarihidir. Bütün sos-
yal demokrat parriler kendi
tarihlerine sahipçıkmıştır. Biz
de çıknonız. Ancak değisen
dümaveyurtkoşullanndabu
ilkeleri gözden geçirhor. sos-
yal demokrashle bağlaşıkiığı
ya da benzeşikliğini irdelno-
ruz. 6okun üçünün arbkişie>-
sizieşriğineilişkin birgöriiş de
oluşmaktadır."" "''' '"
Üniversitelîler
örgütlenınek îstîyor
İstanbul Haber Senisi -
Cnıversite ögrencileri, örgüt
çatısı altında toplannıak \e
üniversite yönetiminde söz
sahıbı olmak istiyor. Geçmış
yılların öğrencı liderleri de
gençlerin örgütlenmeleri. üni-
versite yönetimıne katılm'ala-
n ve polıtıkaya gırmelen ge-
rektıgını belirttıler.
"Türkiye'de L niversite Öğ-
renci Hareketjeri Den«imi".
dün İstanbul Lnnersıtesı Tıp
Fakültesi Öğreneı Birlığı Sos-
yal Eğitım Komısyonu"nca
düzenlenen panelde tartısıldı.
Panelekatılan, 1955-56 vılla-
rında J.C. Tıp Fakültesi Tale-
beCemiyeti başkanlığmı yaf>-
mış olan ünı\ersite rektörü
Prof. Dr. BülentBerkarda. es-
ki Türkiye \filli Talebe Fede-
rasyonu Başkanı Prof. Dr. Nu-
rettin Sözen. eski Türkive
Milli Talebe Federasyonu Ge-
nel Sekreten Prof. Dr. Kayı-
han .Aydoğmuş. eski Milli
Türk talebe Birliği Genel
Başkanı Rasim Cinişli. eski
Ankara C'nıversitesi Öğreneı
Birlığı Genel Sekreteri vega-
zetemiz yazan Oral Çalışlar
ve Istanbul Tıp Fakültesi öğ-
rencisi Gökhan Teker. dene-
v imlerini \e anılannı aktardı-
lar.
Berkarda. bugün ünhersı-
tede örgütlenme diye bir du-
rumun söz konusu olrnadığı-
na dikkat çekerek "Üniversi-
te gençligi örgiitJeıımeli. ög-
renciler yönetime kanJmalı <e
gençlersKaseteginneli" ded ı.
Çalışlar. gençlerin her za-
man "tehlikeli unsurlar" ola-
rak görüldüğünü. onları
mümkün olduğu kadar dü-
şündürtmemenin yollarının
arandıgını \e gençligi sustur-
ma önlemlerinin vahirn so-
nuçlarının yaşandığını söyle-
di. Çalışlar. şunlan söyledı:
"Siyasal Bilgiler yönerim
kurulunda dörtprofesör. dört
doçent. dörtasistan ı e dört ög-
renci \ardı. Fakülte>i birlikte
\öneti>orduk. Hiç de kötü so-
nuçlar almadık. 'Yaşlı' kafa-
lar hep önlem ve \asak üzeri-
ne va/ıştık/an için Tiirkive po-
lis de\feti haline geldi. fürki-
>e değişim, demokrasi ve öz-
gürlük isti\or. Türki\e biriki-
mivle demokrasi>izoıiu\or. a-
ma küflenmiş, paslanmış bir
yapı Türkiye'nin değişen di-
namiğinin önünde dikilhor.
Bunun önünü açacak olanlar
yine gençlerdir."
Sözen de başkanlığını yap-
tığı federasvonun gerçekleş-
tirdiği etkınlikleri anlamktan
sonra şunlan söyledı:
"Bugünöğrencilerinörgüt-
leriyok. ünhersitetönetimin-
de temsil edilmhoriar. si>a$al
partilere üve degiUer. Bti bü-
vük bireksiku'ktir. 1980'ierde
başlafılan depolitizasyon \e
antidemokratjk donemle bir-
likte bütün >apılar ortadan
kaidınidı. İ niversite gençliği
shasetie uğraşmalı. ülkenin
kaderineağıriığını koymalıdır.
Öğrencilerin ve asistanların
üniversite \önetimindesöz sa-
hibi oiacağina inanı\orum."
Teker ise engellere rağmen
örgütlennıeye çalıştıklarını
belirterek "Gerici ve ülkücü
olmadan örgütlenmeye çalışı-
>oruz arna bunun yotlan tı-
kanmış durumda" diye ko-
nu^tu.
Zorunlu tasarruf
Odemeler şubat
aymda yapılacak
G Ü N D E M MLSTAFA BALBAY
ANKARA (,\A) - Kamu-
yunda "zorunlu tasarruf
larak bilinen. kaldırılması
önünde \asa tasansı da ha-
ırlanan "Çalışanlann Tasar-
ııflannı Teşvik Hesabı^nda
riken paranın aitıncı nema-
nın şubat ayında ödenmesi
in hazırlık yapıldıgı öğre-
Idi.
Nema ödemesi için Yük-
k Planlama Kurulu (YPK)
ran gerekiyor.
Yasal olarak nemanın en
; nisan ayına kadar öden-
•si gerektiğini belirtenyet-
iler. nema ödemelerinin
ıdiye kadar şubat ayında
yapıldığını ve bunun gele-
neksel hale geldigini \ urgula-
dılar.
Aitıncı nemanın da bu yıl
şubat ayında ödenebileceğini
belirten yetkililer. şubat ayı-
nın, 1 ocakta mali yılbaşın/n
başlaması \e hesaplann daha
kolay izlenmesi nedeniyle
tercih edildigini söylediler.
Verilen bilgivegöre. en son
uygulanan nema oranı ise
yüzde 211.81 olarak belirlen-
di. '
Ancak, şubat aymda öde-
melerin yapılması durumun-
da nema oranı yeniden belir-
lenecek.
• Baftarafı 1. Sayfada
Cezayir'de son üç yılda öldürülen ga-
zeteci sayısı 30.
Türkiye'de ise 1990 yılı başından
bu yana öldürülen gazeteci/erin sayı-
sı 25'i buldu.
Önceki gün terörün başkenti istan-
bul'da iki olay meydana geldi. Cum-
hurbaşkanı Süleyman Demirel ta-
rafından görkemli bir törenle açılan
Sabancı Center, Batı'nın ve ABD'nin
büyük kentlerindeki holdinglerin mer-
kezlerini aratmayacak bir görüntüye
sahip.
Aynalı ve havalı iki bina. Çevresin-
de kuş uçurtulmuypr. Birkaç derece-
li güvenlik sistemi. Özel katlar aynca
korumalı.
Verilen bilgilere göre, ancak aile
çevresinde ve üst düzey yöneticiler-
debulunan manyetik kartla girilebilen
25. kata çıkan teröristler, altı karde-
şin en küçüğü Özdemir Sabancı yı,
Toyota-Sa'nın Genel Müdürü Haluk
Görgün'ü ve sekreter Nilgün Hase-
fe'yi öldürdüler.
Aynı gün, Evrensel gazetesinin mu-
habirlerinden Metin Göktepe birçay
bahçesinde ölü bulundu.
Göktepe, Ümraniye Cezaevi'nde
öldürülen tutuklulann cenaze töreni
sırasında gözaltına alınıp Eyüp Spor
Salonu'na götürülmüştü. Gazete yö-
neticilerinin tüm çabalarına karşın
serbest bırakılmadı. Göktepe, önce-
ki gece "ölü" olarak serbest bırakıl-
dı.
Eğer polis kayıtları doğruysa Gök-
tepe, spor salonunda atılan dayak
Terör, Gazeteci ve Işadamı
sonucu fenalaştı. Ancak Göktepe,
"Gözaltmdayken ölmeyeyim, ayıp
o/ür"diyedüşündü. Polis, akşam du-
rup dururken serbest bırakma karan
aldı. Dışarı çıktı. Eyüp Çay Bahçe-
si'nde bir sanda/yeye oturdu ve.. öl-
dü...
Sabancı Center ve Eyüp'teki terör
olayı arasındaki tek fark, ikincisinin
çok "acemice" işlenmiş olmasıdır.
Türkiye'yi gözaltında ölümlere alış-
tırdılar. Görünen o ki, yöntem değişik-
liğine gidiliyor; gözaltına alınıp ser-
best bırakıldıktan hemen sonra "ken-
diliğinden" ölüm. Biz "acemice" di-
yoruz, ama belki bu daha "temiz".
Polis kayıtlarına göre Göktepe, çay
bahçesinde otururken durup durur-
ken öldü.
Bakanlar Kurulu, iki ay sonra ilk
kez, istanbul'da meydana gelen te-
rör olaylan nedeniyle toplandı. Eko-
nomik depreme, cezaevi olaylanna
tınmayan Bakanlar Kurulu, Sabancı
ailesine yapılan bu saldından çok et-
kilendi ve hemen bir araya geldi.
Bize, "Bu memleketin başına, Ba-
kanlarKurulu'nu toplamakdurumun-
da bırakacak bir bela gelmesin" di-
leginde bulunmak kalıyor.
Iş âlemine ve basına yönelik bu sal-
dından alınması gereken birdizi ders
var.
- Eğer demokrasinin tüm kurumla-
nyla yerleşmesini istiyorsak terörün
hertürlüsüne, ama hertürlüsüne kar-
şı çıkmak durumundayız. "Şunlarya-
pılırsa ders o/ur, bunlar yapılırsa ters
olur" diyemeyiz, dememeliyiz. Zira
terörün ne zaman kimin canını yaka-
cağı belli degil.
- Terörün tek bir kaynağı yok. Bu
bağlamda, "Devletten yana mısın,
değil misin" sorusu çok yanlış. Tüm
duyarlı insanların, bunun yerine, "7e-
rörden yana mısın, demokrasiden
yana mı" sorusunu sorması gereki-
yor.
- Kimse, "Bana dokunmayan yılan
bin yıl yaşasın" diyemez, dememeli.
25. kata kadar tırmanabilen terör, bu
yüzünü bir kez daha gösterdi.
- Bugünkü siyasal yapı içinde han-
gi görüş iktidara gelirse gelsin bir po-
lis örgütü kuracaktır. Insanlık, henüz
her şeyi özdenetimiyle çözebilecek
bir aşamaya gelmedi. Bu, on yıllar
belki yüzyıllar alacak bir olgu. Ancak
bugün ülkemizde polis örgütü ne ya-
zık ki, kamu düzenini sağlama işlevin-
den çok, kanlı olaylarda taraf olma
işleviyle tanınıyor. Akla ilk bu geliyor.
'Kelle koparmaya geldim'
Emniyet Genel Müdürlüğü de bu
imajından rahatsız olmuş olmalı ki,
bu konuda birçalışma başlattı. Polis,
gergin ortamlann tarafı degil, yumu-
şatıcısı, çözücüsü olması gerekirken
bugünkü konumu ne yazık ki, sanık
sandalyesidir.
İstanbul Emniyet Müdürü Orhan
Taşanlargörevegeldiğindeilk şu de-
meci vermişti:
- Kelle koparmaya geldim.
Hoş geldin, önden buyur...
Bir polis müdürü göreve nasıl böy-
le başlayabilir?
Eski Emniyet Müdürü Necdet
Menzir, birpolisin şehitolmasının ar-
dından, koalisyonun CHP kanadını
açıkça suçlamış ve kahraman olmuş-
tu.
Taşanlar da cezaevi olaylan sıra-
sında aynı yönteme başvurdu:
- Olaylarda (CHP'nin elinde bulu-
nan) Adalet Bakanlığı'nın ihmali ve
hatta katkısı var...
Acaba son olaylara CHP nasıl bir
katkı yaptı? Taşanlar henüz açıkla-
madı.
Bu gidişle Taşanlar'ın da geleceği
parlak. Biryılda milletvekilliğini, göre-
vi uzarsa bakanlığı hak etti demektir.
Hiç tanımadıyınız bir ülke düşünün.
Bir dostunuza sordunuz; size şu kar-
şılığı verdi:
"Haaa o ülke mi? Geçenlerde ül-
kenin en tanınmışzenginlerinden bi-
risinin özel korumalı binasına terö-
ristler girmiş. Üç kişiyi öldürüp çık-
mış. Katiller kayıpmış.
Aynı gün bir gazetecigözaltmday-
ken öldürülmüş. Sonra cesedibirçay
bahçesinde bulunmuş."
Ne düşünürsünüz? Tüyleriniz ür-
permez mi?
Biz bunlara alıştık mı? Yüreğimiz
nasır mı bağladı? Sanmam. Buna na-
sır bile dayanmazdı...
Yoksa, "kalbimizi", "yüreğimizi",
"gönlümüzü" mü yitirdik?..
MEDENI HALLER
Anlayışlı babaA
tinerci
kılığında.
Bu aksam 2 2 : 0 0
Uyumsuz çift, uyuşturucu
kullandığından
şüphelendiklerı oğullarına
ulaşmak için her yolu
deniyor!
Istemesi sizden,
söylemesi
benden!
OLAYLARIN
ARDINDÂKT
GERÇEK
• Baştarufı I. Sayfada
luşlarından Sabancrların
en üst düzey yöneticileri,
İstanbul'un göbeğinde
yükselen gökdelende sal-
dınya uğrayıp öldürülmüş-
lerdir; zam dalgaları da te-
rör dalgalanyla birlikte
toplumu kötümserliğe sü-
rüklemektedir.
Hiç kuşkusuz bu nokta-
ya birdenbire gelinmedi;
ekilen biçiliyor.
Ülkede bir genel seçim-
den sonra gerçekler bu-
harlaşıp uçmazlar; bir hü-
kümet ortaklığı seçimi
kaybetti, yerine yenisi ku-
rulacak diye güvenlik al-
tüst olamaz, ekonomide
zam dalgaları köpürmez,
geleceğe bakış bulanık-
laşmaz; bir hükümetin se-
çim aşamasında geldiği
ve ülkeyi getirdiği yer
olumluysa, yeni hüküme-
tin kuruluşuna değin ge-
çecek kısa sürede olumlu
tabloyu altüst edecek
olaylar birbiri ardına ya-
şanmaz.
Türkiye'de ülkeyi yönet-
mek iddiasıyla ortaya çı-
kanlann, her şeyden önce
olaylan gerçekçi bir göz-
lükle değerlendirebilmele-
rinde saymakla bitmez ya-
r
arlar bulunmaktadır. Bu-
gün emanetçi olarak baş-
ta bulunan /lükümet, ya-
şanan olaylann ağırlığının
ya farkında değildir ya da
olan bitenleri giderayak
görmezlikten gelmektedir.
Ekonomi zam fırtınasıy-
la günlerini sayarken ve
cezaevlerinden iş dünya-
sının gökdelenlerine degin
terör rüzgân eserken, kim-
dir bunun sorumlusu?..
Sayın Çiller'in dediği gi-
bi "devlet boşluğu" yok-
sa, hükümet degil mi?..
Ne yazık ki giden hükü-
met, çok ağır bir miras bı-
rakıyor; ne fiyatartışları ne
de teröreytemleri, yeni hü-
kümet kuruluncaya kadar
beklemek niyetinde değil-
dir. • • •
>!•)!'.
Abdi îpekçi
suikastı
Zeki Peker
17 yıl sonra
yakalandı
İSTANBL1L (AA) - Ga-
zeteci-yazar Abdi İpekçi'ye
17 yıl önce silahlı saldın dü-
zenleyen Mehmef Ali Ağ-
ca'yı polise ihbar ettiği ge-
rekçesiyle Ramazan Gün-
düz'ü 1979 yılında öldiir-
mekten aranan Zeki Peker.
sahte kimlikle İstanbul'da
yakalandı.
Asayiş Şube Müdürlüğü
ekiplerince Kurtuluş Bile-
zikçi Sokak Demircı Aparî-
manı'na düzenlenen bir
operasyonda, 17yıJdıraran-
makta olan Zeki Peker.
"HalilÇakar"adına ditzen-
lenmiş sahte kimlikle ele
geçirildi.
12 yıl infazı bulunan Ze-
ki Peker. hakkındaki işlem-
lerin tamamlanmasmdan
sonra önceki gün çıkarıldı-
ğı İstanbul Adliyesi nöbet-
çi İnfazSavcılığfncatutuk-
lanarak Bayrampaşa Ceza-
evi'ne gönderildi.
Ramazan Gündüz. Milli-
yet Gazetesi Başyazarı ve
Genel Yayın Yönetmeni
Abdi Ipekçi'yi öldüren ve
halen Papa"ya suikast girişi-
minden /talya'da cezaevin-
de bulunan Mehmet Ali Ağ-
ca'yı ihbar ettiği gerekçe-
siyle 29 Haziran 1979 tari-
hinde tstanbul'da tabancay-
la öldürülmüştü. Gün-
düz"ün öldürülmesi olayına
karıştığı belirlenen Zeki Pe-
ker. 17 y ıldır aranıyordu.
Onat
Kutlar'ı
anıyoruz
• Baftarafı 1. Sayfada
daha sonra çok sevdiği Aşi-
yan Mezarlığı'nda toprağa
verilmişti.
Geçen yılbaşı öncesi pat-
layan bomba bütün yurtta
nefretle karşılanmıştı. Şeri-
atçı terör örgütü İBDA-C ta-
rafından üstlenilen eylemde,
sanatçılann ugrak yeri olan
Opera Pastanesı'nin seçil-
mesine dikkat çekilmişti.
Patlamada yaşamını yitiren
Onat Kutlar \ e arkeolog Ya-
semin Cebenoyan'ın ölüm-
lerine yol açan bombalama
olayıyla ilgili açılan iki ' i -
dam' cezası istemli dava. bir
yıldırsürüyor.