Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 OCAK 1996 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER
Insan Haklan ve Atatürk
Ataturk dıyor kı "Her ınsan duşunmek, ıstedığıne ınanmak,
kendme ozgu sıyasal bır duşunce sahıbı olmak, bağlı olduğu
dının gereklennı yenne getırmek ya da getırmemek hak \e
özgurluğune sahıptır Kımsenın duşuncesıne ve duyuncuna
egemen olunamaz Duyunç ozgurluğu kesındır ve saldınlamaz,
kışının doğal haklannın en onemlılenndendır"
Prof. Dr. CAHİT TALAS
1
0 Aralık 1948 tarıhınde
Bırleşmış MiIJetJer (BM)
Genel Kurulu'nda oybırlı-
ğıyle kabul edılmiş bulu-
nan İnsan Haklan Evrensel
Bildirisi. çağımıza yenı bır
anlam getırmış ve ınsanla ılgılı hak-
lara \e ozgurluklere de yenı boyutlar
kazandırmıştı Aralık ayı genel ola-
rak ınsan haklannın konuşulduğu,
tartışıldığı ve değerlendınldığı bıray-
dır İnsan haklan kavramı, sıyasal ve
medenı haklardan başlayarak ekono-
mık, toplumsal ve ekınsel haklara ka-
dar ulaşabılmek ıçın uzunca bır ev-
nm donemı yaşamıştır Genel anlam-
da ınsan haklan, korkusuz, tınsel ve
ozdeksel (maddı ve manevı) bakım-
lardan ınsanlık onuruna yaraşır bır
yaşam hakkı ıle ozdeşleşır Gelıştık-
çe ve çağımıza doğru uzadıkça da
eşıtlıkçı bır nıtelık kazanır
- Insan haklannın evnmıne bakıl-
dığında goruluyor kı. gun ışığına çı-
kışı. yurttaşlık haklanndan v e siyasal
haklar ve ozgurluklerden başlayarak
ekonomısel. toplumsal ve ekınsel
haklara doğru uzanmış ve gelışen,
yaygınlaşan demokratık sıyasal re-
jımlenn nıtelıklen ıle butunleşme yo-
luna gırmiştır Bu nedenle ne de-
mokrasısız ınsan haklan ne de ınsan
haklarsız demokrası olur
Insan haklan olgusunun çok gen-
lere gıden bırgeçmışı yoktur Somut
kavramlara ulaşılması ve ulusal sı-
nırları aşıp uluslararası boyutlar ve
değerler kazanması ıçın 18 yuzyılın
sonlarını beklemek gerekmıştır On-
ce "Aydınlanma Çağı"nın buyuk fı-
lozoflarının duşuncelennde gun ışı-
ğına çıkmış v e daha sonra demokra-
sıcı toplumlarda benımsenıp kural ol-
ma nıtehğını kazanma yoluna gırmış-
tır Bu oluşumu, once Amerikan Ba-
ğımstdık Bildirisi (1776) ıle Fransız
Büyiik Devrimi'nın (1789) însan
Haklan Bildirisi ıçınde goruyoruz
Konunun, uluslararası bo>utlu bel-
gelere yansıması ıçın I Dunya Sava-
şı sonrasına dek beklemek gerekmış-
tır Evrensel boyutlara ulaşılması ıse
II Dunya Savaşı ıçındekı ve sonrakı
gelışmelerle gerçekleşmış ve dunya
halklannın onune gelmıştır Evren-
sel boyutlu ve nıtelıklı ılk temel bel-
ge 1945 yılında Bırleşmış Mılletlen
kuran BM Antlaşması'nın **Biz,Bir-
leşnüş Milletler Halklan" dıye başla-
y an •4
Onsoz"u ıçınde v e sonra 1,2 ve
13 maddelerınde soz konusu edıl-
mıştır 10 Aralık 1948 yılında BM
Genel Kurulu tarafından oybırlığı ıle
kabul olunan Insan Hakları Ev rensel
Bıldınsı, dunya halklannın onayına
sunulfrıuştur Antlaşmanın onsozu,
ınsan haklannın evrensellığını tescıl
etmıştır Bu oluşum ıle İnsan Hakla-
n Evrensel Bildirisi pekıştırılmış-
tırtl) Ev rensel bıldınyı, bolge^el bo-
yutlu, nıtelıklı ve daha geniş sınırlı
(kapsamlı)belgelerızlemıştır Bu ev-
rensel ve bölgesel kapsamlı bıldırı-
lerle \e kuşkusuz BM'yle çağımız
bır ınsan hakkı çağı olma nıtehğını
kazanmıştır Bu oluşumu ""ild ana ne-
den"e bağlamak gerekır llkı. "insan-
bğın durmadan bürunleşmeye doğru
ilerlemesıdir". Bır yerde, bır ulkede
v e bır bolgede ınsan haklanna v e oz-
gurlüklerıne getırılen kısıtlamalann.
bunlara yonelık saldın ve ıhlallenn,
dunyanın her yennde tepkılerle kar-
şılaşması ve ıhlalcılere karşı genel
suçlamaların yoğunluğudur Ikıncı
neden, başta BM olmak uzere ınsan
haklanna gereken her yerde ve za-
manda sahıp çıkan "dünya örgütfe-
rirı
nın kurulmuş olmasıdır
-İnsan Haklan Evrensel Bıldınsı,
dunyanın ınsancı (humanıst) düşun-
celer tanhı ıçınde onemlı bır aşama-
dır Denılebıhr kı, BM Antlaşması ıle
aynı onemde ve değerdedır Uygar
dunya halklan tarafından ıçtenlıkle
benımsenmış ve uluslararası hukuk
açısından da yenı bır çağın, ınsan
haklan çağmın başlangıcı olmuştur
Evrensel bıldınde neler var'7
Içerı-
ğmı hangı haklar ve ozguriukler oluş-
turuyor'' Bunlar, dort ana demet ıçın-
de toplanabılır Bınncı demet ıçınde
"vaşam hakkı"nın, "insan onu-
ru"nun ve "gıhenliği"nm korunma-
sı, u
insanın,kolelikvekulluğadüşıne-
mesi, işkence gormemesi ve onur kı-
ncı cezalara çarpnnlmaması" ongö-
ruluyor tkıncı demet, herkesın aıle
kurma, mal v e mulk edınme. yurttaş-
lık, başka bır ulkenın topraklannda
da serbestçe dolaşmak, çalışmak ve
yerleşmek haklannı ıçerır Uçuncu
demet ıçınde msanın duşunsel hakla-
n ve ozgurluklen yer ahr Duşunce,
duyunç (v ıcdan), ınanç, toplantı, der-
nek kurma ve ona katılma seçme ve
seçılme haklan ve ozgurluklen belır-
lenır Dorduncü demet ıse evrensel
bıldınye ayn bır nıtelık kazandıran
"toplumsal, ekonomisel ve etkinsel
haklan" ıçerır Adılçalışmakoşulla-
n. adıl ucret, çalışma hakkı ve top-
lumsal guvenlık, bu tur haklann baş-
lıcalandır
- Şımdı bu çerçeve ıçınde Ata-
rûrk'un, ınsan haklannın kımı dalla-
nna ılışkın duşûncelennı kısaca açık-
lamaya çalışalım Hemen şunu soy-
lemelıyız Ataturk ınsana, onun kışi-
lığıne her zaman başta gelen bır de-
ğer vermıştır Bu, O'nun Turk toplu-
muna da çağdaş bır nıtelık kazandır-
ma tutkusunun doğal bır sonucudur
Ezılen halklar, toplumlar ve msanlar
O'nun duşuncelennde hep onde ge-
len bır >er rutmuştur Topraksız koy-
lulereveancakçalıştıklarındabırge-
lıre ulaşabılen ışçılere duyduğu ılgı
ve oluşturmaya çaba gosterdığı koru-
yucu polıtıkalar bu bağlam ıçınde
değerlendınlmelıdır O nun 1923 yı-
Iında parlamentoda "Türkiye'nin
gerçek sahibi ve efendisi, gerçek üre-
tici olan koyludur" dıyen ve çınlayan
sesı ve unlu soylev ı, ne yazık kı hâlâ
gereken yankıyı bulmuş değıldır
Ataturk'un ınsan haklarının kımı
konularına ılışkın duşuncelen, rah-
metlı Prof Dr Aferİnan ın "Mede-
ni Bilgiler ve Mustafa Kemal Ata-
rürk'un ElyazılarT başlığını taşıyan
değerlı krtabında yer alıyor Bu kı-
tap, ozellıkle Ataturk'un duşuncele-
rınden oluştuğu ıçın ayn bırdeğerta-
şıyor Bu onaçıklamalardan sonra
şımdı O'nun kımı temel ınsan hakla-
nna ılışkın duşuncelerıne kısaca de-
ğıneiım
Once duyunç ozgurluğune gozata-
lım Ataturk dıyorkı, "Herinsandiı-
şiınmek, istediğine inanmak, kendine
özgu sn asal birduşuncesahibi olmak,
bağlı olduğu dinin gereklerini yerine
getirmek ya da getırmemek hak \e
özguriuğune sahiptir. Kimsenin du-
şüncesıne ve duy uncuna egemen olu-
namaz.
Duyunç özgiiriuğu kesindir ve sal-
dınlamaz, kişinin doğal haklannın en
dnemlilerindendir."
Toplantı ve basın ozgurluğu konu-
lan ıçın de şoy le dıyor "Bu ilrîö/gür-
lük, a> nı Hkelcrden çıkar. O ilkeler, in-
sanlann düşiıncelerini serbestçe söy-
lemekveya\mak hakkıdır. \urttaşlar.
kendi eğilimlen içın \e toplumun ÇH
karian açısından duşuncelerini ser-
bestçe açıklamabdırlar. Duşundukle-
rini istedikleri gibi soy Jeyebilmelidir-
ler. En buyuk gerçekler ve goruşler.
diışuncelerin serbestçeortaya konma-
sı, sövlenmesi ile mcydana çıkar ve
yükselir."
Ataturk, açıklamalarını surdurerek
dıyor kı "Ulusal egemenlik ilkesine
dayanan tenısili birhukumette kamu-
oy u büy ük bir rol oynar. Basın ve top-
lantı ozgüriukleri olmadan >e kamu-
ya ilişkin ışler hakkında genış bır eleş-
tiri alanı bırakılmadan kamuoy u gö-
revini yerine geriremez... Kamuoy u
ulusun içinden taşan bir değişik du-
şiınceler denizidir. O denizde çeşitli
akımlar,çeşnü tartışma dalgaian olu-
şur. Kamuovu ruhsal bir evrendir.
Orada, ortaya çıkan dıişun savaşınıı
dikkatü gözlerden gizli kalamaz_w
Ataturk'unduşuncesınde "eleştiri
ve tartışma da ozgurdür. Bu o/guıiuk
herkes tarafından. hiç kimsenin etki-
si olmadan, kendı kendine kullanılır.
Hıikumeti ve Meclis'i dikkatli bulun-
duran, eleştiri ozgurluğudur"
Mustafa Kemal Ataturk, ınsanlan
ve halkını çok seven eşsız bır lıder-
dı Cumhunyetı kurarak çok partılı
sıyasal yaşamın ılk adımlarını atıp
ılk deneyımlennı yaparak kısa bır su-
re ıçınde ve banştan hemen sonra de-
mokrasıcı sıyasal deneyımlere gınş-
tı Insan Haklan Evrensel Bıldın-
sı'nden yınnı yıl once, ınsan hakla-
nna ılışkın bır dızı konuda açıkladı-
ğı duşuncelennın kaynağı, bıze gore
halkınaduyduğusevgıdır Halkın da-
ha mutlu olması ve daha ozgur v e da-
ha hakça oluşmuş eşıtlıkçı bır top-
lumsal ortamda yaşayabılmesı ıçın
demokratık bır ortamın gereğıne de
ıçtenlıkle ınanmıştı Çağın ılerısıne
donuk atılımJannın kokenlennde ına-
nıyoruz kı bu ınanç vardı
Bu ıncelemeyı, Yuce Ataturk'un
şu değerlendırmesı ıle bıtırmek ıstı-
voruz Dıyor kı Ataturk "İdaredeve
siyasette bizi aydınlatan prensipler
gokten indiği sanılan kitaplann doğ-
malanylaasla birtutulmamahdır. Biz
ilhamlanmı/j gokten vegaıpten değil,
doğrudan doğru\a hayattan almış bu-
lunuyoruz."(2)
(1) Suudı Arabıstan Krallığı ıle o
donemın sosyalıst ulkelen oylamada
çekımser oy kullanmışlardır
(2) Ataturk'un 1937 yılında
TBMM'vı açış sovlevı
PENCERE
Bir Ömüp Boyu Terör...
Bırkaç gun once Eşber Yağmurdereli, bır kahve
ıçımı konukluğa geldı, şundan bundan konuştuk, ul-
ke ve dunya sorunlarını tartıştık
Eşber ın gozlerı gormuyordu
12 Eylul faşızmınde yıllarca hapıs yatmıştı, bugun
de ceza tehdıdı Demokles'ın kılıcı gıbı başında sal
lanıyordu ama kılı kıpırdamıyordu
Gozlen gormeyen bır ınsanın ofkelı ve tepkılı olma-
sı doğal hakkıdır değıl mı1
Hayır, Yağmurdereli gok-
ten suzulen bır yağmur damlası gıbı duruydu
Mutlu oldum
Yaşadığımız karmaşada yaşananların anlamlarını
yerlı yenne oturtan çok az kışı var bırlıkte şu sonu-
ca vardık Toplumun bugunku dengesızlıgı ve ada-
letsızlığı dogal değıldır ama her şeyın yerlı yenne
oturması ıçın uzun bır sureye gerek var
Hıçbır şey kolay olmayacak .
•
60'lardan 90'lara değın, 30 yıl, teror Turkıye'nın
yakasını bırakmadı
Bır omur
68'de oğrencı eylemlerı başladıgı zaman unıver-
srte reformuna yonelecek yerde oğrencılen tepele-
yıp oldurmeyı yeğleyen kafa, bugun de devletın yo-
netımını elınde tutuyor gende yuvalanıp ondekılen
çekıp çevırıyor Bu kafa 12 Eylul de ortalığı mezba
haya donuşturdu suçu var mı yok mu demeden
gençlen ıpe çektı ama terorun onu kesıldı mı^
Teror bu gıdışle 2000 yılında ıpı goğusleyecek,
3'uncu bınyıla ulaşacak
30 yılda ustalaştı teror
Gokdelenlere tırmandı
Faılı meçhul cınayetlenn çoğaldıkça kanıksandığı
bır ulkede olacağı buydu Ateş duştuğu yerı yakar
Bu kez ateş Sabancı Holdıng'ın gokdelenıne duştu
hıçbır suçu olmayan uç masum ınsan olduruldu top-
lum guçlu bır deprem geçırmış gıbı sarsıldı
Sarsıntı bır ışe yarayacak mfî
Uğur Mumcu bır suıkasta kurban gıttığı zaman
ayağa kalkan kıtleler ve tabutunun ardından yuruyen
mılyonlar ne ışe yaradılar?
Faılı meçhul cınayetlenn kutuğu ulkemızde telefon
rehberıne dondu ınanılmaz bır aymazlık ınsanlann
gozlennı bağladı her teror eylemınden sonra bağı-
rıp çağıranlar, bır sure sonra kendı seslerını de tanı-
yamaz oluyorlar ılk tepkılennde ayaga kalkanlar, gun-
ler geçtıkçe uysallaşıyorlar, yenı bır cınayete değın
olayı unutuyorlar
Bu kotu alışkanlık Sabancı Center da son bulacak
mı''
Toplumun bır omur boyu terorle koyun koyuna ya-
şaması, terore boyun eğmesı anlamına gelıyorsa,
Turkıye'nın ışı bıtık demektır
ARADABIR
Prof. Dr. >U STAFA ALTIINTAŞ
Halk Sizleri Reddetti!
20 Ekım 1991 ıle 24 Aralık 1995 mılletvekıllığı genel
seçımlerı arasındakı en belırgın fark ılkıne gore ıkıncı-
sının yakıcı toplumsal sorunlanmıza çozum onerme yo-
nunden daha sığ ve daha çapsız olmasıdır Demokra-
sı ve ınsan haklan enflasyon, ışsızlık sağlık ve eğıtım,
gelır dağılımı benzerı sorunlar ve bunlar konusunda
ınandırıcı çozum onenlerı seçım propagandasının ana
eksenınden oldukça uzak duşmuştur Seçım propa-
gandası daha çok "Refah sendromuna" endekslen-
mış, Ikıncı Dunya Savaşı sonrası oluşan "yenı dunya
duzenı "nın bıçımlemesı olan ve bellı çevrelenn "ıkıncı
cumhur/yetçılık ' dıye adlandırdıklan surecın yaratığı
olan "Frankeyştan 'ın Canavarı' ıle hangı 'Aslan Yurek-
//" ya da "Demır Yumruklu"nun baş edeceğı kıskacına
sıkıştırılmış Canavarı ellı yıldır "el bebek gul bebek"
besleyen buyuten ve ıştahını kabartanlar kadrolannı ve
kurumlarını oluşturanlar şu sıralar canavarlarının "Gel
yavrum gel evladım" çağnsına tıpış-tıpış yonelmenın
hazırlığı ıçınde bulunuyorlar Aklın egemenlığınden bı-
lımın yol gostencılıgınden bu denlı uzağa duşuldukten
sonra çozumsuzluk bataklığında boğulma korkusuna
kapdmanın kaçınılmaz sondan kurtulmaya yetmedığı-
nı son seçım sonuçlan ortaya sermış bulunmaktadır
24 Aralık 1995 seçım propagandası sırasında tartı-
şılmayan yakıcı sorunlann nedenı partılenn hemen hep-
sının "ınsanı ve onun gereksınımlerını" kavrama ve an-
lamadan yoksun bulunmalandır 90 fı yıllann ılk seçımın-
de sıkça dıle getırılen "ınsan ve onun gereksınımlerı"
9O'lı yıllann ıkıncı seçımınde hıç dıle getırılmemış "on-
ce ınsan" benzerı yaklaşımlara yer verılmemışttr Bu-
nun başta gelen nedenı butun partılerde mılletvekılı
adaylarının "atama"ılebelırlenmes/ olmuştur Gıderek
profesyonelleşen sıyasal kadrolar kendı geleceklennı,
ulkenın ve toplumun gununden ve geleceğınden çok
daha fazla onemsedıklerınden sıyasetın asıl ılgı alanın-
dan oldukça uzaklaşarak kendılerını atayan ve "velını-
metlerı' olan genel başkanlarını buyuk bır hayranlık ıle
\zler olmuşlardır
Partılenne ıdeolojılenne kadrolanna ılkelenne sahıp
çıkma yenne, lıder olarak tapındıkları "yaratıcı ve kur-
tancı/annın" estıreceklerı ruzgâra kendılerını salıver-
mışlerdır Yaratıcı ve kurtarıcı olarak tapınılan kımseler
ıse, seçım oncesı ve sonrasında kımı şeyhlere, kımı
dervışlere kımı medyumlara, kımı "hoca efendılenne"
kımı falcılara kımı yabancı prenslere ya da bunlann bı-
leşkesı olan kımı sıyasal partılere sığınma guçsuzluğu
ıçınde olduklarından kendılennı bıle zar-zor kurtarabıl-
mışler ve kapağı bu kez de yetenek, nıtelık ve bınkıme
bağlı olmaksızın sahıplerıne olağan otesı avantaiar ve
avantajlar sağlayan koltuklarını koruyabılmışlerdır
Seçım sonuçlan tum partı genel başkanlan açısın-
dan buyuk bır yıkım ve yenılgı anlamına gelmektedır
Bununla bırlıkte, bu yıkım ve yenılgmın yaratıcılan bu-
yuk bır pışkınlık gostererek toplumun onunu tıkamayı
surdurme olanağının bır kez daha kendı ellerıne geç-
mesının keyfinı çıkartmakta toplumun hem gunu ve
hem de geleceğı ıle mırasyedı bır kumarbazın akıl al-
maz sorumsuzluğu ıle oynama gucunu kendılerınde
gorebılmektedırler
'Işbırfıkçı medya'nm yardım ve yol gosterıcılığı ıle
şımdıler tezgâha surulen yenı senaryo ıse, ulusun ne
mesaj verdığı konusunda ahkâm kesmek falcılık yap-
maktır Seçım oncesınde medyum ve falcılarla hacılar-
hocalarla surdurulen yakın temasın etkısınden çıkılma-
dığı, doğru mesajın algılanma guçluğunun çekıldığı bu-
rada da kendını gostermektedır Ulus, kendısıne sunu-
lan seçenekler ve atama adaylardan hıçbınlen gozunu
tutmamış olacak kı ulkenın yonetımını tek başına ve-
recek bır yonelme ıçıne gırmemış, gerçekte "Hıçbınnı-
zı ıstemıyorum1
' demıştır Ama algılama ozurluler ko-
rosu bunu algılayıp geregını yapma yenne "halkımı-
zın verdığı mesajı keşfetme ' yarışına gırmışlerdır Kı-
mılen gıderek guç ve etkınlık kazanan açıktan laık du-
zen karşıtlannın oy oranlarının yuzde yırmılerı fazla geç-
memesınden bayram yapar hale gelırken laık duzen
karşıtlığını ellı yıldır gosterımden ve uygulamadan ındır-
meyen çevrelerı gormezlıkten gelmekte, canavarı ya-
ratanlara kurtancı olarak sarılma aymazlığını gostere-
bılmektedır
Partılenn partı olmadıkları sorumsuz bır çıkar ve yaz-
gı ortaklığı olduğu, bu ağır yenılgı karşısında partı yo-
netıcı kadrolannın ıstıfa etmemelennın otesmde, taban-
lan tarafından hesaba çekdmeye zorlanmamaları ıle ka-
nıtlanmış olmaktadır Demokrasımızın en buyuk çık-
mazının şu sıralar ortalarda gezınen bır kez daha
sıyasal partıler olduğu gerçeğını gormek ve geregını
yapmak durumundayız duşuncesındeyım
hftprakbank'ın
3 1 . 1 2 . 1 9 9 4 -• 3 1 . 1 2 . 1 9 9 5
österisi!
Sabancı Holdıng'ın gok-
delenınde yaşanan kanlı
olay tam bır profesyonel
ışı Kamuoyunda çeşıtlı
yorumlar ve soylentıler
şımdıden başladı, çunku
bu tur teror eylemlerının kı-
me ve neye davetıye çı-
kardığı bılınıyor
Terorun çeşıtlı nedenle-
n olabdır etnik sınıfsal
ıdeolojık devletsel dınsel
mezhepsel sağ veya sol
kokenlı teror gundeme gı-
rebılır ama sonuçta hıçbır
şey degışmez, teror teror-
dur ı
Bır toplum, kımden ge-
lırse gelsın ve kıme yone-
lırse yonelsın terore karşı
ortak tepkı gostermesını
oğrendığı zaman terore
çare bulunabılır
Çocuğunuzun
eğıtımı ıçın
pedegoglara
danışmak
ıster mısınız?
2518417-2524945
%607
T .4 Trilyon TL. *• 9.9 Trilyon TL
LIKİT DEĞERLER
%2505.4 Trilyon TL *• 18.9 Trilyon TL.
G. NAKDİ KREDILER
%654
8.2 Trilyon TL. *• 61.8 Trilyon TL.
OZKAYNAKLAR
1.1 Trilyon TL. * 2.8 Trilyon TL.
TOfLAM AKTİFLER
/ 309
10.7 Trilyon TL. *> 43.8 Trilyon TL.
1575
155.2 Milyor TL. * 2.6 Trilyon TL.
Evet, Topltı Gösteri!
Çünkii bu boşorıya
müşferilerimizle
birlikte uloştık.
ÇpTOPRAKBANK^ t r " B a nfco e ı I ı 6 ı n V « r i m I i T o p r o ğ ı '
MESEN OTEL
AKÇAKOCA
Sıcakhavuz sauna
cuma-pazar
Y.P. 3.000.000 TL.
Rezer\as\on
0 374 61144 36
611 36 78
Içınızde \ eya
çev renızde ulkemız
ıçın çalışma
potansıvelının ,
\ arlığını
hıssedıj'orsunuz, •
ama nasıl ve nereve
vonlendıreceğınızde
n emın değıJsınız _
ÇAĞDAŞ
YAŞAMI
DESTEKLEME
DERNEĞİ'ni
aramanız, yaşamınızda |
yenı bır ışık yaratabılır
Tel.: 275 50 82 ,
Biıyûyen su
kıtlığımn, artan
toprak kaymalarımn
nedeni erozyon
sonucu çdlleşmedir.
T.E.M.A.
Turkıye Erozyonla
Mucadele
Ağaçlandırma \e Doğal
Varlıkları koruma Vakfı
Tel.: (0212) 281 10 27
268 09 85