27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 OCAK 1996 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER Insan Haklan ve Atatürk Ataturk dıyor kı "Her ınsan duşunmek, ıstedığıne ınanmak, kendme ozgu sıyasal bır duşunce sahıbı olmak, bağlı olduğu dının gereklennı yenne getırmek ya da getırmemek hak \e özgurluğune sahıptır Kımsenın duşuncesıne ve duyuncuna egemen olunamaz Duyunç ozgurluğu kesındır ve saldınlamaz, kışının doğal haklannın en onemlılenndendır" Prof. Dr. CAHİT TALAS 1 0 Aralık 1948 tarıhınde Bırleşmış MiIJetJer (BM) Genel Kurulu'nda oybırlı- ğıyle kabul edılmiş bulu- nan İnsan Haklan Evrensel Bildirisi. çağımıza yenı bır anlam getırmış ve ınsanla ılgılı hak- lara \e ozgurluklere de yenı boyutlar kazandırmıştı Aralık ayı genel ola- rak ınsan haklannın konuşulduğu, tartışıldığı ve değerlendınldığı bıray- dır İnsan haklan kavramı, sıyasal ve medenı haklardan başlayarak ekono- mık, toplumsal ve ekınsel haklara ka- dar ulaşabılmek ıçın uzunca bır ev- nm donemı yaşamıştır Genel anlam- da ınsan haklan, korkusuz, tınsel ve ozdeksel (maddı ve manevı) bakım- lardan ınsanlık onuruna yaraşır bır yaşam hakkı ıle ozdeşleşır Gelıştık- çe ve çağımıza doğru uzadıkça da eşıtlıkçı bır nıtelık kazanır - Insan haklannın evnmıne bakıl- dığında goruluyor kı. gun ışığına çı- kışı. yurttaşlık haklanndan v e siyasal haklar ve ozgurluklerden başlayarak ekonomısel. toplumsal ve ekınsel haklara doğru uzanmış ve gelışen, yaygınlaşan demokratık sıyasal re- jımlenn nıtelıklen ıle butunleşme yo- luna gırmiştır Bu nedenle ne de- mokrasısız ınsan haklan ne de ınsan haklarsız demokrası olur Insan haklan olgusunun çok gen- lere gıden bırgeçmışı yoktur Somut kavramlara ulaşılması ve ulusal sı- nırları aşıp uluslararası boyutlar ve değerler kazanması ıçın 18 yuzyılın sonlarını beklemek gerekmıştır On- ce "Aydınlanma Çağı"nın buyuk fı- lozoflarının duşuncelennde gun ışı- ğına çıkmış v e daha sonra demokra- sıcı toplumlarda benımsenıp kural ol- ma nıtehğını kazanma yoluna gırmış- tır Bu oluşumu, once Amerikan Ba- ğımstdık Bildirisi (1776) ıle Fransız Büyiik Devrimi'nın (1789) însan Haklan Bildirisi ıçınde goruyoruz Konunun, uluslararası bo>utlu bel- gelere yansıması ıçın I Dunya Sava- şı sonrasına dek beklemek gerekmış- tır Evrensel boyutlara ulaşılması ıse II Dunya Savaşı ıçındekı ve sonrakı gelışmelerle gerçekleşmış ve dunya halklannın onune gelmıştır Evren- sel boyutlu ve nıtelıklı ılk temel bel- ge 1945 yılında Bırleşmış Mılletlen kuran BM Antlaşması'nın **Biz,Bir- leşnüş Milletler Halklan" dıye başla- y an •4 Onsoz"u ıçınde v e sonra 1,2 ve 13 maddelerınde soz konusu edıl- mıştır 10 Aralık 1948 yılında BM Genel Kurulu tarafından oybırlığı ıle kabul olunan Insan Hakları Ev rensel Bıldınsı, dunya halklannın onayına sunulfrıuştur Antlaşmanın onsozu, ınsan haklannın evrensellığını tescıl etmıştır Bu oluşum ıle İnsan Hakla- n Evrensel Bildirisi pekıştırılmış- tırtl) Ev rensel bıldınyı, bolge^el bo- yutlu, nıtelıklı ve daha geniş sınırlı (kapsamlı)belgelerızlemıştır Bu ev- rensel ve bölgesel kapsamlı bıldırı- lerle \e kuşkusuz BM'yle çağımız bır ınsan hakkı çağı olma nıtehğını kazanmıştır Bu oluşumu ""ild ana ne- den"e bağlamak gerekır llkı. "insan- bğın durmadan bürunleşmeye doğru ilerlemesıdir". Bır yerde, bır ulkede v e bır bolgede ınsan haklanna v e oz- gurlüklerıne getırılen kısıtlamalann. bunlara yonelık saldın ve ıhlallenn, dunyanın her yennde tepkılerle kar- şılaşması ve ıhlalcılere karşı genel suçlamaların yoğunluğudur Ikıncı neden, başta BM olmak uzere ınsan haklanna gereken her yerde ve za- manda sahıp çıkan "dünya örgütfe- rirı nın kurulmuş olmasıdır -İnsan Haklan Evrensel Bıldınsı, dunyanın ınsancı (humanıst) düşun- celer tanhı ıçınde onemlı bır aşama- dır Denılebıhr kı, BM Antlaşması ıle aynı onemde ve değerdedır Uygar dunya halklan tarafından ıçtenlıkle benımsenmış ve uluslararası hukuk açısından da yenı bır çağın, ınsan haklan çağmın başlangıcı olmuştur Evrensel bıldınde neler var'7 Içerı- ğmı hangı haklar ve ozguriukler oluş- turuyor'' Bunlar, dort ana demet ıçın- de toplanabılır Bınncı demet ıçınde "vaşam hakkı"nın, "insan onu- ru"nun ve "gıhenliği"nm korunma- sı, u insanın,kolelikvekulluğadüşıne- mesi, işkence gormemesi ve onur kı- ncı cezalara çarpnnlmaması" ongö- ruluyor tkıncı demet, herkesın aıle kurma, mal v e mulk edınme. yurttaş- lık, başka bır ulkenın topraklannda da serbestçe dolaşmak, çalışmak ve yerleşmek haklannı ıçerır Uçuncu demet ıçınde msanın duşunsel hakla- n ve ozgurluklen yer ahr Duşunce, duyunç (v ıcdan), ınanç, toplantı, der- nek kurma ve ona katılma seçme ve seçılme haklan ve ozgurluklen belır- lenır Dorduncü demet ıse evrensel bıldınye ayn bır nıtelık kazandıran "toplumsal, ekonomisel ve etkinsel haklan" ıçerır Adılçalışmakoşulla- n. adıl ucret, çalışma hakkı ve top- lumsal guvenlık, bu tur haklann baş- lıcalandır - Şımdı bu çerçeve ıçınde Ata- rûrk'un, ınsan haklannın kımı dalla- nna ılışkın duşûncelennı kısaca açık- lamaya çalışalım Hemen şunu soy- lemelıyız Ataturk ınsana, onun kışi- lığıne her zaman başta gelen bır de- ğer vermıştır Bu, O'nun Turk toplu- muna da çağdaş bır nıtelık kazandır- ma tutkusunun doğal bır sonucudur Ezılen halklar, toplumlar ve msanlar O'nun duşuncelennde hep onde ge- len bır >er rutmuştur Topraksız koy- lulereveancakçalıştıklarındabırge- lıre ulaşabılen ışçılere duyduğu ılgı ve oluşturmaya çaba gosterdığı koru- yucu polıtıkalar bu bağlam ıçınde değerlendınlmelıdır O nun 1923 yı- Iında parlamentoda "Türkiye'nin gerçek sahibi ve efendisi, gerçek üre- tici olan koyludur" dıyen ve çınlayan sesı ve unlu soylev ı, ne yazık kı hâlâ gereken yankıyı bulmuş değıldır Ataturk'un ınsan haklarının kımı konularına ılışkın duşuncelen, rah- metlı Prof Dr Aferİnan ın "Mede- ni Bilgiler ve Mustafa Kemal Ata- rürk'un ElyazılarT başlığını taşıyan değerlı krtabında yer alıyor Bu kı- tap, ozellıkle Ataturk'un duşuncele- rınden oluştuğu ıçın ayn bırdeğerta- şıyor Bu onaçıklamalardan sonra şımdı O'nun kımı temel ınsan hakla- nna ılışkın duşuncelerıne kısaca de- ğıneiım Once duyunç ozgurluğune gozata- lım Ataturk dıyorkı, "Herinsandiı- şiınmek, istediğine inanmak, kendine özgu sn asal birduşuncesahibi olmak, bağlı olduğu dinin gereklerini yerine getirmek ya da getırmemek hak \e özguriuğune sahiptir. Kimsenin du- şüncesıne ve duy uncuna egemen olu- namaz. Duyunç özgiiriuğu kesindir ve sal- dınlamaz, kişinin doğal haklannın en dnemlilerindendir." Toplantı ve basın ozgurluğu konu- lan ıçın de şoy le dıyor "Bu ilrîö/gür- lük, a> nı Hkelcrden çıkar. O ilkeler, in- sanlann düşiıncelerini serbestçe söy- lemekveya\mak hakkıdır. \urttaşlar. kendi eğilimlen içın \e toplumun ÇH karian açısından duşuncelerini ser- bestçe açıklamabdırlar. Duşundukle- rini istedikleri gibi soy Jeyebilmelidir- ler. En buyuk gerçekler ve goruşler. diışuncelerin serbestçeortaya konma- sı, sövlenmesi ile mcydana çıkar ve yükselir." Ataturk, açıklamalarını surdurerek dıyor kı "Ulusal egemenlik ilkesine dayanan tenısili birhukumette kamu- oy u büy ük bir rol oynar. Basın ve top- lantı ozgüriukleri olmadan >e kamu- ya ilişkin ışler hakkında genış bır eleş- tiri alanı bırakılmadan kamuoy u gö- revini yerine geriremez... Kamuoy u ulusun içinden taşan bir değişik du- şiınceler denizidir. O denizde çeşitli akımlar,çeşnü tartışma dalgaian olu- şur. Kamuovu ruhsal bir evrendir. Orada, ortaya çıkan dıişun savaşınıı dikkatü gözlerden gizli kalamaz_w Ataturk'unduşuncesınde "eleştiri ve tartışma da ozgurdür. Bu o/guıiuk herkes tarafından. hiç kimsenin etki- si olmadan, kendı kendine kullanılır. Hıikumeti ve Meclis'i dikkatli bulun- duran, eleştiri ozgurluğudur" Mustafa Kemal Ataturk, ınsanlan ve halkını çok seven eşsız bır lıder- dı Cumhunyetı kurarak çok partılı sıyasal yaşamın ılk adımlarını atıp ılk deneyımlennı yaparak kısa bır su- re ıçınde ve banştan hemen sonra de- mokrasıcı sıyasal deneyımlere gınş- tı Insan Haklan Evrensel Bıldın- sı'nden yınnı yıl once, ınsan hakla- nna ılışkın bır dızı konuda açıkladı- ğı duşuncelennın kaynağı, bıze gore halkınaduyduğusevgıdır Halkın da- ha mutlu olması ve daha ozgur v e da- ha hakça oluşmuş eşıtlıkçı bır top- lumsal ortamda yaşayabılmesı ıçın demokratık bır ortamın gereğıne de ıçtenlıkle ınanmıştı Çağın ılerısıne donuk atılımJannın kokenlennde ına- nıyoruz kı bu ınanç vardı Bu ıncelemeyı, Yuce Ataturk'un şu değerlendırmesı ıle bıtırmek ıstı- voruz Dıyor kı Ataturk "İdaredeve siyasette bizi aydınlatan prensipler gokten indiği sanılan kitaplann doğ- malanylaasla birtutulmamahdır. Biz ilhamlanmı/j gokten vegaıpten değil, doğrudan doğru\a hayattan almış bu- lunuyoruz."(2) (1) Suudı Arabıstan Krallığı ıle o donemın sosyalıst ulkelen oylamada çekımser oy kullanmışlardır (2) Ataturk'un 1937 yılında TBMM'vı açış sovlevı PENCERE Bir Ömüp Boyu Terör... Bırkaç gun once Eşber Yağmurdereli, bır kahve ıçımı konukluğa geldı, şundan bundan konuştuk, ul- ke ve dunya sorunlarını tartıştık Eşber ın gozlerı gormuyordu 12 Eylul faşızmınde yıllarca hapıs yatmıştı, bugun de ceza tehdıdı Demokles'ın kılıcı gıbı başında sal lanıyordu ama kılı kıpırdamıyordu Gozlen gormeyen bır ınsanın ofkelı ve tepkılı olma- sı doğal hakkıdır değıl mı1 Hayır, Yağmurdereli gok- ten suzulen bır yağmur damlası gıbı duruydu Mutlu oldum Yaşadığımız karmaşada yaşananların anlamlarını yerlı yenne oturtan çok az kışı var bırlıkte şu sonu- ca vardık Toplumun bugunku dengesızlıgı ve ada- letsızlığı dogal değıldır ama her şeyın yerlı yenne oturması ıçın uzun bır sureye gerek var Hıçbır şey kolay olmayacak . • 60'lardan 90'lara değın, 30 yıl, teror Turkıye'nın yakasını bırakmadı Bır omur 68'de oğrencı eylemlerı başladıgı zaman unıver- srte reformuna yonelecek yerde oğrencılen tepele- yıp oldurmeyı yeğleyen kafa, bugun de devletın yo- netımını elınde tutuyor gende yuvalanıp ondekılen çekıp çevırıyor Bu kafa 12 Eylul de ortalığı mezba haya donuşturdu suçu var mı yok mu demeden gençlen ıpe çektı ama terorun onu kesıldı mı^ Teror bu gıdışle 2000 yılında ıpı goğusleyecek, 3'uncu bınyıla ulaşacak 30 yılda ustalaştı teror Gokdelenlere tırmandı Faılı meçhul cınayetlenn çoğaldıkça kanıksandığı bır ulkede olacağı buydu Ateş duştuğu yerı yakar Bu kez ateş Sabancı Holdıng'ın gokdelenıne duştu hıçbır suçu olmayan uç masum ınsan olduruldu top- lum guçlu bır deprem geçırmış gıbı sarsıldı Sarsıntı bır ışe yarayacak mfî Uğur Mumcu bır suıkasta kurban gıttığı zaman ayağa kalkan kıtleler ve tabutunun ardından yuruyen mılyonlar ne ışe yaradılar? Faılı meçhul cınayetlenn kutuğu ulkemızde telefon rehberıne dondu ınanılmaz bır aymazlık ınsanlann gozlennı bağladı her teror eylemınden sonra bağı- rıp çağıranlar, bır sure sonra kendı seslerını de tanı- yamaz oluyorlar ılk tepkılennde ayaga kalkanlar, gun- ler geçtıkçe uysallaşıyorlar, yenı bır cınayete değın olayı unutuyorlar Bu kotu alışkanlık Sabancı Center da son bulacak mı'' Toplumun bır omur boyu terorle koyun koyuna ya- şaması, terore boyun eğmesı anlamına gelıyorsa, Turkıye'nın ışı bıtık demektır ARADABIR Prof. Dr. >U STAFA ALTIINTAŞ Halk Sizleri Reddetti! 20 Ekım 1991 ıle 24 Aralık 1995 mılletvekıllığı genel seçımlerı arasındakı en belırgın fark ılkıne gore ıkıncı- sının yakıcı toplumsal sorunlanmıza çozum onerme yo- nunden daha sığ ve daha çapsız olmasıdır Demokra- sı ve ınsan haklan enflasyon, ışsızlık sağlık ve eğıtım, gelır dağılımı benzerı sorunlar ve bunlar konusunda ınandırıcı çozum onenlerı seçım propagandasının ana eksenınden oldukça uzak duşmuştur Seçım propa- gandası daha çok "Refah sendromuna" endekslen- mış, Ikıncı Dunya Savaşı sonrası oluşan "yenı dunya duzenı "nın bıçımlemesı olan ve bellı çevrelenn "ıkıncı cumhur/yetçılık ' dıye adlandırdıklan surecın yaratığı olan "Frankeyştan 'ın Canavarı' ıle hangı 'Aslan Yurek- //" ya da "Demır Yumruklu"nun baş edeceğı kıskacına sıkıştırılmış Canavarı ellı yıldır "el bebek gul bebek" besleyen buyuten ve ıştahını kabartanlar kadrolannı ve kurumlarını oluşturanlar şu sıralar canavarlarının "Gel yavrum gel evladım" çağnsına tıpış-tıpış yonelmenın hazırlığı ıçınde bulunuyorlar Aklın egemenlığınden bı- lımın yol gostencılıgınden bu denlı uzağa duşuldukten sonra çozumsuzluk bataklığında boğulma korkusuna kapdmanın kaçınılmaz sondan kurtulmaya yetmedığı- nı son seçım sonuçlan ortaya sermış bulunmaktadır 24 Aralık 1995 seçım propagandası sırasında tartı- şılmayan yakıcı sorunlann nedenı partılenn hemen hep- sının "ınsanı ve onun gereksınımlerını" kavrama ve an- lamadan yoksun bulunmalandır 90 fı yıllann ılk seçımın- de sıkça dıle getırılen "ınsan ve onun gereksınımlerı" 9O'lı yıllann ıkıncı seçımınde hıç dıle getırılmemış "on- ce ınsan" benzerı yaklaşımlara yer verılmemışttr Bu- nun başta gelen nedenı butun partılerde mılletvekılı adaylarının "atama"ılebelırlenmes/ olmuştur Gıderek profesyonelleşen sıyasal kadrolar kendı geleceklennı, ulkenın ve toplumun gununden ve geleceğınden çok daha fazla onemsedıklerınden sıyasetın asıl ılgı alanın- dan oldukça uzaklaşarak kendılerını atayan ve "velını- metlerı' olan genel başkanlarını buyuk bır hayranlık ıle \zler olmuşlardır Partılenne ıdeolojılenne kadrolanna ılkelenne sahıp çıkma yenne, lıder olarak tapındıkları "yaratıcı ve kur- tancı/annın" estıreceklerı ruzgâra kendılerını salıver- mışlerdır Yaratıcı ve kurtarıcı olarak tapınılan kımseler ıse, seçım oncesı ve sonrasında kımı şeyhlere, kımı dervışlere kımı medyumlara, kımı "hoca efendılenne" kımı falcılara kımı yabancı prenslere ya da bunlann bı- leşkesı olan kımı sıyasal partılere sığınma guçsuzluğu ıçınde olduklarından kendılennı bıle zar-zor kurtarabıl- mışler ve kapağı bu kez de yetenek, nıtelık ve bınkıme bağlı olmaksızın sahıplerıne olağan otesı avantaiar ve avantajlar sağlayan koltuklarını koruyabılmışlerdır Seçım sonuçlan tum partı genel başkanlan açısın- dan buyuk bır yıkım ve yenılgı anlamına gelmektedır Bununla bırlıkte, bu yıkım ve yenılgmın yaratıcılan bu- yuk bır pışkınlık gostererek toplumun onunu tıkamayı surdurme olanağının bır kez daha kendı ellerıne geç- mesının keyfinı çıkartmakta toplumun hem gunu ve hem de geleceğı ıle mırasyedı bır kumarbazın akıl al- maz sorumsuzluğu ıle oynama gucunu kendılerınde gorebılmektedırler 'Işbırfıkçı medya'nm yardım ve yol gosterıcılığı ıle şımdıler tezgâha surulen yenı senaryo ıse, ulusun ne mesaj verdığı konusunda ahkâm kesmek falcılık yap- maktır Seçım oncesınde medyum ve falcılarla hacılar- hocalarla surdurulen yakın temasın etkısınden çıkılma- dığı, doğru mesajın algılanma guçluğunun çekıldığı bu- rada da kendını gostermektedır Ulus, kendısıne sunu- lan seçenekler ve atama adaylardan hıçbınlen gozunu tutmamış olacak kı ulkenın yonetımını tek başına ve- recek bır yonelme ıçıne gırmemış, gerçekte "Hıçbınnı- zı ıstemıyorum1 ' demıştır Ama algılama ozurluler ko- rosu bunu algılayıp geregını yapma yenne "halkımı- zın verdığı mesajı keşfetme ' yarışına gırmışlerdır Kı- mılen gıderek guç ve etkınlık kazanan açıktan laık du- zen karşıtlannın oy oranlarının yuzde yırmılerı fazla geç- memesınden bayram yapar hale gelırken laık duzen karşıtlığını ellı yıldır gosterımden ve uygulamadan ındır- meyen çevrelerı gormezlıkten gelmekte, canavarı ya- ratanlara kurtancı olarak sarılma aymazlığını gostere- bılmektedır Partılenn partı olmadıkları sorumsuz bır çıkar ve yaz- gı ortaklığı olduğu, bu ağır yenılgı karşısında partı yo- netıcı kadrolannın ıstıfa etmemelennın otesmde, taban- lan tarafından hesaba çekdmeye zorlanmamaları ıle ka- nıtlanmış olmaktadır Demokrasımızın en buyuk çık- mazının şu sıralar ortalarda gezınen bır kez daha sıyasal partıler olduğu gerçeğını gormek ve geregını yapmak durumundayız duşuncesındeyım hftprakbank'ın 3 1 . 1 2 . 1 9 9 4 -• 3 1 . 1 2 . 1 9 9 5 österisi! Sabancı Holdıng'ın gok- delenınde yaşanan kanlı olay tam bır profesyonel ışı Kamuoyunda çeşıtlı yorumlar ve soylentıler şımdıden başladı, çunku bu tur teror eylemlerının kı- me ve neye davetıye çı- kardığı bılınıyor Terorun çeşıtlı nedenle- n olabdır etnik sınıfsal ıdeolojık devletsel dınsel mezhepsel sağ veya sol kokenlı teror gundeme gı- rebılır ama sonuçta hıçbır şey degışmez, teror teror- dur ı Bır toplum, kımden ge- lırse gelsın ve kıme yone- lırse yonelsın terore karşı ortak tepkı gostermesını oğrendığı zaman terore çare bulunabılır Çocuğunuzun eğıtımı ıçın pedegoglara danışmak ıster mısınız? 2518417-2524945 %607 T .4 Trilyon TL. *• 9.9 Trilyon TL LIKİT DEĞERLER %2505.4 Trilyon TL *• 18.9 Trilyon TL. G. NAKDİ KREDILER %654 8.2 Trilyon TL. *• 61.8 Trilyon TL. OZKAYNAKLAR 1.1 Trilyon TL. * 2.8 Trilyon TL. TOfLAM AKTİFLER / 309 10.7 Trilyon TL. *> 43.8 Trilyon TL. 1575 155.2 Milyor TL. * 2.6 Trilyon TL. Evet, Topltı Gösteri! Çünkii bu boşorıya müşferilerimizle birlikte uloştık. ÇpTOPRAKBANK^ t r " B a nfco e ı I ı 6 ı n V « r i m I i T o p r o ğ ı ' MESEN OTEL AKÇAKOCA Sıcakhavuz sauna cuma-pazar Y.P. 3.000.000 TL. Rezer\as\on 0 374 61144 36 611 36 78 Içınızde \ eya çev renızde ulkemız ıçın çalışma potansıvelının , \ arlığını hıssedıj'orsunuz, • ama nasıl ve nereve vonlendıreceğınızde n emın değıJsınız _ ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ'ni aramanız, yaşamınızda | yenı bır ışık yaratabılır Tel.: 275 50 82 , Biıyûyen su kıtlığımn, artan toprak kaymalarımn nedeni erozyon sonucu çdlleşmedir. T.E.M.A. Turkıye Erozyonla Mucadele Ağaçlandırma \e Doğal Varlıkları koruma Vakfı Tel.: (0212) 281 10 27 268 09 85
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle