Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 EYLÜL 1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
ANAP'tan CHP'ye
ağır eleştiri
- • Istanbul Haber Servisi -
ANAP Genel Başkan
Yardımcısı Giresun
Milletvekı Burhan Kara.
dün Istanbul il bınasında
düzenlediği basın
toplantısında çalışana en
büyük ıhanetin CHP'den
f
geldiğini öne sürdü ve
hükümetin ABD'yebağlı
1
'bir manda hükümetı'
' olduğunu söyledı. Ülkenin
yasa! bır hükümetle değil
. 'yalı çetesı" tarafından
yönetildigını ıddia eden
, Kara, "CHP. DYP'nin
Truva Atı görevını
üstlenmiştır. EğerCHP
• hükümet ortaği olmasaydı
bugünkü ıktidar DYP ışçi
, haklannı bu kadar gasp
: etmeye cesaret edemezdi
Ülke yasal bir hükümetle
* değil 'yalı çetesi'
tarafından
yönetilmektedir" dedi.
'Fahişeler işçi
olamaz'a tepki
• İstanbul Haber Servisi -
Genel-lş Sendıkası Konut
' Işçileri Şubesı Başkanı
Muzaffer Ünlü. Türk-lş'in
Kadın Dairesi Başkanı
Seyhan Erdoğan'ın
Günaydın gazetesinde
- yayımlanan 'Fahişeler işçi
olamaz' şeklindeki
açıklamasım yanıtladı ve
"Fahişeler kafası ve beynı
orospu olanlardır.
Bedenıyle çalışan bu
kadınlanmız. namus
edebiyatı yapanlardan daha
namuslu ve onurludur"
dedı. De\let tarafından
vesika verilerek çalıştınlan
bu kadınlann nasıl işçi
değil de fahişe
sayılabileceklennı soran
Ünlü. Seyhan Erdoğan'ın
istıfa etmeşini ıstedi.
Muzaffer Ünlü. Erdoğan
hakkında suç duyurusunda
bulunacaklannı da
açıkladı.
RP'den seçim
seferberligi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - RPGenel Başkanı
Necmettin Erbakan.
partısının MK.YK
toplantısında yaptığı
konuşmada. "Milletimiz
RP'ye dönmekle aslına
dönmektedir" dedi.
Erbakan konuşmasında şu
görüşlere yer verdi:
"Elbette, bütün
haksızlıklara karşı bu halk
bir yanardağ gıbı
patlayacak. En geç bir yıl
sonra bu zulümlerin
hesabını soracağız. Bu
böyle gitmez. Allah
- kimseyı gelecek senekı
Çiller Hanım ve hesap
soracağımız insanlann
durumuna düşürmesın."
Aydın Güven Gürkan, Soysal'ı da Livaneli'yi de destekleyebileceğini söyledi
Soysal adaybğa soğuk
TÜREY KÖSE
ANKARA - CHP Ankara Mil-
letvekilı Mümtaz SoysaTın aday
olup olmayacağı konusunda henüz
karar vermemesi nedeniyle sol ka-
nat bölünürken istanbul Milletve-
kilı Ercan Karakaş ıle bazı arka-
daşlan Zülfü Livaneli'yı aday çı-
karma hazırlığına gırdi. Mümtaz
CHP Içel Milletvekilı Aydın Gü-
ven Gürkan. "Adaylık için adlan
geçen Soysal'ı da Livaneli'yi de se-
vinçle desteklemeye hazır olduğu-
nu" açıkladı CHP'nın bütünleş-
me öncesi liden Deniz Baykal ile
kendinı feshederek CHP'ye katı-
lan SHP'nin Genel Başkanı Murat
karayalçının bır ıki gün içınde
adaylıklarını resmen açıklamalan
beklenıyor.
Mümtaz Soysal'ın Ankara'da
yandaşlanyla bir toplantı yapma-
ya yanaşmaması rahatsızlık yarat-
tı. Soysal'ın telefonla görüştüğü
partilılere de "Resmen bir kişi bi-
le aday çıktı mı? Madem bana gü-
veniyorsunuz, zamanlamayı bana
bırakın. Değerlendiriyorum" kar-
şılığını vermekle yetindiğı bıldi-
nldı. Soysal'ınyandaşlanndan ba-
zı partilıler DSP'ye yönelirken ba-
zılan da Soy sal' ı bir süre daha bek-
leyeceklerinı bıldirdiler.
İstanbul Milletvekilı Ercan K.a-
rakaş. Çankaya Belediye Başkanı
Doğan Taşdelen ıle bazı partı yö-
neticilen dün Livaneli ıle görüş-
meler yaptı.
Taşdelen ile Livaneli. Soysal'ı
İLLERDE KURULTAY KUIİSLERİ
Delegeler kararsız görünüyor
MERtH AK /CEMtL CİĞERtM
İZMİR/SAMSUN -CHP'nin olağan
kurultaymın yaklaşmasıyla delegelerin kulis
çalışmalan da hızlandı. Nevşehır'in
Derinkuyu ilçesınde yapılan "CHPİç
Anadohı İlleri Bölge Toplantısı"na katılan 10
i! başkanı, hazırladıklan deklarasyonda
-Deniz Baykal'ın CHP Kurultayı'nda genel
başkanlığa aday olması gerektiğini'* belirttiler.
CHPde lıderlık arayışında yükselen
tansiyon, Ege'de de kendisinı hissettirmeye
başladı. Izmir İl Meclis Başkanı Osman
Özgüven'in kunıltay delegelerinin
büyük bir çoğunlukla Mümtaz SoysaJ'a
destek verdiğini açıkJamasının ardından. CHP
Karşıyaka Ilçe Başkanı Cevat Durak bir grup
kunıltay delegesinin Deniz Baykal'a aday
olması durumunda destek vereceğini bildırdi.
CHP Samsun II örgütü de "BaykaT derken,
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı
Muzaffer Önder de "BaykaL Karayalçın ve
Çetin gibi Çiller'in etkisine girmez,
peşinde de çantacı otanaz" dedi. CHP'nin
olağan kurultaymın yaklaşmasıyla birlikte
başlayan kulis çalışmalan henüz aday ^
çıkmamasına karşın hızlandı.
Kurultay delegeleri kendi bölgelerinde
yaptıklan çalışmalarla eğilimleri belirlerken
parti içinde de aday arayışlan sürüyor.
Basın toplantısı düzenleyerek Mümtaz
Soysal'a açık destek veren Izmir II Meclisi
Başkanı Osman Ozgüven, net tavnnı
sürdürüyor. Sendika temsilcileriyle
bir araya gelen Özgüven. parti ve
demokratik kitle örgütleri arasındaki
ilişkiler konusunda görüş alışverişinde
bulundu. Izmir'de Baykalcıların çalışmalan
yoğunlaştı. Karşıyaka Ilçe Başkanı
Cevat Durak, Özgüven'in yaptığı
açıklamalara katılmadığını söyledi.
Durak, durum değerlendirmesi yaptıklannı
dile getirdi. Gözler bu hafta sonu yapılan
"eğjlim yoldamalanna" çevrildi.
Ege'dekı tüm ıllerde yapılacak yoklamalann
ardmdan ı) başkanlannın Izmir'de bir araya
gelmesi bekleniyor. Samsun Hörgütü de
delegelerle yaptığı toplantı sonrasında
"BaykaT dediler. CHP Samsun İl Başkanı
avukat Cemil Deved başkanlığında yapılan
toplantıya delegelerin yanı sıra ilçe başkanlan
da katıldı. 18 kurultay delegesinden i l'inin
katıldığı toplantı sonrasında Baykal'a destek
verileceği açıklandı.
Ahmet Güryüz Ketenci, Esenyurt Belediye Başkanı'nı suçladı:
'Çapan'ı parüden atacağnır
İstanbul Haber Servisi- CHP'nin
İstanbul 11 Başkanlığı'na yenı seçi-
len Ahmet Güryüz Ketenci. Esen-
yurt Belediye Başkanı GürbüzÇa-
pan'ı partiden atmaya kesin karar-
lı olduğunu söyledi. Ketenci. "Gür-
büz Çapan'ı partiden atacağım.
Hem de hırsızlıktan atacağım'" de-
di.
Yenı yönetim kurulu üyeleriyle
gazetemizı ziyaret eden CHP İstan-
bul İl Başkanı Ahmet Güryüz Ke-
tenci. partinin oy kaybetmesinin ör-
gütsel yapıdaki bozukluktan kay-
naklandığını söyledi.
Kendilerinin işbaşına gelmesin-
den sonra partinin bır hafta içınde
görüntüsünün değişmeye başladı-
ğını öne süren Ketenci. "Yani in-
sanlar partkleki temel eksikliğin ya-
pısal bozukluktan, kadrolardan
kaynaklandığını görmeye başladı"
dedi.
Deniz Baykal' ın genel başkan ol-
ması gerektiği görüşünü açıkça sa-
vıınan Ketenci, partiyle ilgili şude-
ğerlendırmeyı yaptı:
"Partinin sol çizgisi aşınmış ola-
bilir. Neden aşınmış olabilir? Bu-
datelefonlaaradılar Sovsal'ın. Lı-
vaneli'ye yönelen yandaşlarına,
"Çıkacaksa çıksın, ne istiyorsanız
yapın" dediği öğrenildı. Edınılen
bilgiye göre Soysal. kendisıni tele-
fonla arayan Lıvaneli'yede "kara-
nnı açıklama zonınluluğu hisset-
mediğini'* söyledi.
CHP Ankara Mılletvekili Müm-
taz Soysal dün Cumhuriyet'ın so-
rulannı yanıtlarken adaylı-
ğıyla ilgili olarak "Değerlen-
diriyorum. Karar verme-
dim" dedı. Yandaşlarının he-
men karar vermesı konusun-
dakı baskılan anımsatıldığın-
da Soysal, "Kendimi öyle bir
zorunluluk altında hissetnıi-
yorum. Bir zaman sınırı gör-
müyorum. Benim zaman sı-
nınmyok" görüşünü dıle ge-
tirdi. Soysal. "Ekibiniz dağı-
byor, bazılan Livaneli've yö-
neldi. Bunu nasıl değeıiendi-
riyorsunuz** sorusuna da
'Benim ekibim yok. partim
var. Herkes kendi karannı ve-
rir. Arkadaşlar istediklerini
vaparlar" karşılığını verdı.
Bugüne dek kurultay tar-
tışmalarınm dışında kalmaya
özen gösteren Gürkan, dün
yazılı bir açıklama yaparak
"Kimi somut sonınlar karşı-
sında farklı görüşlere sahip
olsalardaSayın Soysal daSa-
yuı Livaneli de sol dünyamı-
zın temel ilke ve değerlerini
en iyi bicimde temsil etmek-
tediıier. Ben her iki arkadaşt-
mızı da sevinçle destekleme-
ye hazınm. Çünkü her ikisi
de partimi/in değerlendir-
mek zonında olduğu ciddi sol
tezlere sahiptir" dedı.
Murat Karayalçın'ın da
bugün partıde düzenleyeceğı
lunduğumuz demokratik mevzmin
gerisine düşmüşüş. Emek kavgası
veren bir partiy iz, 680 bin kamu iş-
çisi sokaklarda yürüyor. bizim par-
tinin gündeminde yok.
Biz parti politikalannı. hükümet
politikalannı eleştirdik. Eleştire
eleştire insanlar bîze güvendi. De-
mek ki partide hastalık belli. 4 yıl
içinde 600 bin işcinin iş akri fesh edil-
di bu ülkede. İşsiz ve aç bırakıidılar
sokaklarda. Ama partiden kimse-
nin böyle bir sorunu olmadı."
t
Sıfirdan başlamalT
Hükümetten çekilme konusuna
da değinen Ketenci. bunun kolay
birişolmadığınıbelirtti 65 millet-
vekilinden belki 15 tanesının çekil-
me iddiasında bulunabıleceğinı.
geri kalanlannın hükümette kal-
makta çeşitli beklentilen olabılece-
ğini anlatan Ketenci. "Bir önder
ben hükümetten çekiliyorum dedi-
ğinde arkasında bir tane milletv eki-
li kalmay abilir. Ben ona da razıyım.
Önümüzdeki beş yıl CHP hiçbir he-
sap yapmamalıdır, sıfırdan başla-
nıabdır." dedı.
Kurultayda ciddi bir ağırlıklan
ofacağını düşündüğünü, partinin.
daha önce bulunduğu mevzılerın
gerisine düşmesine neden olan po-
litikalann uygulayıcılannın olayın
dışında kalması gerektığini belirten
Ketenci. tasfıye etmeyi düşündük-
leri önder kadrolarla ilgili şöyleko-
nuştu: "Bu geldiğimi/ noktamn be-
delini kim ödeyecek? Halka ne di-
yeceğiz biz? Diyeceğiz ki; bak kar-
deşim şunlar sorumludur. biz onla-
n geri plana aldık" yahut "Arka oda-
ya kapattık.
Bunlar artık partinin önder kad-
rosu değildir' dememiz gerektiğini
düşünüyorum. Bu sorgulamayı
yapmak zorundayız."
Partinin. Deniz Baykal'ın önder-
lığinde, tutarlı, ciddi, pislığe bulaş-
mamış. siyaseti tıcarileştirmemiş
ne kadar kadrosu varsa hepsınden
yararlanacağını ama bedelinı öde-
yecek olanlann kenarda kalması
gerektığini savunan Ketenci. "baş-
ta Karayalçın'' dedi.
İstanbul il örgütünde "ünhershe
Masası" kurmayı düşündüklerini.
burada üretılecek şeyleri genel
merkeze taşıyacaklannı açıklayan
Ketenci, hem üretılenlerı hem de
kadrolan taşıyacaklannı, Istan-
bul'un Türkiye'deki toplumsal çe-
lışkilerin merkezi olduğuna ınan-
dığını söyledi.
Ahmet Güryüz Ketenci daha
sonra şunlan söyledi
" Biz Baykal'ın önderiiğinda bu
yola baş koyduk. Şimdi başı verme-
nin zamanıdır. Ben öv le adamcı fa-
lan değUim. Ben öyle insanlann
eteklerinden. paçalanndan tutuna-
raksiyasetyapmıyorum.'Herdedi-
ği doğrudur, ne derse doğnıdur, en
iyisini o bilir' anlayışında değilim.
Ölayı birazda şöy le değerlendirmek
lazım: Veliefendi'nin çayınnda atlar
yanşıyor.
Bizim tercihimizyanşı kazanma
şansı olan iyi atlardan bir tanesidir.
Başkası yok işte. Mümtaz hocanın
düşünceleriv ledüşüncek'rim çakışı-
yor. Ama siyaset bövle yapılmaz.
Ege sahillerinde dinlenerek siyaset
yapılmaz. Onu desteldeyecek olur-
sam ben 30 sene sonra il başkanı
olurum. Yani herkes kazanacağına
ovnar."
bir basın toplantısıyla aday lı-
ğını açıklaması beklenıyor.
Livaneli yandaşlannın Ka-
rayalçın' ınçekılmesı ve Bay-
kal'ın karşına tek adayla çı-
kılması kulıslerı >oğunlaştı.
Ancak Karayalçın kanadın-
da. "Kimsenin lehine çekil-
memiz söz konusu değil" go-
rüşüdıle getırildı.
Toplantılar sürdü
11 başkanlannın Baykal'ı
göreve çağırma toplantıları
dün Nevşehir'de sürdü. Yoz-
gat, Niğde. Kınkkale. Kon-
ya, Kayserı. Cankırı, Kara-
man. Aksaray. Sıvas ve Ne\-
şehir il başkanlan. bölge top-
lantısının ardmdan bir bildı-
ri yayımladı.
Bildiride. "CHP'nin özü-
ne. tabanın istemlerinc u>-
gun, partimizi iktidarda etkin
kdacak ve yeni iktidaıiara ha-
zırlayacak bir üst yapı oluş-
turulması ve bu volda gere-
ken çalışnıalara başlaması
için Sayın Baykal'ı göreve ça-
ğınyoruz" dendı
Sokaktaki üç gençten biri koltuk değnekli
sovyetler'in kurduğu savaş-
tan önce 25 bin kişinin ça-
lıştığı (bugün ölü durumda-
ki) demir-çelik kompleksle-
rinin yakınmdan geçerek
Bosna Türk Birliğı garnızo-
nuna geldik. Burada, birlik komutanı kı-
demli kurmay albay Ahmet Berberoğ-
lu'dan. birlik hastanesınde bugüne kadar
80 ameliyat yapıldığını. 80 bin kişinin
muayene edildiğıni ve kendilerine ilaç
venldiğini. 7 binden fazla diş tedavisı
yapıldığını öğreniyoruz... Bizgarnizon-
dan aynlırken kaza geçirmiş Bosnalı bır
çocuk revire getirilıyordu...
Zenica'ya bu ilk uğrayışımızda çok
kalmadık Garnizonda heyetimize göste-
rilen konukseverlığin. sade fakat içten
ağırlanışın sıcak duyulanyla saat
16.00*da kuzeydoğudaki Tuzla'ya, sava-
şın acdannın daha yoğun yaşandığı böl-
gelere doğru yola koyulduk...
Breza'da. bugün toplu mezarlık olan
bir parkın yanından geçiyoruz.. Henüz
tazeliğini koruyantoprakyığınlan... Du-
varlan delikdeşıkolmuşevler.. Az son-
ra Hırvatlarla Müslümanlann birlikte ya-
şadıklan bir köyden geçiyoruz... Bu kez
Hırvat evleri tahrip edilmış...
Acıya doğru yolculuk
Bırbaşkayerleşim merkezi: Buhareş
Mostar'dan sonrakı en şiddetli Hırvat-
Müslüman çatışması burada yaşanmış.
Otobüstekı mıkrofondan bilgı veren ar-
kadaşın sözlenyle, bugün kent •hamdol-
sun Hırvarlardan temizienmiş-.' Oy sa sa-
vaştan önce burada Hırvatlar küçük bir
farkla çoğunluktaymış...
Yörenin en büyük turistik oteli 'Po-
nikve'nin (bugün içler acısı bir harabe yı-
ğını olan) kahntılannın yakınmdan ge-
çerek Yıldız Dağlan'na tırmanıyonız.
Dağ yamaçlan arasında sislerle örtülmüş
narin ve yüce çam ağaçlan... Hafıften
bır yağmur başladı.. Bu olağanüstü gü-
zellikteki doğanın koynunda. aynı köy-
de, aynı yörede, aynı ülkede yaşayan in-
sanlann birbirlerini boğazlamış oldukla-
nna inanmak çok güç. Iki katlı ahşap bir
evin bacasından ince bir duman tütüyor...
Ve bu duman. bu gün bu atmosferde. ne
yazık ki bir gaz odasından yükselen du-
mandan başka hiçbir şey çağnştıramı-
yorbana...
Çev irmenlerimizden Hüseyin GüL Iz-
zet Begoviç'in Boşnak radyosundan bu
sabah açıklanan banş planını özetlıyor:
Bosna'nın toprak bütünlüğünün korun-
ması. Saraye\'o'nun statüsünün belirlen-
• Mezar yazıtlanndaki doğum
tarihlerini rastgele okuyorum:
1975, 1967. 1969. 1981, 1980,
1978... Bir de minik
Kalesic Sandro var, öldüğünde 3
yaşmda. Mezar taşına
yapıştınlmış fotoğrafında.
dağınık sarı saçlan ve mavi
gözleriyle, üzerinde bir eşofman.
ayaklannda spor pabuçlar ve
çizgili-spor çoraplar, bahçe gibi
bir yerde oturmuş dünyayı
merakla seyrediyor.
mesı. Karadzıç rejımmın yenilgıye uğra-
tılması ya da etkisız kılınması. BM ola-
naklanyla insan haklan güvencesinin
sağlanması. Bosna'dan sürülen herkesin
(Müslüman-Sırp-Hırvat) geri dönmesi
vemallannıngeri verilmesi. Bosna-Her-
sek'in yeniden kuruluşu için uluslarara-
sı bir fon sağlanması..
Daha önce görüştüğümüz ve daha son-
ra görüşeceğimiz bütün Bosnalı yetkıli-
ler aynı şeyi söylediler ve söyleyecekler-
dı:
Bosna-Hersek'teki Sırp ve Hırvat aha-
liden aynlarak kurulacak bir Müslüman
Boşnak cumhuriyetinin yaşama şansı
yoktur; böyle bir şey sonun başlangıcı
olacaktır...
19.00 haberlerınden. Sarayevo'yagit-
mekte olan bir Amerikan konvoyunun
kazaya uğradığını ve üst düzey görev li üç
Amerikalının öldüğünü: havan mermile-
n patlayan Tuzla'da alarm venldiğini; H-
VO'nun (Hırvat Asken Cephesi) Bihaç
bölgesinde Dırvar'ı kuşattığını öğreni-
yoruz.
Gruptaki Boşnak arkadaşlarımızdan
Zahit Gürdal'ın sözleriyle. "cephesi en
büyük. problemleri, mültecisi ve yarahsı
en fazla şehir" olan Tuzla'ya gece yan-
sına doğru girdik.
Tuzla, çevresı ve sığınmacılarla bir-
likte bugün 800 bine ulaşan nüfusuyla
Bosna-Hersek'in en kalabalık şehri (Sa-
rayevo nüflısunun iki katı). Bazen uzun
menzilli toplarla rahatsız edilışi dışında
savaştan çok fazla yara almış değil. Sül-
fürik asit üreten bir ağır sanayi kenti. Sa-
vaşa rağmen sanayısı çalışır durumda.
Tuzla düşman elıne geçecek olursa Sa-
rayevo'nun da dırenemeyeceğı söyleni-
yor. Mostar ve Zenıca belediye başkan-
lan iktidardakı Demokratik Eylem Par-
tisi'ndendi. Tuzla Belediye Başkanı Se-
lim Beşnagiç ve belediye yönetimi ıse
sosyal demokrat..
Sabahleyin haber yazımı gazeteye
fakslamak ya da telefonda okumak için
postaneye doğru yürüyorum. Sosyal ko-
nutlann aralanndaki boş alanlara. doma-
tes. ayçiçeği. mısır vb. ekilmiş (Saraye-
vo çevresındeki bazı evlerin balkonla-
nnda da domates yetıştirildığini görece-
ğim).
Otelın yanından bırdere geçıyor. Köp-
rüde, on-on ıki yaşlarında. ko>u yeşil
gözlü. yüzünde çocukluğun tertemiz ay-
dınlığı. Bosnalı birçocuktan fotoğrafımı
çekmesini rica ediyorum. Şaşılacak ka-
dar düzgün bir aksanla Ingı 1 izce konuşu-
yor. Özel bır okulda öğrenim görüyor-
muş. Buralardayaygın biradı var: Eden.
"Eden. başka bir yabancı dil öğrenecek
misin?" "Evet" "Hangisini?'' "Arapça."
"Neden?" "Çünkü Arap ülkeleri bize
yardım ediyor..."
Gerçeğe inanmak zor
Sokaktan geçen üç delıkanlıdan bin
mutlaka koltuk değnekli. Eden'e savaş-
ta mı sakatlandıklarını soruyorum;
"evet" diyor. Akşamüstü otele döndü-
ğümde Eden bu kez yanında mahalle ar-
kadaşlany la yıne orada. Bir kâğıda düz-
gün bir yazıyla adresini yazmış. "Ha-
berleşelim'" sözûnü veriyoruz birbirimi-
ze...
"Gençlik Meydanı", Tuzla'nın ortala-
nnda. bır kafe (Caffe Kapıja) ve birkaç
dükkânla (modna kuca vb.) çevrelenmiş
bır küçük alan Tuzlalı gençlenn akşa-
müstleri pıyasa (korzo) yaptıklan yer...
25 Mayıs 1995 akşamı saat 20.55'te bu-
raya isabet eden bir şarapnel bu gençler-
den 60'ını oracıkta, 11 'ini de daha son-
ra olmak üzere 71'ini
bu dünyadan alıp gö-
türmüş... Ve 67'si ağır
olmak üzere 200den
fazlayaralı. Bunlardan
kimıleri halen yurtdı-
şında tedavi görmek-
te... Alanda saygı du-
ruşundan sonra. farklı
dinlerden ve etnık kö-
kenlerden bu genç ölü-
lenn bir arada gömül-
dükleri mezarlığa gidı-
yoruz. Daha doğrusıt
onların bir arada gö-
mülmeleri için mezar-
lık haline getirilmış,
ağaçlarla çevrıli bır
dağ yamacına... Ger-
çek mı bütün bunlar. yoksa bır fılmde mı
izlıyoruz. C'Çeklerle kaplı taze toprak
yığınlannın önünde diz çökmüş gözy;a-
şı döken anneler, babalar, kardeşler... Üç
ay böylesine bir acının küllenmesi için
yeterli değil...
Müslüman Bosnalı Mirza. Sırp köken-
lı nışanlısı Nınıc Dıjana'nın mezannın
başından belkı hıç aynlıp gitmek istemi-
yor... Mezar yazıtlanndakı doğum tarih-
lennı rastsele okuyorum. 1975. 1967.
1969. 198*1, 1980. 1978... Bır de mınik
Kalesic Sandro var, öldüğünde 3 yaşın-
da. Mezar taşına yapıştınlmış fotoğrafın-
da, dağınık san saçlan vemavi gözleriy-
le. üzerinde bir eşofman. ayaklannda s-
por pabuçlar ve çizgili-spor çoraplar.
bahçe gibi bir yerde oturmuş dünyayı
merakla seyrediyor.
Tuzla'dakı bu mezarlık, Bosna-Her-
sek'te bozulan kardeşliğin simgesi gi-
bi... Hırvat, Sırp ve Boşnak delikanlılar
burada sonsuz uykulannda bır aradalar.
Zenica-Tuzla yoiu nda bir Boşnak köyünde srvil milisler-
le.Geride. köpriinün ötesinde. tepelerde Sırp mevzileri.
Ailelerinın gönülleri onlan ayırmaya ra-
zı olmamış. Arif Arslan'ın gerçekten
duygulu bir sesle. içten bir seslenişle
okuduğu dualar. herhangi birdınin, her-
hangi birdılin bildirisi değil artık; bütün
insanlığın ortak ağıdı gibi yüreklere ış-
liyor...
Bosnalı Müslümanlar. Sırplarve Hır-
vatlar. bu güzel topraklarda kardeşçe bir
arada yaşıyorlardı. Bu kardeşlik neden
bozuldu? Dökülen bunca kan kimın ya-
rarına? Bugün Bosna-Hersek ordusu ge-
nelkurmay ıkinci başkanı. Sırp kökenli
birgeneral...
tuzla'ya gelırken geçtığimız bir Hır-
vat köyünün askerlik çağındakı bütün
delikanlılan Bosna-Hersek ordusunda
ortakyurt için savaşıyorlar... Bosna-Her-
sek yönetimi. bu topraklarda Müslüman.
Sırp ve Hırvatlann bır arada yaşamaları
gerektiğini açıkça söylüyor... Oyleyse.
bu kirli, kanlı savaşın sorumlularının
kimler olduğu açıkça ortada değil mı?
POLTTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
ü ü üUzun Yürüyüş...
Üç-dört gün süren 'Livaneli' rüzgân dindi...
Dün sabah, Zülfü Livaneli'nin Milliyet'teki köşesi-
nı okuyunca kendi kendime şöyle dedim:
"Hırçınlaşarak, küserek polıtika yapılmaz. Livane-
li adaylığını koymamah..."
Livaneli'nin yazısının başlığı şuydu:
"Çakailarittifakı..."
Çakallar dediği kurnazlardı...
Sabah gazetesinden Fatih Çekirge Livaneli'nin
'CHPGenelBaşkanlığı'ru gündeme getırmişti. Iki-üç
gün bir Livaneli fırtınası 'medya'nın Sabah grubunda
estirıldı. Ama. sonra ne olduysa oldu başta Sabah ol-
mak üzere -Güneri Cıvaoğlu harıç- Milliyet ve Hür-
riyet pek sıcak bakmadı Livaneli'nin adayhğına. Özel-
likle Milliyet yazarlan 'Livaneli olayı'ru görmemezlik-
ten geldi. Hurriyet yazarlarının bir bölümü de 'para-
şütçü' öyküsü anlatmakla yetindi...
Şimdi Livaneli oldukça öfkelı. Hem kimi yazarlan
hem de politikacıları suçluyor.
Daha birkaç gün önceye dek "Ben, CHP'yi iktida-
ra taşınm" diyen Livaneli'nin bu öfkesi neden kaynak-
lanıyoracaba?..
Şundan:
"Kımı polıtıkacılarm ve gazetecılerin desteğini ala-
madığı için..."
Oysa Livaneli, dünkü yazısında Erdal Inönü'den
destek aldığını yazıp şöyle diyor:
"...Dün de Erdal Bey'iarayıp hatınnı sordum ve 'Si-
zınle bu konuda görüşmediğım ıddiasını yayıyoriar'
dedim. 'Aldırma bunlara' dedı. 'Siyaset böyle işte,
dedikoduyla başa çıkılmaz. Sorarlarsa anlatırım ama
şimdi kalkıp bu konuda açıklama yapmaya değmez.
Sen yolunda yürümeye devam et. En önemlisi bu.'
Doğruydu.
Ve ben yolumda yürümeye devam ediyorum."
• • •
izledığımız kadarıyla Sevinç ve Erdal Inönü'yle Biş-
kek'te konuşuyor Zülfü Livaneli. Konu yemek masa-
sında açılıyor ve Erdal Bey. Zülfü'ye şöyle diyor:
"İyi olur, ben de yardım edenm. Insanlarta ben se-
nın için konuşurum ama kendi sıyasal gelecekleri ol-
duğu için beni dinleyip dinlemeyeceklerıni bıle-
mem..."
Acaba Inönü'nün bu sözlerinden ne anladı Zülfü Li-
vaneli?
Şunu:
"Inönü'nün desteğini aldım, bu iş tamam..."
Yok öyle şey!..
Polrtika, yüz metre koşusu değildir. Polıtika, uzun
biryürüyüştür...
Erdal Bey nazık bir kışidır. Aday olmaya niyetli ki-
şiyi gözlerinden okur ve o 'klasik' yanıtı verır: Çok
sevtndım, haydi hayırlısı olsun!
Erdal Inönü'nün 'yakın çevresı' ya da 'arkadaşla-
nm' dediği kesim kimlerdir?
Hikmet Çetin, Onur Kumbaracıbaşı, Tahir Kö-
se, Abdülkadir Ateş ve Rıza Yılmaz'dır...
Çetin ve Kumbaracıbaşı (Onur Bey ve Deniz Bey
birlikte Izmit'e sünnet düğününe bile gittiler) Bay-
kal'la 'banş çubuğu 'nu yakıyor; Ateş. Köse ve Yılmaz
da DSP lideri Bülent Ecevit'le 'dirsek teması'nt sür-
dürüyor....
İşte 'politikanın gerçeklen 'ni bır başka deyişle 'ayak
oyunları'r» Livaneli bilmiyor, Inönü'nün CHP içinde
'varolmayan' gücünü 'varmış' gibi görüyor...
Elbet Livaneli, polıtika arenasındayalnızdeğildir.Er-
can Karakaş, Kenan Coşar, Doğan Taşdelen gi-
bi isimler Livaneli'yi desteklemektedir.
Bu destek nasıl çoğalacaktı?..
Kolektıf model yöntemiyle...
Bu, Murat Karayalçın'ın formülüydü. Eğer Hik-
met Çetin 'Evet' deseydi şöyle oluşacaktı: 'Çetin,
Karayalçın, Livaneli...'
Hikmet Çetin önce 'Evet' dedı, sonra caydı. Çün-
kü 'Hikmet Abı' Erol Çevikçe'yi çok severdi. Deniz
Baykal'la da arası hiçbir zaman bozulmamıştı. Bay-
kal, kurultayı kazanıp genel başkan olacaktı. Görü-
nen köy kılavuz istemezdı. 1083 delegeden en az
650-700'ü 'Baykal' diyordu. Herhalde Dışişlerı Ba-
kanlığı'na da Hikmet Çetin'den başkası yakışmazdı.
Kolektıf model ya da Güneri Cıvaoğlu'nun deyişiy-
le 'Mercedes modeli' güme gıttı.
Murat Karayalçın, Livaneli'ye mi teslim edecektı
politik mücadelesını?
Belki Livaneli, şunu bekliyordu Karayalçın'dan:
"Sayın Livaneli, sizın adınıza genel başkan adaylı-
ğından çekiliyorum..."
• • •
Zülfü Livaneli, CHP İstanbul il Başkanı Ahmet Gür-
yüz Ketenci'yi birlikte öğlen yemeği yemek için ara-
dı. Ketenci, "Ankara'ya gıdiyorum" yanıtını verdi. 30
yıllık politikacı Ketenci, Livaneli'ye, yemeğe gitseler-
di şöyle diyecekti:
"30 yılda il başkanı oldum. Sen hemen genel baş-
kan olmak ıstıyorsun, önce gömleğin bir terlesin ba-
kalım..."
CHP izmir İl Başkanı Osman Özgüven, politikacı
kimlığıyle birlikte aydın kışıliğiyle de tanınır.
Özgüvene sordum:
"Livaneli için ne diyorsun?"
Yanıtı şu oldu:
"Mümtaz Soysal aday olmazsa, kurultayda boş oy
veririz..."
"Ya Zülfü Livaneli aday olursa?.."
"Iki-üç oy alır bizden..."
Unutmadan yazalım: izmır'den Deniz Baykal'a 12-
13 oy çıkacak...
Zülfü Livaneli'nin yanıldığı bir başka nokta da şu:
Tansu Çiller nasıl genel başkan seçildiyse ben de se-
çilirim...
Tansu Hanım'ın yanında Necmettin Cevheri'den
Esat Kıratlıoğlu'na dek 'örgütçü' pek çok isim var-
dı...
Eğer Livaneli, CHP Genel Başkanlığı'na adaylığını
koyarsa en fazla 60-70 oy alır. Eğer 100 oya çıkarsa
da bu büyük bir başarı sayılır...
Zülfü Livaneli, bize de, gerçeklen söyledığımiz için
kırılabılir, ama ben eski dostuma şunu anımsatmak
isterim:
Yıllar önce bır eylül akşamında Izmir'de Cafe Pla-
za'da ne denli içtensem, bugün de aynı içtenliğimle
seslenmek istedim sevgili Livaneli!...
ISeredeyse her yıl bir ülke oluşturacak
kadar toprağın kaybolup gitmesini
seyredemeyiz. Bu sebeple ero^yonla
mücadele edelinu
T.E.MA.
Türkiye Erozyonla Mücadele. Ağaçlandırma ve
Doğal Varlıkları Koruma Vakfı
Tel.: (0212) 281 10 27
268 09 85