24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 EYLÛL 1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Isveç'te yayımlanan Dagens Nyheter gazetesine göre 1986 tıp ödülü satın ahndı Nobel ödiilünde rüsvet iddiası• Isveç'in en saygın gazetelerinden Dagens Nyheter'de yer alan habere göre Italyan ilaç firması Fidia, 400 milyar lira harcayarak araştırmacılanndan Levi Montalcini'nin Nobel Tıp Ödülü almasını sağladı. SÖMIAC ıtu.nsuıiEim l;t Içnnş GÜRHAN UÇKAN STOCKHOLM - Is- veç'in etkin gazetelerinden Dagens Ny heter (400 bin ti- rajh.bağımsızliberal), 1986 yılının Nobel Ödülü'nün, Italyan ilaç firması Fidia ta- rafından kendi araştırmacı- sı içın 'satın alındığınr açık- ladı Italyan firmasının, bu amaçla. Nobel Tıp Ödü- lü'nü veren Karolinska Ens- titüsü'ne bağlı Isveçlı dok- torlara ve uzmanlara, top- lam 63 milyon kron (410 milyar lıra) harcadığı bildi- nldi. Fidia"nın araştırmacı- sı Levi Montalcini'nin No- bel'ı almasından sonra fir- manın satışlan dört kat art- tı Gazetedeki habere göre olay şöyle gelişti. 195 l'de 42 yaşındaki nev- rolog doktor Rita Levi Mon- talcini. bazı sinir hücrelerin- deki gelişmeyı yönlendiren NGFmaddesini'bulur. 1960 ve 70"li yıllarda kadın araş- tırmacının buluşu görme- mezlikten gelinir. 1979'da Montalcini ken- dini asla kabul ettirememe- nin üzüntüsüyle emekliye aynlır. 1982-1983'te Italyan ılaç firması Fidia. genel müdü- rü Francesco DeJla V'aUe'nin öncülüğüyle Montalcini'yi gün ışığına çıkarma karan alır. Dûzenlenen çeşitli se- mınerlere fırma adına katı- lan Montalcini'nin, tıp dalı- nın en büyük ödülü olan No- Företag "köpte" Nobelgris j1986 ârs Nobclpris i medicin föregîcks av en giganti&k kampanj tıU örmân for pristagaren Rita Levi Montalcini. Det italienska företa- |et Fidia satsade tiotals alljoner kronor fdr att just deras forskare •kuUefâpriseı. Vörs bel'i alması tasarlanır. Stockholm'deki Karolins- ka Enstitüsü'nün Nobel Ko- mitesi, Alfred INobel'in vası- yetı gereğınce tıp dalındakı ödülü vermektedır. Fıdıa. enstitüye yakın tıp doktor- lan, araştırmacılan kazan- mak ıçin büyük bir yatınm programı yapar. lsveçliler, firma tarafından lüks seya- hatlerle. armağanlarla konu- ya alıştınlırlar. Aynca, aynı dalda daha önce Nobel ka- zanmış bazı kışılerle de te- mas kurulur. Fidıa'nın üç yıllık kam- panyası sırasında o günün parasıyla 410 milyar lıra harcanır. Sonunda Montal- cini "ye 1986 yılının Nobel Tıp Odülü verilır. 80"li yıl- lann kalan bölümünde ital- yan fırmasının satışlan dört kat artar. Yatınlan para. fazlasıyla gen gelir. Aynca, bazı yan etkinliklerinden ötürü başta ABD olmak üzere bazı ül- kelere satılamayan iki önemli ilaç için de yeşıl ışık yakılmış olunur. Uzun araştirma Dagens» Ny heterin ikı de- neyimli gazetecisi Bo G. Andersson \e Peter Loewe bu önemli iddiayı kanıtla- mak için ABD'de. Isveç'te ve ttalya'da binlerce sayfa tutan belgelen gözden ge- çirdiler. 1 Şubat 1994'teNa- pol i'de. Antonio di Pietro ta- rafından daha önce başlatı- lan'temiz eller operasyo- nu'na dahıl olarak zamanın ilaç denetim kurulu başkanı Duilio Poggiolini, sorguya çekılir. Poggiolini, Fidia'nın No- bel için böyle bir miktar pa- ra harcama nedenini şöyle açıklar: "İlaç firmasu piyasadaki iki önemli üriinünün verleş- mesini amaçlı>ordu. Ger- çekte firmanın tek bir mad- deyi kabul ettirmesi çok önemliydi: İlaçlannm yüzde 80'inde bulunan Cronassi- al"L İlacın hastalar iizerinde herhangi bir denemesi yapıl- mamıştı. İlaç aslında sinir hastaiıkları içindi, ama İtal- ya'da bel ağnsından bacak ağnsına dek birçok rahatsız- lığa karşı da reçetelendirili- yordu. Fidia'nın araştırma- cısına verilecek bir NobeL fırmanın presrijini arttıra- cak. ürünlerine karşı duyu- lan güvensizliği azaJtacakn." Poggiolini"nin sözlerini. bir başka büyük ilaç fırma- sının genel müdürü. Claudio Cavazza doğruluyor: "Fidia'nın genel müdürü Della Valle, Montalcini'nin NobeTi almasına hiç kuşku- suz büy ük katkıda bulundu. Montalcini'nin pa/arlan- masu 1986'dan 2-3 yıl önce başlatıldL Yalle'nin bu konu- yu bana açttğı günü anımsı- yorum. Masrafı paylaşma- mızı istemişri. Ardından. kendi başına hareket etti. 1986'da Nobel'in alınma- sından sonra Fidia'nın yıku- zı pariadı. Fırma, Karolins- ka Ensitüsü ile l ppsala Üni- versitesi'yle yakın temasını sürdürdü. Sonunda, 1993'te CronassiaTin hiçbir yaran olmadığı, tam tersi, bir dolu olumsuz > an etkisi bulundu- gu ortaya çıkarılınca satışı, Italya'da da durduruldu. Ardından, temız eller operasyonuna' dahil edUdi." 5-15 yıl hapis cezası isteniyor 26 öğrenciye 'JİTEM' davası • 15 Mart 1995'te Istanbul Gaziosmanpaşa'da raeydana gelen olaylan protesto gösterisi sırasında, üzerinden Jandarma Istihbarat ve Terörle Mücadele Birirni'ne (JlTEM) ait kimlik kartı çıktığı belirtilen Ülkü Yalazh'yı alıkoyan ODTU öğrencileri hakkında dava açıldı. YUSUFOZKAN ANKARA - Orta Doğu Teknık Üniversitesi'nde (ODTÜ). 15 Mart 1995 gü- nü lstanbul Gaziosmanpa- şa'da meydana gelen olayla- rı protesto etmek amacıyla düzenlediklerı gösteri sıra- sında, üzerinden Jandarma Istihbarat ve Terörle Müca- dele Birimi'ne (JlTEM) aıt kimlik kartı çıktığı belirtilen Ülkü Yalazlı'yı alıkoyan 26 öğrenci hakkında dava açıl- dı. Saycılıkıddianamesinde. ODTÜ öğrencileri için Türk Ceza Yasasf nın, "şahısaky- hinde hükümleri' içeren 180,1. maddesı gereğince. 5 yıldan 15 yıla kadar ağır ha- pıs cezası istendı. Soruşturma açıimıştı Olaylar üzerıne ODTÜ Yönetım Kurulu tarafından öğrenciler hakkında soruş- turma açılmasının ardından bu kez de Cumhuriyet Sav- cılığı, ODTÜ öğrencılennin cezalandınlması ıçin bir id- dianame hazırladı. Savcı Ni- hat Oğantarafından hazırla- nan '1995/147' esas \e '1995/10'sayılı iddianamede. 'Jandarma ıstihbarat görev- lisi" 1965 doğumlu Ülkü Ya- lazh'nın olay günü. görevli olarak ODTÜ'ye gittigi be- lirtılerek "Shil gjyimir olan mağdur, komutanlannı OD- TÜ Jandarma Karakolu'na bıraknktan sonra. matema- tik bölümünde okumakta olan bir >akınını ziyaret et- mek üzere karakoldan ayni- mışhr. Yakınını aradığı halde bulamayan mağdurun önü. Beşeri Bilimkr Fakflltesi önünde bir grup öğrenci ta- rafından kesilmiştir. Bu öğ- renciler, mağduru yakalayıp onu sorguya çekmeye başla- mışlardır" denıldi. Ülkü Yalazh'nın kendisini sivıl polis zanneden öğren- cilerce dövülüp, alıkonuldu- ğu da belirtilen sav cılık iddı- anamesınde şu görüşlere yer \erıldı: "Jandarmanın olay yerine geünesine rağmen sa- nıklar, lstanbul Gaziosman- paşa olaylanmn hesabını mağdurdan soracaklan iddi- asıyla muğduru bırakma- mışlardır. Sanıklar, olay ye- rine gelen jandarmalara mağduru \ermemişler ve mağdurun kendi rehineleri olduğunu ilan etmişlerdir. O- lay yerine takviye gmenlik güçlerinin gelmesi ü/erine mağdur Ülkü ^ala/Jı sanık- lann elinden atınarak kurta- nlmışür. ODTÜ. burada işi olan herkesin usulüne uygun olarak girebileceği bir yerdir. ODTÜ kampusüne jandar- ma veya polisin girmesini >a- saklayan bir kural mevcut değildir. Böyle yasaklayıa bir kural olsa bile bu kurân uy- gulamaya üniversitede oku- yan öğrencüerin hiçbir y«ki- si yoktur. Türkiye Cumburi- yeti bir hukuk devletidir. Ku- rallar, kanunlar tarafından yetkili kılınmış görevliler ta- rafından uy gulanır." İddianamede, jandarma ıstihbarat görevlisi Yalaz- lı'nın 'özgüriüğünün öfren- cfler tarafından kısıtlandıgı" vurgulanarak ODTÜ ıçinde gezmesine. hareket etmesi- ne 'tehdit cebir ve zor kulla- narak' engel olunduğu kay- dedildı. Nükleer denemelere karşı tepkiler giderek yoğunlaşırken Pekin'dc süren L luslararası Kadın Kon- feransı'ru firsat sayan binlerce gösterici. kentin alış>eriş merkezlerinden birinde gösteri yaptılar. Göstericiler. bir kâç dilde "Nükleere hayır" \azan pankartlar taşıdılar. (Fotograf: REUTERS) Nükleer denemegerginliği PAPETEE (AA) - Fransız ordusu tarafından. cu- magünü tutuklanan 22 Greenpeace üyesının önce- ki gün serbest bırakıldığı bildirildı. Greenpeace ey- lemcilen, Tahiti'nin Faaa Ha\aalanf nda serbest bı- rakıldılar. Bu arada. Greenpeace'in iki gemisinının. cuma günü gece yansı Fransız Polinezyası açıklannda deniz komandolan tarafından durdurulması sırasın- da. gemılerde bulunan ve tutuklanan Amerikalı de- mokrat kongre üyesi Eni Faleoma>aeged ile Poli- nezya'nın bağımsızlık yanlısı liden OscarTemaru da serbest bırakıldı. Tutuklanan Greenpeace mılı- tanlannın üzerlennde kimlik bulunmadığı ve Fran- sız yetkılılere sözlü olarak verdıklerı ifadeleri de imzalamayı reddettiklen belirtildı. Bunun üzerine, mılıtanlann Muroroa takımadalannda Fransız uça- ğına bındirildıkleri ve gün boyunca gözaltında tu- tulduklan kaydedildı. Greenpeace üyelerinın, da- ha sonra Tahiti "ye götürüldükleri v e burada serbest bırakıldıklan ifade edıldi. Sağlık Bakanı açıkladı Hasta haklan tuzuğe bağlanıyor • Uzman hekimlerin zorunlu hizmet kapsamı dışında tutulmasına ilişkin öneri Bakanlar Kurulu'na sunuldu. ANK.\R\ (Cumhuriyet Bürosu) - Sağlık Bakanı Doğan Baran. hasta hak- lannın tüzükle düzenlenmesine ılişkın çalışmalann sürdürüldüğünü belirterek, uzman hekimlerin zorunlu hizmet kap- samı dışında tutulmasına ilişkin önen- nin de Bakanlar Kurulu'na sunulduğunu bildırdi. Baran, dün düzenlediği basın toplan- tısında. bakanlığı dönemindeki çalışma- lan değerlendirdı. Baran. sağlık reform- lan gerçekleşinceye kadar önceliklı ola- rak kısa vadeli iyileştinme çalışmalan- nın yapılacağını söyledi. Baran, "Hasta Haklan Tüziiğü" üzerindeki çalışmala- nn sürdürüldüğünü kaydederek. u Bu tü- züğün yürürlüğe ginnesi ile Türkiye çok geüşmiş ülkelerin önüne geçecek. Türki- ye, hasta hakları konusunda özel mevzu- atı olan ülkeler sınıfında ilk sıralarda yer almış olacaktır" diye konuştu. Pratisyen hekimİerin Zorunlu Hizmet Yasası kapsamı dışında rutulduğunu anımsatan Baran, uzman hekimlenn de ilgili yasa kapsamı dışına alinması için hazırlanan önerinin Bakanlar Kurulu'na sunulduğunu söyledi İlaç fıyaüan ~ Baran, ilaç fiyatlanndaki gerçek artı- şın belirlenmesine ilişkin bir komisyon oluşturulduğunu kaydederek. hammad- de artışına göre ilaçlara zam yapılacağı- nı söyledi. Yataklı tedavi kurumlannda yürürlükte olan "Döner Sermaye İşlet- meleri YönetmeBgTnde yapılan değişik- lik konusunda da bilgi veren Baran, has- tanelerin sözleşmeli personel ve geçici işçi alma yetkisı ile acil vakalar hariç. mesai saatleri dışında hastanelerde özel tarifeli sağlık hızmetlennin sunulması olanağının getirildığıni kaydetti. Baran. bir gazetecinın. bakanlıkta kad- rolaşma olduğu yolundakı sorusu üzeri- ne, işe göre ehlıyetli ve dedikodularla za- man geçırmeyen kişılerle çalıştığını kay- dederek. "Irkçılık ve dincilik birbiriyle bağdaşmayan iki ayn konu" dedi. Kayıp tabloların listesi 20 yıla yayıhyor Güzel Sanatlar Genel Müdürü Mehmet Özel'in, Sayıştay'a 20 yıldan beri ayniyat bildirimi yapmadığı belirlendi HÜLYA KARABAĞU ANK\RA-Güzel Sanatlar Genel Mü- dürlüğü görev ini 24 yıldan beri sürdüren MehmetÖzel'in. Ankara Resım ve Hey- kel Müzesi ile Güzel Sanatlar Genel Mü- dürlüğü koleksiyonlannda bulunan ya- pıtlann 'durumu, sayısı ve sahibim" gös- teren 'ayniyat' bildirimlerini Sayıştay'a vermediği belirlendi. Genel müdürlükte denetim karan alan Sayıştay yetkilileri. geçmiş yıllara ilişkin bildirim yapılma- masının Ayniyat Yasası uyannca suç oluşturduğunu kaydettiler. lstanbul Re- sim ve Heykel Müzesi'nin 1952-1984 yıllan arasında Ankara'ya gönderdiği ve Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü sorum- luluğunda olan 467 yapıt konusunda da soru işaretleri doğdu. Resim ve Heykel Müzesi Müdürü Kemal İskender. yapıt- laıın önemli bir bölümünun yurt galeri- lerine dağıtıldığını, kayıp bilançosunun da buralarda yoğunlaştığmı bildirdi. Cumhuriyet'in kamuoyuna 'Kayıp TaMo Skandah" başlığıyla duyurduğu haberdizisini ihbar kabul eden Sayıştay. 9 eylülde başlatacağı Ankara Resim ve Heykel Müzesi denetimi öncesinde. mü- zenin son yırmi yıllık kayıtiannın ken- dilerinde bulunmadığını açıkladı. Sayıştay Genel Sekreter Yardımcısı Aytek Kuşhan, yeni denetim öncesine hazırlık oluşturmak amacıyla Güzel Sa- natlar Genel Müdürlüğü dosyasını ince- lemeye aldıklannı. inceleme sırasında genel müdürlüğün sorumluluk alanı için- de olan Ankara Resim % e Heykel Müze- si koleksiyonu ile diğer birimlerde yer alan tablo ya da eşyalar konusunda res- mi bildinm yapılmadığının saptandığını söyledi. Bildirmediyse suç Ayniyat Yasası uyannca bıldirimde bulunuİması zorunluluğuna dikkat çe- ken Kuşhan, "Son 20 yılın portresini be- lirten tek bir belge yok elinıizdc. Müzede ne kadar yapıt vardı. ne kadar eklendi, devredilen eserier neler, bu eserier dağı- bldıysa nerelere ve nerelerde, yanıtlama- mız çok zor" dedi. Bıldınmde bulunul- mamasının suç olduğunu kaydeden Kuş- han. başlatacaklan denetimde bu duru- mun da raporlara geçirileceğıni söyledi. Kuşhan. "Gilzel Sanatlar Genel Müdür- lüğü. Sayıştay'ın denetimini beklemeden ilgili yasa uyannca her yıl koleksiyonlar- da ne var ne yok bildirmek zorundadır" dedi. Sayıştay'ın. başlatacağı denetimde, belge yetersızliklen nedeniyle sadece son birkaç yılı denetleyeceği bildirildi. lstanbul Resım \e Heykel Müzesi Mü- dürü Kemal İskender. Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, 1952-1984 yıllan arasında önce Milli Eğitim Bakanlığı da- ha sonra Kültür Bakanlığı. ardından ku- rulan Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü sorumluluğuna devredilen 467 yapıtın durumu konusunda kuşkulannın sürdü- ğünü bildirdi. Güzel Sanatlar Genel Mü- dürlüğü'nden yapıtlar için şu ana kadar kendilerine hiçbir bilgi iletilmediğini kaydeden İskender. "Yapıtlann önemli bir bölümü, yurt düzeyinde faaliyet gös- teren galerilere gönderildi. Yaptığımız araşrırmada. kayıp olasılığı buralarda yüksek çıkıyor" dedi. Belgelerle üste lstanbul Resim ve Heykel Müzesi Mü- dürü Kemal İskender. yurt genelinde çe- şitlı galerilere dağıtılan yapıtlann resmi belgelerinin ellennde olduğunu \e bu belgeler ışığında resimlerin ortaya çıka- nlmasını istedi. Bu kapsamda, lstanbul Resim ve Heykel Müzesi'nin. izmirGa- lerisi'nde 80. Mersin'de 27. Kütahya'da 36, Balıkesir'de 25, Antalya'da 25. Erzu- rum'da 39. tzmir Resim ve Heykel Mü- zesi "nde 14. Bolu'da 55. Yalvaç Müze- si "nde 30. Bursa'da 43, Alanya'da 27. Ankara Resim ve Heykel Müzesi'nde 61. Güzel Sanatlar Gene! Müdürlü- ğü'nde 3 yapıtı bulunuyor. Gönderilen yapıtlar arasında, ünlü sa- natçılann Osmanlı döneminin son yılla- nna kadar rastlayan paha biçilmez eser- leri de bulunuyor. Bu yapıtlardan bazı- lan şunlar: Cevat Dereli (Beylerbeyı- 50-69). İb- rahim Çalh (Moda Deniz Hamamı 7673). M. Ali Laga (İstanbul Kış- 44'57.5), HaUI Paşa (Yalılar-72111). Hikmet Onat (Mavnalar), Cemal Toüu (Antalya Tophane- Ağaç Çerçeve- 3846)). Şevket Dağ (Sokollu Camii- 8059). Alunet Ziya Akbulut (Dere Ke- nan-25/33). Şeref Akdik (Manzara Seli- miye-185/27). İbrahim ÇaUı (Göksu De- resi- 35'46). Bedri Rahnıi Eyuboğlu (Manzara-445 645). Halil Dikmen (Pen- tür-77 '59). Namık İsmail (Mehtapta Ca- mı- 100'85), Mülazim Remzi Kullan (KarlıManzara-140-195) CUMHURIYET'TEN OKURLARA ORHAN ERİNÇ Medyamız Dünya Rekortmeni Geçen günlerde nıtelik ve nicelikleri açısından kuş- ku doğuran kimi başan ve rekoriara tanık olduk. 1995'in ikinci uç ayındaki buyume hızı, yüzde 12.4 olarak açıklandı. Geçen yılın aynı dönemınde büyume bir yana, yüzde 10.6 küçülme yaşanmıştı. istanbul Sanayi Odası'nın 500 büyük sanayı kuru- luşu konusundaki geleneksel araştırmasının verilerini yorumlayan uzmanlar, sanayi kuruluşlannın gelırlennın, ürettikleri mal ve hizmetlerden değil de çeşitli faızler- den kaynaklandığını açıkladılar. Medyamız ise 164 yıllık tarihınde 24 ağustos cumar- tesi günü 6 milyon 262 bin 137 gazete satarak rekor kırdı. Böylece 1000 kişiye düşen gazete sayısı da 54'ten 626'ya fırlayıverdi. Bu sayı pek küçümsenecek bir sayı değil. Neden dersenız, en çok gazete okuru(?) Türkiye'de bulunuyor da ondan. Bir anda sollayıver- diğimız ülkelerin durumlarını hatırlamak, göğsümüzün kabarması ıçin yetip de artıyor bile. 1000 kişiye düşen gazete sıralamasında yaya bıraktığımız kimi ülkelerin sayılan şöyle: Norveç: 590, Japonya: 570, Fınlandiya: 540, Isveç: 505, Isviçre: 400, Ingiltere: 375. Danimarka veAlman- ya: 340. Biraz ayıp olmuş, ama Sam Amcamızı bile ge- ride bırakmışız: 250. Belçika'nın. Fransa'nın, Italya'nın, Ispanya'nın sayılan ıse bızim yanımızda devede kulak gibi kalıyor Uygarlık göstergeleri arasında "okunan gazete sa- yısı" da yer aldığına gbre "en uygar ülke bizim ülke" deme hakkımızı sayın devlet büyüklerımizin nıçin hâ- lâ kullanmadıklarını anlamak mumkün değil. Çağ at- ladığımızla bobürlenenler bu fırsatı nasıl kaçırdıkları- na belki de pişman olacaklar. Ama galıba sorun "Biz bu rekoru nasıl kırdık" soru- sunda düğümleniyor. Tabıi lotarya ve promosyonla kır- dık. Ama desteği kim verdi? Türkiye Odalar ve Borsalar Bırliği'nin aylık yayın or- ganı Ekonomik Forum'un 15 ağustos tarihini taşıyan sayısında Doç. Dr. Güntaç Özler'in bir araştırması var. "Medya Özelleştirilmeli" başlığınıtaşıyor. Doç. Dr. Özler'in, "çeş/f// veri ve gözlemlen sonunda vardığı so- nuç şu: "Tekelci medya, kamu fonlanyla vahşi reka- bet ve promosyon yapıyor." Araştirma şöyle sonuç- lanıyor: "Gazete ve TVkanallannın, günlük hesaplara göre ve şu veya bu siyasal partının borazanlığına so- yunması da temelde bir ışletme olarak başarısızlıktan kaynaklanmaktadır. Grupların pıyasa payı kavgası bir 'vahşı rekabet' sergılerken trilyonlarla İfade edilen so- nu gelmez promosyon savaşlannın mali yükü, bir öl- çüde okur ızleyicılenn. ama büyük ölçüde de aktan- lan kamu fonlan dolayısıyla Türk halkının üzerinde kal- maktadır. özelleştirmenin hep gündemde olduğu son 10 yıl içınde, gerçekten özelleştirilmesi gereken kurumlar başında sözde 'özel' basın ve medya kuruluşları gel- mektedir." Işte özelleştirmenin savunulmasında ortalığı tozu dumana katan dünya rekortmeni medyamızın gerçek- leri böyle. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nın günlük yayın orga- nı "Bizim Gazete" de üşenmeden gazetelerdekı ku- ponlan sayma cesaretini gösteren bir meslektaşımı- zın habenni yayımlamış. Dünya rekorunu kırdığımız günlere denk düşen araştırmaya göre medyamızda günde 56 kupon yayımlanmış. Tabii başı da üç çok sa- tışlı gazete çekiyor: Sabah 15, Milliyet 14, Hürriyet 12 kupon. Bu dünya rekorunun kınlmasında bizim pek katkı- mız yok. Niye derseniz, bir arkadaşımızın anlattıklan, durumu ortaya koyuyor. Avşa'da gazete satılan mar- kete giden arkadaşımız, "Gazefe alacaktım" deyince karşısındaki genç Cumhurıyet'i çekip uzatıvermış: Nereden anladınız" sorusunun yanrtı ise üç buçuk ke- lime, "Ee, sız gazete istediniz." Gazete olmanın onurunu 30 Ağustos günü yayım- ladığımız tarihsel fotoğrafla bir kez daha yaşadık. 30 Ağustos 1924 günü Kocatepe'deki törende Ataturk ve yanındakilen gösteren fotografın 72 yıl sonra (Fotoğ- rafı çeken Cumhunyet muhabiri Namık Görgüç) iba- resiyle sunulabılmesi Cumhuriyet'in Türk basını için- deki özelliklennden birıni de simgeliyordu. • CHP'dekı genel başkanhk yarışı önümüzdeki pazar günü sonuçlanacak ve sandıktan kimin çıktığı belli olacak. Kurultay sürecı bu haftada da geçen haftalar- da dduğu gibı hareketlı geçeceğe benziyor. Bu neden- le de gündemin önde gelen konulannın başında CHP kurultayı yer alıyor. Gelişmeleri arkadaşlanmız Serdar Kızık, Türey Kö- se ve Ayşe Yıldınm'ın haber ve soyleşileri ile yansıt- tık. Arkadaşımız Yılmaz Gümüşbaş da CHP il baş- kanlannın görüşlerini kamuoyuna aktarmak amacıyla özel bir çalışma yaptı. Anadolu'da görevli muhabır ar- kadaşlanmız da kendi illeri ile ilgili durumu haberieş- tirdiler. • ilk ve ortaöğretımde ders yılının başlamasına az bir süre kalmış olmasına karşın "sistem kargaşası"sürü- yor. "Denemetahtası" niteliğinden birtüıiü kurtulama- yan milli eğitimimizde öğretmen de veli de öğrenci de- 11 eylülde açılacak okullarda ızlenecek yöntemlerin neler olduğunu tümüyle kavrayabilmış değil. Özellik- le her yıl yaşanan "kayıt rezaleti" bu yıl da sürüyor. Ar- kadaşlanmız Figen Atalay ve Emine Kaplan konuya ilişkin durumu haberleştirdiler. Arkadaşımız Ozlem Yüzak da yasalardaki yokluk ve boşlukîardan yararlanılarak gerçekleştırilen ilkokul öncesi dinsel eğitimle ilgili durumu yansıttı. • Hazar petrollerinin Türkiye'ye taşınmasıyla ilgili Türk tezınin kabul edilmesi amacıyla bir heyetin Rusya'ya gideceğinın açıklanmasına karşın, Rus yetkililerın ran- devu vermemesiyle ortaya çıkan fiyaskoyu arkadaşı- mız Lale Sanibrahimoğlu aktardı. Ankara Haber Mü- dürümüz Doğan Akın da Başbakan Çiller'ın "da~ nışmtan diplomasisi"y\e yürütmeyi yeğlediği Türki- ye'nin Orta Asya petrolleri konusundaki çelişkili tutu- munun ikinci bir fiyaskoya yol açtığını. Türkmenistan Devlet Başkanı Niyazov'un "Türkıye'nin petrolpoliti- kasını anlayamadık" dedığini kamuoyuna aktardı. • Sırplann gerçekleştirdiğı son katliamdan sonra NA- TO'nun başlattığı hava harekâtını dünyadakı ve Tür- kiye'deki yorumlan ile aktardık. Arkadaşımız Ataol Behramoğlu da Saraybosna'ya yaptığı geziyi "Şair Gözüyle Acılı Bosna "başlıklı dızisiyle aktarmaya baş- ladı. • Önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce birhaf- ta geçirmenız dileği ve saygılarımızla. Gün - Kent Bodrum merkezinde sizler için kuruluyor. ITHUIHVEIMİMSTII G O D Hafriyat Nakliyat inşaat Turizm ve Ticaret Ltd. Şti. Neyzen Tevfik Cad. No. 212/B BODRUM Tel: (0252)313 05 54 Fax : (0252) 313 05 54 Broşür isteyiniz. SAATİNIZİ KURUN BODRUM'DA RANDEVUNUZ VAR! GÜPl-KENT# le SİZ DE BODRUM'LU OLUN GOD KENT Konut Yapı Kooperatifi IftoniDaydayvriacakılaıı saon PE|İIUT 2SQ.000.000.Tl PKÖOBME 21.000.000. Tl ( y ) mJKODBME 2BJ00JMI. R
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle