25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4EYLÜL 1995 PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 ANKARA PAZARI GUNDEM MUSTAFA BALBAY YAKUP KEPENEK I Baştarafı 9. Sayfada yapılan çok büyük yanlışlara, zarariı işbiriiklerine, ye- tersizliklere ve çok daha önemlisi "öndersizliğine" kar- şn CHP'de yılların aşındıramadığı bir sol yapılanma vardır. Partide, başta Izmir olmak üzere kimi ilierin yö- retimlerini kazanan ve gücünü genel merkez yönetim- lerinden değil tümüyle toplumun emekçi kesimlerine yakınlığından alan yepyeni bir sol filizlenme yaşanıyor. Hükümet ortaklığından kesinlikle aynlınması gerek- tığini özenle vurgulayan ve "dürüstlük, demokratlık ve solculuk" üçlüsüne dayalı bir yeniden yapılanmayı gün- oeme getiren bir oluşumun kurultayda varlığını duyur- ması da kaçınılmazdır. Gerçekte, parti ya da "örgüt emeği" yetersiz olma- sma karşılık genel kamuoyu, yani "örgüt dışı desteği" yüksek genel başkan adaylan, doğal olarak bu sol fi- lızlenmeye yaslanmak istiyorsa da somırt önerileriyle örgütü ve ülkeyi dalgalandıracak bir siyasal önderlik yo- luna giremiyorlar. Dağınıklığı sonucu sol kesim kendi içinde yeniden parçalanıyor, milletvekilleri de bir yerie- re kaçmanın, birilerine tutunmanın yollarını arıyor. • • • CHP'nin devingenliğini yeniden kazanması ve bir di- riliş sürecine girmesinde sol kanadın önemli katkılan olabilir. Partinin dirilişi, başta hükümet ortaklığının ge- tirisi-götürüsünün dökümü olmak üzere geçmişiyle he- saplaşmasına ve düşünsel silkinişe geçerek sosyal de- mokrasinin yerel ve evrensel öğelerine "yeniden ve yalpalamadan" sahip çıkmasma bağlıdır. Ve bu bir "siyasal önderlik" işidır. Bu yapılmazsa seçmenlerin arttırarak verdiğı ceza gelecekte çok daha ağır olacak- jtır Izzetbegoviç Ankara'daANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bosna-Hersek Cumhurbaşkanı Aliya İzzet- begoviç, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirelın da- vetlisı olarak bugün Anka- ra'ya gelerek. resmi zıyaret- lerde bulunacak. Dıploma- tik çevreler. NATO saldınla- nyla eşzamanlı gerçekleşen ziyaretin, Cenevre toplantı- sı öncesinde düzenlenmesi- nindikkatçektiğinı vurgula- dılar. Dışişleri Bakanlığı'ndan dün yapılan yazılı açıklama- da, Bosna-Hersek Cumhur- başkanı Izzetbegoviç'ın Cumhurbaşkanı Demi- rel'in davetlisi olarak An- kara'ya geleceği belirtildi. Açıklamada. Izzetbego- viç'in, Demirel ile görüştük- ten sonra, Başbakan Tansu Çiller ve diger hükümet yet- kilıleriyle iki ülke arasında- ki mevcut yakın dostluk ve işbirligini her alanda daha da gelıştirmek için temaslar- da bulunacagı bildirildi. Cumhurbaşkanı lzzetbego- viç'e, Bosna-Hersek Fede- rasyonu Başkanı Kresimir Zubak ile Dışişleri Bakanı Muhammed Şakirbey'in de dahıl oldugu bir heyetın eş- lik edeceği kaydedildi. Dip- lomatik çevreler, tzzetbego- viç'in ziyaretinin, gelecek hafta sonu yapılacak Cenev- re toplantısı öncesinde dü- zenlenmesinin önemini vur- guladılar. Cenevre toplantı- sının Bosna-Hersek, Hırva- tistan ve yeni Yugoslavya dışişleri bakanlannın katılı- mıyla gerçekleşeceğinı bil- diren çevreler. toplantının. ABD'nin hazırladıgı yeni banş planının Dışişleri Ba- kanı Rkhard Holbrooke ta- rafından taraflara benimse- tilmesi amacıyla düzenlen- diğini kaydettiler. Imam, 'faüi meçhuP kurbanı Haber Merkezi - Diyarba- kır'ın Şehitlik semtınde bir imam. üç kişinın satırlı sal- dınsı sonucu öldürüldü. Ay- dın"ın Çeştepe beldesinde bir alacak sorunu nedeniyle kahvehaneye yapılan silahlı saldında 2 kişi öldü, 3 kişi yaralandı. Diyarbakır Cumhuriyet Bürosu'nun haberine göre, Şehitlik Camii'nde kız ço- cuklarına Kuran kursunda ders veren Ahmet Peken (62) adlı imam, dün saat 16.00 sulannda camiden çıkarken 18-20 yaşlannda olduklan öne sürülen kimligi belirsiz üç kişinin satırlı saldırısına uğradı. saldında ağıryarala- nan Peken, kaldınldığı has- tanede yaşamını yitirdi. Aydın Merkez ilçeye bağ- lı Çeştepe beldesinde kahve- hanede oruran bir grup yurt- taşm üzerine tabanca ile ateş açıldı. Olayda 2 kişi öldü. 3 kişi yaralandı. AA'nın habe- rine göre, saat 17.00 sırala- nnda kimliği henüz belirle- nemeyen bir kişi, Çeştepe beldesinde kaihvehanede oturanlann üzerine ateş açtı. Ayfer Adalı (56) ve Şükrü KJvrak (50) adlı kişiler olay yerinde öldü. Feridun Yangın (23), Mehmet Emek (27) ve Ser- darGûler(20) ile kimliği he- nüz belirlenemeyen bir kişi ise yaralandı. Olayın. alacak meselesınden meydana gel- diği bildirildi. Olayı Sultan- hisar ilçesinde öğrenen lçiş- leri Bakanı Nahit Menteşe, Çeştepe'ye hareket etti. Jan- darma alay komutanlığı yet- kililerinden alınan bilgiye göre, olayın görgü tanıklan, saldırganın önce kahvehane- de oturan, eski sabıftalı ve çek-senet işleriyle uğraşan Ayfer Adalı ile tartıştığını ve daha sonra tabancasıyla ras- gele ateş açtığını söylediler. Aydın'da bulunan Mente- şe de gazetecilere yaptığı açıklamada. olayın siyasibır yönünün bulunmadığını söyledi. PKK Zaho'ya saldırdı I Baştarafı 1. Sayfada tışmada öldügü bildirildi. Kuzey Irak'ta PKK-KDP çatışması giderek yayılıyor. Yaklaşık 3 bın kişilik bir gü- cünü Kuzey Irak'takı dağhk bölgeye yığan PKK'nin, yer yer *vur-kaç" taktiği uy- gulayarak KDP'li peşmer- gelere kayıplar verdirdikle- ri kaydedildi. 20 gün önce başlayan çatışmalarda bu- güne kadar her iki taraftan yakJaşık 50 kişinin öldürül- dügü bildirilirken KDP"li yetkililer, PKKnın saldın- lanna sert yanıt verebilmek amacıyla Erbil ve Selahat- tin bölgelerinden dağhk bölgelere sürekli takviye kuvvet kaydınyor. Genelde saldınlannı ge- ce düzenleyen PKK militan- lan önceki gün de gece ya- nsından sonra Zaho kent merkezine 3 ayn noktadan ağır silahlarla saldında bu- lundu. Abbasiye Mahalle- si'ndeki KDP karakoluna roketlerle düzenlenen saldı- nda 8 peşmerge ağır yarala- nırken KDP'lilerin anında karşılık vermesi üzerine bü- yük bir çatışma başladı. Yaklaşık yanm saat süren çatışma sonucu 3 PKK'linin öldürüldüğü bildirildi. Yine aynı saatlerde bir grup PKK militanı da Siraniş Daglan eteğinde bulunan Darkara- can Köyü'ne saldırdı. Yak- laşık 45 dakika süren çatış- mada ölü ve yaralı olmadı- ğı, KDP'lilerin ağır silahlar- la PKK'lileri püskürttükleri bildirildi. Zaho'daki KDP'li yetkili- ler, çatışmalann yer yer sür- düğünü belirterek şunlan söylediler: "Kontrol elimizde. Yer yer dağlık kesimlerde çatış- malar sürüyor. Yoilann kontrolü peşmergelerimizin elinde. PKK'nin ağırtığı ge- nellikle Kanimasi, Batufa, Sersink kırsal kesimlerinde- dir. Münferit sakiınlar olu- yor. Ancak anında müdaha- leediyoruz.* 1 Zaho kent mer- kezinde gündüz yaşam nor- mal şekilde sürdürülürken geceleri peşmergelerin kent girişi ve çıkışlannda olağa- nüstü güvenlik önlemleri al- dıklan gözlendi. Peşmerge- lerin, şüpheli gördükleri ki- şileri kontrol ettikleri. özel- lıkle PKKye sempati du- yanlann evlerihi de sürekli gözetim altında tuttuklan belirtildi. I Baştarafı 1. Sayfada ğıne göre, konuyla bu kadar yakından ilgilenen ilk bakanmış. Konu Everest'in zirvesiydi ama, tabii ki bizim kafamızda CHP'nin zirvesi var- dı. Kapıda, Fikret Ünlü ile birlikte ko- nukları karşılayan Sevinç Inönü'yle bir süre sohbet ettik. Konuşmamızın bir bölümü şöyle geçti: - Bugün ünlü oldunuz. Sayın Zürfü Livaneli sizden söz ediyor. Kendisine adaylık konusunda destek vermişsıniz. - Yaaa, yaniii, olacak şey değil. - Nasıl yani.. destek vermediniz mi? Açık açık öyle yazıyor. - Ne desteği. Tesadüfen karşılaştık. Sonra oturduk. Konuyu açtı. Ne diye- yim, 'Yaa hayırlı olsun' gibilerden bir şey söyledim. Ardından da, 'Ama bu işler örgüt desteği ister' dedim. - O zaman ne dedi? - Birkaç kişiyle görüştüğünü söyledi. Ben, 'Örgüt desteği şart' diye devam ettim. Bu işin belediye başkan adaylı- ğına benzemeyeceğini söyledim... Erdal Bey de yemek sırasında konu- ya dolaylı bir "açıklık" getirdi. Dağcılanmız sordular: - Siz de bu sporia yakından ilgilisiniz. Devam ediyor mu? Inönü gülümseyerek karşılık verdi: - Evet, arkadaşlara söyledim. 1953 Inönüler'den Livaneli'ye. yılında Kayserı Erciyes e tırmandık. Zir- veye bir defter koymuşlardı. Bundan sonraki hedefımiz Everest diye yazmış- tık. Araya girdim: - Hiç Everest'e tırmanma planı yap- tınız mı? "Hayır" deyip devam etti: - Insan sıradan bir zirveye tırmanın- ca, ondan sonra hemen en üst zirveye gözünü diker. Bizim sıyasette de böy- Iedir. Belediye başkan adayı olan arka- daşlanmız, ardından genel başkan ol- mak ister. Bu, Inönü'ce tümceyi Türkçeye çevi- rirsek, Zülfü Livaneli'nin, "ErdalBeyba- na destek sözü verdi" açıklamasının doğrulanmadığını ortaya koyuyor. CHP'de kongre için son haftaya giri- lirken, genel başkanlık kulislerinde, her türlü yöntemin kullanılmaya başlandığı dikkat çekiyor. Livaneli dünkü yazısın- da, kendi aleyhine kampanya açıldığı- nı, Erdal Inönü ile görüşmesınin yalan- lanmaya çalışıldığını yazıp bu kesimi, "Çakallar ittifakı" olarak nitelemişti. Konuyla ilgıli yorum yapmak yerine, Sevinç ve Erdal Inönü'nün söyledikleri- ni dikkatle okumak yeter. Pek çok partide yaşıyoruz, ama CHP'de daha çok ön plana çıkan şöy- le bir durum var: Kendisıni biraz tehlıkede hisseden yöneticinin, liderin veonu destekleyen- lerin ilk suçladığı kesim basın oluyor. Hainler-dürüstler... Önceki gün, "CHP'Iİ taban" imzasıy- la altında 20 kadar ismin yazılı olduğu bir faks aldım. Başlığı şu: "Denız Baykal karşıtlığı halk düşman- lanndan destek alıyor." Altında bazı köşe yazarlarının Bay- kal'ı önlemek için yalanlar ürettiği yazı- lı. Halk, CHP ve Baykal karşıtı ilan edi- len yazarlan şöyle sıralamış: Hasan Pulur, Mustafa Balbay, Is- met Solak, Fikret Bila, Kurthan Fi- şek. "Dürüst yazarlara teşekkür ederiz" deyip, altına şu isimleri koymuşlar: Derya Sazak, Altan Öymen, Tufan Türenç, Rauf Tamer, Hıncal Uluç, Fa- tihÇekirge. Özetle verilmek istenen mesaj şu: Baykal'dan yana yazıyorsanız dürüst- sünüz, yazmıyorsanız hain. Deniz Bey ve yakın çevresi sık sık, "hizipçi bir mantık izlemeyeceklerini, herkesi kucaklamayı hedeftediklerini" vurguluyorlar ama, öyle anlaşılıyor ki, "Baykal ruhu" partiyi uzun süre terk et- meyecek. Daha önceki yazılanmda da vurgula- mıştım ama, bir kez daha yinelemekte yarargörüyorum. CHP'nin sorunu, genel başkanın kim olacağı değil. Partinin nasıl bir zemine oturacağı. Oysa bugün, sadece genel başkanlık konuşuluyor. Bizim de eleş- tirdiğimiz bu. Zaman zaman Baykal'ı da bu yönde eleştırince, onu destekleyen- ler hemen damgayı basıyorlar: - Tamam, bu Baykal karşıtı. Bu hafta sonuna dek CHP'yi konuşa- cağız. Önümüzdeki hafta da konu de- ğişmeyecek. Çünkü bu kez, hükümetin oluşumu tartışılacak. SHP'nin ve ardından CHP'nin son yıl- lardaki kongreleri hep, "Bu son şans" yaklaşımıyla yorumlanıyor. Bu kongre için de benzer şeyler söyleniyor. Ama ben inanmıyorum. Öyle görünü- yor ki, bu kongrede CHP yeni bir zemi- ne oturacak. Yeni genel başkan önü- müzdeki yıl yapılacak seçımlere kadar görevde kalacak. Ardından yeni birolu- şum yaşanacak. CHP'nin yükselmesi için dıbe vurma- sı gerekiyor. Sanryorum, dibe daha birkaç puan var... Bu gıdişle oraya da önümüzdeki ilk seçimde ulaşılır... 6 Barış luııudu tükenmemeK' I Baştarafı 1. Sayfada fotoğraflan taşındı. Aslı Öngören ve Orhan Ay- dın'ın sunduğu. 8 Mart Ka- dın Platformu. Ateş Hırsı- zı. Bank-Sen, İHD, BSP. Eşcinseller Platformu, A- ziz Nesin Vakfı. Express Dergisı. Dünya Dostlan, Evrensel Kültür Merkezi, Karikatürcüler Derneği'nin de stand açtığı şenlikte Ko- ma Amed, Muammer Ke- tencoğlu. Metin Kahraman ile Zuğaşı ve Berepe grup- lan müzik dinletisı sundu. Şenlikte yapılan konuşma- larda Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde "kir- lisavaş"ın devam ettığı öne sürülerek "Banşın olması için askeri yöntemler son bulmalıdır"denildı Şenlik- te sık sık "Susma, susrukça sıra sana gelecek", "Kürt Türk kardeştir", "'Naşasın halkların kardeşliği" slo- ganlan atıldı. Güney tlleri Büromuzun habenne göre Mersin'de Dünya Banş Günü nede- niyle HADEP ve BSP or- taİclaşa "Haydi Banşa" mi- tingi düzenledi. Çok sayı- da kadın ve çocuğun katıl- dığı miting, lstasyon Ala- nı'ndan yürüyüşle başladı. Yürüyüş, Cumhuriyet Ala- nı'nda son buldu. Stoganlar aüldı Çok sıkı güvenlik ön- lemleri altında yaklaşık 4 bin kişinin katıhmıyla ger- çekleştirilen miting sırasın- da "Anadilimle eğitim yap- mak istiyorum", "Anayız, bacıy ız, İdrii savaşa karşı- yız", "Babam öldü. karde- şimölmesin". "Silahlar sus- sun. kalemler konuşsun", "Akan kan dursun"slogan- lan atıldı. Ankara'da da Tuzluçayır Feyzullah Çınar Parkı'nda "Banş ŞenBği'' düzenlen- dı. Mamak Belediyesi ile Mamak Halkevi tarafından ortaklaşa düzenlenen şen- ligin açılışında Halkevleri Genel Sekreteri Rıza IIH man bir konuşma yaptı. Şenliğe halkoyunlan ekip- leri ve bazı sanatçılar katıl- dı. Şenlikte "'Banş, hemtıı şimdi" yazılı pankartl.it yerler alırken genç ve çı cuklann dileklerini yazd - ğı bir "banş duvan" olı^- turuldu. İHD'den imza kampanyası Insan Hakları Dernegı Genel Başkanı Akın Bir- dal ve tstanbul Şube Baş- kanı Ercan Kanar, dün Cumhuriyet gazetesinı zi- yaret ettiler. Gazetemiz yöneticilenv - le. ınsan haklan ve banş ko- nusunda görüşen İHD yö- netıcilen, barış sürecinin TBMM'nin girişimiyle başlatılması gerektiğini be- lırterek, "Bu süreci hız- landırmak için bir imza kampanyası başlatıyo- ruz" dedıler KUCAKLAŞTILAR - Dünya Banş Günü nedeniyle İstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen törende en hüzünlü an,şehit Albay Rıd\an Özden'in eşi TomrisÖzden ikgüvenlik güçleriyle girdiği çatışmada öldürülen PKK'li Hebat Duman'ın aMası Fmine Duman'ın kucaklaşması sırasında yaşandı. Emine Duman, Kürtçe yaptığı konuşma- da banş çağnsında bulunurken. Tomris Özden "Herkesi banş içinde yaşamaya, uğraşmaya çağınyorum. Taptaze acı- nıa karşın yine de banş dilhorum" dedi. Yurdun çeşitü yerierinde kutianan Dünya Banş Cününde banş güvercinleri uçuruldu. (Fotoğraflar: KUBİLAY TÜNTÜL / HÜLYA TOPCU) CHP ve Keıııalizııı ORAL ÇALIŞLAR CHP Kurultayı bu kez ilginç geçeceğe benziyor. İlk kez Deniz Baykal yüksek bir kazanma şansıyla kurultaya katılacak. Ancak neredeyse 10 yıla yakın bir süredir devam eden liderlık mücadelesi. partı içinde bazı kesımlerde Baykal'a karşı ciddi bir alerjı yaratmış durumda. Bu nedenle Baykal'ın genel başkan seçilmesi, CHP'nin bir kesimi tarafından kabul edilemez bir gelişme olarak algılanıyor. Ciddi endişeler dile getiriliyor. CHP Kurultayrnda kimin başkan olacağı gerçekten önemli mi? Şimdiye kadar 5 başkan değiştirmiş CHP'nin sorunu acaba genel başkanın kim olacağında mı düğümleniyor? Erdal İnönü'nün, ardından Murat Karayalçın ve Hikmet Çetin genel başkanlık yaptılar. Ne oldu? CHP'nin gücü her geçen gün eriyerek tükenme noktasına geldi. Deniz Baykal da birleşmeden önceki CHP'nin genel başkanlığını yaparak bir deney yaşadı. Onun genel başkanlığı altında CHP'nin oy yüzdesi SHP'nin de çok altındaydı. Şimdi birleşmiş CHP'ye genel başkan olsa daha büyük bir başan mı getirir? Kimse bu konuda umutlu konuşmuyor. Sosyal demokrasınin derdinin genel başkan olmadığını kabul etmek gerek. Türkiye'de en çok genel başkan eskiten bu parti, yine de başan gösteremiyor. Eskısi gidiyor. yenisi geliyor, degışen bir şey yok. Kan kaybı sürüyor. Nedir sosyal demokratlann sorunu? Neden başarısız ve kötü durumdalar? CHP'ye bazı kesimlerden yöneltilen eleştirilere göre bu parti Kemalist köklerinden kopmadığı ve devletçilikte ısrar ettiği için eriyor ve çağdışı kalıyor. Acaba? Örneğin sosyal demokrasinin bir başka temsilcisi Bütent Ecevit daha az mı devletçi, yoksa daha az mı Kemalist ki tek başına CHP'den daha fazla taraftar toplayacak noktaya geldı? Türkıye'de yıldızı parlayan sıyası partılere bakalım. bunlar hangi nedenlerle başanlı oluyorlar? Örneğin MHP Bu parti, Türkiye'nin devletçi ve milliyetçi partisi. Aynca, son dönemde Atatürkçülüğü, Misak-ı Milli'yi CHP'den daha kararlı savunduğuna ilişkin mesajlar veriyor. .Ama zayıflamak bir yana güç topluyor. Diğer örnek RP. Necmettin Erbakan'ın RP'si de her konuda devletçi \e merkezci bir çizgi tutturuyor. Kürt sorunundan özelleştirmeye kadar tam anlamıyla devletçi. Ve güçleniyor. Tansu Çiller de merkezi.deviet otoritesinın ve bürokrasinin güçlendirilmesi konusunda kararlı bir çizgi izledi. Mesut Yılmaz da öyle. Hatta son dönemde yıldızı parlayan Fethullah Hocabile devletçi çizgisiyle puan topluyor. Yani sonuçta devletçilik Türkiye'de güç kaybına neden olan bir etken değil. Tam tersine bugünkü gerilim ortamında devletçilıgın prim yaptığını görüyoruz. Devletçi çizgi ızlemeyen ve liberal bir sıyaset sav unan yalnızca Cem Boyner'in YDH'si. Ikinci bir örnek yok. Bunlara bakınca, CHP'nin erimesinin Kemalizmle ve devletçilikle açıklanması pek de doğru gibi görünmüyor. CHP neden kaybediyor sorusunun cevabının Kemalizm ve devletçilik olduğunu söylemek bana pek yerine oturan bir tahlil gibi gelmiyor. Öncelikle CHP'nin devletçiliği çok tartışma götürür. CHP'de sıkı devletçiliğı savunan bir çizginın son yıllarda izlerine rastlamak pek mümkün değil. Partı içinde bu eğilimin en açık temsilcisi Mümtaz Soysal, ama onun da parti içinde ciddi bir güce sahip olduğu söylenemez. CHP, Kürt sorunu nedeniyle açmaza girdi. asıl sıkıntısı buradan kaynaklanıyor. Bir yanda devlet, öte yanda PKK güce ve şiddete dayalı bir siyasi kavga yürütüyor. Kutuplara çekilen şiddet ortamı ara güçlere hareket alanı bırakmıyor. Banş ve demokrasi yanlısı güçler, silahlann hâkim olduğu noktada yeterince seslerini duyuramıyorlar. Sesini çıkaranlar da eli silahlı güçler tarafından bir şekilde susturuluyor. CHP işie bu şiddet ve terör ortamında iktidar ortaklığı yapıyor. Ne Kürt sorununda barışçı çizgiyı kararlılıkla savunabiliyor ne de devlet içındekı şiddet eğılimıne İcarşı koyabiliyor. Çünkü bu konuda tam anlamıyla arada kalmış durumda. DYP ve özellikle MHP, şiddet ortamının rantını toplayan partiler olarak ön plana çıkıyorlar. CHP ise ne şiddetten pay alacak bir noktada ne de barışı savunmak konusunda cesur ve kararlı. Şaşkın şaşkın iki tarafa bakıyor ve elinden bir şey gelmediğinin şıkâyetini dile getiriyor. CHP bu pozisyonu nedenivle tamamen işlevsiz bir görünüm çiziyor. Burada sorunu Kemalist olmak veya devletçi olup olmamak değil. Burada sorunu, radikal bir şekilde banş ve demokrasi saflannda yeralmak ve iktidardan koparak ciddi bir demokrasi platformu yaratmak. Bunu yapamadığı için parti giderek asıl işlevinden uzaklaşıyor \e yozlaşıyor. Bu nedenle parti içi liderlık yanşması da ilkesel olmak yerine kişisel oluyor. Ben şu ana kadar Karayalçın, Çetin ve Baykal arasında ne gibi bir siyasi farklılık var kav rayabilmiş değilim. Bunu kendilerinin de açıklayabileceklerini sanmıyorum. CHP'nin temelindeki Kemalist geleneğin ise bugün hıçbir ızinin kalmamış olduğunu sanıyorum. Çünkü Kemalizm bir ulus-dev let ıdeolojısıydı. Bunun yaratılması ve yukandan aşağıya kapitalizm öncesi kurumlann tasfıvesi dönemi büyük ölçüde sona erdi. Bugün cumhuriyet, demokratıkleşme sancılan yaşıyor. Çoğunlukta olan mezhep ve etnik yapılann azınlıklann varlığını kabul ederek yeni bir uzlaşmaya zorlandığı dönemdeyiz. Kürtler ve Aleviler. Türklere ve Sünnilere, bizimle birlikte ve bizim haklanmızı kabul ederek yaşamayı öğrenmelisiniz diyorlar. Cumhuriyetın sorunu bu. CHP ise bu kavgada tam anlamıyla arada kalmış durumda. Ciddi olarak safını belirleyemediği sürece erimeye devam etmeye mahkûmdur. Deniz Baykal genel başkan olursa da görecegiz. eğer bu tutum değiştirilmezse degışen bir şey olmavacak OLAYLARIN ARDEVDAKI GERÇEK • Baştarafı 1. Sayfada karıdaki tablo gösteriyor ki 9-10 eylülde parti içinde "ıdeolojik" ya da "kimlı- ğe "yönelik bir tartışma ya- şanmayacak. Genel baş- kan adayları yoğun bir bi- çımde delege kazanma savaşımına girecek. Bu süreçte gazete ve te- levizyonlann parti içi kuli- se "olabildiğince aynntılı" ineceği gözleniyor. CHP yönetıcilerinden ve aday adaylarından bekle- nen, parti içi yorumlar kar- şısında tartışmalan daha karmaşık hale getirici yak- laşımlar yerine, CHP'ye yönelik bu ilgiyi yönlendir- mek olmalıdır. CHP Genel Başkanı'nı 1083 delege seçecek. Sandıkta onlar oy kullana- cak. Ancak, kamuoyunun kongreye yönelik ilgisi de tümüyle gözardı edilemez. Genel başkanı belırleye- cek oylan delegeler vere- cek, ama partinin gücünü ortaya koyacak oylan da seçmen verecek. Bu da potansiyel olarak 35 mil- yon dolayındaki seçmeni ilgilendiren bir konudur. CHP yöneticileri, genel kurula salt parti delegele- rıne yönelik bir çalışma gözüyle bakamazlar. Mesajları, 1083 de- legenin yani sıra milyon- larca seçmene yönelik ol- malıdır. • • • Çöpte €İepozito ASUIVIAN ABAC1OĞLU İZMİR- Ambalaj olarak kullanılan plastik ve metal maddeler ile sıvı ürunlerin içıne konduğu kaplan üre- ten firmalara. bu maddelerin belırli bir oranını gen topla- ma ve dönüştüıme zorunlu- luğu getiren kota uygulama- sı tıkanma noktasına geldi. Sorumlu firmalann kurdu- ğu ÇEVKO Vakfı yönetici- leri. çöpleri kaynakta ayır- ma sistemi kuruimadığı sü- rece kota oranlannın arttınl- masının bir ışe yaramayaca- ğını söylüyorlar. Kota yerine depozito uygulamasının ge- tirilmesini savunan bılim adamlan ise. karşılığını al- madan hiçbir yurttaşın. "bunca sorunu arasında" çöplerını ayırmaya zaman ayırmayacagını öne sürüyor- lar. 1991 yılında çıkanlan bir yönetmelıkle doğada aynş- ması uzun süren plastik ve metal esaslı ambalaj »capla- nnı piyasaya sürenler boş kaplan. her yıl artan oran- larda toplayarak geri dön- dürmek zorundalar. Kota olarak bilınen bu uygulama- da yönetmelik plastik kap- lann I992'deyüzde25'inin, 1993'te yüzde 35'inin, I994"te yüzde 45'inin, 1995'te ise yüzde 65'inin geri toplanmasını öngörü- yordu. Metal ve alüminyum kaplardaki oranlar ise. yüz- de 15-20-30 ve 45 olarak be- lirlenmişti. Firmalann bu kotalan doldurabilmeleri için kul- landıklan yöntem. genellık- le toplayıcı kişılerden satın alınması oldu. Bu arada. fir- malann sorumluluklannı yerine getirip getirmedigi kendi beyanlanna dayandı- gından, her yıl bir önceki yıl toplanan kaplann üzerine bir miktar daha kap ekleyerek Çevre Bakanlığı'ndan gelen denetçilen yanılttıklan söy- lentileri kafalarda kuşku ya- rattı. Sorumlu firmalann oluşturduğu ÇEVKO (Çev- re Koruma ve Ambalaj Atık- lan Değerlendırme Vakfı) yöneticileri bu söylentileri yalanladı. Karagümrük Birahaneye saldırı: 1 ölü İstanbul Haber Servisi - Fatıh Karagümrük'teki Kü- çüğüm Birahanesi'ne dün akşam saat 22.00 sıralannda kimliği belirlenemeyen kişi- lerce düzenlenen silahlı sal- dın sonucu bir kişi öldü, 5 kişi yaralandı. Silahlı saldında yaralanan Kayhan tleri (32). kaldınl- dığı Vakıf Guraba Hastane- si'nde yapılan tüm müdaha- lelere rağmen kurtarılama- yarak yaşamını yitirdi. Beş yaralı. Vakıf Guraba Hasta- nesi, İÜ Cerrahpaşa ve Ça- pa Tıp Fakültesi'nde tedavi altına alındı. Emniyetyetki- lılen. olayın siyasi boyut ta- şımadığını belirttiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle