20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 EYLÜL 1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Hakbank'a semtikasyon kredisi • A\KARA(AA)- Halloank'ın uluslararası bankalardan sağladığı 100 mılyon dolarlık sendıkasyon kredisıne ilişkin anlaşma. yann Ankara'da imzalanıyor. Ciribink \e VVestLB'nin başını çektiği 32 uluslararası banka tarafindan sağlanan kredınin faizı, lıbor artı yüzde 0.90 olarak belirlendi. Krediye ilişkin anlaşmaya. Halkbank adına Yönerim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür Yenal Ansen, Citıbank adına Türkıye Genel Müdürü Anjum Z. Iqbal. WestLB adına da Türkiye Genel Müdürü John Duthie imza koyacaklar. e Ingljzce doküman • ANKARA (AA)- Özelleştırme Idaresi'nin, "Türkiye'de Özelleştirme" adı ile aylık yayımladığı doküman, artık tngilizce olarak da yayımlanıyor. Özelleştirme uygulamalannın yer aldığı Ingilızce doküman, yeni uygulamalar ıle revize edilerek her ay ilgılilere sunulacak. Özelleştirme Idaresi'nden verilen bilgiye göre, daha çok yabancı yatınmcılara ve yurtdışındaki medya kuruluşlanna yönelik olarak hazırlanan dokümanda, mevzuat ve teknik bilgilere yer veriliyor. Dokümanda, Türkçesınde olduğu gibi, 1986-1995 yıllan arasında yapılan özelleştirme uygulamalan. sağlanan gelir ve harcama tutarlanna ilişkin bılgıler yer alıyor. maliyetlepinde tıızlı artış • ANKARA (ANKA)- Ocak-haziran döneminde alınan inşaat ruhsatlan kapsamında 100 metrekarelik bir apartman dairesinın arsa hariç ortalama maliyetı 785.6 milyon lıra oldu. Malıyet, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 76.4'lük artış gösterdı. 1994'ün ılkaltı ayında 100 metrekarelik bir apartman dairesinın inşaat malıyeti 445.3 milyon lira olmuştu. Ev tipi yapılarda da aynı büyüklükte bir dairenin malıyeti geçen yılın ilk yansına göre yüzde 72.5 artarak 743.6 milyon liraya ulaştı. Geçen yılın aynı döneminde 100 metrekarelik ev tipi bir dairenin inşaat maliyeti, 431 milyon liraydı. Etinkaderi özeL sektördeÖİB, 3 yıl üretim şartı getirdiği EBK tesislerinin satış sözleşmelerine kapasite limiti koymadığı için kombinalan alan özel sektör isterse 1 kilogram et üreterek 'üretime devam ediyorum' diyebilecek. Ekonomi Servisi - Et ve Balık Kurumu kombınalan- nı alan özel sektör, sözleşme- lere üretim kapasitesi ile ilgı- li limıtkonmadığı ıçın istedı- ği mıktarda üretim yapabıle- cek Ozel sektör. yılda 1 ki- logram et üretmekle de 3 yıl boyunca üretımı devam ettır- me şartını yerıne getırmiş olacak. Aynca sözleşmelerde belırtilecek cezayı ödeyerek tesıslen ve diğer bütün \ar- lıklan elden çıkanna ımkâ- nına da kavuşacak olan özel sektör, ülke hayvancılığının kaderını behrleyecek. Satılan kombınalarla ilgılı sözleşmeler henüz ımzalan- mazken yetkilıler üretim ka- pasıtesını açıklığa kavuştura- cak bir maddenin sözleşme- de yer almasınm mümkün ol- madığını söyledıler. Uzman- lar bu durumda üretim mik- tannm. yenı sahibın ınısıya- tıfinde olacağını ve hayvan- cılığın bundan nasıl etkılene- ceğının bellı olmadığını be- Özelleştirilen kombinalar jhaleji alan firma Afvon Bayburt Bursa Elazıö Kars Kastamonı Malatva Suluova ŞUrfa Tat\an Van Toplam OzerlerHoldmg Agn Et San. \lı H Kologlu Bursa Beledıvesı YusufoSuilan Çelıkler Tunzm Kastamonu Et Curaa \ ıgıt \mi>\aPancarEkıc imam Deraır Abdullah Kocakaptan Vuzh^ıofiluTunznı EBK Satış bedeli mih ar TL 50 25 23 60 40 20 30 3! î~ 28 19 63 426 kombinalan \rsa kapalı büviklüğü alan (m2( 170 521 187 432 M 625 60 900 46 410 5*5 994 400 56" 361 300 116 903 79 765 154 262 345 000 2 S«5 6"N 15 007 22^69 12 030 ' 453 1"M4 12 T5 12 950 14 "3> 6 200 14 996 136 432 Arsç S»\IS1 9 10 T 12 13 !0 14 12 9 10 ::x EBK'nin tapusu Başbakan'dan S H [ ^ | ^ ^ ^ 1 İ ANKARA (Cumhurivet İFÜSİ^^^^^^RL *4 Bürosu) - Başbakan lansu H^^^^^^^^Hk j Vıuer < AnKara tt Komoına- ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H L İ *' arsasını satın alan GİMAT ^ ^ ^ H H ^ ^ ^ İ B J şırketme, "Busonsuzadeksi- ^ ^ ^ ^ • p ^ Ş ^ H ^ H zin olacak" sözünü verdı. B ^ Î S t jÖfc^H Çıller, özelleştirme çalışma- t_j9^--ii.. ^ ^ ^B lannm dürüst yürütüldügünü Bİ|r'~;S& 1 savunarak. "Artık halktan HHb^HİL>" ^t toplanan para. 7arariara. fa- M^B|j^B&~ | ^ | u ödemelerine. bankalara H ^ ^ ^ ^ ^ ^ E r ^ ^ M Rit'ne>ecekT ' dedı. (.'ı 1 ler. dün | ' ^ ^ l ^ ^ ^ ^ "^^*j UIMAI taratınaan satın aıı- • ^ ^ ^ H P ^ ııan bBK. Aııkara koınbına- sı arsasının tapu teslım töre- nine katıldı. Çiller, burada yaptığı konuşmada. özelleş- tırmeye büyük önem verdik- lerinı belirterek. "Allah'aşü- kür dürüst bir biçimde, hal- kın, noterlerin. bütün basının gözieri önünde. lıalkın olan bir şc\, daha verimli çalışsın dhe halka mal edili\or ve sa- tılı>or. Bu bü\ük bir oiavdır. sizi kutluyorum. Çünkü size devrednonız, sizin olacak bu soımıza dek" dedı. lırtıyorlar. Hak-lş'e bağlı Öz Gıda-lş Sendikası Genel Teşkılat Sekreten Agah Kafkas. kom- bınalann ışçi haklan ve üre- tim mıktan gibı önemli ko- nular yetennce değerlendıril- meden satıldığını belirterek, "3 yıl boyunca üretime de- vam edilecek deni\or. ancak üretim kapasitesi Ue ilgUi hiç- bir bilgi yok. Adam günde 1 tek keçi kesse ve kapıya da bir bekçi koysa üretime devam etmiş mi olacak?" dedı. Öte yandan satılan tesisle- rin toplam 2 milyon 895 bm 679 metrekare kullanım ala- nınave 136 bın 932 metreka- re kapalı alana sahıp olması. aynca 11 kombınada toplam 294 lojman, 30"aryataklı mi- safirhane ve 128 aracın bu- lunması. rantgelırinıdegün- deme getıriyor. Sözleşmele- re göre üretime devam edil- memesı halinde satış bedeli- nm belli oranında ceza öde- nerek belirtılen varlıklann satılabılmesi mümkün. Satış bedelinın ilk taksıdı öden- mışse varlıklann ödenen kıs- mı kadan da satılabiliyor. Dı- ğer özelleştirme uygulama- lannda satış bedelinın yüzde 10 ila 20'si tutannda cezanın alınacağmın sözleşmelerde \er aldıgını behrten yetkıli- İer, EBK'de bu oranın ne ola- cağının henüz bellı olmadığı- nı. ancak dıgerlenne yakın bir oranın tespıt edılmesinin beklendığini kaydederlerken buradan da arsa ve diğer var- hklann getıreceğı yüksek ge- lır dikkate alındığında tesis sahibınin bu cezayı ödemeyı göze alabileceği ve cezanın caydıncı olmadığı ortaya çı- kıvor. Elektrikle basladı KİTzamlanANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Fiyat artışlannın temmuz ayında hedeflenenden yüksek çıkmasının ardından, ağustos ayı enflasyonunu dizginleyebilmek için KIT ürün fiyatlanna düzenli olarak yapılan zamlan donduran hükümet, fiyat artışlannı bu ay uygulamaya sokuyor. Elektrik fiyatlanna geçen hafta yapılan yüzde 5'lik zammın ardından. akaryakıt ürün fiyatlannın yüzde 8. şeker ve demir-çelik fiyatlannın da yüzde 5 düzeyinde arttınlacağı öğrenıldı. Uluslararası Para Fonu"na (IMF) verilen vaatler çerçev esinde, KİT ürün fiyatlannı her ay düzenli olarak yüzde yaklaşık 5 ila 10 oranında arttıran hükümet. temmuz ayında toptan eşya •Akaryakıt ürün fiyatlannın yüzde 8. şeker ve demir- çelik fiyatlannın da yüzde 5 oranında artması beklenivor. fıyatlanndakı yüzde CToranındaki beklenmeyen artış üzerine zam programını geçen ay dondurdu. Başbakanhk yetkılileri, ağustos ayında yapılması programlanan zamlann ertelenmesinin ardından. döviz kurunda geçen ay yaşanan yüzde 7 oranına varan artışla maliyeflerin vükseldiğini belirterek, KİTMenn zam hazırlıklannı tamamladıklannı bıldırdıler. Başbakanlık'tan alınan bilgilere göre. elektrik fiyatlanna önceki gün yapılan yüzde 5 oranındaki artışın ardından, akaryakıt fiyatlanna yüzde 8, şeker ve demir-çelik fiyatlanna da yüzde 5 düzeyinde zam yapılacak. Yetkıliler. kısa vadede yapılacak bu zamlann ardından. kâgıt. petrokımya ürünlerinın de fiyatlannın arttınlacağını bildırdiler. Cukobirlik acıkladı Tamuk 34 bin lira'ADA.\A(CumhuriyetGü- ncy İUeri Bürosu) - Çukobır- lik Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Şen. 1995'96 kampan- ya döneminde. Çukurova tı- pı pamuğa 34 bın lıra. Dogu ve Güneydogu'da üretılen Ege tıpı pamuğa da 36 bın lı- ra taban fiyat uygulayacak- lannı bıldırdı. Ahmlarda pe- şın ödeme yapılacağını ve yalnız ortaklara hızmet veri- leceğını kaydeden Şen, fiyat- ların üretıcı lehıne değışebı- leceğını söyledi. Dün bir basın toplantısı düzenleyen Fevzı Şen. üreti- len pamugun elyaf uzunluğu \ e çekırdeğının tohumluk nı- telığı göz önünde bulunduru- larak Çukurov a tipi pamugun fıyatının 37.365 liraya. Ege tıpı pamugun da 39.485 lira- ya yükseltıleceğıni vurgula- dı. Şen.~Ortak,ürününütes- lim edecek. O günküfi\at uy- gulanacak, borcu varsa kesi- lecek ve geriye kalan kısmı is- terse bemen isterse daha son- raki bir zamanda ödenecek. Parayı aldığı gün fiyat farkı ortaya çıkmışsa üretici lehine kullanılacak" dedı. 1995'in ilk altı aylık dönemini değerlendiren TOBB Başkanı hem iyi not verdi hem de uyardı Erez: Ekoııoıııi poKtikasına dikkat!..Ekonomi Sen'isi- Türki- ye Odalar ve Borsalar Birli- ği (TOBB) Başkanı Yalım Erez, yılın ilk yansı ile ilgi- lı ekonomik verilere iyim- ser, ancak temkınli yaklaşı- yor.Türk ekonomisinın. 1995"in ilk yansında bekle- nenden daha iyi bir perfor- mans gösterdığini vurgula- yan Erez. yapısal değişıklik- İenn yapılamamış olmasına karşın ekonomik isrikrara doğru bir hayli yol alındığı- nı kaydetti. Ekonomıdeki iyileşmelere karşın dikkatli olunması gerektığıne dikkat çeken Erez. trendın sürdü- rülmesi gerektiğini bildırdı. Ekonomide hiçbır sektörün tehlike sinyali vermedığine dikkatı çeken Erez. "bunun- la beraber. polirikalarda çok dikkatli da\ mnılmasının ge- rekliliği hususunda yapılan uyanlara da gerekli önemin vcrilmesinin zorunlu" oldu- gunu ifade etti Türk özel sektörünün. knz döneminin ağır. cesaret kıncı, heyecan söndürücü koşullanna rağmen. ekono- mik bunalıma uyum yetene- ğini ve başansını gösterdi- ğini savunan Erez. ekonomi- nin statik durumdan yavaş yavaş çıktığını kaydetti. Gayrı safi millı hasılada (GSMH) yılın ikincı 3 aylık döneminde meydana gelen yüzde 12.4'lük artışın. yıl- lık büyüme hedefıne ulaşıla- cağını gösterdiğıne dikkatı çeken Erez, ihracatta 20 mil- yardolarlık hedefeulaşılabı- leceğını. ithalatın yüzde 7.5 artacağını ve turizmde 5 mılyar dolarlık döviz geliri- nin sağlanacağını belirtti. "Ekonominin nispi bir istik- rara doğru gittiğini*' belir- ten Erez, enflasyonun yüzde 80 seviyesıne inmesinin u- mut verici olduğunu kaydet- ti. Erez, uluslararası kuru- luşlann Türkiye'yı daha iyimser bir görüşle değer- lendirdiklerini, dış finans kurumlarının Türkıye'ye yönelik sermaye transferle- rinı başlattıklannı hatırlata- rak. yatırımlann yetersizlı- ği, özellikle kamu yatınmla- nnın büyük ölçüde azalmış olması ile yüksek büyüme hızını fınanse edecek talep hacminin sağlanamaması- nın büyüme hızını olumsuz etkiledigine işaret etti. Dış ekonomik ilişkilerde 1995 yılının ilk yansında yüksek performans sağlandığını kaydeden Erez. ihracattaki artışın. Türk müteşebbısleri- nın değişen koşullara uyum- da gösterdıği esnekliğini. di- namizmıni. gücünü ve bece- risini kanıtlamak bakımın- dan önem taşıdığını ifade et- ti. ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK Önderlik Gereği Kurultay sonrası CHP'sinin bir "yeniden doğuş", daha doğrusu "diriliş" sürecine girmesi olanağı var mı sorusu, birçok yönüyle önemlidir. 12 Eytül rejiminin siyasal dere yataklarını değiştir- mesi sonucu oluşan bulanıklık. genel anlamda sürü- yor. CHP de bundan payını almış bulunuyor. Ek ola- rak, evrensel alanda sol düşünce ve uygulamanın geçırdiği çok köklü değişimlerin ve özellikle de DYP ile Kasım 1991 de başlayan hükümet ortaklıklarının her üçünde de yaşanan "büyük olumsuzlukların" da katkısıyla CHP içeriksiz ve niteliksiz bir nesneye dö- nüştürülmüş bulunmaktadır. Kuşkusuz bu gidişın asıl sorumlulan SHP ve CHP tepe yöneticileridir. Bir önceki (1989) yerel seçımler- de alınan başanlı sonuçlardan sonra gerek parti için- de gerekse yerel yönetimlerde izlenen yıkıcı yol, 1991 sonrasının hükümet ortaklıklanyla pekişmiştir. Emek- çi kesimlerin çıkarını sahiplenmeyi geçtik, "dürüstlük ve demokrasi" konularındaki toplumsal beklentilere de yanıt verilmemiştir. Hükümet programlannda ya- zılanlann, her üç hükümet döneminde de tümüyle savsaklanmasına karşın hiçbir somut adım atılma- mıştır. Parti yönetimlerinin başansızlıklarını seçmen 1994 yerel seçimlerinde cezalandırdı. Ya yüzlerce beledi- ye yönetimınin yıtirilmesinin gerçek sorumlularının üstlenmesi gereken parti içi sorumluluk ve hesap verme? Kurultayda tüm bu başansız üst yöneticiler ve mil- letvekilleri. yine parti yönetimine gelmek için aday olacaklardır. Eski yöneticılerin genel başkanlık ve öbür üst yönetimlere seçilmek istemeleri F. Mitter- rand'a ait acımasız bir yargıyı anımsatıyor. Danış- manlarından birinın geçenlerde yayımlanan anılann- da anlatıldığına göre Fransız Cumhurbaşkanı'na bir üst düzey yönetici atama kararnamesi götürürler. Mit- terrand kararnameyi imzalar ve "Bu kadarbüyük iha- net (ve başansızlık) ödülsüz kalsaydı yazık olurdu" der. • • • CHP'de "çok sayıda genel başkan adayı" çıkma- sı, öbür partilere göre bu partide daha geçerli olan parti içi demokrasinin "çok olumlu" bir göstergesi sa- yılmalıdır. Ancak aranan ya da aranması gereken, çok sayıda genel başkan adayı değil, "siyasal ön- cter"dir. Son on yıl boyunca izlendiği gıbi asıl eksik- lik siyasal önderlikte görülüyor. Siyasal makıne nere- deyse her yıl bir genel başkan çıkarıyor, ancak siya- sal önder üretmiyor. Parti'nin genel başkanlarının so- mut olarak kanıtladığı gibı "olağanüstü edilgenlik" ile "siyasal önderlik" birfıkte olamıyor. Teslimiyetçi zaval- lılıkla siyasal önderliğin nıtelikleri tümüyle ayrıdır. Kurultay yaklaştıkça, "ulusal ve evrensel gelişme- leri sosyal demokrat gözlükle yeniden yorumlayarak yanşan, ülkenin ağıriç ve dış sorunlannı çözmek için somut öneriler geliştiren adaylar nerededir" sorusu tüm yakıcılığıyla ortadadır. Gerçekte genel başkanlık için aday çokluğu genel- de "görüş ve yaklaşım farklılıklanna dayanmadığın- dan" daha açığı "niteliksel" öğelerden yoksun oldu- ğundan, geçmişte olduğu gibi bu kez de dar bir "a/ gülüm ver gülum" ilişkisı ya da "çıkar kavgası" gö- rüntüsü veriyor. Eski-yeni genel başkanlar ve bunların yandaşlari- nın kimı bakan ve milletvekillerinin kendilerini "kaza- nabilecek" adayın teknesine atma girişimleri bu sü- recin bir sonucudur. Olası genel başkandan "uzak düşmenin" siyasal ölüm getireceği kaygısıyla yapı- lan pazarlıkların, alınan sözlerin sağlıklı sonuçlar ver- mesi kuşkusuz beklenemez. Somut öneri ve programla aylar öncesinden baş- layarak aday olacak yerde "hep bihikte tek adayda birleşelım " ya da "başka aday çıkmazsa adayım" gi- bı görüşlerin de, "ortak aday" çıkarma ya da "ortak yönetim oluşturma" gibi simitlere sarılmak istenme- sinın de nedeni "siyasal önder üretimsizliğidir." Burada CHP'nin sol kanadına da değinilmelidir. Başta Istanbul olmak üzere, ilçe ve il kongrelerınde • Arkası 19. Sayfada DÜNYA EKONOMÎSİNE BAKIŞ /ERGtN YILDIZOĞLU LONDRA Yeni dünya düzeni ve eski bildik eğilimler Neo-liberalizmin kurduğu hayallere bakarsak yeni dünya düzeninde teknoloji ile güçlenmış bıreyler, tüm ideolojilerden annmış olarak, serbest piyasa ilışkileri için- de istedikleri gibı alıp, satıp, tüketip mutlu olacaklar: Ser- best piyasa eşittır demokrasi ve özgürlük. Ancak global bankacılık ve medya sektöründe hızlanan tekelleşme eğilimı gerçeğın bu hülyalardan oldukçafarklı olduğunu gösteriyor. Neo-liberalist yaklaşıma göre. sermayenin serbest do- laşımı devletlerin ekonomi üzerindeki denetimlerinı azalt- tı; çokuluslu şirketlerin devletleıie kurmuş oldukları özel ilişkiler, elde ettikleri avantajlar gıderek etkisinı kaybedi- yor: Artık her pazar herkese açıktır! Hızlı teknolojik ge- lişmenin etkisıyle (bilgi çağında yaşıyoruz!) dev şirketlerin tekeli kırılıyor Bill Gates (Microsoft), Steve Jobs (Apple), Richard Bronson (Vırgin) örneklerinin de gösterdiği gibi, yaratıcı bireylerin hiç yoktan yükselme şansı artıyor. Bu gelışme- lerden oluşan resme bir de intemet eklendiğin- de, Alvin Toffler gibi tekno-liberallere göre. ge- lecek artık büyük şirketlere değil yüksek tekno- lojik içerikli küçük şirketlere aittir. 1980'lerin meş- hur, işletmecilik gurulanndan Peter Drucker de "Fortune 500" listesi (ABD'nin en büyük 500 şir- keti listesi) "artık miyadını doldurdu" demiyor muydu? Ve Tom Peters'e (bir başka "guru") gö- re artık şırket büyüklüğünün önemi büyük ölçu- de azalmış değil miydi? (The Economist 24/6/95) Dev şirketler nesilleri tükenmiş dinozorlara benzemeye başladılar, bu yeni dünya düzeninın şafağında. Dinozorlann dönüşû Ancak, yuzeyde tüm bu yeni dünya düzeni hülyaları görülürken, alttan alta sermaye birikim süreci, "tarihin bittığınden" habersiz, ideolojilerden bağımsız, yoluna devam ediyor. Sermaye birikim sürecinin yüze vuran bi- çimleri, hayret verici bir şekilde, 1890-1920 arasında Hobson, Hilferding ve Lenin gibi yazarlar tarafindan tespit edilen gelişmelerden hıç de farklı değil: Lider eko- nomik faaliyet alanlarında sermaye yoğunlaşır, merkezi- leşir ve rekabet yerini tekellere bırakır... Dün, demir-çelik, kömür ve maden çıkarma iken, bu- gün, globalleşme döneminin lider iki ekonomik faaliyet alanı, hizmet sektörü (mali işlemler/bankacılık) ve elekt- ronık, bilgiışlem ve televizyon, uydu yayın, kablo gibi aianları kapsayan medya sektörü. Son yıllarda, harta ay- larda, bu iki alanda, birzamanlann çok nefret edilen, ço- kuluslu şirketlenni gölgede bırakan dev global şirketler oluşmaya başladı. Medya endüstrisi: 10 mayıs günü fiber optik kablo iletışim alanında uzmanlaşmış MCI ile dünyanın en bü- yük medya ımparatorluklanndan News Corp, işbırliğıne gırdiklenni açıkJadılar. Daha önce de Time Wamer ile US West; Bell South ile Ameritech birleşmış, sonra, SBC. Disney ile işbirliğıne gitmişti. Bu tür birleşme ve işbirliği gıderek hızlandı. VVestınghouse ıle CBS, MTV'nin sahı- bi Viacom ile Paramount ve nihayet, o güne kadar yapı- lanları gölgede bırakan Disney-ABC birleşmesı gerçek- leşti. Tam. Disney'in global medya endüstrisinde ege- menliği kesinleşiyor derken, geçen hafta çok daha bü- yük bir birleşmenin haberi geldi. Time-Warner, CNN ve CNNI'ın sahıbı, Tumer Broadcastıng Sytems'ı alıyordu. Bu gelişmelerin sonucunda global medya endüştnsi, ABD'de Gerald Levvine (VVarner), ABD, Avustralya, ingil- tere'de Rupert Murdoch (News Corp.). Almanya'da Leo Kirsch, Güney Afnka'da Johann Rupert ve Ital- ya'daBerlusconi gibi isimlerin eline geçiyor. Peki ya bankalar? Mart ayında Mitsubishı Bank ile Bank of Tokyo birleşti. Barclays, VVells-Fargo-Nıcco'yu satın aldı. Haziranda, Fidelity ve First Union ve nihayet geçen haftalarda Chemical Bank ve Chase Manhattan birieştiler. Yukarda en bellı başlılarını verdiğim (ömeğın banka- cılık alanında sadece ABD'de bu sene 50 "merger" ol- muş. The Economist 2/09/95) artık ayyuka çıktığı için ba- sında "mergers mania" olarak sıkça geçmeye başlayan gelişmeler, 1980'lerde meşhur "Wall Street" ısimli fılme konu olan, "haris bankacılann" satın al-parçala-sat iş- lemlerinden çok farklı. Bugün şirketler global pazarda kontrollerinı geliştirmek, diğer bir deyışle tekelleşmek için planlı bir şekilde, dikey veya yatay entegrasyonlara özellikle dikkat ederek, işbirlığine gidıyortar (News We- ek 11/09/95). Şımdi "dinozorlar" serbest pıyasanın ye- ni global otlaklannın çapına uygun boyutlarda, ustelik ye- ni teknolojinin sağladığı keskin diş ve tımaklarla da do- nanmış olarak. dolayısıyla daha da öldürücü bir biçim- de geri dönüyorlar. OUgarşilerin dönüşü Tekelleşme kavramı, özellikle bankalar söz konusu olunca, ister istemez, akla mali olıgarşı kavramını getıri- yor: Banka ve sanayi şirketlerinin birleşrnesınden oluşan, guçlü gruplann yöneticilerinin, devletin içindeki iktidar noktalanna diğer sermaye gruplanndan daha fazla ya- kınlaşır, bu yüzden de devleti. kendilerine ekonomik çı- kar sağlamak için uluslararası planda kullanabilirler. De- mokrasinin gerilemesine. pratikte bir oligarşik (azınlık) yönetiminin oluşmasına yol açan bu gelişme, emperya- lizm kavramıyla da sıkı sıkıya bağlıdır. Geçenlerde bir In- ternational Herald Tribune (30/08/95) makalesi, Berlus- coni'nin italya'dakı sıyasi etkınliklerine, Kırsh ile Mur- doch'un bu adama, zenginliğini saklaması için yaptıkla- rı yardıma değındıkten sonra "Berlusconı fenomeni ABD'ye geliyor" diye endişelenırken, şimdi "dinozorla- nn dönüşü "nden bahsedıp de global düzeyde "oligarşilehn" oluşması olasılığı ve emperyaliz- min yeni biçimlen üzerine düşünmemek müm- kün mü? Gelişmekte olan ülkelerın hükümetlerinin, uluslararası fonları kontrol eden bir avuç şirke- ti cezbetmek için, bunlann işine gelecek ekono- mik ve sıyasi kararlan almak zorunda olduklan- nı, bu gelişmenin demokrasi üzerindeki etkile- rinı daha önce tartışmıştık. Şimdı benzer bir glo- bal etkınin medya alanında da oluştuğunu gö- ruyoruz. ICNN. CBS gibi TV kanallan dünyada haber dolaşımını. haber yaratılmasını kontrol ederken, MTV tek başına dünya gençliğinin zevklerinı, hatta özlemlerini şekillendiriyor. MTV'nin başında ise VVest Point (ABD'nin harp akade- mısi) mezunu, Vıetnam "gazisi", NATO'da füze üssü ko- mutanhğı yapmış bir şahıs var (Le Monde Diplomatique 08/95). Bu durumu değerlendirirkenZbignieşw Brezisnki nin "Amerika 'nın iktidarının temeli, büyük ölçüde, uluslara- rası telekomünıkasyon pazarı üzerindeki hâkımiyetidir.. bu, siyasi iktidarı pekiştiren bir kitle külturü yaratmıştır" (Le Monde Diplomatıque. 08/95) sözlerini de göz önü- ne almakta yarar var. Özetlersek globalleşmenın bir yüzü de şöyle: Ulusla- rarası mali tekellerı tek tek, ülkelerin hükümetlerinin uy- gulaması gereken "/y;"polıtıkaları, global düzeyde sap- tıyorlar; gıderek sayılan azalan bir avuç dev medya te- kelı seyircinın önüne konacak haberi, eğlence progra- mını filmi, kültürel etkinliklen (seçenekleri) belırliyor. Bu koşullarda "Insanları serbest bırakınız ne isterlerse onu seyretsınler, ıstemediklerıni seyretmezler, kötü prog- ramlarpiyasa yolu ile ayıklanır" şeklinde ifade edilen ve- cizeler, eğer bilerek söylenmiş yalanlar değilse, globa- lıst-liberalleri uyandıklarında büyük bir hayal kmklığı bek- liyor! Yenı dünya düzeni esas ıtıbarıyla eskısınden farklı değil: Yıne sermaye birikimı tekelleşme yaratıyor, yıne üretim araçlannı elınde tutanlar, fikirsel üretim araçlarını da denetlıyorlar ve yine egemen fıkirler, egemen sınıfın fikirleri olmaya devam ediyor. Hewlett-Packard bilgisayarda, inanılmaz fiyat ve seçenekler. HP Vectra VL2 4/66 Model 540 D3138B 804S6DX2 66MHz, 8Mb RAM, 540Mb Sabıt Disk, 1.44Mb Dısket Sürücu, 4ISA Genışletme Yuvası, 1 Mb Vıdeo RAM Local Bus Grafık ve Dısk Denetleyıci, Q Tûrkçe Klavye, Fare, 14" 0.28mm SVGA Renkli Ekran Microsoft Windows 95 Upgrade veya Microsoft Türkçe Excel 4.0 ve Türkçe Word 2.0 ile birlikte Kampan>o 31 EyU 1995 knhınde »eya doldof bıhnce sono erecettır Fıyola KDV eldcrer 3 Yıl Garanti MİKROSET Telefon (212) 288-3850 Faks (212) 275-3553 YETKİLİ SATICILARIMIZ AFYON BİLGİSARAY BİLGİSAYAR (272) 215-7636 ANKARA Çankaya KOMPUSAN (312) 441-5492 DENİZLİ DOSBİL (258) 265-1353 ESKİŞEHİR ÖZER MÜŞAVİRLİK (222) 233-0269 ISTANBUL Gayrettepe AYDIN PAZARLAMA (212) 275-7242 Fındıklı BOĞAZIÇİ YAZILIM (212) 249-9457 Mecıdıyekoy DATASİ5TEM (212) 211-0249 Şışli DİNOSAR (212) 232-7802 Kadıköy IN5İ5 ELEKTRONİK (216) 348-2723 4 Levent KOMPUSAN BİLGİSAYAR (212) 279-8921 Cevızlibağ OMNİTEK BİLGİSAYAR (212) 613-0137 Göztepe PERİTUS (216) 357-0886 Teşvikiye SOFTART (212) 259-9820 Erenköy VEKTÖR (216) 411-1530 İZMİR Alsancak BİLGİ MARKET (232) 445-3333 Alsancak DATASISTEM (232) 463-1663
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle