Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 EYLÜL 1995 PAZARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
Sıvas Kongresi'nin Çökerttiği Mandacılık
OKTAY GÖKDEMtR
Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Tarih Bölümü
S
ıvas'ta 2 Temmuz 1993'te,
Madımak Oteli'nde 37 ay-
dın, sanatçı ve şairleri yakan
şeriat karanlığının yobazla-
n, laik cumhuriyetimize
düşmanlık ve kin dolu küf-
lü ağızlanyla şöyle bağınyorlardı.
"Cumhuriyet burada kuruklu! Burada
yıkılacak!"
Ulusal duygudan yoksun yobazın ka-
fasıbu!.
Kurtuluş Savaşımızın en önemli kilo-
metre taşlanndan biri olan ve laik Türki-
ye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı
Sıvas Kongresi: 76 yıl önce bugûn Sıvas
Lisesi'nde toplanan delegelerle açılmış-
tı.
19 Mayıs 1919'da tam bağımsız yeni
bir Türk devleti kurmak amacıyla Ana-
dolu'ya geçen Mustafa Kemaİ, bu dü-
şüncesini Amasya Genelgesi ile eylem
planına çıkanyor, Erzurum Kongresi ile
de Kurtuluş Savaşı'nın kongreler asama-
sı başlamış oluyordu. Bölgesel amaçlı
olarak toplanan Erzurum Kongresi'nden
sonra Sıvas Kongresi; o ana kadar Ana-
dolu'da dağınık olarak savaşım veren
Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri'ni. Ana-
dolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemi-
yeti adı altında bir araya toplayarak em-
peryalizme karşı topyekûn savaşı belli
bir düzene koyarken tam bağımsızlığın
önündeki engellerin en büyüğü olan
Amerikan Mandası (Güdümü) sorununu
da tarihin derinliklerine gömüyordu.
Mondros Silah Bırakışmasf ndan
(Mütarekesi'nden) sonra ülkeyi kurtara-
bilme çareleri içerisinde Amerikan Man-
dasını kabul etmek önemli yandaşlar top-
lamıştı. Özellikle Istanbul'da bazı Os-
manlı aydınlan bu düşünceyi uygulama
alanına koymak için Mustafa Kemal'e
ve Kongre üyelerine baskı yapıyörlardı.
Onlara göre; XX. yüzyılda 500 milyon li-
ra borcu, pek verimli olmayan bir topra-
ğı bulunan üstelik elinden ordusu ve cep-
hanesi alınmış bir millet; istese de ba-
ğımsızlığını elde edemezdi.
Yapılacak tek şey, dünya siyaset sah-
nesine yeni çıkmış, lngiltere ve Fran-
sa'dan farklı olarak uluslann vicdanlan-
na daha saygılı. Filipinler gibi yabanıl
(vahşi) bir ülkeyi bile kısa sürede uygar-
laştınveren Amerika'nın ekonomik ve
siyasal desteği alınarak Manda (Güdüm)
altına girmekti. Bu düşüncelerini Kong-
re'de egemen kılmak isteyen Manda yan-
da$lan, bu düşüncenin karşısında tek en-
gel olarak gördükleri Mustafa Kemal'i
tasfiye etmek amacıyla önce kongreye
başkan seçtirmek istemiyorlar, bunu ba-
şaramayınca da kongrenin gündemini sü-
rekli bu sorunla meşgul ediyorlardı.
Uzun tartışmalardan sonra Kongre.
Amerikan Mandası'na karşılık Mustafa
Kemal'in tam bağımsızhk tezini benim-
seyerek Manda sorununu Kurtuluş Sa-
vaşı'nın gündeminden uzaklaştınyordu.
76 yıl sonra bugün. moda deyişle
"NCTV VVorld Order" ya da "Yeni Dünya
Düzeni" Mandacılığın yeni bir türü ola-
rak yine karşımızda! Medyanın yoğun
bombardımanıyla dünya insanlarına se-
çeneksiz (altematifsiz) bir yaşam biçimi
sunarak muhalefet alanını adeta daral-
tan. konuşma biçiminden, giyim-kuşa-
mına varıncaya kadar tek tip bir ınsan ve
birey yaratma uğîaşı içinde olan. 'ser-
bestpiyasaekonomisi'nin dünya insanlı-
ğının ulaştığı en son aşama olduğunu
vurgulayarak tarihteki îlerleme düşünce-
sini ortadan kaldıran ve •tarihinsonu'nun
geldiğini söyleyen. ekonomik anlamda
dünyadabütünleşmeyi sağlarken üretmiş
olduklan silahlan satabilecekpazaralan-
lan yaratabilmek düşüncesi ile siyasal
açıdan mikro mılliyetçilik hareketİenni
destekleyerek Balkanlardan, Ortado-
ğu'ya oradan Afrika'ya vanncaya kadar
dünya halklannı birbirine kırdıran "Yeni
Dünya Düzeni" anlayışı, ülkemizde de
kısa sürede yandaşlar bulmada aecikme-
di.
Sevr'in Lozan'dan daha iyi bir antlaş-
ma olduğunu, 1. Cumhuriyet'in askerler
tarafından kurulduğu için anti-demok-
ratik olduğunu. gerçek demokrasi için
II. Cumhuriyet'in ilan edilmesi gerekti-
ğini, serbest piyasa ekonomisinin Türki-
ye için vazgeçilmez ve seçeneksiz tek
ekonomik sistem olduğunu. Yeni-Os-
manlılık düşüncesi çerçevesinde Adri-
yatik'ten Çin Denizi'ne kadar Türkçe
konuşan topluluklarla yeni bir yapılan-
maya gidilmesi gerektiğini vurgulaya-
rak sözde Türkiye'nin yakın tarihini ye-
niden inşa ederek geleceğı yönlendirme-
ye çalışan - Tanzimat romanındaki Batı-
lı tiplerden farksız- tatlı su entelleri;
medyanın da yoğun desteğini arkalanna
alarak tarih bilincinden yoksun eleştiri-
lerle kuram (teori) üstüne kuram üreti-
yorlar.
Önce şu düşmanlık ya da bilinçsizlik
içindeki değerlendırmeyebakalım: Türk
ulusuna Anadolu'da küçücük bir toprak
parçasını yaşam alanı olarak sunan
Sevr'i, bugünkü ulusal sınırlanmızı
borçlu olduğumuz ve I. Dünya Savaşı
sonunda imzalanan antlaşmalar içinde
bugün de varlığını sürdüren tek antlaş-
ma olan Lozan'la kıyaslamak hangi
mantığın ürünüdür?
I. Cumhuriyet'in askerler tarafından
kurulduğunu ve anti-demokratik oldu-
ğunu söyleyenler unutmasınlar kı. M.
Kemal Atatürk "Önce Meclis, sonra or-
du" diyebilen kişilikte bir önderdi. Dün-
ya üzerindeki hangi devrim bir ulusal
Meclis kanalıyla yürütülmüştür? Cum-
huriyetimizi demokratikleştirmek için.
onun başındaki numara'lan değiştirmek
yerine, sivil toplum örgütlenmelerine
alabildiğine yer veren çağdaş .bir anaya-
sa değişikliği gerekmektedir. Yapılan ya-
nm yamalak değişiklik yeterli değildir.
Gelir dağılımındakı eşitsizliklerin büyük
boyutlara eriştiği serbest piyasaya eko-
nomisi ile sağlıklı bir demokrasi nasıl
kurulabilır?
Adriyatik'ten Çin Denizi'ne kadar
Türkçe konuşan topluluklarla yeni bir
yapılanmaya gitme masalı ise mikro mil-
liyetçilik düşüncesinin hız kazandığı bir
dünya çoğrafyasında gerçekleşmeyecek
bir hayal olarak görülüyor. Türk insanı
bu hayalin bütün acılannı 1915 Sanka-
mış faciasında yaşıyarak Enver Paşa ma-
ceracılığından Ulusal Ant(Misak-ı Mil-
li) sınırları içinde Mustafa Kemal Ata-
türk gerçeğine dönmüştür.
Sonuç olarak. Sıvas Kongresı'nin bu
anlamlı yıldönümünde sahip olunan bü-
tün ulusal değerlerin yadsındığı. insanın
insana ve her şeyden önemlısi kendisine
yabancılaştınlmaya çalışıldığı 90'lar
Türkiyesi'nde bugün her şeyden çok 76
yıl önceki Kuvayı Milliye ruhuna, inan-
cına ve kararlılığına yeni bir bilinçle sa-
hip çıkmamız gerektiği düşüncesi. dile-
rim. "Yeni Mandacriann vicdanında yer
alır. Yurtseverlik bunu gerektirir.
ARADABIR
Prof. Dr. İL HAN ÖZAY
/. Ü. Huk.Fak. tdare Hukuku öğretim ûyesi
Tupistlik Çöplük!
Havadan bakıldığında görülür ki, yefyüzünde coğ-
rafi konumu Istanbul kadar güzel başka bir kent yok-
tur. Ama gündüz içinde iseniz yine görürsünüz ki in-
san elinin bu kadar çirkinleştirebildiği bir başka kent
de olamaz. Dolayısıyla, hem güzelliğinin tadına var-
mak hem de çirkinliğini görmemek için, şairin dedi-
ği gibi belli "Mevsimde gurup vakti Cihangir'den"
bakmak gerekir.
Bu imar sefaletine şimdi bir de çevre rezaleti ek-
lendi: adeta Batı'nın bize yakıştırdığı "barbar" tanı-
mını haklı çıkarırcasına... Görkemli mimari eserleri-
mizle temizlik timsali "hamam "larımızı her gittiğimiz
yere götürdüğümüzde bu "barbar" yakıştırması ne
kadar sırıtıyorsa, şimdi de o kadar gerçektir denebi-
lir.
Istanbul gibi bir kentin yeşil kalabilmiş ormanlık
alanında, Karadeniz kıyılarının incilerinden biri Şile
yakınındaki Kirazlıköy'e, "hijyenik depo alanı" yut-
turmacasıyla resmen bir "çöplük" yapılması girişi-
minden söz ediyoruz. Hem de merkezden yönetimin
kanatları altında, Büyükşehir Belediyesi'nin marifeti
olarak jandarma dayağı gücü ile!..
Canını dişine takmış köylü kadınlannın şişmiş ve
morarmış görüntüleri, özel televizyonlardan günler-
dir yayımlanıyor. Haberin başını dinlemediyseniz
Bosna görüntüleri veriliyor sanırsınız. Yolunuz ora-
lardan geçiyorsa ve yine ne olduğunu önceden duy-
mamışsanız, bu sefer de asker-millet el ele ormanı
koruyorlar zannedip gözleriniz yaşarabilir. Nerde...
Gerçek olan idarenin bu akıl almaz işine, eskisi gibi
"Büyüklerimiz ne yaparsa haklıdır" demeyen "mil-
letin efendileri"n\n umutsuz başkaldırısıdır.
Böyle sokaklara, daha doğrusu dağa taşa dökül-
meden ne yapmışlar oranın insanlan? Yemeyip iç-
meyip soluğu Idare Mahkemeleri'nde almışlar. Her
seferinde yürütmenin durdurulması ve iptal kararla-
n elde etmişler. Ama 'hukukun üstünlüğü" sadece
anayasanın bir fantezisi! O üstün hukuk, "idare "yi
bağlamıyoryada bağlayamıyor. Nitekim belli birala-
nın "hijyenik depo" ya da herkesin anlayacağı dille
"çöplük" olarak aynlmasını iptal ettiriyorsunuz. Ida-
re o alanı küçülten, fakat aynı yer için tıpkısının ay-
nısı bir karar daha alıyor. Bununla başa çıkmaya ola-
nak yok ki!
Kaymakamın yokluğunda ona vekâlet eden jan-
darma komutanı marifetiyle "cennetten çıkma"yön-
temleri özellikle kadınlara uygulanan idare, şimdi de
on günlük bir süre istemiş. Yani, bırakın on gün bu-
raya çöp dökelim sonrası Allah kerim demiş!.. Ben
de Allah'tan niyaz ediyorum; bize bir gecelik olsun
Istanbul'un çöp sorununa 10 gün içinde çare bulma-
yı düşünenlerin aklını ihsan et de rahat bir uyku uyu-
yalım.
KADIKÖY 4. İGRA MÜDÜRLÜĞÜ
ÎLANENTEBLİGAT
19951878
Alacaklı: Necmettin Koçakoğlu
Vekili: Av. Cenk Türker: Osmancık Sok. Emin Han Ka-
dıköy
Borçlu: Irfan Yürük: Kurtçelebi Sokak 8/1 zemin kat Üs-
küdar Selami Ali Mah. Gazı Cad. N 147 Üsküdar
Borç miktan: 27.750.000.- TL masrafsız ve feizsiz.
Müstenidatı: 163örnek.
Alacaklı vekili tarafından yukarıda yazılı alacagın tahsili
için hakkınızda yapılan icra takibmde yazılı adreslerinıze
gönderilen 163 ömek ödeme emri bila tebliğ iade edilmiş,
zabıtaca da yaptınlan adres tahkikatında adres tespit edile-
mediğinden ödeme emrinin ve 103 varakasının ilanen tebli-
gine karar verilmiştir.
1 - Yukanda borç ve masraflan i^bu ödeme emrinin tebliğ
tarihinden itibaren kanunı siireye 10 gün ilavesi ile 20 gün
içinde ödemeniz. takip dayanağı senet kambiyo senedi nite-
ligini haiz değilse. keza taİdp dayanağı senet altındaki ımza-
nın da size aıt olmadığı iddiasmda iseniz 15 gün içinde açık-
ça bir dilekçe ile Tetkik Merciı Hâkimliği'ne bildimıeniz, ak-
sı takdirde kambiyo senedındekı imzanın sizden sadır olmuş
sayılacağı, imzanızı haksız yere inkâr ederseniz senede da-
yanan takip konusu alacağın %10"u oranında para cezasına
mahkûm edileceğinız. borcun ödendiğini veya ibra olundu-
ğunu. alacağın zaman aşımma uğradıgını iddia ediyorsanız
veya itiraz varsa bunu sebeplerf ile birlikte 15 gün içinde İc-
ra Tetkik Mercii Hâkımliği'ne bir dilekçe ile bildirerek Tet-
kik Mercıi Hâkimliği'nden irirazınızın kabulüne dair bir ka-
rar getirmenız. getirmedığiniz takdirde 20 gün içinde 74.
madde gereğince mal beyanında bulunmaz veya hakikate
aykın beyanda bulunursanız hapisle cezalandtnİacağınız.
2- 28.3.1995 tarihinde gıyabınızda haciz yapılmış ve 333
57 60 nolu telefon. profılo marka televizyon, elektrik süpür-
gesi vs. haciz edilmiş olduğundan işbu haciz tutanağında
llK'nin 103. maddesine kaim olmak üzere ve ödeme emrı de
ilan olunur. 12.7.1995 Basın: 40200
ZÜHAL KIVILCIMResim Sergisi
4 Eyfül - 19EyiGİ 1995
Mahepe Belediyesi
Dr. Füsun Kanveci Sanal Galerisi
Tel: (0216) 383 09 53
Aydınlık Türkiye'nin son şanşı
9-10 eylülde yapılacak CHP Kurultayı"nda oy kullanacak kimi delegelerin
meşruluğuna gölge düşürülmüştür.
Av. M. METİN SEZGİN Eski CHP Bursa Osmangazi îlçe Başkam
B
ir yıla yakın bir süre ile Bursa Mer-
kez Osmangazi ilçesinde ilçe baş-
kanlığında bulundum. CHP ilçe
başkanlığı, partinin tüm özlük işle-
rinin ve tabanın tüm sorumluluğu-
nun yüklenildiği bir birim olduğu
için çok özverili ve o ölçüde onurlu bir görev oldu
benim için. Özellikle 18 Şubat Kurultayı'ndan son-
ra sancılarla dolu. SHP ile birleşme ve bütünleşme
süreci içinde çok önemli saydığım kimi olaylara ta-
nık oldum.
Yine bu görev süresi içinde Bursa. Uludağ Kiraz-
lı beldesinde yapılan 4 Haziran yerel ara seçim so-
rumluluğunu üstlendim. Bu seçim nedeniyie unu-
tamayacağım anılanm oldu. CHP'nin neden öbür
partilerden çok farklı olduğunu bir kez daha yakın-
dan gördüm. Seçim nedeniyie Bursa'ya gelen CHP
G«nel Baskanı Sayin Hikmct Çetin ı. kimi CHP'li
bakanlan ve parti üst düzey yöneticilerini daha ya-
kından tanıma fırsatını buldum. Hepsi ayrı ayn
olumlu etkiler bıraktılar.
Son günlerde kimi tutucu çevreleri ve mılliyetci-
liği sadece kendi imtiyazlannda sanan çıkarcılann
tepkılennı çeken. tnsan Haklanndan Sorumlu De\-
let Bakanı Algan Hacaloğlu'nu Bursa. Kirazlı bel-
desinde konuk ettik. CHP'nin insan haklan gibi çok
önemli bir konunun bakanı olarak kendisinı yakın-
dan tanımaya çalıştım.
Kirazlı seçimleri seçmeniyle küçûk, ama. Türki-
ye'nin beyaz cenneti Uludag'ı kucaklayan bir yöre
olması nedeniyie siyasal ve ekonomik ağırhgı olan
bir seçimdi. Bizim parti olarak bu seçimlerde ama-
cımız, orada belde örgütümüzü kurmak ve 6 Oklu
bayrağımızı Uludağ'dadalgalandırmaktı. Bımdada
başanlı olduk. Kendi içimizden kimi yöneticileri-
mizin ve dışarıdan öteki partilerce yapılan iğrenç
provokasyonlar nedeniyie benim için büyük iizün-
tülerle geçen unutamayacağım o gecede. sağ parti-
lerin siyaseti ne hallere düşürdüklerini yakından
gördüğümde tüm olumsuzluklara karşın. CHP'li ol-
maktan onur ve kıvanç duyuyordum. Sayın Haca-
k)ğhı o gece, CHP'nin öbür partilerden farkını or-
taya koydu.
Seçim gecesi bir ihbar almıştık. Ertesi gün erken-
den Kirazlıya gittiğimde, oraya ellerimizle astıgı-
mız 6 Oklu Mustafa Kemal posterlerinin yobazlar-
ca yerlerinden kopanlıp atıldıgını söylediler. O ge-
ce olaya tanık olan CHP kökenli bir aileden gelen
şimdi ise bir sağ partinin kadın komisyonunda gö-
rev alan bir bayan bana olayı üzülerek aktarıyor ve
"...Atarürkümü yerlerde görünce yüreğini parça-
landı. Aldım ve ellerimle O'nun asil yüzünü se\-
dim..." diyordu. Sizin partiniz Mustafa Kemal'ın
posterlerini niye Kirazlı sokaklarına asmadı diye
kendisine sordugumda kem küm ediyor, bana sağ-
lıklı bir yanıt veremiyordu. İstese de veremezdi çün-
kü onlann ve onlar gibi aynı çızgide olan sağ par-
tilerin Kirazlfda seçımi kazanabilmeleri için Ata-
türk ve Cumhuriyet Düşmanı yobazlann da oyları-
na gereksinmeleri vardı. Şimdilerde Suudi Arabis-
tan'da kelleler ucunca birdenbire başımıza Laikli-
ğin savunucusu kesilen bu partileri, laikliğin ana-
yasaya ilke olarak konuluşunun yıldönümü olan 5
Şubat'ta CHP olarak Bursa"daki tüm çağdaş demok-
ratik kitle örgütleriyle birlikte kutladığımız günde
de ne yazık ki. görememiştim. Yine CHP'nin ya-
rattığı kültür devriminın önemli dönemeçleri olan
19 Şubat ve 17 Nisan'da da onlann. hiçbiri Bursa'da-
ki Atatürk heykelinde yoktu. Aynı korkuyla bir de-
met çıçekle bile anmaya cesaret edememişlerdi bu
şanlı yıldönümlerini...
Hçe Başkanlığım SHP ile birleşme ve bütünleş-
me sürecinde zor bir dönemde oldu. Partimde ya-
şadığım hukuk ve yasadışı olaylar kötü bir anı ola-
rak kaldı.
Genel merkezdeki kimi yöneticilerce de yürek-
lendirilen Bursa il yönetiminde etkili CHP köken-
li bir grup bana ve benden sonra görev alan arka-
daşlanma hukuk dışı inanılmaz baskılar yaptılar.
270.000'i aşan seçmenıyle dev bir ilçe olan Osman-
gazi'de SHP kanadından gelen 2327 ve CHP kana-
dından gelen 944 üyeyi binlerce sandık seçmen lis-
tesinden tarayıp bu üyeleri bulduktan ve yüzlerce
sandık bazında derledikten. bunlann askı ve ilan sü-
bir portre:
Turan Dursun
Yayımlanmamış şiirleri, yazıları
ve fotoğraflarıyla
TURAN DURSUN
Abid Dursun, babasının
bilinmeyen yönlerini anlatıyor.
Soner Yalçın'ın röportajı
Pazartesi günü
SiyahBeyaz 'da
Türkiye'de bir gazete var...
reçlerini gerçekleştirdikten sonra bu üyeler arasın-
da adil ve eşit koşullarda bir delege seçiminin ve da-
ha sonra da ilçe kongresınin gerçekleştirilmesini fi-
ilen ve hukuken olanaksız gördüğüm ve yapılacak
olası hııkuksuzluğun sorumluluğunu üzerimde ta-
şıyamayacağıma inandığım için ilçe başkanlığı gö-
revimden aynlmak zorunda kaldım ve bunu bir ya-
zıyla. CHP genel başkanlığı'na bildirdim.
Daha sonra söz konusu grupça yapılan hukuk ve
tüzükihlalleriyle yeni bir yönetim oluşturuldu. As-
la meşru olmayan hukuk ve tüzük dışı yöntemlerle
gerçekleştirilen delege saçimlerini ve Osmangazi tl-
çe Kongresi'nı bu yeni yönetim (sözde) yapmış ol-
du. Ne yazık ki, Bursa'nın öteki pek çok ilçesinde
de ve basından öğrendigimiz kadarıyla ülkenin pek
çok yöresinde de aynı hukuksuzluklar yaşandı.
Işin ilginç yönü ben CHP kökenli ve düşüncele-
rimle Deniz Baykal'a daha yakın bir ilçe başkanıy-
dım. Oysa Bursa'da bu hukuk ve vasadışı olaylan
yaratanlar kendilerinin Sa\ın Deniz Baykal adına
hareket ettiklerini sövlüyorlardı.
Kişisel kanım o ki: II ve Dçelerde Sayın Baykal adı-
na hareket ettiklerini iddia eden CHP kökenli yöne-
tidlerin yarattıklan hukuksuzluklar ve tüzük ihlal-
leriyle, SHP kanadından gelen üyelerin çok önemli
bir kısmına kurultay delegeliği yolu tıkanmış. 9-10
e>lüldeyapılacak CHP KuruttayTndao) kullanacak
kimi delegelerin meşruluğuna gölgedüşürülmüştür.
Olaylan çok yakından takip etmış ve tanığı olmuş
bir partili olarak iddia edebilirim ki: önemli bir bö-
lümü hukuk ve yasadışı bir şekilde oluşan bu dele-
gasyon tablosu "karşısında genel başkanbk yanşın-
da Sayın Baykal kanımca şimdiden haksız bir üstün-
lük sağlamıştır.
Bütün bu olumsuzluklardan sonra. Sayın Bay-
kal'ın, kurultayda genel başkannğa adaylığını koy-
ması durumunda, hem kendi adına yapıldığı iddia
edilen ve tümüyle hukuk dışı ve tüzüğe aykın olan
eylem ve işlemler bir anlamda Sayın Baykal tara-
fından da onaylanmış olacak, hem de elde edeceği
başan kanımca bir Pirus zaferi olacaktır. Bu sonuç-
tan hem CHP ve hem de Sayın Baykal zararlı çıka-
caktır.
Hukuka saygılı, gerçek bir AtatürkDevrimcisiol-
duğuna inandığım. Sayın Baykal ın CHP genel baş-
kanuğının ve üst yönetiminin geniş tabanlı bir uz-
laşmayla belirlenmesi yöntemini benimsemesi
CHP'yede Sayın Baykal'a da çokşeyler kazandıra-
caktır.
Çünkü CHP'nin ve
CHP'ye umut baglamış yurt-
taşlanmızın artık yeni bÖlün-
melere tahamnıüllcri yoktur.
Çünkü CHP. aydınİık Tür-
Idye'nin son şansıdır.
Çünkü CHP, tüm haksız it-
ham ve saldınlara karşın. Ale-
visi,Sünnisi. Türkmen'L Lazı.
Kürdü veÇerkeziyte, üst kim-
liği Türk" olan bir ulus de\-
letin, Türkiye Cumhuriye-
ti'nin bölünmez bütünlüğü-
nün güvencesidir.
Çünkü CHP. ulusal gelirin
hakça bölüşümünü, ekono-
mik kalkınmayı. sosyal de-
mokrat programıyia sağlaya-
bilecek, sosyal güvenliği yay-
gınlaştirabilecek. çağdaş uy-
garlığın gereği olan, insan hak-
lanna ve hukukun üstünlüğü-
ne davanan çağdaş, kahlıma
ve çoğulcu bir demokrasiyi
yerîeştirip kökleştirebilecek,
Türk ulusunun sağlık ve eği-
tim somnlanna kökten çö-
zümler getirebilecek bir siya-
sal partidir. Çünkü CHP. şehit
kanıileyazılan birtarihin için-
den, Kuvay-i Milliye'den ge-
len, tüzüğünün birinci mad-
desinde Anadolu ve Rumeli
Müdafaa-i Hukuk Cemiye-
ti'nin devamı olduğu yanİan
Empervalizme Karşı Ulusal
Direnişi örgüHeyen bir parti-
dir. Çünkü CHP, yobazlann,
Cumhuriyet ve demokrasi
düşmanı tarikatçılann partisi
değil. ülkemize laik bir cum-
huriyet armağan etmiş. laik
bir hukuk devrimini gerçek-
leştirmiş Gazi Mustafa Ke-
malin kurduğu \e ilk genel
başkam olduğu, bu nedenle
gerçek anlamıyla laikltği ülke-
mizde tüm kurum ve kuralla-
nyla gerçekleşrirebilecek ve
O'nu yürekten savunabilecek
biricik partidir.
Gelin bu partiye yazık et-
meyelim. Geçenlerde, Sayın
Genel Başkan Hikmet Çe-
tin'in dediği gibi "Bir olalım,
iri olalım, diri olalım".
10.000
ACI KAYBIMIZ
Cemiyetimiz üyesi. değerli meslektaşımız, basın
şeref kartı sahibi
HIFZIOĞUZ BEKATA
1 Eylül 1995 günü vefat etmiştir.
Vefatı, camiamızda büyük üzüntü yaratan Hıfzı
Oğuz Bekata'nın cenazesi 5 Eylül 1995 Salı günü.
öğle namazından sonra Teşvıkiye Camii'nden
alınarak Zincırlikuyu Mezarlığı'nda toprağa
verilecektir.
Hıfzı Oğuz Bekata'ya Tann'dan mağfiret, kederli
ailesine ve meslektaşlanmıza başsağlığı dileriz.
TÜRKİYE GAZETECİLER CEMÎYETİ
BAŞSAĞLIĞI
Vakfimızın Kurucu Başkam. Istanbul Teknık
Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr.
Reşat BAYKAL'ın kıyfnetli babası
IBRAHİM BAYKAL
26.08. \-995 günü vefat etmiştir.
Merhuma Tann'dan rahmet, ailesi, dost ve
yakınlanna başsağlığı dileriz.
İTÜ GELİŞTİRME VAKFI
Aramızdcm ayrılışımn
l. yılında sevgili
ERİM GÖZEN'i
özlemle arıyor ve amyoruz.
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ
SATIŞ ELEMANI
Gazete pazarlamasında part-time çalışmak üzere
genç, dinamik, insan ilişkilerinde başanlı
elemanlar aranmaktadır.
llgilenenlerin aşağıda belirtilen adrese bir resim
ve özgeçmişleri ile birlikte saat 10.00-17.00
arasında şahsen başvurmalan rica olunur.
Türkocağı Cad. 39/41
Cağaloğlu/tST
DURSUN OZDEN
YENİ ZAMANLAR DERVİŞİ
ONATKLTLAR
(Sür) Ederi: 150.000.-TL
Yeni çıktu
'•'• »•'!'• GÖKKUŞAGI TARLASI
ır. •'••"•••'•'•' (Şiır)
- - -
r
- •'»- 2. Baskı
1
- Ederi: 160.000 - TL
ŞENDİKAL KRİZ VE
ENDÜSTRİYEL DEMOKRASİ
(Araştırma)
Ederi: 190.000 - TL
Bütün Kitapçüarda
Jsteme Adresi: PK: 32 Silivri ISTANBUL
Tel: (0212) 727 01 08
4.Sayı Bayilerde
Soluı GGndemi ve Birlik Kûrt Sorvnu v» lorış
TOBB Rapom vs Dublin Ulomcı Hareket ve Sol
Tecavüz Insonlık Suçudur Sendikada MNP Gölgesi
Kitiesal Sol Parti tartnınalon Kurultaylor Port'rsi TükenirkM
Barış ve Özgürlük İstiyoruz
Nüfus cüzdanımı
kaybettim.
Hükümsüzdür.
NEVİN BENLİ GÖLGE
ASLİYE HUKUK HAKtMlİĞİ'NE
BEŞtKDÜZÜ
Davacı: Asiye Birinci. Kemal kızı 1956 doğumlu. Nefsi-
şarlı Mahallesı-Beşikdüzü
Vekili: Av. Semra Sayal, eski Sümerbank Cad. No: 14
Vakfıkebir
Davalı: Cemal Birinci. Hüsreriye Sokak. Biberoğlu tş Mer-
kezi, Seçkm Erkek Kuaförü, Bakırköy Istanbul
Dava: Evlilik birliğınin temelınden sarsılması nedeniyie
boşanma
Olaylar:
1. Müvekkile ile eşi 17 yıllık evli olup, bu evliliklen Vak-
fıkebir ilçesi. Koprücek kovü nuftısunda. hane 47'de kayıtlı
bulunmaktadır. Taraflann 6u evliliklerinden 16 yaşında Ha-
kan adında bir erkek çocuklan bulunmaktadır
2. Müvekkile ile davalı eşi evlendiklerinde. davalı Alman-
ya'da ikâmet ediyordu. Müvekkıleyi de Almanya'ya götüren
tavalının. bu ülk'ede eşe ve babaya yakışmayan davranışları
yüzünden aralannda anlaşmazhk' çıkmıştır. Iki yıla vakın bir
zaman bir arada kalan taraflar daha sonra müvekkifenin Be-
şikdüzü'nde kalması, da\ alının da yalnız başına Almanya'da
yaşaması üzerine aynlmışlardır.
3. Davahnın evlilik birlıği içerisindeki uyumsuz tavırlann-
dan hoşnut olmavan müvekkile. Beşikdüzü'ne ailesinın ya-
runa izın amacı ile geldıği bir sırada. pasaportu davalı eşinin
annesı tarafından alınmış ve müvekkile bir daha kadın başı-
na becerip Almanya'ya eşinin yanına gidememiştir. Zaten
aralannda da geçimsizlik oldugündan. davalı da kendisini o
tarihten bu yana aramamıştır. Aradan yaklaşık 14 yıl gibi bir
zaman geçtıği halde taraflar bir daha birbırlerini aramamış-
lar ve bir araya gelmemişlerdir.
4- Davalı daha sonra zonınlu nedenlerle Almanya'dan Tür-
kıye'ye dönmüş ve tstanbul'da yasamaya başlamıştır. Bura-
da gaynresmi olarak bir aile yaşantısı kûrmuştur. Bu evlilik-
tenniçbır beklentisi olmayan müvekkile de artık kendisinden
boşanmayı istemektedir.
5. Müvekkilenin ve davalı eşinin müşterek çocukları Ha-
kan 16 yaşındadır ve tarafların ayn olduklan bu süre zarfın-
da Almanya'da babaannesivle birlikte kalmıştır Halen de
Almanya'da vaşamaktadır. Bu nedenle müvekkile, Hakan'ın
velayetının davalıya bırakılmasını talep etmektedir.
6.'Müvekkilenin dayalıdan nafaka ve tazminatgibi herhan-
gi bir ekonomik talebi bulunmamaktadır.
Yukanda sunulan nedenlerle işbu boşanma davası açıla-
rak, kâgıt üzerınde var olan. ancak 14 yıl önce fıilen sona er-
miş bulunan evüliğin hukuken de sona ermesini sağlamak zo-
runluluihı do&muştur.
Hukûkı neclenler: MY. HUMY ve ilgılı yasalar.
Deliller. Küfiıs kaydı. tanık ve her tur yasal delil
Sonuç ve istem: Tensiple:
1 Dava dilekçesinin bir ömeSinın duruşma gününü bıldi-
ren meşruhatlı davetiye ile davalıya tebliğıne ve 10 gün içe-
risinde yanıt vermesine,
2. Jaraflara ait nüfiıs aile tablosunun Vakfıkebir ilçesi,
Köprücek köyü. hane no: 47 olarak Vakfıkebir Nüfus Mü-
dürlüğünden istenmesine.
3. Müvekkile ile eşinin yukanda sunulan ve dunışmalar sı-
rasında belirlenecek nedenlerle evlilik birliğinin temelınden
sarsılması nedeniyie boşanmalarına,
4. Müşterek çocuklan Hakan'ın velayetinin davalı baba-
ya bırakılmasına.
Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükle-
tilmesme karar verilmesini vekil eden adına saygı ile dılerim.
23 3.1995
Davacı vekili: Av. Semra Sayal
Basın: 33144