26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 EYLÜL 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI HM'den raesaj • ANKARA (Cumhuriyet Börosı) - Türkiye thraca:çılarBirl'ıği(TİM) Başkam Okan Oğuz, Başbakan Tansu Çiller ve Tûrk-lj Genel Başkanı Bayram Meral'e birer mesaj göndererek, demırvollan ve limanlarda yapılan grevlerin, ihracatı olumsuz yönde etkiledığini belirterek, grevlerin durdunılmasını istedi. Okan Oğuz, Başbakan'a gönderdiği mesajda, ülke genelinde yayginiaşan grcvlerin, ihracatı tehdit eden bir boyuta ulaştığını vurgulayarak şunlan söyledi. "Grevler nedeniyle, ülke ekonomisi ayhk 3ÖO-35O milyon dolarlık ihracat kaybı tehlıkesi ile karşı karşıyadır. Grevlerin yaygınlaşması ile bu rakarrun daha büyûk boyuta ulaşacağı endişesi taşımaktayız." TtSK, arabuluculuğa tafip • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Işveren Sendikalan Konfederasyonu (TİSK) Genel Başkaru Refik Baydur, kamu sözleşmelerinın çözümü için arabuluculuğa talip olduğunu belirtti. Baydur. kamu sözleşmelerinin geldiği noktadan, Başbakan Tansu Çiller'in bir önceki sözleşme döneminde verdiği "tavizleri" sorumlu futtu. Baydur, kamu sözleşmelerinin çözümü için dokuz aydır taraflar arasmda cıddi bir müzakere yapılmadığıru belirtti. ANAP şş avukaüıgma' soyundu • ANKARA (UBA)- YakJaşık 680 bin kamu işçisinin toplu iş sözleşme müzakerelerinin tıkanma sürecine girmesiyle daiga dalga yayılan grevler ülke gündemine gelirken bu olayın siyasi alandaki yansımasını en iyi şekilde kullanma amacıyla ANAP "işçi avukatlığına" soyunuyor. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, öncelikle Türk-İş'e bağlı işyerlennde greve giden yaklaşık 350 bin ışçiye destek vermek amacıyla yann işçileri ziyaret edecek. İşçi tepkisi, danışmana yöneldi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in grevlerin ertelenmesine yönelik gırişimlerine kızan bazı sendikacılar, Sağlık-lş Genel Başkanlığı'nın yanı sıra Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel 'in başdanışmanlığını da yapan Mustafa Başoğlu'na "Danışmanlıktan istifa et"' baskısı yaptılar. Mustafa Başoğlu ise Cumhurbaşkanı ile farklı düşündüğü konular olabileceğini, bu nedenle isitfasının söz konusu olmayacağını belirtti. Geür Vergisi'nde 3. dilim •ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Maliye Bakanİığı, 1994 yılına ilişkin Gelir Vergisi'nın üçüncü taksidinın ödeme süresınin 2 ekim pazartesi günü sona ereceğini bildirdi. Vergi yükümlülerinin taksitlerini zamanında yatırabilmeleri için vergi dairelerinin bugün saat 15.00'ekadaraçık bulundurulacağı. aynca mesai saatlen içinde Ziraat Bankası. İş Bankası ve Emlak Bankası 'nın yetkili şubelerine de taksit yatınlabileceği bildirildi. GAP'ta hasat bayramı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanı Necmettin Cevheri, Güneydoğu Anadolu Projesı'yle (GAP), 25 yıldır peşinden koştuklan hayalin gerçekleştiğıni belirterek "'Buradan fışkıran bereket, bütün Şanlıurfa'ya yansıyacak. ülkemiz bundan yararlanacaktır" dedi. Cevhen. GAP'taki hasat bayramı nedeniyle yaptığı açıklamada, Şanlıurfa'nın çatlayan topraklanna götürülen suyun ülke ekonomisi ıçın büyük bir kazanç olduğunu söyledi. Çiller, işçiye IMF ile anlaşmamn biteceği gelecek yıl için yüksek ücret önerecek Sözleşmelere IMF engeliESRAYENER ANKARA Uluslararası Para Fonu'na (IMF) kamu- da çaltşan işçilerin ücretle- rine düşük oranlı zam veri- leceği vaadinde bulunan hükümet, grev karan alan yaklaşık 300 bin çalışanla anlaşabilmek için, sendika- larla *fon takvimi" pazarh- ğına oturacak. Hükümet, sendikalara, 2 yıl için imzalanması öngö- rülen toplusözleşmeleri yalnızca bir yıla indirgeye- rek, 1995'i düşük zamla kapatma, ardından fonla anlaşmamn biteceği gele- cek yı] başında da göreceli olarak yüksek oranlı ücret artışı verme sözü içeren bir formül sunmayı planlıyor. Yetkililer, grevlerin ertelen- mesine ilişkin kararname- nin çıkmaması durumunda, sendikalara bu önerinin gö- türüleceğini bildırdiler. Koalisyonun istifasının ardından oluşan erken se- • Hükümet, sendikalara, 2 yıl için imzalanması öngörülen toplusözleşmeleri yalnızca bir yıla indirerek, 1995'i düşük zamla kapatma, ardından fonla anlaşmamn biteceği gelecek yıl başında da göreceli olarak yüksek ücret verme sözü içeren bir formül sunmayı planlıyor. • Grevlerin ertelenmesine ilişkin kararnamenin vikmaması durumunda, sendikalara bu önerinin götürüleceği belirtiliyor. çim beklentilerine karşı. yüzbinlerce kamu sektörü işçisinin, tıkanan toplusöz- leşmeler nedeniyle başlattı- ğı grevlerle karşı karşıya kajan hükümet, IMF'ye verdiği paketı delmek için çıkış anyor. Şeker işkolunda devam eden grevin Türkiye'de şe- ker kıtlığı tehlikesi yarat- ması \e CHP'ye bağlı Sa- nayi ve Ticaret Bakanlı- ğı'nın işçilere yüksek oran- lı ücret artışı verme konu- sunda uzlaşmaya varması üzerine. çalışanlara karşı zor durumda kalan Başba- kan Tansu Çiller, IMF ile yapılacak anlaşmayı etkile- meyecek. ancak işçileri de memnun edecek bir zam formülü bulunması konu- sunda talimat verdi. Devlet Bakanı Bekir Sami Daçe ile ekonominin koordinasyo- nundan sorumlu Devlet Ba- kanı Aykon Doğan'ın önce- likle şeker işkoluna sunul- mak üzere, 1995-96 yıllan- nı kapsayacak toplusözleş- meleri bu yılla sınırlayan ve bu yıl verilecek zam oranını düşük tutmavı ön- gören bir formül hazırladı. Çalışmaya göre. hükü- met, sendikalara bu yıf için imzalanacak toplusözleş- melerde ücret artışınm yüz- de 15 ile sınırlı tutulması konusunda bir öneri götüre- cek. Hükümet. bu yıl ven- lecek düşük ücret artışına karşılık, sendikalara, fonla anlaşmamn biteceği 1996 yılında ücretlere yüksek oranda zam yapma vaadin- de bulunacak. Hükümetin. bu yolla IMF ile 8 ekimde yapacağı toplantıda. fona vaatleri çerçevesinde ücretlere dü- şük zam yapıldığı mesajı vermeyi ve kamuda çalışan işçilere gelecek yıl yapaca- ğı yüksek oranlı zamla da erken seçim öncesinde olu- şacak tepkiyi önlemeye ça- lışacağı belirtildi. Sanayi Bakanı Hasan Akyol'un, Şeker Şirketi'ne bu yıl için yıllık ortalama yüzde 37.i zam öngören uzlaşma önerisinin imza- lanması yönündeki talima- tını, bürokratların. Başba- kanlık genelgesini gerekçe göstererek ımzalamadıkla- rını anımsatan yetkililer. "Eğer, şeker grevinin ertele- tilnıesine ilişkin karamame çıkmazsa, sendikaya bu öneriyi götüreceğiz. Kabul etmek zorundalar" değer- lendirmesinı yaptılar. IMF, ağustosta hedefleri- nin üzerinde gerçekleşen enflasyon, yılın ilk 6 aylık döneminde cari işlemler dengesınde oluşan 41 mil- yon dolarlık açık ve gayri safi milli hasılada yılın ikinci 3 aylık döneminde yaşanan yüzde 12.4 oranın- daki ani çıkış üzerine, hü- kümetten, yılsonu hedefle- rinin değiştirilmesi ve yeni istikrar önlemlerini içeren bir paket hazırlamasını iste- di. Bu çerçevede. 8 ekimde stand-by kredi anlaşması- nın yıl sonuna kadar sür- mesini garanti etmek ama- cıyla yapılacak toplantıda. ücretlere yüksek oranlı ar- tış yapılmayacağı garantisi- ni sunması gerekiyor. \u 250 200 150 1989-1993 arasmda, özellikle sanayi işçileri, 1980-1988 dönemındekı kayıplannı telafi edecek boyutta ücret artışlan sağladılar. 199l'dekı ücret artışlan, 1988'deki düzeyını ikıye katladı. Bu trend. I994'te tersıne döndü. 1994"teki yüksek enflasyon ücret artışlannı çok gerilerde bırakırken 1988"dekı sevıyesme düştü. 1995 ın ılk çeyreğınde de düşüş eğılimi sürdü. 1980'den 1988'e kadar ücretlerdekı nomınal artışlar. enflasyonun gensınde kaldı ve ücretlilenn reel gelirlen büyük düşüşler göslerdi 1998'e kadar süren artışında önemli oldu. 19988 ıse yenı bir dönemin başlangıcı oldu 50 1989'da sermaye hareketlerınden tam lıberasyonu sağlayan 32 sayılı kararname ile bırlikte gırişi hızlanan "sıcak para", ihracat dövizinın yenni almaya başladı. lçende kuru sabıtleyip faızi yükselten bu polıtıka. kısa vadelı dövız ginşinı de özendirmış oidu. Düşük kur, ihracahn duraklamasına neden oldu. 1994 başında gerçekleştirilen yüksek oranlı devalüasyon ve ücretlenn, yüksek enflasyonun çok altında kalması. ihraç ürünlenne yeni bir kaldıraç gücü sağladı ve ihracat hızla arttı. Bu artışta ıç pazan darahıcı pohtikalann da önemli bir yeri oldu. Özel Imalat Sanayiı Bınm Işgucü Malıyet ($) 1988=100 I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I o cn s i Hıracat,'düşük ücretle' beslendiEkonomi Servisi -'Kamu ve özel sek- törde işçiler, 12 Eyiül ile bırlikte başlayan dönemin en düşük ücretıni alıyor. 1988 yı- lında bile ücretlerin bu kadar düşük olma- dığı savunulurken 1995 eylül ayı ıtibanyla, kamu ve özel sektör işçilerinin. cumhuri- yet tarihinin en düşük ücret düzeylerinden biriyle yetinmek zorunda bırakıldığı ileri sürülüyor. 1980'den sonra ücret zammında en bü- yük artışın sağlandığı yıllar ıse işçilerin kitlesel halde direnişe geçtikleri dönemlere rastlıyor. 1988"de toplam 2 milyon 226 bin işçi direnişe çıkarken işçilerin önemli bir ücret artışı elde ettiği 1991 yılında. 2 mil- yon 682 bin işçi direnişe çıkmıştı. Özellikle, 1991'de, ışçı eylemlen sonucu • 1980'den 1988'e kadar süren düşük ücret politikası, ihracatın 1988 yılına kadar süren artışında önemli bir etken oldu. 1989-İ 993 yıllan arasında özellikle sanayi işçileri, kayıplan telafi edecek boyutta zam aldı. Bu trend 1994'te tersine döndü. Geçen yıl yaşanan yüksek enflasyon, ücretleri 1988'deki seviyesine indirdi. sağlanan artışla, ücretler 1988'delci düzeyi- nin iki katına çıkmıştı. Ancak 1994'le bır- likte, ücretler başaşağı bir seyır izlemeye başladı. Yüksek enflasyon artışı karşısında eriyen ücretler, 1995'ın sonlanna yaklaşır- ken 1991'deki düzeyinın yansının da altına indi. Petrol-lş Sendıkası Eğıtim ve Araştırma Müdürü llyas Köstekli, 1980'den sonra yüksek ücret artışlannın sağlanmasını. işçi eylemlerindeki kararlılığa bağlıyor. "Ba- har eylemleri yaz eylemleri sonucu toplu iş sözleşmelerindc başan sağlanmıstı. Yüksek Hakem Kurulu'nun erteleme kararına karşın, sendikalar karariı bir mücadele yü- rürmüşrür diyen KöstekJi. 91'dekı 3 ocak eyleminı hatırlatıyor. Köstekli. 1994'te aynı başarının elde edilememesıni ise "Çiller, ÖzaJ'dan daha sert çıkh" sözleriyle açıklıyor. Köstekli, 94'te maaşlann altı ay geç verilmesiyle iş- çilerin 100 trilyondan fazla kayba u'ğradı- ğına dikkat çekerken "Kamuda 1991'de 100 oian ücret, 95 eylül ayı itibanyla 34.1'e düştü, özel sektörde 1991'de 100 olan ücret, 95 eylülünde 27J'e düştü" diyor. 1995 eylülü ıtibanyla, 12 Eylül döne- mindeki en düşük ücret düzeyınde bulu- nulduğuna işaret eden Köstekli. "Ücretter, 1988'in çok altında. Zamla bile, normalde 84'ün ücretine ulaşılacakn, yani kayıp iki kat" şeklinde konuşuyor. 1995 eylül ayı ıtibanyla. Türkiye tarihinin en düşük üc- retlerinin alındığını savunan Köstekli. "•Lcretler, savaşın devam ettiği 1943'te en düşük düzeydeydi, şûndiki ücret düzeyi de 1943'tekine çok yakuı" dıyor. Ücretlerin 10 milyona çekilmesi halinde yüzde 37.5 zammın işkollannda tartışılabileceğini açıkladı Türk-Iş uzlaşma anyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk-lş üst yö- netimi. 9 aylık toplu pa- zarlık sürecinde, CHP'nin şeker işkolunda gündeme getirdiği yıllık ortalama yüzde 37.5 oranındaki üc- ret zammını. "düşük üc- retierin 10 milyon lira dü- zeyine çekilmesi" koşuluy- la bütün işkollannda "tar- tışabileceği"ni açıkladı. Kamu işveren sendikalan da, grevde olan sendikala- ra, 10 milyon liranın altın- daki ücretlerin 10 milyon liraya çıkanlması, 10 mil- yon-20 milyon arasındaki ücretlere 5 milyon lira brüt, 20 milyon liranın üzerindeki ücretlere de 3 milyon lira brüt ek ödeme yapılması, 2. yıl için 6'şar aylık dönemlerde yüzde 15 oranında ücret zammı verilmesini öngören yeni bir teklif gündeme getirdi. Türk-tş'e bağlı sendika- lar ile hükümet arasındaki ücret uyuşmazlığı, bugüne kadar 260 bine yakın işçi- yi greve çıkartırken. 16 bin 500 tekstıl ile bin pet- rol işçisi, grevden vazgeç- ti. TEKSİF Sendikası, Sü- mer Holding'in 28 fabri- kasında dün greve çıkmak yerine, uyuşmazlığtn çö- Türk-İş Başkanı Bayram Meral yeni teklif getirdi. zümü için, "özel hakem" olarak Yüksek Hakem Kurulu'na (YHK) başvur- du. Petrol-lş Sendikası da. özelleştirme kapsamında- ki Kırşehir Petlas Lastik Fabrikası'nda çalışan bin işçiyi. "sembolik" olarak greve çıkartırken, fabnka- da üretime devam edilme- si kararlaştınldı. Türk-lş Konfederasyo- nu yönetiminin, Sanayi ve Ticaret Bakanİığı tarafın- dan Şeker-lş Sendıkası'na önerilen. ancak, şeker şir- ketı yetkililerince imza- lanmadığı için kesinlik kazanamayan birinci 6 ay için yüzde 24, ikinci 6 ay için yüzde 16 oranındaki ücret zammı önerisini, "düşük ücretlerin iyileşti- rilmesi" koşuluyla tartış- ma eğilimindc olduklan belırlendi. Daha önce hükümetten birinci 6 ay için yüzde 40, ikinci 6 ay için yüzde 31 oranında ücret zammı is- teyen Türk-lş yöneticileri, yüzde 37.5 oranındaki üc- ret zammını değerlendire- bileceklerini belirttiler. CHP'nin, şeker işkolun- da verilmesini öngördüğü, ancak Başbakan Tansu Çiller'in genelgesiyle as- kıda kalan ücret zammının yanı sıra, kamu işveren sendikalan grevdeki sen- dikalara yeni ücret zammı önerisi ilettiler. 10 milyon liranın altın- daki ücretlerin 10 milyon lira düzeyine çıkartılması- nın öngörüldüğü öneride, 10 milyon lira ile 20 mil- yon lira arasındaki ücret- lere, brüt 5 milyon lira; 20 milyon liranın üzerindeki ücretlere de brüt 3 milyon lira düzeyinde ek ödeme yapılması yeraldı. ikinci yılın birinci 6 ayında yüzde 15, ikinci 6 ayında yüzde 15 oranında ücret artışı yapılmasını öngören bu önen, grevle- rini sürdüren sendikalar tarafından reddedildi. Ulke genelindeki grevlere çav sanayünde çalışan işçiler de ekieniyor. Çay işçisi de grev yolunda ÖMERŞAN RİZE - Ülke genelinde Türk-İş'e bağlı sendikalarla kamu işyerlerinin anlaşamaması sonucu başlatılan grevler sürdürülürken. bir grev sınyali de çay sanayiinde çalışan ışçilerden geldı. Tek Gıda-Iş Sendikası Doğu Karadeniz Çay Sanayii Rize Bölge Şubesı Başkanı İsmail Topçu, toplusözleşme görüşmelerinin I ocakta başlaması gerektiğıni, ancak DtSK'in bu işkolunda itiraz etmesi sonucu 6 aylık bir gecıkme olduğunu kaydederek -Toplusözkşmc görüşmeleri için bütün hazıriıklanımz] tanıamladıgımız sırada. işkolumuzda örgütlenmesi ve hatta hiçbir üyesi bulunmayan DİSK'in yetki itirazı sonucu görüşmelerimiz ancak 6 ay sonra başlayabüdi. Bir bakıma DİSK emekçi işçi kesimin cmeğinin aiınması için bu çalışması ile engel oluşturdu. Haziran ayında başlayan görüşmelerde bugüne kadar ancak idari konular üzerinde anlaşma sağlavabildik. Mali görüşmelerde ise hükümetin rutumu ortadaydı. Bu dunım karşısında hiçbir özclliği ounayan arabulucu kurum devreye girdi ve görüşmelere bu şekilde devam edilmesi gerekti" dedi. Topçu aynca aracı gözetıminde yapılacak olan görüşmelerden hiçbir sonuç çıkmayacağını da kaydederek, grev için hazırlandıklannı kaydettı Dün Çay işletmeleri Genel Müdürlüğü'nde Kamu tşverenleri Sendikası temsilcisi Salim Semiz, Tek Gıda-lş Sendikası Temsilcileri Vunus Tüfekçi ve Burhan Güngörün. aracı Erzurum Atatürk Ünıversitesi Öğretim Görevlisı Prof. Dr. Dursun Bingöl gözetiminde yapılan görüşmelerde de hiçbir anlaşma sağlanamadı. Toplantı çıkışında sendika temsilcisi Tüfekçi aylardır süren görüşmelerden bir adım ileri gidilemediğıni kaydederek, çay sanayiinde çalışan işçiler ıçın grev sürecinin başladığını belirtti. Tek Gıda-Iş Sendikası. çay sanayiinde yapılması artık kaçınılmaz olan grev için "Bu işyerinde grev var" pankartlannı çoktan hazırlamış bile. Artık çay sanayıindekı grev için yasal süreç başlatıldı. Çayı zaten solmuş olan çay işçisi betinin benzinin solmasını istemiyor. IŞÇCSIN EVREMNDEN ŞÜKRAN SONER PanikSiyasette, sendikal yaşamda, ekonomide, borsada yaşamın her alanında "panık" gündemde. Siyasi partiler, sendikalar, liderler "belkemiksiz", il- kesiz, ideolojisiz, inançsız, örgütsüz olunca, her şey pamuk ipliğine bağlı görülünce, işler biraz ters gittiğin- de panikten başka ne beklenir? Çiller'in önündeki seçeneklere, çabalarına ilişkin dün medyamızda yer alan haber ve yorumlara şöyfe bir bakın... Çiller kesinlikle erken seçim karşısında, istikrar hü- kümeti yanlısı iken, birden en erken, aralıkta seçimin sahibi konumuna geldi. Hem geniş tabanlı, ANAP'lı, CHP'li hükümet olasılıklanndan, hem de azınlık hükü- meti çabalanndan aynı gün ve saatterde söz edilir. Ki- milerine göre Çiller, hâla en güçlü, tek başbakan ko- numunda, kimiterine göre de işi tamamen bitmiş du- rumda Her şey olabilir, hiçbiri olmayabilir. Toplum daha çok keyifli bir dedikodu gıbi olup biteni çok yakından izli- yor. Ama kendi yasamı, çıkarlan ile çok da güçlü bir bağ kuramadığı, daha doğrusu bir şeylerin değişece- ğine inanmadığı için oldukça ilgisiz, umursamaz gibi. Aynı ideolojinin kardeş partilerinin konumuna ilişkin yooım ve beklentiler için de durumu aynı. Çiller-Yıl- maz, Baykal-Ecevrt için, birinin yükselişi, diğerinin brtışı olarak algılanıp. yorumlanıyor. Aynı türden fetva- lar liderlerin partileri için yapılıyor. Birinden birinin yük- selişi, gelişmesinin, diğerinin erimesi anlamına gelece- ğı ve yaşanan panik, kaosun asıl bu gerçeklerden kaynaklandığı vurgulanıyor. Doğaıluk payı şüphesiz yüksek, ama neden böyte? Ihtilallerden, 12 Eylül'ün sonuçlanndan, yarattığı dü- zenden, zaten öngütlenemeyen, kurumlaşamayan ül- kemizdeki tahribatından söz ettiğimizde "yine mı?" di- ye bıkkınlıkla itiraz edebilirsinız. Ama örgütler, kurum- lar, liderler kimliklerine ulaşana kadar, belkemiksizlik- ten, ilkesizlikten, ideoloji bolluklanndan kurtulana, ku- rumlaşana kadar hep aynı kaosu, çıkmazı, en küçük bir terslikte yaşamaya mahkûmuz? 12 Eylül'ün yasaklı düzeninde, en önemlisi de ör- gütler üzerindeki, bireylerin kafasının içinde yarattığı yasaklar içinde, ortaya "balon sendikalar" çıkmıştır dediğimızde, bunu kımileri biraz abartı, fantezi olarak düşünüyorlardı. Şimdi 600 bin kamu işçisinin toplu- sözleşme çıkmazında, grevdeki işçi sayısı 300 bine vardığında, çıkmazı olayı belki biraz daha iyi görebili- riz. 600 bin örgütlü kamu işçisi, sendikalan ve Türk-iş geçen yılın gerçek ücretini bile yakalamanın peşinde değiller. 300 bine yakın işçinın adeta zorla greve itil- dikleri bir noktada, yaklaşık enflasyon artışınm üçte bi- ri oranında bir ücret artışına razı konumdalar. Ama Tansu Çiller. örnek oluşturabilecek şeker işkolunda vanlmış anlaşmaya bile diretiyor. Çiller, hükümet kurma bunalımının olduğu, işinin bit- tiği söylenen bir noktada bile IMF'ye verdiği sözü tut- mayı yeğleyebıliyor. Sözde bütün diğer partiler, enflas- yonun çok altında bir ücret artışına razı işçinin yarnn- da. Hükümet krizi ile atbaşı giden ve büyük olasılıkla hükümet oluşmasında da, koalisyonun bozulmasında da önemli engeli oluşturan grevler uygulamada. Üstelik grevler sık sık sokağa taşıyor. Daha büyük eylemler ve patlamalar gündemde. Medya işçilere, yüzbinlere aldırmıyor. Olay önem ve boyutuna göre sürekli sansür edilip, kamuoyu yanıltılıyor. Gerçekler süreklı çarpıtılıyor. Kamu işçisinin haklılığı, haksızlıkmış gibi gösteriliyor. Ekonominin çöküşünün soaımlulan, sahipleri kahra- man, gerçek nedenleri saklanıyor. Çok daha vahimi halk, işçiler bile kendilenni batıran ekonomik kararian savunur konumda beyınleri yıkanmış bulunuyor. Asıl panik, korkulacak panik, halk yığınlannın, işçile- rin ne isteyeceklerıni, nerede olacaklannı, çıkarlannı bilememelerinde. Yüzbınlerle işçi greve çıkmışken, Türk-lş'in üyesi en büyük sendikalardan bıri Teksif, grev hakkını kullanrm- yor. Çiller'e boyun eğip, onun grev ertelemesi adı al- tında uygulamaya sokmak istediğı grev yasaklarını gönüllü kabul ediyor. Özel hakem olarak Çiller hükü- metinin son değişikliklerie 8 üyesinden 6'sını kendisi- ne bağladığı YHK'ye gönüliü toplusözleşmesini teslim ediyor. "Ben sendika olarak grev hakkımdan, toplu pazartık hakkımdan vazgeçtim. YHK, üye işçime iste- diğiparayı versin" diyebiliyor. Ortalıkta öylesine büyük bir panik var ki, sözleşme- leri satılan 15 bin işçi, grevdeki yüzbinler, Türk-fş bu karan verenlerin koltuklannı başlanna yıkmıyor. Kimbilır belki de aynı şeylen gonüllerinden geçiren, ama aynı karan veremeyenler sandığımızdan çok da- ha fazla. Kamuoyunun göremediği, 12 Eylül ile yaratılmış, içi boş balona benzeyen sendikal örgütlenme. Teksif in resmi istatistikte 200 bini aşan üyesi görülüyor. Ger- çek üyesinin 80-60 bınlere indiğini hep biliyoruz. Özel sektörde durmadan ışyeri kaybediyor. Avrupa'ya açı- lan tekstil sanayimiz sessız, "adı var, kendi yok" sen- dikacılığa bile katlanamıyor. Özel sektör sendikasız bir ucuz işçi cenneti yaratmış bulunuyor. Sümerbank da özelleşince, bu işyerierindekı işçiler de sendikasız olacak. Kendilenni sık sık işten atılmış, kapıda, duşük ücretlerle çalışıyor bulacak. Sümer- bank işçisi panikte. Panikteki sendika liderini yargıla- mıyor. "Sözleşmemi nasıl satarsın?" diyemiyor. Grev- de zoru yaşayacağına, YHK'den gelecek düşük zam kazığına, Çiller'in oyununa teslim. Bakalım teslim olma şansını kaçırmış sendikalar, grevdeki onbinlerce işçi ve Türk-lş ne yapacaklar? Kendileri ile biriikte panikteki Teksif Sendikası ve Sü- merbank işçisini de kurtarabilecekler mi? CHP'den Çffler'i teşhir genelgesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP. il ve ılçe örgütlerine gönderdiği ge- nelgede. partinin, şeker iş- kolundaki grevin uzlaş- mayla sonuçlanması için çaba gösterdiği belirtile- rek, DYP'nin olumsuz tav- n nedeniyle meydana ge- lecek zararlann sorumlu- sunun Başbakan Tansu Çiller olacaği vurgulandı. CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin imzasıyla 27 eylülde göndenlen ge- nelgede, parti olarak eme- ğin yüce değer oldu- ğuna inanan ve geçi- mini emeği ile sağ- layan tüm kesimle- rin hakkını savun- mayı görev bildikleri kay- dedildi ve "Şeker-İş 0e Şe- ker Fabrikalan arasındaki uyuşnıazlıkta, gerek Çahş- ma ve Sosyal Güvenlik Ba- kanı Ziya Halıs, gerekse Sanayi ve Ticaret Bakanı Hasan Akyol, uzlaşma sağ- lanması için büyük bir ça- ba göstermişlerdir" dendı. Çabalar sonunda taraflann giydirilmiş ücrette ilk 6 ayda yüzde 24, ikinci 6 ay- da yüzde 19 oranında artış sağlanması konusunda an- laştıkları kaydedilen ge- nelgede, şu görüşlere yer verildi: "Söz konusu oranlar, Şe- ker-İş ile 3 özd şeker fabri- kası arasmda vapılan söz- leşmedeki oranlardan da- ha düşüktür. Şöyle ki, özel fabrikalar ilk 6 ayda yüzde 25, ikinci 6 ayda yüzde 29 oranında artış vermeyi ka- bul etmişlerdir. Böylece yüzde 42.78 oramnda bir artışı benimsemişlerdir. Oysa, Şeker-İş ile kamu fabrikalannı temsil eden işveren sendikalannın uz- laştıklan oran yüz- de 37.5'dir." Genelgede, özel fabrikaların kabul ettiği artıştan 5 pu- an daha düşük olan yüzde 37.5'lik artışın, şekerin maliyetini kiloda 1700 lira yûkselteceği belirtilerek, grevin uzaması halinde ka- yıp toplamının 77 tnlyon olarak hesaplandığı kayde- dildi. 1995 yılında bir milyon 200 bin ton şekenn üreti- minin planlandığı vurgula- nan genelgede, bu ihtiya- cın ithalat yoluyla karşı- lanmasının da 500 milyon dolara gereksinim doğur- duğuna dikkat çekildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle