Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 EYLÜL 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
HM'den raesaj
• ANKARA (Cumhuriyet
Börosı) - Türkiye
thraca:çılarBirl'ıği(TİM)
Başkam Okan Oğuz,
Başbakan Tansu Çiller ve
Tûrk-lj Genel Başkanı
Bayram Meral'e birer
mesaj göndererek,
demırvollan ve limanlarda
yapılan grevlerin, ihracatı
olumsuz yönde etkiledığini
belirterek, grevlerin
durdunılmasını istedi.
Okan Oğuz, Başbakan'a
gönderdiği mesajda, ülke
genelinde yayginiaşan
grcvlerin, ihracatı tehdit
eden bir boyuta ulaştığını
vurgulayarak şunlan
söyledi. "Grevler
nedeniyle, ülke ekonomisi
ayhk 3ÖO-35O milyon
dolarlık ihracat kaybı
tehlıkesi ile karşı
karşıyadır. Grevlerin
yaygınlaşması ile bu
rakarrun daha büyûk
boyuta ulaşacağı endişesi
taşımaktayız."
TtSK,
arabuluculuğa
tafip
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye Işveren
Sendikalan
Konfederasyonu (TİSK)
Genel Başkaru Refik
Baydur, kamu
sözleşmelerinın çözümü
için arabuluculuğa talip
olduğunu belirtti. Baydur.
kamu sözleşmelerinin
geldiği noktadan,
Başbakan Tansu Çiller'in
bir önceki sözleşme
döneminde verdiği
"tavizleri" sorumlu futtu.
Baydur, kamu
sözleşmelerinin çözümü
için dokuz aydır taraflar
arasmda cıddi bir
müzakere yapılmadığıru
belirtti.
ANAP şş
avukaüıgma'
soyundu
• ANKARA (UBA)-
YakJaşık 680 bin kamu
işçisinin toplu iş sözleşme
müzakerelerinin tıkanma
sürecine girmesiyle daiga
dalga yayılan grevler ülke
gündemine gelirken bu
olayın siyasi alandaki
yansımasını en iyi şekilde
kullanma amacıyla ANAP
"işçi avukatlığına"
soyunuyor. ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz,
öncelikle Türk-İş'e bağlı
işyerlennde greve giden
yaklaşık 350 bin ışçiye
destek vermek amacıyla
yann işçileri ziyaret
edecek.
İşçi tepkisi,
danışmana
yöneldi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'in
grevlerin ertelenmesine
yönelik gırişimlerine kızan
bazı sendikacılar, Sağlık-lş
Genel Başkanlığı'nın yanı
sıra Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel 'in
başdanışmanlığını da
yapan Mustafa Başoğlu'na
"Danışmanlıktan istifa et"'
baskısı yaptılar. Mustafa
Başoğlu ise
Cumhurbaşkanı ile farklı
düşündüğü konular
olabileceğini, bu nedenle
isitfasının söz konusu
olmayacağını belirtti.
Geür Vergisi'nde
3. dilim
•ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Maliye Bakanİığı,
1994 yılına ilişkin Gelir
Vergisi'nın üçüncü
taksidinın ödeme süresınin
2 ekim pazartesi günü sona
ereceğini bildirdi.
Vergi yükümlülerinin
taksitlerini zamanında
yatırabilmeleri için vergi
dairelerinin bugün saat
15.00'ekadaraçık
bulundurulacağı. aynca
mesai saatlen içinde Ziraat
Bankası. İş Bankası ve
Emlak Bankası 'nın yetkili
şubelerine de taksit
yatınlabileceği bildirildi.
GAP'ta hasat
bayramı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Devlet Bakanı
Necmettin Cevheri,
Güneydoğu Anadolu
Projesı'yle (GAP), 25 yıldır
peşinden koştuklan hayalin
gerçekleştiğıni belirterek
"'Buradan fışkıran bereket,
bütün Şanlıurfa'ya
yansıyacak. ülkemiz bundan
yararlanacaktır" dedi.
Cevhen. GAP'taki hasat
bayramı nedeniyle yaptığı
açıklamada, Şanlıurfa'nın
çatlayan topraklanna
götürülen suyun ülke
ekonomisi ıçın büyük bir
kazanç olduğunu söyledi.
Çiller, işçiye IMF ile anlaşmamn biteceği gelecek yıl için yüksek ücret önerecek
Sözleşmelere IMF engeliESRAYENER
ANKARA Uluslararası
Para Fonu'na (IMF) kamu-
da çaltşan işçilerin ücretle-
rine düşük oranlı zam veri-
leceği vaadinde bulunan
hükümet, grev karan alan
yaklaşık 300 bin çalışanla
anlaşabilmek için, sendika-
larla *fon takvimi" pazarh-
ğına oturacak.
Hükümet, sendikalara, 2
yıl için imzalanması öngö-
rülen toplusözleşmeleri
yalnızca bir yıla indirgeye-
rek, 1995'i düşük zamla
kapatma, ardından fonla
anlaşmamn biteceği gele-
cek yı] başında da göreceli
olarak yüksek oranlı ücret
artışı verme sözü içeren bir
formül sunmayı planlıyor.
Yetkililer, grevlerin ertelen-
mesine ilişkin kararname-
nin çıkmaması durumunda,
sendikalara bu önerinin gö-
türüleceğini bildırdiler.
Koalisyonun istifasının
ardından oluşan erken se-
• Hükümet, sendikalara, 2 yıl için imzalanması
öngörülen toplusözleşmeleri yalnızca bir yıla
indirerek, 1995'i düşük zamla kapatma,
ardından fonla anlaşmamn biteceği gelecek yıl
başında da göreceli olarak yüksek ücret verme
sözü içeren bir formül sunmayı planlıyor.
• Grevlerin ertelenmesine ilişkin kararnamenin
vikmaması durumunda, sendikalara bu önerinin
götürüleceği belirtiliyor.
çim beklentilerine karşı.
yüzbinlerce kamu sektörü
işçisinin, tıkanan toplusöz-
leşmeler nedeniyle başlattı-
ğı grevlerle karşı karşıya
kajan hükümet, IMF'ye
verdiği paketı delmek için
çıkış anyor.
Şeker işkolunda devam
eden grevin Türkiye'de şe-
ker kıtlığı tehlikesi yarat-
ması \e CHP'ye bağlı Sa-
nayi ve Ticaret Bakanlı-
ğı'nın işçilere yüksek oran-
lı ücret artışı verme konu-
sunda uzlaşmaya varması
üzerine. çalışanlara karşı
zor durumda kalan Başba-
kan Tansu Çiller, IMF ile
yapılacak anlaşmayı etkile-
meyecek. ancak işçileri de
memnun edecek bir zam
formülü bulunması konu-
sunda talimat verdi. Devlet
Bakanı Bekir Sami Daçe ile
ekonominin koordinasyo-
nundan sorumlu Devlet Ba-
kanı Aykon Doğan'ın önce-
likle şeker işkoluna sunul-
mak üzere, 1995-96 yıllan-
nı kapsayacak toplusözleş-
meleri bu yılla sınırlayan
ve bu yıl verilecek zam
oranını düşük tutmavı ön-
gören bir formül hazırladı.
Çalışmaya göre. hükü-
met, sendikalara bu yıf için
imzalanacak toplusözleş-
melerde ücret artışınm yüz-
de 15 ile sınırlı tutulması
konusunda bir öneri götüre-
cek. Hükümet. bu yıl ven-
lecek düşük ücret artışına
karşılık, sendikalara, fonla
anlaşmamn biteceği 1996
yılında ücretlere yüksek
oranda zam yapma vaadin-
de bulunacak.
Hükümetin. bu yolla
IMF ile 8 ekimde yapacağı
toplantıda. fona vaatleri
çerçevesinde ücretlere dü-
şük zam yapıldığı mesajı
vermeyi ve kamuda çalışan
işçilere gelecek yıl yapaca-
ğı yüksek oranlı zamla da
erken seçim öncesinde olu-
şacak tepkiyi önlemeye ça-
lışacağı belirtildi.
Sanayi Bakanı Hasan
Akyol'un, Şeker Şirketi'ne
bu yıl için yıllık ortalama
yüzde 37.i zam öngören
uzlaşma önerisinin imza-
lanması yönündeki talima-
tını, bürokratların. Başba-
kanlık genelgesini gerekçe
göstererek ımzalamadıkla-
rını anımsatan yetkililer.
"Eğer, şeker grevinin ertele-
tilnıesine ilişkin karamame
çıkmazsa, sendikaya bu
öneriyi götüreceğiz. Kabul
etmek zorundalar" değer-
lendirmesinı yaptılar.
IMF, ağustosta hedefleri-
nin üzerinde gerçekleşen
enflasyon, yılın ilk 6 aylık
döneminde cari işlemler
dengesınde oluşan 41 mil-
yon dolarlık açık ve gayri
safi milli hasılada yılın
ikinci 3 aylık döneminde
yaşanan yüzde 12.4 oranın-
daki ani çıkış üzerine, hü-
kümetten, yılsonu hedefle-
rinin değiştirilmesi ve yeni
istikrar önlemlerini içeren
bir paket hazırlamasını iste-
di.
Bu çerçevede. 8 ekimde
stand-by kredi anlaşması-
nın yıl sonuna kadar sür-
mesini garanti etmek ama-
cıyla yapılacak toplantıda.
ücretlere yüksek oranlı ar-
tış yapılmayacağı garantisi-
ni sunması gerekiyor.
\u
250
200
150
1989-1993 arasmda, özellikle sanayi işçileri, 1980-1988
dönemındekı kayıplannı telafi edecek boyutta ücret
artışlan sağladılar. 199l'dekı ücret artışlan, 1988'deki
düzeyını ikıye katladı. Bu trend. I994'te tersıne döndü.
1994"teki yüksek enflasyon ücret artışlannı çok gerilerde
bırakırken 1988"dekı sevıyesme düştü. 1995 ın ılk
çeyreğınde de düşüş eğılimi sürdü.
1980'den 1988'e kadar
ücretlerdekı nomınal artışlar.
enflasyonun gensınde kaldı ve
ücretlilenn reel gelirlen büyük
düşüşler göslerdi 1998'e
kadar süren artışında önemli
oldu. 19988 ıse yenı bir
dönemin başlangıcı oldu
50
1989'da sermaye hareketlerınden tam
lıberasyonu sağlayan 32 sayılı
kararname ile bırlikte gırişi hızlanan
"sıcak para", ihracat dövizinın yenni
almaya başladı. lçende kuru sabıtleyip
faızi yükselten bu polıtıka. kısa vadelı
dövız ginşinı de özendirmış oidu. Düşük
kur, ihracahn duraklamasına neden oldu.
1994 başında gerçekleştirilen
yüksek oranlı devalüasyon ve
ücretlenn, yüksek enflasyonun çok
altında kalması. ihraç ürünlenne
yeni bir kaldıraç gücü sağladı ve
ihracat hızla arttı. Bu artışta ıç
pazan darahıcı pohtikalann da
önemli bir yeri oldu.
Özel Imalat Sanayiı
Bınm Işgucü Malıyet ($)
1988=100
I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I
o
cn s i
Hıracat,'düşük ücretle' beslendiEkonomi Servisi -'Kamu ve özel sek-
törde işçiler, 12 Eyiül ile bırlikte başlayan
dönemin en düşük ücretıni alıyor. 1988 yı-
lında bile ücretlerin bu kadar düşük olma-
dığı savunulurken 1995 eylül ayı ıtibanyla,
kamu ve özel sektör işçilerinin. cumhuri-
yet tarihinin en düşük ücret düzeylerinden
biriyle yetinmek zorunda bırakıldığı ileri
sürülüyor.
1980'den sonra ücret zammında en bü-
yük artışın sağlandığı yıllar ıse işçilerin
kitlesel halde direnişe geçtikleri dönemlere
rastlıyor. 1988"de toplam 2 milyon 226 bin
işçi direnişe çıkarken işçilerin önemli bir
ücret artışı elde ettiği 1991 yılında. 2 mil-
yon 682 bin işçi direnişe çıkmıştı.
Özellikle, 1991'de, ışçı eylemlen sonucu
• 1980'den 1988'e kadar süren düşük ücret politikası, ihracatın 1988
yılına kadar süren artışında önemli bir etken oldu. 1989-İ 993 yıllan
arasında özellikle sanayi işçileri, kayıplan telafi edecek boyutta zam aldı.
Bu trend 1994'te tersine döndü. Geçen yıl yaşanan yüksek enflasyon,
ücretleri 1988'deki seviyesine indirdi.
sağlanan artışla, ücretler 1988'delci düzeyi-
nin iki katına çıkmıştı. Ancak 1994'le bır-
likte, ücretler başaşağı bir seyır izlemeye
başladı. Yüksek enflasyon artışı karşısında
eriyen ücretler, 1995'ın sonlanna yaklaşır-
ken 1991'deki düzeyinın yansının da altına
indi.
Petrol-lş Sendıkası Eğıtim ve Araştırma
Müdürü llyas Köstekli, 1980'den sonra
yüksek ücret artışlannın sağlanmasını. işçi
eylemlerindeki kararlılığa bağlıyor. "Ba-
har eylemleri yaz eylemleri sonucu toplu iş
sözleşmelerindc başan sağlanmıstı. Yüksek
Hakem Kurulu'nun erteleme kararına
karşın, sendikalar karariı bir mücadele yü-
rürmüşrür
diyen KöstekJi. 91'dekı 3 ocak
eyleminı hatırlatıyor.
Köstekli. 1994'te aynı başarının elde
edilememesıni ise "Çiller, ÖzaJ'dan daha
sert çıkh" sözleriyle açıklıyor. Köstekli,
94'te maaşlann altı ay geç verilmesiyle iş-
çilerin 100 trilyondan fazla kayba u'ğradı-
ğına dikkat çekerken "Kamuda 1991'de
100 oian ücret, 95 eylül ayı itibanyla 34.1'e
düştü, özel sektörde 1991'de 100 olan ücret,
95 eylülünde 27J'e düştü" diyor.
1995 eylülü ıtibanyla, 12 Eylül döne-
mindeki en düşük ücret düzeyınde bulu-
nulduğuna işaret eden Köstekli. "Ücretter,
1988'in çok altında. Zamla bile, normalde
84'ün ücretine ulaşılacakn, yani kayıp iki
kat" şeklinde konuşuyor. 1995 eylül ayı
ıtibanyla. Türkiye tarihinin en düşük üc-
retlerinin alındığını savunan Köstekli.
"•Lcretler, savaşın devam ettiği 1943'te en
düşük düzeydeydi, şûndiki ücret düzeyi de
1943'tekine çok yakuı" dıyor.
Ücretlerin 10 milyona çekilmesi halinde yüzde 37.5
zammın işkollannda tartışılabileceğini açıkladı
Türk-Iş uzlaşma anyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türk-lş üst yö-
netimi. 9 aylık toplu pa-
zarlık sürecinde, CHP'nin
şeker işkolunda gündeme
getirdiği yıllık ortalama
yüzde 37.5 oranındaki üc-
ret zammını. "düşük üc-
retierin 10 milyon lira dü-
zeyine çekilmesi" koşuluy-
la bütün işkollannda "tar-
tışabileceği"ni açıkladı.
Kamu işveren sendikalan
da, grevde olan sendikala-
ra, 10 milyon liranın altın-
daki ücretlerin 10 milyon
liraya çıkanlması, 10 mil-
yon-20 milyon arasındaki
ücretlere 5 milyon lira
brüt, 20 milyon liranın
üzerindeki ücretlere de 3
milyon lira brüt ek ödeme
yapılması, 2. yıl için 6'şar
aylık dönemlerde yüzde
15 oranında ücret zammı
verilmesini öngören yeni
bir teklif gündeme getirdi.
Türk-tş'e bağlı sendika-
lar ile hükümet arasındaki
ücret uyuşmazlığı, bugüne
kadar 260 bine yakın işçi-
yi greve çıkartırken. 16
bin 500 tekstıl ile bin pet-
rol işçisi, grevden vazgeç-
ti.
TEKSİF Sendikası, Sü-
mer Holding'in 28 fabri-
kasında dün greve çıkmak
yerine, uyuşmazlığtn çö-
Türk-İş Başkanı Bayram
Meral yeni teklif getirdi.
zümü için, "özel hakem"
olarak Yüksek Hakem
Kurulu'na (YHK) başvur-
du. Petrol-lş Sendikası da.
özelleştirme kapsamında-
ki Kırşehir Petlas Lastik
Fabrikası'nda çalışan bin
işçiyi. "sembolik" olarak
greve çıkartırken, fabnka-
da üretime devam edilme-
si kararlaştınldı.
Türk-lş Konfederasyo-
nu yönetiminin, Sanayi ve
Ticaret Bakanİığı tarafın-
dan Şeker-lş Sendıkası'na
önerilen. ancak, şeker şir-
ketı yetkililerince imza-
lanmadığı için kesinlik
kazanamayan birinci 6 ay
için yüzde 24, ikinci 6 ay
için yüzde 16 oranındaki
ücret zammı önerisini,
"düşük ücretlerin iyileşti-
rilmesi" koşuluyla tartış-
ma eğilimindc olduklan
belırlendi.
Daha önce hükümetten
birinci 6 ay için yüzde 40,
ikinci 6 ay için yüzde 31
oranında ücret zammı is-
teyen Türk-lş yöneticileri,
yüzde 37.5 oranındaki üc-
ret zammını değerlendire-
bileceklerini belirttiler.
CHP'nin, şeker işkolun-
da verilmesini öngördüğü,
ancak Başbakan Tansu
Çiller'in genelgesiyle as-
kıda kalan ücret zammının
yanı sıra, kamu işveren
sendikalan grevdeki sen-
dikalara yeni ücret zammı
önerisi ilettiler.
10 milyon liranın altın-
daki ücretlerin 10 milyon
lira düzeyine çıkartılması-
nın öngörüldüğü öneride,
10 milyon lira ile 20 mil-
yon lira arasındaki ücret-
lere, brüt 5 milyon lira; 20
milyon liranın üzerindeki
ücretlere de brüt 3 milyon
lira düzeyinde ek ödeme
yapılması yeraldı.
ikinci yılın birinci 6
ayında yüzde 15, ikinci 6
ayında yüzde 15 oranında
ücret artışı yapılmasını
öngören bu önen, grevle-
rini sürdüren sendikalar
tarafından reddedildi.
Ulke genelindeki grevlere çav sanayünde çalışan işçiler de ekieniyor.
Çay işçisi de grev yolunda
ÖMERŞAN
RİZE - Ülke genelinde Türk-İş'e bağlı
sendikalarla kamu işyerlerinin
anlaşamaması sonucu başlatılan grevler
sürdürülürken. bir grev sınyali de çay
sanayiinde çalışan ışçilerden geldı.
Tek Gıda-Iş Sendikası Doğu Karadeniz
Çay Sanayii Rize Bölge Şubesı Başkanı
İsmail Topçu, toplusözleşme
görüşmelerinin I ocakta başlaması
gerektiğıni, ancak DtSK'in bu işkolunda
itiraz etmesi sonucu 6 aylık bir gecıkme
olduğunu kaydederek -Toplusözkşmc
görüşmeleri için bütün hazıriıklanımz]
tanıamladıgımız sırada. işkolumuzda
örgütlenmesi ve hatta hiçbir üyesi
bulunmayan DİSK'in yetki itirazı sonucu
görüşmelerimiz ancak 6 ay sonra
başlayabüdi. Bir bakıma DİSK emekçi işçi
kesimin cmeğinin aiınması için bu
çalışması ile engel oluşturdu. Haziran
ayında başlayan görüşmelerde bugüne
kadar ancak idari konular üzerinde
anlaşma sağlavabildik. Mali görüşmelerde
ise hükümetin rutumu ortadaydı. Bu
dunım karşısında hiçbir özclliği ounayan
arabulucu kurum devreye girdi ve
görüşmelere bu şekilde devam edilmesi
gerekti" dedi. Topçu aynca aracı
gözetıminde yapılacak olan
görüşmelerden hiçbir sonuç
çıkmayacağını da kaydederek, grev için
hazırlandıklannı kaydettı Dün Çay
işletmeleri Genel Müdürlüğü'nde Kamu
tşverenleri Sendikası temsilcisi Salim
Semiz, Tek Gıda-lş Sendikası Temsilcileri
Vunus Tüfekçi ve Burhan Güngörün.
aracı Erzurum Atatürk Ünıversitesi
Öğretim Görevlisı Prof. Dr. Dursun
Bingöl gözetiminde yapılan görüşmelerde
de hiçbir anlaşma sağlanamadı.
Toplantı çıkışında sendika temsilcisi
Tüfekçi aylardır süren görüşmelerden bir
adım ileri gidilemediğıni kaydederek, çay
sanayiinde çalışan işçiler ıçın grev
sürecinin başladığını belirtti.
Tek Gıda-Iş Sendikası. çay sanayiinde
yapılması artık kaçınılmaz olan grev için
"Bu işyerinde grev var" pankartlannı
çoktan hazırlamış bile. Artık çay
sanayıindekı grev için yasal süreç
başlatıldı. Çayı zaten solmuş olan çay
işçisi betinin benzinin solmasını istemiyor.
IŞÇCSIN EVREMNDEN
ŞÜKRAN SONER
PanikSiyasette, sendikal yaşamda, ekonomide, borsada
yaşamın her alanında "panık" gündemde.
Siyasi partiler, sendikalar, liderler "belkemiksiz", il-
kesiz, ideolojisiz, inançsız, örgütsüz olunca, her şey
pamuk ipliğine bağlı görülünce, işler biraz ters gittiğin-
de panikten başka ne beklenir?
Çiller'in önündeki seçeneklere, çabalarına ilişkin
dün medyamızda yer alan haber ve yorumlara şöyfe
bir bakın...
Çiller kesinlikle erken seçim karşısında, istikrar hü-
kümeti yanlısı iken, birden en erken, aralıkta seçimin
sahibi konumuna geldi. Hem geniş tabanlı, ANAP'lı,
CHP'li hükümet olasılıklanndan, hem de azınlık hükü-
meti çabalanndan aynı gün ve saatterde söz edilir. Ki-
milerine göre Çiller, hâla en güçlü, tek başbakan ko-
numunda, kimiterine göre de işi tamamen bitmiş du-
rumda
Her şey olabilir, hiçbiri olmayabilir. Toplum daha çok
keyifli bir dedikodu gıbi olup biteni çok yakından izli-
yor. Ama kendi yasamı, çıkarlan ile çok da güçlü bir
bağ kuramadığı, daha doğrusu bir şeylerin değişece-
ğine inanmadığı için oldukça ilgisiz, umursamaz gibi.
Aynı ideolojinin kardeş partilerinin konumuna ilişkin
yooım ve beklentiler için de durumu aynı. Çiller-Yıl-
maz, Baykal-Ecevrt için, birinin yükselişi, diğerinin
brtışı olarak algılanıp. yorumlanıyor. Aynı türden fetva-
lar liderlerin partileri için yapılıyor. Birinden birinin yük-
selişi, gelişmesinin, diğerinin erimesi anlamına gelece-
ğı ve yaşanan panik, kaosun asıl bu gerçeklerden
kaynaklandığı vurgulanıyor.
Doğaıluk payı şüphesiz yüksek, ama neden böyte?
Ihtilallerden, 12 Eylül'ün sonuçlanndan, yarattığı dü-
zenden, zaten öngütlenemeyen, kurumlaşamayan ül-
kemizdeki tahribatından söz ettiğimizde "yine mı?" di-
ye bıkkınlıkla itiraz edebilirsinız. Ama örgütler, kurum-
lar, liderler kimliklerine ulaşana kadar, belkemiksizlik-
ten, ilkesizlikten, ideoloji bolluklanndan kurtulana, ku-
rumlaşana kadar hep aynı kaosu, çıkmazı, en küçük
bir terslikte yaşamaya mahkûmuz?
12 Eylül'ün yasaklı düzeninde, en önemlisi de ör-
gütler üzerindeki, bireylerin kafasının içinde yarattığı
yasaklar içinde, ortaya "balon sendikalar" çıkmıştır
dediğimızde, bunu kımileri biraz abartı, fantezi olarak
düşünüyorlardı. Şimdi 600 bin kamu işçisinin toplu-
sözleşme çıkmazında, grevdeki işçi sayısı 300 bine
vardığında, çıkmazı olayı belki biraz daha iyi görebili-
riz.
600 bin örgütlü kamu işçisi, sendikalan ve Türk-iş
geçen yılın gerçek ücretini bile yakalamanın peşinde
değiller. 300 bine yakın işçinın adeta zorla greve itil-
dikleri bir noktada, yaklaşık enflasyon artışınm üçte bi-
ri oranında bir ücret artışına razı konumdalar. Ama
Tansu Çiller. örnek oluşturabilecek şeker işkolunda
vanlmış anlaşmaya bile diretiyor.
Çiller, hükümet kurma bunalımının olduğu, işinin bit-
tiği söylenen bir noktada bile IMF'ye verdiği sözü tut-
mayı yeğleyebıliyor. Sözde bütün diğer partiler, enflas-
yonun çok altında bir ücret artışına razı işçinin yarnn-
da. Hükümet krizi ile atbaşı giden ve büyük olasılıkla
hükümet oluşmasında da, koalisyonun bozulmasında
da önemli engeli oluşturan grevler uygulamada.
Üstelik grevler sık sık sokağa taşıyor. Daha büyük
eylemler ve patlamalar gündemde. Medya işçilere,
yüzbinlere aldırmıyor. Olay önem ve boyutuna göre
sürekli sansür edilip, kamuoyu yanıltılıyor. Gerçekler
süreklı çarpıtılıyor.
Kamu işçisinin haklılığı, haksızlıkmış gibi gösteriliyor.
Ekonominin çöküşünün soaımlulan, sahipleri kahra-
man, gerçek nedenleri saklanıyor. Çok daha vahimi
halk, işçiler bile kendilenni batıran ekonomik kararian
savunur konumda beyınleri yıkanmış bulunuyor.
Asıl panik, korkulacak panik, halk yığınlannın, işçile-
rin ne isteyeceklerıni, nerede olacaklannı, çıkarlannı
bilememelerinde.
Yüzbınlerle işçi greve çıkmışken, Türk-lş'in üyesi en
büyük sendikalardan bıri Teksif, grev hakkını kullanrm-
yor. Çiller'e boyun eğip, onun grev ertelemesi adı al-
tında uygulamaya sokmak istediğı grev yasaklarını
gönüllü kabul ediyor. Özel hakem olarak Çiller hükü-
metinin son değişikliklerie 8 üyesinden 6'sını kendisi-
ne bağladığı YHK'ye gönüliü toplusözleşmesini teslim
ediyor. "Ben sendika olarak grev hakkımdan, toplu
pazartık hakkımdan vazgeçtim. YHK, üye işçime iste-
diğiparayı versin" diyebiliyor.
Ortalıkta öylesine büyük bir panik var ki, sözleşme-
leri satılan 15 bin işçi, grevdeki yüzbinler, Türk-fş bu
karan verenlerin koltuklannı başlanna yıkmıyor.
Kimbilır belki de aynı şeylen gonüllerinden geçiren,
ama aynı karan veremeyenler sandığımızdan çok da-
ha fazla.
Kamuoyunun göremediği, 12 Eylül ile yaratılmış, içi
boş balona benzeyen sendikal örgütlenme. Teksif in
resmi istatistikte 200 bini aşan üyesi görülüyor. Ger-
çek üyesinin 80-60 bınlere indiğini hep biliyoruz. Özel
sektörde durmadan ışyeri kaybediyor. Avrupa'ya açı-
lan tekstil sanayimiz sessız, "adı var, kendi yok" sen-
dikacılığa bile katlanamıyor. Özel sektör sendikasız bir
ucuz işçi cenneti yaratmış bulunuyor.
Sümerbank da özelleşince, bu işyerierindekı işçiler
de sendikasız olacak. Kendilenni sık sık işten atılmış,
kapıda, duşük ücretlerle çalışıyor bulacak. Sümer-
bank işçisi panikte. Panikteki sendika liderini yargıla-
mıyor. "Sözleşmemi nasıl satarsın?" diyemiyor. Grev-
de zoru yaşayacağına, YHK'den gelecek düşük zam
kazığına, Çiller'in oyununa teslim.
Bakalım teslim olma şansını kaçırmış sendikalar,
grevdeki onbinlerce işçi ve Türk-lş ne yapacaklar?
Kendileri ile biriikte panikteki Teksif Sendikası ve Sü-
merbank işçisini de kurtarabilecekler mi?
CHP'den Çffler'i
teşhir genelgesi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP. il ve ılçe
örgütlerine gönderdiği ge-
nelgede. partinin, şeker iş-
kolundaki grevin uzlaş-
mayla sonuçlanması için
çaba gösterdiği belirtile-
rek, DYP'nin olumsuz tav-
n nedeniyle meydana ge-
lecek zararlann sorumlu-
sunun Başbakan Tansu
Çiller olacaği vurgulandı.
CHP Genel Sekreteri
Adnan Keskin imzasıyla
27 eylülde göndenlen ge-
nelgede, parti olarak eme-
ğin yüce değer oldu-
ğuna inanan ve geçi-
mini emeği ile sağ-
layan tüm kesimle-
rin hakkını savun-
mayı görev bildikleri kay-
dedildi ve "Şeker-İş 0e Şe-
ker Fabrikalan arasındaki
uyuşnıazlıkta, gerek Çahş-
ma ve Sosyal Güvenlik Ba-
kanı Ziya Halıs, gerekse
Sanayi ve Ticaret Bakanı
Hasan Akyol, uzlaşma sağ-
lanması için büyük bir ça-
ba göstermişlerdir" dendı.
Çabalar sonunda taraflann
giydirilmiş ücrette ilk 6
ayda yüzde 24, ikinci 6 ay-
da yüzde 19 oranında artış
sağlanması konusunda an-
laştıkları kaydedilen ge-
nelgede, şu görüşlere yer
verildi:
"Söz konusu oranlar, Şe-
ker-İş ile 3 özd şeker fabri-
kası arasmda vapılan söz-
leşmedeki oranlardan da-
ha düşüktür. Şöyle ki, özel
fabrikalar ilk 6 ayda yüzde
25, ikinci 6 ayda yüzde 29
oranında artış vermeyi ka-
bul etmişlerdir. Böylece
yüzde 42.78 oramnda bir
artışı benimsemişlerdir.
Oysa, Şeker-İş ile kamu
fabrikalannı temsil eden
işveren sendikalannın uz-
laştıklan oran yüz-
de 37.5'dir."
Genelgede, özel
fabrikaların kabul
ettiği artıştan 5 pu-
an daha düşük olan yüzde
37.5'lik artışın, şekerin
maliyetini kiloda 1700 lira
yûkselteceği belirtilerek,
grevin uzaması halinde ka-
yıp toplamının 77 tnlyon
olarak hesaplandığı kayde-
dildi.
1995 yılında bir milyon
200 bin ton şekenn üreti-
minin planlandığı vurgula-
nan genelgede, bu ihtiya-
cın ithalat yoluyla karşı-
lanmasının da 500 milyon
dolara gereksinim doğur-
duğuna dikkat çekildi.