24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 EYLÜL 1995 CUMARTESİ 10 DIŞ HABERLER Belçika'da Türklere saldırı • BRL KSEL (AA)- Belçıka'nın Liege kentine bağlı Herstal kasabasında bir Türk Kültûr Merkezi'ne geçen gün yapılan saldından sonra, savcılık soruşturmayı derinleştiriyor. Içınde cami de bulunan Türk Kültür Merkezi'ne, bir süre önce bölücü terör örgütü yanlısı olduğunu söyleyen bazı şahıslar tarafmdan tehdit gönderildıği, polisin önlemler aldığı. ancak bu tehditlerin gerçekleşmedıği bildirildi. Tamiller 22 polisi öldürdü • COLOMBO (AA) - Sri Lanka'da aynlıkçı Tamil gerillalan 22 polisi öldürdü. Sri Lanka askeri açıklamasına göre ülkenin kuzeydoğusunda bir polis karakoluna baskın düzenleyen Tamil Kaplanlan grubuna bağlı gerillalar. öldürdükleri polislerin teçhızatlanna da el koyarak kaçtılar. Ordu sözcüsü, olay yerine takviye kuvvetleri gönderildiğinı söyledi. Kıpgızistan'a AB'den yardım • jBİŞKEK (AA)- Kiş için yeterli tahıl ihtiyacı olmayan ICırgızistan'a Avrupa Bırliği (AB) tarafından yardım yapılacak. AB, bu kapsamda Kırgızistan'a 44 bin ton tahıl ve gıda maddesi verecek. AB Genel Sorunlar Komisyonu'nca bu kış yardım yapılacak BDT ülkeleri arasında Kırgızistan da yer alıyor. Komisyonun bu amaçla beş BDT ülkesi için 197 milyon ECU ayırdığı açıklandı. Güney Kore'de çatışma • SEUL(AA)- Güney Kore'de 1979darbesine kanşan iki eski devlet başkanmın hapsedilmesı istemiyle dersleri boykot eden üniversite öğrencileri ile polis arasında yine çatışma çıktığını bildirildi. Baskent Seul'de yola çıkmak isteyen binlerce öğrenciyi engellemek amacıyla polisin göz yaşartıcı bomba kullanması üzerine çatışma çıktıgı belirtildi. Polis yetkilileri. düzenlenen gösterilere 15 bin öğrencinin katıldığım kaydettiler. Yuvaya ortak, tercihan PEDAGOG veya PSİKOLOG 7e/: 361 38 78 Hükümet kurma çalışmalan dış politikada Ankara'nın pazarlık gücünü zayıflatıyor Bıuıahm dış politikayı kuşatb• Başbakan Çiller, yaklaşan gümrük birliği öncesi etkin bir lobi niteliğindeki Brüksel ve Madrid ziyaretlerini iptal etti. LALE SARIİBRAHİMOĞLIT ANKARA-Hükümet bunahmı- nın sürmesi ve erken seçim süre- cine girilmesi, Türkiye'yi öncelik- li dış politika konulannda sıkıştır- dı. Boru hatlan, gümrük birliği, Kıbns ve Kuzey Irak'ta devam eden belirsizliğin, Türkiye'dekı hükümet bunalımının aşılmasını bekleyemeyecek ölçüde önemli si- yasi kararlılık gösterilmesı gere- ken konular olduğuna dikkat çe- kildi. Başbakan Tansu Çiller, hü- kümet kurma çalışmalanrın uza- ması üzerine Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında l Ocak I996'da gerçekleşmesi beklenen gümrük birliği öncesi etkın bir lo- bi faaliyeti olarak nitelendirilen Brüksel ve Madrid ziyaretlerini er- telemek zorunda kaldı. Çiller'in yeni hükümet kurul- madan "Başbakan" sıfatıyla ya- pacağı yurtdışı ziyaretlerde. Tür- kiye adına verilecek mesajlann karşı tarafta güçlü algılanmayaca- ği dadikkatealarak gezilerin ipta- line karar verildiği kaydedildi. Türkiye ile AB arasında 6 mart- ta Brüksel'de yapılan Ortaklık Konseyi toplantısı sonunda. Rum Yönetimi'ne birliğe tek yanlı üye- Türk heyeti Amerikan yetkililerle birlikte calışıyor KuzeyImkmetniABD'de hazırlanryor ANKARA (Cumhuriyet BürosB)-Kuzey Irak'taki tCûrt gruplan arasında uziaşmayi sağlayarak PKK'nin bölgede yuvalanmasına karşı köklü çözüm öngören ikiaci Dublin toplantısının başansızhkla sonuçlanmasının ardından ABD'nin yeni bir taslak metin üzerinde çalışma yaptığı öğrenildi. Birleşmiş Milletler çalışmalan için New York'a giden Türkiye'nin Ortadoğu Işleri'nden sorumlu Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Ali Tuygan başkanlığindaki bir heyetin de ABD'nin taraflardan görüş alarak haziriadıği metin üzerinde Amerikan yetkilileriyle birlikte çalıştığı öğrenildi. PKK İıdcn Abdullah Ocalan ile Şam'da kısa süre önce yeniden bir araya gelmesi Ankara'nın tepkisine neden olan Kürdistan Yurtsever Birliği (KYB) liden Cdal Talabani, Türkiye'nin güvetılık endişelerinin bir iç sorun olduğunu savunuyor. KYB bu çerçevede yalnızca Mesot Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ile arasmdaki anlaşmazlılüann çözümünü öngörecek bir metnin hazırlanmasmı istiyor. Diplomatik kaynaklar, ABD'de Kürt gruplannı uzlaştırmak için bir taslak metin üzerinde çahşıldığim söylediler. Aynı kaynaklar, bu metınde "Türid\v'nin güveniik çıkariannın gözetümesi ve Irak'oı toprak bötünlüğünün korurunası1 " unsurlannın mutlaka yer alacağını bildirdiler. lik için yeşil ışık yakılması karşı- lığmda bir gümrük birliği belgesi kabul edildi. Bu belgede, ağırlıklı olarak Türkiye'nin ekonomik ve siyasi alanda AB mevzuatına uyum sağlayıcı yasalan çıkartma- sı öngörüldü. Büyük olasılıkla 30 ekimde yapılması beklenen ortak- lık konseyi toplantısında, Türki- ye'nin AB mevzuatına uyum sağ- layıp sağlamadığı değerlendirile- cek. Aralık ayının ilk yansında top- lanarak gümrük birliği için oylama yapacak olan ve insan haklan ih- lallen gerekçesiyleTBMM ile iliş- kileri askıya alan Avrupa Parla- mentosu da başta düşünce özgür- lüğüne sınırlama getiren Terörle NJücadele Yasası'nın 8. maddesi- nm değiştırilmesi beklentisi için- de. Cümrük birliği Gümrük birliği belgesi, Türki- ye'nin yükümlülüklerini yerine getirememesi halinde gümrük bir- liginin ocak 1996 yerine 6 ay erte- İenmesini öngörüyor. Gümrük birliğının ertelenmesi ise Türkiye'nin, AB'nin, Doğu Avrupa ülkeleri ile genişleme ko- nusunu ele alacağı 1996 hükümet- lerarası konferansına katılmak is- temine olumsuz yanıt almasına neden olacak. Gümrük birliğinin ertelenme- den gerçekleşmesi ıçin TBMM'- nin ekonomik ve siyasi alanda ka- rarlar alması gerekiyor. Ancak bir hükümetin kurulup kurulmayaca- ğı ya da erken seçime gidilmesi tartışmalan sürerken anayasaya göre 1 ekim pazar günü açılacak parlamentonun önceliklı konular- da nasıl bir kararlılık göstereceği de belirsizliğini koruyor. Türki- ye'de bir hükümet krizini daha uzun süre kaldıramayacak ve iç is- tikran etkileyecek. öncelikle ele alınması gereken diğer dış politi- ka konulan şövle: Bonı hatları Hazar havzasından yapılacak ana üretim öncesi gerçekleşecek erken üretim petrolünün Türki- ye'nin destek verdiği Gürcistan ve Rusya'nın Karadeniz'deki Novo- rosisk limanlanndan birinden ya da ikisinden birdcn uluslarararası piyasalara pazarlanması konusun- da, petrol sahalannı işletecek ya- bancı firmalann karar alma top- lantılan için geri sayım başladı. Toplantılar 4, 8 ve 9 ekim tarihle- rinde yapılacak. Türkiye'nin des- tek verdiği tezinin arkasına siyasi karalılığı koymaması halinde ana üretim için istediği Bakü-Ceyhan güzerganının gerçekleşmesi de önemli ölçüde zaafa uğrayacak. Kuzey Irak İki rakip Kürt grup arasında de- vam eden ateşkesin bozulması ola- sılığı ve terör örgütü PKK'nia Ku- zey Irak'taki Kürdistan Demokra- tik Partisi (KDP) mevzilerine yö- nelik saldınlan Türkiye'nin Gü- neydoğu sınınndaki güvenlik so- rununu giderek arttınyor. Terör ör- gütüne destek veren bazı bölgesel güçlerin Türkiye'deki hükümet bunalımından yararlanmalan ola- sılığı da bulunuyor. Kıbns ABD ve Avrupa Birliği, güm- rük birliğinin ocak 1996'ya kadar gerçekleşmesine öncesinde Kıbns konusunda tahrik edici politikalar- dan kaçınırken gızli diplomasi yo- luyla Türkiye ve KKTC üzerinde baskılannı sürdürüyorlar. Ankara'nın dışandan görünen istikrarsız manzarasının, başta Yu- nanistan olmak üzere çeşitli ülke- lere Kıbns konusunda koz verece- ği yorumlan yapılıyor. Cürcistan Abhazya giderek yalnızlaşıyor Bugün Abhazya'da bayram. 30 Eylül 1993'de, Kafkasya'da son on yılların en acımasız savaşlardan biri, 13 ay süren Gürcü-Abhaz savaşı sona ermiş, Tiflis yönetimine ağır bir darbe indirilmişti. Ancak geçen iki yıllık dönem banşı güvence altına alamadı. Tersine şu sıralarda, Rusya'nın da kendisine politik ve askeri ödünler veren Gürcü lideri Eduard Şevardnazde'ye tam destek vermeye başlamasryla savaşın yeniden başlayabileceğinin işaretleri ortaya çıktı. Geçen günlerde Gürcü ve Rus bıriiklerinin bölgede ortak bir askeri eğitim yapacakları Cecenya Uderlik kavgasıRusya'nın Çeçen politikasında gözle görülür değişiklikler var. Çeçenya'daki Rusya yöneticilerine yönelik olarak birbıri ardına gerçekleştirilen terör eylemlerı Moskova'nın şahınleri'ne yeniden savaş çığlıkları atma fırsatı verdı. Ancak Kremlin bu kez soğukkanh davrandı ve son zamanlarda iyıce zorlanan banş sürecine devam edilecegini bildirdi. Aynca Başkan Boris Yeltsin'in bundan tam iki yıl önce bombaladığt eski parlamentonun lideri Ruslan Hasbulatov yeniden siyaset sahnesıne çıktı. Bunda Kremlin'in ezeli muhalifine karşı tavır degıştirmesınin büyük rolü oldu. Yeltsin'le Hasbulatov arasında Hasbulatov artık 1990-199 Vdeki dostluğun kurulmayacağı açık; araya kan ve zindan girdi. Ama Çeçenya'nın etkili isimlerinı şöyle bir gözden geçiren Yettsin'in danışmanlan, herhalde başkanlanna yine de "en ehvenişer" liderin Hasbulatov olduğunu fısıldadılar. Çeçenya'ya Moskova tarafından yönetici atanan Salambek Hacıyev'in ve Umar Abdurhanov'un, halk arasında hiçbir otoritesinin olmadığı ortada. Yasal süresi dolmak üzere olan Çeçenya Başkanı Cahar Dudayev, kuşkusuz en etkili isimlerden biri. Şamil Basayev ve benzeri militanlann Dudayev'den aynlmaları durumunda bile daha yumuşak bir politika izleyemeyecekleri bugünden belli. Beyaz Rusya Amaç Rusya'yla birleşmek NATO'nun doğuya doğru genişlemesine karşı yeni bir Varşova Pakt kurulabilir mi? Rusya liden Boris Yettsin'in üç hafta önce ortaya attığı bu fikri, şu ana kadar biri dışında hiçbir BDT üyesinden destek bulmadı. Yalnızca Beyaz Rusya Devlet Başkanı Aleksandr Lukasenko, "Rusya'yla her türtü birliğe vanz" dedı. Ülke içinde giderek diktatörlüğe yönelen, pariamentoyu yasadışı ilan eden, ışçı grevlerini sertlikle bastıran Lukasenko, geçen günlerde Rusya ve Ukrayna liderlenni ziyaret etti. Kulislerden sızan fısıltılar Minsk yönetiminin, Rusya- Ukrayna-Beyaz Rusya üçlüsünün Slav Konfederasyonu (hatta belkı de federasyon) kurması için çabalannı yoğunlaştırdığını gösteriyor. Söylentiye göre Lukasenko, Beyaz Rusya'da 29 kasımda yapılacak olan partamento seçimleriyle birlikte bir de referandum yapdmasını planlıyor. Kiev'in birliğe karşı olumsuz tavn göz önüne alınırsa referandumda muhtemelen şu soru sorulacak: "Rusya ile bırteşmeye (konfederasyona vb) taraftar mısınız?" Lukasenko, Rusya ve Ukrayna liderlenyle yaptıklan görüşmeler üzerine fazla konuşuyor. söylediklerinin yayılmasıyla gerginlik had safhaya tırmandı. Birleşmiş Milletler de bölgedeki inisiyatifi tümüyle Rusya'ya bırakmış görünüyor. Kısa süre önce kabul edilen yeni Gürcistan Anayasası, devletin üniter yapısını net biçimde ifade ediyor. Şevardnadze, hem bu anayasayla hem de kendisine yönelik suikast girişiminin bastınlmasından sonra yaptığı üst düzey kadro değişikliğiyle konumunu iyice güçlendirmiş durumda. Bu arada Rusya'dan Türkiye'ye gidecek doğalgazın ve Hazar denızinden Ceyhan'a uzanacak petrol hattının Gürcistan'dan geçmesiyle ulusal ekonominin canlandınlmasına umut bağlanıyor. Gürcistan'da "Kırsaçlı kurt" olarak adlandınlan deneyimli lider, "çıban başı "olarak gördüğü Abhazya'ya karşı açık taviz almak için 5 kasımda bir arada yapılacak olan parlamento ve devlet başkanlığı seçimlerinin sonuçlannı bekliyor. Son anketlere göre yedi başkan adayı arasında yüzde 55-65 oyla Şevardnadze başta geliyor. Lideriiğini Şevardnadze'nin yaptığı Gürcistan Yurttaşlar Birliği de muhalif güçlere açık fark atıyor. AVRUPA^DAN EDtP EMtL OYMEN Ekümenik Fener Rum Ortodoks Patriği'nin ekümenik, yani dün- yadaki bütün Ortodoksları temsil eden, uluslararası, evrensel bir statüye sahip olup olmadığı son haftalar- da çok tartışıkJı. Şu sıralarda hızı kesiliyor, ama tartış- ma bitmedi. Bu, yeni bir tartşma değildi. Daha önce de olmuş- tu. Ama her konuda olduğu gibi unutulmuştu. Çünkü artık herkesin bildiği gibi Türklerin belleği kıt- tır. Aziz Nesin sağ olsaydı belki bunun için de bir for- mül bulurdu. Türkler bugün deli gibi tartışır, birbirinin yakasına yapışırlar. Ertesi gün konuyu unuturlar. Bir sonraki gün, böyle bir tartışma olduğunu bile hatırla- mazlar. Ta ki benzer bir tartışma yeniden çıkana kadar. O zaman yine birbirlerinin yakasına yapışırlar. Aradan geçen sürede de geçmişi okumazlar, araştırmazlar. Okuyup araştıranlan devede kulaktır. Onlan dinleyen de çıkmaz zaten. Bellek kıtlığı nedeniyle hatırlanılmayan nokta şu: Pat- rik'in "ekümenik" srfatını kullanmaya başlaması yeni değil! Son örneği 5 yıl önceydi. Yine hararetli tartışma- lar olmuştu. Şimdi yeniden, Çevre-Vahiy Sempozyu- mu'nda hatırlandı. Bugünkü tartışma da yenisine ka- dar unutulacaktır. Bu sütunda ele alınan sorun, Patrik'in ekümenik sı- fatını kullanma hakkı olup olmadığı değil. Çünkü Pat- rik'in böyle bir hakkının olup olmadığı, din tarihçilerini ilgilendırir. Ortodoksluk, birbiri içine geçmiş, bazen or- tak, bazen çelişkili bazen da birbirini iten ve reddeden alaca bulaca görüşler, uygulama ve inançlann tümü- ne verilen isim. Bu sütunda değinilmek istenilen nokta başka: Ba- sın, halkın belleği olmak zorunda. Çünkü herkes sa- dece kendisini ilgilendiren şeyleri hatırlcir. Kamuya iliş- kin bilgiyı hatıriamak isteyen, ya ansiklopediye bakar ya da güncel bir konuysa bu hatıriatma işlemini basın- dan bekler. Ekümeniklik tartışması başladığında da basın, önceki tartışmaları hatırlatıp bu hassas konuyu düzeyli biçimde ele almalıydı. Ekümeniklik tartışması- nın kökü ve nedenlerini anlatmalıydı. Bu olmadı. Ya ne oldu? Yine işin kolayına kaçıp laf salatası ve komp- lo teorilen üretildi. Türk toplumunun her katını saran bellek yoksunlu- ğundan elbette basın da payını alacak. Basın, toplum- dan bağımsız değil. Üstelik basın, sadece bellek yok- sunu olsa iyi. Bir de karnından ve beynınden bağlı. Yansız davranamıyor. Hakkaniyete saygı diye bir kav- ramı yok. Basının, islamcı çizgiyi izleyen kesimi ile bu çizgiyi izlemeyen kesimi, ekümeniklik tartışmasında iki ayn kampa bölündüler. Bu konuda herkesin bilgi sahibi ot- ması hiç gerekmediğine göre kamuoyu, ekümeniklik tartışmasında bu iki zıt kamp arasında "doğmyu na- sıl bulacaktı? Bu soru, "halkın mümkün olduğu kadar bağımsız kaynaklardan haberalma özgûrlüğü"'ile ilgili. Basının, olabıldiği ölçüde doğru ve yansız haber vermesi ge- rek. Yorumcular kendi görüşlerini savunabilirier. Ka- muoyu da, edindiği bilgiyı ve haberi, yorumculann da yardımıyla kendi değer yargılan, anlayışı, bilgi ve tec- rübesine göre değerlendirmekte özgürdür. Ekümeniklik tartışmasının daha ilk adımında, ka- muoyunun aktını karıştırmadan, basının sorması ve yanıtlaması gereken temel noktalar vardı. Sadece bir- kaç tanesıni sıralamak yeter: Patrikhane'nin Lozan'a göre statüsü nedir? Neden Lozan'da Patrikhane'den isrnen söz edilmez? Patrikhane'nin o halde tüzel kişi- liği nereden kaynaklanır? Şimdiki dahil önceki Patrik- ler de ekümenik sıfatını kullanmamış mıdır? Türkiye, bu srfatı hangi gerekçelerie reddeder? Kullanılmasına tepkisi ne olmuştur? Soruları uzatmak mümkün. Basın, sürekli benze- meye çalıştığı Anglo Sakson basınını ucundan olsun andırsaydı, kamuoyunu yönlendirmeden önce benze- meye çalıştığı Anglo- Sakson basını gibi yapar, temel bilgileri kamuoyuna ulaştınrdı. Kamunun önce bilgi, sonra fikir sahibi olmasına özenirdi. Ama bunu yapa- bilmesi için önce kendisi bilgi sahibi, sonra da arşiv sa- hibi olması gerekiyordu. Komplo teorisi üretmek var- ken bilgiyle arşivle kim uğraşır? S. Arabistan'da hukuki yardım güçlüğü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Suudi Arabis- tan'da ağustos ayında başla- n kılıçla kesilerek ıdam edi- len 4 Türk yurttaşmdan son- ra, bu ülkede tutuklu bulu- nan 70 kadar Türk'ün aldı- ğı cezalann infazlannın en- gellenmesine yönelik olarak başlayan "hukuki yardım" arayışında güçlüklerle kar- şılaşıldığı bildirildi. Uyuş- turucu ile ilgili suçlarm tüm topluma karşı işlendiği an- layışının egemen olduğu Suudi Arabistan'da, avukat- lık fırmalannın, bu tür suç- lar konusunda devreye gir- mekten kaçındıklan kayde- dildi. Infaz edilen yurttaşla- nn naaşlannın iadesine, Su- udi Arabistan'daki gelenek- ler ve benimsenen kuralla- nn olanak tanımadığı vur- gulandı. Cumhuriyet'e bil- gi veren diplomatik kaynak- lar, uyuşturucu suçlanna karşı hukuki yardım arayı- şında karşılaşılan zorlukla- ra dikkat çektiler. KONGRE İLANI Sendikamızın 10. Olağan Genel Kurulu 20-21-22 Ekim 1995 ta- rihlerinde ANKARA / YÜCETEPE'deki Devlet Su işleri Genel Mü- dürlüğü Konferans Salonu'nda, saat 10.00'da aşağıdaki gündem gereğince yapılacaktır. ilk toplantıda yeterli çoğunluk sağlanamadığı takdirde ikinci toplantı 3-4-5 Kasım 1995 günleri saat 10.00'da aynı adreste ve aynı gündemle yapılacaktır. 2821 sayılı Sendikalar Kanunu uyannca ilan olunur. TÜRK HARB-İŞ SENDİKASI GENEL YÖNETİM KURULU GÜNDEM: 1- Yoklama, açılış ve saygı duruşu, 2- Açış konuşması, 3- Divan seçimi, 4- Konuklann tanıtılması ve konuşmalar, 5- Komisyonlann seçimi, a) Hesap tetkik ve tahmini bütçe komisyonu, b) Tüzük tadil komisyonu, 6- Raporiann görüşülmesi, 7- Kurullann cevabı, 8- Yönetim ve denetleme kumlunun ibrası, 9-Tüzüktadili, 10- Gelecek döneme ait bütçe teklifinin görüşülüp karara bağlanması, 11- Karar tasanlannın, teşkilatlanma ile ilgili kararlann alınması, onanması, yönetim kuruluna verilecek yetkilerin belirlenmesi, 12-Organlann seçimi, a) Merkez yönetim kurulu, b) Merkez denetleme kuaılu, c) Merkez disiplin kuaılu, d) Türk-lş Genel Kurul delegeleri, 13-Kapanış. İLAN T.C. İZMİR2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1994/1183 Davacı İsmet Ancan vekili tarafından dava- lı Ziya Çetin Akçen aleyhine ikame olunan men'i muaraza davası- nın mahkememizde yapılan açık duruşma- sı sırasında: Davalı Ziya Çetin Akçen, yapılan tüm araştırmalara rağmen adresi tespit edileme- diğinden ilanen tebli- gat yapılmasına karar verilmiş olduğundan, mezkür duruşma gü- nümüz olan 8.11.1995 günü saat 09.30'da biz- zat mahkememizde hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, gel- mediği veya kendisini bir vekille temsil ettir- mediği takdirde yargı- lamaya ve tahkikata gı- yabında devam olunup karar verileceği husu- su, tebligat yerine ka- im olmak üzere tebliğ olunur. 14.9.1995 Basın: 43094 Romanlarınız ve ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tel:554 08 04 HAYAL Kahvesi ÇmtmkluLimaju Bu Gece Her Fazar Açtk Bii —roJK Her Yanm Saatte İstinjt isktksintUn Ccretsiz Mator Strrin. ACI KAYBIMIZ Berke ve Berna Göl'ün, Can ve Canan Aslan'ın büyükbabalan ve ilk öğretmenleri; Inci ve Yaşar Göl'ün, Nesrin ve Erhan Aslan'ın ve Mehmet Ali Tamay'm sevgili babalan ve öğretmenleri; cumhuriyetin ve laikJiğin ödünsüz savunucusu, Atatürk Vakfi kurucu üyesl, Kara Harp Okulu 1941-A mezunlanndan, Melahat Tamay'ın se\ r gili eşi; EmekB Kd. Lv. Albay MUSTAFA TAMAY 29 Eylül 1995 Cuma günü Tann'nın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 30 Eylül 1995 Cumartesi günü Levent Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Hasdal Mezarlığı'nda toprağa venlecektir. Tann rahmet eylesin. AtLESt Not: Çelenk gönderilmemesi, arzu edılirse Türk Eğitim Vakfı'na bağişta bulunulması rica olunur. MERT I I ÇAĞDAŞ YAŞAMIDESTEKLEME DERNEĞ1 sizlerle, ülkemız için yapılabilecekleri görüşmek istiyor. Tel.: 275 50 82 ARADIĞINIZDAN FAZLASI İNGİLİZCE ALMANCA•ÖİTİM tLAN T.C. ISPARTAASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN Davacı Belediye vekili Av. Ahmet Akıncı tarafından da- valı Ayşe Berkan aleyhine mahkeme- mizde ikame edilen tespit ve tescil davası- nın yapılan açık yar- gılamasmın sonunda; Mahkememiz tara- fından verilmiş bulu- nan 14.8.1995 tarih ve 1995/684 esas, 1995/788 karar sayılı ilamı ile Isparta Dere Mahallesi 108 pafta, 229 ada, 40 no'lu par- selin Isparta Beledi- yesi adına tapuya tes- pit ve tesciline karar verildiği, yukanda bulunan davalılara tebligatın yapılama- dığı ve daha önce de adresleri bulunama- dığı, gazete ilanı ya- pıldığı anlaşıldığın- dan yukandaki isirn- leri yazılı bulunan da- valılann gazetede ilan yapıldığı tarihten itibaren 15 gün geçti- ğinde itiraz olmadığı takdirde karann ke- sinleşeceği ihtaren ilan olunur. Basın: 42795
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle