Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17EYLUL1995PAZAR
8 PAZAR KONUGU
75. yıldönümünü kutlayan Türkiye Komünist Partisi'nin son genel sekreteri Haydar Kutlu, geçmişte birçok hata yapıldığmı söylüyor
'Biz, gerçekleri görmedekördük'• "Çok yalınkat baktık biz dünyaya. Bunun bir nedeni çok basitti.
Çünkü tarihin bir tekerleği olduğuna inanıyorduk. O tekerleği
götürüyorsun zaten belli bir amaca, o amaç da değişmez, şaşmaz bir
amaç, mutlaka dünya sosyalist olacak, siz de galip geleceksiniz. Esas
mesele dün eleştirici bakmadık, ama bugün hem, tarihimize hem
dünyaya köklü eleştirici tarzda bakmak lazım... Bu olmaksızın eski
nakaratlarla sol hiçbir şey yapamaz. Hem eski nakaratlan söyleyip
arkasından da nasıl olsa sosyalizm gelecek demek bir şey ifade
etmez. Geçmiş deneyler incelenmeli, ders alınmalı..."
SÖYLEŞİ SEVİM ERTEMUR
Türkiye siyasal tarihine illegal olarak 75 yıl dam-
gasını vuran Türkiye Komünist Partisi'nin son ge-
nel sekreteri Haydar Kutlu ile TKP ve Türk sosya-
list hareketi üzenne konuştuk.
TBKP'nin Anayasa Mahkemesi tarafından kapa-
tılmasından sonra geçen uzun süre boyunca sessiz
kalan ve TKP ile TBKP'nin tanhinı arşiv yapmak
için Türkiye Sosyal Tarih Araştırma Vakfı'nda
(TÜSTAV) çalışmalar yapan Kutlu. solcuların bu-
gün hâlâ birbırlerini "iman kertesinde' yargıladık-
lannı söylüyor.
Kutlu'ya göre bugün klasik komünist parti mo-
deli de bitti. Kutlu. "Aslında sadecc komünist par-
tidep genel olarak klasiksiyasal parti modelinin hit-
tiğini düşünüyorunT diyor. "Geçmişte Marksizmi
kavradjgımızı zannettik' diyen Kutlu. sözlenni şöy-
le sürdürüyor:
"Biz kördük. GerçegJ görmede, Türkiye gerçek-
lerini görmede kördük. Şimdi bnnu böyle söyledik-
ten sonra bu görememenin getirdiği bir dizi yanlış,
probiem sayabilirsiniz.'"
Kutlu'ya yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöy-
le:
• • • Türkiye KomünistPartisi'nin (TKP) 10 eylül
pazargünü 75. kııruluşyddönümükuüandu TKP'nin
songenelsekreteriolarak bugiindengeçmişebakıpbir
değeriendirmeyapabilirmisiniz?
- Türkiye Sosyal Tarih Araştırma Vakfı'nın
(TÜSTAV) da amacı böyle bir degerlendirmenin
ortaya çıkmasına dogrudan degil ama dolaylı ola-
rak yardım etmektir.
Yalnız TKP degıl. genel olarak solun aslında geç-
mişihin köklü olarak gözden geçirılmesi gerekir.
Böyle bir değerlendirme bana kalırsa ciddi olarak
zorunludur. Ayaklan havada tartışmalar oluyor.
Söylenenlerde yeni hiç bir şey yok. Hâlâ eski ko-
numlardan bahsediliyor. eski hesaplar tartişılıyor.
konuşuluyor. Biz çok konuşuyoruz. az düşünüyo-
ruz. az araştınyoruz. Bu böyle oidugu sürece de so-
lun problemlenni çözecek. derine ınen düşünceler
üretemiyor sol. Bence bütün bunların üstüne çıka-
bilmek lazım. Bu yüzden belki de bir suskunluk
dönemi yanlış olmaz, en azından ben kendi açım-
dan öyle düşünüyonım. Düşünmeden konuştugu-
nuz zaman. yann kendi araştırmalannız ya da ken-
di düşüncelenniz bu söylediklerinızin gerçege uy-
madığını ya da gerçeğin daha farklı olduğunu orta-
ya koyarsa ona çok objektif yanaşamıyorsunuz.
Onun için susmayı mecaz anlamda söylüyorum.
Esas itibanyla düşünmek. eleştirmek, eleştirici dü-
şünmek gerekıyor.
• • • • Peki, bugünden geçmişe bakıp TKP'yi eJeş-
tirici bir şekildedeğerlendirir misiniz?
- Öyle bir toplu değeriendirme istemeyin ben-
den. Ben bugünkü kendi vardıgım derinlik içerisin-
de, onu da sınırlı tutarak söyleyebilirim. Kaldı ki bir
kişinin tek başına bunu yapması da doğru degil.
Hep bu böyle oldu. Bir genel sekreter çıktı, kendi
döneminin tarihini yazdı. Bu özellikle Sovyetler
Bırligi'nin geleneğiydı. daha sonra komünist par-
tilerin de geleneği oldu. Tarihe bakış konusundaki
degerlendirme ofarak alabılirsıniz benim değerlen-
dirmemi. Yani tarih çok önemlı. Avrupa"da tanhe
olan ilgi son zamanlarda oldukça arttı. Bunun ne-
deni de çok açık: dünya çok köklü bir şekilde geli-
şiyor. tnsanlar "Buraya nasıl geldik" diye soruyor-
lar kendi kendilenne. O zaman da ister istemez ta-
rih öne çıkıyor. Ve geriye dönüp bakıyorlar. Neydi.
nasıl oldu. Fakat bizde tarihe ilgi hâlâ çok az. In-
sanlar habire şunu soruyorlar bana. hem de yoğun
olarak: "Ne olacak bu dünyanın hali? Ne olacak
Türkiye'nin hali? Ne olacak bizim halimiz..." Ama
"Buraya nasıl geJdik" sorusu çok az soruluyor. "Ni-
yeduvariar yıkıldı. niye sosyalizm çöktü". bunlar çok
az soruluyor. Oysa şimdi Avrupa'da tarihçiler. araş-
tırmacılar harıl hanl bu soruları soruvorlar. bunun
peşindeler. nedenlerini araştınyorlar. Böylece de
bir tarihin kendisi. ne oldugu. felsefı derinliklere va-
ran boyutlarda yenıden sorgulanıyor. Bunun için
TKP geçmişini değerlendirmek, tüm bu sorulara
da cevap vererek mümkün.
Ama çok genel olarak söyleyebilirim ki, hem
Sovyetler "de hem TKP'de tarih diye ortaya konulan
şeylerin hepsi resmi tarihtirbana göre...
Bu yüzden bugüne kadarbilinenlenn hepsıni kuş-
kuyla karşılamak lazım. Yanlış degil. çünkü ince-
lenmeden olanlara yanlış dıyemezsinız. Mutlaka
doğrularda var içinde. Fakat bize doğru gelenler de
dahil bence kuşkuyla karşılanmalı. Önce bir soru
konmalı. oturup incelenmeli, araştınlmalı. Artık,
kusura bakmayın. işkembeden atarak konuşmamak
lazım. Bizim spekülatif düşünme konusunda has-
talıgımız var, çok spekülatif düşünürüz. Bunlan da
aşabilmek için geçmişe, gerçekten işe yarar. eleşti-
rici bakış atabilmek için biraz belgelere dayalı ko-
nuşmak lazım.
Dünkii tarih. bir resrm tarihtir. Yani yönetici dü-
zeyinden bakarak degerlendirilmişti gerçekler. Bu.
ille de çarpitıldı anlamına gelmez. Her zaman ne-
reden baktığına göre dünya degişikgörünebilir. Ya-
ni yönetici düzeyinden farklı. üyedüzeyınden fark-
lı görürsünüz. Ama şımdiye kadar hep yönetici dü-
zeyinde bakılarak tarih yazıldı.
^ ^ • H Yöneticidüzeyinden baktuuz, şimdiyönetici
değilsiniz, araştırmalaruuzı da sürdürüyorsunuz. O
zamanki ileşimdiki bakış açmızfarklı mı?
- Çok farklı. Esas mesele dün eleştirici bakma-
dık. ama bugün hem tarihimize hem dünyaya kök-
lü eleştirici tarzda bakmak lazım.
"Eleştirici bakış nedir"i konuşacak olursak fel-
sefeden insan psikolojisine kadar çok şeyi konuş-
mak lazım... Çok yalınkat baktık biz dünyaya. Bu-
nun nedeni çok basitti. Çünkü tarihin bir tekerleği
olduğuna inanıyorduk. O tekerleği götürüyorsun
zaten belli bir amaca, o amaç da değişmez. şaşmaz
brr amaç. Mutlaka dünya sosyal ist olacak. siz de ga-
lip geleceksiniz.
• • • • Yanibirtakım hatalaryaptldı...
- Çok hatalar. birtakım degıl. Bakışta çok hata-
lar vardı. Bana göre Marksist düşüncenin özü eleş-
tirici düşünceydi, otantik Marksizm degil; ondan
sonra sapıldı. yani o eleştirici düşünce bırakıldı.
Ama bütün bunlara ragmen demek istemiyorum ki
çokönemli şeyleryapılmadı. Çokönemli şeyler ya-
pıldı. Ekim Devrirai'nden başlayarak dünya değiş-
tirildi aslında. Bugün insanlarbarışmeselesine. sos-
yal haklar meselesine bu kadarduyarlı ise bunda bu
değişimın çok önemli birrolü var. Nitekim negatif
birörnek olarak verilebilir, Sovyetler Birliği dağıl-
dıktân sonra Batı Avrupa'da -ki bugün de sürüyor
bu süreç- sosyal haklara karşi müthiş bir saldın baş-
latıldı.
Dünkü sosyaiizmin. bugün beğenelim. begen-
meyelim -kuşkusuz ki begenmediğimız pek çok ya-
ni var- dünyadaki degişime hem politik hem de kül-
türel ciddi katkısı olmuştur. Fakat önemli olan bu
değil bence.
Bugün de beni asıl ilgilendiren solun geleceği-
dir. Bugün komünist olmak. herkesten daha derine
inen eleştirici bir bakışı ortaya koymak demektir. Bu
da henüz konulmadı. Bütün dünyada belki bazı ko-
nular üzerinde düşünülüyor, ama ben konulacağını
sanmıyorum.
• • • Buişbittimi?
- Bitmedi tabii.
^ • İ H Yeni dünya düzenindeyer kaidı mı?
- Bir defa yeni bir dünya düzeni yok. Ama dün-
yanın yeni bir dünya düzenine ihtiyacı olduğu ke-
sın. Soru şöyle sorulmalı: "Sololmaksızın dahain-
sancıl bir dünya olabilir mi?"Ben olabileceğine
inanmıyorum. Ancâk burada dünkü gıbı determi-
nist bir yaklaşıma düşmemek için şu sorulabilir:
"Sol olmak isteyen insanlar Jıâlâ var mı?"
Bence var. Dünyada sol olmaksızın dünyanın da-
ha insani yönde değişecegine inanmıyorsak o hal-
de şunu yapmalıyız. Ben sosyalizmı istiyorsam bu
yeterli. bunun için çalışmalıyım. Şunu ispat etmek
zorunda olmamalıyım: sosyalizm mutlaka gelecek-
tir. Neredenbiliyorsungeleceğini:gelmeyebilirde.
Bugün dünyada hâlâ köklü biçimde adaletsızlik var-
sa, sömürii varsa bunun ortadan kalkması insani bir
şey ise bunun için de sola gereklilik varsa bu yeter-
lidir. Ama yeterli olmayan tarafı da solun bu gerek-
lılıği karşılayabilmesi için son derece olaganüstü bir
düşünsel çabaya ve bundan çıkan yeni bir düşünsel
formasyona ihtiyacı olması. Bu olmaksızın eski na-
karatlarla sol hiçbir şey yapamaz. Hem eski naka-
ratlan söyleyip arkasından da "Nasıl olsa sosyalizm
getecek" demek bırak başkasım. beni inandırmaz.
Onun için solun inandıncı olmak gibi bir aynca
problemi var.
• • TKP-TİP birteşmesine gelmek istiyorum.
TKP illegal olarakfaali-
yetsürdürüyordu. TİP'le
birleşildL O dönemde,
"TtP'in sırtına basarak
legalleşecek " eleştirileri
çokyapüdL İki partinin
birieşmesine bugün bak-
tığınızda, bu birieşmeden
sağlanmak istenen neydi
TKPaçısından?Bugün o
birlesmeyidoğru buluyor
musunuz?
- Epeydir verdiğım
karar nedenıv le bu soru-
nun bir bölümüne gir-
meyeceğim. Çünkü bü-
tün bu birleşmenin bel-
gelerı de buraya gelecek
ve herkes görecek kim
kimin sırtına binmiş. Bu
tür iddialara bir karşı id-
dia ile yanıt vermeyi
uzun süredir bıraktım.
Beni hiç ilgilendirmiyor
bunlar. Çünkü bir tarih
olup bitti. Ama bu tanhi
değerlendirmek ıstiyor-
sa birileri ilkin "Bu bir-
leşme nasıl oldu"yu bi-
raz dizlenni kıraraic. otu-
rup araştırarak ciddi ça-
balarla inceler \e sonra
konuşurlar. Ama bunun
böyle yapılmadıgını
gördüğüm için hiçbir id-
dia beni gerçekten ilgi-
lendirmiyor. Bu tarihin
incelenmeye, araştırma-
ya. eleştirici bir gözle
bakmaya ihtiyacı var. Bu
ihtiyacı duyurmanın
yollanndan birtanesi de
şimdiye kadar yapılan
çapaçul. gelişigüzel.
spekülatif. hiçbir temele dayanmayan tartışmaya
hayır demek. Bugün çok net bir şekilde ben hayır
diyorum. Benim susmamm böyle bir anlamı var.
Onun dışında ben başından beri bu birleşmenin için-
deydim. Bubelgeleraçığaçıktığı zaman herkes çok
rahatlıkla şunu görecektır; burada karışık hiçbir şey
yok. Aynı kulvardaki iki parti birleşmek istiyor. Bu-
nun için de her iki parti de çok ciddi çabalar harca-
dılar. Her iki partinin de geçmişten gelen birbirine
karşı önyargılan vardı. Esas bizim en önemli deza-
\antajımız bu önyargılan kırmaktı. Bunu kırmak
için de biz epey zaman harcadık. Bana göre böyle
bir birleşme çâbasi ıvi oldu. En azından bir örnek
oluşturduk. Birlik adımı doğruydu ve dogru biçim-
de atıldı. Elbetteeksıklik üzerine konuşabiliriz. yan-
lışlar üzerinde konuşabilinz. ama bu TBKP birliği-
nin özünü değıştirmez. Bunun sonucu. Türkıye'de
ilk defa 70 küsur yıldır ağır bir antikomünist baskı
altında yasaklanan komünist partisi yasal olarak
kuruldu. Anayasa Mahkemesi tarafmdan kapatıla-
na kadar yasal olarak kaldı ve Ankara'nın göbeğin-
de yasal birkongretoplamayı başardı. Bu tnrtarih-
tir."
İBİM TBKPkapandıktansonraköşenizeçekttdiniz.
Yeniden birparti oluşturma çalışması olacak mı?
- Ben kişisel olarak klasik komünist parti mode-
linin bittiğini düşünüyorum. Aslında sadece komü-
nist parti değil, genel olarak klasik siyasal parti mo-
delinin bittiğini düşünüyorum. Onun için benim dar
PAZAR
KONUGU
HAYDAR KUTLU
// Ekim 1944 dogumlu. Asıl adı Nabi Yagcı.
Üniversirc yıllannda Fikir Kulüpleri Fedenısyo-
nu'mın Istanhul örgiitünde göıvv aldı. I965'te
TtP e girdi ve Faıih ilçe örgiitünde vöneticilik vap-
tı. TtP'in 4. Biiyiik Kongresi'ni (1970) izleven
gnıplaşmalar sınısında hazı arkadaşlarıyla birlik-
te Parlizan dergisini çıkardı. /- Start Müdahalc-
si nin ardıııdan polisçe amndığı için 19^4 aflimı
dek çalışmalarını ülkc içinde gizli olarak vürütni.
1974 'ıe TKP 've girdi ve parti içinde Haydar Kut-
lu udım aldı. Istanhul il kıımitesi sekreteriiği. mer-
ke: konıite vc politbüro üyeliklehnde hulundu. 12
Eylül 19H0 huıvkdtından sonra vıırtdışına çıkarak
çalışmalarını çeşilli iilkelerde sürdürdü. 19X3-
1988 vılkırt arasmda partinin genel sekreterliği-
nivaptı. TKP ile TİP arasındaki hirleşme çııhşma-
larının sonuçlanması üzerine partivi vasal olarak
kurmak amacıylu 16 Ka.sını 1987de TlP Genel
Sekreteri Nihat Sarğın la birlikte Türkive 'ye dön-
dü ve 2.5 ylltutuklu kaldı. 4 Huziran 1990 da yasal
olarak kurulan Türkiye Birlesik Komünist Par-
tisi'nin genel sekreteıiiğine getirihli ve parti
Anayasa Mahkemesi tarafmdan kupalılana kadar
bu ııöre\'de kaldı.
Kutlu: Hem So\yetler"de, hem TKP'de tarih diye ortaya konulan şeyler. hepsi resmi tarihtir. Bu yüz-
den bugüne kadar büinenlerin hepsini kuşkuyla karşılamak lazım.(Fotoğraf: KUBİLAY TLNTÜL)
• "Türkıye'de komünistler. demokrasi ve özgürlükler için çok şeyler
yaptılar. Ama acılann bir hamaset edebiyatına dökülmesi inanıyorum ki o
geçmişin hakkını vermek değildir. O acılann bedeli, ancak geçmişi doğru
değerlendirerek verilir. Yani eleştirici düşünceyle verilebilir ve bugün de,
neden böyle bir sonuçla karşılaştık sorusunu sormamanın acısını
duymalıdırlar. Yani niye sosyalizm çöktü, bunu gerçekten içimizde
duyarsak, acıyı duyarsak o zaman kendimizi yenileyebiliriz..."
anlamda bir örgüt ve parti faaliyeti içinde olmam
söz konusu olmayacaktır. Bu benim görüşümdür.
Bİ^BB .\eyapmakgerekiyor?
- Ona çok kestirme bir cevap bulmuş olsam bile
vermem. Nedeni şu: sorun bunu tck başıma benim
bıılmam değil Birçok insan solda onak çözümlere
doğru gidıyorsa sorun kalmaz. Yoksa hiç kimse öy-
le sihirli bir değnek bulmuş gibı "Ben buldum. bu-
nun etrafında birleşilecektir" diyemez. Düne bağlı
iddialarm tükenmesı lazım bence Yani birileri der
ki. dünkü parti modeliyle bu işı yaparız. Kalkıp da
"Hayır \apama«ını/~ı tartışmak yerine bekleyip
"Buyrunyapın" demek daha iyı. Çünkü kişisel ola-
rak geçmişten benim çıkardığım derslerden biri; sa-
dece lafla anlamıyoruz. Bizim insanlanmız dogru-
dan görmek istiyorlar. O zaman da beklemek. sa-
bırlı olmak. sogukkanlı olmak gerek. Ancak o za-
man daha iyi bir yere varılabilır belki de.
•••• Türkiye'de bununyapdabileceğinden ıımut-
lu musunuz?
- Biz hep umutlu olduğumuz davalar için çaba
harcadık. Çokgüzel birlafvar: "Asılcesaretumut-
suz bir da\a için çaba harcamakhr.-" Vani umutsuz
bile olsa çaba harcamak lazım Biivükumutlannyı-
kıldığı insanlarınumutlaılgilisorulansoruyacevap
vermesi zordur. Ama basma kalıp bir cevap ister-
seniz ben size evet umutluvum derdim. Burada so-
run umut ile ilgili değil. Türkiye'nin. ağırlıkla da
solun ihtiyacı. düşünsel bircanlanma. Türkiye'nin
tarihı tartışılıvor: Osmanlı, Cumhuriyet, dinsel
akımlar. Kün problemi tartışılıvor. Bunun için Tür-
kiye'de tarihe bakmak güncel sorunlar için çok ge-
rekli bir şey. Bu yapılmadığı zaman özellikle genç-
ler önlenne çıkan problemlere sanki bugün çıkmış
gibi köksüz yaklaşıyorlar ve sonuçta bütün bu tar-
tışmalar, yazılar, kitaplar solda bir kültür mirası ola-
rak kalmıyor. O zaman da yaklaşık her 10 yılda bir
-Türkiye'de penyot öyle- tanh yeruden keşfediliyor,
yeniden yazılıyor. Ve de bir arpa boyu yol gitmiyo-
ruz. Bugün kimi tartışmalara bakıyorum, 1960'lar
aklıma geliyor. Biz o zaman bunlan tartıştık, her şe-
ye cevap veremedik. O cevap veremediğimiz şey-
leri konuşahm. Ama öyle yapmıyoruz. yeniden ba-
şından alıp konuşuyoruz.
• ^ ^ H Kısırdöngüyani
- Kesinlikle kısır bir döngü ve bunun kınlması la-
zım. Kınlması için de insanların aynı şeyleri söy-
lemeyi bırakması. susmalan lazım gibi geliyor ba-
na. Sadece solun değil, bütün insanlanmızın bir an
düşünerek "Ben her dakika. her saat aynı şeyi tem-
cit pilavı gibi tekrar ediyonım. Acaba başkâ rürlü
bakılamaz mı dünyaya. bu meseJeye'" demesi lazım.
Yoksa çözülmeyecek bu problemler. \anı çok özet
söylemek gerekirse bir tarihten gelen problemler
var. bir de bugünden gelen. Dünyanın gelişmesin-
den gelen problemler var. Bunlar birbirleriyle çakı-
şıyor ve karmaşık sorunlar yumağı oluşturuyor.
Şimdi burada yapılması gereken şey sorulan orta-
ya koymak. Fakat sorular ortaya konmadan bizde
hemen acele cevap isteniyor. Ben ısrarla bu yakla-
şımı itmeye çalışıyorum. Önce şunda anlaşalım.
Ornegin solun karşısındaki probiem ne? Böyle bir
soruda anlaşmadan, çözümde anlaşmaya kaîkmak
bir imkânsızın peşinde koşmaktır. Ve daha başında
yanlışı seçmektir.
• • • Pekisolun karşısındakiproblemler nedir?
- Bir dizi probiem var. Ama birincisı, eleştirici dü-
şünce yeteneginin bir hayli uzağındaolmak. Bu yal-
nız sola hasbireksiklik değil. Tüddye toplumunun
eksikliği. Ama eğer sol kendini bir yere koyuyorsa
önce bu eksikliği gidermesi ve bu eleştiriyi de ken-
dinden başlatması lazım. Sonra da bütün dünyaya
eleştirici birgözlebakmamız lazım. Hıçbir iman en-
geli koymadan. Yani Marksizmden saparmısm, sap-
maz mısın? TBKP'leşme sürecinin sonlannda, her-
kes şunu kabul ediyordu; Marksizme yeniden eleş-
tirel bir şekilde bakmak lazım. Bu dendiğinde sana
aynı zamanda şu soru\u soruyorlardı: "Sen Mark-
sistmisin,değil misin?" Bu nasıl olur. Hem ben eleş-
tirel bir şekilde Marksizme bakacağım hem de pe-
şinen kendimi Marksist ılan edeceğim. Sol bu te-
mel problemi hâlâ aşamadı.
Sol birbirini iman kertesinde yargılıyor. tşte \az-
geçti, döndü. oportünist. revizyonist hâlâ bu naka-
ratlar var. Ikinci temel probiem ise Marksızm, Av-
rupa kültürünün ürünü bir felsefedir. Peki bu Tür-
kiye'de nasıl kişiselleşebilirdi? Türkiye'nin kendi
düşüncesi neydi ki. Avrupa kültürünün ürünü olan
Marksizmle bu kaynaşabilsin. Bu. şudemekti: Tür-
kiye'de Marksizmi kavramak haylı zordur. Ama biz
tabii geçmişte kavradığımızı zannettik.
Zaten geçmişte hiçbir problemimiz yoktu çöze-
medıgimiz. Teorik olarak şu problemi biz çözemi-
yoruz diye bir söylemle asla karşılamazsınız. Her
probleme bir cevabınız var. Bu olabilir mi hiç? Ol-
maz. Ama hâlâ bu denmiyor.
Temel problemlerden
bir tanesi de biz kendi dü-
şünce tarzımızı bilmeden
Marksizmi bu halka mal
etmeye çalıştık. Bu oldu
mu peki? Hayır olmadı
Yani sizce yanlış
yapdmışnr.
- Bu olayın bir yanından
bakıyoruz. Bu olmadan
sokaktaki insanlar kavra-
namaz. gençler kavrana-
maz. Hiçbir şey yapıla-
maz. Bazı şeyleri anlat-
mak için mutlaklaştırmak
lazım. altını çizmek lazım.
Ben bunu yapıyorum.
Yoksa hiç kazanılmadı.
hiçbir şey yapılamadı der-
sem böyle bir ifade kullan-
mam yanlış olur.
1920lerde Türkiye'de
işçı yok. Ama komünist
partisi işçi sınıfı önderli-
ğinde bir temsil stratejisi
çizıyor. Peki nasıl olacak?
Ondan sonra. bunu kanıt-
layabilmek için biz 60'la-
ra gidiyoruz. Bakıyoruz
sol ikiye bölünmüş. Bir ta-
raf, "SosyaHst de\Tİm" di-
yor: birtaraf. "Liusal kur-
tuluş devrimi'" diyor. Bin,
"Sosyalist Türkiyer
diyor;
biri. "Bağımsız Türkiye"
diyor ve iki tarafın gençle-
ri birbirine sopayla giriyor.
Şimdi bu tarihsel görüntü-
leri unutmadan düşünmek
lazım. Aksi halde bugün
de farklı sloganlarla aynı
mantık hatası yapılabilir ve
yapılıyor da. Geçmişte
gerçekler kitaba uydurulmaya çalışıldı.
•••• Şimdi işçi var, ama komünistparüyok?
- Tabii şımdı işçi var ama dünya değişti. Şimdi
dünyadaki değişimlerle ilgilenmiyoruz. görmüyo-
ruz. Çünkü Marksizme eleştirici yaklaşmıyoruz.
Yani Manc'ın bugünkü dünyayı olduğu gibi gördü-
ğünü söylemek. Marx'ı Tanrı yapmaktır. Marx'ın
"Ben Marksist degJlim" lafı mutlaktır. Bugün de ben
hâlâMant'ıngörüşlerindenşiddetleesinleniyorum.
Ama dünden farklı olarak Marx'ın günümüz dün-
yasının her sorununa cevap verdiğini düşünmüyo-
rum.
Onun zamanında sanayi devriminin o tarihsel çe-
virimi içerisinde proletarya. işçi sınıfı merkezileşi-
yon yoğunlaşıyor. Büyük sayılarda fabrikalarda top-
lanıyor. Tabii burdan Marx doğru sonuçlar çıkarı-
yor. Bugüne geliyoruz, bilimsel teknolojı bu yapı-
yı tamamen altüst ediyor. O yüzden gerçeklikle bi-
zim hedeflerimiz. amaçlanmızın üst üste düşmesi
gerekiyor.
• • • Ama bugün de bakıldığında söylemlerdege-
liştirilenyeni bir şeyyok. İnsanlar hep aynıyerdeler.
- Ben de bunu söylemek istiyorum işte. Ama al-
tını çizeyim ki hiç yok değil, var arada. Son derece
önemli şeyler söyleyehler de var. ama tek tük. Ben
istiyorum ki bunlar çoğalsın. bunlar arasında bir
görüş alışvenşi olsun. Zannediyorum zamanla ola-
cak. Düşüncenin biraz kendiliğinden mayalanması
lazım.
Benc. -leştinvi belki de son noktasına kadar gö-
türmediklerinden. götürmek gereğini kimilen gör-
mediği için. kimileri de cesaret edemediği için bi-
raz da yalnız kalmaktan korktuklan için insanlar ay-
nı yerdeler diyorum.
• • • Sonuçta böyle olmuyor mu?
- Tabii... Çünkü herkesin bugüne kadar bir bakı-
ma amentü gibi bellediği seylerı siz eleştirirseniz,
sonunda yalnız kalacaksınız.
•••• Ben sizin ktrgtn olduğunuzu da gözlemliyo-
rum,yanltşmı?
- Hayır, hiç kırgın degilim. çok rahat olduğuma
inanıyorum.
Ama kendinizi kenara çekmiş bulunuyorsu-
nuz.
- Çektim, ama kırgınhktan degil. Başından beri
anlattığım nedenlerden. Adım adım şunu gördüm
kiinsanlannkarşısınageçipkurtancırolüoynamak
yanlış.
HHİB Birieşmeden sonra mı bunu gördünüz?
- Bu bir yanıyla biraz daha gerilere gidiyor, bir
yanıyla kendi kendime kaldığım son iki üç yıla da-
yanıyor.
İ^HH Geçmişin hesabmı mı yaptuuz?
- Evet. Çünkü kimseye karşı pratik anlamda bir
sonımluluk hissetmeden, daha özgürce düşünme-
nin getirdigi bir şey. Ama siz diyelim ki partinin ge-
nel sekreterismiz. O zaman parti içerisinde güçlü
parti göriişlerini dikkatealmak zorundasınız. Nasıl
kalkıp da tek başınıza görüş açıklayabilirsiniz. Ben
bu çelişkıyi çok yaşadım.
H H H Farklıgörüşleriniz nedeniyle çok deştirildi-
nizmi?
- Tabii eleştirildim. TKP içindeyken de başladı...
Çünkü yöneticiyken söyleyeceginiz sözün çe\Tede-
ki insanlar tarafından nasıl algılanacağını, nasıl tep-
kiyle karşılanacağını düşünmeniz lazım. O yüzden
benim kenarda durmam bir bakıma kendimi özgür-
leştirme işidir. Yani daha eleştirici düşünmek için
dış koşullanmı hazırlama işidir.
Yeni şeyler söylemeye çalışan arkadaşlanmı gö-
rüyorum, bazı tavırları var. Bunu çok iyi anlıyo-
rum. Çünkü geçmişte ben de ilkin o tür çelışkiİeri
yaşadım. Hem yeni söyleyelim hem de kimse kız-
masın, kimse beni eleştiımesin. Olur mu öyle şey.
Hakıkaten yeni söylüyorsanız. birçok kulağı rahat-
sızedeceksiniz. Onlardasizieleştirecekler. Yani al-
kış beklemeyeceksiniz. Insanları rahatsız edince
yalnız kalacaksınız. Bu normal.
H H Yalnız mısmız?
- Bir yanıyla çok daha genişim. Çünkü önemli
olan eleştiren insanlarla birlikte olabilmek. O zaman
bir şey üretirsiniz. Dünkü anlamıyla elbette sayısal
genişİıkdışındayım. Fakat kendimi daha mutlu his-
sediyorum.
• • • Geçmişte TKP hep Soyyetgüdümlü obnakla
suçUuıdu Bu konudu nelersöykyeceksiniz? -
- Sovyetler Birliği 'nde Komıntern döneminde tek
parti vardı. Burada güdümden söz edilemez. Bunu
doğru bulmak. yanlış bulmak ayrı bir şey. Dünya-
da bir Sovyet çizgisinde olan partiler vardı. bir Çin
çizgisinde olan partiler. Komünist partiler. bunlar
arasında seçım yapıyorlardı. Bütün bu çerçe\ e için-
de TKP'nin aşırı bir Sovyet yanlısı olduğunu söy-
lerseniz bu doğruydu. Ama bunu böyle saptamak
neyi degıştirir? Bunu savunmak anlamında söyle-
miyorum. Ama neden böyle olduğunu da düşünmek
lazım.
Türkiye'de, bunca anti-komünist propagandanın
yapıldığı. komünist partısinin yasal olarak kurulma
imkânının verilmediğı yerde. bir komünist partisi
eğer yasal değilse bana göre bir tarafa yaslanacak-
tı. Dünya politikası hakkında analiz yapabilmesi
için doğal olarak yasal parti olması, enstitülerinin
harıl hanl çalışıyor ve araştırmalar yapıyor olması
lazım ki kendisi özgün bir şey söyleyebilsın. Bu ol-
madıgına göre ne olacaktı. Ö zaman Sovyetler Bir-
liğı'nin dünya politikasına dahıl olacaktın. dünya
politikasıyla ilgili analizlenni alacaktın. Şöyle zan-
nediliyor: Sovyetler dikte ediyordu. Bu. genel çız-
gileriyle dogru değii.
TKP. komünistler zaten bu analizleri yapma im-
kânına sahip olmadıklan için elbette inanıyorlardı
kı Sovyetler en doğrusunu söylüyor. Yoksa niye
Sovyet çizsinde olsunlar ki, o zaman Çın çizgisini
seçerlerdi. Yani güdümlü olup olmamayı bu çerçe-
\e içinde görmek lazım ve esas olarak da bütün
bunlan alıp Soğuk Savaş dönemi koşullarının içı-
ne orurtmak lazım.
•••• "Şu hatalan vaptık. şımlar vanlıştı.. .'Bun-
lan net bir şekilde ne zaman ortaya kayacaksuuz?
- iki önemli nedeni size söyledim. Buradan siz
istediğiniz kadar türetebilirsiniz. Yani soyledigim şu
anlama geliyor ki, biz kördük. Gerçeği görmede
kördük. Şimdi bunu böyle söyledikten sonra bu gö-
rememenin getırdiği bir dizi yanlış. probiem saya-
bilirsiniz. Türkiye gerçeklenni görmede yanlış şey-
ler...
• • H Onlaragirmek istemiyor musunuz?
- Onlara girecek zaman var. Bunu tek yapmak da
istemem. Çünkü "Arşh onun elinde, o herkesten
önce kalknuş bunlan söylüyor'" eleştırilerine muha-
tap olmak istemem. Arşiv açıldıktan sonra herkes
görsün. görebilme imkânına sahip olsun. ben bu-
günden bu tür çahşmalar sonucu vardıgım daha ye-
ni şeyleri o zaman söyleyeyim. Aksi halde o belge-
ler üzennde ben tekefcilik yapmış olurum. Bu doğ-
ru bir yaklaşım olmaz.
Bütün bu eleştirilenn ötesinde Türkiye'de komü-
nistler, demokrasi ve özgürlükler için çok şeyler
yaptılar. Ama acılann bir hamaset edebiyatına dö-
külmesi. inanıyorum ki o geçmişin hakkını vermek
değildir. Niye sosyalizm çöktü: bunu gerçekten içi-
mizde duyarsak. acıyı duyarsak o zaman kendimi-
zi yenileyebiliriz.
Geçmişte bu mücadeleye ömrünü vermiş. hatta
yaşamını vermiş bütün komünıstlere son derece
saygı duyuyorum. Ama gelecekle ilgili bize düşen
görevin. misyonun ise dün ve bugün arasında köp-
rü oluşturmak olduğunu düşünüyorum. Şunu gös-
termeliyiz ki komünistler, herkesten daha çok acı-
masızca kendilerinı eleştiriyorlar. Yalnız kendimi-
zi eleştirmekle kalmayacağız. yeni dünyayı eleşti-
receğiz; işte o zaman haklı da olacağız onu da eleş-
tirmekle.