Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17EYLUL1995PAZAR
HABERLERIN DEVAMI
Carlos Carnero Conzales:
Türkiye, 3 ayda
sorunları çözmelî
İstanbul Haber Servisi -
Avrupa Parlamentosu'nun
IAP) Ispanyol dönem rapor-
törü Carlos Canıero Conza-
les. Türkiye'nin insan hakla-
n ihlalleri konusundasorun-
lannı çözümlemesi duru-
munda Avrupa Birliği ve
gümrük birliğine gireceğini
söyledi.
Carlos Carnero Gonzales.
Ankara'dan sonra geldiği ts-
tanbul'da Swıssotel'de bir
basın toplantısı düzenledi.
Gonzales. AP'nin Türki-
ye'de gelişen olaylar konu-
sunda kaygılı olduğuna dik-
katçekerek. Türkiye'nin de-
mokratikleşmesürecini lıız-
landırması gerektiğini söy-
ledi. Anayasada yapılan de-
ğişikliklerin olumlu, ancak
yeterli olmadığını vurgula-
yan Gonzales. grev ve sen-
dika hakkını sınırlayan mad-
delerin anayasada yer alma-
ması gerektiğini belirtti.
Tiirkiye'de demokratikleş-
me sürecinin derinleştiril-
mesi ve genışletilmesi ge-
rektiğine işaret eden Gonza-
les, bunlann gerçekleşmesi-
nin Avrupa Parlamentosu ile
Türkiye'yi birleştıreceğini
söyledi. Terörle Mücadele
Yasası'nın 8. maddesınin
çok sayıda insan haklan ıh-
lalini gündeme getirdiğini
anlatan Gonzales, "Avrupa,
dünyanın hiçbir yerinde in-
san haklan ihlallerini hoş gö-
remez" diye konuştu.
Gonzales. kapatılan DEP
üyesi 6 eski milletvekilının
hâlâ cezae\ inde bulunmasi-
nın "kabul edilemez bir du-
rum*' olduğunu belirterek.
"Onlann serbest bırakılma-
sını istemekle birlikte. onla-
nn gözaltına alınma süreci.
bir hukuk dev letinde bulun-
ması gereken demokratik
hakkı onlara sağlamamış-
tır" dedi. Gonzales. bu ko-
nuda Türk hükümetinden af
beklediğini söyledi.
Avrupa Parlamentosu'-
nun I ocakta Türkıye"nın
gümrük birliğıne üyehğı
için kararvereceğini hatırla-
tan İspanyol raportör. Tür-
kiye'nin. insan haklan ihlal-
leri konusunda 3 ay zamanı
olduğunu ve sorunlarını bir
an önce çözümlemesi gerek-
tiğini belirtti.
Peşmergeler 600
PKK'liyi kısürdı
ZAHO (AA) - Kuzey I-
rak'ta, Irak Kürdistan De-
mokrat Partisi (IK.DP) peş-
mergeleri. Zaho yakınlann-
da bulunan Beyazdağ'da yu-
valanan 600 teröristi çembe-
re aldı.
Peşmergeleri taşıyan ara-
cın mayına çarpması sonucu
2 peşmerge öldü, 4 peşmer-
gede yaralandı.
Zaho'daki peşmergelere
takviye olarak Duhok ve Se-
lahaddin kentinden gelen
peşmergelerle birlikte yak-
İaşık 3 bin peşmerge önceki
gece saat 02.00 sıralarında
Zaho yakınlanndaki ve Ha-
bur sınır kapısına yaklaşık 3
kilometre mesafede bulunan
Beyazdağ'da yuvalanan 600
terörıste karşı bir operasyon
başlattı. 80 kilometrekarelik
alanda başlatılan operasyon-
da yer yer çatışmalar devam
ediyor.
IKDP yetkililen. aldıkla-
n duyumlara göre Beyaz-
dağ'da yaklaşık 600 terörib-
tin bulunduğunu ve bu terö-
ristleri etkisiz hale getirmek
için büyük bir operasyon
başlattıklannı belirterek.
operasyonda ağır silahlann
kullanıldığını ve bu bölgede
bulunan tüm teröristler vok
edilinceye kadar operasyo-
nun de\am edeceöini söyle-
di ler.
IKDP yetkililen. operas-
yon bölgesınde y er yer sıcak
çatışmaların olduğunu \e
çok sayıda teröristin öldü-
rüldüğünü bildirdiler.
Bölücü terör örgütü
PKK'ye karşı Beyazdağ'da
başlatılan operasyona tak\ i-
ye olarak giden peşmergele-
ri taşıyan araç. Halil Ibrahim
Karakolu'ndan 5 kilometre
uzaklıktaki Dereburun köyü
karayolunda daha önce terö-
ristler tarafından döşenen
mayına çarptı. Mayının pat-
laması sonucu araçta bulu-
nan 2 peşmerge öldü. 4 peş-
merge de ağır yaralandı.
IKDP yetkililen. Beyaz-
dağ'daki operasyonda, peş-
mergeler tarafından yapılan
arazi arama-taramasında, te-
röristlere ait çok sayıda silah
ve erzakın ele geçirildiğini
söylediler.
IKDP Radyosu da önceki
gece geç saatlerde yaptığı
yayında. önceki gün Atruş
Kampı'nda rehin alınan bi-
ri BM görevlisi. diğer ikısi
ise yardım kuruluşlannda
görevli üç kişinin serbest
bırakıldığını duyurdu.
Zaho'nun orta
yeri silah pazarı
ERGLNAKSOY
ZAHO - Sokağın girişin-
de su satıcısı iki çocuk. C'o-
cuklann biraz ötesinde genç
biradam. Esmer. uzun boy-
lu genç adamın yanında or-
ta yaşlı iki Kürt. Diğerine
oranla daha yaşlı olanı fiya-
tın yüksekliğinden yakını-
yor.
Genç adam kararlı. Vanı-
başında duran beyaz bir un
çuvalına yönelerek. pazar-
lık konusu nesneyi özenle
eline aliyor ve özelliklerini
saymaya başlıyor:
"Otomatiktir, kısa mesa-
fede oldukça etkilidir." Yaş-
lı Kürtler ikna olmuşa ben-
ziyor. ama paralan çıkışmı-
yor. Kürtlerden biri, genç
adamın elini sıkarak verebi-
lecekleri son fiyatı söylü-
yor:
"6 bin 400 dinardan fazla
vermeyiz."
Israil yapımı Uzi marka
silaha 10 bin dinar fiyat bi-
çen genç adam. bu öneri
karşısında. "7 bin dinardan
aşağı olmaz. (Türk parasıy-
la yaklaşık 8.5 milyon lira j "
diyor. Sıkı pazarhktan bu-
nalan iki Kürt. istemeyerek
de olsa fiyatı kabul ediyor.
Taraflann yüzlerı gülüyor.
Genç adam. elindeki ü'zi'yı
özenle un çuvalına yerleşti-
rip yeni sahiplerine teslim
ediyor. Zaho'da çarşının or-
ta yerinde gerçekleşen bu
alışveriş. Kuzey Irak'ta gün-
lükyaşamınbirparçası. Bu-
rası, Zaho'da silah pazarı
olarak anılıyor. Bu sokakta
yok yok. Gerilla savaşında
kullanılan hafif silahlann
tümünü bulmak olası.
Kalaşnikoflann bulundu-
ğu tezgâhın yanındayız.
Tezgâhın üzerinde 4 adet
Kalaşnikof. Ikisi seyyardip-
çikli. diğerleri sabit. Kulla-
nım ve taşıma rahatlığı ne-
deniyle. seyyardipçikli mo-
deller biraz daha pahalı. Si-
lah satıcısı Kürt. adını söy-
lemekten kaçınıyor ve fo-
toğraf çekmemizi istemiyor.
Nedenini soruyoruz, "Türk
hükümeti bu silah pazann-
dan rahatsızlık duyuyor.
Eğer fotoğraflanmız çıkârsa
sıkınhyagireriz~yamtını ve-
riyor.
El bombası yüz bin
lira
Kalaşnikoflann ~ milyon
liraya satıldığı pazarda. en u-
cuz ürün el bombası. Türk
parasıyla yakla^ık 100 bin li-
ra ödediğiniz zaman, savun-
ma veya saldırı amaçlı bir
adet el bombasına sahip ola-
bilirsiniz. El bombalarının
büyük bölümü Rus yapımı.
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Aylardır Saraybosna'da. Bu süre için-
de önce annesi, ardından kardeşi yaşa-
mını yıtırdi. O hep görevinin başında kal-
dı. Saraybosna'ya gidişinin üçüncü gü-
nünde gazetesine manşet olan muha-
birler. Saraybosna'ya girince kenti de-
ğil. kendisini haber yapan gazeteciler-
le Ali'nin gazetecilik maratonu karşılaş-
tırılamaz.
Sırplann ağır silahlarını geri çekmeyi
kabul etmelennin ardından, Ali'nin Sa-
raybosna'dan AA'ya geçtiği haberi ara-
dım. Alı, resmi haber akışının dişlıleri
arasına yaşam renkleri sıkıştırmış:
"... Savaş sırasında çekilen acıların
ve yaşanan katlıamların bir anlamda
sembolü durumuna gelen Saraybos-
na'da halkın kuşkuyla beklediği güven-
liğin sağlandığı şu günlerde, kent so-
kaklannda, eski güzel günler geri gel-
mediyse bile ızlerine rastlamak müm-
kün... Dondurmadan espresso kahve-
ye kadar her şey bulunabiliyor... Tito
Caddesi üzerındeki kafeler insanlarla
dolmaya başladı...
Bir Saraybosnalının deyişiyle banş
zamanında bebeklere ninniler söyleyen
Miljacka Nehri'nde halk, eski günlerde
olduğu gibi balık avlıyor..."
Ali'yle zaman zaman telefonla görii-
şüyoruz. Ahizenin öbür ucunda ses bi-
raz boğuklaşırsa, sanki "Sokaktan bir
araba geçiyor"öerm\ş gibi durumu an-
latır:
"Bir bomba patladı..."
Saraybosna... Saraybosna..Ali'ye bazen takılıyorum:
"Büyük gazetelerden birinin muha-
biri ol, bu yaptıklarmın onda biriyle se-
nideğilyılın, asnn gazetecisi yaparlar..."
Ali'ye göre Saraybosna'da her şey
anlaşmış. özüne dönmüş durumda.
Bunlann başında gazetecilik geliyor.
Saraybosna'da hâlâ yayın yaşamını
sürdürmekte olan Oslobodenje gazete-
si, gazeteciliği "gazetecilik" için yapan-
larla ayakta duruyor. Bir zamanlar tirajı
milyonu aşan gazete şimdi 3-4 bin sa-
tıyor. Sayfa sayısı düzensiz. Bazen 2,
bazen 12... Fiyatı 50 Bosna Dinarı. Yak-
laşık 15 bin lıra.
Oslobodenje, özgürlük demek. Ga-
zeteyi çıkaranlar aylarca maaş almadı-
lar. Son zamanlarda ayda 20-25 mark
veriliyormuş.
Türkiye'den birkaç gazete yöneticisi
götürürlerse sanıyorum tiraj sorununu
çözerler. 50 kupona 5 mermi, alın size
500 bin tiraj...
Saraybosna'da dün saat 13.00'te Sa-
vaş Fotoğrafları Sergısi'nin açılışı vardı.
Akşam da Saraybosna Filarmoni Or-
kestrası'nın, Ulusal Tiyatro'da konseri.
Filarmoni Orkestrası yöneticisi Emir
Nuhanoviç'in bir isteği var:
"Türkiye'den bir orkestra ile kardeş
olmak istiyoruz."
Bu "kardeşlik"ten sonra Türkiye'de
konser vermek istiyoriar.
Dün sabah, Balkanlar'la ilgili gezi ki-
taplarını karıştırdım. Ortak konu; doğal
güzellikler ve halklar mozaiği.
Varlık Yayınları, Yaşar Nabi Nayır'ın
"Bütün Eserleri"ni yayımlıyor. Ikınci kı-
tap, "Değişen Dünyamız" adlı gezi not-
lan. Kitapta Nayır'ın 22-27 Eylül
1967'de Cumhuriyet'te yayımlanan
"Balkanlar Bugün " başlıklı dizi yazısı da
yer alıyor. Nayır diziyi şöyle noktalamış:
'Sosyalıst cephede görülen ve Yu-
goslavya'nın öncülüğünü yaptığı bu
sosyalizmin sivri taraflarını yontmak ve
kitaptan hayata indirmek akımı yanın-
da, kapitalist ülkelerde ve özellikle az
gelişmiş liberal ülkelerde görülen libe-
ralliğin zararlı yanlannı törpüleme çaba-
ları, günün birinde dünyamızı iki düş-
man cepheye ayıran tehlikeli bölünme-
yi, birnoktada buluşup anlaşarak orta-
dan kaldırabilecek mi?
Atom korkusu içinde titreyen milyar-
larca insanın geleceği hesabına uma-
lım ve bekleyelim."
Değişimin iki yüzü
Ne yazık ki Nayır'ın dileği gerçekleş-
medi, "tehlikeli bölünme" ortadan kalk-
tı gibi ama Yugoslavya da ortadan kalk-
tı. Bugün, eski Yugoslavya'da tarafları
barıştırmak için sınırlaroluşturmaya ça-
lışan ülkeler, kendi aralarındaki sınırlan
kaldırıyorlar.
Avrupa Birliği ve NAFTA, ülkeler ara-
sırıdaki sınırlan coğrafi bir çizgiye indir-
mek istıyor. Niçin?
Dünya değiştiği için.
Başta Balkanlar, Ortadoğu ve Kaf-
kaslar olmak üzere gelişmemiş ülkeler-
de coğrafi sınırlar kaz ıziyle yenileniyor
ve değiştiriliyor. Niçin?
Dünya değiştiği için.
Çağımızın bu en büyük yalanını ve ikı-
yüzlülüğünü, ezilen insanların görmesi
ve teşhir etmesı gerekiyor.
Saraybosna'dan dün gelen haberler.
barış umutlarını filizlendirmeye devam
etti. Ama önemli bir adım da yoktu. Ni-
san ayından bu yana ilk insani yardım
uçağı indi. Sırp mevzilerinde bir hare-
ketlenme göruldü, o kadar.
Bugün Saraybosna'da olmak ıster-
dim. "Herşeye/naf'yaşayan insanlar-
la kol kola dolaşmayı, Miljacka Nehri kı-
yısında yürümeyi, rasgele bir bodrum
katına girip kapıyı açanlara selam verip
çıkmayı...
Üç yılda 200 bin insanını kaybedip
ayakta kalmayı başarabilen Boşnaklar,
salt direnişin değil, yaşam sevincinin
destanını da yazıyor.
Saraybosnalılar dün akşam Filarmo-
ni Orkestrası'nın konserindeydi...
Yaşıyor olmak her şeyin başı değil
mi?
Yaşam zaten kısa olduğu için güzel
değil mi?
Yaşamın ve ölümün anlamını bir
Saraybosnalıdan daha lyi kim bilebilır?
Bugün Saraybosna'da olmak ister-
dim...
Elbistan olayı
Sorumlu
tutulan
polis
öldürüldü
İstanbul Haber Senisi -
Elbistan'da 4 Haziran 1995
tarihindeevli kadınlan kaçır-
dıkları söylentisi üzerine
meydana gelen olaylardan
soruml u tutulan polis memu-
ru Hüseyin Eren (35) ile
Makbule ^'ücel. birlikte ya-
şadıkları Sefaköy Kemalpa-
şa Mahallesi Bağlar Caddesi
SakırSokak2 lOnumarada-
ki evde. Makbule Yücel'ın
erkek kardeşi Mete Öksüz
(23) tarafından öldürüldü.
Elbistan'daki olaylardan
sonra bir süre açığa alınan ve
daha sonra Kırşehir'e tayini
çıkan polis memuru Hüseyin
Eren'in 15 günlük rapor ala-
rak tstanbul'a geldiği, eşin-
den boşandıktan sonra yine
Istanbul'a gelen Makbule
Yücel'i Sefaköy'deki evine
yerleştirdiğı ve birlikte yaşa-
nıaya başladıkları öğrenildi.
Bu arada. halen eşinın so-
yadını kullanan Makbule
Yücel'ın erkek kardeşi Mete
Öksüz. aile tarafından Istan-
bul'a gönderildi. Önceki ak-
şam ablasının kaldığı eve ge-
len Öksüz. polis memuru
Eren'den bu dumma son ve-
rip ablasıvla evlenmesini is-
tedi. Abla Makbule Yücel ise
kardeşıne "Bugün \at, vann
sabah konuşuruz" dedi.
Sabaha karşı uyanan Ök-
süz. polis memuru Eren'in
beylik tabancasını alarak.
birlikte yatan ablasıvla polis
memurunu kurşun yağmuru-
na tuttu. Polis memuru Eren
olay yennde ölürken. aldığı 3
kurşun yarasıyla ağır yarala-
nan Makbule Yücel. önce
Özel Doğan Hastanesi'ne
.buradan da Ha:>ekı Hastane-
sine kaldınldı. Ancak yapı-
lan tüm müdahalelere karşın
kurtanlamadı. Polis yetkili-
leri. olaydan sonra teslim
olan Öksüz ile ilgili soruştur-
ınaya başlandığını bildir-
diler.
CHP'li yöneticilerden Göktürk halkını ve Aras Kargo çalışanlarını ziyaret
6
Göktürklüler direnişte haldı'
İstanbul Haber Servisi -
CHP tstanbul ll Başkanı Ah-
metGüryüzKetencL mahke-
me karanna u>Tnayarak Gök-
türk beldesine çöp döken is-
tanbul Büyükşehir Belediye-
si'ne karşı eylem yapan hal-
kı ziyaret etti. Göktürk halkı-
na İstanbul Büyükşehir Bele-
diyesi'nin giysisini giymiş
Milli Gençlik Vakfı militan-
lannın saldırdığını öne süren
Ketenci. "Bu e>lem adil ol-
ma>an düzene başkaldındır.
Halkın \anında\ım~ dedi.
CHP"İstanbul ll Başkanı
AhmetGüryüz Ketenci CHP
İstanbul tl Yönetim Kurulu
ve Eyüp ilçe örgütü üyeleri
ile birlikte büyükşehir bele-
diyesinin çöp arabalarının gi-
rişini engellemek amacıyla Kemerburgaz'a bağ-
lı Göktürk beldesi girişine çadır kuran vatandaş-
lan ve 95 gündür grev yapan Aras Kargo çalışan-
larını ziyaret etti.
Göktürk halkının direnişinin haklı olduğunu
CHP İstanbul İl Başkanı Ahmet Güryüz Ketenci, CHP İstanbul İl Yönetim Kurulu
üyeleriyle beraber Göktürk halkını ve Aras Kargo iscilerini ziyaret etti. Ketenci. Gök-
rürklüferin haklı davalannda yanlannda olduklannı söyledi. (KUBlL AY TÜNTÜL)
öne süren Ketenci, olay m birden fazla boyutu ol-
duğunu vurguladı. istanbul Büyükşehir Belediye-
si'nın, mahkeme karanna uymamakla Türk Ce-
za Kanıınu'nun 235-240'ıncı (Görevi kötüye ku!-
lanmatmaddelerinıihlalettiğıni söyleyen Keten-
ci. "Büyükşehir belediyesi
hak arama mücadelesi yapan
insanlara saldırmıştır. Bu sal-
dırı bü>ükşehir belediyesi
ghsisini gjymiş Milli Gençlik
Vakfı militanlan tarafından
\apılmıştır" diye konuştu.
Ketenci. bir aazetecinin "Bu
çöplük 1992~vıhnda SHP'li
belediyedöneminde kullanıl-
nıas-a başladı. Bugün olanlar-
da sizin de payınız >ok mu"
şeklindeki sorusuna "*Geç-
mişte >
<
apılan >anltşlar bugün
sürdürülmemeüdir" yanıtını
\erdi.
Ketenci, yetkililerin •'Baş-
ka çöp alanı göstersinler ora-
>adökelim*'şeklindekı açık-
lamalarının anımsatılması
üzerine "Bu konuyu \alicoz-
mck zonındadır. Beni belediye başkanı secin çö-
zeyim" diye konuştu. Daha sonra 94 gündür di-
reniş yapan Aras Kargo çalışanlannı ziyaret eden
Ketenci. partisinin il örgütünün Aras Kargo çalı-
şanlanyla dayanışma içinde olacağını söyledi.
6
Tekelci sermaye başında
9
• Baştarafı I. Sayfada
nel Kurulu. dün istanbul Gazeteci-
ler Cemiyeti Burhan Felek Salo-
nu'ndabaşladı. Genel Kurul'unDi-
van Başkanlığı'nı Türk-lş Genel
Sekreteri Şemsi Denizer yaparken
Divan'da Demiryol-lş Sendikası
Genel Başkanı Enver Toçoğlu \e
Türk-lş 1. Bölge Başkanı FarukBü-
yükkucak da görev aldı.
Genel kurulun açılış konuşması-
nı yapan TGS Genel Başkanı Ziya
Sona>\ basın yasalan ve medyadaki
tekelleşmenin bu kesimin kendi
içinde bir takım kısıtlamalar yarat-
tığını belirtti. Türkiye'de uygulanan
yanlış ekonomik politikalann basın
sektörünü olumsuz yönde etkiledi-
ğini dile getiren Ziya Sonay, işko-
lunda emek sömürüsünü yoğunlaş-
tıran taşeron uygulamasını. sendi-
kasızlaştırmayı. promosyon ve lo-
taryakampanyalannı eleştirdi. TGS
Genel Başkanı. konuşmasında şu is-
temleri de dile getirdi:
"Basın sektöründeki tekelleşme ve
taşeronlaştırmayı önle>ecek yasal
tedbirler alınsın. Basın kumluşlan-
na teşvik adı alrında \erilen trihon-
larca liralık yatınm kredilerinin baş-
ta istihdam konusu olmak üzere ne-
relerde. hangi amaçlarla kullanıldı-
ğının devletin yetkili organlarınca
denetlenmesi yapılsın."
"Çalışanlar mağdur'1
Açılış konuşmasının ardından
kürsüye gelen ANAP Genel Başkan
Yardımcısı İmren Aykut. çalışanla-
nn hiçbir dönemde son dört yılda
olduğu kadar mağdur olmadığını
söyledi.
Genel kurula, Anadolu Ajansı
Genel Müdürü Ekrem Karaîsma-
iloğlu, TRT İstanbul Bölge Müdürü
OrhanTaşan. Sağlık-lş Genel Baş-
kanı Mustafa Başoğlu. BASİSEN
Genel Başkanı Metin Tir\akioğlu.
Selüloz-tş Genel Başkanı Mithat
Sankonuk olarak katılırlarken Tür-
kiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı
NailGüreli. Ankara Gazeteciler Ce-
miyeti Başkanı Nazmi Bilgin \e
Türk-tş Genel Sekreteri Şemsi De-
nizer de birer konuşma yaptı.
Kongrede, TGS delegeleri. Türk-
Iş'ın daha önce genel kurullannı
toplayan 14sendikasında kabul edi-
len 'genel kurullann üç değil dört
yılda bir yapılması" önerisını. "an-
tidemokratik" bulduklannı belirte-
rek reddettiler.
Halis Genel Kurul'un öğleden
sonraki oturumuna katıldı. Bakan
yaptığı konuşmasında, basın patron-
lannı "çifte standart uygulamayı"
bırakmaya çağırdı ve "Çalışanların
özgürce sendikalaşmasının önünü
açın" dedi.
Halis. tıkanan ve grev aşamasına
gelen kamu sözleşmelerinin özveri-
li bir çalışmayla. ülke gerçeklerini
göz önünde bulunduran. ancak işçi-
lere de azami ücret zammının \eri-
leceği bir ortak anlayışla çözüme
kavuşturulabileceğini söyledi.
Grevlerin ertelenmesinin çalışma
barışını olumsuz etkileyeceğini vur-
gulayan Halis. "Bu sonuca yol aça-
cak bir davranışta bulunmayacağı-
mı bilmenizi isterim" diye konuştu.
Halis. gazetecilerin sorulannı ya-
nıtlarken, İmren Aykut'un "Basuu
hükümetin basını" görüşlerine tü-
müyle katılmadığını. "Basının, ser-
maycnin ve patronlann basını oldu-
ğunu" sövledi.
Denizer ise Cal
ı s
.
m a
Bakanı'nın
konuşmasının ardından kendisine
söz verdi. Başbakan Tansu ÇiDer'i
ağır bir dille eleştirdi. Denizer.
DYP'nın. hükümet ortağı CHP'vi
çok uygun taktiklerle etkisiz hale
getirdiğini belirtti ve "Kamu sözleş-
meleri bilinçli biçimde bitirilmiyor.
Başbakan greve çıkalım diye Deniz
Baykal ile görüşmesini greve çıkaca-
ğımız tarih olan 20 eylül olarak be-
lirledi'" dedi Kamu ışyerlerinin
özelleştinlmesi hedefiyle işçilerin
gre\e zorlandığını vurgulayan Deni-
zer, "Başbakan, greve gitmeden çö-
züm istemiyor. Bundan sonrası Baş-
bakan'ın bileceği iş" dedi.
Bugün Sonay'ın Genel Başkan.
\usuf Duyar'ın da Genel Sekreter
adayt olduğu tek yönetim listesi oy-
lamava sunulacak.
OLAYLARIN
ARDHVDAKİ
GERÇEK
• Baştarafı 1. Sayfada
boşluğu giderilmelidir.
Uluslararası toplantılar-
da ise görünen gündem
ne olursa olsun, konu şu
tartışmaya dönüşüyor:
- Saddam nasıl devrilir?
- Kürtlerin durumu ne
olacak?
Türkiye'nin sorunu, ne
Saddam'ın devrilmesi ne
de Kuzey Irak Kürtlerinin
durumudur.
Ancak ülke içinde PKK
terörünü önleyememiş ol-
mamız ve bu örgütün Ku-
zey Irak'ta elverişli ortam
bulması, isteristemez Tür-
kiye'yi de bu sorunlann içi-
ne itiyor.
Türkiye'nin dış politika-
sına tarihsel bir derinlik
içinde baktığımızda görü-
yoruz ki neredeyse tüm
komşularımızla "sorunlu"
hale gelmişiz. Bunun so-
rumluluğu salt bir ya da i-
ki hükümete yüklenemez.
"Komşu komşunun kü-
lüne muhtaç" atasözü-
müzden hareketle, ulusla-
rarası sorunlarda saf tutar-
ken, dengeli ve komşula-
rımızı da gözeterek adım
atmak durumundayız.
iki noktayı daha anım-
satalım:
- Kuzey Irak'taki bu
boşluk Çekiç Güç'ün
kontrolü altında doğmuş-
tur.
- Saddam'a ambargo
uygulayan ülkelerin pek
çoğu, bazen açık açık, ba-
zen gizlice, Saddam yö-
netimiyle "ambargo son-
rasının" pazarlığını yap-
maktadır. • • •
Kuveyt'ten
Irak
kaygısı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Kuveyt Başbakan
Bırincı Yardımcısı ve Dışiş-
lerı Bakanı Şeyh Sabah. I-
rak'ın toprak bütünlüğünün
korunmasına verdikleri öne-
mi dile getiren mesajı, Cum-
hurbaşkanı Sülcvman Demi-
rd"e verdi. Sabah. Demirel ile
görüşmesi öncesınde yaptığı
açıklamada, zıyaretmin nede-
ninm Kırveyi Emiri Şe\h Ca-
bir el-Ahmed el-Sabah'ın,
"bölgedeki yeni gündeme ge-
len güncel konularla ilgili~ ya-
zılı mesajını Demırel'e ilet-
mek olduğunu söyledi. Ku-
veytli bakan, bölgede cözül-
mesi gereken sorunlar oldu-
ğunu ve bu konularda Türki-
ye'de görüş alışverışınde bu-
İunduğunuda belirtti.
Şeyh Sabah. Kuveyt Emi-
n'nin benzer mesajlannı.
Körfez işbirliğı Konseyi üye-
sı 5 ülke ile birlikte Mısır. Iran
\e Sunye cumhurbaşkanlan-
na da ılettı. Şeyh Sabah, An-
kara da, ülkesınin Irak'ın top-
rak bütünlüğünün korunma-
sına verdıği önemin altıru çi-
zerken. Türkiye'nin Irak'ın
toprak bütünlüğünün korun-
ması polıtıkasının değişmedi-
ği güvencesını de aldı.
Şeyh Sabah'ı Esenboğa
Havaalamndakarşılayan Dı-
şı>len Bakanı Erdal Inönü.
Kuveyt'ın yaşadığı zor gün-
lerden kurtulmasından ve
uluslararası alanda eski yeri-
nı almış olmasından büyük
mutluluk duyduğunu söyledi.
Başbakan Yardımcısı Hik-
met Çetin ile de görüşen Ku-
vevtli bakan. bugün Tür-
kıve'den avrılacak.
Yatağan'in yaşaim rÜZgâra bagh Beyoğlu^nda eylemli gün Türkiye K. Irak'ta
I Baştarafı 1. Sayfada
pattılar. ardından durumu yetkililere
bildirdiler. Bunun üzerine ölçüm ci-
hazlanna bakıldı. Cihazlar Yatağan'da
havadakı kükürtdıoksit oranının 5 bin
mikrogramın üzerinde olduğunu gös-
teriyordu.
Acil olarak İlçe Hıfzıssıhha Kurulu
toplandı \e okullar tatil edıldi. beledi-
ye hoparlöründen sık sık anonslar ya-
pılarak yaşlılarla çocukların sokağa
çıkrnamalan yönünde uyanlaryapıldı.
İlçede tam bir panik durumu yaşanır-
ken. duruından haberdar edilen Muğ-
la Valisi Dr.Lale Aytamanın talimatı
ile önceki gün saat 12.15'te santralda
üretim durduruldu. Buolay nedeniyle
iki gündür Muğla'da elekrrik kesintısi
sürerken santralın uzun zamandır te-
mizlenmediği ileri sürülen üç bacasın-
daki elektrofiltrelerin temizliğine baş-
landı.
Muğla'da yetkılilerle birlikte çevre-
cıler de alarma geçtiler. Cevreciler ilk
tepkiyı santralın çalıştırılmaması ile
birlikte elektriklerin kesilmesine gös-
terdiler.
Şu anda tam bir can pazarında yaşa-
nıldığına dikkat çeken Batı Akdeniz
Çevre Platformu (BACEP) Muğla Söz-
cüsü Ga>e Cön, "Bunu hep yapıyoıiar.
Ne zaman santral üretim dışı kalsa. he-
men ilkyaptıkları iş Muğla'yı elektrik-
siz bırakmak oluyor. Vluğla elektriği
Yatağan'dan değil. ulusal sistemden alı-
yor. Muğla'da elektriği keserek halkın
santrala dönük muhalefetini kırmak is-
tiyoriar" dedi.
Yatağan'daki kirlilik alarmı ile bir-
likte Muğla'da Vali Dr. Lale Aytaman
başkanlığında kriz masası oluşturuldu.
Yatağan'da tam anlamıyla "öksürük
1013" yaşanırken. genzi yanan. solu-
num güçlüğü çeken vatandaşlar hasta-
nelere başvuruyor. Ancak yetkıliler
sağlıksorunlanyla ilgili açıklamayap-
maktan kaçınıyorlar.
İzmir Çevre Avukatlan'nın "yürüt-
meji durdunma" istemiyle yaptıklan
başvuru sonunda Aydın Bölge İdare
Mahkemesi'nin Yatağan Termik Sant-
ralı'nın kapatılması yönündeki karan-
nın ardından büyük eylemler yapan
Tes-lş Sendikası Yatağan Şube Başka-
nı Erol Soğancı. bütün aramalara rağ-
men telefonlara çıkmazken eski Ma-
den-İş Sendikası Yatağan Şubesi Baş-
kanı Ali Akalp. santralın ömrünü dol-
durmak üzere olduğuna dikkat çekerek
"Santral eskidikçe bu tür sorunlar ya-
şanacaktır" dedi. Yatağan Belediye
Başkanı Sadi Özcan ise desülfürizas-
yon sisteminın hemen kurulmasını is-
teyerek şunlan söyledi: "Göz göre gö-
re Yatağanlılan öldürüvorlar. Desülfü-
ri/asyon sistemi ihalesi yapıldı. Başba-
kan Tansu Çiller gelip temcl atacaktı.
Hâlâ inşaat başlamadı. Sanıyorum ka-
nıuoyunu oyalıyorlar. Bizi daha fazla
kandırmasınlar. Desülfürizasyon siste-
mini hemen kursunlar. Sistem kuru-
luncaya kadar da santralı çalıştırma-
sınlar."
Saynur Gelendost ise şu anda alarm
nedeniyle kapalı olan santralın bir da-
ha açılmamasını istedi. Gelendost. Ba-
kanlar Kurulu'nu cinayet işlemekle
suçlayarak şunları söyledi: "Bizim
haklı olduğumuzun anlaşılması için it-
le de birkaç y üz kişinin ölmesi mi gere-
kiyor? Bunu ıııu bekliyoriar? Vatağan
Termik Santralı ile ilgili Aydın Bölge
İdare Mahkemesi'nin vermiş olduğu
kapatma karan var. Bu karar Bakan-
lar Kurulu karan ile askıya aiındı ve
santral "deneme üretimi" adı altında
çalıştınlmaya devam edildi. Şu anda
Bakanlar Kurulu karanyla cinayet iş-
leniyor. Eğer santralı bu olay dan sonra
da çahştınrlarsa hiç beklenmedik tep-
kj ortava koyacağız. Dünyayı başlanna
yıkacağız" dedi.
Bu arada TEAŞ'tan yapılan açıkla-
ma ile Muğla'da her gün saat 10.00-
12.00 arası ve gece de 19.30-22.00 ara-
sı elektriklerin kesileceği bildirildi.
Santralın ne zaman çalışacağı ya da ça-
lışıp çalışmayacağı konusunda ise
açıklamayapılmadı.
Gazetemiz yayına hazırlandığı sırada
Aytaman başİcanlığındaki kriz masası
çalışmalannı sürdürüvordu. Açıklama
yapılmazken toplantıya Cevre Müdürü
ve Sağlık Müdürü yanında eski Bayın-
dırhk"Bakanı Muğla MilletvekiliEr-
man Şahin'in de katıldığı öğrenildi.
4
\aiilik değil, biz kapattık'
TEAŞ Genel Müdürü ile dün beş sa-
at süren toplantıdan çıkan Aytaman bir
açıklama yapmak istemediğini belirte-
rek gazetecilerin sorulannı TEAŞ Ge-
nel Müdürü'ne yöneltmelerinı istedi.
TEAŞ Genel Müdürü Mustafa Turan
ise daha sonra gazetecilere yaptığı
açıklamada, santralı valinin değil ken-
dilerinin kapattığını vurguladı.
İstanbul Haber Servisi -
Galatasaray 'da dün art arda
yapılan protesto gösterileri
ile eylemli bir gün yaşandı.
İranlı mültecilerin ülkeleri-
ne geri gönderilme isteğinı
protesto eyleminİTi ardın-
dan. kayıp aıleleri her hafta
olduğu gibi oturma eylemı
yaptı. Daha sonra Ankara
Terörle Mücadele Şube-
si 'nde tecavüze uğradığı öne
sürülen Leman Çelikars-
lan'a dayanışma mektubu
postalandı.
Galatasaray Lisesı önün-
de toplanan kadın gruplan
yaptıklan ortak açıklamada
Ankara "da, İran'a iade edil-
meyi bekleyen 31 kadın ol-
duğunu belirterek "Suçlan
şeriatın acımasız koşullan al-
tında yaşamayı istememek.
Biz de istemezdik yerlerinde
olsak. Şeriatın kadına biçti-
«i esaretin farkındayız çün-
kü" dediler.
Galatasaray Lisesi önün-
de toplanarak oturma eylemi
gerçekleştiren kayıp aileleri
ile demokratik kitle örgütü
temsilcıleri adına yapılan
açıklamada ikinci Dünya
Savaşf ndan bu yana pek _ - , » . . . . „ . . .
çok ülkede binlerce ınsan.n &*"&* '
s t I
Wal Caddesı dun, çeşıdı
kaybedildıeı vuraulandı Ga- ^ d m
gruplarının protesto eylemle-
latasaray Postanesi önünde nne sahne oldu.
Emekçi Kadınlar Birliği ve çok sayıda demokratik kitle örgütü adına
yapılan açıklamada da Leman Ceükarslan adlı kadına Ankara Emni-
yeti'nde üç özel tirn elemanı tarafından tecavüz edıldiği öne sürüldü.
I Baştarafı 1. Sayfada
yenler tarafından çıkanldığını savundu.
Talabani adına konuştuğunu belirten Saib,
son zamanlarda başında kendilerine yönelik
olarak çıkan haberler nedeniyle Talabani'nin
iki yıl aradan sonra Ankara'ya gelme planı-
nın gerçekleşmeyebileceğini söyledi. Kay-
naklar. Dışişleri Bakanlığı'nda, Talabani'nin
Türkiye'yi ziyaret edeceği konusunda birbil-
gi bulunmadığını kaydettiler. İki hafta önce
Şam'a gitmeden önce Nusaybin'e gelmesi
için Talabani'yehelikoptertahsis eden Türki-
ye'nin. KYB'nin Dublin'deki uzlaşmaz tutu-
mu, PKK'yı siyasi bir örgüt olarak nitelendir-
mesi ve 10 eylülde Şamya birtoplantı yapıl-
dığına ilişkin alınan güçlü duyumlar ışığında
KYB Iidennin Ankara'ya gelmesine sıcak
bakmadığı yorumlan yapıldı. KDP'nin Anka-
ra'daki Temsilcisi Sefin Dizayi de Kuzey I-
rak'taki KDP mevzilerine yönelik PKK sal-
dınlan karşısında Türkiye'nin kendilerine
destek vermediğini savunarak "Hayal kınkb-
ğı içindeyiz'" dedi. Türkiye'nin. iki yıl aradan
sonra KYB liderini Ankara "da kabul edeceği
yolundaki haberlerden rahatsızlık duyduğu
belirtilen KDP'nin. "kendisi PKKsaldirdan-
nın bedelini öderken Talabani'nin Ankara'ya
gelmesine karşı olduğuna" da işaret edildi.
Ankara'da rahatsızlık
Dublin toplantılanna Ingıltere'nın ardın-
dan Fransa'nın da katılmak istemesi Anka-
ra'yı rahatsızetti. Diplomatik kaynaklar. bu
toplantılann bölgede barış ve istikrann sağ-
lanmasını hedeflediğini. Fransa'nın da bu
sürece dahil olması durumunda bunun arka-
sının gelebileceğine dikkat çekerek, sorunun
uluslararası boyutlara taşınacağını söyledi-
ler.