Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yonetmenı. Orhan Erinçtt Dı> Haberler Ergun Bakı # Ktıhbarat Yalçın \ j>ın Kurulu İlhanSek;uk«Ba^kan).
Genel Yayın Koordınatörü Hikraet Çakır • Ekonomı Bülent Kızanlık • Kültür: Orhan Eriırç. Oktay Kurrböke.
Çetinkaya # Yazıışlerı Mudurlen HandanŞenköken • Spor Abdülkjdir Yücelmın Özgen Acar, Hikmet Çetinkaya,
Ibrahim Vlldız .Dinç Tayanç (Sorumlu) • Makaleler Sami Karaören • Çe\m: Seyfettin Şükran Soner, Ergun Bakı. Dfnç
9 Haber Merkezı Mudüru: Hakan Kara Turhan • Duzeltme. Abdullah Yazıcı#Bılgı-Bel- Tayanç. Ibrahim ^ ıldız, Orhan
0 Görsel Yönetmen Fikret Eser g? Edibe Buğra • Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu BursaİL Mustafa Balba>.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balba> • Haber Müdüru: Muessese Müdürü ErolErkutSKo- MEDVA C: • Vönetım MEDYA G: •
Doğan Akın AtatürkBuhan No: 125. Kat 4. Bakanlıklar- ordınatör Ahmet Korukan • Kurulu Başkanı-Genel Yonetım Kurulu
AnkaraTel 4195020(7hat). Faks:4195027#lzmırTem- Muhasebe Bülent Yener • Idare Müdur GBIbin Erduran Başkaru - Genel
sılcisiSerdarKızık,H.ZıyaBK.]352S 23Tel 4411220. Hüseyin Gürer • Işletme Önder • Koordınator Reha Mudür Üsrün Ak-
Faks 4419117#AdanaTeiTBilcısrÇednYiğenogld,tnonü ÇHİk#Bılgı-lşlem.Nailİnal»Bıl- Işıtman • Genel Müdur men • Murahhas
Cd. 119 S.No.l Kat 1. Tel. 3522550. Faks: 3522570 gısayar Sıstem MürihetÇiler Yardımo. MineAkdağ u>e BoraGöneiK
\a>ımla*an \e Basan: Yenı Gun Haber AıanM. Basın \e \avmcılık <\ Ş
Tûrkocajı CaJ 3« 41 Cagaloğlu 34334 l,t PK 2-K. Istanbul Tel lO 212) 512 05 05 (20 hatı Faks IO 212ı 513 »5 95
I7EYLÜL1995 lmsak:5.13 Güneş: 6.39 Öğle. 13.06 Ikindi: 16.33 Akşam 19.19 Yatsı: 20.39 MEDYA C Tel 514 07 53 - 513 ">? >s0 - 513 84 6(1-61. Faks 5118466
Kadıköy'de agaç
kattiamı
• KADIKÖV7İSTANBUL
(AA) - Kadıköy Belediyesi,
Erenköy'de gövdeleri
matkapla delındikten sonra
asit \erilen 50-60
yaşlannda 19 ağacı
kurtannak için harekete
geçti. Erenköy
Ethemefendı Caddesi Cami
Sokak 12 numaralı evin
bahçesinde bulunan 19
adet çam ve sedir ağacına.
kimlıği belırsiz kişilerce
gövdeleri delindikten sonra
asit enjekte edildi Kadıköy
Belediye Başkanı Selami
Öztürk, olayı bir ihbar
sonucu öğrendiklerini ve
ağaçlan kurtarmak için
hemen harekete
geçtiklerini söyledi. Selami
Oztürk. ağaç katlıamını
önlemenın tek yolunun
benzer alanlann tekrar
yeşil alana dönüştürülmesi
olduğunu belirterek
konuyu Kadıköy Belediye
Meclisi"nde
görüşeceklerini ve bu alanı
'sosyal donatı alanf haline
getirmek için
çalışacaklannı sözlerine
ekledi.
Tıpta uzmanlık
smavı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Tıpta uzmanlık
eğitımi görmek üzere
Sağlık Bakanhğı'na bağlı
eğitim hastanelerine,
üniversitelerin tıp
fakültelerine \ e GATA
Askeri Tıp Fakültesi'ne
ahnacak adaylar için, 1995
Eylül Dönemi Tıpta
Uzmanlık Eğitımi Giriş
Sınavı'nın ilk aşaması dün
yapıldı. Yaklaşık 13 bin
pratisyen doktorun
başMiruda bulunduğu
sınavın dün vabancı dıl
bölümü yapıldı. Bu sınavda
başanlı olanlar bugün
bilim sınavına gırecekler.
THinya Ozon
Günü'
• ANKARA (AA)- 16
Eylül Uluslararası Ozon
Tabakasını Koruma Günü*
dolayısıyla bir mesaj
yayımlayan Çevre Bakanı
Akçalı. "Dünyayı güneşin
zararlı ışınlanndan
koruyan ozon. insan
yapımı kimyasallarla
süratle tahnp
edilmektedır" dedi.
Akçalı'nın mesajı özetle
şöyle: "Türkiye. gelişme
yolundaki ülkelerden biri
olarak, ozonu incelten
maddelerin kullanımdan
kaldınlması için bir ülke
programı hazırlamış olup.
protokolle kendisine 2006
yılına kadar olanak
tanınmış olmasına rağmen.
bu maddelerin büyük
bölümünü 2000 yılına
kadar kullanımdan
kaldırmayı
planlamaktadır."
Diş Hekimliği
Kongresi
• tZMİR(AA)-Türk Diş
Hekimleri Birliğı
tarafından düzenlenen. 1.
Ulusal Diş Hekimliği
Kongresi. 21-23 eylül
tarihleri arasında fzmir'de
yapılacak. Izmir Diş
Hekimleri Odası Başkanı
Levent Özses. bilimsel
konarenin ana konulannın
•2000"e Doğru Diş
Hekimliği Teknolojisi' ve
"Diş Hekimliği Pratiğinde
Kormııcu Uygulamalar'
olacağını belirtti. Özses,
kongrede aynca, 'Eklem
Hastalıklannda Psikolojik
Faktörlerin Rolü". 'Florün
Dünü Bugünü Yannı", "Diş
Hekimliği Pratiğinde
Penodontoloji' konulannın
da tartışılacağını söyledi.
Titanik faciasımn
nedeni çelik
• İSTANBUL (ANKA) -
Dünyanın en büyük
transatlantiği olarak bilinen
Titanik"in 1912 yılında
ikiye a> nlarak sulara
gömülmesine neden olan
facianın. gövde yapısında
kullanılan çelikten
kaynaklandığı bildırildi.
Titanik. 1912 yılının Nisan
ayında büyük bir denız
kazasının kurbanı olmuştu.
Titanik. 2 saat 45 dakika
gıbı kısa süre içinde ikiye
aynlarak bin 522 kişi ile
sulara gömülmüştü.
Titanik'in gövde parçalan
73 yıl sora 1985 yılında
Kaz bölgesinde 3 bin 850
m. derinlikte birbirine 600
metre uzaklıkta
bulunmuştu ve 1991
yılındaki ikinci bırdalışta
yapılan araştırmalarda
gövde çeliğinin bir fayans
ya da cam parçası gibi
kınldığı belirlendi.
'68 Kuşağı'nın simgelerinden Harun Karadeniz, ölümünün 20. yıldönümünde anıldı
Erken göçen devrimci• İstanburda Beyoğlu Küçük Sahne'de düzenlenen anma
toplantısında, Harun Karadeniz'e ilişkin "söyleyecek sözü
olanlar"
1
kürsüye gelerek Karadeniz'i değerlendirdiler ve
anılannı aktardılar.
Istanbul Haber Servisi- Harun Kara-
deniz ölümünün 20 yıldönümünde ar-
kadaşlan tarafından düzenlenen birtop-
lantıda anıldı. Türkiye'de "68 kuşa-
ğTnın simgelerinden biri olan Harun
Karadeniz'i anmak üzere önceki akşam
Beyoğlu Küçük Sahne'de bir araya ge-
lenleranlamlı veilginç bir anma toplan-
tısı gerçekleştirdiler Bellı bir programı
olmayan toplantıda Harun Karadeniz
üstüne "söyleyeceksözü" olanlann ken-
diliklerinden sahneye gelmeleri, kendı
kendilerıne söz alıp konuşmalan isten-
di.
Anmaya katılan 80"i aşkın kişiden bir
bölümünün hem dinleyicı. hem konuş-
macı olduğu toplantıda MasisKürkçü-
gil. Süle>man Balkan. Vaşar Yılmaz.
Müşir Kaya Canpolat. Tan OraL, Avdın
Engin, Yücel Yaman, Osman SafTet
Arolat. Nejat Şen, Vedat GiinyoL, Faruk
Yalnız. Burhan Şenatalar ve Fahri A-
ral, Harun Karadeniz'e ilişkin çeşitli
anılannı aktardılar ve onun yirmi yıl
sonra bu kadar içten anılmasının neden-
leri üstünde durdular. Toplantı. Harun
Karadeniz'in öldüğü ana kadar bırlikte
yürüdüğü eşi Hülya Kınalıoğlu'nun
(Karadeniz) çok kısa ama çok duygulu
konuşmasıyla son buldu.
Ne dediler?
MASİS
KÜRKÇÜGİL
12 Mart sonrası sıkı-
yönetıminin köşe bu-
cak aradıklan arasın-
daydık. Bir süre orta-
lıkta görünmemek
için sandalla Hayırsız
Ada"ya gıdip kendimizce saklandık. A-
ma birkaç gün sonra askeri yasak böl-
gede olduğumuz için askerler bizi ya-
kaladı. Onlardan üstümüzdeki uydur-
ma kimlıkleri göstererek paçayı kurtar-
dık. Hayırsız Ada'ya martı yumurtası
toplamak üzere gelip bızimle birlikte
yakalanan bir adam. serbest bırakılışı-
mızdan sonra bize dönüp "Siz yoksa
aranan teröristlerden misiniz" diye sor-
du. Harun bana dönüp güldü. "Bana
bak" dedi. "Üniformalı bürokratayut-
turduk ama, çanklı erkânıharbe yut-
turamadık."
TAN ORAL
O dönemde tanıdığım.
çeşitli nitelik ve özel-
lıklenyle tanıdığım, bu
gün bir bölümü bura-
da. bu salonda olan ar-
kadaşlanm var. Ben
bunlann birer "kahraman" olduklan
kanısındayım. Harun da onlardan bin
ve galiba en iyılerinden biriydı.
OSMAN S.
AROLAT
Siyasal anlamda yol
arkadaşımdı. Sonra ar-
kadaşım, hapishane ar-
kadaşım, dostum. ak-
rabam oldu. O dönem-
lerde sosyalist hareket-
te bir kolektif önderlik kavramım savu-
nurdum. Harun'u da o kolektif önderli-
ğin en tepesine koyardım. Buna içimiz-
de en yakışanı oydu.
YÜCEL YAMAN
Kendıni tanımadan
adını duymuştum.
Sonra tanıştım. Arka-
daşı oldum. Ben Ha-
run'u anımsayınca he-
men İdris Kiiçükö-
mer'i anımsanm. İd-
ris Köçükömer'i anımsayınca da Ha-
run'u. Her ikisinin de pek çok önemli
niteliklerinin yanında olağanüstü araş-
tırmacı yanlan ve araştırmalannı Tür-
kiye topraklan üzerinde temellendiıme
çabalan kanımca çok çok önemlidir.
SÜLEYMAN
BALKAN
Sanırım Harun'u
I966'da tanıdım. O
gün bugün arkadaşız,
birlikteyız. Bizım ar-
kadaşlıİc anlayışımız
fızıksel varlıkla sınırlı
değil ki. Biz bir ış yapıyorduk. Bızler iş
yaparken birbirine yaslanmış insanlar-
dık. lşımizi yapıyoruz gene. Harun da
birlikte işte...
Meğer 'Harun'lar ölmez'miş...AVTJIN ENGİN
1969 muydu? Galiba evet.
Beyazıt Meydanı'nda. Beyaz
Saray'ın oralarda biryerde sağ-
cı öğrenciler toplanmış, yum-
ruklannı sallayarak bağırıyor-
lar: Komiinistler Moskova'ya,
komünisder Moskova'ya!-
Bir köşede üç dört kişi top-
lanmışız. Galiba dört kışıydık.
Harun Karadeniz,Masis Kflrk-
çügil. (galiba) Osman Arolat ve
ben. Genciliğin o yıllardaki vu-
rucu gücü Komünizmle Müca-
dele Dernekleri'nin düzenledi-
ği bir saldırı provası bu. Herif-
ler handiyse salyalar saçarak
bağın\orlar:
- Komiinistler Moskma'ya,
komiinistler Mosko'aS^ L Ma-
sis Kürkçigil dalgasını geçiyor.
Henflerin nakaratının aralanna
ginyor. Yalnız bızim duyabıle-
ceğimız bir sesle tosunlan ya-
nıtlıyor:
- Komiinistler Moskova'ya !..
- Pasaport \ermıyorlar...
- Komiinistler Moskova'ya !..
- Pasaport vermıyorlar...
Bu minik şaka gitgıde ara-
mızda simgesel bir anlam ka-
zandı. Ecevit'in "Karaoğlan"
olduğu yıllardaki o görkemlı
mitinglerden birini izlıyoruz.
Coşkulu kalabalıklar haykın-
yor: "Ecevit başbakan. Ecevit
başbakan". Bırimiz araya giri-
yoruz.
- Ecevit başbakan—
- Biraz zorolur...
- Ecevit başbakan—
Bu minık. zararsız şaka sür-
dü gittı. Öğrenci yürüyüşlerin-
de. TİP ya da CHP mitinglerin-
de filan birimizden biri araya
girdı. öteki ya da ötekiler de
güldü. gülümsedi.
Sonra bir gün... lrkçı-millı-
yetçi sağın silahlanmaya, nam-
îulannı devrimcilere yöneltme-
ye başladıklan günlerde bir ce-
naze yürüyüşündeydik. lyi
anımsamıyorum. Battal Mehe-
toğhTnun cenazesi miydi. yok-
sa işçı Şerif Aygûn'ün mü ? Bu
yazı bağlamında bu aynntı
önemli de değil. Harun Karade-
niz'le kortejin önlerinde bir yer-
de yürüyoruz. lnsanlar hınçla
haykınvor: Battal'lar ölmez,
Battal'lar ölmez.»
Ya babaydı ya da bir yakını.
Siyasal bilinci besbelli "düşük.
ama acısı büyük mü büyük bi-
ri. Hedef şaşırdı. Cenazenin ar-
dında yürüyenlere döndü. kısıl-
mış seşıyle havkıjdı: Nah öl-
mez™ Öldii işte_ Öldü™
Harun Karadeniz'lebakıştık.
Kederle başımızı eğdık galiba.
Bizim minik şakamız dönüp bı-
zi \ urmuştu. Bu kez araya giren
şaka yapmıyor. acısını söze dö-
küyordu. Sustuk... Bir süre ko-
nuşamadan yürüdük.
•
Bir ağustos sıcağında Kadı-
köy Altıyol 'daki camiden Kara-
caahmet'e ilerleyen yürüyüş
kollan. Cenazelerde kimileri
yürürken. kimilerinın kimı pra-
tık sorunları çözmesı gerekir.
"Kayınço" Osman Arolat'la
ayaküstü konuştuk, işleri bölüş-
rük. O aileyle ilgileniyor. "Ga-
do"ya düşen de kimi ufak tefek.
ama zorunlu işler. Örneğın. to-
pallaya topallaya cenazeye gel-
miş. o günlerde bacaklanndan
rahatsız. huysuz ve imanına ka-
dar inanmış ve "Mapusane ar-
kadaşımı son yolculuğunda \al-
nız bırakmam" diye dırenen Iz-
mıtlı işçi önderı Şevki Eren-
can'ı Karacaahmet'egötürecek
bir araba ayarlamak. Örneğin
bir sonrakı cenaze sahibinin
(cenaze sahibi ne demekse?) il-
le de kaldınlmasını ıstediğı çe-
lenkleri toparlamak fılan gibi...
Gado yürüyüş koluna güç
bela yetıştı. Önlere doğru iler-
lerken on bınlerce genç ve yaş-
lı ve kadın ve erkek. on bınler-
ce namuslu insan haykırmaya
başladı: Harun'lar ölmez, Ha-
Devrimci gençfiğin liderierinden Harun Karadeniz, 1942'de Giresun'da doğdu. tlk ve ortaokulu Bu-
lancak'ta. liseyi Samsun'da okudu. 1%2'de İstanbul Teknik Üni\ersitesi Inşaat Fakiiltesi'ne girdi.
1964'te tTÜ İnşaat Fakültesi Talebe Cemij'eti'ne girmesiyle başlayan de%Tİmci süreç, ögrenci hare-
ketinden gençliğe. oradan siyasal mücadeleve uzanan bir çizgide gelişti. 12 Mart askeri vönetimi ta-
rafından tutuklandı. TKP \c De\-Genç davalarında \argılandı. Sargüanması sırasında. kolundaki
kanserojen tümörün teda%isi için .vaptiğı tahliye istemlerine, sıkı\önetimce uzun süre izin \crilmc-
di. Aralık 1973'te tngiltereŞe gittiğinde, tedavi için çok geç kalındığından kolu kesildi. Türkive'je
döndükten kısa bir süre sonra. 15 A.ğustos 1975'te İstanbuPda öldü. "Kapitalsiz Kapitalistler",
"Olayb Yıllar ve Gençlik", "Eğitim Üretim Içindir" ve "\aşamundan Acı DUimler" adlı eserieri var.
run'lar ölmez!_
Ah Gado hayır, sırası degil
şimdi o şakayı anımsamanın...
Bak Hüha Karadeniz'in kısık
gözleri daha da kısılmış... Bak
Kayınço. Osman Arolat gözle-
rinı boşluga dikmiş (canı sıkı-
lınca öyle yapar)... Bak Sülev-
man Balkan ıri hantal bedenini
sürüklüyor, in kocaman elleri-
ni çocukça iki yanına bırakmış.
o bıldik Boşnak suratı allak bul-
lak... Bak Funda. küçücük ço-
cuk. Ağlamamak için alt duda-
ğını ısınyor... Bak MasisKürk-
çügil. bak Işıtan Gündüz. bak
Mustafa Lütfü Kıvıcı. bak Yü-
cel Yaman. bak... Gado sırası
değil şimdi şakanın... Amaelın-
de değil. Onbinler haykınyor.
Gado araya girıyor:
- Harun'lar ölmez»
- Nah ölmez. Öldü işte.
- Harun'lar ölmez».
- Nah ölmez. Öldü işte.
- Harun'lar ölmez—
•
Yirmi yıl geçti. Yirmi uzun
yıl. Dostluklann pekiştıği, dost-
luklann bozulduğu. dostlukla-
nn yeniden kurulduğu yırmı
uzun yıl... Yolların aynldığı.
yollann kesiştiği. yollann yeni-
den buluştuğu yinni uzun yıl...
Yitenler. savrulanlar, sapıtan-
lar, sapanlar. dönenler, siyase-
ten intiharedenler... Gökyüzün-
deki demirkazık gibi direnen-
ler, başının gölgesini önüne dü-
şürmeyenler, dün dediğıni bu-
gün yalamayanlar, yapay ayn-
lıklan aşıp omuz omuza veren-
ler, yıllar yılı farklı patikalar-
dan aynı hedefe yürüyenler; yü-
rürken sık sık birbirine değen-
ler... (Hay Allah. şu Masis'den
kurrulamayacak mıyım ben ve
meğer ne kadar severmişim as-
lan Karabet Amcamın oğlunu.
o kötü ErmeniyO...
Gado. Ankara'daCHPkurul-
tayını izliyor. Ağzına kadar do-
lu spor sa'lonunda CHP delege-
leri haykınyor: "BaykaL Ba>-
kal !.. Karayalçın, Karayalçın
!„" Gel de şaşırma. gel de ke-
derlenme, gel de öfkelenme. Bu
adamlar yirmi yıl önce de sa-
lonlarda toplanıyorlardı. Topla-
nıyor ve haykınyorlardı:Top-
rak işleyenin, su kullananın!-
Tekelleri kuşatacagı/.!_ Sömü-
riiye son L Insanca. hakça bir
düzenL
Gado, yan geceden saatler
sonra, horozlarötmeye hazırla-
nırken Ankara'da. Kızılay'da
yürüyor. Çöp arabalan, uyku-
suz ve yorgun garsonlar, hâlâ
müşteri avında. cep telefonu
donanımlı telekızlar ve Gado...
Az önce, önde gelen bir sos-
yal demokrat. "Bilgi çağında
bütün düma büyük bir köy ol-
du. Artık çıkar çatışmasından
değil, gktbalizmden. çıkarlann
karşılıklı uyumundan söz edi-
yoruz" dedi.
Harun Karadeniz, Gerze Tü-
tün Mitingi'nde sonunu anım-
sayamadığım bir cümleye baş-
ladı: - Ben Alucra kasabasının
Armutlu kö> ünden Harun Ka-
radeniz. L Ikemizde Amarikan
(Amerikan değil Amarikan)
emperyalizminin.-
Bir sosyal demokrat delege
rakı kadehini neredeyse Ga-
do'nun burnuna sokacak. "Ay-
dın Bey bizim en büyük \ağnı-
şunız. fiyatlann serbest piyasa-
da müdahalesiz tesbitini anla-
yamamak oktu" dıyor.
Harun Karadeniz Kartal Işçi
Birliği'ndekı bitip tükenmek
bilmeze benzeyen eğitim semi-
nerlerinden birinde Arçelik iş-
çilenneanlatıyor: Vahsikapita-
lizmin gelişmiş kapitalizme dö-
nüşmesini \aşı>oruz şimdi. Ya-
ni artı değer sömürüsü artık ka-
pitalsiz kapitalistlerin kimini
kapital sahibi yaptı. Peki sora-
lım bakalım: Mal sahibi, mülk
sahibi, hani bunun ilk sahibL.
Bir Gamak işçısı. bir Arçelik
işçisine "tercüme" edıyor:
- Anladın mı oglum! Yani Ar-
çelik senin, Gamak benim. Ya-
ni aslına dönersek bu böyie...
•
Yirmi yıl önce araya girmış,
yanlış yapmıştım. Yirmi yıl
sonra düzeltiyorum:
- Harun'lar ölmez...
- Evet, haklısınız. Harun'lar
ölmez(mış).
- Harun'lar ölmez...
- Biliyorum. Haklısınız. He-
le bugünlerde... Harun'a, Ha-
run'lara ekmek kadar su kadar
gerek duydugumuz bu aünler-
de...
Saçlara özgürlük
CEMtL İPEKÇİ
Merhaba.
Nihayet tekrar saçlann
özgürlüğüne kavuşruğu günlere
geri döndük. Geçen senelerde
insanın bence en doğal ve güzel
aksesuan saçlar. yıllarca ya
manasız kıvırcıklar halinde veya
binbir anlamsız biçimdeki
topuzlarla istekleri dışı şekilden
şekile girdiler günün modası
uğruna. Bu kış herhalde
mutluluklanndan rüzgânn onlan
savurmasına bile
ihtiyaçlan
olmaksızın
kendilerini keyifle
bir oradan bir
oraya
uçuşturacaklar.
Özgürlük şarkılan
söyleyerek yıllann
acısını çıkarmanın
keyfi ile.
Omuzlara dökülen
iri dalgalar
halinde saçlan ve
yürürken
gönüllerince savrulmalannı
gönneyi ne kadar özlemişim:
kısa veya uzun, sadece yıkanmtş
ve incitilmeden taranmış saçlann
yüzlere vereceği doğal huzuru ve
güzelliği şimdiden görmek için
sabırsızlanıyorum.
Sizler de muhakkak ki başınızda
tonlarca toka taşımanın veya
saatlerce onlan kıvırttırmak için
harcadığınız ısdırapiı zamanlann
bıtmesıne çok sevineceksiniz.
doğallığın hafiflığıne dönmenin
keyfi içinde. Saçlar insanlann
kişiliklerini. yaşama bakış
biçimlerini. belki fark ettırmeden
en sessız bir biçimde ortaya
koyarlar. lçlerindekı çocukluğu.
hırslan. değişkenliği hemen
anlarsınız
• İnsanın en doğal
ve güzel aksesuvan
saçlar, yıllarca
şekilden şekile
girdiler günün
modası uğruna. Bu
kış, özgürlük şarkılan
söyleyerek yıllann
acısını çıkaracaklar.
onlann biçımlendirilmiş
şeklinde. Kadının çok
zorlanmayacağı, belki böylesi bir
sadeliğın getireceği zamandan
kazanması. başka güzelliklere ve
isteklenni ifade etmeye zaman
ayırabılmesini sağlayacak.
Kendınle ugraşma yerine
yaşadığımız şu karmaşalarla ve
giyim dışında bir sürü sıkıcı
şeylerin günden güne moda
haline geldiği; savaşlar gibi,
birbirini devamlı yermek gibi,
doğayı mahvetmek gibi. dünyayı
paylaşamamak gibi
anlamsızlıklan
değiştirmeye vakit
ayırabilecek.
Belki de sevgiyi,
varolmanın keyfıni,
kışilenn birbirlerine
gülümseyerek ve
yaşamı sevgiyle
moda haline
getirmeye çalışacak.
şu moda olmadan
kımsenin hiçbir
şeye uymadığı günümüzde.
Saçlann özgürlüğü ruhlara da
düşüncelere de yansıyacak belki
de. Insanlar şekillerinin dışında
da mutlulukların olduğunu ve en
güzeli. kendilerinın olduğu gibi
görünmelerinin hazzına
varacaklar. Bir topuzla saygın
olmak veya kıvırcık saçlarla
çekici görünmek yerine güzel
bakmak. kişinin kendisi olması
vaktı geldiğine inanıyorum.
Belki böylesi sade ve kadını
yaldızsız paketlemeye son veren
bu yılki moda, gelecekte
kışilıklerin daha öne çıkmasına
yardımcı olacaktır.
Gönlünüzde saçlannız kadar
yaşama özgür bakmanız dileğiyle
mutlu pazarlar.
SIT kararınm beldetflmesine tepld
Koruma Yüksek Kurulu'nun Çeşme SİT kararlannın yeniden gözden geçirilmesi istemine
tepki gösteren çevreciler, kararlann geciktirilmesinin yağmaya yol açacağım söylediler.
ASUMAN ABACIOĞLU
İZMİR- Kültür ve Tabiat Var-
lıklarını Koruma Yüksek Kuru-
lu'nun Çeşme Yanmadası SİT ka-
rarlannın bir bölümünün yeniden
gözden geçirilmesi istemi. koru-
macılann tepkisine yolaçtı. tzmir
Çevre Hareketi Avukatlan'ndan
NoyanÖzkan, yasalar ve yönetme-
likleruyannca Izmir 1 Nolu Koru-
ma Kurulu'nun aldığı kararlann
değiştirilemez ve bekletilemez ol-
duğunu bildirdi. Buarada, SİTka-
rarlan uygulamaya geçirilmeden
inşaatlannı yükseltmek isteyenle-
rin belediyelere ruhsat başvurula-
n yoğunluk kazandı.
Izmir 1 Nolu Koruma Kurulu
kararlannın uygulanmasındaki ge-
cikmenin Çeşme Yanmadası'nda-
ki ruhsat alma ve yapılaşma giri-
şimlerini yoğunlaştırdığını vurgu-
layan lzmir Çevre Hareketi A\u-
katlan'ndan Noyan Özkan. gecik-
me yüzünden "yağmanın" inanıl-
maz boyutlara ulaşacağına dikkat
çekti.
Yönetmelik ne diyor?
Özkan, Yüksek Kurul'un Çeş-
me Yanmadası hakkında olağa-
nüstü toplantı yapabileceğini, ilke
ve tavsiye kararlan alabileceğini,
ancak 2863 sayılı yasanın amir hü-
kümleri ile Korunması Gerekli Ta-
şınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkla-
nnın Tesbit ve Tescili Hakkında
Yönetmelik uyannca tzmir kuru-
lunun verdıği tescil karannin de-
ğiştirilemeyeceğini ve bekletile-
meyeceğini söyledi. Koruma Yük-
sek Kurulu ile Koruma Kurullan
Yönetmeliği'nin 6. maddesınde
yüksek kurulun görevlennin aynn-
tılı olarak sayıldığını belirten
Özkan, bunlann arasında "yerel
koruma kurullannın tescil karar-
lannın iptali \eya değişikiiğT konu-
sunda hiçbir madde bulunmadığı-
nı vurguladı. lzmir 1 Nolu Koru-
ma Kurulu'nun SİT kararlarını
yüksek kurul toplantısında savu-
nan Urla Beledive Başkanı Bülent
Baratalı da. "kararlann değişece-
ğinisanmadığuu" söyledi.. Barata-
lı, lzmir kurulunun yeniden değer-
lendirilecek StT kararlannda. dev-
let yatınmlannın ve turizm bölge-
lerindeki yatınmlann yapılmasına
olanak sağlayacak bazı yumuşat-
malar >apılabileceğini sandığını
sözlerine ekledi.
Çeşme Belediye Başkanı Nuri
Ertan ise, İzmir 1 Nolu Kurul'un
SİT kararlanna olan itirazını sür-
dürerek. "kazanılmış haklarael sü-
riilmemesi gerek. Otel \apilacak
noktalarda, konuta açılmış alanlar-
da yapılaşma yasağı mantıksız. Ka-
zanılmış haklara el sürülmemesi la-
zım. Başbakanımızın temel artığı
ha>-aalanı bik SİT ilan edildi. Böy-
le şe> olur mu?"dıye konuştu. !z-
mir kurulunun haklı olduğu bir çok
yön bulunduğunu da kabul eden
Ertan. kurul kararlannın henüz
kendılerine tebliğ edilmediğini,
belediye olarak ruhsat vermeyi
sürdürdüklerini ancak "kurul ka-
raruıın degişmeyeceğini tahmin et-
tikleri yerlerde ruhsat vermeyi dur-
durduklanm" sözlerine ekledi.
Yumuşama beklentisi
Seferihisar Belediye Başkanı
Etfaem Çabş da, yüksek kurul top-
lantısında. lzmir kurulunun aldığı
kararlann yumuşayacağı yönünde
bir izlenim edindiğini belirterek,
"1. Derece Doğal ve Arkeolojik
SİT'leri 2 ve3. dereceye indirebilir-
sek. turistik tesls ve kontrollü konut
yapılabilir, yani kararlar alınma-
dan önceki şekle dönülmüş olur"
dedi Kararlann yeniden değerlen-
dirilmesini memnunlukla kar-
şıladıklannı kaydeden Çalış. "böl-
ge kurulu üyeleriyle birbirimizi ik-
na etmeyeçahşacağız" dedi.