29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 EYLÜL 1995 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER ÇHFte Tomris Özden pişmanlığı • AN KARA (Cumhırhet Bürosu) - CHP kurultayında en yüksek oyu alarak parti meclisıne (PM) seçilen, ancak özel yaşamına ilişkın savlar nedeniyle ıstifaya zorlanar şehit Albay Rıdvan Özden "in eşi Tomris Özden'in istifadan \azgeçtiâini açıklaması. CHP yönetimıni rahatsız etti. CHP Genel Sekreteri Adnan K.eskın, Özden'in 'sozlü' ıstıfasını işleme koyduğunu belırtırken CHP vönetimı. bu konuda konuşmama kararı aldı. CHP Genel Başkanı Denız Baykal ise konuya ilişkin sorulara "Bır açıklama yapma\acağım" yanıtını \ermekle vetındi. Özden'e PM üyelıği ıçin öneri götüren, ancak eşi hakkında boşanma da\ası açtığı iddıalan üzerine istifasını isteyen CHP İstanbul Milletvekıli Mehmet Sevigen, yorum yapmaktan kaçınıyor. Gazetecılerden uzak duran Sevigen'e. Baykal tarafından "konuşma yasagı" getirildiği öğrenıldı. Ecevirten Çiller'e yanıt • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- DSP Genef Başkanı Bülent Ecevit. Başbakan Tansu Çıller'in "Ekonomıde kriz bıtti" yönündeki açıklamalannı eleştirdi. Ecevit, şu görüşlen dile getirdi: "Ekonomideki knz bıtmemiştir. Ancak nitelik değiştırmektedır. Ezilen yine genış halk kesimkri olacaktır Yine işçiler, kamu göre\ lilen, köylüler, esnaf ezılecektir. Onlarla bırlikte sanayici de ezilecektır ' Ece\it. gre\ ertelemeler hakkında da şunlardı söyledi: "Türkıye'nın bugünkü düzeninde grev ertelemek, toplu görüşme sürecinin devre dışı kalması. toplusözleşme \e grev haklarının devre dışı kalması anlamına gelmektedir. Işçıler askeri yönetim dönemınde bile. şimdikı kadar ezilmemişlerdir." Baykal, Çiller'le randevuya hanr • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Geneİ Başkanı Deniz Baykal. hükümet görüşmelerinın, Başbakan Tansu Çiller'in, "görüşmelere daha iyi hazırlanmak" isteğini bıldırmesı üzerine ertelendiğını söyledi. Çiller'le yapacağı görüşmeye hazır olduğunu bıldiren Baykal. "Görüşmelenn daha önce başlamasını arzu ederdım, ama böyie toplantılann aceleye gelmemesi lazım" diye konuştu. DYP'li Köksalan: Pişman değilim • ANKARA (ANKA) - DYP Grup Yönetim Kurulu'nun 3 ay partiden çıkarma istemiyle ortak disiplin kuruluna sevk ettiği Ankara Milletvekili îrfan Köksalan kendini savundu. Îrfan Köksalan yaptığı yazılı açıklamada, grup yönetim kurulunda (GYK) pişmanlık duyduğunu belirttigi ve bunun ıçın cezasının hafif tutulduğuna ilişkin bazı haberler çıktığını. bunun doğru olmadığını söyledi. Köksalan. hayatının hiçbir döneminde pişman olacağı bir iş yapmadığını. yaptığı ışlemlerden de pişmanlık duymadığını ifade etti. Yıldıpım'ı anma töreninde gözaltı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İHD. MHP'lı Beledıye Başkanı Turgut Altınok'un yönettiği Keçiören Belediyesi'nde faalıyet gösteren ülkücü "A Takımı" tarafından öldiirülen Erdal Yîldınm'ın anısına düzenlenen çınar dikme töreninde çok sayıda yurrtaşın gözaltına alındığını bildırdi. Bem-Sen: Baskılar sürüyop • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tüm Belediye Emekçileri Sendikası Ankara Şubesi (Bem-Sen) yönetim kurulu üyesi Gülferit Onsal, sendikalanna yönelik baskıların sürdügünü belırtti. Düzce'deki yasadışı okulda Arap harfleriyle 'La ilahe illallah' yazılı karne veriliyor Hizbuüah ilkokuluEVİN GÖKTAŞ X ANKARA -Türkiye'deki laik cumhuri- yeti yıkarak İran modeli bir Islam devleti kurmayı amaçlayan terör örgütü Hizbul- lah'ın, Bolu'nun Düzce ilçesinde yasadışı bir ilkokul açtığı ortaya çıktı. Ankara Dev- let Güvenlik Mahkemesi (DGM) Başsav- cılığı'nca hazırlanan "Hizbullah Örgütü Düzce Grubu" başlıklı iddianamede. şe- riatçı terör örgürünün kurduğu "Tevhid" adlı yasadışı birılkokulun 3 yıldırfaaliyet gösterdiği belirtildı. Ilkokulun öğrencıle- re verdıği karnelerin üzennde Arapça harf- lerle "La ilahe illallah" yazıldığına dik- kat çekılen iddianamede. şenatçı terör ör- gütünün Bolu Dağı ıle Püren Yaylası'nda kurduğu kamplarda eğitım çalışmalan ile silah atış talimlerı yapıl- dığına işaret edıldı. Ankara DGM Başsav- cılığı'nın, 5'i RP üyesi ol- duğu saptanan 15 Hizbul- lahçı sanıktan 3'ü ıçin i- dam. 12"si içinde 5 ile 15 yıl arasında ağır hapis ce- zası isteminde bulundu- ğu iddianamede, şeriatçı terör örgütünün Düzce'de laik cumhuriyeti yıkmak amacı dogrultusundakı çalışmalan çerçevesinde yasadışı bır ilkokul kur- duğu bıldirildı Iddiana- menin "Örgüt mensup- larının gerçekleştirdiği eylemler" konulu bölü- münde. "Hizbullah ör- gütü Düzce grubunun dini lideri Recep Gü- ler'in açmış olduğu ille- gal 'Tevhıd' İlkokulu" altbaşlığı altında. şu bıl- gilere yer verildı. "Recep Güler tara- fından açılan ve Düzce ilçesinde üç senedir fa- aliyet gösteren bu sözde ilkokulun Milli Eğitim Bakanlığı ile hiçbir iliş- kisi olmadığı, illegal ola- rak öğrenim yapan bir okul olduğu, okulda Re- cep Güler ile birlikte hammının açtığı Kuran kursunda öğrenci olan Havva Aydın isimli ba- yan, Mısır'da dini eği- tim yapmış bulunan Ab- dül Metin isimli şahıs ve sanıklardan Abdül Ni- hat Taştan'ın hanımı • Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığf nca hazırlanan "Hizbullah Örgütü Düzce Grubu' başlıklı iddianamede. şeriatçı terör örgütünün Bolu'nun Düzce ilçesinde 'Tevhid* adlı yasadışı bir ilkokul kurduğu bildirildi. Örgütün Bolu Dağı ve Püren Yaylası'nda da iki kampı var. Arıfe Taştan'ın dersler verdiği, Düzce birinci sırada Arapçaya yer verildiği. Hizbullah örgütü mensuplarının tama- men çocuklarını bu okula \erdikleri. okulun masraflarının örgüt tarafından karşılandığı, ancak öğrenci velilerinden daha çok para alındığı, Recep Güler'in bastırmış olduğu 1994-1995 öğrenim yı- lına ait karnenin incelendiğinde: kapa- ğın üzerinde Arapça harflerle yazılmış "La ilahe illallah'sözünün yer aldığı bir bay rak bulunduğu. dersler sıralanırken Türkçenin üçüncü sırada bulunduğu... sabit olmuştur." Şeriatçı terör örgütü HızbuJlah'ın laik Türkıye Cumhuriyetı'nı hedef aldığına. yasadışı ilkokuldadabudoğrultudaeğitim \erıldiğıne dıkkat çekılen iddianamede. şöyle de\am edildı: "Okul müdürünün Recep Guler, sınıf öğretmeninin Ha\\a Avdın olduğunun belirtildiği. karnenin diğer bölümlerin- ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART de ayet ve hadislerin yer aldığı. İran asıl- lı olup 'Zeynebiye Grubu'nun lideri Se- lahattın Özgündüz ile birlikte Düzce'ye gelen Imam Humeynf nin torunu ile gö- rüşmeler yapan. bu görüşmeden sonra İran'a davet edilen ve 20 gün müddet ile İran'da misafir edilen. gezdirilen. 'böl- ge imamlı^ı'na tayin edilen. "Hıcret Mes- cidi'nde İran modeli bir İslam devleti- nin propagandasını yapan; İmam Hu- mi'vni'yi. günümüzde ise Alı Hamaney'i lider olarak kabul eden Recep Güler. bu okulda körpe dimağlara girerek. kal- binde Türk olmanın gururunu değil. İranlı Müslüman olmanın gururunu ta- şıyan Müslünıanlar yetiştirmeye çalış- tığı. Türkiye'de laik cumhuriyet devle- tini yıkarak İran modeli bir İslam dev- leti kurmak istediği, sanık- ların emniyet ve savcılık ifadeleriile Tevhıd llkoku- lu'na ait karneler gibi de- lillerle sabit olmuştur." Hizbullah kampları Düzce'deki Hizbullah grubunun Bolu Dağı'nda ıl- legal eğitim kampı kurduğu ve sılah atış talimlerı yaptır- dıöı anlatılan ıddıanamenın "1993 yılında Bolu Da- ğı'nda yapılan eğitim kam- pı" başlıklı bölümünde şu bılgiler yer aldı "Hicret Mescidi etrafın- da toplanmış olan Hizbul- lah Örgütü Düzce Gru- bu'nun Bolu Dağı'nda eği- tim kampı düzenledikleri, bu kampta geceleri silahlı olarak nöbet tutulduğu, sabahları spor yapılıp tek- bir getirilerek topluca 'Kahrolsun Amerıka' şek- linde sloganlar atıldığı. si- lahlarla atış talimi yapıldı- ğı. kamp süresince Recep Güler'in ımanı. ünımet. Hizbullah. Islanıi Hareket" konularında seminerler verdiği. sanıkların emni- yet. savcılık \e DG VI yedek üyeliğindeki ifadeleri gibi delillerle sabit olmuştur." Ankara DGM Başsa\ctlı- gı'nca hazırlanan iddiana- mede. Hizbullah'ın Püren Yaylası'nda kurduğu kamp- ta da Bolu Dağı'nda gerçek- leştirilen türden faalıyetlerin vürütüldüSü anlatıldı. Cumhurbaşkanı Demirel'den deprem sonrası yenilenen Erzincan'da et ithali için Çiller'e uyarı: r Köylüden alıp Almana veriyorsunuzBÜLENT SARIOĞLl ERZİNCAN - Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel, Zıraat Bankası'nca Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine v erilen 2 trilyon liralık hayvancılık kredisinin 20 trilyon liraya yükseltilmesi gerektiğini vur- gularken, Başbakan Tansu Çiller'e de, et ithaline izin veren kararı anımsatarak. "Er- zincan köylüsünden esirgediğinizi, Al- manlar'a veriyorsunuz" uyarısında bu- lundu. Cumhurbaşkanı Demirel. Başbakan Çil- ler ve hükümet yetkilıleriyle birlikte geldi- ği Erzincan'da. bırlik çağnsında bulundu. Türkiye'de ayrjkökenden insanlar bulun- duğunu, ancak kiiga içın bir neden bulun- madığını vurgulayan Demirel. "Türki- ye'nin gücünü tüketirsek, bngünleri ara- rız"uyansında bulundu. 653 kişının yaşa- mını yitirdıgi Erzıncan depremi nedeniyle Allah'a asi olmadıklannı söyleyen Demı- rel. "Cenab-ı Allah bir daha bu gibi afet- lerle bizi terbiye etmeye kalkmasın" dı- legınde bulundu. Başbakan Çiller de. Ata- türk'ün bazı sözleriyle benzer mesajlar içeren konuşmasında, "thtiyacımız olan güç. birlik ve beraberiiğimizden geliyor" dedi Cumhurbaşkanı Demirel, Başbakan Çil- ler. Başbakan Yardımcısı Hikmet Çetin. * Demirel \e Çiller. 13 Mart 1992 tarihinde Erzincan'da mevdana gelen depremin ardından başlanan projelerin açılışlarıvla temel atnıa törenlerine katıldılar. bazı bakan, mıllet\ekılı \e bürokratlar 13 Mart 1992 tarihindeki depremin ardından çalışmalarına başlanan projelerin açılışla- rıyla temel atma törenlerine katılmak üze- redünErzincan'agıttıler. Kente Cuınhur- başkanlığfnın makam aracıyla giren De- mirel \e Çiller. üstü açık arabadan birlikte yurttaşlan selamladılar Konu^masının bü- yükbölümünübırlik-bütünlukmesajlanna ay iran Demirel. "Birimize iğne batsa, he- pinıize batar" dıyerek. şunları söyledı. "İddiamız vardı: Türkiye Cumhuri- yeti devleti güçlüdür. \atanın hcr köşe- sindeki her kişinin de\ letidir ve bir tabii afetin mey dana getirdiği y aray ı en h i şe- kilde saracaktır. Acıları içimize gömdük. Cenab-ı Allah'a asi olmadık. Erzin- can'daki imar çalışmalan Türkiye Cunı- huriveti'nin gücünü veşefkatini gösteri- yor." Erzincan'da dün 662 adet işyerinden olu- şan 6 ış merkezi. 1052 adet kamu lojmanı. 1131 adet kooperatıf konutu, 5 adet kamu hızmet bınası. 31 adet bina ile atık su ant- ma tesisı ve katı atık depolama tesislerının açılış \e temel atma törenleri gerçekleştı- rıldi. Erzıncan dakı tüm onarım projesının malıvetinın 30 trılvon lırayı bulduöu bildi- rildi.' Çiller'e soğuk duş Demirel ve Çıller'in, \ılayetı zıyaretın- de. Erzincan Valısı Recep Yazıcıoğlu. hay- \ancılık sorunlanna ılişkın yakınmalannı dilegetirerek. Ziraat Bankası'nca Doğu ve Güneydoğu Anadolu bolgelennde kullan- dınlan 2 trilyon liralık hayvancılık kredisi- nin mıktarının 10 trilyon liraya çıkarılma- sına karşın gereksınımi karşılamadığını söyledi. Yazıcıoğlu'nun şıkâyetlerını dınleyen Cumhurbaşkanı Demirel. haşvancılık kre- disinin 20 triKon liraya yükseltilmesi ge- rektığını belırtırken. Başbakan Çiller'e de. et ıthalinı kastederek. "Erzincan köylü- sünden esirgediğinizi. Almanlar'a veri- yorsunuz." uyansında bulundu. Çiller. Demirel'in --ert çıkışı üzerine \üzünü öne eâdı Türk-İş Başkanı Bayram MeraFden CHP'ye gözdağı: Sözleşmeler son ş;ANKARA (Cumhuriyet BUrosu) - Türk-Iş Genel Başkanı Bayram Meral, CHP'ye. toplusözleşme görüşmelerinin partinin son şansı olduğu uyarısında bulunarak "Toplusözleşme görüşmelerinde çözüme varılırsa CHP eski büyük günlerine döner, yoksa tarih sayfalarında kaybolur" dedı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ziya Halis, işçiye yüzde 5-10 oranlannda ücret artışı verilmesini kabul etmeyeceğıni belirtirken, Sanayi ve Ticaret Bakanı Hasan Akyol, toplusözleşme görüşmelerinde DYP'nin CHP'yi dışladığını söyledi. Tanm-lş Sendikası'nın dün yapılan 14. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Halis, sendikalann siyaset yapma yasağının kaldınlmasıyla parlamentoda daha çok işçının temsil edileceğinı belirterek "İşçi sınıfı içinden çıkacak adayların artmasıyla parlamento, daha çok çalışanın lehinde oluşacak" dedı. Halis. toplusözleşme görüşmelerinde, halen uzlaşmaya vanlamadığını da anımsatarak "Yüzde 3-5 oranlannda ücret artışı üzerinde uzlaşma sağlanamayacağımn anlaşılması lazımdır. Yüzde 5-10 oranındaki zamma siz razı olsanız bile, ben olmam" dedı. Grevın ışçılerın bır hak silahı oldugunu da vurgulayan Halis. "Hak silahını işçilerin elinden almak bir haksızlıktır. Bulunduğum her platformda bu haksızlığın önüne geçmeye çalışıyorum. Şartlar değişmeden bugünkü tavnmın değişmesini kimse benden beklemesin"dıye konuştu. Halis, Sanayi ve Ticaret Bakanı Hasan Akyol'un. şeker işkolundakı grev erteleme ıstemı için "vatana ve millete görev yapma" yönündeki gerekçesiyle ilgilı olarak şu değerlendırmeyi yaptı: "Grev ertelemek, demokrasi ve hukuk kurallarına aykırıdır. Haksızlığa vatana hizmet gerekçesi göstermek, sosyal demokratlıkla bağdaşmaz. Sayın AkyoPun erteleme istemi. demokrasiye aykırıdır. Vatana hizmet burada bahanedir." CHP'ye gözdağı Genel kurulda bır konuşma yapan Türk-tş Başkanı Meral de. hükümetin. "Alınteri kurumadan, işçinin hakkı verilecektir" vaatlerıne karşın. çalışanlara, 12 Eylül yönetımınm bile yapmadığı antıdemokratik uygulamalan gerçekleştirdiğini söyledi. KJT'lerın zararlannın. işçilere yüklenmek istendiğinı de vurgulayan Meral. "Madem. işçiler zarar ettiriyor. nive grevleri ertelemeye çalışıyorlar?" dedı. Toplusözleşme görüşmelerini masa başında çözmekıstemelerine karşın. hükümetin uzlaşmaz tavır sergilediğını belırten Meral. "İşçinin, memurun ve emeklinin nefesini kurutanların nefesini biz de meydanlarda kurutacağız" derken. CHP">ede. "Toplusözleşmeler son şansınız" uyansında bulundu. Meral. "Toplusözleşme görüşmelerinde çözüme varılırsa CHP eski büyük günlerine döner, yoksa tarih sayfalarında kaybolur" dedi Meral. Sanayi Bakanı Akyol'un. şeker ışkolunda grev erteleme istemi konusunda da. "Kendisi vatana karşı görevini yapıyor da, biz ne yapıvoruz?" diye sordu. Sanayi \e Ticaret Bakanı Hasan Akyol. DYP'nın toplusözleşme görüşmelennde CHP'yı dışladığını belirterek bu tutumun doğru olmadığını vurguladı. Çalışanların ücret ve sosyal haklarının belırlenmesinde. bakanlığının da devrede olmasından daha doğal bir şey olamayacağını söyledi. TÜMMÜZİK MARKETlffiDE TÜMMÜZİK \EREYE EY GÜZEL ÎSSA\LAR? ONUR AKIN - GRUP BARAN Orur Akın'n -*•! \e felelen kolajına akıldjn ;ıkmıyor Ara\ı^ ıçmde olan nuzığımız. anık kendını bulm or L mutla ve Ju\ gu ıle duılıvonjm Toklamış Ale? SevgılıOour.^ûreklnegenı; lasanlara her donem ıhtı\aı:ımız\ar Sızlersö.lenntzımelodıkhji>kınşlanı;eMrı:ıjınLzde wzı ır^anlar u;.kulanndan uyanacaklardır Seıgılenmle Edip \kbayr»m Hüzünlü.dıkba}lı\eccsur>ari(ilarbunlar HÛZCTIU çunkuanılan kucaklıvor Dıkbajlı. cunkubızı hanr[ama\açaeın>or Cesur çunkü yureklere sö\ fcnıvor Cezmi Enöz "Nereye ;\ güzel n*anlar'" Eıet nere\e Denız'ler. Eılıp'ler Mahır'ler Sızı çok özlûyonız Or-ır Akın aûzel bır ı; \apmı> Muzık \e iözler bem çot etkıied: En çok Onur'un ^ ı n ı se\dım Sevgılı Onur. Ha>re'ı. özgiırlûğu tulanlardan bın Sevgıler Banu Namuslu bırçalı^ma Günumuzde popçu öeelcnnın endtşelennı ta^ımayan ludır(alı>nıaUrdanbırlanesı Baglam&ıvia. be>tc \e sozlen)le benım >aşamda isiedığım müzık dûnşaMndd guzel bır ko^esı olacak Cıhit B«rka> "înancî olan ku> > eraltında da uî Suavi Onur \kın üç j ıl oncekı jlbûmü ile Jıklıatımı çekjn $tı YeniMnde > me duzej l> bir çalışma yapmi} Çok değeriı mûzısvenlenn kjtkw ıle ortaya ba$anlı bır ^nadolu-pop sentezı ko>Tiyor. Ali kocatepc I A>i[hj benım .nıbım Buadı ılkkezdu>mor ılkkczdınlnorıjrn Dınle>m Eğer v:vmez>cnız. eger o \unıİMm' iiıvcn dızelere »"urulmazsanız 'vuh' de> ın bana Hıncal l loç NF.P\ Müzik Vapım İMÇ 6 Blok N c 62nUnkapanı-k Tel- 512 30 *>2 - 513 22 37 Fax- 511 SI 94 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Kara Dut Güneşi... Akşamın o alaca rengı vuruyordu yüzüne. Kirpik- leri uzundu. Bakışlannda yorgun bırctenizin sessiz- liğı vardı... Parmaklarını dokundurdu önce. Bir rüzgâr serin- liğıni duyumsadı. Ardından saçlarını okşadı. Düşlerınde çizdiği resimleri yakaladı. Bir Akdeniz kasabasında portakal bahçelerine indi. Çocuklu- ğundan devşırdiği nice fenerieri odanın içine taşıdı. Ayşe'yi anımsadı bırden. Kız balkona çıkmıştı. İçinden şöyle seslendi: "Ne denli benziyor Ayşe ye..." Gözleri kızın kalçalarındadolaştı... Birden döndü kız... Delıkanh şaşırmıştı. Kızın bakışlannda alaycı bir gülümseme vardı... Kız: "Neden seyrediyorsun beni?" Delıkanh "Hıç"dedi, "Sadecebakmıştım." Kızye- niden koltuğa oturdu. Kız: "Sen ne yapmak ıstıyorsun söyler misin?" Delıkanh. başını sallayıp "Ben seni sevıyorum bi- liyor musun?" dedi. Kız yenıden kalktı yerinden. Bir sigara yaktı. televızyonu açtı. Haberler başlamıştı... Spiker ılk haberi verdi: "Tunceli'nin dağlık bölgesinde çıkan çatışmada 3 güvenlik görevlısi şehit düştü, 7 PKK'Iİ öldürüldü. Operasyonlar sürüyor..." Kız saçlarını düzeltirken sordu: "Ne olacak bu ışin sonu?" Delıkanh hiç umursamadı... Kız bır kez daha yineledı aynı soruyu. Bu kez de- likanlı yanıtlamak zorunda kaldı: "Senin aklın ermez böyle şeylere..." Kız sınirlendı. Kül tablasını eline alıp delikanlının kafasına fırlattı: "Sen çok şey biliyorsun eminim..." • • • Delıkanh, kızın kalçalarına bakıyordu. İçinden de şöyle diyordu: "Tıpkı Ayşe'nin kalçası gibi..." Kız bırden delikanlının boynuna sanldı: "Haydi bana bir şiır oku..." Delıkanh şaşırmıştı. Gözlerini kısıp konuştu: "Ben şiir bılmem kı..." Kız kaşlarını çattı: "Hanı sen her şeyi bılirdın..." Delikanlı şaşırmıştı. Ne diyeceğini bilemedi. Kem küm etti. Sonunda "Bak" dedi kıza ve ekledi: "Sen hep boş şeylerle uğraşıyorsun. Yazık zama- nına. Ne olacak şiiri bilsem, söyler misin ne ola- cak?.." Kız delikanlıdan böyle bır yanıt bekhyordu zaten... Gözlerınin içinden bir kanatlı kuş geceye inat ef- latun çızgıler ıçınde uçup gıtti. Gökyüzünden kopup gelen bir sevda bulutu şarkıların içinde yok oldu. Delikanlı çocukluğundan alıp getirdiği fenerlerine bakıp kaldı... Macerası çoktan bitmiş avuntular bahçesine gi- diverdı ansızın... Sonra bir haykırış duyuldu, gecenin içinden birtu- runcu aydınlık yayıldı... ' - J » - »" O bir sestı, o bir bilinmezdi... '* ' " * ~ Yoksa papatyaların renkli camları mıydı, yoksa kara dutların güneşi miydı? Kız usulca ağhyordu, dehkanlıysa şaşkındı: Ansızın gelen belkı de Oktay Rifat'tı... Ne diyordu koca şair... Güneşimi arılar yedi gecesiz kaldım / Dört köşe taşlann üstünde I Denizin çarşısında yeşilzeytin I Ba- lıklar geçti düdük çala çala I Yaşamaya başladı kal- dığı yerden I Yosunlu kapılann ardında gizlı I Ikız martılan bulmak ıçın... • • • Delikanlı. odanın içinde kaskatı kesilmiş kıza ba- kıyordu... Gözlerini açmıştı iyice. Sanki alnında kuşlar ha- valanıyordu. Bir korku seli akıyordu yüreğinde. Kö- şe başındakı leylak kokusu yitmişti. Delıkanh mırıldandı: "Şiir mı bu, çocuklar yazar böyle şeyleri..." Bir adım attı kıza doğru. Kızı omuzlarından tuttu: "Yoksa sen solcu musun?" Kız gülumsedi ve sordu: "Ya sen nesin?" Delıkanh öfkelenmiştı. Çocuklukyıllarınagitti. Ka- rataş Lısesi'nde okuduğu yıllarda tanıdığı M.Ç'yi düşündü. Okulun helasına 'orak-çekiç' çizen M.Ç'yi görür gibi oldu... Delikanlı, "Ben"dedi kekeleyerek "Benseninleas- la beraber olamam, Ayşe'ye benzesen bile..." Kız hâlâ gülümseyerek izliyordu delikanlıyı. Deli- kanlı balkona çıktı. Kız da yanına geldi. Kızın saçla- rı rüzgârda uçuşuyordu... Kız sanki bulutsuz masallara yaslanmıştı. Arala- rından vapurlar geçiyordu o anda. Birden elini kal- dırdı. Camlar karanlıkta yürüyor gıbıydi. Kız uçuşan saçlarında yarım kalan sevdaları dü- şündu. Delikanlı ise kaçıp gitmek istiyordu. Yine bır ses yükseldi ansızın. O ses kızı ve deli- kanlıyı izliyordu... Bütün karanlığı versem sıze gıden geceyi durdu- ramazsınız I Işır odamızın havası kaçar çeşmelerin- den durduramazsınız I Ben denize bakanm sandal- ca uzaktan i Sız yüzersinız bir kuş uçar bır gemi ge- çer durduramazsınız... Zaman akıp geçti... O gece son geceydi. Kız ve delıkanh bir daha hiç görmediler birbirlerini... İLAN T.C. YALVAÇ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1995 94 Davacı Yalvaç Yağcılar K.'den Fahreddin kızı. 1969 D.'lu Hacer Gülsoy tarafından. davalı Yalvaç Salur Mah.'den Mehmet \ e Cemıle oğlu. 10.1.1963 D.'lu Fe- rudun Gülsoy aleyhıne açılan boşanma davasının. ya- pılan açık yargılaması sıraMnda. verilen ara kararı uyannca. davalıya çıkartılan tebligatlann yapılama- ması. adresiniıı araştırmalardan bulunamaması sebe- bı iledavalıyadavadılekçesi ileduruşmagünününila- nenteblığınekararvenlmekle.davalınınduruşmagü- nü \e saati olan 27.9.1995 günü saat 10.00'da bizzat duruşmada hazır olması veya kendisini vekille tem- sıl ettirmesı. aksi halde yokluğunda duruşmalara de- vam olunup. karar venleceğı hususu duruşma günü ve dava dilekçesi tebliğı yerıne geçerlı olmak üzere, HUMKnun 213. ve 337. maddesi uyarınca davalıya ilanen duyurulur. Basın: 33486
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle