03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 AĞUSTOS 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Memura grev tartışması ANKARA (ANKA) - TBMM'de uzun süren görüşmelerin ardından kabul edılen anayasa değişikliğı. "memur sendikalan" tartışmalannı sona erdirirken bu kez u gre\" tartışmasını gündeme getirdi. Anayasada "Memurlar grev yapamaz"şekiinde açıkça yasaklayıcı bir hüküm yer almazken, CHP Grup Başkanvekili Mehmet Kerimoglu ile memur sendikalan yöneticileri "memurun grev yapabilecegjni" öne sürdüler. Devlet Bakanı Bekir Sami Daçe ile ANAP Grup Başkanvekili Oltan Sungurlu ise grevin yasak olduğunu bildirdiler. Genel Kurul'daki görüşmeler sırasında memur sendikalan ile ilgili önergede "memurlann grev yapamayacagına*' ilışkin hüküm de bulunurken bu önerge reddedildi. Ancak tıkanıklığın aşılması için TBMM Başkamekilı Mustafa Kalemli'nin yaptığı "redaksKon" ile memur sendikalan 4'üncü maddeye girdi. Bu madde "128*inci maddenin ilk fıkrası kapsamına giren kamu görev lilerinin kanunia kendi aralannda kurmalanna cevaz verilecek olan" cümlesiyle memurlara sendika hakkı verildi. Bu maddede, kamu görevlileri sendikalannın. anayasada grev hakkının düzenlendiği 54'üncü maddeye tabi olmadığı belirtılı>or. ancak açıkça "Memurlar grev yapamaz" şeklinde hüküm bulunmuyor. CHP: Grev hakkı verilebüir Konuya ilışkin olarak ANKA'nın sorulannı yanıtlayan CHP Grup Başkanvekili Mehmet Kenmoğlu, memura sendika hakkı tanıyan madde ile "toplusözleşme" sisteminin getırildiğıni ve anlaşmaya vanlırsa hazırlanacak "mırtabakat metni"nın Bakanlar Kurulu'nun "takdîrine" sunulmasının öngörüldüğünü anlattı. Kenmoğlu. "Bakanlar Kurulu mutabakat metnine uymak zorunda değil; uvulmazsa ne olacak, anlaşmava vanlamazsa ne olacak, bürün bunlar daha sonra çıkanlacak bir yasa ile düzenlenecek. Grev açıkça vasaklanmadığına göre, çıkanlacak bu yasada. Bakanlar Kurulu'nun takdiri aşamasından sonra grev hakkı tanınabilir. Bu, siyasi iktidann insafuıa kalmış: yanm iktidanmızda bu kadara hak kopardık. memurlar destek versin, tek başunıza iktidara geküğimizde grev hakkı da vereüm" diye konuştu. Eğitım-Sen Genel Başkanı Kemal Bal da. anayasada memurlann grev yapmasını yasaklayıcı açık bir hükmün yer almadığını söyledi. Bal. "Daha" önceleri biz. memuriaruı sendika kurmalarını yasaklavıcı açık bir hüküm bulunmadığı için sendikalanmızı kurduk. Şimdi de eğer gerekirse grev deyapanz"dedi. 'Grevhakkıyok' Devlet Bakanı Bekır Sami Daçe ise değişıklikle, memur sendikalannın grev hakkının düzenlendiği 54'üncü maddeye tabi olmadığının belırtıldığini, bunun memurlara grev hakkı tanımadığını söyledi. Atatürk, Konya'ya 75 yıl önce geldi KONYA (Cumhuriyet)- Ulu önder Atatürk'ün Konya'ya ilk gelişinin 75. yıldönümü bugün törenle kutlanacak. Konya VaJjlıgi'nce yapılan açıklamaya göre bugün saat 10.00'da Atatürk Anıtı'na çelenk konulacak. Daha sonra toplu halde Devlet Tiyatrosu salonuna geçilecek. Buradaki förende ise Selçuk Üniversitesi öğretim görevlisi, Yardımcı Doç. Dr. Osman Akandere. Atatürk'ün Konya'ya gelişiyle ilgili bir konuşma yapacak. Daha sonra Atatürk'ün Konya'ya ilk gelişine ait film izlenecek. Akşam ise saat 18.00"de Belediye Mehter Takımı, flıar alanında gösteri yapacak. Vakfm şube yöneticileri hakkmda savcılıklara suç duyurusunda bulunulacak MGVVe soruşturmaERGUNAKSOY ANKARA - Vakıflar Genel Müdürlüğü. Sıvas Cumhuriyet v e Adana Çukurova ünı- versıtelennde düzenlenen mezuniyet tören- lerinde "türban provokasyonu" yapan Mil- li Gençlik Vakfı (MGV) şube yöneticileri hakkında idari soruşturma başlattı. Gaze- telerde çıkan haberleri destekleryönde bul- gular saptaması halinde vakfın şube yöne- ticileri ile ilgili olarak savcılıklara suç du- yurusunda bulunulacağı bildirildi. Emniyet Genel Müdürlüğu'nce MGV hakkında ha- zırlanan bir raporda da vakfın 1980 öncesi Akıncı Gençlik gnıbunun görüşleri doğ- rulrusunda hareket eden kişiler tarafından kurulduğu, \akfa, RP üyeleri ile yoksul ai- le çocuklannın ilgı gösterdikleri vurgula- narak. "İmam-hatipliselerindeokuyanöğ- rencileri saflanna çekmek için çeşitli faali- yetierde bulunuyorlar. Yaz avlannda, öğ- • Vakıflar Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığf nın, gazetelerde çıkan haberleri ihbar kabul ederek Sıvas ve Adana'da türban provokasyonuna adlan kanşan Milli Gençlik Vakfı şubeleri hakkında soruşturma başlattığı bildirildi. rencilere vönelik dini eğitim programlan uyguluyorlar" saptamalanna yer \erildi. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından "shasi faaliyetlerde bulunduğu" gerekçe- siyle sürekli u> anlan \akıflann başında ge- len MGV hakkında. bir süre önce Cumhu- riyet ve Çukurova üniversıtelerinde "tür- ban" nedeniyle çıkan tartışmalarda "kış- kırtıcı'' rol oynamalan nedeniyle idari so- ruşturma başlatıldı. Vakıfiar Genel Müdür- lüğü Teftiş Kurulu Başkanlığf nca gazete- lerdeki haberler ıhbar kabul edilerek baş- latılan soruşrurmada. türban provokasyo- nunu destekler yönde kanıt saptanması du- rumunda. MGV şubeleri ile ilgili olarak savcılıklara suç duyurusunda bulunulaca- ğı kaydedildi. Vakıflann, şartnameleri dışma çıkama- > acaklannı belirten Vakıflar Genel Müdür- lüğü yetkilileri. bürün vakıflann yılda ıki kez müfettişlerce denetlendiklerini söyle- diler. Yetkililer. şöyle dediler "Vakıf şart- namesi dışma çıkan vakıflar hakkında so- ruşturma başlatüır ve daha sonra dosya sav- cılığa iletilir ve gereğinin yapılması istenir. Sıvas ve Adana MGV şubeleri hakkında da gazetelerde çıkan haberleri ihbar sayarak inceleme başlattık. Vakıflar, hayır kurum- landır. lyi ve güzel şevler için çaüşma yap- malıdıriar. Vakıflarla ilgili denetimlerimizi çok sıkı bir şekilde sürdürüvoruz." Emniyet Genel Müdürlüğü'nce MGV hakkında hazırlanan bir raporda da vakfın 1980 öncesi faaliyetlerde bulunan "Akıncı Gençlik*" gnıbunun görüşleri doğrultusun- da hareket eden kişiler tarafından kuruldu- ğu belirtildı. Raporda. şu görüşlere yer ve- rildi: "MGVŞegenelde RP üyeleri iîe fakir aile çocuklan rağbet etmektedir. Özeüikle imam-hatip liselerinde okuyan öğrencileri kendi saflanna çekebilmek için gezi ve spor- tif faaliyetler düzenliyoıiar, dini içerikli vi- deo kasetleri izlettirivorlar. İlk, orta ve yük- seköğrenime vönelik yaz avlannda kamp- lar düzenliyoıiar. Oğrencijere dini eğitim programlan uvguluyorlar. Özellikk v üksek öğrenimde okuvan öğrencilerle bağlannı güçlendirmek için çeşitli çalışmalar \ ürürü- yorlar. MGY yöneticileri, çevTelerindeki in- sanlaıia iyi ilişkiler geliştirip vakfa sem- patizan kazandınvorlar." Cillere. Türkeştepkisi Çiller, DYP'ye ihanetle suçlandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- BaşbakanTansuÇiller'in. MHP Ge- nel Başkanı AJparslan Türkeş'ten övgüyle söz etmesı ve ıttıfak arayı- şına girmesi, DYP"de rahatsızlık ya- rattı"DYP Merkez Karar Kurulu (MKK) üyesi ve Demokratik Atılım Hareketi lcra Komitesi Sözcüsü Nu- rullah Aydın. "Türkeş eşittir, kan, gözyaşı ve kamplaşma" diyerek Tan- su Çıller'in Türkeş'i övmesinden "hicap" duyduklannı bildirdi. Aydın. Cumhuriyefe yaptığı açık- lamada. Türkeş'in neredeyse "de- mokrasi kahramanı gibi gösterilme- sini. avdınlardan hiçbir tepki gelme- mesini anlamakta güçlük çektiğini" belirterek "Acaba.Türkeş'in vurucu timlerinden mi korkuyorlar? 12 Martlan, 12 Eylülleri yaşatan Tür- keş'in demokrat olmayan kişiliğinin kendilerine zarar vereceğinden mi endişe ediyorlar" diye sordu. '35 yıldır siyasette' Aydın, Türkeş'in Türk siyasetinde 30 yıl değil, 35 yıldır var oldugunu belirterek şöyle konuştu: "Türkeş, emekleme döneminde olan Türk demokrasisine, 1960 yılın- da ihtilal sözcüsü olarak girmiş. 12 Martlarda, 12 Eylül öncesinde bin- lerce gencin ölümüne neden olan ku- fuplaşmalann, kanın, gözvaşının ta- rafı olarak görülmüş,bilinmiş ve anıl- mıştır. Uzun .vülar Türkeş'in yanında olan, ama demokrat olmadığına ina- nan en yakın arkadaşlan kendisini terk etmiş, bir kısmı ANAP'ta ver al- mış, bir kısmı ise Muhsın Yazıcıoğlu başkanlığında ayn bir parti kurmuş- tur. 35 >ıl boyunca Türİdve'deki genç insanlann hevecanını istismar ede- rek politika > apan Türkeş, hiçbir za- man belirii yaş üzerindeki insanlann tasvip ettiği bir lider olamamıştır.~ Nurullah Aydın. son günlerde ılımlı uzlaşmacı ve demokrat diye lanse edilen Türkeş'in bu özelliğe sahip olmadığının 35 yıllık gazete arşivlerinde. ışkence yerlerinde \e cezaevleri du\ arlanndakı izlerle or- tada oldugunu belirterek DYP Ge- nel Başkanı Çiller'in aksine övgüye girmesını anlamanın mümkün olma- dıfiını söyledi. Aydın. "DYP, 1946'da başlayan Demokrat Parti (DP) ve Adalet Par- tisi (.AP) ile devam eden bir çizgidir. Sayın Çiller'in DP'vi alaşağı eden 12 Martlarda ve 12 Eylüllerde demok- rasiyi kesintiye uğratan bir zihniye- tin taraflanndan olan Türkeş'e yö- nelmesi DYP'nin geçmişinc ihanet- tir"dedı. Cumhurbaşkanı, Tunceli'de neler olup bittiğini bildiğini söyledi • Cumhurbaşkanı Demirel, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar ile Içişleri Bakanı Nahit Menteşe'den polisin 2000 yılına ilişkin gereksinimleri konusunda brifing aldı. Devletin polisle başladığını söyleyen Demirel, "Halk, polisi görünce rahatlıyorsa devlet demokratik olmuştur" dedi. ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. devlet kavramının polisle başladı- ğını belirterek demokratik hukuk devleti için emniyet örgütünün önemine dikkat çektı. Demirel. "Demokra- tik devletin polisi olmak ko- lay değil. Halk polisi görün- ceendişeye kapılmıvorsa, ra- hathvorsa devlet demokra- tik olmuş demektir" dedi. Demirel. özel tim görev lile- rinin kanştıgı Tunceli'deki olaylan çok ıvı bildiğini: an- cak bu tür •münferitolaylar için genelleme yapılmama- sı gerektiğinı söyledi. Cumhurbaşkanı Demirel. Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar ile tçışleri Ba- kanı Nahit Menteşe'nın bir- kaç aydan berı vıneledıkleri Cumhurbaşkanı Demirel, "Polise sıkılan kurşun devlctedir, halkın huzurunadır" dedi. Bakan Ziya Halis, 5 bürokratla çalışmak istemiyor Bürokradar zorunlu îzînde ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Çalışma \e Sos\al Güvenlik Bakanlığı, çok sayıda bürokratın görevden alınması ve ıstifalannın ıstenmesı nedenivle zorunlu % izne' çıktı. Çalışma Bakanı Ziya Halis'ın eskı Bakan Mehmet Moğultay döneminde oluşturulan üst düze> bürokrat kadrosunu 'tasfiye' ginşımleri nedeniyle. Çalışma Genel Müdürü İsmail Bayer, Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Perihan San. İş ve İşçı Bulma Kurumu Genel Müdürü Mete Törüner. Bağ-Kur Genel Müdürü Rıdvan Selçuk \e Personel Dairesi Başkanı İbrahim Çıknk yıllık izne aynldı.Erdemir'de Türk-lş'e bağlı Türk Metal Sendikası'na. toplu iş sözleşmesı bağıtlama yetkisi \erme konusunda 'söz verdiğT gerekçesıyle bakan tarafından yıllık ızne çıkması ıstenen Müsteşar Kutlu Türker ise geçen hafta izınden dönerek görev ine başladı. CHP Genel Başkanı HikmetÇetin'ın dayısı olan Türker'in. 'bakana rağpıen' görevını sürdüreceğı belirtıldi. Halis'ten önce kısa bir süre bakan olarak görev yapan Aydın Güven Gürkan ın görevden aldıöı. ancak istifa etmesi nedeniyle, yeniden göreve dönen Çalışma Genel Müdürü İsmail Bayer. 40 gün kadar önce yıllık ızne çıktı. ANAP döneminde Çalışma Bakanı olan İmren Aykut'un zamanında Çalışma Genel Müdürü olarak göre\ > apan, ancak Mehmet Moğultay'ın görevden aldığı Ali Toptaş ise göreve iadesi konusunda yargı karan aldı. Ancak. Danıştay'ın karan henüz bakanlığa tebliğ edılmedı. Halıs'ın göre\e başladığı sırada izne aynlan Bayer'ın yerine Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Kasım Afşin vekâleten atandı. DGM, The Marmara'ya bomba koyduğu ileri sürülen sanıklar hakkındaki iddianameyi tamamladı KutLar'm katil zaıılılamıa idam istendi İstanbul Haber Servisi - Yazan- mız Onat Kutlar ile arkeolog Ya- semin Cebeno>Bn'ın öldürüldüğü bombalama e>leminin de aralann- da bulunduğu çok sayıda eylemi gerçekleştirdikleri ileri sürülen 15 kişi hakkında dava açıldı. İstanbul DGM Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede 2 sanık hakkında i- dam cezası istendi. istanbul 3 No'lu DGM'deaçılan davanın iddianamesinde, sanıklar- dan Deniz Demir ve Hkran Kaç- maz'ın "devletin birliğini bozmak ve hâkimiyeti altında bulunan top- raklardan bir kısmını devlet idare- süıden ayırmak amacıyla bölücü örgüte üye olmak, bu örgüt aduıa bombalı eylemlerde bulunmak ve adam öldürmek" iddialanyla ida- mı. HamitŞen'in ise "yasadışı bö- lücü örgüte üye olmak ve bomba i- mal etmek" suçundan 30 yıla ka- dar hapisle cezalandınlması isten- di. îddianamede, davanın diğer sa- nıklan Abdullah Yunus, Zeydin Güleç, Abdullah Çolak ve Ömer FiHzer'in "yasadışı örgüt üyeliği" suçundan 15 ile 22.5 yıl. Nimet • Yazanmız Onat Kutlar ile arkeolog Yasemin Cebenoyan'm yaşamlarını yitirdikleri bombalama eyleminin de aralannda bulunduğu çok sayıda bombalama eyleminden sorumlu tutulan 15 kişi hakkında dava açıldı. Kaçmaz, Sait Avtemiz. Abdulka- dir Er, Mehmet Şahaltan. Abdul- rezzak Aydın, Ramazan Gülle, Mehmet ÂliGüneş ve Abdulhaluk Yunus'un da "yasadışı örgüte yar- dım ve yataklık" suçundan 4.5 ile 7.5 yı! arasında hapis cezalanna çarptınlmalan istendi. Eylemler tstanbul DGM Cumhuriyet Baş- savcılığı'nca hazırlanan iddiana- mede, sanıklann şu eylemleri ger- çekleştirdikleri ileri sürüldü: - 6 Temmuz 1994'te, Hekimba- şı'nda orman yangmı çıkanlması. - 31 Ekim 1994'te, Kadıköy Ak- bank Şubesi'nin otomatik para çekme makinesine bomba konul- ması. - 13 Kasım 1994'te, Kartalda maliyeye ait otomobillerin altına bomba konulması. -11 Arahk 1994'te. MaslakÇar- şı Mağazası'na bomba konulması. - 11 Araük 1994'te, Cağaloğ- lu "ndaki Türkiye gazetesinin önün- deki otomobilin altına patlayıcı madde konulması. - 13 Arahk 1994'te. Lalelı'deki parfümeri dükkâmna patlayıcı madde atılması ve yaralanmaya yol açılması. - 14 Araük 1994'te, Kadıköy Migros mağazasına patlayıcı mad- de atılması ve yaralanmaya yol açıl- ması. - 17 Aralık 1994'te, 4. Levent Ordu Pazan'na patlayıcı madde atılması. - 30 Arahk 1994'te, The Marma- ra Oteli'ne Hamıt Şen'in evinde i- mal ettiği ve Gülşen Özdemir'in paltosuyla götürüp kafeye bırakd- ğı bombanın patlaması sonucu va- zar Onat Kutlar ile arkeolog \ ase- min Cebenoyan'm öldürülmesi. - 1 Ocak'l995'te. Şişli Divan Oteli'ne zaman ayarlı parca tesirli bomba konulması. -1 Ocak 1995te, Bakırköy YeşU- vnrt Ekim Sokak'taki bir eve za- man avarlı ve parça tesirli bomba konulması. - P Ocak 1995'te, Halil Ba- lan'ın evinden alınarak öldürülme- si. - 24 Ocak 1995'te. Ümraniye Sa- rıgazi Asav iş Kolordu Binası'na ya- kın yerde park halinde bulunan 34 SHC 88 plakalı otomobile patlavı- cı madde konulması. - 1 Şubat 1995'te, Haliç Köprü- sü'nün ayaklanna konulmaya çalı- şılan bombanın patlaması sonucu örgüt üyelerinden Gülşen Özdemir ve Mesut Ünsal'ın ölmesi. -17 Nisan 1995'te, Maltepe Sa- nayiciler Sitesi'nde park halinde bulunan Medeni Güzel'e ait 34 Bl S 14 plakalı otomobile bomba konulması ve yaralanmaya yol açıl- ması. -21 Nisan 1995'te, Sultanahmet Meydanı Ayasofya Müzesi'nin önüne bırakılan bombalı otomobi- lin çekildiği Saraybumu'ndaki Be- lediye Otoparkı'nda patlaması ve çekici sürücüsü AyhanManga'nın hayatını kaybetmesi. davet üzerine dün örgütün 2000 yılına ilişkin gereksi- nimleri konusunda brifine aldı. Demirel. Emniyet Genel Müdürlüğü'nde aldığı bn- fing öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada. istanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir'in açıklamaları ve Tunceli'de ozel timın karış- tığı olaylar nedeniyle dogan tartışmalan üstü kapalı ola- rak eleştırdı. Demırel, de- mokratik hukuk devletınin en önemli unsurunun emni- yet örgütü olduğunu kayde- derek şunlan sövledı. "Bir ülkede huzur ve gü- ven voksa başka bir şey vap- mak mümkün olmaz. Hu- kuk devleti. demokratik oto- ritevle olur. Devlet, polisle başİar. Bir ülkenin halkı po- lisi gördüğü zaman endişe içine değil; rahatlık içine gi- rhorsa devlet, demokratik devlet olmuştur. Demokra- tik dev letin polisi olmak ko- lay değildir. Türk polisi de büyük bir değişimi gerçek- leştirmiştir." Demirel. Türkiye'nin et- rafının 'ateşle dolu' olduğu- nu ve bölgede esen rüzgâr- lann bu ateşi Türkiye'ye ge- tirebileceğini kaydederek Güneydoğu Anadolu'da yo- ğun bir terör olayı yaşanır- ken huzur ve güvenin sağ- lanmasinın da kolay olma- dığını söyledi. Şehit polislerden, "Bu in- sanlar kahramandır" dive söz eden Cumhurbaşkanı. "Herkesin polisi eleştirirken dikkatetmesi lazım. Polise sı- kılan kurşun devletedir. hal- kın huzurunadır" dedi. Menzir'e örtülü destek Demirel. polıs örgütünün disiplin içinde çalıştığını vurgularken tstanbul"da ya- şanan olaylara da değindi. îstanbul'un. dünyanın bir- kaç büyük kentinden biri ol- duğunu kaydeden Demirel. "Bürün bunlara rağmen, ts- tanbul hadiselerin en az ol- duğu. hadise olduğunda da hadisevi gerçekleştirenlerin yakalanma oranının en > ük- sek olduğu şehirdir" dedi. Cumhurbaşkanı'nın İstan- bul'a ilışkin değerlendirme- si, hükümetin CHP kanadı- nı hedef alan suçlamalan ne- deniyle görevden alınması istenen ve Çankaya Köş- kü'nce korunduğu ileri sürü- len İstanbul Emniyet Müdü- rü Necdet Menzir"e de des- tek olarak yorumlandı. POIİTİKA GÜ1NLÜĞÜ HİK>IET ÇETtNKAYA Debreli Cem'!.. YDH Genel Başkanı Cem Boyner, Tunceli'ye gi- decekti. Yazıişlerı müdürlerimiz ibrahim Yıldız ve D- inç Tayanç, Aydın Engin'e görev verdiler. Iki gün sonra Aydın Engin, Yazıişleri'ne geldi. Boy- ner. gazetecileri Tunceli'ye götüremiyordu. Aydın'a sordum: "Hayrola ne oldu? Tunceli'ye niye gidemedinız?" Aydın, hınzırca gülümsedi: "Ankara'dan uçakla Malatya'ya gidecektik, ancak asker sevkıyatı varmış; THY'de yer bulunamadı, gi- demedik..." Şaşırmıştım... Dedim ki: "Koskoca YDH Genel Başkanı, bir özel hava yol- ları şirketinden uçak kiralar ve sorunu çözer..." Aydın, omuzlarını kaldırıp yanıt verdi: "Vallahi orasını bilmiyorum..." Sonuçta Cem Boyner Tunceli'ye özel bir uçakla gitti. Özel uçakta bir YDH yöneticisi, iki detelevizyon muhabiri vardı. Cem Bey, Malatya'da bir basın toplantısı yapıyor... Diyor ki: "Tunceli'de ağır bir özel tim baskısı var..." Cem Boyner 'Debreli Hasan' gibi mübarek... Sürekli atıptutuyor... Eğer iktidarda olsalar neler yapacaklar neler!.. Yahu adama sorariar: "Kardeşim mangalda kül bırakmıyorsun, ama Türk Hava Yollan 'Asker sevkıyatı var' deyip senin gidişi- ni engellemek istiyor, oyun oynuyor; nerede kaldı se- nin babayığitliğin?.." • • • Cem Boyner'e "THY'de yer yok. asker sevkıyatı var" denilıyor, ama Malatya uçağında gazeteciler bi- reysel çabalarıyla kendilerine yer bulabiliyorlar. Bu işte bir karışıklık var... Acaba iyı saatte olsunlar Cem Boyner'i uyarıp şöy- le mi dediler: "Şu şu gazeteciler gider, şunlar gitmez..." Bilmiyoruz... Bu işte bir bit yenığı var... THY yetkilileri uçakta yer olmadığını söylüyor ve Cem Bey özel uçakla Malatya'ya gıdiyor. Diğer YDH yöneticileri geziye katılmıyor. Eğer Cem Boyner bir siyaset adamı olsa 'iyisaate olsunlar'a karşı koyar ve şöyle derdı: "Eğer Türkiye Cumhurıyeti laik, demokratik bir hu- kuk devletiyse ben YDH 'nin genel başkanı olarak ga- zetecileri ve televizyon muhabirlehni yalnız bırak- mam. Aynı uçakla Malatya 'ya götürür ve oradan Tun- celi'ye gidenz..." Cem Bey bunu yapmıyor ve şu yanıtı veriyor 'iyi- saatte olsunlar'a: "Emrıniz olur, ben özel uçakla gıderim. Yanıma da ne olur ne olmaz diye ikı televizyon muhabiri alırım, buyüzden de öbür gazeteciler geziye katılmaz; böy- lece de sizin dediğiniz olur..." Cem Boyner, Tunceli'ye gidip gelmiş. Bılinen açık- lamaları yapmış. YDH'nin 'manevi destekçisi 'gaze- teye yörede bakın neler söylemiş: "Malatya 'da gazetecilere Tunceli ızlenimlerini ak- taran Boyner, güvenlik guçlerine fazlayüklenmekten de kaçındı. Boyner, güvenlik güçleri ve sistemi eşit eleştirerek şöyle dedi: 'Özel tim iyi niyetle kurulmuş bir örgüt, ama yeni- çeri gibi oldu. Devlet içinde devlet gibi. Resmi, ama illegal davranıyor. Özel tim, teröre karşı etkin bir mü- cadele biçımi. ama hukukun içine çekılmeli. Hukuk- tan aynlırsa resmi devlet eşkıyasına dönüşür'. Boyner, özel timin MHP sempatizanı olduğu iddi- alanna da değinerek 'MHR Türk mıllıyetçıliğinden beslenen ve geçmışte şiddet yanlısı oldugunu gös- termiş bir parti. Polisin içindeki partizan unsurlarann- dırılmair dedi." • • • Cem Boyner'i zaman zaman özel televızyonlarda izliyor. gazetelere verdiği demeçlerı okuyoruz. Maşallah mangaida kül bırakmıyor... Coşuyor, Mirkelam gibi koşuyor; iktidara geldik- lerinde 'çöken ve çürüyen sistemi' 24 saatte yeniden kuruyor, demokrasiyi biryaşam biçimine dönüştürü- yor; Kürt sorununu 'şıppadanak' çözüyor; Diyarba- kır E Tipi Cezaevi'ndekı PKK'liler bile Cem Bey için "Turgut Özal'dan sonra en devrimci //der"sözünü kullanıyor. Ama Cem Boyner, Malatya'ya gazetecilerin. tele- vizyon muhabirlerinin tümünü aynı uçakla götüremi- yor.. Aklınca da 'iyi saatte olsunlar'ın sakıncalı bulduğu gazetecilerin Tunceli'ye girmesini önlüyor... Neden acaba? Birileri diyor ki: "Yanınıza bızim sakıncalı gördüğümüz gazetecile- ri ve televizyon muhabirlerini almayacaksınız..." Cem Bey bu buyruğu kabul ediyor. Özel bir uçak- la Malatya'ya. oradan da Tunceli'ye gidiyor. Gazete- ciler de Malatya'da Cem Boyner'i bekliyor. Cem Bey bu kez Malatya'da aslanlar gibi kükremi- yor, fazlaca bir şey söylemiyor... Acaba Cem Bey'in kulağını kim çekti? Cem Bey'e 'iyi saatte olsunlar' neler söyledi? Merak bu ya, öğrenmezsem çatlayacağım... Siz ne diyorsunuz 'Debreli Cem Bey'?.. Ümraniye'de maskeli cinayet Oğlunu kurtarmak isteyen baba öldürüldütstanbul Haber Senisi - Ümraniye'de kimliği belirlenemeyen maskeli beş kişi tarafından kaçınlmak istenen Gülücan Türe'nin babası Mehmet Salih Türe, engel olmak istemesi üzerine öldürüldü. Saldırganlar olay yerinden kaçmayı başardı. Emniyet yetkilileri. maskeli beş kişi tarafından kaçınlmak istenen Gülücan Türe'yi sorgulanmak üzere Terörle Mucadele Şubesi'nde gözaltına aldı. Ümraniye Boztepe Mahallesi Uyanık Sokak'ta önceki gece meydana gelen olay şöyle gelişti: Mehmet Salih Türe ve oğlu Gülücan Türe, kimliği belirlemeyen ve yüzleri maskeli 5 kişi tarafından evlerinden dışan çağrıldılar. Maskeli beş kişi. Türe'den oğlu Gülücan'ı kendilerine vermesini istedi. Mehmet Salih Türe'nin buna karşı çıkması üzenne saldırganlar baba ile oğulu. evlerine yaklaşık 200 metre uzaklıkta bulunan boş bir araziye götürdüler. Ormanlık alanda silahlı saldırıya uğrayan baba Türe. 3 kurşun yarası alarak ağırşekilde varalandı. Türe olay yerinde yaşamını yitirdi. 19 vaşındaki Gülücan Türe, saldırganlann elinden kurtulmayı başardı. Hayatını kaybeden Türe'nin cesedi başında aile üyelen sinir knzleri geçirirken. oğullannın PKK tarafından kaçınlmak istendigini iddia ettiler. Bu arada tek görgü tanığı olan oğul Türe ise olayı polise şu şekilde anlattı: "Evde oturuyorduk. Biri dışanda olmak üzere toplam 5 maskeli kişi geldi. Beni dışanya çağırdılar. Babamın Ölürüm de oğlumu vermem'demesi üzerine bizi kollanmızdan tutarak silah tehdidi ile evimizin aşağısında bulunan araziye götürdüler. Burada babam yardım istemek için bağınnca içlerinden biri babamı kurşunladı. Bu nrsattan yaraıianarak olay yerinden kaçtım." Maskeli olduklan belirtılen 5 kişi cınayetten sonra olay yennden kaçmayı başardı. Olay yennde inceleme yapan polıs yetkilileri 9 mm. çapında 3 boş kovanbuldu. Emniyet yetkilileri, Türe'yi öldüren maskeli kişılerin vasadışı örgüt üvesi olabıleceklerinı belirttıler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle