14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 AĞUSTOS 1995 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER SağbJcsız sağlık durumumuz Türkıye'de sayıları pervasızca. sorumsuzca arttınlan tıp fakultelerı çok cıddı yetersızlıkler ıçındedır. Çoğunluğu ıyı hekım, ıyı uzman yetıştıremezler. İyı bır tıp eğıtımı, ıyı hekımlığın sadece ılk adımıdır. Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEIVIİR Istanbul Tıp Fakültesı Sorolojı Anabılım Dalı öğretım üyesı U lkemızde sağlıkla ılgıli gerçekler kola> kola> açıklanamavacak kadar kötudur \azik kı i> ı>e doğru bır gıdışten soz etrnek de olanaksız Sağlık alanı savmaklatukenmezolum- suzluklarla dolu Doktorlardan başlaya- rak kalın çızgılerle tabloyu çızmek îster- sek dahabaşlangıçtaTurkı>e'de ı>ı he- kım >etıştırecek koşullann bulunmadı- ğınıso\le>ebılınz Bu Turkıve'dehıçıvı hekım yoktur anlamanı gelmı>or kuşku- suz Mesleğınozellıklennı vurgulamaya gerek olmadığınısanıvorum Hekımelı- ne teslım edtlen ınsan sağlığıdır Ona ye- terlı bılgı. dene> ım \e ozenle > akla^mak gere|ı tartışılamaz ''»anlıştanı.yersızen- dıkasvon \e hatalı tlaç sakatlığa ve olu- me neden olabılır Toplumlann en az. ıyı olduğu kadar sorumluluk duvgusu guç- luhekımleregereksınımı var Bu sorum- luluk duygusu. hekımın hastasına akılla. bılgıyle ve duyunçla (vıcdanla) yaklaş- masını sağlayacak. dogru tanı koymaya gucunun olanaklannın yetmedığı du- rumlarda hastasını dogru merkezlere ve konunun uzmanı olan kışılere vonlendı- recektır Hemdebunuhıç vakıt yıtırme- den yapacaktır lyı hekım yetı^tırmek az gelı^mn bır ulkeıçınkola\ değıldır Siz bakmavın po- litikacılann çağ atlama savlanna. Onlar sadece nıasal anlatı> oriar. Turkive henüz çağın ve uygariığın epey uzağındadır \e Türkhe'nin yonetimi de çok partili do- nemde ileri, uygar bir toplum doğrultu- sunda >ol almamıza elverişli olmamıştır. Tûrkıye'de sayıları pervasızca. sorum- suzca arttınlan tıp fakultelen çok cıddı yetersızlıkler ıçındedır Çoğunlugu ıyı hekım. ı\ı uzman yetıştıremezler Tyı bır tıp eğıtımı. ıyı hekımlığın sadece ılk adı- mıdır Onusureklı vearalıksızbırmezu- nıyet sonrası egıtımının ızlemesı vazge- çılmez bırzorunluluktur Bu nedenle or- neğın <\menka*da eğıtımın bu aşaması yasalarla ve yaptınmlarla zorunlu kılın- mıştır Onun ardından hatalı hekımlığı cezalandıran "mal practice'" uygulama- sı gelır Ulkemızde uzmanlık ve mezunıyet sonrası kurslan da cıddı yetersızlık ıçın- debulunmaktadır Iyı hekımlıkdeyetmı- \or ve ne yapalım kı sorumluluk duygu- su kendılıgınden gelışıp olgunlaşmıyor Bunun ıçın geiışmışlık. uvgarlık da ve- terlı bırguvencedegıl Bırtakımdenetım mekanızmalarının ışlemesı koşulu var Tum meslek ın»anlan gıbı doktorlar da sorumlulukla davranabılmek ıçın bu de- netım mekamzmalanna gereksınım du- yuyorlar Sonuç veozet şu: Tûrkıye'de genellık- le IM hekım. ıyı uzman vetıştırecek ko- şullar yok, denetım yok bu yuzden so- rumluluk duygusu da genel olarak cıddı şekılde vetersız Sağlık kurumlan onla- nn orgutlenmesı yardımcı sağlık perso- nelı onlann eğıtım durumu. laboratuvar- lar yoğun bakım bınmlen (unıtelen) açı- sından yetersızlık daha da buyuk boyut- lardadır Turkıye uzun yjllardır ıy ı yetış- mış ılk basamak hekımlığını uvgulaya- cak pratısyen hekım yetı^tınp ışlevsel (fonksıyonel) kılamıyor Oyle bır suz- geçten geçmeyen bır kalabalık hastane- lere yiğılıyor Yuzlerce hasta karşısında çaresızlık ıçınde bunalan ve bu kalaba- lıkla baş etmeye çalı^an hekım, çok kez yanındadeney ımlı bır hemşıre ve bır sek- reter bıle bulamıyor Hele Anadolu'dakı hekımın elı-kolu busbutun bağlıdır Içın- de gorev vaptığı kurum donatımsız \ar- dımcı personel yetersızdır Metler ıy ı ça- ltşmaz. bırbolumu ış.lemezolmuştur Bır solunum guçluğu karşısında yoğun ba- kım bırımı yoktur Doktor y ıllardır bıl- gısını. deney ımını arttırma olanağını bu- lamamiş buheyecanı dazaten yıtırmıi}- tır Kendısınden boyie bır şey ısteyende yoktur O kadar zahmete katİanıp ara sı- ra dûzensız bır şekılde yapılan mezunı- yet sonrası kurslanna gıtse bundan ne ya- rarsağlavacaktır Bunun doğal sonucu. ıl- kel bır hekımlığı surdurup gıtmektır. eh bu kadar olanaksızlıklar ıçınde bıraz pa- ra kazanmak herhalde gunah değıldır Ya- şatn boyle surup gıder Buna bır de hal- kın bılınçsızlığını bılgısızlığını doğru hekım bulmakta karşisına çıkan engelle- n. sağaltımını (tedavısını) gerektığı ve kendısıne anlatıldığı bıçımde kullanma- dakı yeteneksızlığını ekleyınız Sağlık durumumuzun neolacağını kestınrsınız Sağlık hızmetlen ıçın butçeden aynlan pay artacağına duşurulmektedır Devlet kendısını ozelle^tırme fetışızmıne kaptı- rarak Turk toplumunun sağlığını buyuk çapta ozel gırışımcılere emanet etme ka- rarlılığında gorunuyor Sağlık harcama- lannın ulu^al gelır ıçındekı payı gıderek duşuyor Saglıkta buyuk bır çıkmaza doğru suruklenıyoruz Bu nedenle gaze- te ve televızyonlarda hatalı hekımlığın ve bunlann sakatlığa. bazen ölume yol açan orneklenrun dramatık bır şekılde ve sankı endervakalarmışgıbı sunulmasını anlamlı ve etkıleyıcı bulamıyoruz Tur- kıye şu yukanda kalın çızgılerle çızdığı- mız sağlık tablosu karşısında her gun çok sayıda hekım hatasına. uy gulama yanlış- lığına tanı gecıkmesıne sağaltımyanlış- lığınave bunun acıklı sonuçlannayazgı- lıdır Ornekler bırkaç değıl yuzlerce ve bınlercedır Nedenlen ortadan kaldırma- dıkça onun doğal sonuçlannı onleyebılır mısınız' Sağl ık konusunda \ ar olan say ısız yan- lışlığı duzeltmeye yonelık cıddı. rasyonel bır çalışma da gorulmuyor Tam tersıne yukanda değındığımız olumsuzluklan tamamlarcasına tıp takultesı sayısı çıl- gıncaarttınlıyor Hastanelerparasız ba- kımsız. desteksız. kadrosuz. bır onanm ıçın bıle zengınlenn bagışına muhtaç Üniversite hastaneleri bugünlerde tartışma konusu olan ve vasalara av- kırı bulunan \akif kaldırılırsa çalışa- maz hale gelecektir. Buna karşıltk ka- zanç amaçlı özel hastaneler, özel labo- ratuvarlar pompalanıyor. Halkın, dar gelırlı ınsanların düzeylı hızmet alma şansı gıttıkçe azalıyor Yonetım, eğıtımı. nıtelığıhıçmıhıçumursamıyor Akıl.bı- lım egemen değıl bu topluma Yenı unı- versıte açılması konusunda Meclıs'ın sergıledığı gorunum umut kıncı hatta urkutucudur Bınlennın. aklı. sağduyu- yu, bılımı ve yurtseverhğı temsıl etme yeteneğınesahıp bınlennın seslennıyuk- seltmesı ve bu gıdışe dırenmesı gerekı- yor Hâlâ unıversitelenmız ve orada go- rev yapan değerlı bılım adamlanmız v ar Turkıyede olup bıtenlere kanşmadan. onlan dıle getırmeden. tepkı gosterme- den onurlu bır bılım adamı kımlığı ıle yaşanamaz dıyorum Yazıya gırerken sağlık alanında ger- çekler açıklanamayacak denlı kotudur demıştım Gerçekten her seyı. bıldıklen- mızı. gozledıklenmızı tanık olduklan- mızı açıkça soylemek oldukça zor Sağ- lık mensuplannın yol açtığı olumsuzluk- lardan soz edıldığınde o her şey ın onune geçıyor, buyuk yankılar yapıyor ve dok- torlar ıçın suçlama aracı olarak kullanı- lıyor Medya tum otekı olumsuzluklan gormezlıkten gelıp bunun uzenne atılı- yor Oysa bıleşık kaplar yasasına uygun bır bıçımde gelışıyor her şey Sorunlann. yuzeyde görunenlerıne degıl. temellen- ne, koklenne ınmek gerekır Yurdumuz. dıplomalı cahıllerın say ısı arttınlarak as- la kurtanlamayacaktır ARADA BIR Prof. Dr. SAHtR ERMAN Özgürlük ve Köktendincilik Gerek anayasada değışıklık yapılmak ıstendığı ve gerek Terorle Mucadele Kanunu'nun 8 maddesının kaldırılması soz konusu olduğu zaman, devamlı su- rette "mtllı ve manevı" daha doğrusu "dını" değerle- nn korunmak gerektığını ılerı surenlenn, butun bu gı- nşımlere karşı çıktıkları gozlenmektedır Bu tutum ul- kemız açısından hıç de yenı ve alışılmamış bır davra- nış değıldır Jon Turkler olsun Ittıhatçılar olsun hep bu ıtırazlarla karşılaşmışlar ' Ulu Hakan' Abdülha- mid'ın ozgurluk karşıtı yonetimi sayesınde ımparator- luğun parçalanmadığı, ulkeye ozgurluk getırılmesının sonucunda ıse mıllı ve dını değerlerın yıkıldığı, bunun da 600 yıllık ımparatorluğun çokmesının başlıca ne- denı olduğu hep soylenmıştır Bu mantığın temelınde, dmsel değerlerın on plana çıkarılmasının gereklı ve zorunlu olduğu ve devletın başta gelen ışlevtnın bu değerlerı korumak ve geçer- lılığını sağlamaktan ıbaret bulunduğu fıkrının yattığı ko- laylıkla anlaşılır Fransa da, kılısenın mallarına devlet tarafmdan el konulup satışa çıkanlınca, papazlar bu malları satın alacak olanlarm doğruca cehenneme gı- deceklennı ve aforoz edıleceklerını ılan etmışlerse de bu tehdıtler yuzyıllardan berı papazlar tarafmdan so- murulmuş olan Fransız halkını etkılememış, hatta Fransız Yargıtayı 7 Mart 1909 tarıhlı kararıyla, bu gıbı rahıplerın açık arttırmaya fesat karıştırmak suçunu ış- ledıklerını kabul etmıştır Gunumuzde de bır sıyasal partı lıdennın aynı yolu ızledığı ve kendı partısıne oy vermeyeceklerın cehennemlık olduklarını -Anaya- sa'nın 24 maddesını gozardı ederek- açıkladığı go- rulmektedır. Bu duşuncede olanlarm şımdılık açıklamaktan çe- kındıklerı fakat zamanı gelınce uygulamaktan asla kaçınmayacakları esas goruşlen şudur Dıne bağlı bır devlet duzenınde, yanı şerıat devletınde ozgurluk yok- tur ve olamaz, dın kurallarına koru konjne uymak zo- runlu olduğu gıbı buna uymayan kışıler varsa, onla- nn da bu kurallara uymalannı sağlamak şarttır ve dın- sel bır gorevdır Bu kuralları ınsanlar koymadıları ıçın de bunların değıştınlmesı ya da bunlara ters duşen • Arkası Sa.6 'da Çığırmdan çıkmış bir eğitim... Dr. ZERRİN EDtZ İTU, Dıl \e tnkılap Tarıhı Bolumu L aıklıgm belkı de bırmcıl anlamı aklın ozgurluğunü-bağımsızlığını sagla- masıdır Aklın ozgurleşmesı ı*e oz- gur duşuncevı gıderek bılımsel bıl- gıyı doğurmuştur Bılıme va da bı- lım^el bılgıye bu volun dişında ba^- ka bır voldan ulaşmaya oîanak voktur Bu gelışme çerçevesindeaklı bırtakım onvargılardan tabular- dan kurtulan ınsan dunyaya laıklık penceresinden baktığı gıbı. kendısı de bırev konumuna ulaşacak- tır Bu nıtelıktekı bırevlennoluşturacagı toplum ıse ergın y anı ruştunu ıspatlamış toplum olacaktır \n- cakbövlesi toplumlar demokrasinın kurallaıını \e- rıne getırme bılıncine ula^nıış olurlar (, unku ulu- sun kendı kadennı tavın etme kendı egemenlığını kullanma gucu, ancak boy lesı bır ergınlığe ulaşmış toplumlarda olanaklıdır Valnızcaov kullanma hak ve ozgurluğunun dahı gerçek anlamıvla kullanıla- bılmesı bu koşullara bağlıdır Mustafa Kemal \e arkadaşlan eğıtıme venı bır anlavış ve yapı getırerek toplumda boy lesı bır du- ze\ı gerçekleştırmek ıstemışlerdı \anı toplumu ulusal egemenlık ılkesını kullanabıiecek ergınlığe ulaştırmayı ve msana vatandaşlık bılıncı kazandır- mayı ongormuşlerdı Eğıtım Bırlıgı Vasası (Te\- hıd-ı Tednsat Kar.unu) bu ongoruler doğrultusun- da 3 Mart 1924 tanhınde kabul edılmıştır Cumhunyet donemınde ortaoğretım kurumla- rındaokutulan ılk tarıh kıtaplarında "Te\hid-iTed- risat Kanunu"nun kabul edılmesının nedenlen "\apüacak işlerin en başında. tedrisatı teokratik çemberden tamamile çıkararak laıkleşrirmek ve miliıleştirmek gelivordu Binanalevh en evel bu va- pıldı. Mıllı tekamul tanhinde dainıa bu> ukbir mev- ki tutacak olan bu ınkılaba ""Tedrısatın Tehvıdı" adı verildi"(l) şeklınde açıklanmaktadır Tevhıd-ı Tednsat Kanunu ıle medreselenn eğı- tım sıstemı ıçındekı varlıklanna son venlırken de bunun gerekçesı »ovle belırtılıyordu "Din ve ilim muessesekri adı altında karanlık birer cehalet pa- zan. miskinlik vuvası olan medreselerin ortadan kaldırılması. memiekete mevvasız ve zararlı ınsan- lar olmak için buralarda onıur çuruten vatandaşla- nn kurtanlması noktasından lazımdı."(2) Gorulduğu gıbı Turk devrımı. Tevhıd-ı Tedrısat Kanunu ıle teokratik eğıtım duzenının temsılcısı olarak gorduğu medreselen kaldınrken. yenı egı- tım duzenınde efiıtım kurumlarırun temeîıne laık- lık ve mıllıyetçılık ılkelerını oturtmuştu Boylece dunyayı dıne gore yorumlayan teokratik du^unce- nın \erını dunvayı ozgurakıl ve bılımle yorumla- yan laık duşuncenın alması ıstenmıştı Turkıve Cumhunyetrmn eğıtım ve oğretım an- lay ışı dort temel ılkeyedayandınlmak ı^tenıyordu Bu temel ılkelenn ozelhkle ıkı maddebine bakıldı- gındada gene avnı yaklaşımın ortava konduğu go- rulmektedır Bu maddeler 1- Mıllıvetçı. halkçı, ınkılapçı. laık cumhurıvet vatandaşları yetıştırmek 2- Toplum vaşamında dunv a y a da obur duny ay - la ılgılı eezaların korkusuııdan kaynaklanan ahlak verıne "ozgurluk" ve "duzen"! uzla^tırmaya da- vanan gerçek ahlak \e erdemı egemen kılmak Ongorulen cumhurıvet vatandaşlığı bılıncının oluşması ıçın egıtımde korku ve baskı vontemının değıl sevgı ve ozgurluk vontemının geçerlı olması ıstenırken deneye, gozleme araştırmaya. tartışma- ya kısaca ozgur duşunce ve bılımse! bılgının orta- v a konacağı bır oğretım anlay ış\na da y onehnmek- teydı Soz konusu tanh kıtaplarında veralan bır de- ğerlendırmeden bovlesı bır sonuca ulaşmak olası- dır Bu değerlendırme şovledır "\alnız hafizava kıvmet vererek tahlıl ve tenkıt melekelerını olume suren eski usulde fenni tecrubelerin el ve goz vası- tasile dahi oğretmemn hıçbıryeri yoktu... Eski usul- de, programın ıstedigi numunev ı mektep mezunu. bir papagan dan, ancak okutulanı sovleven gra- nıofon plağından farksızdı."(3) Bu eğıtım sistemınde oğretmen de kursude taht kurmuş mutlak bır hukumdar nıtelığınde olmaya- cak. oğrencıye yardım eden daha denevımlı. daha bılgılı bır arkadaş olacaktı Eğıtım ve oğretım duzenı ıçın ongorulen tüm bu olumlu ılkelenn. Turk toplumunu çok kısa surede çağdaş uygarlık duzeyıne ulaşmış ulkeler çızgısı- ne getıreceğı duşunulmekteydı Demokratık bır cumhunyet duzenı, kendı kadennı tay ın hakkmı bı- lınçle kullanacak olan bır toplam ve bu toplumu oluşturacak olan ozgur du^uncelı bıreyler ya da bır ulusun parçası olan vatandaşlar çağdaş uygariığın ölçulerı olarak alınmıştı Ancak bugun eğıtımın her duzeyınde bu ılkelerden ve amaçlardan uzaklaşıl- dığı gorulmektedır Oğretımın bırleştınlmesının v e mıllı eğıtım anlay ışının temelı olarak benırmenen esaslann bırıncı sırasında yer alan "... inkılapçı, la- ik cumhunyet vatandaşlan yetiştirmek" anlay ışı. . dunden bugune g\derek yok olmaktadır Cumhurıyetın kuruculannın teokratik duşuncenın temsılcısı olarak görduğu. bu nedenle de topluma zararlı kurumlar olarak değerlendırdığı medreseler ve medrese eğıtımı, bugun ımam - hatıp okullan. Kuran kurslan adı altında\enı- den eğıtım sistemı ıçınde ver almaktadır Ezbercılık. nakılcılık "ancak okutula- nı sov leyen gramofon plağından farksız" oğrencı yetıştırme sıstemı. bugun gene her duzevdekı eğıtım kurumlannda yaygm olarak kullanılan bır yontem halıne gelmıştır Y uksekoğ- retım duzeyınde dahı oğrencı genellıkle tartışma sorgulama. eleştın yontemlennı kullanamamakta. herhangı bır konuya (ornegın Turk devrım tarıhın- de yer alan konularda) yorum getırememektedır îyı not tutan bır oğrencınm tuttuğu notlar ve fotokopı teknığı egıtımde yaygm olarak kullanılan yontem olmuştur Temelınde kuşku duy ma, eleştırel bakış açısı bu- lunan bılımsel bılgıve ulaşma y ontemı gıderek y uk- sekoğretım kurumlanndan da uzakla^mava başla- mıştır Bugun akılcılık ve bılımsellığin en geçerlı olması gereken pozıtıf bılım \enlen unıversıteler- de dahı. "diş macunu yerine daha sağlıklı olduğu icin misvak kullanılması gerektiği". '"çorbaya sine- ğin bir kanadı girmişse dığer kanadının da sokul- ması gerektığı. çıınku bır kanadında bulunan zehi- rin panzehınnin dığer kanarta bulunduğu", ""Al- lah'ın akhnın kulli akıl olduğu curi akıl olan insan aklının kulli aklın yanında hıçbir şev ıfade edeme- veceği" gıbı goruşler oğrencıler tarafmdan sav unu- İabılmektedır Lnıversıtedekımı oğrencıler tarafmdan savunu- lan bu duşunceler, Turkıve'de eğıtımın hangı duze- ye geldığının Tev hıd-ı Tednsat Kanunu ıle getınl- mek ıstenen ılkelenn ne denlı ortadan kaldınldığı- nın gostergesı olmaktadır Eğıtım kurumlannın medreseleşmesının. eğıtımdekı yontemlenn teok- ratik nıteleklere doğru kaymaya başlamasının, Ku- ran kurslanndan. ımam - hatıp okullanndan gıde- rek klasık lıselere doğru kaymakta olduğunu gos- termektedır Bu koşullar bır başka şeyın daha gostergesıdır Bu da laıklık ılkesının öncelıklı anlamı olarak ka- bul edebıleceğımız ınsan aklının ozgurleşmesinın. yanı ınsanın bılım başta olmak uzere dunyayı yo- rumlarken tum duşuncelennın dınden bagımsız du- ruma gelmesının ortadan kalkmasıdır Laıklık ılke- sının bu anlamı ortadan kalktığında gerçek anlam- da ıçı boşaltılmış bır kavram olmaktadır Her an Turkıye'nın laık bır devlet olmasindan soz etmek ancak bu ılkenın ınsan aklı. toplumsal yapı dın ve dev let anlav ışında gerçek anlamıy la ışlemesıne en- gel olacak polıtıkalar ızlemek bugunku sıyasetçı- lerımızın en buyuk tutarsızhğıdır Bırakalım demokrasıyı. 'cumhuriyet düze- ni'nden vazgeçmek ıstemıyorsak. laıklıkten vaz- geçmek îstemıyorsak, öğrenım bırlıgı ılkelerınden v azgeçmemek zorunday ız Her koşulda bu y asanın getırdığı tum ılkelen bır butun olarak sav unmalı ve korumalıy ız Bunun ıçın de ılkoğretım duzey ınden başlayarak, yuksekogretım duzeyıne kadar tum eğı- tım k'urumlarımızda Turk devrımının ongorduğu ve bu yazı çerçevesınde kısaca belırtılme\ı çahşı- lan tum ılke ve esaslar yenıden ve hemen geçerlı kılınmalıdır Yoksa yann her şey ıçın çok geç ka- lınmış olabılır (l)Tanh IV Turkıye Cumhunyetı Cılt 4. Istan- bul. Devlet Matbaasi, 1931, s 247 (2-3) Aynı yerde. s 249, s 262 »^»K*^ Dört yıldızlı, tropilcal, no*frost buzdolabı 5020 NF Arcelik, Yazlık Taksitlerle! •UZDOL»»L»»I PESIN 10«0 M BUZDOLABI 1040 M 6UZDOLABI 2020 D DERİN DONDURUCU 3030 EC BUIDOIA&I 3050 EC BUZDCHABI 3070 EC BUZDOLABI 4020 T IKI KAPIU 4030 T IKİ KAPIU 4040 T IKİ KAPIU 4080 T TURBO SOĞUTMA 4060 T UC KAPtU 50 2C NF NO FROST 805 NF NO FROST 8 5 NF NO FROST 16000 000 15000 000 18000 000 19600 000 23 200 000 27 300 000 25 300 000 28 500 000 32 500 000 34 000 000 34 600 000 38 400 000 47 500 000 56 000 000 mı PESİNAT 2 620 000 2460 000 2 950 000 3210000 3 800 000 4 480 000 4150 000 L 4 670 000 5 330 000 5 570 000 5 670 000 6 300 000 7 790 000 9 180 000 1 M N A T , 4 1 2 620 000 2 460 000 2 950 000 3210000 3 800 000 4480 000 4150 000 4 670 000 5 330 000 5 570 000 5 670 000 6 300 000 7 790 000 9 180 000 TOPLAM FtYAI 18 340 000 17 220 000 20 650 000 22 470 000 26 600 000 31 360 000 29 050 000 32 690 000 37310000 38 990 000 39 690 000 44 100 000 54 530 000 64 260 000 PESİNAT 1 970 000 1 850 000 2 220 000 L 2 420 000 2 860 000 3 380 000 3 130 000 3 520 000 4 020 000 4200 000 4 270 000 4 750 000 5 870 000 6 920 000 SINAT • 10 T •?!£!!•• 1 970 000 1 850 000 ^ 2 220 000 2 420 000 2 860 000 3 380 000 3 130 000 3 520 000 4 020 000 4 200 000 4 270 000 4 750 000 5 870 000 6 920 000 TOPLAM FİYAT 21 670 000 20 350 000 24 420 000 26 620 000 31 460 000 37 180 000 34 430 000 38 720 000 44 220 000 46 200 000 46 970 000 52 250 000 64 570 000 76 120 000 a rr za KDV doh Idır KDV vev a ciığer ve-g oranla nda olafc'iecek deg $«fıkler -\ 3 m n»n y3"S Ma ött f • Kamponyamtı Sanayı ve Tkaret Bakanliâi nın 15 05 1994 fanhlı 21940 »ayılı fteıtnı Gazete de ılan edılen rebiığe uygundur • UrunlertmiT Arçelık TefVtlı Satıcılan ndan t«slım «dihr - Art«*ık "Sotı* Karaağo^ Cod Vt EO330 Sullöcc Utanbui Kampanyamız 15 Ağustos 1995 tarihıne kadar gecarlı ohıp ur«ttm ımkânlan ıle ımıHıdır PENCERE "Bilim ve Utopia" Yazımızın başlığı bır dergının adıdır "Aylık bıhm, kultur, polıtıka dergısı' " Fıyatı 50 bın lıra Ne bıçım bır dergı bu*? Bılım ve Utopia, bırıncı yılını doldurdu, ıkıncı yılına gırdı, bu nedenle yapılan toplantıda, dergının çeşıtlı yazarlan duşuncelerını dıle getırdıler Dergının kımlı- ğıne ılışkın açıklamayı yazarlarının konuşmalarında buluyoruz ODTU Felsefe Bolum Başkanı Prof Dr Ahmet Inam bu konuda dıyor kı "Bılım ınsanını, bılımı, hayatı anlatmak ıçın goster- dığım gayretlerı yazı yazarak anlatmama ımkân sağ- ladıklan ıçın'Bılım ve Utopia' çalışanlanna ve butun yazar arkadaşlara teşekkur edenm Bana aynlan ko- şede dıledtğım gıbı, gonlumce yazabıldım Hıçbır goruşun, hıçbır onceden belırlenmış ıdeoloıının ve ılkenın peşınden gıtmeden, ne duşunebılıyorsam, gerçekten anarşıst felsefecı orneğıne uyacak bıçım- de yazabıldım ' Hacettepe Unıversıtesı Bıyolojı Bolumu'nden Prof Dr Nihat Bozcuk dıyor kı "Utopia ne oluyor dıye uzerınde durdum Umut anlamına geldığını, ınsana geleceğe donuk bır umut, sevınç, sevecenlık ıçerdığını gordum Bılım ve umudun yan yana olduğunu gordum dergıde. Bız 'Bılım ve Utopıa'n/n fıkırışçılenyız, emekçılerıyız, oz- verıyle, amator olarak yurutuyoruz bu çalışmayı Yazılanmızın hıçbır kelımesı dergıde değıştırılerek yayımlanmamıştır Bu buyuk ozgurluktur Turkıye'de bılımın boy verebılmesı ıçın gereklı bır şey " Istanbul Teknık Unıversıtesı Uçak ve Uzay Bılımle- rı Fakultesf nden Prof Dr Eren Omay dıyor kı "Bılım ve Utopia çok takdıre değer bır çalışma Boyle bır ekıp çalışmasını, bu yaşa geldım, ben Tûr- kıye'de gormedım 'Bıhm ve Utopıa'dan bır arkadaş gelıp karşıma oturduğu zaman bır Isparta turkusu gelır aklıma, ılk dortluğunu soyleyeceğım. Bır ataş ver cıgaramı yakayım Sen salın gel ben boyuna bakayım Uzun olur gemılerın dıreğı Çatal olur efelerın yureğı Çatal yureklı ınsanlar cesur olurmuş, Bılım ve Utopia yı uretenler çatal yureklı ınsanlar Hepımız Bılım ve Utopia 'ya yardım edelım " Turkıye'nın ılk Sumerologlarından Muazzez llmi- ye Çığ dıyor kı "Ben Sumer tabletlennı ılk okuyanlardanım Ata- türk bıze bu yolu gosterdı Memleketımız ıçın çok onemlıydı Bu tabletlerın okunmasıyla elde edılen bılgıler, Anadolu kultur tarihıne, hatta Ortadoğu kul- tur tarihıne ışık tutmaktadır Istanbul'da aşağı yuka- n 74 bın tabletı kapsayan ve hıç kımsenın haberının olmadığı çıvı yazıları arşıvı var Bu arşıv o kadar mu- azzam kı nesıller boyu orada çalışma ımkânı olacak Ataturk'un ılerı goruşu sayesınde bu bılım memle- ketımızde kuruldu Şımdı devam ettırmek gerek Bu mecmuaya gırmekle buyuk mutluluk duydum " Dergının bırıncı yıldonumunde bır araya gelen bı- lım adamlarının konuşmalarından alıntılar çoğaltıla- bılır, ama, bu kadarını yeterlı sayıyorum Tekelcılık, ulkemız medyasında canavarlaşıyor, tum gazetelerın ve dergılenn bır odağa bağlanması sure- cı hızını kesmeden yuruyor Bu ortamda 'Bılım ve L/top/a'nın ozel bır yen var uçuncu hamur kâğıda ba- sılmış, yarım gazete boyunda, kırk altı sayfalık bu dergının yaşaması ve gelışmesı 'utop/a'nın gerçek- ten de gerçek olabıleceğını gosteren guzel bır kanıt., • Bılım ve Utopia'nın son sayısında Sumerolog Mu- azzez llmıye Çığ'ın 'Hıtıt Güneşı Nereden Gelıyor?' başlıklı bır yazısı da yer alıyor Dıyor kı Çığ "Bu amb- lem, ne seksı her yere sokan manyakların dedığı gı- bı Ankara 'ya boynuz olarak taktınlmış ne de okuzun altında buzağı arayanlann yorumu gıbı Hınt-Avrupa kökenlı olduğu ıçın dıkılmıştır " Hıtıt Guneşı, MalazgırtSavaşfndan bınlerceyıl on- ce Orta Asya'dan Anadolu'ya goçenlerce getırılmış, Sayın Çığ vurguluyor "Etkıler hep Asya'dan olmuş, Anadolu'dan As- ya'ya değıl " ızm 336 3170 • 336 6719 34548 27 Kuruluş 1974 KARADENİZ 12 19Ağustos 26 Agustos-3 Eylul 3 TAKSİT Kalıtelı otellerde 7 gece YP konaklama ozel otobus kırkın uzerınde IUZUNGOL-ÇAMLIHEMŞIN-AYDER | YAYLALARI DAHİL SARP A KADAR "Kalıte sever mısmız/eferans ıster mısınız" Safranbolu Çorum Samsun Çarşamba Terme Unye Ordu Gıresun Tıretoolu Gorele Beşıkduzu Akçaabat Trabzon Sumela Manastın Rıze Çayelı Ardeşen Hopa Sarp 13.400.000 TL. BOZCAADA Ulaşım dahıl YP 7 10 Eylul (Perşembe Pazar) 21 24 Eylut Ayrıca her perşembe-pazar (ulaşım hanç) 4 400 000 TL ANMA MAHMUT ÖZDEMİREskı Sıvas Mılletvekılı Yerel Yonetım Bakanı Aramızdan aynlışının üçüncü yılında senı sonsuz sevgı ve özlemle anıyoruz AİLESİ Don<yno Semy O »OO 3*1 *S ftS D »oo a*ı «5 »* O »OO 2*1 «3 *7 Veredeyse heryıl bir ülke oluşturacak kadar toprağın kaybolup gitmesini seyredemeyiz. Bu sebeple erozyonla mucadele edelim. T.E.M.A. Turkıve Erozyonla Mucadele. Ağaçlandırma ve Doğal Varlıklan Koruma Vakfı Tel.: (0212) 281 10 27-268 09 85
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle