Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 AÖUSTOS 1995 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Istanbul'da kent içi ulaşım ve trafikten 15'ten fazla kurum ve kuruluş sorumlu
a yetki kargaşasitstanbul Baber Servisi - Istanbul'da kent içi
ulaşım ve trafiğinden sorumlu 15'ten fazla kurum
ve kuruluş söz sahibi. Büyükşehir Belediyesi ve
ilçe beledyeleri, Büyükşehir Belediyesi
' Ulaştırnu Koordinasyon Merkezi (UKOME),
Emniyet Genel Müdürlüğü, ll ve îlçe Trafik
Komisyoılan, Karayollan Genel Müdûrlüğü 1. ve
17. Bölge Başmüdürlükleri, Devlet Demiryollan,
Türkiye Denizcilik lşletmeleri Genel Müdûrlüğü,
tstanbuTtın ulaştırma olanaklannın sağlanması,
yönetimi ve denetimi konusunda yasalarla görev
ve yetkiye sahipler. İETT, Ulaşım AŞ, Deniz
Otobûsleri AŞ gibi birçok kuruluş da bu konuda
söz sahibi. Yıldız Teknik Oniversitesi Öğretim
Üyesi Pr. Dr. Aydın Erel'in, tnşaat Mühendisleri
Odası'nm düzenlediği "1992 Kent İçi Ulaşım
KongresP'nde sunduğu çalışmasında, Bu kadar
çok kuruluşun sorumlu olması yetki kargaşasina
ve kurumlar arasında koordinasyon eksikliğine
sebep olduğu ortaya çıkıyor.
Özellikle karayollannda bazı işler birden fazla
kurumun görev ve yetkileri arasında. Bu yüzden
de aynı konuda farklı görüş ve uygulamalar
yapılıyor. Örneğin kentsel ulaştırma planının
yapılması sadece UKOME'nin yetki ve görevi
altında iken Karayollannın planlanması ve yapımı
belediye. UKOME ve Karayollan Müdürlüğü'nün
ortak görevi durumunda. Bunun gibi, trafik akımı
programının yapılması da Karayollan, Trafik
Komisyonu, ve UKOME'nin yetkisi altında. Hız
sınırlannın yeniden belirlenmesi de yine bu
üçünün görevleri arasında.
Toplu taşıma sistemleri için güzergâh, zaman ve
bilet tarifelerinin yapılması ise Belediye, Trafik
Komisyonu ve UKOME'nin üzerinde
anlaşamadığı ortak görevler arasında. Bu kargaşa
arasında daha çok "merkezi hûkûmet" ve "yerel
yönetim" ayınmı görülüyor. Merkezi hükümetteki
iktidar partisi ile yerel yönetimin siyasi ilişkileri
bu anlaşamamazlıkta belirleyici oluyor.
Eşgüdümsüz olarak sürdürülen çalışmalar,
birbirlerini engelleme nedeniyle başansızlıkla
sonuçlanıyor.
Trafik ve ulaşımla ilgili kararlann uygulanması
bu yüzden gecikiyor, çoğu zaman da hatalar
yapılıyor. Bu yetki dağıhmı, kuruluşlann
sorumluluktan kaçmasına, sorunlan birbirine
havale etmesine ve işlemlerin aksamasına neden
oluyor. Avrupa kentlerinde ise toplu taşım
sisteminde sayılan 10'u geçmeyen toplu taşım
araçlan ve bunlan işleten az sayıda kurum, büyük
ulaşım paylan ile koordinasyon içinde çalışıyor.
İETT hükümetten
destek bekliyor
İstanbal Haber Servisi - lstanbul Elekt-
rik, Tramvay, Tünel lşletmeleri Genel Mü-
dûrlüğü (İETT), 1939 yılında kuruldu. Ku-
ruluş amacı ise lstanbul'un elektrik enerji-
sinin üretımi ve dağıtımı, Beyoğlu-Karaköy
arasındakı tünelin işletmesi, gerekirse oto-
bûs, troleybûs işletmesine geçilerek Istan-
bul'da toplu ulaşım sisteminin geliştirilme-
si idi.
Daha sonralan Kurba-
ğalıdere, Yedikule ve Be-
yoğlu bölgesinde havaga-
zı üretimı ile de ilgilenen
İETT, 1982'ye kadar fa-
aliyetlerinı daha çok elekt-
rik dağıtımında sûrdürdü.
Şehre dogalgaz dağıtımı-
na geçılmesi ile en son
1993'te havagazı dağıtı-
mını durdurdu.
Bugün Büyükşehir Be-
leyesi'ne bağlı bir kurum
olarak çalışan İETT, şim-
di 2278 otobüs, Beyoğlu-
Karaköy tüneli ve Beyoğ-
lu-Tünel arasında kullanı-
lan tarihi tramvay hattı ile
yalnız toplu taşım alanın-
da hizmet veriyor. lETTotobüslen. karayol-
lanndaki toplu taşımacılıkta yaklaşık yüz-
de 23 pay alıyor. Otobûsler günde ortalama
1 milyon 700 bin yolcuyu toplam 420 hat
üzerinden taşıyor.
tETT'nin kontrolünde olan 806 özel halk
otobûsünün hatlan da eklendiğinde hat sa-
yısı 450'ye ulaşıyor. Hizmet şebekesinin
A otobûsleri
karayollanndaki toplu
taşımacılıkta yaklaşık
yüzde 23 pay ahyor.
Otobûsler günde
ortalama l milyon 700
bin yolcuyu toplam 420
hat üzerinden taşıyor.
tETT'nin kontrolünde
olan 806 Özel Halk
Otobûsünün hatlan da
eklendiğinde hat sayısı
450'ye ulaşıyor.
uzunluğu 5230 km olan lETT'de, yaklaşık
9 bin personel çalışıyor. Istanbul'da yaşa-
nan hava kirliliğinin, büyûk oranda araçlar-
dan çıkan egzoz gazlannın etkisiyle yaşan-
dığı gerçeğinin ortaya çıkmasıyla birlikte
başlatılan "çevredos&ı", doğalgazla çalışan
otobüslerin sayısı da şu anda 100'e yakla-
şıyor Yetkililer, 211 doğalgazlı aracın daha
alınacağını söylüyorlar. Ye-
rel yönetime bağlı bir kamu
kunıluşu olan İETT, günde
taşıdığı yolculann yaklaşık 1
milyonuna, indirimli tarife
üzerinden ya da ücretsiz ola-
rak hizmet veriyor.
Öğrenci, emekli, er, hâkim,
\e 66-65 yaş arasındaki yol-
cular ındiranli tarifeden yarar-
lanıyor. Bedensel özürlüler,
PTT çalışanlan, gaziler, po-
hs ve bekçiler, muhtarlar, be-
lediye memurlan ve san ba-
sın kartı sahibi olanlar ise üc-
retsiz olarak otobüslerden ya-
rarlanıyorlar.
ÎETT, bu hizmeti nedeniy-
le yılda yaklaşık 1 trilyon800
milyar lira kazanç İcaybına
uğruyor. Ancak İETT Genel Müdürü Muam-
mer Kantarcı. lETT'nin bu hizmeti kar-
şılığında merkezi hükümetin destek sağ-
lamamasına sitem ediyor.
Aylık kazancı 310 milyar lira, harcaması
ise 350 milyar lira olan ÎETT'nin aylık 40
milyar liralık açığı, Büyükşehir Belediyesi
tarafından kredi karşılığında sağlanıyor.
İl mudurleri Ankara'da toplandı
Bakaıüık Bağ-Kur'u
iyileştirme hazırlığındaANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı, aylık
açığı 2 trilyon 320 milyar
liraya yükselen Bağ-Kur'u
iyileştirme çalışmalan için
hazırlık başlattı.
CHP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı Hik-
met Çetin. Emekli Sandığı,
ŞSK ve Bağ-Kur'un birleş-
tirilerek, Türkiye'nin tek bir
sosyal güvenlik kurumuna
kavuşturulması geTektiğini
söyledi.
Çalışma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanı Ziya Halis.
toplumun yaşam koşullan-
nın, sosyal güvenlik sistemi
içinde yükseltilmesinin iz-
lenebılecek en akılcı yol ol-
duğunu belirtti.
Bağ-Kur il müdûrleri, ay-
, lık açığı 2 trilyon 320 mil-
yar liraya yükselen kuru-
mun sorunlannı ele almak
ûzere dün Ankara'da top-
landı. Bugün sona erecek
toplantının açılışında konu-
şan CHP lideri Hikmet Çe-
tin, Türkiye'nin Avrupa ül-
keleri arasında, çahşanla-
nndan aldığı vergi orarunda
ilk sırada yeraldığıru belir-
terek vergi adaletinin mut-
lakasağlanması gerektiğini
ifade etti.
Sosyal adalet ilkeleri açı-
sındaıİ refahın paylaşımın-
da, gelir dağılımınm çok
önemli olduğunu vurgula-
yan Çetin. şunlan söyledi:
"Türüye'de gelir dağıhmı
son yıllarda bozulmuştur.
Sağkklı bir sosyal güvenlik
sistemi kurmadan insanlan
mntkı errnekçokgüçtûr. Bu-
gün sosyal güvenlik ststemi-
mızn ideal olduğunu söyle-
mekmümkün değildir. für-
kryeyi ErnekB Sandığu SSK
ile Bağ-Kur'da yapüacak
olan kurumsal w yapısal de-
ğişiUiklerie tek bir sosyal
gûreıik sisemine kavuştiır-
nmak gereklidir. Bu yapıyı
düataneriğimizsürecebek-
lemeı sonuca ulaşamayK."
Tirkiye'nin geleceğini
çokparlakgördüğünü vur-
gulsjan Çetin, "Gümrûk
BSrfB(GBXAtatürkTürki-
yesf nin önemU bir hedefi-
d i t 1996yıbnda gerçekleştir-
nseii ürnit ettiğimiz GB,
Tüiidve apsından Avrupa
B4rigi votanda önemli bir
açarudı»-" diye konuştu.
Çılışrna ve Sosyal
GSröenlikc Bakanı Ziya Halis
• CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin,
Emekli Sandığı, SSK ve Bağ-Kur'un
birleştirilerek tek bir sosyal güvenlik
kurumuna geçilmesi gerektiğini söyledi.
de toplumda sosyal adaleti
sağlamanın, sosyal güvenlik
kurumlannda gerekli ön-
lemleri almak, kurumlan,
içinde bulunduğu finans dar-
boğazından kurtarmakla
mümkün olduğunu kaydet-
ti.
Serçe'nin 'özel'konukkm
Kfiltür Servisi - Sezen Aksu,
Rumelihisan'ndaki konserlerinin beşinci
gecesinde Başbakan Tansu Çiller'i ağırladı.
Geceye eşi Özer ÇiDer'le katılan Başbakan
Çiller, arabasıyla gelmeyi tercih etti. 21. sanat
yılını dolduran Aksu, seslendirdiği ikinci
şarkısmın ardından "Bir kere daha dürryada en
sevdigim yer olan sahnedeyim. Hepinizi
saygryla ve sevgiyie selamlıyorum. Bildiğiniz
gibi bu gece özel bir konuğumuz var. Özel
konuğıunuzu da saygı ve sevgiyie
selamlıyorum" diye konuşurken kadın bir
başbakanımız olduğu için gurur duyduğunu da^
sözlerine ekledi. Aksu bu sözleri söylerken
dinleyenleri ise biraz dertliydi. Konsere
gelenler, hisar girişindeki izdihamdan
yakmarak "Başbakan'ın konsere geleceğini
bilseydik, bu gece konsere geimezdik"
yorumunu yaptılar. Konseri izlemeye gelenler,
basın mensuplanna da tepki gösterdi. Aksu'yu
görmek isteyenlerin gözleri, bir tûrlü
kalabalık basın mensuplan görüntûsûnûn
ardına ulaşamadı. Bu arada Sezen Aksu'nun
vokalisti, Müjdat Gezen'in kızı Elif Gezen
ikinci bölümûn ilk parçasını sağır ve dilsiz
çocuklar için seslendirdi.
(Fotoğraflar: UĞUR GÜNYÜZ)
Ayaz, ortaöğretimde ders geçme ve kredili sistem yerine 'karma sistem' çalışıldığını söyledi
Oğrenci, yeteneğine göre yöıüendirflecek
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) -
Ortaöğretimde ders geçme-kredili sistem ye-
rine getirilecek olan yeni "karma sistem".
ortaöğretim kurumundan mezun olan her
öğrencinin mal ya da hizmet alanında üre-
timde bulunabilecek bir mesleki beceriyi ka-
zanmasını amaçlıyor. Milli Eğitim Bakanı
NevzatAyaz, ders geçme-kredili sistem me-
zunlannın üniversiteye giriş sınavlannda-
ki başan oranlannın yüzde 19'a düştüğu-
nü vurgulayarak "Yeni sistemde, liseJerin
devreden çıkmasırun önlenmesi ve dersha-
neler yerine liselerin öne çıkanlması ilkesi-
ne ağuiık verüdi" diye konuştu.
Türkiye genelinde milli eğitim müdür ve
müdür yardımcılan ile Milli Eğitim Ba-
kanlığı üst düzey yetkilılerini bir araya ge-
tiren "1995-96 Eğitim Değerlendirme Top-
lanüsı''lzmir'de başladı. Ortaöğretim kû-
rumlannda ders geçme-kredili sistem ye-
rine getirilecek yeni sistemin son şeklini
alacağı üç gün süreli toplantının açıhşına
Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz da katıl-
dı. Ayaz, 1991-92 öğretim yılında uygu-
lanmaya başlanan ders geçme-kredili sis-
temin, fiziki olanaksızlıklar, ders tekran, kre-
di tamamlayamama, ders seçememe, boş za-
manın yeterince değerlendirilememesi gi-
bi sorunlannı ortadan kaldıracak yeni bir
modele gerek duyulduğunu belirterek ye-
ni model üzerinde son iki aydır yoğun bir
çalışma yürütüldüğûnü söyledi. Ayaz, söz-
lerini şöyle sûrdürdü:
"Son iki yıkür mezunlannı veren kredili
sistem uygulaması sonucunda ortaöğretim
kurumlannda verimin gidcrek düştüğünü,
ünrversiteye girişte azalmalar olduğunu gör-
dük ve yeni bir sistem arayışına girdik. Ye-
ni sistemin özü. ortaöğretim kurumunu bi-
tiren her öğrencinin mal >a da hizmet üre-
tecek nitelikte beceri kazanmasuun sağlan-
masıdır. Yeni sistemde temel eğitim ile orta-
öğretimin birieştirilmesi amaçlanryor. Orta-
öğretimden jükseköğretime geçişte de öğ-
rencinin başanlı olduğu, iJgi duyduğu veye-
tenekli olduğu alanlara yönlendirilmesi ve
bu alanlarda yükseköğretim görmesi plan-
bınmaktadır. Yeni sistem, dikey ve yatay ge-
Cumhurbaşkanij resepsiyonuna kattlmadı
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in 61. IFLA
(Uluslararası Kütüphane Dernekleri ve Kuruluşlan
Federasyonu) konsey ve genel konferansı nedeniyle Çırağan
Sarayı'nda verdiği resepsiyona, çok sayıda kongre delegesi
katıldı. Çumhurbaşkanı'nm, programındaki bir değişiklik
nedeniyle katılamadığı geceye, Kültür Bakanı Ismail Cem
ve Kültür BakanJığı Müsteşan Emre Kongar katıldı.
Dünyanın dört bir yanından IFLA '95 konferansı için
Istanbul'a gelen davetliler, lstanbul'un görkemli tarihsel
mekânlanndan biri olan Çırağan Sarayı'nda klasik Türk
sanat müziği eşliğinde. unutamayacaklan bir gece
geçirdiler. (Fotoğraf: DEVRtM BARAN)
çişlere imkân sağla>acaknr. Kazanılan hak-
lann geri alınması söz konusu değildir. Ay-
nca hcrkesin ortaöğretimde eğitim gördu-
ğü alanda yükseköğretim görecek diye bir
zorunluluk da olmayacaktır."
Üzerinde çalışılan yeni sistemin karma
bir sistem olduğunu, ders geçme ve sınıfgeç-
me sistemlerini de birçok yönleriyle içine
aldığuu, ağırlıklı not ortalaması konusuna
yer verdiğini vurgulayan Milli Eğitim Ba-
kanı Ayaz, "Lise mezunlarmın genel başa-
n oranı >üzde 19"a düştü, bu sene yüzde
15'e düşecek. Kredili sistem Useleri devre-
den çıkardı, dershaneleri ön plana çıkardı.
Bu yeni sistem, liseleri öne çıkarma amaa
taşıyor" dedi. Başka bir ülkenin eğitim sis-
teminin aynen alınınasının ya da ona uyul-
masının söz konusu olmadığını kaydeden
Bakan Ayaz, "Ancak gelismişAvrupa ülke-
kri ve Amerika'da olduğu gibi ama'ç biıü-
ğhnizvar. Bütün bu ülkeler hizmet dallann-
da ve meslek alanlannda öğrencilerini bil-
gi ve beceri sahibi olarak yetiştirme çabası
içmdeier'' diye konuştu. Bakan Ayaz, imam-
hatip liselerinı kastederek yeni sistemin hiç-
bir okulun aleyhine onu devre dışı bırakan
bir yönü olmayacağını söyledi.
Bakan Ayaz. gazetecilerin sorulannı ya-
nıtlarken de bir soru üzerine üniversite sı-
navlannuı birleştirilerek tek bir sınava dö-
nüştürûlmesi konusu üzerinde çalışmalar ya-
pıldığını, ortaöğretimde alınan bilgilerin
yükseköğretimle entegre duruma getiril-
mesınin planlandığını bildirdi. Özel okul üc-
retlerinin yüksekliği ile ilgili bir soruya ise
Bakan Ayaz. "Bu özel sektördür, bakanb-
ğm bu fiyatlara müdahalesi söz konusu de-
ğildir. Özel sektör rekabeti kurallan içeri-
sinde sistem kendi kendini yönlendirecek-
tinrryatiardengetenecektir" yanıtmı verdi.
Ortaöğretimde kayıt paralannı önleye-
cek bir sistem geliştirdiklerini, lzmir, lstan-
bul ve Ankara'da eğitime katkı payı adı al-
tında velilerden her ay valiliğin talimatıy-
la 50 ile 200 bin lira arasında değişen üc-
retleralindığını belirten Ayaz. "Yinevere-
meyecek olanlardan zorla para alınması söz
konusu değildir. Bu sistem uygulanabildiği
takdirde ka>ıt paralan adıyla yüksek mik-
tarlarda para alınması önlenecektir.
Önümüzdeki sene daha sert tedoirler ahn-
masını düsünüyoruz" dedi.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Topal Osmanın Gazabı...
Bir insan düşününüz ki; 1. Meclis'te Mustafa Ke-
mal'i çok eleştirdiği ıçin (gene çok sevilen bir millet-
vekili olan) Ali Şükrü'yü evine davet ederek öldürtür
ve cesedinı gözden ırak bir yere gömdürtür ve Mec-
lis'te "kıyametin kopmasına" neden olur.
Bir insan düşününüz ki, Mustafa Kemal'in, kendi-
sinin haberi olmaksızın işlenen bu cinayete sanip çık-
mamasına kızarak Çankaya Köşkü'nü basar. Baskını
önceden öğrenen Mustafa Kemal, köşkü terk eder. Ni-
yeti bilemeyiz. Belki konuşmak, belki öldürmek isti-
yordu. Ama Mustafa Kemal'i bulamayınca köşkü "da-
ğıtmaktan" da çekinmez.
Ve bu insana "haydut" ve "eşkıya" dediğim için, sev-
gili Giresunlular tarafından tam anlamıyia "topa tutul-
dum". Olacak şey değil...
Netarih bHİmedigim kakjı, ne "Giresun halkmdan özür
dilemem gerektiği". "Lanetleyen" de var, "Yazklar
o/sun"diyende...
Aslında Giresunlulann Topal Osman konusundaki
duyartılığını bilirim. Zaten 17 ağustos tarihli yazımda
da belirtmiştim bunu. Öğrenciliğimden beri Giresun-
lu arkadaşlarla yaptıŞım tartışmalarda "Bızim Topal Os-
man" diye isimlendırdikleri bu insana toz kondurma-
dıklannı vurgulamış ve bunun bir nedeninin de "yap-
tığı hizmetter" olduğunu yazmıştım. Ama bana çok kı-
zan Giresunlu kimi okurlarım (mı acaba?), sanıyorum
yazımın bu bölümünü atlamışlar.
Doğrusu bu kadar sert tepki beklemiyordum. Be-
nim Topal Osman'ı konu etmemin nedeni, kurulması
düşünülen üniversiteye Topal Osman Üniversitesı adı-
nın verilmek ıstenmesı olmuştu. Giresun'dan yetişmiş
bunca bilım adamı, bunca değerli insan varken, bula
bula Topal Osman'ın adının bulunmasını garipsemiş-
tim. Yoksa Topal Osman' la alıp veremedığim bir şey
yoktu ve olmaz da.
"Şu kadar tepki niye?" diye düşündüğüm zaman
işin içinden çıkamamıştım. Ama sonunda meseleyı an-
ladım.
Giresunlu dostlar, yerel gazeteleri yollarnışlar. Oku-
yunca işin "aslı-astarını "öğrendim. DYP Giresun il ör-
gütü, heıtıalde sayın genel başkanlanna yönelen tep-
kiyı başka yerlere kanalize etmek için, beni ve yazımı
diline dolamış.
Gitmişler mezannı ziyaret etmişler ve beni lanetle-
mişler. Gidenlerden çoğunun yazımı bile görmedikle-
rinden eminim. Zaten gazetelerden biri benden söz
ederken sürekli "Toptamış Ateş" diyor.
Telefon ve fakslarımı da yayımlayarak Giresun hal-
kını bu protesto kampanyasına davet etmişler. Doğ-
rusu, bu kadar çaba göz önüne alınırsa az bile tepki
aldığım söylenebilir.
Bu tutumu, çok sevdigim Giresunlulara yakıştırama-
dım. Birilerinın (haklı ya da haksız) tepkilerıni başka
bir kanala çevirebılmek için böyle ucuz numaralara kalk-
malannı fevkalade ayıpladım. Beni kınayanlara kına-
malannı aynen iade ediyorum.
Gelen fakslarda, bu tutumumun Giresun'un şehit-
lerine hakaret olduğu vurgulanıyor. Hadı canım...
Topal Osman cephede şehit düşmedi. Muhafız ala-
yının askerleriyle çatışarak ve bu yiğitlerden birkaçı-
nı şehit ettikten sonra öldürüldü. Ve cesedı TBMM ka-
pısına asıldı. Eğer Giresun'un onuru Topal Osman'a
kaldıysa gerçekten çok yazık.
Ben Topal Osman'ın önceki hizmetlerini de asla in-
kâr etmedim. Zaten (eğer okunursa) yazımda da bu
hizmetlere değindim. Ama maalesef son vardığı nok-
ta, eski hizmetlerini gölgeledi. Kaldı ki; her şey birya-
na, Giresun'a kurulacak bir üniversite için Topal Os-
man adından daha uygun bir isim yok mu? Bu kadar
mı "sığ" Giresun'un aydınları?..
Topal Osman'ın nerede topal kaldığını bilirim, Ulu-
sal Mücadele'nin başlangıcındaki hizmetlerini de. Ve
bunlan hayırla ananm. Ama Çerkez Etem de Ulusal
Mücadele'ye çok katkıda bulunmuştu. Şımdı ihane-
tini unutacak mıyız? Yunan ilerlemesine karşı Ege böl-
gemizde direnen tüm çeteler daha sonra Batı Cep-
hesi Kumandanlığrnın emrine girmişlerdi. Böyle yap-
tıklan için onlann (en azından bir bölümünün) eşkıya
olduğunu unutacak mıyız? Mümkün mü bu?
Gelen fakslarda, "Topal Osman değil, Osman
^a'demem gerektiği de anımsatılıyor. DYP Genel Baş-
kanı Sayın Başbakanımız da Topal Osman'dan söz et-
ti. Ona neden kızmıyorsunuz? Fındık fiyatını beğen-
meyinceyardımcısını yuhalayıp Başbakan'ı alkışlayan
"mantık", benim yazımı da hiç istemediğim yerlere çe-
kiyor... Çok ayıp.
Ulusal Kurtuluş Savaşımıza katkıda bulunan HER-
KESİ saygı ve mınnetle anar ve savunurum. Bu say-
gım, hizmetleri açısından Topal Osman için de geçer-
lıdir. Ama işin sonunda vardığı noktayı da unutamaz-
sınız.
Ali Şükrü cinayeti, aradan geçen bunca zamana
rağmen, Mustafa Kemal'i yıpratmak isteyenlerin te-
mel malzemelerinden biridir. Mustafa Kemal'in "ne ce-
bernjt" olduğunu göstermek için, ikide bir bu cinaye-
ti örnek gösterirler ve "Mustafa Kemal, önceAlı Şük-
rü'yü öldürttü ve sonra da Topal Osman'ı" diye yazıp
çizerler. Topal Osman'ın Çankaya'yı basmasını ve
Atatürk'ü öldürmek istemesini "unuturiar"§
Ancak her ne olursa olsun, Giresunlulann (önyargı-
lı ojmayan ve iyj niyetli olanlannı) kırdımsa içtenlikle
özürdiliyorum. Öğrenciliğimizde briç oynarkende Gi-
resunlu arkadaşlanmızı böyle kızdınrdık. Ama tepki-
leri daha yumuşak olurdu.
Bence Gıresun'da kurulacak üniversiteye verilebi-
lecek çok daha güzel isimler var. Sevgili Giresunlula-
ra böyle bir isim seçmelenni öneriyorum.
9 kisi yaralandı
Trafikte bir günlük
bilanço: 15 ölü
ANKARA (AA) - Yurdun
çeşitli bölgelerinde meyda-
na gelen trafik kazalannda
15 kişi öldü, 9 kişi de yara-
landı.
Konya'nın Akşehir ilçe-
sinde Engin Ar yönetimin-
deki06THF55plakalıoto-
mobilin, bu sabah Yunak
mevkiinde şarampole de\Tİl-
mesi sonucu otomobilde bu-
lunan Ziya Açıkgöz (30) öl-
dû. Nevşehir'in A\'anos ilçe-
sine bağlı Çalış beldesinde,
Fatih Durgun yönetıminde-
ki MEJ-479 yabancı plaka-
lı otomobil, yolun karşı ta-
rafına geçmek isteyen Celal
Doğan'a (65) çarparak ölü-
müne neden oldu. Sam-
sun'un Kavak ilçesinde ise
Ahmet Gfimüşel yönetimin-
deki 05 DH 696plakalı oto-
mobilin, Tepecik köyü ya-
kınlannda elektrik direğine
çarpması sonucu, Resmiye
Gedikbaş (60) öldü. Kayse-
ri'nın tncesu ilçesi yakınla-
nnda da Etem Tan yöneti-
mindeki 38 AN 947 plaka-
lı minibüs, yolun karşı tara-
fina geçmek isteyen Meh-
met Dörttepe'ye (59), Pı-
narbaşı ilçesinde ise Nejat
Kılıçaslan'ın kullandığı 38
HA 320 plakalı yolcu oto-
büsü, geri manevrası sıra-
sında Şerafettin Yasan'a (48)
çarparak ölümüne neden ol-
du. Hatay'ın Reyhanlı ilçe-
sinde. Ahmet Eşer'e ait 31
FU 325 plakah oto. park ha-
linde iken freninin boşalma-
sı sonucu kayarak İdo Kap-
lan'a (90), Ordu'nun Me-
sudıye ilçesinde de Durmuş
Yüksel'in kullandığı plaka-
sız traktör, Atatürk Cadde-
si "nde karşıdan karşıya geç-
mek isteyen Adem Yüksel'e
(3 5) çarparak ölümlerine ne-
den oldu. Ordu'nun Ünye
ilçesinin Tekkiraz beldesin-
de de, Fezail Keskinin kul-
landığı 52 AC 867 plakalı
otomobilin şarampole yu-
varlanması sonucu. araçta
bulunan Gökhan Keskin ad-
lı bebek öldü. Gaziantep-
Adana karayolunda meyda-
na gelen kazalardaise Mu-
ratÖzkurt( 17), Abdurrah-
man Nacar, Ali Taşkın ve
Mustafa Taşkın öldü. Yur-
dun çeşıtli yerlerinde mey-
dana gelen diğer kazalarda
da 3 kişi daha yaşamını yitir-
di.