02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet tmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayin Yönetmenı: Orhan Erinç 0 Dış Haberler Ergun Balcı • tstıhbarat Yalçın YayınKjınıhı İlhanSeiçııklBaşkan). Genel Yayin K.OOrdİnatörü Hikmet Çakır • Ekonomı Bülenl Rıtanlık • Kültün Orhan Erinç, OkUy Kutbökt. Ç e t i n k a y a • Y a z ı i ş l e n Müdürlen HandanŞeokökeıı •Spor Abdûlkadir Vicelman Özgcn Aor, Hikmet Çefinkaya, fbrahim YÜdlZ (Sorumlu), Dinç Tayanç • Makaleler Sami Karaören • Çevın Seyfettin Şiknn Soner, Frgun B«kl. Dinç • Haber Mericezı Müdürü. Hakan Kara Turtan • Düzdtme Abdullah Yızıcı • Bılgı-Bel- Tayanç, İbrahim Yüdız, Orhan • Görsel Yönetmen: Fikret Eser ge Edibe Boğra • Fotoğraf Erdogan kftseoğlu Bursalu MnsUfa Balbay. Ankaıa Temsılcısı MusUfa Balbay • Haber Müduru MuesseseMudurü.ErolErkut#Ko- DoğanAkm Atatüri; Bulvan No. 125. KaJ4, Bakanlıklar- ordınatör Ahmet Konüsaıı • AnkaraTel 4195020(7hat). Faks.4195027•lzmırTem- Muhasebe Bnknt Yeoer • Idare sılcısi SeniarKızıfcH ZıyaBK 1352 S 2'3Tel 4411220, Hüseyin Gfirer • Işlrtme Önder MEDYA C: • Yönetım MEDYA G: • Kurulu Başkanı-Genel Yonetıtn Kurulu Mûdûr Gfilbin Erduran Başkanı - Genel # KLoordınatör Reha Müdür l stûn Ak- Faks 441911"? #AdanaTemsilcısı ÇetinYiğenogu.Inönû Çelik#Bı!gı-lşlcm Nailİnal#Bıl- l?ıtm«n • Genel Vludür men • Murahhas Cd. 119 S Nol Kat l.Tel: 3522550. Faks 3522570 gısavarSıSem Mürüvet Çüer Yardımcısı Mine Akdağ üye BoraGÖKBç V ıymla> an \e Basan: Yenı Gûn Haber Ajansı, Basın ve Yayıncıhk A Ş Türkocagı Cad. 39 41 Cagaloglu 34334 Ist PK.246 taanbul Td. ((V212) 512 05 05 (20 hall Faks (0/212) 513 85 95 22 AĞUSTOS 1995 tmsak: 4.39 Güneş:6.13 Öğle: 13.14 tkindi: 16.58 Akşam 20.01 Yatsı. 21.29 MEDYACTel 51407 53 - 513 95 80- 513 8460-61, Faks 5118466 Mcle Ünrversitesi kayıtları • DhARBAKIR (Cumhuriyet) - Dicle Unıversitesi'ne bağlı fakülte ve yüksekokullarda öğnenci kayıtlanmn 4-15 eylül tarihler arasında yapılacağı açıklandı. 10 fakülte ve 10 yüksek okula kayıt yaptıracak ögrencılenn 5-15 eylül tarihleri arasında üniversite merkezine başvurmalan istendı. Sağlık, sosyal ve fen bılimlen enstitüsü lisansüstü doktora sınavlan için kayıtlann ise başladığı belırtildı. Türk kadını bilgi ağmda • ANKARA (ANKA) - Tûrk kadınlannın sorunlanna çözüm önerilennden bin de Moskova merkezli "Kadın ve Yeryüzü" adlı uluslararası bılgı ağından gelecek. Dünya kadınlannın sorunlanna küresel çözüm yollannın üretılmeye çalışıldıgı "Kadın ve Yeryüzü" bilgi ağı, Türk kadınının sosyo- ekonomık durumunu da bünyesine alarak Doğu ıle Batı arasında oluşturduğu iletişim hattını genişletti. Bilgi ağının Moskova merkezi çalışanlan, Türkiye'de önümüzdeki günlerde çeşitli konularda seminer ve konferanslar düzenleyerek elde ettikleri bilgıleri iletişim hattına aktaracak. Ayaklan hayata bağladı • KONYA(AA)- Karaman'da iki kolu da olmayan Emre Şan, ayaklanyla yaptığı resimlerle çevresindekılerin ilgısini topluyor. Emre Şan, hastanede yatarken, ayaklanyla çeşitli figürler çizerek resim yapmaya başladığını. eserlerinin ilgî görmesi üzenne daha profesyonelce resım çızmeyı sürdürdügünü belırttı. Şan. "Ayaklanmla yaptığım resimler bana yaşama azmini yeniden kazandırdı" dedi. Torla bağışı bihürin' • MERSİN (Cumhuriyet) -Eğitim-Sen Içel Şubesi, 1995-1996 ögretim yılının 11 eylülde okullann açılmasıyla başlayacağını belirterek "Zorla bağış toplanması uygulamalanna karşı veli, öğrenci, tüm emekçi halkımızı birlikte dayanışmaya çağınyoruz. Veli ve öğrencilerimizi zor durumda bırakan zorla bağış olayı ve okul idarecilenni sendikamıza bildirilmelidir" dedi. Çin'de kadın koııferaıısı sıkmtrsıDünya Kadın Konferansı öncesi yetersiz konaklama olanaklan sorun olurken, hükümet kitlesel protestolardan endişe ediyor Pekin 30 ağustosta başlayacak uluslararası konferans içiıı hazıriıklan tamamlamaya çahşıyor. Ancak konakla- ma, haberiesme ve ulaşım konulanndaki sorunlar henüz aşdabikniş değO. (Fotoğraf: REUTERS) Çeviri Servisi - Uluslararası Kadın Konferansı'na yaklaşık bir hafta kal- mış olmasına karşın, Çin'deki konak- lama olanaklan tartışılıyor. Yetkililer, Pekin'de yedi yeni apart otelin konfe- rans için düzenlendiğinı, burada en fazla beş kışının bir banyo ve tuvaleti paylaşacaklannı. her yedi bina için bir uluslararası doğrudan telefon hattı, her bınanın resepsiyonuna da bir TV konduğunu bıldiriyor. Ancak binalar- da asansör olmadığından genç katı- lımcılardan. bu altı katlık bınalann üst katlannda kalmalan nca ediliyor. Sorunlar bitmedi Durum böyle olunca, böylesine bü- yük bir konferansm düzenleyıcileri, 30 ağustos günü açılışı yapılacak top- lantiya katılacak olan onbinlerce kişi- nin sokaklarda kalmak zorunda kala- caklanndan ve havaalanı ile toplantı bölgesi Huairou arasında çok kişinin yolunu bulamayacağından kaygı du- yuyor. Bahlı diplomatlardan biri du- rumu "kendiierine doğru htzla yol ahn büyük bir lokomotife" benzetiyor. Konferansı düzenleyen BM ekibinin Pekin dışındaki konferans alanına bu hafta içinde yaptığı gezi, rahat bir so- luk aldırmaktan çok uzak. Alanda, insanlar akın etmeden ön- ce hâlâ yenı yapılar kondurmaya, es- kileri onarmaya ve çadırlar kurmaya uğraşan işçilerin telaşı göze çarpıyor. Ve tuvaletler; katılmak için başvu- ruda bulunan, çoğu kadın yaklaşık 36 bin kişi için yeterlı tuvalet var mı? Da- ha önce de gündeme gelen bu sonına çözüm olarak taşınır tuvalet yapılma- sı öngörülerek yöreye yüzlerce tuva- let getirildi. Taşınır tuvaletler forum biter bitmez kaldınlacak. Kadın konferansı kargaşasından ön- ce bu yöre çeşitli devlet örgütlerinin eğitim alanı olarak hizmet vermektey- di. Şimdi Huairou'nun ana caddesi- nin iki yanına uzanan büyük bir pan- kart "Her şeyin istediginiz gibi ouna- sını dUKoruz*" yazısıyla zıyaretçileri karşılıyor. Yörede yapılan bir başka değişiklik de küçük bir parka konan kadın yon- tu. Kollan iki yana açılmış. saçlan uçuşan bu kadın yontu "stoacı" bir adayla Huairou kitaplığı ve Honglou Oteli'nin diskosuna bakıyor. Konfe- ransa feministler, lezbiyenler, fahişe- ler ve Hawaili milliyetçı gruplann da katılması beklenıyor. Bu amaçla Hel- sinki'den yola çıkan ve kadınlann do- luştuğu bir "banş treni" bile var. Bir görüşe göre Çin hükümeti, top- lantının bir kitle protestosuna dönüş- mesı olasılığını göz önünde bulundu- rarak konferansı başkentten olabil- diğince uzak bir yerde gerçekleş- tiriyor. tNSAN HAKLARI SORUN Hillary kararsız HiUaryClmton 30 ağustosta Pekin'de topla- nacak olan Uluslararası Kadın Konfe- ransı'na katıl- mak için can atarken önde gelen insan haklan savunuculanndan Harry VVu'nun tutukluluğuyla ilgilı hiçbir olumlu adım atılmaması üzerine ka- rannı erteledi. Bayan Clinton top- lantıya katılmasının konferansın kendisinden çok etki yapacağına inanmakla birlikte, yolculuğu sakın- calı bulan ulusal güvenlik ekibinin önerilerine uymayı kabul etti. Dev- let Bakanı Warren Christopher ve güvenlik danışmanı Samuel Berger geçen hafta Bn. Clinton ile görüşe- rek Çin yolculuğunun doğuracağı diplomatik olumsuzluklar ve olası artılan gözden geçirdi. Devlet Müs- teşan fleter TarnofTun 24-27 ağus- tos tanhlen arasında Çin'e gitmesi ve konuyu yeniden gündeme getir- mesi bekleniyor. Kazdağı'nda karabulutlar dolaşıyor• Ilyada destanına konu olan tarihin ilk güzellik yanşmasını bu yıl 13. kez düzenleyen Bayramiç, komşusu Çan'da kurulacak termik santıal ile yine bu yöreye de göz koyan siyanürlü altın şirketlerinin tehdidi altında... • 1993'te sadece Balıkesir il sımrlanndaki 'güney yansı' milli park ilan edilen Ida Dağı'nın koruma dışında bırakılan Çanakkale kesiminde, bu eksik karann neden ahndığı sorusu geleceğe dönük kaygılann yükselmesine neden oluyor... OKTAY EKtVCİ BAYRAMİÇ/ÇANAKKALE - Efsanevi İda Dağı'nın eteklerinde binlerce yıl öncesinin gizemli birge- leneğini yeniden yaşatabılmenin coşkusu, belediye bandosunu da de- rinden etkilemiş. Hareketli ve ritmik parçalarla Bayramiç caddelerinde gururla yü- rüyen bandonun hemen arkasından "İda GüzeK" adaylannı taşıyan üstü açıkjipgeçiyor. Bu yıl 13 kez düzenlenen güzel- lik yanşmasına katılacak aday genç kızlar, tıpkı Üyada destanına konu olan tanhteki o ilk güzel kız yanşma- sında olduğu gibi, önceden halkın karşısına çıkarak güler yüzlenyle kendilennı tanıtıyorlar. Bayramiç halkı da yine antik çağlardaki Ida sa- kinlen gibi, sevgi dolu başan dilek- lerini heyecanlı adaylara alkışlany- la sunuyorlar... Yaşaülan kültür Aslında, efsanevi dağın eteklenn- de, bir bakıma yine efsanevi günler yaşanıyor. Türkiye'nin artık birçok yöresin- de "geleneksel kültür"(!) adına ka- dınlar zorla kara çarşafa sokulurken, türbana karşı çıkan aydınlar şenatın gazabına uğrarken, büyük kentlerin en lüks mağazalan arasında tesettür gıysileri satanlar da hızla yerlerini alırken, yine kadınlarla tokalaşmak, hatta yüzlerine bakarak konuşmak bile uygunsuz karşılanırken ve ülke- nın başkentinde islam öncesi uygar- lıklar belediye yönetimince neredey- se "düşman kültür" olarak ilan edi- lip kentin tarihsel simgelen bile yok edilmeye çalışılırken... kendısi kü- çük, ama tarihi ve kışiliği büyük bir Anadolu kasabasında halkın ve be- lediyenın antik uygarlıklara sahip çı- karak aydın ve akıllı genç kızlanyla güzellik yanşmalan düzenlemeleri, üstelik bunu 13. kez yine yaparak "geleneksel kültürlerine" yeniden kazanmalan, gerçekten bugün de ta- rihe efsanevi bir gururla geçiyor... Ne var ki 1da Güzeli Yanşması, Bayramiç'e bu anlamlı coşkuyu ya- şatıyorsa da yine Ida'nın adına ve anısuıa düzenlenen Kültür ve Sanat Etkinlikleri'ndeki tartışmalar, yann geleceğin hiç de öyle coşkulu gün- ler getiremeyeceği kaygısını yaratı- yor. Türkiye ormanlannın yılmaz bekçisi Doç. Dr. YücelÇağlar,etkın- likler kapsamında yapılan "İda'dan KazdağTna ve Kent Kültürö^konu- lu paneldekı konuşmasında. bu yön- deki kaygısını şöyle dile getiriyor: "Tarihte Tro>a kentlerinin tüm ah- sap mabemesini sağla\-an. 4000 yıklır insanlara bereket kaynagı olan, bü- tün efsanelerde adı 'bol pınarlı ana dağı' olarak geçen Kazdagu 1993'te milli park ilan edildi ama koruma «- nın güney yansından geçirildL Aynı zengin değeriere sahip kuzey > p ansı ise milli park sının dışında bırakıldL Bu bir unutkanhk olama> acağına gö- re, acaba Ida'nın kuzey >ansı neden gözden çıkanuyor?- n Yücel Çağlar'ın bu anlamlı soru- su, yine Ida Etkınliklen süresince Arastırmalar olumlu Hîdrojen, yeni enerji umudu • Diğer enerji türlerine göre yüzde 24 daha randımanlı olan hidrojen enerjisinin, temiz ve sürekli bir enerji kaynağı olarak ikibinli yıllarda tercih edileceği belirtiliyor. İZMİR (AA) - Dünya- da 1973 yılmda meydâna gelen enerji krizinden sonra başlayan yeni ener- ji arayışlan sürerken, "hidrojen enerjisi" konu- sundaki araştırmalann olumlu sonuçlar verdiği bildirildi. Fosil yakıtlann ömrünün smırlı oluşu ve çevreyi kirletmesı. 'alter- natif enerji kaynağı' ola- rak gösterilen güneş, rüz- gâr ve jeotermal enerjile- rin kullanışlı olmaması, nükleereneıjinin ise içer- diği radyoaktif maddeler nedeniyle 'tehiikeli" ol- ması, dünyanın yeni ve al- ternatif enerji olarak 'hid- rojen enerjisi' üzerindeki çalışmasını gündeme ge- tirdi. Yaklaşık 20 yü süren çalışmalarda olumlu so- nuçlann ahndığı santral- lann yanı sıra hidrojen enerjisi ile çalışan otomo- bil, pil ve bilgisayarlar da üretildi. Dünyada hidro- jen enerjisi ile ilgili ilkça- lışmalan başlatan Miami Ünrversitesi Temiz Ener- ji Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Nejat Veziroğlu, yap- tığı açıklamada, dünya nüfusunun 5 milyar 600 milyon olduğunu ve her yıl yüzde 1.8 oranında ar- tış gösterdiğira belirterek, enerji ihtıyacmın da nü- fusa paralel olarak arttı- ğını söyledi. Avantajh Veziroğlu, 1973 yılm- da meydana gelen 'enerji krizi' sonrasında yeni enerji kaynağı arayışlan- nın başladığını, yapılan çalışmalar sonucu 'hidro- jen enerjisi'nin. 'temiz ve sürekli' olması nedeniyle dünyanın yeni enerjisi ol- maya aday olduğunu söy- ledi. Hidrojen enerjisinin. di- ğer enerji türlerinden daha avantajh olduğunu savu- nan Veziroğlu, şöyle ko- nuştu: "Avrupa, Avustur- ya, Japonya ve ABD'de 20 yıklan bu yana yapılan ça- üşmalara göre hidrojen enerjisi, bir enerjiden bek- lenecek tüm avantajlara sahip. Hidrojen enerjisi üreten santraltgr yraldı. Hafıf olduğu için uza>' ça- hşmalannda da kullanılı- yor. Hidrojen enerjisi ile çahşan otobüsler. piller ve bilgisayarlar yapıldı. Dün- yada hidrojen enerjisine dönüşüm yaşanırken, uluslararası kuruluşlar bu alanda bir standart olma- sı için çal^ıyoriar." Vezi- roğlu, hidrojen enerjisinin diğer yakıtlara oranla yüz- de 24 oranında daha randı- manlı olduğuna ışaret ede- rek, "Çevreye zarar vermi- yor. Sürekli, kullanışh,eko- nomik,depolanabiaV ve ta- şınabüir olması nedeniyle gelecekte hidrojene geçiş şartnr''dedi. Esld bir Rum köyfi olan Şirince'de, Rum getenekleri bugün de süriiyor. Şîrînce, 6 Çirkince^ obnasın "Şu yeryüzünde cennet dive bir şey varsa, bi- zim Kırkıca o cennetin bir parçası olsa gerekti. Or- manlaria kaph dağtık bir bölgede kuruluydu köy. Önümüzdeki denize kadar göz alabildigine uza- yan Efes Ovası_ Ve baştan basa yemiş bahçeleriy- le, inciriikierie, zeytinliklerle, türürı. pamuk ve su- sam tarlalanyla dolu bu ova bizim köye aftnV Ünlü Yunanlı yazar Dido Sotiriyu, çocukluğu- nun en güzel zamanlannın geçtiği köyü, Kırkı- ca'yı yani şimdiki adı ile Şirince Köyü'nü büyük bir keyifle böyle anlatır. Eski adlan; Kırkıca, Çirkince ve şimdi de Şi- nnce olan bu şirin dağ köyü. Izmir'in Selçuk il- çesine bağlı olan eski bir Rum köyüdür. Çeşitli nedenlerden dolayı Rumlann burayı terk etmesin- den sonra Şirince'de yaşayanlar ve sonradan bu- raya yerleşenler, eski Rum şarap imalatını devam ettınyorlar. Şirince adeta bir şarap cenneti. Kö- yün en büyük geçim kaynağı şarap. Her evde bir şarap imalathanesi var. Son zamanlarda yoğun bir şekilde yerli ve yabancı turistlenn yoğun olarak geldıkleri Şirince, eğer koruma altına almmazsa eski ismi gibi Çirkince olabilir. Evlenn bir çoğu terk edilmiş ve yıkılmak üzere. O bölgedeki en eski kiliselerdenbiri olan St Jean Kilisesi'nin res- torasyon çalışması yıllar önce başlamış, ancak maddi yardımlann yetersizliğinden dolayı yanm kalmış ve tamamlanamıyor. Şirince şu an bir turizm merkezi olmasına kar- şın Şirinceliler bütün özelliklerini ve saflıklannı koruyorlar. Bölgedeki diğer turizm meTkezlerin- deki gibi gelen insanlan kazıklamak yerine, ge- len insanlan hoşnut edip yeniden gelmelerini sağ- lamaya çalışıyorlar. İşte buna bir ömek; köyün meydanındaki Kadir'in şaraphanesinde hergide- ne bir bardak şarap ıkram ediliyor. İşte Şirinceli bir kadın saöcı köyde üretilen şarap ve diğer yöresel ürünleri zhyaretçilere sunuyor. (Fotoğraflar: SAMİ SÖLMAZ ) ÜniversiteK, gazete okumayı bırakıyor Geçen yıllarda yapılan araştırmalarda üniversite gençliği arasında yüzde 92 olan gazete okuma oranının, son araştırmalarda yüzde 50'lere kadar düştüğü belirlendi İZMİR (Cumhuriyet Ege Büro- su)- Gazeteler, ünıversiteli okurla- nnı da giderek yitiriyor. Önceki yıl- lardayapılan araştırmalarda üniver- site gençliğinde yüzde 92 olan ga- zete okuma oranının, son araştır- malarda yüzde 50'lere düştüğü be- lirlenirken gazetelerin promosyon- la gerçek okurlannı kaybettığı sap- tandı. Ege Oniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı 'nın 1994- 1995 öğretim yılında üniversitele- re giren 4892 öğrenciyi kapsayan araştırmasında, "25 bin liraya çıkan gazete fiyatlan öğrenci bütçesinin yüzde 30'una kadar çıkıyor. Oğren- cilerden büyük fedakârhkla gazete almasını beklemek fazla iyûnseriik olur" denıldi. Yabancı yayin izlenmivor Yapılan ankette, üniversite ögren- cilerinin yüzde 50.65'inın ders dı- şında en çok gazete ve dergı, 12.74'ünün bilim ve teknıkle ilgili yay ınlar okuduklan. yüzde 22'sinin de sanat ve kültürle ilgili yayınlara ilgi duyduklan belirlendi. Yabancı yayin izleme oranının çok düşük olduğu saptanırken, di- ğer bulgularla ilgili şu görüşlere yer verildı: "Daha önceki yıllarda üniversite gençliğinde yüzde 92'nin üzerinde olan gazete okuma oranı. son araş- ürmalarda yüzde 50'ye düşmüştür. Promosyon yanşıyla yeni müşterilcr çekme gay reti içine giren basm, ger- çek okuyuculannı kaybediyor. En fazla gazete-dergi okuyan kitk du- rum undaki gençlik, artan fıyatlar- la yayınlan izleyemez halegeldL Öğ- rencilerin yüzde 74.4"ünün ailesinin ayhk geliri 7 milyon liranın amnda. Ga/ete fiyatlan ise şimdilik 25 bin B- raya kadar tırmandı. Araştırmaya katılan öğrencilerin yüzde 13'ünü oluşturan grubun aylık gelirinin S- 7 milyon lira olduğunu düşünecek olursak. devamlı olarak alınan gaze- tenin bu gruptaki aylık gelir içinde- ki payı yüzde 10 ile 15 arasında de- ğişiyor. Ay lık geliri 23-5 milyon ara- sında olanlarda ise bu oran yüzde 30'a kadar çıkıyor. Bu hayat paha- hhğı ve artan ihtiyaçlar yanında ög- renciden büy ük bir fedakârhkla ga- zete almasını beklemek fazla iyim- serlik olur." yapılan tartışmalarla daha bir anlam kazanıyor, kaygılar daha da derinle- şiyor. Santral karabasanı Ömeğin yıllardır çe\Tesini kuşa- tan lınyit ocaklannın tozu, dumanı ve isı altında dayanılmaz bir hava kırliliği ile karşı karşıya kalan Can kasabası, bu kez aynı linyitler nede- niyle yine orada kurulmasına karar verilen "termik santral"ın, yakın komşusu Bayramiç'le birlikte şimdi- den kâbusunu yaşıyor. Gerçi Çanakkale Çevre Koruma Derneği'nin etkin mücadelesi ve Va- li Hüsnü Tuğlu'nun yoğun çabalan sonucunda, bu dev canavann Lapse- ki-Karabiga sahillerinde kurulması- nın ve kıyı kuşağını cehenneme çe- virmesinin engellenmiş ol- ması bölgede "zafer" olarak kutlanıyor; ama bu kez Ida Dağı eteklerindeki ormanla- nn Çan ve Bayramiç'le bir- likte aynı cehenneme doğru sürüklenmesı ise duyarlı yö- re halkı üzerinde "karaba- san" etkisi yapıyor. Çanakkale Valisi'nin yine bu örnekte aynı ilin bir köşe- sini termik santraldan kurta- nrken, ardından bir başka güzel köşesini gözden çıkar- ması ise Kazdağı'nın ancak yansını milli park ilan eden anlayışı çağnştınyor. Siyanür korkusu Benzer şekilde Bergama yöresine kara bulut gibi çö- ken "siyanüriü atan" fırma- lannın, son zamanlarda yine Bayramiç-Çan yöresine el atmalan ve Kazdağı'nm mil- li park smın dışında tutulan Çanakkale kesimi eteklerin- deki yataklara göz koymala- n da yörenin geleceği açısın- dan bir başka kaygı verici gelişme olarak tartışma gün- deminde. Edinilen bilgilere göre Bergamalılarla mahkemelik olan Tüprag adlı siyanürlü altın üretme Fırması, şimdi de Çanakkale'de yeni ruhsat- lar peşinde. Yani garibim Çan kasabası, lınyit ocakla- n, kamyonlar ve termik sant- ral kâbusundan sonra, bu kez de siyanür zehirlenmesi teh- didiyle karşı karşıya... Halk duyariı Bayramiç'teki etkinlikler- de her şeye rağmen gelece- ğe umutlabaküğını söyleyen Belediye Başkanı NahitVa- rol, yöre halkının doğaya ve kültüre olan duyarlılığının tarihten gelen kökleri oldu- ğunu ve Tda'nın kuzey kesi- minde çevre düşmanlığına geçit verilemeyeceğini söy- lüyor. Aynı akşam Belediye Par- kı'nda düzenlenen "Pir Sul- tan Abdal Semah Gösteri- si"nı izleyen kent halkının, oyunlara ve türkülere coşku- lu katılımı, Başkan'mbu yo- rumunu doğruluyor ve Bay- ramiçlilerin insanca yaşama haklannı sonuna dek savu- nacaklan yönünde sanki ay- dınlık bir güvence veriyor. Alımlı ve etkileyıci Ida Dağı'nın güzel insanlannı efsaneleriyle yine başbaşa bırakarak Bayramiç'ten ayn- lıyonız. Termik santrala, si- yanürlü altına, orman yağ- masına ve diğer tüm kötü- lüklere karşı bu demokrat ve duyarlı halkın yanında yer alacağımıza da söz veri yoruz...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle