28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 AĞUSTOS 1995 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI 17 Imam-hatipte oyun tuttnadı I Baştarafı 1. Sayfada çebilecekler. Meslek lisesi öğrencileri ise "Türkdfli ve edebiyatı, tarih, inkılap tari- hi ve Atatürkçülük, coğraf- ya, fen bflimleri, febefe, ma- tematik, yabancı diL beden eğitimi ve milli güvenük bD- gfai"nden oluşan ortak ders- lerin dışında yalnızca mes- lekleriyle ilintili dersleri ala- bileceİder. tmam-hatip lise- si öğrencileri de ortak ders- lerin dışında Kuranıkerim, Arapça, akait ve kelâm, fı- kıh. tefsir, hadis, siyer, din- ler tarihi. hitabet ve mesleki uygulama derslerini alarak "imam-hatiplik progra- mı*ndan mezun olabılecek- ler. 'Askeri okıü baskısı Bakanlık yetkilileri, yıl- lardır imam-hatip lisesi öğ- rencilerine, askeri okullara girebilmeleri için "fen bn limleri'' alanından mezun olma hakkırun verilmesi yö- nünde baskılar geldiğini anımsatarak şu görüşleri di- le getirdiler: "Dersgeçmeve kredi sistemi uygıılanırken de' tmam-hatip lisesi öğren- cileri seçmeli ders alabildik- lerine göre alan mezunu ol- malıdır' biçiminde istekler geliyordu. Bazı çevreler, bu isteklerinin kabul edilmesi yönünde epeyce yol katetti- ler. Ders geçme \e kredi sis- teminin kaldınlmasında en büyfik tepkinin bu kesimden gdmesinin nedenide budur* Taslağın yaşama geçinl- mesi durumunda, kökten- dinci çevrelerin, imam-ha- tip lisesi öğrencilerinin as- keri okullara girebilmeleri için "fen bilimJeri" alanın- dan mezun edilmelen yo- lundaki girişimleri engellen- miş olacak. Taslağa göre "alan mezu- niyeti" uygulanacak okullar- da, alanlann haftalık ders programı şöyle: Futbol fanatizmi Fen bilimleri: Alan bölüm dersleri: Fizik, kimya, biyo- loji, matematik. Alan seçmeli dersleri: Ge- ometri, jeoloji. ileri fızik, ileri kimya, ileri biyoloji, mantık, araştırma teknikleri, sağlık bilgisi, bilgisayar, is- tatistik, çevTe ve insan, psi- koloji, resim, müzik. beden eğitimi, rehberlik ve eğitsel çalışmalar. Sosyal biiimkr: Alan bö- lüm dersleri: Türkiye coğ- rafyası, ekonomik coğrafya, sosyoloji, matematik, Ös- manh tarihi, mantık, genel Türk tarihi. Alan seçmeli dersleri: Ol- keler coğrafyası, Türk ede- biyat tarihi, felsefe tarihi, yabancı dil. Türkçe-matematik: Alan bölüm dersleri: Matematik, geometri, edebi metinler, Türk edebiyatı tarihi, dilbi- limi, mantık. Alan seçmeli dersleri: İle- ri matematik, astronomi ve uzay bilimleri, psikoloji, bil- gisayar, bilim ve teknoloji, istatistik, sosyoloji, yabancı dil. Yabancı dil: Alan bölüm dersleri: Yabancı dil, takvi- yeli yabancı dil. dil bilimi. edebi metinler, turizm. Alan seçmeli dersleri: Ya- bancı dil ve edebiyatı, ya- bancı dil, Türk lehçeleri. halk bilimi, insan ilişkileri. Sanat: Alan bölüm ders- leri: Resim, müzik. edebi sa- natlar, Türk sanat tarihi, sa- nat etkinlerini izleme. oyun- cak yapımı. Alan seçmeli dersleri: Edebi metinler, kumaş bo- yama, yabancı dil, halkbili- mi, insan ilişkileri. Spor: Alan bölüm dersle- ri: Beden eğitimi ve spor. sağlık bilgisi, psikoloji, bi- yoloji, insan ilişkileri. Alan seçmeli dersleri: Çevre ve insan, bilgisayar, halkbilimi, Türk lehçeleri. canaldı '•mcıı u<iı ı .Jt.1f.4111. I Baştarafı 1. Sayfada raftarlannın taşlı saldınsına uğradı. Olay sırasında, bin- diği otobüsün ön koltuğun- da oturan Ömer Yalçın, ba- Işına isabet eden bir taşla ağır "şekilde yaralandı. Yoldan geçen başka bir araçla önce Hendek Devlet Hastanesi'ne götürülen Ömer Yalçın, burada yapı- lan ilk tedaviden sonra Sa- karya Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Ancak burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtanlamayarak dün sabaha karşı hayatını kaybetti. Yakınlannın pazar- tesı günü (dün) askere git- mek için hazırlık yaptığını söyledikleri Ömer Yalçın'ın cenazesi, dün öğle namazın- dan sonra toprağa verildi. Genç futbol kurbanı için dün Serdivandaki Eren Ca- mii'nde bir tören düzenlen- di. Ömer Yalçın'ın cenazesi, Adapazan Belediye Başka- nı Aziz Duran ve Sakaryas- por Kulübü Başkanı Tuncer Tepe ile yönetim kurulu üyelerinin yanı sıra çok sa- yıda Sakaryalının katıldığı törenden sonra. Emirdağ'da- ki aile mezarhğında toprağa verildi. Cenaze töreninde, Ömer Yalçın'ın annesi Emi- ne Yalçın a başsağlığı dile- ğinde bulunan Sakaryaspor Kulübü Başkanı Tuncer Te- pe, olayı şiddetle kınadıkla- nnı söyledi. Tepe, Yalçın ai- lesine ve Sakaryaspor taraf- tarlanna çağnda da buluna- rak "Bu olayı kan davası ha- line getirmevelim" dedi. Bursaspor- Samsunspor maçında ise ikinci yanda yan hakemlerden Gülsen Ozkan, tribünlerden atılan taşlarnedeniyle çizgi değiş- tirmiş, maç yaklaşık 5 daki- ka durmuştu. Maçtan sonra Bursasporlu yöneticilerle çevik kuvvet arasında kavga çıkmıştı. Bursasporlu taraf- tarlar maç sonrası yönetimi istifaya davet etmişti. Brezilya'nın Sao Paulo kentinde, bir futbol karşılaş- masında çıkan kargaşa so- nucu 100'den fazla kişi ya- ralandı. Aynı şehrin takün- lan olan Palmerias ve Sao Paulo arasında dün oynanan karşılaşmada, taraftarlann birbirlerine taş atmasıyla başlayan kavga, bazı taraf- tarlann karşı takımı destek- leyen seyircilere sopalarla saldırması üzerine büyüdü. Palmerias takımının böl- gesel tumuvada Sao Pa- ulo'yu 1-0 yenmesi üzerine kontrolünü kaybeden taraf- tarlann başlatüğı saldınlar- dan, olaylan yatıştıımaya çalışan polisin de pay aldığı bildirildi. ÜNİVERSİTE ADAYLARINA Önkayıt Duyurusu "lyi Bir Gelecek İçin lyi Bir Başlangıç Çok Önemlı- dir." Bir yıllık Ingilizce Hazırlık Sının'ndan sonra dört yıl- lık lisans eğitimi yapmak istiyorsanız, Üniversitemiz Ile- tişim Bilimleri Fakültesi'nin . Sinema ve Televizyon . Basım ve Yayımcılık, . lletişim Sanatlan (Reklamcılık ve Halkla llişkiler) Bölümlerine önkayıt için başvurabilirsiniz. Ön kayıt için, . 1993 ÖSS sınavlanndan eşit ağırlıklı 140, . 1994 ÖSS sınavlanndan sayısal veya sözel veya eşit ağırlıklı 140, . 1995 ÖSS sınavlanndan ise sayısal veya sözel veya eşit ağırlıklı 140 ve üzeri puan almış olmanız gerekiyor. Önkayıtlar 21 Ağustos-1 Eylül 1995 tarihlen arasın- da ve çalışma saatleri ıçinde fakültenin Eskişehir Yunu- sanre Karapüsü'ndeki binasında yapılacaktır. Önkayıt için başvuran adaylar, kayıtlı bulunduklan ortaöğretırn kurumundan alacaklan "ortaöğretim başan puanı" bel- gesini eklemek zorundadır. Başvurunuzu kendiniz ya da bir yakınınız aracılığı ile yapabılirsiniz. Önkayıt için ÖSS sonuç belgesi fotokopisi, iki adet ve- sıkalık fotoğraf ve ortaöğretim başan puanı belgesi ye- terlidir. Önkayıt sonrası sınavlar ile ilgili belgeler, başvuru sı- rasında verilecektır. "lletişim dünyasında şimdiden yerinizi almanız için ilk adımınızı atın." ANADOLU ÛNIVERSİTESİ Basm: 37183 G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Tekrar tekrar vurgulamakta yarar var ki; bu değeriendirme bugün için. Yann hiç beklenmedik bir aday çıkıp denge- leri altüst edebilir. Örneğin Erdal Inönü... Kongreye nasıl bir ağııiık koyacağı henüz belli değil. Hikmet Çetin, treni hangi durakta bekleyeceğini bilen bir insan. Şu aşa- mada hangi ittifaklann içinde, hangi sı- rada yürüyeceği belli değil. Murat Karayalçın'ın kongre için na- sıl bir 'proje' hazırladığını kestirmek de güç. Erdal Inönü'nün genel başkanlığı bırâkmasının ardından, Aydın Güven Gürkanla kıyasıya yanşarak rahmetli SHP'nin başına geçen Karayalçın bu- gün, "Yanş olmasın "diyor. Karayalçın'ın önerisi kolektif yönetim. Bu model CHP için nasıl olur bilemem, ama bizim için iyi olur. Kolektrf yönetimin üyeleri arasın- daki kavgalan şimdiden görür gibiyim. Deniz Baykal, telefon görüşmemizde kongreleri değerlendirirken kendisin- den emindi: "Belli bir eğilim doğdu. Durum son derece netleşti. Kongre sonuçlan her- hangi bir ittifaka gerek olmadığını da gösteriyor. Delege yeni bir yapılanma talebi içinde. Artık, kulisti, ittifaktı, pa- zariıktı, ön kesmeydi, birtakım özel ça- lışmalarta bu iradeyi ortadan kaidırma olanağı gözükmüyor." İkinci Baykal Dönemi mi? Baykal, damatlığını nişanda giyen bir insan. Kongreler sonrası sevincini tüm- celere dökmek gerekirse şöyle diyor: "Heeeyt, Benim adım Deniz, hizaya girin hepi- niz. Başbakan Yardımcısı Hikmet, yedi aylık koltuğa şükret. Çiller'/n eski feda- isi Kara Murat, sen git, birkaç tur daha at. Eski Genet Başkanımız Sayın Inönü, artık ben saptayacağım babanın parti- sinin yönünü. Anayasa profesörü Soy- sal, hep kenarda dur uysal uysal. Ka- nat uzmanı süper yenilikçi Ercan, dile- rim sen hep böyle harcan..." Ankara ve Istanbul kongeleri CHP'de parti içi çekişmelerin ilkesel değil, he- defsel olduğunu bir kez daha gösterdi. Ankara il kongresinin başındaki itti- faklaıia, son aşamasındaki rttifaklar ara- sında dağlar var. Kongrenin başındabir- birinin gözünü oymaya girişenler, de- vamında birbirlerine sanldılar. Ankara'da iki aday vardı. Yılmaz Ateş ve Haydar Doğan. Bir önceki kongrede Karayalçın, Yılmaz Ateş'in karşısına Şerif Vural'ı çıkarmıştı. Bu kongrede Ateş'i Karayalçın da destek- liyordu. Ateş'in arkasındaki bir başka isim ise Deniz Baykal'dı. Çetin de Ateş'e sıcaktı. Ama ne olduysa delege listesin- de oldu. Listede ağırlık Baykal'dan ya- naydı ve ittifak parçalandı. Ateş'in karşısında ise Doğan Taşde- len'in desteklediği Haydar Doğan var- dı. Seçim sonunda, Haydar Doğan il başkanı seçildi, ama delege olamadı. Ateş, başkanlığı kaybetti, delegeliği ka- zandı. Delegasyon büyük ölçüde Ateş'in listesinden çıktı... Art arda değişen ittifaklar 9-10 eylül kongresinden sağlıkiı yönetim çıkması umudunu azaltıyor. Istanbul kongresine Karadenizliler damgasını vurdu. Son ana kadar tavn- nı kesinleştirmeyen Karadenizliler, Bay- kal'ın desteklediği Ahmet Güryüz Ke- tenci'den yana oy kullandılar. Karade- nizliler, son ana kadar düşündüler mi yoksa hinlik edip ne yapacaklannı söy- lemediler mi, bilemiyoruz. Baykal'ın adayı Nurettin Sözen ola- caktı. Geçen ay birtikte yemek yediler ve işi bağladılar. Ancak Baykal'ın Istan- bul ekibi, Ketenci'de ısrar edince durum değişti. Ekip çalışması Sözen, bu durumda da Baykal'ın adayı sayılır. Adaylığını koymaşaydı Sö- zen'e giden oylann çoğu Sım Özbek'tn hesabınayazılacaktı. Bu durumda Bay- kal'ın kaybetme olasılığı yüksekti. Ne var ki Ketenci'yi de 'banko Bay- kalcı' olarak nitelemek yanlış. Yılların eskitemediği Ketenci, 1960'larda mili- tan, 1965'te lider, 1968'de ağabeydi. Bugün CHP Istanbul İl Başkanı. Keten- ci, yann Baykal'ın her dediğine "Evet" der mi, bilemeyiz. Şimdi gözler 9-10 eylül kongresinde. Yazının başında da vurguladığımız gibi, il kongrelerinden çıkan sonuç Baykal'ın lehine. Bu hava sürerse Baykal, ikinci kez genel başkanlık koltuğuna otura- cak. Deniz Bey ve çevresindekiler, 'sıfır kilometrede' devraldıklan CHP'yi yürü- tememenin gerekçesi olarak, SHP'yi gösteriyoriar. "Ambleminde attı ok olan, kadrolan daha önce bihikte çalışmış i- ki parti. Biri iktidarda, biri muhalefette. Halkın kafası kanştı" diyorlar. Ancak bu geçerli bir mazeret değil. Ne olursa olsun, bir parti başarısızlı- ğa gerekçe olarak bir başka partiyi gös- teremez. "Bir şeyi birinci defada iyi yapmanın kötü tarafı, onun ne kadar güç olduğu- nu kimsenin anlayamamasıdır" denilir. Baykal, birinci genel başkanlığında CHP'yi büyütemedi. Eğer gerçekleşir- se bakalım ikincisinde ne yapacak. CHP kongreleri Türkçemizin zengin- liklerinin ortaya çıkması bakımından da yararlı oluyor. Pek çok sözcük ve deyi- min birbirine zıt içerikler taşıdığını yaşa- yarak görüyoruz. İki örnek verelim: Oyum sana: Seni oyacağım. Ekip çalışması: Herkesi ekip, tek ka- lacağım. Sınıdi Arabistan: îdamlar sürecek• Baştarafı 1. Sayfada Fahd'ın yerine Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık eden Veliaht Prens, dün yaptığı konuşmada Su- udi adalet sisteminin bağımsızlığı- nı ve bütünlüğünü övdü. Veliaht Prens, televizyondan da yayımla- nan konuşmasında "Suudi Arabis- tan. dünya ülkeleri arasında suç ora- nının en düşflk olduğu ülkekrden biridir; özellikle de uyuştunıcıı ala- nında. Bu, önce AUah'ın. sonra da uyuşturucu kaçakçılığı yapanlara verilen ölüm ctzası sayesinde" dedi. Veliaht Prens. "Üİkemize uyuş- tunıcu sokanlar ya da satanlar hak- kuıda ötüm cezasını uygulamaya de- vam edeceğiz"'dıyc konuştu. Cumhurbaşkanı Süleyman Demi- ret, "haklılık bulunmadığmT vur- guladığı ceza ınfazlannın, Kuranı- kerim'e de dayandınlamayacağını söyledi. Cumhurbaşkanı, Cumhu- riyet'in 18 ağustos cuma günü yö- nelttiği sorulara, özetle şu yanıtlan verdi: - Getişmeleri nasıl değeriendiri- yorsunuz? - Şimdi bundan sonra ne olacak- tır, fevkalade önemlidir. İki ülke arasında her iki ülke için çok önem- li çıkarlan olan bir dost münasebe- ti vardır. Tabii ki bu kadar insanın. bak kesiyonım gibi bir durumla in- fazı bizi çok rahatsız eder. Işte bu da durup durduğunuz yerde bir olaydır, hiç hesapta olmayan bir olaydır. Eğer, şefkat ve merhamet gösteri r de bunlan Türkiye 'de ceza- lannı çekmeye verirse, o zaman mesele çözülür. Ama onlan öldür- meye giderse çok sıkıntı olur, yazık olur. Ve uzun seneleryaraaçılıriliş- kilerimizde. - tdamlarla birtikte seriat rejimi tartışmalan tekrar gündeme geldL Siz nasıl değeriendiriyorsunuz? - Burada Suudi Arabistan Karal- lıgı 'nın. bana göre gayri insani yön- temlere başvurmasını tslama fatu- ra etmek çok yanlıştır. Bunu Suudi Arabistan Kralı'na, Suudi Arabis- tan devletine fatura edeceksiniz. Is- lam, Suudi Arabistan Kralı'ndan ibaret değil ki. Tabii ki böyle birha- reket içerisinde olduğu takdirde dü- şündürücüdür, ama Islama fatura edilmesi yanlıştır. Buradan. Müs- lümanlığa, "Işte görüyorsunuz Müslümanhkbundan ibarettir" di- ye bir fatura çıkarmak çok yanlış- tır. Buradan şeriat tartışmalan çı- karmak da yanlıştir Ö>ie ki, hırsız- lık yapanın kolunu kesiyor. şeriata dayandığından dolayı değil, kanun- lannı öyle koymuş. Uyuşturucu ka- cakçısına ıdam cezası koymuş. iran'da da idam ediyor, kaç kişi i- dam ediyor hem de. Öyle koymuş kanunlannı. Bu da böyle koymuş kanunlannı. Her ikisini de Islamla bağdaştırmak yanlıştır. - Riyad yönetimi Kuran hfikünv lerinin uygutandığmı üna ediyor— - Kuran "da böyle bir şey yok ca- nım. Kuran 'da kısasa kısas vardır. "Birisi, birisini öldürûrse siz de onu" der, ama ölen tarafin akraba- lanna diyet ödemek kaydıy la kısas- tan vazgeçilebilır. Sonra Kuran'da. "Bir kişhi öldürürseniz bütûn in- sanlan öldürmüşohırsunuz" diyor. Kuran öyle kan dökülmesine razı değil. - Baüfa ülke yurttaşlanndan aynı durumda bulunanlann benzer şe- kilde cezalandınlmadıklan yonun- lanna kaülıyor musunuz? - Onu bilemem. Bu hadisede bu insanlann başlannın kesilmesinde haklılık yoktur. lşledikleri suç ne kadar ağır olursa olsun, kim olursa olsun. Tabii bizim insanlanmızm orada bu muameleye maruz kalma- sından elem duyuyorum. Suudi Arabistandan dün dönen Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, saat 17.05'teÇırağan Sarayı'na geldi. Başbakan Tansu Çiller'in, Suudi Arabistan'a özel elçi sıfatıyla gön- derilen Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş'ı kabulü yaklaşık 35 dakika sürdü. Kabulden sonra Başbakan Çiller ve Prof. Dr. Yalçıntaş. basın mensup- lanna birlikte açıklama yaptılar. Çiller, Prof. Dr. Yalçıntaş'ın Su- udi Arabistan'a "özd elçi"sıfatıyla gittığini ve bu ülkedeki girişimleri hakkında kendisine süreklı olarak bilgi verdiğinı anlattı. Gelişmelerin umut verici olduğunu bir açıkla- mayla ifade ettiğıni hatırlatan Çil- ler, şöyle konuştu: "Sayın Yalçıntaş Prens Abdullah Bin Abdülaziz ile bir buçuk saat gö- rfişmflştür. Kendisi bütün düşünce- lerimizi aktarmıştır. \eliaht Prens Abdullah Bin Abdülaziz'in kendisi- ne sövledigi şeyler umut verickür. Hukuki sürecin henüz tamamlan- madıgı için bundan sonra temviz ve Yüksek Hâkimler Kurulu'na git- mesi gerektiğini, buralardan bizim istediğimiz doğnıltuda ve kendist- nin de duacı olduğu gibi iyi bir so- nucun çıkacağını umduğunu ifade etmistir.'" Başbakan Çiller, olaylann Suudi Arabistan Krallığı ile Türkiye ara- sındaki dostluğun bundan böyle ze- delenmeyecek biçimde gelişmesi- ni umduklannı vurguladı ve bu ko- nuyu hükümet olarak takip etmeye devam edeceklerini belirtti. Çiller, Türkiye'nin Riyad Büyü- kelçisi'nin Suudi Arabistan'a geri döneceğini bildirerek şunlan söyle- di: "Tekrar ifade ediyorum. Bu ge- Sşmeler olunılu gelişmelerdir, umu- dumuz vardır. Takip edeceğiz. Söz konusu olan >~atandaşlanmızın aile- lerinin şu aşamada rahat olmalan- nı istiyonım. Cerekli bütün girişiın- ler yapümaya devam edecektir." Çiller'in ardından basına açıkla- ma yapan Prof. Dr. Nevzat Yalçın- taş da kendisine Suudi Arabistan te- maslan sırasında Dışişleri Bakanlı- ği'nın üst düzey görevlilerinin yar- dımcı olduklannı anlattı. Prof. Dr. Yalçıntaş, "Bir umit kapısı açüdı. Bundan sonra muhakkak ki, yetki- li makamlanmız bunu takip ede- ceklerdir,gerisini getireceklerdir. \'e üzücü bir durum olmamasına ben dedua ediyorum" dedi. Prof. Dr. Yalçıntaş, Prens Abdul- lah Bin Abdülaziz'le görüşmesine değinırken bir aynntıyı da anlatmak istediğini belirterek şöyle konuştu: "Prens hazretleri en sonunda el- lerini açn ve dedi ki, 'Bu temyiz ve Yüksek Hâkimler Kurulu safhasın- da hükümet yetkililennız ve Sayın Başbakanınız, Sayın Cumhurbaş- kanınız ve sızin temenni ettiğiniz hususun, yani idamlar durumunun olmaması için ben de Allah'tan d- ua ediyorum.' Içten bir biçimde söy- ledi Bütün bunlar ümit verici geliş- meler." Prof. Dr. Yalçıntaş. 'tdamlar er- teienmiş oldu değil mi' sorusunu ya- nıtlarken "tdamlar ertelenmiştirdi- ye bir husus tclafruz edilmemiştir" dedi. Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş. idam- lann kararlannın kesinİeşmemiş ol- duğunun. şayet kesinleşmış olan bir karar olursa bunu kralın dahi dön- düremeyeceğinin ve kraliyet aile- sinden dahi kesinleşmiş olanlanh geçmişte cezalannın infaz edildiği- nin bildirildiğini söyledi. Kararlann kesinleşmiş olamaya- cağının da ifade edildığini belirten Yalçıntaş, kendisine. "Kesinleşmiş oba bu. bugünün yannın işi oiurdu. Demek ki bu, henüz ya temyiz saf- hasındadır, ya Yüksek Hâkimler Kurulu safhasındadır. Hatta ilk mahkeme safhasındadır" dendiği- ni belirtti. Prof. Dr. Yalçıntaş, bir gazeteci- nin "Bizim hukuki sistemimizle bağdastu-abilirsek mahkemeler ye- niden görülebüir r 'demesı üzenne, "Şüphesiz olabilir. Sayuı Başbaka- nınuzın buyurduklan gibi girişim- ler devam edecek. Demek ki, bu saf- halarda bu vatandaşlannuza adli yardım ve diğer yardımlar yapıla- caktır'' yanıtını verdı. "Kral Fahd ile göriişememenizin nedeni, Türkiye basımnda aleyhin- de çıkan haberler mi"sorusu üzeri- ne de Prof. Dr. Ne\zat Yalçıntaş, şunlan söyledi: **Ben bu konuda samimi konuş- mak durumundayım. Basınımızın bir kısmı işinıizi zorlaştırdı. Ve ga- yetagır yayın yaptılar. Serbest bir ki- şi olarak, biraz da basının içinden bir kişi olarak söylüyorum, sorum- lu bir davranış olmadı. Çünkü du- rumu şuna benzetildi. GÖçük amn- da insanlar var. 40 kişi, 50 kişi, 60 ki- şi, onlarca Türk. göçük ahında.- Sa- yın Başbakanımız ve hükümet, bu göçüğün altında bu insanlan zede- lenmeden, koUan bacaklan hırpa- lanmadan bir yerine bir şey olma- dan çıkarmaya çalışıyor. Bu bir ih- timam. nezaket \e ilişkilerûı yumu- şamasu karşılıklı se\gi, dostluk an- layış içerisinde olur. Yoksa hakaret- le ne olduğu belli ulmay an haberler- le olma/. Bunlar benim şahsi görüş- lerim. Bunlan ifade ettim. Bizim gö- rüşmemizin maalesef önenüi bir kıs- mı Sayuı prens hazretlerinin bu ko- nuda bize söylediklerini cevapian- dlj-makla geçmiştir. Halbuki söz ko- nnsu olan, insanlann hayandır." Prof. Yalçıntaş, Başbakan Tansu Çiller ile görüşmesinm ardından Cumhurbaşkanı Süleyman Demi- rel tarafından kabul edildi. 1.5 saat süren görüşmeden sonra Prof. Yal- çıntaş. yaptığı açıklamada. "Cum- hurbaşkam'na mektuplannı tevdi ettigimi ve memnuniyetle alındığını arzettim"dedi. idamlar sûrüyor Suudi Arabıstan'da dün de ya- bancı uyruklu iki kişi, uyuşturucu suçundan idam edildi. Suudi haber Ajansı (SPA), lçişleri Bakanlığı ta- rafından yayımlanan bir bildiride. Lübnanlı Nebil Davud Abbas Ha- madey ile Pakistanlı Baruz Raşid Muhannadın, Riyadda başlannın kesilmesi suretiyle idam edildikle- rinin açıklandığını duyurdu. OLAYLARIN ARDINDAKf GERÇEK • Baştarafı 7. Sayfada ye'ye yansrtılmıştır. Ancak, futbol terörünün Türkiye'deki tırmanış hızı, siyasal terörle iç içe yaşa- maya alışkın insanımız için bile korkutucu boyutlar- dadır. Spor kulüplerimizin yö- neticileri, taraftarlannı 'kü- fürsüz tezahürata' çağıra- dursunlar; birkaç yıldan beri tribünlerden yükselen siyasal sloganlar. taraftar- lann ve hatta gol atan fut- bolculann coşkularını elle- riyle bazı siyasi partilerin simgesel işaretlerini yapa- rak dile getirmeleri ve ev sahibi takım taraftarlan- nın, konuklannın otobüs- lerini taşlamaları, futbol sahalarının nasıl birer sa- atli bombaya dönüşebile- ceğinin göstergesıdir. Yıllar önce bir Sıvas- Kayseri karşılaşmasında çıkan ve bazı vatandaşla- nmızın ölümüyle sonuçla- nan olaylann ardından, geçen hafta Birinci ve İkin- ci üg'de yaşanan iki olay da tehlikenın kapıyı çaldı- ğını göstermeye yeter ni- teliktedir. Birinci Lig'de oynanan Bursaspor-Antalyaspor karşılaşmasında ev sahibi takım taraftartannın saha- ya yağdırdıkları 'yabancı maddeler', karşılaşmanın kesintıye uğramasına yol açmış ve yan hakemler- den biri, oyunu ancak kar- şı çizgide tamamlayabil- miştir. İkinci Lig'de oynanan Düzcespor-Sakaryaspor karşılaşmasından sonra, yenik ev sahibi takım ta- raftarlannın, konuklan ev- lerine götüren otobüsleri taşlamalarıyla o gece as- kere gidecek olan bir gen- cimiz yaşamını yitirmiştir. Genellikle az gelışmiş ülkelerde rastlanan futbol terörünün, 'çağatlamışlık' savındaki Türkiye'de de yaşanmaya başlaması ay- n bir önem taşımaktadır. Çünkü Türkiye bir yandan PKK'li teröristler, bir yan- dan da şeriatçı güçler ta- rafından karanlıklara çekil- mek istenen bir ortamda- dır. Böyle bir ortamda, on binlerin biriktiği futbol sa- halarından çıkıp sokakla- ra taşabilecek yeni bir te- rör dalgasının kimlerin çı- karlanna uygun düşeceği de açıktır. Siyasal çıkarlan uğruna sporu bile politikaya bu- laştıımayı göze alan poli- tikacılara karşın tüm sağ- duyulu yetkililerin, görev- lerini yerine getirecekleri- ne ve henüz yeni başlayan lig maçlannın kanlı birer gladyatör dövüşüne dönüşmesini engel- leyeceklerine inanmak is- tiyoruz. ••• Ozel okullarda puanlar diişüyor Istanbul Haber Servi- si - Özel okullar, konten- janlannı doldurmak a- macıy la puanlannı düşür- meye devam ediyor. Asil ve yedek liste ka- yıtlan sonunda, Robert Li- sesi kız ve erkek bölümle- ri. Doğuş Lisesi. FMV Ayazağa Işık Lisesi, FMV Işık Lisesi. îtaiyan Lisesi, Notre Dame De Sion Fran- sız Lisesi, St Benoit Fran- sız Lisesi erkek bölümü, St Joseph Fransız Lisesi laz bölümü. St Pulcherie Ortaokulu, Üsküdar Ame- rikan Lisesi kız ve erkek bölümü, Koç Lisesi kız ve erkek bölümleri, TED An- kara Koleji, Ankara Tev- fik Fikret Lisesi, lzmir Amerikan Lisesi kız ve er- kek bölümleri, hmh St. Joseph Fransız Lisesi, lz- mir Tevfık Fikret Lisesi, MEV Avni Akyol Lisesi ve Zonguldak TED Kole- ji'nin kontenjanlan doldu. Öteki özel okuilann tü- mûnde kontenjan açığî bu- lunuyor. Bu okullara kayıtlar de- vam ediyor Değerli dostumuz, arkadaşımız VEHBt SARGIN'ı yitirdik. Sevgili Başak'ın, ailesinin ve tüm sevenlerinin başı sağolsun. CUMHURtYET ÇALIŞANLARI Tepkiler Şeriatın gerçek yüzü Haber Merkezi - Suudi Arabistan'da 4 Türk'ün i- dam edilmeleri sonrasında geride kalan hükümlü Türk yurttaşlannm durumu belir- sizliğini korurken, demok- ratik kitle örgütlerinin idam- lara yönelik tepkileri sürü- yor. Pir Sultan Abdal Derneği ve Muğla'daki demokratik kitle örgütleri, idamlann " şeriatuı gerçek yüzünü" or- taya çıkardığını savunurken Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan, -tslamda böyle bir idam hükmü yoktur" dedi. Mersin'deki demokratik kitle örgütleri de ortak bir basın açıklaması yaparak Arabistan'daki idamlan kı- nadılar. tnsan Haklan Der- neği, Muğla Şubesi ise idamlann durdurulması için hükümeti göreve çağırdı. Karakola silahlı saldırı İstanbul Haber Servisi - Kâğıthane ilçe Emniyet tylüdurlüğü'ne bağlı Örnektepe Polis Karakolu'na, kimliği belirlenemeyen silahlı dört kişi tarafından dün gece saat 23.30 sıralannda saldın düzenlendi. Silahlı saldında ölen ya da yaralanan olmazken silahlı dört kişi, otomobille olay yerinden kaçmayı başardı. Emniyet yetkilileri, saldın sonrası, militanlan yakalamak için operasyonlann başlatıldığını belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle