28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19AĞUSTOS 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 9 Erdemir'de yetki sorunu • ZONGULDAK (AA) - Erdemir işyerinde sendikalar arasmda yetki mücadelesi yeni boyutlar kazanırken Ereğli 2. Noteri, Türk Metal Sendikası hakkında "sahtecilik" iddiasıyla soruşturma başlattığmı bildirdi. Ereğli Curnhuriyet Savcisı Alaattin Ince, Türk Metal Sendikası hakkında 'sahte resmi belge kullanmak' iddiasıyla fezleke hazırlandığını ve Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildiğini söyledi. TMO'ya dış kredi • ANKARA(AA)- Hububat ürünleri alımmda kullanılmak üzere Citibank International liderliğindeki uluslararası bankalardan sağlanan 250 milyon dolarlık sendikasyon kredisi, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) Vakıflar Bankası'ndakı hesabına aktanldı. Hazine MüsteşarlığTndan verilen bilgiye göre. söz konusu 250 milyon dolar, TMO tarafından yürütûlmekte olan 1995-1996 dönemi hububat ürünleri alımı kampanyasında kullanılacak. Denizcilikte özelleştirme gafı • ZONGULDAK (AA) - Denizcilik Müşteşarlığı, 3 yıldır yatınmlannı gerçekleştirmeyen 9 gemi söküm firmasına, tahsis edilen söz konusu arsalarda yatınm yapıp yapmayacaklannı 24 Ağustos 1995 tarihine kadar bildirmelerini istedi. Denizcilik Müşteşarlığı Gemi Söküm Daire Başkanı Dursun Açıkelli, gemi söküm fırmalannın söz konusu tarihe kadar altyapı çalışmalanna başlayıp başlamayacaklannı bildirmemeleri halinde, fırmalara tahsis edilen arsalarla ilgili işlemlerin iptal edileceğini söyledi. Gelir dağılıım bozuklugu • Ekonomi Servisi - Türkiye'de temel sorunlardan biri olarak kabul edilen gelir dağılımı bozukluğunun nedenleri ve çözüm yollan bir açık oturumda tartışıldı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin yayımladığı günlük 'Bizim Gazete' tarafından düzenlenen açık oturuma Prof. tzzettın Önder, Prof. Kuvvet Lordoğlu. Prof. Zeyyat Hatipoğlu ve Prof. Erdoğan Alkin katıldı. Uzmanlarişsizlik ve enflasyondan, IMF uygulamalanna, vergi sisteminden kente göçe ve sermaye birikimine kadar birçok konunun gelir dağılımına etkisini tartıştılar. Geçen yılki döviz krizinden sonra dayanıklı tüketim sektörünü bu kez de medya vurdu Piyasaya 4 kııpon bombası' düştü • Yılda 800 bin ile 1 milyon adet arasında televizyonun satıldığı Türkiye'de, bir gazetenin "kupon karşılığı televizyon" vaat ederek, milyonluk tirajlara ulaşması, televizyon satışını bir anda yüzde 30 düşürmeye yetti. Ekonomi Servisi - Medyada başlayan ku- pon karşılığı dayanıklı tüketim mallan pro- mosyonu. beyaz eşya üreticılerini birbirine düşürürken. ev eşyası şatan mağazalardan da büyük tepki görüyo'r. Ürûnlerinin kupon kar- şılığı dağıtılacağı açıklanan firmalar, bayile- ri düşünmemekle suçlanırken, televizyon sa- tışlannda sezona rağrnen beklenen satışlann gerçekleşmemesı, medyanın sektöre verdıği zaran ortaya koyuyor. Yıllık toplam televiz- yon talebinin 800 binle 1 milyon arasında de- ğiştiği iç pazarda sadece tek bir gazetenin 1 milyon televizyon vaat etmesi sektörün bal- talanması olarak nitelendiriliyor. Yılın ilk beş ayında zaten yüzde 15.9luk bir gerilemekay- deden televizyon satışlannın promosyonlar- la daha da düşeceğinden kaygı duyuluyor. Promosyonun ilk başladığı günlerde satış- lann yüzde 30'lara kadar düştüğünü belirten yetkililer beyaz eşya satışmın en yoğun oldu- ğu yaz sonu satışlannı gazete promosyonla- nnın olumsuz etkilediğini kaydettiler. Satış- lardaki düşüşün ilk şoku atlattığı ve insanla- nn gazetelenn dağıtımma bel bağlamaktan vazgeçtikleri de beyaz eşya satıcı ve üretici- lerinin dikkat çektiği bir başka unsur. Vestel Genel Müdürü Ibrahim Karabeyli basındaki televizyon promosyonunun ilk etap- ta satışlarda yüzde 20'leri aşan bir düşüş ya- rattığını belirterek. bu etkinliğin zamanla azal- dığını ve kupon kesip televizyon beklemenin hiç de cazip olmadığının anlaşıldığını iddıa etti. Karabeyli basınla bu tür bir anlaşmanın her şeyden önce bayilere karşı bir sommsuz- lukolacağını dıle getirdi. Karabeyli "Bu olay- dan sadece sektör zarar görmüyor. En büyük zaran devlet oluşmayan katma değer yüzün- den çekiyor. Hediye gibi dagıtılan bu üriinle- rin Maliye'ye verdiği zarar ortadadır" dedı. Siemens Üriin Sorumlusu Nalan Sönmezo- cak da bu tür kampanyalann tüketicinın gö- zünde beyaz eşyarun değerini düşürdüğünü sa- vundu. 10-15 bin Iiraya satılan bir gazetenin değeri 10 milyonlan aşan bir ürünü parasız vermesinin inandıncı olmadığını belirten Sön- mezocak. "îthal bir üriin olduğumuz için ba- sındaki promosyon bizi etkilemhor. Ama sek- törü ohımsuz etkikdiği kesin" dedı. Gazeteterin knpon karşılığı beyaz eşya dağıtımı satışlan düşürdü. Emes AŞ Genel Müdürü ve Sanyo ve Cos- mos Türkiye Distribütörü Tuncay Ozkul ise satışlann düştüğü yolundaki iddialann yersiz olduğunu belirterek, bupromosyonlarm söy- lenenin aksine hem üreticinin hem de tüketı- cinin yaranna olduğunu savundu. Gerçek alı- cı potansiyelinin bu promosyonlarla kaybe- dilmedığini söyleyen Özkul şöyle dedi: "Difer taraftan Türkiye'de promosyonlara bütünüyle olumsuz bakan bir kitie de var. Bunlann dışındakiler ise sektöre bizzat fayda sağiavacak alıcüardır. Türkiye'de talep aslın- da çok yüksek. Ancak alım gücü çok düşük. Bu tür gazete kampamalan saün alma gücü olmayanlara firsat veriyor." Kamuoyuna yaptığı bildiri ile medyadaki promosyonu kınayan Beyaz Eşya Sanayiı Der- neği yetkililen ise, bu duyuru sonucu med- yadan aldığı tepkiden olsa gerek, Cumhuri- yet'e açıklama yapmaktan kaçındı. Taciroğlu, özelleştirilen şirket için üretici birlikleri ile ortaklığa yanaşmıyor SEK için zengiıı köylü araınyorEkonomi Servisi - Süt Endüstrisi Kuru- mu'nun (SEK) tstanbul tesislerini devrala- cak 150 ortaklı pilot şirketi, lstanbul Gıda Toptancılan ile birlikte kuran Ali Zafer Taciroğlu'nun, bu şirkete ortak yapmak için "zengin çiftçi" aradığı öğrenildi. Ta- ciroğlu, bu konuda yardım istediği Türki- ye Ziraat Odalan Birliği (TZOB) Başkanı Erol Baraz'ın, "Süt kooperatiflerini or- tak alın" önerisine de ilgi göstermedi. Satış işlemi, Özelleştirme Yüksek Kuru- lu tarafından 18 Temmuz'da onaylanma- sından bu yana geçen bir aylık sürede SEK için kurulan yeni şirkete ortak arayışım sür- düren Ali Zafer Taciroğlu'nun, bir aya ka- dar Özelleştirme Idaresi'ne 900 milyarli- ralık ödemeyi yapması gerekiyor. Taciroğlu, büyük bölümünü aynı sektör- de "mandıracı" olarak bilınen fırmalann oluşturduğu ortaklanyla, herhangi bir öde- me sıkıntısı çekmediğini ileri sürüyordu. Ancak Taciroğlu, "sermayeyi tabana yay- ma" iddiasıyla köylü ve işçiye medya yo- ürkiye Ziraat Odalan Birliği (TZOB) Başkanı Erol Baraz, Ali Zafer Taciroğlu'nun, özelleştirilen SEK'e üretici ortak bulmak için kendisini arayıp yardım istediğini, ancak bir üretici örgürü ile ortaklık önerisine sıcak bakmadığını belirtti. luyla ortaklık önermeyi de ihmal etmiyor- du. Taciroğlu'nun. ortak arayış biçimi ise kamuoyuna yaptığı çağn ile çelişiyor. Sek- tördeki özelleştirmede adı sıkça gündeme gelen "peynir kralı" son olarak Türkiye Ziraat Oda'lan Birliği (TZOB) Başkanı Erol Baraz'la telefonla görüşüp, şirkete ortak Taciroğlu SEK'in peşinatını henüz yaürmadı. olacak köylüleri bulmakta yardım istedi. Ancak Taciroğlu. üretici örgütleri ile or- taklığa sıcak bakmayıp, "zengin köylü" arayışını dile getirdi. "Süt birlikleri ile ortaklık kurun" öne- risine karşın Taciroğlu'nun "Herhangi bir çiftçiyi de ortak edebilirim" dediğini söy- leyen Baraz."Ancak ben örgütlü olmayan bir üreticinin şirket idaresindeverini bu- lamayacağını ve zayıf kalacağını söyle- dim. Ancak kooperatifçilerin dışında güçlü bir çiftçiyi de düşündüğünü söy- leyebilirim. Biraraya gelip görüşmeyi önerdi ancak bir daha aramadı" dedi. Bu arada Köy-Koop Kırklareli Birliği'nin SEK'in ucuza gittiği ve doğru değer tespi- ti yapılmadan satıldığı gerekçesiyle yürüt- meyi durdurma ve iptal davası açmasının ardından değişik kişi ve kuruluşlar da iptal davası açarak Köy-Koop Kırklareli Birli- ği'ne destek oluyorlar. Edirne, Çanakkale, Manisa, Izmir, Muğla ve Burdur Köy-Ko- op BirlikJeri,Türkiye Ziraat Odalan Birli- ği, Ziraat Mühendisleri Odası,Türkiye Zi- raatçiler Derneği, Malatya Sanayi Odası gibi kuruluşlann da iptal davası açtığı ya- da açmak üzere olduğu, Dışişleri Eski Ba- kanı Mümtaz Soysal ve Gazeteci Sadul- lah l sumi'nin ise iptal davasını açtıklan öğrenildi. Ticaret ve sanayi odalan devletlerden hızlı davrandı KEFyi özel sektör canlandırdı AHMETŞEFİK TRABZON (Cumhuriyet)- Dev letlerarası düzeyde çok ağır ilerleyen ve başlangıçtan bu yana bir anlamda hayal kınklığı yaratan Karadeniz Ekonomik tşbirliği (KEt) süreci, işa- damlan tarafından hızlandınldı. Ka- radeniz'e kıyısı bulunan ticaret mer- kezlerinin ticaret ve sanayi odalan, ti- cari ve ekonomik işbirliği olanakla- nnın geliştirilmesi amacıyla bir iş- birliği protokolü imzaladılar. Başlan- gıç olarak üç ülkeden onüç odanın ka- tıldığı işbirliğinin kısa bir süre sonra bütün Karadeniz kıyısını kapsayaca- ğı açıklandı. 7-8 ağustosta yine Sochi'de düzen- lenen bir toplantıyla Karadeniz kıyı- sından işbirliği sürecine katılmak is- teyen birçok odaya çağn yapıldı. Bu- nun üzerine Sochi'deki zirveye Tür- kiye'den Trabzon, Samsun, Rize, Art- Aarıradeniz'e kıyısı bulunan ticaret merkezlerinin ticaret ve sanayi odalan. ticari ve ekonomik işbirliği olanaklannın geliştirilmesi amacıyla bir işbirliği protokolü imzaladilar. vin ve Giresun, Rusya'dan Sochi, Krasnadar. Tuapse, Stavrapol. Uk- rayna'dan Thiretak, Kropotkin ve Slavnayakava ticaret ve sanayi oda- lan katıldı. fmzalanan protokole Tür- kiye'den Sinop, Ordu ve Zongul- dak'ın da imza koyacakJan açıklan- dı. işbirliğinin resmi bir sıfatı olma- makla beraber organizasyonun sağ- lanması için dönem başkanlığı ve sekretaryalık gibi bir kurumlaşmaya gidilecek. Sochi toplantısında ilk dö- nem başkanlığına Sochi Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Vadim P. Lev- cenko getirildi. Işbirliği sürecini değerlendiren Levcenko, Karadeniz'de işadamlan arasında oluşturulacak sürecin çok hızlı yürüyeceğine inandıklannı, Ka- radeniz kıyısı işadamlan ve kentleri- nin bölgesel işbirliği süreçlerinden daha çok yararlanması gerektiğini söyledi. Levcenko, işbirliği süreci- nin daha da büyüyeceğini bildirdi. Sürecin oluşturulmasında öncülük yapan Trabzon TSO Başkanı Mazhar Afacan da genişletilmış konsey top- lantısının 9 ekimde Trabzon'da ger- çekleştırileceğini. bu toplantıya Gür- cistan, Moldova, Romanya. BuJga- ristan ve Türkiye'den Karadeniz'e kı- yısı bulunan diğer illerin de davet edileceğini açıkladı. Çiller ve Niyazov açtı Türkmenistan'a Türk blue-jean fabrikası ÖZGÜRULUSOY AŞK.\BAT - Türkmenis- tan'ın ilk blue-jean fabrikası, Başbakan Tansu Çiller ve Türkmenistan Cumhurbaşkanı Sa- parmurat Niyazov tarafından hizmete açıidı. Türk işada- mı Ahmet Çalık ta- rafından yaptınlan Fabrikayı gezen ve makinalara start ve- ren Başbakan Tan- su Çiller ile Niyazov'a. Türk- menistan'daki gelişimi ortaya koyan bir multivizyon göste- risi sunuldu. Başbakan Çiller'e bu gös- teriden önce de vörenin ma- halli giysisi giydirildi ve ha- lı armağan edildi. Başbakan Çiller, Türk mankenlerin sun- duğu ve blue-jean ürünleri- nin yer aldığı Moda Show'u da izledi. Türkme- nistan Cumhurbaş- kanrnın adını taşı- yan blue-jean fab- rikası 18 bin 300 metrekare kapalı aIanda, 35 milyon dolarlık ortak yatı- rımla gerçekleşti- rildi. İlk aşamada 234 kişiye, konfeksiyon bö- lümlerinin tamamlanmasıy- !a da 750 kişiye iş olanağı sağlayacak olan fabrika, yıl- da 12 milyon metre blue-je- an kumaşı üretebilecek. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞUKRAN SONER Hak, Hukuk ve Ozgürlük Suudi Arabistan'da artan kelle, kol kesmeler, çağı- mızda hak, hukuk ve ozgürlük kavramlannın ne kadar insan haklarına aykın, çağdışı kullanıldığının, ders ve- rici, çarpıcı örnekleri oldu. Dünyanın ozgürlük bekçisi, havarisi geçinen Ame- rika'nın, petrol çıkarlan uğruna iktidannın bekçiliğini yap- tığı Fahd'ın şeriat hukuku, insanların kellelerinin kesil- mesini öngörüyor. Suudi Arabistan hukukuna göre yasal ve hukuki olan infaz, çağımız için yüz kızartıcı, ağır bir insanlık suçu- nu oluşturuyor. Birleşik Sosyalist Parti'ye sığınmış Iranlıları iade edersek başlanna ne geleceğini biliyor muyuz? Kadın- lan taşlayarak öldürten iran'daki mollalann şeriat hu- kuku, bu insanlann bir bölümü için ölüm cezası verir- se kendimizi nasıl hissedeceğiz? Iran mollalannın şeriatçı hukuk düzenlerinde, yine çok ağır insan hakkı ıhlalleri, ağır insanlık suçu cinayetler her gün işleniyor. Yine Amerika, Irak'ta Saddam'ın yerine, kendisine biat edecek damatlar ya da bir başka diktatoryanın ha- zırlığına girişmiş bulunuyor. Saddam'h ya da Sad- dam'sız olmasının önemi var. Ama insan haklannın, de- mokrasinin o ülke düzeninde ihlali, Amerika'yı ve de- mokrasinin bekçiliği, sorumluluğunu üstlenmiş Batı dünyasını hemen hemen hiç ama hiç ilgilendirmiyor. Globalleşmiş dünyada, "O ülkelerin iç hukuku, dı- şandan yapılabilecek bir şey yok" demeye kimsenin şansı yok. Dünya bir yandan Bosnalılan silah ambar- gosu altında yaşatıyor. Diğer yandan Birteşmiş Millet- ler güvencesi altındaki topraklann işgaline, insanlann katledilmesine, çocuklann öldürülüp kadınlann ırzına geçilmesine göz yumuyor. "Fahd'ın şeriat hukukundan bize ne" hiç diyemiyo^ ruz. Kellesi kesilenler, Suudi zenginlere seks gücünü arttıran ilacı satma suçu işleyen bizim Kilisli vatandaş- lanmız. Amerikalılann, "Kuzey Irak'ta Kürdistan dev- leti kurdurma çabalanna", "Türkiye'de federal yöne- tim" telkinlerine de kulak tıkayamıyoruz. Sonuçları bi- zim yaşamımızı, çıkarlarımızı doğrudan ilgilendiriyor. Suudi Arabistan'da kelle kesmeye, Bosna'da katli- amlara seyirci kalan, diktatörleri iktidara getiren, ikti- dariannın bekçiliğini yapan süpergüç; hak, hukuk, de- mokrasi adına dünyanın pek çok ülkesinde olduğu üzere Türkiye'de de ırkçı, şeriatçı ayırımcılığa destek veriyor. Yeni dünya düzeni, globalleşme, küreselleşme ger- çekleşirken, demokrasi, insan haklan, serbest piyasa ekonomisi tek geçerli ideoloji ilan edilmişken, dünya- da akıl almaz bir hak-hukuk, insan haklan kavram kar- maşası yaşanıyor. Demokrasinin, insan haklannın vazgeçilemez ilke- leri, ozgürlük kavramlan üzerinde yaşanan bu karma- şa, bilinçli, çıkarlara göre çifte standartlı politikalann uygulanması yanında, insan haklan, hak ve hukukun katledilmesinin ana nedenini oluşturuyor. Globalleşmenin tek geçerii ideolojisine göre, özgür- lüğü savunma adına ırklara ve dinlere, kültüriere da- yalı her tür ayınmcılık beslenip destekleniyor. Böyle- likle özgürlükleri savunma adına Yugoslavya'nın par- çalanmasına öncülük yapılırken Bosna'da bugün ya- şanan. eski Yugoslavya'nın her yerinde yaşanması gündemde olan ağır insan haklan ihlalleri, katliamlar, kanlı savaş yaratılmış bulunuyor. insan hakkı olarak ırka, dine kültüre dayalı her tür ayınmcı düşüncenin var olması ile bunlardan ötürü in- sanlann, insan haklannın katledilememesi ayn şey. İn- san haklannı yok eden ın<, din, kültüre dayalı ayırım- cılığın desteklenmemesi ayn şey. Hele de çağın yaşam düzeyinde insan hakkı gaspı niteliğini taşıyan ister ırk ister din isterse kültüre dayalı düzenin hukuk düzeni olamaması apayn bir şey. Kelle, kol kesme ile sıcak gündemde olan ve Islam ülkesi olarak bizi çok yakından ilgilendiren şeriat dü- zeninin, iktidar olması savunulan hukukunun yeri gel- mişken aynca ele alınmasında yaşamsal önem var. Bı- rakınız şeriat hukukunun kelle kesmeye cevaz verip ver- mediği tartışmasını, bugünkü yaşamımızda temel in- san haklarımızın elimizden alınması anlamına gelecek sayısız hüküm ve ilke var. Ömeğin kadınlann evlilik hu- kukundan başlayın, yasamının heralanına, giyimine ka- dar uzanacak yasaklar zinciri tek başına bile, çok ağır insan hakkı ihlallerıni getirmeye aday bulunuyor. Sonuç olarak insan haklan savunuculannın, özgür- lükler adına şeriat hukukunun savunulmasına karşı, in- san haklan adına savaşım vermeleri gerekiyor. Anlaşılmaz gibi görünen bir cümle oldu. Ne yapaiım ki çağımızda çok ciddi bir kavram karmaşası; hak hu- kuk, ozgürlük, demokrasi adına en yaşamsal insan hak- lannın katledilmesi sonuçlannın yaratılabilmesini getiriyor. BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ VAKFI-KAMPÜS A.Ş. MESSE SEMİNERLERİ SONBAHAR PROGRAMI MESSE SEMİNERLERİ AVRUPA TOPLULUĞU-MED CAMPUS'UN DEĞERLİ KATKILARIYLA SEMİNER ADI Pazarlama 'Perakende Satışta Mükemmellik *Pazarlamacı Olmayanlar İçin Pazarlama Fınans Yönetimi *Finansçı Olmayan Yöneticiler İçin Finans 'Yöneticiler İçin Finans Yönetim Geliştirme 'Işletmelerde Çatışma Yönetemi "Işletmelerde Ekip Çalışması 'Stratejik Planlama *Fikn ve Sınai Haklar Konusunda Türk Mevzuatının Uluslararası Uyumu GERÇEKLEŞMEKTEDİR. EĞİTİMCİ ADI Prof. Dr. Mustafa Dilber Prof. Dr. Mustafa Dilber Prof. Dr. Noyan Arsan Prof. Dr. Noyan Arsan Doç. Dr. Tanıl Kılınç Doç. Dr. Tanıl Kılınç Prof. Dr. Özer Ertuna Ayşe Saadet Ankan-Deniz llgaz-M.Kaan Dericioğlu-Av. Gürsel Ûstün Prof. Dr. Selçuk Öztek-Uğur Yalçıner-Av. Ihsan Tellioğlu *Yönetimde Sistem Yaklaşımı-Katılımlı Bilg. Oy. Doç. Dr. Yaman Barias *Etkin lletişim Becerileri Geliştirme Türkiye Ekonomik ve Politik Gelişmeler *Sağlık Kuruluşlannda Yönetim Doç. Dr. Aydan Gülerce Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu Doç. Dr. Deniz Gökçe-Yrd. Doç. Dr. Gün Kut Yrd. Doç. Dr. Cevdet Akçay Doç. Dr. Tanıl Kılınç ' Toplam Kalite Yönetimi ve Katılımlı Bilg. OyunuDoç. Dr. Yaman Barias *Grup Dinamiği *Çağdaş Liderlik Teknikleri SEMİNER ADI Endûstriyel Yönetim "Rekabette Yeni Boyut *Kalite Maliyetleri Doç. Dr. Aydan Gülerce Prof. Dr. Mustafa Dilber EĞİTİMCİ ADI Prof. Dr. Ibrahim Kavrakoğlu Prof. Dr. Gündüz Ulusoy *MRP ll'den Endûstriyel Yönetim Sistemlerine Prof. Dr. Gündüz Ulusoy-Doç. Dr. Gülay Barbarosoğlu-Doç. Dr. David Pinhas *Ürün Maliyetlendirmede Yeni Yaklaşım •Jretim Yönetiminde Son Gelişmeler Endûstriyel Otomasyon ~D rogramlanabilir Denetleyiciler ""Sayısal Motor Denetimi *Asenkron Motoriarda Vektör Kontrolü *AC Servo Motorlar ve Denetimi Kişisel Gelişim "Eğitimcilerin Eğitimi °rezentasyon ve Toplantı Yöntemi Yönetici Sekreterliği "Zaman Yönetimi v azılım Geliştirme Nesneye Dayalı Programlama "nternet Kullanımı ve Yayın Yöntemleri Prof. Dr. Gündüz Ulusoy-Doç. Dr. Gülay Barbarosoğlu-Doç. Dr. David Pinhas Prof. Dr. Gündüz Ulusoy-Doç. Dr. Gülay Barbarosoğlu-Yrd. Doç. Dr. Ümit Bilge Prof. Dr. Okyay Kaynak Prof. Dr. Okyay Kaynak Prof. Dr. Okyay Kaynak Prof. Dr. Okyay Kaynak _ Suat Soysal Doç. Dr. Tanıl Kılınç Zeynep Tura Prof. Dr. Esin Ergin Doç. Dr. Levent Mollamustafaoğlu Umur Özkul Basın: 36287 * TARİH 4-5 Ekim 1995 1-2Aralık1995 15-16Aralık1995 . 22-23 Arahk 1995 1-2EylüM995 8-9 Eylül 1995 15-16 Eylül 1995 21 Eylül 1995 22 Eylül 1995 6-7 Ekim 1995 20 Ekim 1995 25 Ekim 1995 10Kasım1995 24-25 Kasım 1995 15-16Aralık1995 TARİH 27 Eylül 1995 10 Ekim 1995 18-19 Ekim 1995 29-30 Kasım 1995 6-8 Aralık 1995 23-24 Ekim 1995 2-3 Kasım 1995 16-17 Kasım 1995 28 Kasım 1995 29-30 Eylül 1995 27 Ekim 1995 4-5 Kasım 1995 17-18 Kasım 1995 13-14 Ekim 1995 11 Kasım 1995 KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN 1995-1996 eğitim-öğretim yılında üniversitemiz Fatih Eğitım Fakültesi Ögretmenlik Sertı- fıkası programına, bu fakültenin Yönetim Kurulu karanyla toplam 180 (yüz seksen) öğrenci alınacaktır. Bu program iki yanyıl sürelı olup cumartesi ve pazar günleri uygulanacaktır. 1 - ÖĞRENCİ KONTENJANLAR1: a) KTL Fen Edebiyat Fakültesi (Biyoloji. Fizik, Kımya. Matematik bölümleri) mezunları için toplam 72 (yetmiş iki). diğer ünıversitelerin Fen-Edebiyat Fakülteleri (Biyoloji, Fizik, Kim- ya, Matematik bölümleri) mezunları için toplam 8 (sekiz) kontenjan aynlmıştır. Başvuruîann kontenjanı aşması halinde mezunıyet akademik ortalamalan dikkate ahnarak sıralama yapıla- caktır. b) KTÜ Fen-Edebiyat Fakültesi 4. sınıf ve beklemeli ögrencileri için toplam 80 (seksen) (Bi- yoloji. Fizik, Kımya \e Matematik bölümleri) için 20"şer (yırmişer) öğrenci olmak üzere kon- tenjan aynlmıştır. Başvıırulann her bölüm için kontenjanı aşması halinde ilk 3 yıla ilişkin aka- demik ortalamalar dikkate alınarak sıralama yapılacaktır. c) Öğretmen olabilecek diğer fakülte, bölüm veya 4 yıllık yüksekokul mezunlan için top- lam 20 (yirmi) kontenjan aynlmıştır. Bu kontenjanlann 18'i (on sekiz) KTÜ mezunlan ve 2'si (iki) diğer üniversite mezunlan için kullanılacaktır. d) (a), (b) ve (c) şıklanndaki kontenjanlann dolmaması halinde bu kontenjanlann hangi ög- rencilere tahsis edileceğine KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi Yönetim Kurulu karar verecektir. 2- BAŞVURU VE DERSLERE YAZILIM Ögretmenlik Sertifikası programına başvuru, kayıt ve derslere yazılımlarla igili tüm işlem- ler, KTÜ Öğrenci Işleri Daire Başkanlığı'nca yapılacaktır. a) Öğrenci ve mezunlar başvurulannı 25 Eylül-2 Ekim 1995 tarihleri arasında yapacaktır. Programa alınacak öğrenciler 6 Ekim 1995 tarihinde KTÜ Öğrenci Işleri Daire Başkanlığı'nca ilan edilecektir. Kesın kayıtlar 9-13 Ekim 1995 tarihleri arasında KTÜ Öğrenci Işleri Daire Başkanlığı'nda yapılacaktır. b) Güz yarıyıîı derslerine yazılımlar 9-13 Ekim 1995 tarihleri arasında yapılacaktır. Dersle- re başlamalar ise Fatih Eğitim Fakültesı'nce belirlenecektır. c) Mezun olan öğrenciler, KTÜ Öğrenci Işleri Daire Başkanlığı'na Ögretmenlik Sertifika- sı'na kayıt olmak istediklerini belirten bir dilekçe ile ekinde diplomalannın onaylı bir suretini ekleyerek başvuracaklardır. d) Kayıtlı öğrenciler KTÜ Öğrenci Işleri Daire Başkanlığı'ndan alacaklan KTÜ Ögretmen- lik Sertifikası programına başvuru formunu doldump ekinde ilgili öğrenci işlerinden alacak- lan onaylı transkriplerini ekleyerek başvuracaklardır. e) Başvuru ücreti olarak. başvuruda bulunan her kişıden 1.000.000.- (bir milyon) lira alına- caktır. 3- KESIN KAYIT İÇİN GEREKLİ BELGELER: a) Nüfus cüzdan sureti b) Ikametgâh belgesi c) Kayıt başvuru dilekçesi dl 6 adet 4.5x6 ebadında usulüne uygun çekilmiş fotoğraf e) Mezunlar için diplomalannın onaylı suretleri f) Fatih Eğitim Fakültesi için belirlenen öğrenim harcının yatınldığına ilişkin banka dekon- tu (mezunlar için). Basın: 37630 NAZİLLİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 1993/440- 1995/276 Davacı Ali Uysal tarafından Türkan Uysal aleyhine açılan boşanma davası nedeniyle, Nazilli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 18.4.1995 tanh 1993/440 esas, 1995/276 sayılı karanyla Nazilli Yeni Mah. cilt: 011'08. sayfa: 92 K: 897'de nüfusa kan-koca olarak kayıtlı bulunan Hüseyin ve Fatma'dan olma 1962 doğumlu Ali Uysal ile Hasan ve Zayfa'dan olma, 1969 doğumlu, Türkân Uysal'ın vaki şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı olan MK'nin 134. maddesi delaletiyle MK'nin 138/1 maddesi uyannca boşanmalanna müşterekevlilikten doğan küçük Hülya Uysal'ın velayetınin anası uhdesine tevdiine, hükmün katiyetinden itibaren küçük ıçın 500.000.- TL nafaka tayinıne ve baba ile küçük arasında şahsi münasebet tesisine karar verilmiş olup işbu ilamın yayın tarihinden itibaren davalının 15 gün içinde temyiz yoluna gidebileceği, aksi takdirde hükmün kesinleşeceği ilam tebliği yerine kaim olmak üzere ilanen tebliö olunur. Basın: 37337
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle