22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 AĞUSTOS 1995 CUMARTESİ HABERLER 'Yeni Politika'nın yayını sürmeli' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çağdaş Gazetecıler Derneği Genel Başkanı Mustafa Ekmekçı. Yeni Politika gazetesinin yayınının fiilen durdurulmasına yol açan Istanbul 5. Ceza Mahkemesı'nin karan ûzerine dün Ankara "da bır basın açıkJaması yaptı. Ekmekçi. iktidann. 12 Eylül Anayasası'nda yapılan demokratik açılımlann sözde kalmadığını göstermesı gerektığını belırterek, "Toplumun. ülke sorunlannı tartışma kanallan, hiçbır baskı ve sansüre uğramadan tam olarak açık tutulmalıdır" dedi. İki kadın aday yarıştı BİLECİK (Cumhuriyet) -CHP Bilecik tl Başkanlığı ıçin yanşan iki kadın adaydan Meral Demirsoy, kongreye katılan 106 delegeden 64 oy alarak yenıden ıl başkanı seçildi. SHP-CHP birleşmesinden önce feshedilen SHP'nin ıl başkanı olan Meral Demirsoy. birleşme sonrası yapılan seçimı kaybetmişti. Diğer aday Ncvın Tan ıse 42 oy aldı. Sheldon smırdışı edilsin' • Haber Merkezi - İşçi Partisi (tP) Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçtn, 'ABD'nin Kürt Masasf olarak işlev gören Adana Konsolosluğu'nun bölgeye müdahale üssü haline geldığini açıkladı Yalçın. dün yaptığı basın açıklamasında. ABD'nin Adana Konsolosu Elizabeth Sheldon'un, Türkiye'nın içışlenne her türlü diplomasi kurallannı çiğneyerek müdahale ettiğini öne sürerek. Sheldon'un istenmeyen kişi ilan edilmesini istedi. PKK, yol kesti • HAKKÂRİ (Cumhuriyet) - Hakkâri- Van karayolunu kesen PKK'li teröristler. biri muhtar 3 kişiyi öldürdü. 3 kişiyi de yaraladı. Önceki akşam Hakkân-Van karayolunun 30. kilometresinde Surunus Köyü yakınlannda yol keserek kimlik kontrolü yapan PKK'lıler. bu sırada araçlarda bulunanlarla çatışmaya girdiler. Teröristler, çatışma sırasında aralannda merkeze bağlı Işıklı Köyü Muhtan Kâzım Yılmaz'ın da bulunduğu üç kişiyi öldürdüler. 'Gülen ve Erbakan takıyye yapıyon' • Haber Merkezi - Özel bir radyonun canlı yayınına katılan Bağımsız Milletvekili Hasan Mezarcı. Fethullah Gülen ve RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ı takıyye yapmakla suçladı. Mezarcı, Klas FM'de kendisiyle yapılan söyleşi sırasında Gülen ve Erbakan'ın Kemalist olup olmadığının sorulması üzenne şunlan söyledi:"En azından Kemalist görünüyorlar. Bın 'Atatürk yaşasaydı Refahçı olurdu" diyerek, öbürü 'Atatürk bir dâhiydi' diyerek. 'Allah' diyerek 'şeriat' diyerek. 'tslam' diyerek para topluyorlar. Kurumlannı. kolejlerını. partılennı kuruyorlar. 'Allah. Islam" diyerek başlıyorlar, 'Atatürk' diyerek bitiriyorlar." Cephanelik yangını • KOCAELİ(AA)- Sakarya'nın Pamukova ilçesinde bulunan cephanelikteki yangın ve patlamalarla ılgilı olarak 1 binbaşı ile 2 astsubay hakkında, 5 yıla kadâr hapıs istemiyle dava açılacağı bildinldi. 15. Kolordu Komutanlığı Asken Savcısı Yüzbaşı Mehmet Emin Tekpınar, dıkkatsızlik ve tedbirsizlik sonucu olaya neden olduklan belirlenen Binbaşı Übeyır Çelikkanat ile Astsubay Başçavuş Kâzım Kocatepe \e Astsubay Cstçavuş Emin Turhan hakkında. TCK'nın 383 maddesının 2. fıkrasına göre, askeri mahkemede dava açılacağinı söyledi. Belçika L'Express gazetesine göre, PKK'yi Irak ve Suriye finanse ediyor Irak'tan PKK'ye silahMETİN DALMAN BRÜKSEL - Belçıka'nın önde gelen haber dergilerinden L'Express'e göre PKK. Irak ve Suriye özel servisleri tarafından finanse ediliyor. Belçika'daki güvenlik bınmlennin PKK üzerinde hazırladığı rapora yer veren dergi, Irak Gizli Istıhbarat Servisi Muhaberat'ın PKK'ye. Türkiye'deki eylemlerinde kullanması içın agır Çin silahlan verdiğinı ve PKK'nin bunun karşılığında Saddam Hüseyin'e muhalif Kürt gruplar hakkında bilgi verdiğini öne sürdü. Belçika"da habercılik alanında saygin bir yere sahıp olan Fransızca yayımlanan L'Express dergisinin terör uzmanı yazan ve güvenlik birimlerine yakınlığı ile tanınan Serge Dumont. Cumhuriyet'e • Gazetenin, Belçika güvenlik birimlerine dayanarak verdiği haberde, Irak gizli servisinin, PKK'ye verdiği ağır Çin silahlan karşılığında ülkenin kuzeyindeki Kürt gruplan hakkında istihbarat aldığı bildinldi. yaptığı açıklamada "PKK'nin arkasında silah kaçakçılığı, Lübnan'dan gelen uyuşturucu kaçakçılığı vardır. Türk göçmenlerin haraca bağlanması olayı vardır. PKK'nin arkasında dönemlere ve uluslararası siyasi duruma göre Suriye ve lraklı özel servislerce finanse edilen savaşçı örgüt, gizlidir"dedi. Belçika ve Almanya güvenlik bınmleri tarafından hazırlanan detaylı bır "PKK raporu"olduğuna dikkatı çeken Serge Dumond, yapılan araştırmalar sonucu PKK'nin Suriye ve Irak ile ilişkileri konusunda somut venler bulunduğunu belirterek şunlan söyledi: "Suriye'nin koruması sayesinde PKK, Bekaa Vadisi'nde Nayef Ha\tatmeh'in Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi'nce verilen Helwe adlı alan üzerinde Mahsun Korkmaz Askeri Akademisi adlı önemli bir üs bulunduruyor. Son giinlerde Avrupa ülkelerinde meydana gelen çeşitli gösteri ve düzeni bozma eylemlerinin emirleri işte buradan geliyor. Ayrıca, Öcalan Şam'da ikamet cdivor." PKK'nin Irak'ın gizli istihbarat örgütü Muhaberat ile yakın ilişkiler içerisinde bulunduğu ve bu servisten destek aldığı gibi servise bilgi aktardığını da öne süren L'Express dergisinin haberinde şu görüşlere_yer venldi: "Özellikle Irak Gizli Istihbarat Teşkilatı Muhaberat'ın PKK'yi ağır Çin silahlarıyla donatmaya başladığı, Ağustos 1991'den itibaren kendini gösterdi. Bu yardım. bağımsızlık yanlısı komandolar tarafından Türkiye'de sürdürülen gerilla eylemlerini yoğunlaştırmak için yapıldı. Buna karşılık öyle görünüyor ki Öcalan ın PKK'si, Saddam Hüseyin rejimine karşı savaşan başta PDK ve UDK gibi diğer bağımsızlık yanlısı Kürt hareketler hakkında Muhaberat"a bilgi verdi.'* İranlı mülteciler dönmemekte kararlı: Topluca idam ediliriz • İran'dan kaçarak toplu olarak Ankara'ya gelen 127 rejim muhalifi, ülkelerindeki şeriat uygulaması uyannca geri gönderilmeleri durumunda toplu olarak idam edileceklerini anımsatarak dönmemekte kararlı olduklannı açıkladılar. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Iran'dakı şeriat rejiminden ka- çarak Ankara'ya sığınan 127mülte- ci. ülkelerine gönderilmeleri duru- munda toplu olarak idam edilecek- lerini anımsatarak gerı dönmemek- te kararlı olduklannı bildirdıler. lran rejimınin muhalefet hakkı ta- nımadığını vurgulayan mülteciler, lran'daki PKK'lilere karşılık olarak iade edilebileceklerine yönelık ha- berler üzenne, en azından siyasi mülteci statüsüyle üçüncü bir ülke- ye gönderilmek istedıklerini açıkla- dılar. Eğıtim-Sen Genel Başkanı Ke- mal Bal. aralannda 5 öğretmenin de bulunduğu 127 İranlı mülteciye dün düzenlediği basın toplantısıyla destek verdi. Sığındıklan Bırleşık Sosyalist Parti'nin binasından can güvenlıği nedeniyleotomobille Eği- tim-Sen'e götürülen mülteciler, lran'daki şeriat düzeni nedeniyle pek çok insanın çeşitli gerekçelerle idam edıldığinı, rejime dönük eleş- tirileri bulunan gençlerin de ünıver- sıtelerden atılarak işkence gördük- lennı bıldirdiler. 15 ay sûre tanındı Kendılerinı turist olarak riteleyen Bırleşmış Milletler ve Türkıye'nin 15 ay süre tanıdıgını kaydeden mül- teciler. kaçak kapsamına girselerde ülkelerine dönmeyeceklerinı ıfade ettiler. Mülteciler, kaygılannı şöyle dile getirdiler: "lran'da kadınların mühendis- lik >e hukuk fakültelerinde oku- maları yasak. tran, petrol bakı- mınıdan dünyamn 6. ülkesi olma- sına rağmen, insanlan aç. Talep- lerimi/i dile getireceğimiz sendi- kalara izin >ok. Halkın yüzde 52"si cahil. Rejime muhalif olan- lara işkenceler uygulanıyor. Ülke- deki düzene göre iade edilmemiz durumunda hemen topluca idam ediliriz. Bizleri İrandaki PKK'li- lerle takas etmek isteyen zihniye- ti algılayamıyoruz." Mülteciler, Türkiye tarafından sığınma hakkı tanınmasa da BM ve Dışışleri Ba- kanlığı'ndan birer yetkiliyle göriişe- rek "siyasi mülteci" statüsüyle üçüncü bır ülkeye gönderilmek is- tediklerinı bildirdiler. İJzümkıranlı 186 köy korucusu, 1191 kişiyi yanlarına alarak Şemdinli'ye yerleşti. Hakkâri Valisi Lütfullah Bilgin, "Korucu- ların Çubuklu Köyü'ne yerleşmeleri halinde her türlü yardım yapılacağı gibi koruculuk görevleri de devam edecck" dedi. Mezradan ŞemdinlVye göç Terörden kaçarak Şemdinli'nin Altınsu Köyü yakınlarındaki boş araziye yerles.cn mtzra halkı ve korucular açıkhavada yaşıyor. (Fotoğraf: AA) ŞEMDtNLİ (AA) - Hakkâri'nin Şemdinli ilçesi Üzümkıran mezrasındaki 186 köy korucusu. 1191 kişiyi yanlanna alarak ilçe merkezine yerleşti. Hakkâri Valisi M. Lütfullah Bilgin, "Korucuların Çubuklu Köyü'ne yerleşmeleri halinde her türlü yardım yapılacağı gibi, şimdilik askıya alınan koruculuk görevleri de devam edecek" dedi. Şemdinli'nin Ayranlı Köyü'ne bağlı 287 haneli Üzümkıran mezrasındaki 186 korucu ve 1191 nüfus kendi istekleri ile 7 Temmuz 1995 'te mezralannı boşaltarak önce Konur Köyü'ne daha sonra hiçbir yere haber vermeden Şemdinli'ye bir kilometre mesafedeki Altınsu Köyü yakınlanndaki boş araziye yerleştiler. Hakkâri Valisi M. Lütfullah Bilgin, bölgede zor şartlar altında yaşayan söz konusu ailelerin Beyyurdu veya Çubuklu Köyü'ne yerleşmeleri gerektiğini ve bunun kendilerine tebliğ edildiğini söyledi. Vali Bilgin, Üzümkıran'dan gelen vatandaşlann iki köyden bınne yerleşmeleri halinde ev yapımı dahil her türlü yardımın yapılacağını belirtti CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOGLU Öldiirmek 14 ağustos tarihli Cumhuriyet'te inanılması güç bir haber vardı. Londra kaynaklı Anadolu Ajansı habe- rinde şöyle denıyordu: "Londra, Münih ve Zagreb bağlantılı bir 'seyahat acentesinın', cinayet işlemeye meraklı neo-nazileri adam öldürmeleri için Hırvatis- tan 'a gönderdiği bildinldi. Sunday Mirror gazetesinin haberine göre hafta sonu tatıli için "Hırvat Uluslara- rası Tugayı' saflan arasına katılan bu katiller, uzun menzilli suikast tüfeklerıyle sivillere ateş edip tatmin oluyorlar. Gazete haberine göre 1700 Sterlin (150 milyon TL) olan turda, uzun menzilli suikast silahı, mermi ve çelik yelek de veriliyor." Haber, "gro- tesk'üozu daha da artarak şöyle sürüyordu: "Katil fu- ristlere güvenlik için aynca koruma veriliyor. Tuhstler, Uluslararası Tugay'ın yağmalanna da katılıp, öldürü- len sivillerin evlerinden 'hatıra'eşyas/ alıyoriar ve ce- setlerin yanında 'hatıra fotoğrafı'çektiriyorlar." • • • "İnanılması güç" dedim; fakat yaşadığımız şu yüz- yılda, insan acımasızlığına dair inanılmayacak hiçbir şey artık yok. Okurların zihninden geçen soruyu gö- rüyorum: "Sadecebuyüzyıldamı?" Elbette veneya- zık ki hayır. İnsanlığın tarıhı bır yanıyla da oldürme- ler, cinayetler tarihidir. Fakat bilim ve teknik alanında akılalmaz başarılar kazanılan ve bu anlamda insan- lığın geçmiş yüzyıllarla karşılaştırılamayacak ölçüde ilerlediği bir yüzyılda insanların birbirlerine karşı böy- lesine acımasız olabılmeleri, çok daha karmaşık, ya- nıtlanması çok daha çetin sorular doğuruyor. • • • Öldürmek, ınsan doğasının temel ve değişmez bir özelliğı, bir içgüdü müdür? İnsanın değişmez bir do- ğası var mıdır? Insan doğuştan iyi ya da kötü müdür? Dınler, felsefeler ve edebıyat, bu sorulara yanıtlar ara- mıştır ve aramayı sürdürüyor. XVII. yüzyıl ingiliz filo- zofu Thomas Hobbes a göre (temel yapıtı 'Leviat- nan'm Türkçe çevırisi içın bkz. 'Yapı Kredi Yayınlan') insan aklının herhangi bır Tannsal (ve ahlaki) kökeni yoktur. Davranışlanmızın kaynağı ısteklerimiz ve kor- kulanmızdır. Tüm evrende (ve insan ılişkilerinde) sü- rekli bir çatışma durumu söz konusudur. Ve bu ça- tışmada, tngiliz filozofun ünlü özdeyişiyle "Insan in- sanın kurdudur..." Hobbes'un bu "mekanik madde- ci" görüşunün tam karşısında yer alan XVIII. yüzyılın aydınlanmacı düşünurlerine göre ıse, insandaki kö- tülüğün kaynağı toplumsal koşullardır, bu koşulların ortadan kalkmasryla kotülukler de ortadan kalkacak- tır... (Marksist düşüncenın XVIII. yuzyıl aydınlanmacı felsefesinden önemli ölçüde etkılenmiş olduğunu bi- liyoruz.) • • • Konuyu tartışan Erich Fromm, "Sevgi ve Şiddetın Kaynağı"adlıyapıtında(bkz. 'Payel Yayınlan')önem- li bir saptamada bulunuyor: "İnsanın iyiliğine olan i- nanç, Yenidendoğuş 'la başlayan büyük ekonomik ve siyasal gelişmelerin bır sonucu olarak insanın kendi- ne güvenmesinden doğuyordu. Bunun tersine, Birin- ci Dünya Savaşı 'yla başlayıp HitJer 7e Stalin 'den öte- ye evrensel yoketme eylemi için yapılan bugünkü ha- zırlıklara dek uzanan Batı'daki ahlaksal çöküş, insa- nın kötülüğüne olan geleneksel inancı aynı yoğunluk- ta geri getirdi." Fromm'un saptamasından çıkardığım sonuç, insa- nın doğuştan "iyiliğı" ya da "kötülüğü" konusunda görüşlerimizin de büyük ölçüde toplumsal koşullar- ca belırienmekte oluşudur... Öyleyse, aceleci bir iyim- serlik ya da kötümserliğe kapılmadan önce, ortamın- da yaşamakta olduğumuz toplumsal koşullan iyi ir- delememizgerekiyor... . . • • • Bir makalenin sınırları içınde bu yapılamayacağına göre şimdilik, bazı temel saptamalaria yetınmek zo- rundayım: Çağımız, büyük bilimsel ve teknik geliş- melerin çağı olduğu kadar, bu gelişmelerin gittikçe artan bir eşitsizlikle paylaşıldığı bir çağdır... Bunun ya- nı sıra bilim ve teknik alandaki gelişme, insanın mo- ral güçlerinin gelişmesiyle doğru orantılı değildir; gü- nümüzün insanı, büyük kitleler, eğitimsel düzeyleriy- le, bilim ve teknıkteki gelişme düzeylerinin çok geri- sindedir... Ve bunların yanı sıra makinenin gelişimi, insanın "işgücü" olarak değerini gittikçe azaltmak- tadır... Bu saptamaları çoğaltabiliriz... ••• insanın değersizleşmesi, anlamsızlaşması diye özetleyebileceğimiz bu durum, her türlü sapkınlığa yol açan başlıca neden olsa gerektir... Böylece, ki- mileri, uzun menzilli, dürbünlü silahlaria tanımadık- lan kimseleri öldürerek kurbanlarının cesetleriyle ha- tıra fotoğrafı çektırme "zeWc"inı keşfederken, başka- lan (Gümüşhane Barosu Başkanı'nın öldürülüşü ya da nöbet yerındeki herhangi bir polıs memurunun sırf polis memurudur diye öldürülmesi örneklerinde olduğu gibi) ınsan tekınin değerini hıçe sayan "rana- tik" bir inanç sonucunda cinayet işleyebilmektedir... • • • Düşünürler, bilim adamlan, edebiyatçılar, insanın doğuştan sahip olduğu lyilık, kötülük vb. özelliklerı araştırmayı, irdelemeyi kuşkusuz ki sürdürecekler- dir... Fakat boyutları hızla büyüyen toplumsal adalet- sizlik, büyük insan kıtlelerinin gittikçe kültürsüzleş- mesi ve değersizleşmesi gibi toplumsal olgular irde- lenmeden, çareler bulunup uygulanmadan sağlıklı sonuçlara ulaşılamayacaktır... Gelınen bu noktada, bilimin, felsefenin, siyasetin, dinin ve edebiyatın iş- biriiğine, belki de her zamankinden çok gereksınim vardır... Hacı Bektaş Veli törenleri bitti HACIBEKTAŞ (Cumhuriyet) -Gelenek- sel Hacı Bektaş Velfyi Anma Törenleri dün sona erdi Hacıbektaş Belediye Başkanı Mustafa Özci- van. önceki yıllarda tören- lerinin bazı sıyasetçıler ta- rafından Alevilerin oyunu alabılmekamacıyla siyasi şova dönüşrürülmek ısten- diğını öne süreıek "Bu yıl şova izin vermedik. Bun- dan sonrakj yıllarda da aynı tutumu gösterece- ğiz" dedi. Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde 3 gündür devam eden 32. Ulusal. 6. Ulus- lararası Anma Törenleri, bu yıl geniş bir katılımla gerçekleştirildi. Yurtiçın- den v e yurtdışından gelen on binîerce kışi. Kızılay tarafından kurulan çadır kentlerde. sokaklarda, arabalarda, evlerde ve iş- yerlerınde kalarak anma törenleri çerçevesinde dü- zenlenen kültürel ve sa- natsal etkinlikleri izledı. Belediye üç gün boyun- ca ilçede ekmek ve gıda sıkıntısı çekilmemesi için çeşitli önlemler aldı. Hacıbektaş'takı üç fı- nn törenler boyunca 24 sa- at açık tutulurken çevre il- çe ve illerden TIR'larla getirilen ekmekler halka dağıtıldı. Hacıbektaş'a gelen Aleviler, Hacı Bektaş Ve- li'nin Türbesı'nı ziyaret ederek Aslanlı Çeşme^den su içtiler, cem yaptılar. Alevilerin bir diğer önem- li uğrak yeri de Çılehane ve dilek ağaçlan oldu. Halk arasında "günahı olan buradan geçemez" mancı olan Çilehane'deki deliklıtaş, özellikle şiş- man Alevilere zor anlar yaşattı. Çilehane çevresin- deki alıç ağaçlan ise genç kız ve erkeklerin dilek amacıyla bağladıkları bezlerle ilginç bir görünü- me büründü. Gözaltında tecavüz iddiasıLeman Çelikaslan: Çınlçıplak bağlanıp, ormanda ve emniyette polislerin tecavüzüne uğradım ANKAR.\ (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mü- cadele ekiplerince gözaltına alınan Le- man Çelikaslan. çınlçıplak bağlandığı ormanlık bir alanda ve emniyette polisle- nn tecavüzlerine uğradığını öne sürdü. Le- man Çelikaslan'ın annesi tsmet Çelikas- lan, tecavüzün bir insanlık suçu olduğu- nu belirterek "Kızıma tecavüz edenlerin idamını istiyorum" dedi. İHD Ankara Şube Başkanı Naciye Erkol da teca\-üz kanıtlannın ortadan kalkması için Leman Çelikaslan'ın hastaneye götürülmesine izin venlmediğinı söyledi. Erkol. kendile- nne gözaltında tecavüze ılışkin 55 başvu- ru olduğunu bıldirdi. Leman Çelikaslan, önceki gün İHD ara- cıhğıyla yaptığı açıklamada. 21 Temmuz 1995 tarihinde gözaltına alındığını, bir sü- re insanlık dışı muamele gördüğü Terörle Mücadele Şubesi'nde tutulduktan sonra ormanlık bır alana götürülerek çınlçıplak soyulduğunu öne sürdü. Soyulduktan sonra bir ağaca bağlandı- ğını belirten Çelikaslan, şunlan anlattr "Burada, elleriyle ve ağizlarıyla cin- sel tacizde bulundular. Daha sonra Te- rörle Mücadele Şubesi'ne getirip bir odaya koydular. Burada, üç kişi bana • Çelikaslan'ın annesi İsmet Çelikaslan, tecavüzün bir insanlık suçu olduğunu belirterek "Kızıma tecavüz edenlerin idamını istiyorum" dedi. İHD Ankara Şube Başkanı Erkol da cezaevi jandarmalarmın Leman'ın hastaneye götürülmesine izin Vermediğini söyledi. lı ve gözlerini kapatmamalıdırlar. Bu bir insanlık suçudur, insan olanın, insa- nım diyenlerin böylesi olayların üstüne gitmeleri gerektiği görüşündeyim." saldırarak önden ve arkadan cinsel te- cavüzde bulundular. Bu tecavüzden sonra acı içinde kıvranarak bayıldım. Ayıldığımda kanlar içindeydim ve hâlâ içîerinden biri cinsel taçi/e devam edi- yordu. Cinsel organını vücudumda gez- dirdiğini hissettim. Tüm gücümle kar- şı koyup onu ittim. Yapılan bu iğrençlik nedeniyle kustum. Yapılan bu iğrenç te- cavüzden dolayı kanamalanm günlerce devam etti." Kendisıne tecavüz edenlerin Terörle Mücadele Şubesi'nin PKK biriminde gö- re\ h pohsler olduğunu öne süren Çelikas- lan. yüzleştirilmesi halinde saldırganlan tanıyabileceğini kaydederek şöyle devam etti: "Bana yönelik bu iğrenç uygulamalar sistemli ve bilinçli bir şekilde yapılmak- tadır. Bosna- Hersek'teki bu tür olay lar karşısında ahkâm kesenler. kendi ülke- lerinde olanlara kulaklarını tıkamama- Annesi, tecavüzcülerin idamını istedi Leman Çelikaslan'ın annesi İsmet Çe- likaslan, tecavüzün bir insanlık suçu oldu- ğunu belirterek "Kızıma tecavüz edenle- rin idamını istiyorum" dedi. İHD Anka- ra Şubesi'nde dün düzenlenen basın top- lantısında, gözaltında tecavüz olayının so- rumlulannm derhal adalet önüne çıkanla- rak yargılanmasını isteyen îsmet Çelikas- lan, şunlan söyledi: "Bu olayın sorumluları, özel tim adı altında birilerini yetiştirerek onlara maaş verenlerdir. Eğer, Türkiye'de ada- let varsa, yargı varsa. kızıma tecavüz edenler cezalandırılırlar. Ben onların i- dam edilmelerini istiyorum. Ben bu olaydan dolayı utançduymuyorum. Asıl utanması gerekenler, bunlan yetiştiren ve onlara maaş verenlerdir." İHD Ankara Şube Başkanı Naciye Er- kol da yaptığı açıklamada. Türkiye'de ka- dm-erkek aynmı yapılmaksızın pek çok insanın gözaltında tecavüze uğradığını be- lirterek şu bilgileri verdi: "Bugüne dek derneğimiz bünyesinde yapılan çalışmalarda toplanan, kamu- oyuna yansımış, gözaltında tecavüz sa- yîsı 55'tir. Bunlardan 35i kadın, 20"si de erkektir. 35 kadından 2'si hamile ol- duklan halde tecavüze uğramışlardır." Leman Çelikaslan'ın uğradığı tecavü- zün tespitinın. cezaevi jandarmalannm, Çelikaslan'ı hastaneye götürmemeleri ne- deniyle yapılamadığını kaydeden Erkol, tecavüze ilışkin kanıtlann ortadan kalk- masının beklendiğini ve bunun da tecavüz edenlerin suçlanyla aynı olduğunu savun- du. Erkol, Çelikaslan'ın fiziki ve ruhsal yönden tedavı olanaklannı araştırdıklan- nı belirterek yetkilıleri, tecavüz olayının sorumluları konusunda girişimlerde bulunmayaçağırdı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle