06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 AĞUSTOS1995 CUMARTESl 12 DIZIYAZI Osmanlı'nınkülünden Türkiye'nindoğuşu... TURK HALKININ YOK EDİÜŞ BELGESİ * stanbu! ve Meclis. sadrazam seçimi I ile böyle yoğun biçimde uğraşırken I ötekı iç ve dış düşmanlar da eibet- I te fırsattan yararlamyorlardı. Ah- -JL met Anzavur. Balıkesir ve Bıga'da yaptıği saldında bu kez başan kazanıyor, bırkısım erlen ve subaylan tutsak edip acı- masızca da şehit ediyordu. Yunanlılar. 3 mart günü başlattıklan yayılmayı sürdü- rürler, Gölcükyaylası ve Bozdağartık Yu- nanlılann elındedır. Trakya'da ıse durum son derece korku- lu bır biçimde gelişıyor, Doğu Trakya da elden çıkmak üzere... Itilaf Dev letleri'nin başkomutanlanndan Franchetd'Esperay, lstanbul'dan sonra Edime'dede karşılama törenleri ıle boy gösteriyor. Hükümet ko- nağında jandarma komutanına, jandar- manın hırsızlık edıp etmedığini soruyor, ardından İsiam Derneği'ne "Her ne olur- sa übun. İslamlann din ve kutsal varükla- n bir saktınyla karşılasma>acaktır" güven- cesını venyor ve w Banş Konferansı'nca Trakya komısunda verilecek karara baş eğmek gerekir: bu yapılmazsa, buna uyma- ya zoriamak görevi benimdir" diyerek Trakya yönetımmin el değiştireceğıni açık- ça ilan ediyor. lşte bu son derece cıddi. bunalımlı or- tamda türlü söylentilerle harcanan beş gü- nün sonunda "müjde"gelir; Vahdettin. sadrazamını seçmiştır: Salih Paşa(8 Mart 1920). Padişah'ın görevlendirdiği Salih Paşa, Meclis çoğunluğunun adayı değildi. Bunun için sadrazamın oluşturduğu Bakan- lar Kurulu'na "renksiz kabine" benzet- mesinı yapan Rauf Bey (Orbay). hükü- meti düşürmek ıçin çalışacaklannı bildi- rir. Ne var ki. buna pek gerek kalmayacak- tır. çünkü hükümetin başına daha kötüle- ri gelecektır. Salih Paşa Hükümeti'nin ikinci günü, 10 Mart'ta İtilaf Devletleri temsilcileri ortak birtoplantı yaparak. Londra'nın kendile- rine ulaşan isteğıni görüşürler. Ingılte- re'nin bu buyruğu. Istanbul'da bulunan ulusal örgüt ılen gelenlenni - mebus ol- sun. olmasıtı - tutuklayıp uzaklaştırmak- la ilgilidır Durumu öğrenen Temsilciler Kurulu, Rauf Bey'in (Orbay) ve ötekilerin derhal Ankara'ya gelmelennı, kesinlıkle ıster. ls- tanbul'da kalmakta direnen bu delegeler. 15 Mart 1920 günü İtilaf Devletlen'nin tutukladığı 150 kişi ile birlikte Malta'ya götürülürler. Bu yoğun tutuklamanın er- tesi günü 16 Mart 1920'de. bılındıği gibi. İstanbuL, Itılaf Devletlen'nce işgal edılir. Kanlı baskınlar Istanbul' un bu ikinci kez ışgalinin ama- cı. ülkeye. halka "gözdağı" vermek ve böylece yaklaşan banş görüşmelenne is- tenen ortamı sağlamaktı. İşgal sabah saat beşte, Ingilızlerin Şehzadebaşı Karako- lu'na kanlı saldınlamla başlamiş. adım adım kamu binalan ele geçırilmiş, bir İn- gffiz bölüğü de Fındıklı Sarayı'na girip. Mebusan Meclisi'nı basmıştı. Günün birı- minde İtilaf Dc\ letleri, başkent İstanbul'u tümüyle kontrollan altına almışlardı. İşgal Kuvvetleri, aynı gün bir de "bil- dni"yayımlayarak. Kınayi Milliye'ye ağır bir biçimde çatıp. KuvayiMflliye'eılerin "lt- tihatçı"" ve "soyguncu* olduğunu söyle- dikten sonra, işgklin geçici olduğunu, Türk- leri, lstanbul'dan yoksun btrakmak ısteme- diklenni. ama (Anadolu'da) geniş bir baş- kaldın olunca. kararlannı değiştirebile- ceklerini. bunun için herkesin işınde gü- cünde olmasını. halen (şimdilik) saltanat başkenti olan İstanbul'dan verilecek buy- rukjara uyulmasını, bıldınrler. (26) Öte yanda. Şehzadebaşı Karakolu. lstan- bul işgalinealtı erini şehit \ererekdirenir- ken. yöneticilerden ses seda gelmediğı gj- bı. Hükümet Sadrazamıile: Devlet, Padi- şahı ile yine ">«klara" kanşnuştır. Oysa Ankara hemen harekete geçer. Temsilciler Kurulu adma Mustafa KemaL bütün örgütlere kumandanlıklara gönder- diğı bildırilerle yurtiçinde olayı kınarken, yabancı ülkelen de protesto yağmuruna tu- tar, işgalin hemen durdurulmasını ister. Işgalden ıki hafta sonra Salih Paşa, 2 Ni- san'daçekılir. Sonunda Vahdettin'e "göz- de" sadrazamı ıle yıne bır araya gelme şansı doğar. 5 Nisan"da "Mühür" Damat Ferit'indır. Sadrazam'ın ilk ıcraatlanndan bin, îtilaf Devletlennın başlattığı işı bı- tirmek, yani basılıp dağıtılan Mebusan Meclisi'ni kapattıımak olur. Bunun için Padişah'tan "fesih fermamnr alır, tstan- bul komutanı Mustafa Nank Paşa, ferma- ru okumaya Mebusan Meclisi'ne gider. ka- lan 15mebusa karan okur (12 Nisan 1920). ArtıL Mustafa Kemal'in dirençle üstün- de durduğu Meclis'ın Ankara'da toplan- ması gerçekleşecek, '23Nisan 1920'de Bü- yük Millet Mectisi açılacaktır. Ama daha önce, İtilaf Devleti temsilcileri. San Re- mo'da toplanırlar ve Osmanlı Devleti'ne imzalatacaklan "Banş Antiaşmasrni ke- sin biçime getirip kararlaştınrlar(21 Nisan 1920).Hemen ertesi günü de Osmanlı Dev - leti'ni, 10 Mayıs'ta Paris'te yapılacak Ba- nş Konferansı'na çağınrlar. M. Kemal'e idam fetvası Eski Sadrazamlardan Tevfık Paşa baş- kanlığındakı kurul. Dahıliye Nazın Reşid Bey, Maarif Nazın Fahreddin Bey ve Na- fıa Nazın Operatör Cemil (Topuzlu) Paşa ileuzmanlardanoluşur. Pans'evaranKu- rul'a banş koşullan 11 Mayıs günü bildi- rilir. Başkan Tevfik Paşa. dikkatle incele- dikten sonra bunlan bağımsız bir devlet kavramı ile bağdaştırma olanağı olmadı- ğını öne sürerek görüşmelere gıımez. Tev- fik Paşa'run bu davranışı ile Damat Ferit'e gün doğar (!). Çünkü binnci tutkusu olan "Mustafa Kemal ve arkadaşlannı yok et- me>i" geleneksel v önteme bai)\ urarak çö- zümlemiş, yanı Şeyhülislam'ı dc\ reye so- kup. YahdettiıTın buyruğu ıle "İdam Fet- \'ası" almıştı. Şimdı de ikinci tutkusu olan Banş Antlaşması'nı imzalama fırsatı önü- ne çıkmış bulunuyordu. Hemen çalışma- Ş»fcSMİ^^;;-.-'','- <o Mustafa Kemal'in, Franclin ^£ğZZM4ffijXggJS0/r Bouillon'a söyledikleri, Sevr'i öne sürenlere de kesin bir ^ ^ Ö j e « < < 5 2 2 2 s 3 ^ ^ ya n r t n'teliğindedir: "Eski Osmanlı imparatorluğu'ndan yeni b i r ^ ^ ^ ^ ^ ^ Türkiye Devleti doğmuştur. Sevr Antlaşması, Türk Ulusu için öyle uğursuz bir ölüm kararıdır ki, onun bir dost ağzından çıkmamasını isteriz. Bizim bakımımızdan böyle bir antlaşma yoktur..." ya koyulur. Kendisınin, Kurul'un başka- nı olmasını sağlar ve 10 Haziran 1920'de Paris'e gelir. Onun gelışıyle görüşmeler başlar. yenı önerilen Osmanlı koşullannı ortaya koyar. ttflaf DevterJeri, bunlan ken- dı aralannda konuşurlarsa da. Damat Fe- rit Paşa'ya hiçbir yanıt vermezler. Osman- lı Kurulu bunun üzerine İstanbul'a dön- mek zorunda kalır (11 Temmuz 1920). An- cak. 17Temrouz'da, Fransız delegesı Mil- lerand, Banş Konferansı adına, Osmanlı önerilerinin kabul edilmediğini bildırir. Sevr'in can alıcı kosulları ttilaf Devletleri, kendi antlaşma koşul- lannı kabul ettirmek için, Osmanlı toprak- lannın işgalini hızlandınrlar; Ingilizler Mudanya ve Bandırma'ya asker çıkanr. Yu- nanlılar karadan yayılmayı da sürdürürler. Edırne'ye iyıce yaİdaşılır. Öte yanda Ba- lıkesir ve Bursa düşer. Artık Osmanh'nın "evet"demesı an meselesidir. Nitekim 22 Temmuz'da "Saltanat Şûrası" toplanır. Bu Şûra'da onaylanan geleceğin "Sevr Antiaşması'"nın can alıcı kimi koşullan şöyle sıralanabılir: • Sınırlaria İlgiü Maddeier: # Trakya sınırı, Istanbul'un sının dı- şında kalan bütün yerler Yunanlılara bıra- kılıyor; % tzmir bötgesi, Öde- miş. Tire. Sökç. Akhisar, Kırkağaç Yunanlılara ve- riliyor; # Güney sının, Mar- din, Urfa. Antep'ın kuze- yinden geçiyor. # Doğu sının. kurula- cak Ermenistan ile bclir- lenecek, Ermenistan"tn sı- nmnı çizmek ABDCum- hurbaşkanı NVilson'a bı- rakılmıştı. (Wüson'uıı bu sının çi- zerken,nasıl kendi ilkele- rine ters düştüğü, Ernıe- nîstan'ın çıkan için ken- di ılkesını bıle çığnedığı, böylece tarihe geçmiştır). # İtalyan nüfuz bölge- si,Nığde. Aksaray, llgın, Akşehir, Afyonkarahisar, Kütahya ve dolaylan. 0 Fransız nüfuz bölgesi Dıyarbakır. Sı- vas, Harput, Tokat dolaylan. • (Sonuçta, Türklere Ankara ve Kas- tomonu kalmaktaydı). • Siyasal Maddeter: 0 Boğazfar, bayrağı, bütçesi olan ba- ğımsız bir yönetıme venliyor. Bu yöneti- me, Osmanlı Devleti üye veremiyor, 0 tstanbul. Osmanlı Devleti (!) banş ko- şullanna özellikle azınlıklara ait madde- lere kesınlikle uydukça bu devlette kala- cak, uymazsa elinden alınacak, 0Antlaşmanın imzalanmasından bır yıl sonra, Doğu'daki Kürtler. ayn bir devlet- kurmak isterlerse, buna karşı konulmaya- cak, 0 lzmir'de, Osmanlı Devleti'ni simge- lemek üzere, dış kalelennden birinde. Türk bayrağı bulundurulabilecek (büyük lü- tuf!), ama yönetim Yunanıstan'a ait ola- cak. Beş yıl sonra dayerel meclis, Izmir'in Yunanistan'a katılmasını isteyebılecek. • Silahlı Kuvvetter 0 Padışah muhafızı 700; jandarma 35.000; jandarmaya destek 15.000. 0 Uçak hiç olmayacak. 0 13 gemı (600 tondan aşagı). • Savaş Suçlan: 0 Göç (tehcır) işlenne kanştığı sapta- nan Türlder, itilaf Devletlerine ya da Er- menıstan'a ve Yunanistan'a teslim edile- cekler. • Mali İşler: 0 Osmanlı Devleti'nin mali işlerini, Fransa, lngiltere ve Italya'nın üye bulun- duğu bir komisyon yürütecek, 0 Komisyon, Türkiye'nin varhğını yö- netecek, uygun göreceği önlemleri ala- cak, 0 Osmanlı Devleti'nin bütçesini dü- zenlemede son söz komisyonun olacak, 0 Bu komisyonun onayı olmadan. Os- manlı Hükümeti içte ve dışta borçlanma- da (istikraz) bulunamaz. 0 Kapitülasyonlar devam edecek. 0 Kapitülasyonlardan İtilaf Devletleri ıle birlikte. Ermenistan, Bulgaristan ve Hicaz da yararlanacak... Sevr'e tarihsel onay Evet. sabırla okuduğunuz bu koşullar. SevT'ın yalnız bir bölümünü oluşturuyor. Öte yanda antlaşma henüz daha Osmanlı Devieti'nce onaylanmamıştır. lşte şimdı bu "tarihsel onayı" kısaca görelim. Vahdettin'in, itilaf Devletleri'nin ileri sürdügü koşullara boyun eğdiğı hep bili- nir. Mebusan Meclisi dağıtıldığından. Ba- nş Antlaşması'nın onayı veya reddi için bir Saltanat Şûrasf nın toplanmasına ka- rar verildı. Şûra, 22Temmuz 1920 tarihin- de Yıldız Sara>ı'nda toplandı. Padişah da toplantıya katılmışh. Toplantıda hazır bu- lunanlar arasında, do- ğal olarak Damat Fe- rit Paşa ve kabine üye- len baştayeralıyordu. Bunlann dışında Ve- liahd Abdülmecit Efendi, Âyân Reısi Tevfik Paşa. eski sad- razamlar, Rıza Tevfik (Bölükbaşi). Abdül- hak Hâmid, eski Şey- hülislam Mustafa Sabn Efendi, Töpçu Feriki Rıza Paşa, Bi- rinci Ferik Süleyman Paşa gıbı "devİet ri- cali"ni oluşturan elli- ye yakın kişi de bu ta- rihsel toplantıda bu- lunuyordu. Toplantı açılınca, Paris'te bulunan Da- hıliye Nazın Reşit Bey'den gelen ve Os- manlı önerilerinin İtilaf Devletleri'ncege- n çevnldiğıni bildiren telyazisı okunur. İtilaf Dev letleri'nin banş anlaşması ile il- gili son karan da açıklandıktan sonra, Trakya sınınnın hiç olmazsa Midye-Enez'e dek uzatılması; **TarafsızBötge'"nin, yal- nızca Boğazlara özgü olması; îzmir'in -o dönemdekı- Hamburggibi serbest birkent durumuna getirilmesi biçimindeki, Os- manlı Devleti'nin bir iki ısteğinin Banş Ko- mısyonu'nun "*insaf ve adaletine" bır kez daha sunulması uygun görüldü. Sonunda, Damat Ferit. toplantıda bulu- nanlann düşüncelerinı açıklamalannı is- tedi. Birçok kişi söz aldı, ama konuya ye- ni biryaklaşım getırilmedi. kimi hüküme- ti eleştirdi. kimi Milli Mücadele'nin bu ağır koşullara neden olduğunu ileri sürdü; söz uzamaya başlayınca, Damat Ferit Pa- şa, işi oya koyar ve Banş Antlaşnusı'nı ka- bul edenlerin ayağa kalkmalannı söyler. Topçu Feriki Rıza Paşa hariç, Padişah ile birlikte herkes ayağa kalkar, böylece top- lantı Banş Antlaşması'nı bir kişi dışında, oy çokJuğu ile kabul ederek sona erer. Şû- ra üyeleri salonu birer ikişer terk ederler; antlaşmayı kabul etmeyen Rıza Paşa en sonra salondan aynlır. (27) Kâzım Karabeklr In telgrafı Evet, kendi yok oluşunu kendi imzala- yan ^Osmanlı'nın bunu bir de Itilaf Dev- letleri ile birlikte yapması gerekiyordu. Ama bu sırada bir hükümet değişikliği olur. Damat Ferit, 31 Temmuz 1920'de ıs- tifa eder, aynı gün yeniden beşinci kez sadrazam olur. Hemen kendi kafa dengi olabılecek kimselerden bir hükümet kurar, ardından da Banş Kurulu'nu oluşturur. Şûrayı Devlet Reisı Rıza Tevfik (Bölükba- şt) Bey. Maanf Nazın Hadi Paşa, Bem El- çisi Haüs Bey'den oluşan **üçlü"nün 10 Ağustos 1920'de, Paris yakınlannda Sev- res'de, Sevr Banş Antlaşması imzaladık- lannda yerel saat 16.00'yı gösteriyormuş derler... Ne var ki Ankara'da artık Büyük Millet Medisivardı, Istanbul'un bu karanna kar- şı MecJisgereken yanıtı verecekti. Nitekim, BMM'nın 19Ağustosl920günküyapılan ilk oturumunda başkanlık kûrsüsündeki Mustafa Kemal, milletvekillerine, "Kâ- zım Karabekir Paşa'dan gebniş bir telgraf var okunacak" der ve okunur: "Ankara Meclisi Milli Risayetine, N'atansız, vicdansız üç serserinin, yine kendileri gibi millet ve vatanla alakası ol- ma>an birkaç kişi namına sulh muahede- sini imza ettiklerini ajansta gördük. Mü- cadelei milliyemizde daha büyük bir azim \c imanla devamıtekidentpekıştinneden) ahdettiğimizi arzevlerim. İstanbul'da te- şekkülünü evvelce dmduğumuz Şûrayı Saltanatta, Türkiye'nin hayati mevcudi- vetini söndüren bu zalim muahedenin im- za edilmesine karar ve rey (o> ) veren esa- mileri (adlan) malûm eşhasın (kışilerin) ve muahedenanıeye vazı imza edenlerin iha- neti vutanKe ile ittiham olunmasım (suç- lanmasını) ve haklannda hükmü gıyabi verilmesini, bu vatansızlann isimlerinin her >erde lanetle vaddedilmesinin ilan ve tamim olunmasım arz ve teklif eylerim. Şark (Doğu) Cephesi Kumandanı Kâzım Karabekir- (28) Okuma bıtince Mustafa Kemal millet- vekillerine bu öneriyi kabul edip etme- diklenni sorar ve oylama yapar. oybirliği ile Kâzım Karabekir Paşa'nın önerisi ka- bul edılir. Böylece Se\T Antlaşması ve onu onaylayıp imzalayanlar, Türk halkının tem- silcilerince en ağır biçimde kınanır: Öte yanda tüm Ulusal Kurtuluş Savaşı süresince, Sevr'i öne sürenlere Mustafa Ke- mal kesın yanıtını. Ankara'ya bir anlaş,- mayapmak üzere Fransız Hükümeti'nce gönderilen Franclin Bouillon ile yaptığı görüşme sırasındaortaya koyar. Franclin Bouillon, Sevr Antiaşması'nın bir olupbıt- ti olarak ortada bulunduğunu, söyleyince Mustafa Kemal kendisine: "EskiOsmanh İmparatorluğu'ndanye- ni bir Türkiye Dev leti doğmuştur. Bunu tanımak gerekir. Bu yeni Türkiye, herba- ğınısı/ ulııs gibi. haklannı tanıtacaktır. Sevr Antlaşması, Türk Ulusu için öyle uğursuz bir ölüm karandır ki. onun bir dost ağzın- dan çıkmamasını isteriz. Bu görüşmeleri- miz sırasında da Sevr Antlaşması'nın adı- nı anmakistemem. Sev r Antlaşması" nı ka- fasından çıkarmayan uluslarla vapacağı- nuz işlemlere güvenemeyiz. Bizim bakımı- mızdan böyle bir antlaşma yokrur_" diye- rek kesin tutumumunu belırtir. Bu derlemenın amacı, dizinin başında belirtildiği gibi, Lozan Antlaşmasıyerine geçirilmesı söz konusu edilen (!) SevrAnt- laşması'nın ne olduğunu imzalanışının 75'inci yılında lasaca anımsatmaktı... BİTTİ I2f>) Rejat Ekrem. Osmanlı Muahedeleri, Isı, 1934 s. 268-269 (2?) Mufassal Osmanlı Tarihi. Cilt 6. 1963, s. 3604 (28) TB K1M Tutanak Dergisi, Devre I. Cilt i, s 298 KAYNAKÇA Mufassal Osmanlı Tarihi, İst 1963, c 6. Fahri Belen, XX. Yüzyılda Osmanlı Devleti, IsL 19'3. Reşat Ekrem, Osmanlı Muahedeleri, Isl. 1934. M.Kemal tnal. Son Sadrazamlar, İst 1940 A. Fual Türkgeldi. Görüp Işittiklerim. İst 1949. Samet Ağaoğlu, Kuvayi Milliye Ruhu, İst POLİTİKA VE ÖTESt MEHMED KEMAL Petrol Ağır Çekiyor... Şurası bır gerçek ki 4 Türk'ün şeriat yasalanna gö- re idam edilmesine vaktinde erişemedik. Önce 2 mi üç mü derken, 4 Türk'ün şeriat kılıcı altıda can ver- mesine seyirci kaldık. Elçiliğimizin olaya yönelmesin- de geciktik. Daha sonra arkadan 37 Türkün idamı ge- liyormuş. Bir yurttaşımız diyor ki "Eğeridama mahkûm olan- lar Ingiliz, Franstz ya da Amerikalı olsaydı, kılına bile dokunamazlardı." Nitekim büyükelçi, "SuudiArabis- tan bır dini cezayı değıştirmeyı amaçlayan baskılara boyun eğmeyecektir" diyerek olaya kanşmamızı en- gelliyor. İdam cezalan türlü türlü yerine getirilir. Ya darağa- cında asılarak taşa tutularak yere gömülerek kurşu- na dizilerek keskin bir kılıçla boyun vurarak. Bir de Avrupalıların giyotini vardır. Giyotinle idam özellikle Fransa'da geçeriidir. Fransız büyük devriminde so- nuçlar hep giyotinle noktalanmıştır. Biz Ortadoğu'da güçsüz ve petrol muhtacı bir ül- ke olmasak, Suudi yetkilileri bize nah böyle kafa tu- tabilirierdi. Hiç olmazsa eşit koşullar altında bir ma- sa çevresinde oturur, durumu tartışırdık. Bugün pet- rol fellahlan bizimle tartışmaya bile girişmiyorlar. Kıl- lannı kıptrdatmıyorlar, bır film seyreder gibi 37 idam- lık için de nerede ise "mabadı var" demeye getiriyor- lar. Bir uyuşturucu kaçakçılığından ötürü boynun kılıç- la uçurulması ilkel, çağdışı bircezalandırmadır. Idam- la cezalandırma dünyanın birçok ülkelerinde olduğu gibi bizde de vardır. Kaldırılması için yapılan girişlere de karşı çıkılmıştır. Şeriat adına ıdamian savununlar da vardır (Hasan Mezarcı gibi). Bir ülkenın iç işleri- ne karışma gözüyle bakanlar da oluyor. Tartışma açılmıştır. Herkes görüşüne göre eteğin- deki taşlan atacaktır. Çöl şeriatını savunanlar man- galda kül bırakmayacak, vargüçleriyle şeriat karşıt- lanna yüklenmektedirler. Hatta bunu küfür sayarak şe- riata sövülüyor diye yorumlayanlar var. Şurası açık; keskin bir kılıçla boyun vurarak uyuş- turucu kaçırdı diye idam cezası vermek çağımızda çok ilkel bir davranıştır. Islamın, islamı kılıçla cezalandır- ması ilkelliğin dikalasıdır. Bizde idam cezalan yok mu? Meşrutiyetin başın- dan cumhuriyetin ilk yıllarında kadar görülen siyasal davalarda çok idam cezası verilmiştir. Bunda haklı, haksız tartışması da olmuştur. Ama şeriat kalktıktan, modem ceza yasalan yürürlüğe girdikten sonra idam da azalmış, hatta hiç kalmamıştır. Adnan Menderes ve arkadaşlarının, Talat Ayde- mir ve arkadaşlarının, devrımcı delikanlılann idamla- rı neden sonra benimsenmemiştır. Bugün kınayanlar vardır. Bu idamlara parmak kaldıranlar da pişmanlık- lannı gizlememişlerdir. Şurası açıktır, çöl gelenek ve göreneklerine göre he- le işi belirsiz bir şeriata bağlayarak uyuşturucu kaçak- lanna idam cezası vermek çağımızın dışında kalmak olur. Biranlamda Şeyh-ül Islam sayılan Diyanet Işle- ri Başkanı da olay üzerine görüşlerine yansıtırken "Daha hafıf bir ceza verilmesini" savunmuştur. Idama bir türkü: Mahpusane önünde üç ağaç incir Elimde kelepçe boynumda zincir . , , Atma bu taşlan kollarım incir Batı'da ortalıkta satılan bir avuç uyuşturucu için idam cezası tartışması bile geçersiz bir davranıştır. Petrol belası ağır basıyor. Burdada petrol!.. BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDANSAGA: 1/ Kambur. tüm- sekli. 2/Yunanrru- tolojisınde kavga tannçası... Leton- ya'nın başkenti 3/ Bılgısiz,kültürsüz kimse... Kundura- cıların çalışırken kundurayı dizleri üzerınde tutmak için kullandıkları kayış. 4/ Arda- 7 han'ın bir ılçesı... p Vilayet. 5/ Mafya ° örgütünün suskun- 9 lukyasası... Birgı- damaddesi. 6/Birnota...Bir bölgenin belli bir yer\e çev- resini kapsayan sınırlı bölümü. 7/Spor yanşmalannda seyır- cilen coşturan kımse... Fas'ın kuzeyindekidağsırası. 8/Bır şarkıda her kıtadan sonda yı- nelenen ve bestesi değişme- yen parça. 9/ Dayanışma. YUKARIDAN AŞAGIYA: 1/Kokugiderici. 2/Canlıbır varlığın içinde bulunduğu do- ğal ya da maddi koşulların tümü... Donuk renklı. 3/Bir no- ta... Kadın hükümdar. 4/Gazetecılikte bir çeşıt uydurma ha- bere venlen ad. 5/Bir şeyın yere bakan yanı... "O yer" an- lamında kullanılan sözcük. 6/ Bır kımsenın, başkalan tara- fından dokunulmaması ve saygı gösterilmesi gereken iffe- tı... Bır zaman binmi... Tarla sının. 7/"'— çıkar, ama yeri kalır." (Atasözü)... Ortmek ıçın kullanılan şey. 8/Maden ocak- lannda açıian yeraltı yolu. 9/ Genellikle üstü kapalı pazar yeri... Dokuma tezgâhında tarağı tutan parça. H. V. Veiidedeoğlu, İlk Meclis. İst 1990. Söylev 1, II. (Basıma haztrlayan H. V. Veli- dedeoğlu) İst 1995. Belgeler (Baiıma hazırlayan H. V. Velidede- oğlu) İst. 1990. TBMM Tutanak Dergisi Dönem I, c 3. Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, Sayı 10, İst 1968. R. Apak, Garp Cephesi, İst 1942. Üniversite Mezunlannın Dikkatine! T.C. İSTANBUL ÜNİVTRSİTESİ İŞLETME FAKÜLTEŞİ İŞLETME İKTİSADI ENSTİTÜSÜ'NÜN lnşaat Yönetimi ile ilgili kavra.nl ve teknikleri aktif bir biçimde öğrenmek ve araştırma, düşünme, başkalanm dinleme, başkalannın fikirlerinden yararlanma ve bir aradaçalışma yeteneklennızi geliştınnek ıstıyorsanız. tNŞAAT İŞLETMECİLJĞİ İHTİSAS PROGRAMI'na katılınız. lnşaat Işletmecılıği lhtısas Programı bir akademik yıl süreli olup, gece eğitimı şekJınde planlanmıştır. Programda temel işletmecilık ve inşaat ışletmeciliği konulan aktif eğitim metotlan olan vak'a yöntemı, sınıftartışmalan. grup tartışmalan, davet edilen üst düzey yönetıcilerce venlen konferanslar ve şantıye gezılerı ıle yürütülmektedır. Programlara devam zorunludur ve başanlı olanlara "Ihtisas Sertıfikası" verilır. Aday kayıt koşullan: Aday kayıtları 6 Evlül 1995 tarihıne kadar devam edecektır. Âdaylann en az 4 yıllık bır yükseköğretım kurumunun mezunıyet belgesi ya da son smıfta olduklannı göstenr belge, 2 adet fotoğraf ve 85O.OOO.-TL aday kayıt ücreti ıle Enstitü Müdürlüğü'ne başvurmalan gereklidir. Daha fazla bılgı ıçın: rü. l^letme Fakültesı Işletme tktısadı Enstıtüsü 34840 Avcılar-lstanbul Telefon:(0212)59144 91 (0212)590 14 27/217-220 Basın: 36213
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle