14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 AĞUSTOS 1995 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Kemal, Âşiyan'da FARUKCUMBUL A nafartalar Kahramanı Mustafa Kemal'in edebi- vatçılarla birlikte 1917 ve 1918 Ağustosjannda üst üste iki kez Âşiyan'da bu- lunuşunun yıldönümü içindeyiz. Büvük şairimiz Tevifik Fikret'i yttirrşimbdıı 80. yılında, bu tarihscl ve an- bunlı ziyaretieri anımsıyor. iki Tiirk biiyü- ğü Fikret \e Atatürk'ü birlikte selamlıvo- nız. Atatürk'ün en se\dıği şair. "Aydınlan- manın Şairi'" Tevfik Fikret'i, yaşamını yi- tinşinin 80. yılında (19 Agustos 1915) saygıyla anıyoruz. Anafartalar Kahramanı Mustafa Ke- mal'in, büyük şairimizin ölümünün ikin- ci yılında olduğu gıbi üçüncü yıldönü- münde de (18 Ağustos 1917 ve 19 Ağus- tos 1918),-üst üste iki kez- edebiyatçılar arasında Âşiyan'da bulunus.unun. 19 Ma- yıs 1919 öncesindekı bu tarihsel ve an- lamlı zıvaretçüerinın de yıldönümü için- deyiz. Rübâbn Şikeste (Kmk Saz) şairinin, hasta yatağında: "Arük hayat için yetişir bunca infial / Dünyada şimdi ben dahi bir fazla sıkle- tim«."" sızlanışıyla pek sevdığı Âşıya- nı'ndan (yuvasından) aynlmaya hazırlan- dıği günlerde. Anafartalar Grubu Ku- mandanı Albay Mustafa KemaL Çanakka- le'de düşmanla boğuşurken bır şarapnel parçasının göğsündeki saate çarpmasıyla yaşama şansına kavuşuyor (10 Ağustos 1915), dokuz gün sonra da (İ9 Ağustos 1915) şainmızin, yaklaşık yanm yüzyıl sürecek olan, Âşiyan'dan Eyüp'e (sonra- ki yıllarda da Eyüp'ten Âşiyan'a) yolcu- luğu başlıyordu. Çanakkale Bogazı'nda güneş doğarken tstanbul Bogazı'nda ba- tıyordu... "Koca Fikret'i bir viran evin önüne ses- sizce gömdük" diye yakınan (Galatasa- ray'dan sınıf arkadaşı) Rıza Tevfik. yırmı gün sonrakı ziyaretınde: "Dediler ki ıssız kalan türbende Vahşi güller açmış görmeve geldiıtı" dizelerıyle Eyüp'teki kabrinin başında bir dem ağlıyordu. yakın dostu Cenap Şe- habettin de "Rebap (saz) işte şimdi kınl- dı. telleri Uelebet inteyecek" sızlanmasıy- la Rübâb-ı Şıkeste'nın ıçlı ezgılennı din- lemeye koyuluyordu. "KınkSaz" şairini çok seven, birçok şi- ırlen gibi Sts'i de ezbere bilen. söyleyen, hatta Sisbıçeminde (üslup) istibdada kar- şı vazdığı Kadid-i tsdibdat (ya da Kırmı- zı îzlerfadlı şiiri 24 Kasım 1908'de Şan- lı Ordu gazetesinde yayımlanan Mustafa Kemal'in, Fikret'in kaybından üç yıl son- ra (19 Ağustos 1918"de) Âşiyan'ı ziyaret ettiği, ZJyaGökalp'ın hemşerileri (Diyar- bakırlı) ıkı kardeş şair, Süleyman IVazif ve FaikAli(Ozansoy)ıle birlikte anı defteri- nı ımzaladığı bılınmektedir. Anafartalar Kahramanrnın. şairin ölü- münün üçüncü yılında olduğu gibi bir yıl öncesinde. ikinci yıldönümünde de ede- biyatçılarla birlikte Âşıyan'da bulundu- ğunu İbrahim Alacddin Ğövsa'nın "Onu nasıl tanıdım" başlıklı yazısından öğren- mekteyiz (Acılar, Yedigün - 1941): "... 1917 senesi Agustosu'nun 18. günü Tevfik Fıkret'in Rumelihısan'ndakı Âşi- yanı'ndaölümünün ikınciyılı münasebe- tiyle toplanmıştık. Bir kısmı gençlerden mûrekkep olmak üzere Fikret'i seven otuz. kırk fikır ve edebiyat mensubu ora- da ıdiler. Bir aralık bahçede etrafı bir hürmet da- iresiyle çevrilmiş çok genç ve çok güzel birpaşa gözlerimi aldı. Bu, kıyafetinde ve hareketlerinde derhal fark edilen seçkin, hiç kimseye benzemeyen bir şahsiyetti. Ben biraz uzakta ve kenarda idım. Yanım- dakilerden bu sanşın ve kibar tavırlı pa- şanın kim olduğunu sordum? Mustafa Ke- ma! Paşa dediler ve ilave ettıler: Anafar- talar Kahramanı! Ismi hatınmda çoktan bır anane haline girmışti. İki sene evvel Çanakkale'de an- cak adını taşıyan tepe ile (Kemaliye Te- pesi -şimdi Kemal Yen-) tanışabildığim büyük kumandan şimdi Hisar tepesinde, hem güzelliği. hem kahramanlığı temsil eden bir Apollon heykeli gibi gözlenmin önünde yükseliyordu.." Mustafa KemaL Fikret'e neden hayran- dı? "Tevfik Fikret'in ileri, çagdaş, devrim- ci görüş ve düşünceJeri Mustafa Kemal'i şiirleri kadar kendisine ha\ran bırakmış- tır. Genç bir subaya devrimcilik özünü aşı- lamış. düşünce ve davranışlannda ona ör- nek olmuştur." (Nurer L'ğurlu, Cumhuri- yet- 13.9. 1990). Mustafa Baydar "Anılarla Fikret ve Atatürk"ü anlatırken (Varlık. Aralık 1967- Mart 1986) "sohbetlerinde ve söy- levlerinde sık sık Fikret'i anan. undan par- çalar okuyan. Atatürk'ün, Fikret'in dev- rimci, insancı. ö/gün düşünceleriyle yoğ- nıiduğuna" değınır. lşte Atatürk'ün Âşiyan'ın güzel bahçe- sinden derlediği çıçeklerden bir demet; yıllar içinde Fikret için söyledikleri. İki yıl sonra 1997 Ağustosu'nda bu kez Anafar- talar kahramanının Âşiyan'ı ziyaretinın 80. yılında şairimizin öksüz türbesinde görmek istediğimiz özdey iş niteliğindeki çelengi: "O sade büvük şair değil, büyük bir in- sandı." "Ben inkılap ruhunu ondan aMım; zi- yaret edeceğim yerlerin başında eibetteki Aşiyan gefir." "O'nu btz mektep sıralannda okurduk. Ondaki heybet ondaki vakur ahenk hiç- bir şairimizde yoktur." "O, karanlıklar içinde bir nur gören ve halkı o nura dogru götürmeye çalışan in- sandır." "Hangi şair böyle güzel ve inküapçı şi- irler>aznııştır?'' "Ö, bizden çok ilerisini gören insandı. N'e yazık ki biz ona hâlâ \etişcmedik.~ "Te\-fik Fikret'in o Tarih-i Kadim'i yok mu, işte o, dünyada yapılması gereken bü- tün de\ rimlerin ka> nagıdır." Nadir Nadi, Fıkret'in doğumunun 100. yıldönümünde kaleme aîdığı yazısmı (Cumhunyet 24 Aralık 1967) şöyle bitı- rir "Devrimlerin başanlmasında Fikret, Atatürk'ün başlıca flham kaynaklanndan biıi, belki de birincisi olmuştur. Biri duy- gu. öteki aksiyon adamı olan iki Türk bü- >-ügü: Fikret ve Atatürk." fkisi de Gençliğe Sesleniyor: Ferda, "Ey Türk GençKği'*'nin habercısi gibıdir. Ankara'da Fikret'in Ferda (Yannlar senin, senin bu yenilik, bu devrim) şıiriyle kar- şılanan büyük kurtancının, 25 Agustos 1924'te Ankara'da toplanan Muallimler Birliği Kongresi'nde ögretmenlere Tev- fik Fikret'in ünlü dizesiyle seslendıği bi- lınır: "Cumhuriyetsizdenfikrihünvicda- m hür, irfanı hür nesilkr ister." Ce> hun Atuf Kansu "Tevfik Fikret ve Devrim'" yazısında coşkuludur (Türk Di- li, Agustos 1968): -Tevfik Fikret, yaruıa, gençliğe, geleceğe sesleniyor; Hayada, Sabah Olursa üe Ferda ile ses- leniyor. Fikret toplumsal karamsarfağını yann- la, gençükle ışıtı>or; Fikret'in çağırdıgı yann geliyor. Bu Türk devriınidir! Türk Kurtuluş Savaşı'nın eşiğinde, o günün aydınlan Fikret'i okuyarak beslen- mişlerdir. Bir bakıma onun bildirisini ey- leme geçirmişlerdir. Gerçeğe inancın en güzel türküsü: Sabah Olursa™ Bu memlekette de bir gün sabah olursa Halûk Evet, sabah olacaktır, sabah olur_" Şiirlerinde gelecek kuşaklara aydmlığı gösteren, ışık tutan, güç veren şairimiz, Atatürk'ün "GençliğeHitabesi''ni hazırlı- yor gibidir. "Koşan elbet >anr_" "Hakbellediğinbiryolayalıuzgidecek- sin»" "Kıran da oba kınl düş, fakat eğflme sa- km_" Öğretmen Okulu Marşı ve "Gerçeğjn Ayefleri^ Büyük Zafer'den sonra Istanbul Darül- muallimin (Öğretmen Okulu) Müdürü tbrahim Aiaeddin Ğövsa'nın başkanlı- ğında öğretmen ve öğrencilerden oluşan bir topluluk Mustafa Kemal'e şükran duygulannı sunmak jçin 25 Eylül 1922'de Bursa'ya gider. Ögretmenler Bir- liği salonunda Gazi'nın huzurunda Tev- fik Fikret'in Darülmuallimın (Öğretmen) Marşı okunur. tlhan SeJçuk "Gerçegin A^fleri" baş- lıklı yazısını (Cumhunyet. 1 Mart 1993) bu marştan söz ederek bitirir. "Darülmu- allimin Marşı ile Tevfik Fikret, bu ülke- nin öfretmenlerine söyleyecegini 20. yiiz- yüm başında söy lemiş: Gerçeğin ayetleri okunur bayragtnuzda-." Yazar, yazısına "TevTık Fikret, Ata- rürk'ünensesdiğişairdir.çünkü 'Aydın- şairidir' diye başlar. Çocuk ürolojisi ve çocuk cerrahisi G azetenizin tıp alanı ve üniversiteler imizdeki sonınlarla ilgili yaklaşımını büyük bir ilgi ile izler, bu konu ile ilgili olarak çıkan yazılan okurum. 27 Haziran 1994 tarihli gazetenizin 2. şayfasında Uludağ Üniversitesi öğretim üyelerinden Sn. Prof. Dr. Mustafa Ğzyurt'un çocuk ürolojisi ve eğitimine değinen yazısını ilgi ile okudum. Sayın Özyurt. ülkemizde ve dünyada çocuk üroloıisı eğitiminin sadecc üroloji kliniklerınde verildiğıni belirtmiş ve bu konu ılc sadece üroloji eğitimı alan kişilerin uğraşması gerektiği mesajını vermeye çalışmıştır. Meslektaşımın görüşlerine katılmıyorum. Şöyle ki: 1- Ülkemizde çocuklann çocuk ürolojisi ile ilgili sonınlannın sadece üroloji kliniklerinde tedavi edildiklen göriişü doğru değildir Bu konuda başka bır bilim dalının elemanlan, 'çocuk cerrahlan' belki çok daha yoğun çaba harcamaktadırlar. Çocuk cerrahlan yurtdışında çocuk ürolojisi eğitimi veren merkezlere giderek kendilerini yetiştirmişler. elde ettikleri deneyim ve bilgi birikimlerini ülkemizin hızmetıne sunmuşlardır. Ege Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi tıp fakülteleri çocuk cerrahisi klinikleri bu alandaki öncü klınıklerdır. Mensubu bulunduğum Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı da bu kuruluşlan izlemiştir. Bu şekilde. çocuk hastalara hizmet veıme yanşı, bılımsel agırlığın gerektirdigi koşullar ıçınde, tatlı bir rekabet havası içinde devam etmiştir. 2- Son yıllarda, ünıversıtelerde pediatrik üroloji kliniklerinin sadece erişkin ürolojisi kliniklen bünyesinde kuruldugu gibi bir ifade bizleri çok şaşırtmıştır. Değerli meslektaşımız bu cümleyi yazarken herhalde bır 'kalem sürçmesi' yapmıştır diye düşünmekten kendimi alamadım. Çünkü ÜniversiteJerarası Kurul'da alınan kararlar ile çocuk ürolojisi klinikleri, çocuk cerrahisi klinikleri bünvesinde de kurulmuştur. Bugün Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Iü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Samsun 19 Mayıs Tıp Fakültesi ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim dallan bünyesinde çocuk ürolojisi bilim dallan kurulmuştur. Aynca 20 dolayında çocuk cerrahisi merkezinde çocuk ürolojisi hizmeti verilmektedir. Değerli bır hocamız ve meslektaşımızın bu hizmet yanşında çocuk cerrahlannı dışlaması, bızi olduğu gibi sanınm konu ile ilgili pek çok ürolog arkadaşımızı da üzmektedır. 3. Çocuk ürolojisine neden ayn bır bilim dalı olarak gerek duyulmuştur? Tanı olanaklannın ilerlemesi ile idraryollan anomalileri artık, daha anne karnında iken tanınabilmektedir. Bu nedenle büyük bir hasta grubu çok küçük yaşlarda. hatta yaşamın ilk günlennde tespit edilmektedir. Bu durum, bebeklerin hastalıktan fazla etkilenmeden erkenden tedavi edilmelerini kolaylaştırmıştır. Bu tür bebeklerin tedavi edilebilmeleri için genel çocuk cerrahisi eğitimi görmek kacınılmaz bir gereksinimdir. Zira idrar yolu anomalilerine çoğu kez, diğer sistemlenn bozukluklan da eşlik edebilmektedir. Bu çocuklarda yapılan ameliyatlar. aynı anda birden fazla sistemi (örneğin hem idrar yollannı hem de sindirim sıstemini) ilgilendirebilmektedır. Aynca. küçük çocuğun amelıyat sonrası bakımı özel bir eğitimi gerektirmektedir. Bu nedenle bütün dünyada çocuk ürolojisi eğitimi görecek kişilerin eğitimınde üroloji, çocuk cerrahisi ve çocuk ürolojisi gibi üç bilim dalında eğitim görmüş olma zorunluluğu bulunmaktadır. Avrupa ve lngiltere'de bu eğitimin ağırhğı çocuk cerrahisine, Amerika Birleşik Devletleri'nde.ise ürolojiye dayanmaktadır. Ancak çocuk ürolojisi uzmanlığı her iki grubun mensuplanna da açık bir alandır. Sn. Özyurt, yaşınız itibanyla size "Sn. Hocam" diye seslenmek istiyorum! Birlik ve beraberlik havasına çok gereksinim duyduğumuz şu günlerde, hep birlikte Avrupa Tıp Birliği içinde yerimizi almaya bakalım. Prof.Dr.Cenk Büvükünal tstÜni. Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı PENCERE 'Günaydın' Diyelim... "Ayağı suya ermek" ile "aklı başına gelmek" de- yişleri anlamdaş sayılır... Peki, Suudi Arabistan'da uçurulan Türk kelteleri ak- lımızı başımıza getirdi mi?.. Ayaklarımız suya erdi mi?.. 'Aydınlanma' ile 'şeriatçıhk' arasındaki çelişkinin, bir 'politika' değil, 'uygarlık' sorunu olduğunu yaza çize anlatmaya çalışıyorduk. Kılıçla kökünden kesilmiş kelleyi görünce aklını ba- şına devşırenlere günaydın!.. • 'UlusJararası Af Örgütü 'nün 1995 Aralık ayında ya- yımladığı raporda, Suudi Arabistan'da geçerii hukuk ele alınmış, yargılama ve infazlar incelenmiş; rapor- da belgelenen şu gerçekleri önce kadınlanmızın oku- malannda yarar var. Af örgütü diyor ki: "Zina yapan evli kadınlar, SuudiArabistan 'da taş- lanarak idam edilmektedirler. Idamlar, cuma nama- zından sonra, büyük kentlerde ve bölge valilerinin sarayları önünde yapılmaktadır. Infazda ölümü tas- dik etmek için bir doktor da hazır bulunmaktadır. Cellatlar Suudi Arabistan 'da hükümetin resmi gö- revlisidir ve içişleri'ne bağlı olarak çalışmaktadıhar. Cellat her kestiği baş için prim almaktadır." Suudi Arabistan bir kapalı kutu!.. Kapalı kutunun -anahtan Kral ailesinde- maymun- cuğu da ABD'nin elındedir... Şeriatçı düzen, Ortadoğu'da Amerika'nın göze- tim, denetim ve güvencesi altında konumunu koru- yor; yoksa 'statüko'çoktan sarsılırdı. Bölgedeki pet- rol kaynaklannı tepe tepe kullanabilmek isteyen ulus- lararası kaprtalizmin dev tekelleri, şeriatçılığı, elleri- nin altındaki Müslüman ülkelerde gericiliğin düzeni olarak gözetiyorlar; devrimci ya da demokratik bir' açılımın milliyetçı tepkilerinden korkuyorlar. Bu düzende, zina yapan kadın. bugün bile 'recme- dilerek' mi (Türkçesiyle taşlanarak) öldürülüyor?.. • 'Recm' sözcüğünün özel bir anlamı var: 'Mekruh biryaratığı taşlayarak öldürmek!..." Demek ki söz- cük dinsel bir içerik taşıyor. Hacca gidenlerin 'Mna'da şeytan taşlamalan bu kapsamdadır. Araplann cahilrye döneminden kalma bu görenek, Islamda da onaylanmış, benimsenmiş, bugünlere kadar gelmıştır. Hacca giden her Müslü- man Mina'üa şeytan taşlamaya çıkar; zina yapan evli kadının taşlanarak öldürülmesi, şeytanı taşla- mak gibi dinsel bir eylemdir. Uluslararası Af örgütü'nün raporu gerçeği yansı- tıyorsa, akıllara durgunluk verici değil mi!.. lletişim devrimini yaşadığımız dünyada, bir kadın bir erkek- le yattı diye taşlanarak öldürülüyor. Burada temel sorun, böyle bir olayda, kadını taşlayacak kişilerin bulunmasıdır. Kaç kişi taşlayacak kadını?.. Kelle uçuran cellatlann Suudi Arabistan Içişleri Ba- kanlığı'nın resmi memurları olduğu biliniyor; ama, bir kadını taşla öldürmek daha değişik bir ölüm cezası- dır; bir topluluğun suçlu kadını elbiriiğiyle taşa tut- • Arkosı 19. Sayfada Hayatınızın en önemli sayfaşını kendinîzden yana çevirin! V1OAO1 ep uız;s 9|i jJ9|)auızjq ISBJUOS 'ıÇi|i|)|iueAep 'ısueuuojjad 'njojuo)| '96 uauıaıj ıui)|je d;|a6 ujuua|djqes 'B||OJOO a/y ue|)|npAnp jujiuaızo jıpje||iA epı;qouıo;o ' 'ja|a6uı;s jAaij|e){ ap|jqoıuo}o 'B||OJOQ :JoA;|iq aA^jnj. un;nq 'DU. 1 \ "NVS VlOAOl uepue
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle