28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 AĞUSTOS 1995 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Eğit-Sen Başkam'nm evine baskm • ANKARA (ANKA)- Eğit-Sen Genel Başkanı Ismet Aktaş'ın önceki gece güvenlik görevlilerince evinin basıldığı ve bazı özel eşyalanna el konulduğu rjildirildi. Eğit-Sen'den yapılan açıklamada, Aktaş'ın evde olmadığı bir sırada kapısının kınldığı ve Terörle Mücadele Ş/ubesi'nce eve girildiği, eşyalann kanştınldığı belirtildi. Afyago'dan kurultay uyarısı • KONYA(AA)-Eski •Devlet Bakanı Önay Alpago. "Biz 27 Mart'ta bütünleşmemenin bedelini ödedik. Önümûzdeki seçimlerde yeni bir bedel ödememek için birleşme ve bütünleşmeyi olgunluk îcinde sağlamalıyız" dedi. Partisinin Konya il kongresine katılan Alpago, yaptığı açıklamada, 9 eylüldeki Içurultayın tûm siyasetçileri kucaklayan. birleştirici, bütünleştirici, tatlı bir yanş olmasını temenni ettiklerini, kıran kırana bir yanşın, birbirini kıncı, yıpratıcı ve belli kişi ya da gruplan yok edici amaçla yapılması halinde "kazandık" derken kaybetmeyi, "birleştik" derken yeni aynlıklan gündeme getirebileceğini ifade etti. DDP'de açlık grevi • DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Tutuklu ve hükümlü yakınlan, HADEP ve YDH'de sona erdirdikleri açlık grevi eylemini bu kez Demokrasi ve Değişim Partisi'nde başlattılar. DDP'de 17 kişi açlık grevine başlarken, eylemciler cezaevlerindeki koşullar iyileştirilene ve bölgede akan kan durana dek açlık grevinin devam edeceğini söylediler. Adli Tv dosyası açılıyor • ANKARA (ANKA)- lnsan haklanndan sorumlu Devlet Bakanı Algan Hacaloğlu, kimliği belirsiz ölüm olaylannı önümûzdeki hafta içinde aydınlığa kavuşturacak. Kayıplar konusunda Adli Tıp, savcılık ve emniyet arasında kopuklukJar yaşandığı gerçeğınden hareketle oluşturulan Adli Tıp raporu tamamlandı. Başbakan Tansu Çiller'e sunulacak olan raporda öncelikle kunımlar ârasındaki iletişim eksikliği gündeme fetirildi. Raporda aynca ürkiye Barolar Birliği ile ortak çahşilarak mevzuatın düzenlenmesi konusunda görüşlere yer verildiği öğrenildi. üluslararası Bastn Konseyi • tSTANBUL(AA)- Yalan haberler yayımlayarak sınır ötesindeki insanlara veya ülkelere yapılan haksızlıklann ortaya çıkanlabilmesi için, Üluslararası Basın IConseyi kurulacak. Basın Konseyi'nden yapılan jtazılı acıklamaya göre Dünya Basın Konseyleri Birliği'nin (WAPC) Sri Lanka'nın başkenti Colombo'da yapılan toplantısında. yaîan haberler yayımlayarak sınır Qtesindeki insanlara veya ülkelere yapılan haksızlıklann ortaya çıkanlabilmesi için üluslararası bir organ oluşturulması amacıyla, Türk Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi tarafından yapılan öneri, WAPC tarafından kabul edildı. Gözaltında öHim P ANKARA (ANKA)- paziosmanpaşa semtinde bir apartmanda kapıcılık yapan Haydar Efe'nin bir hırsızlık olayı üzerine gözaltına alındığı ve gözaltındayken kaldnldığı Numune Hastanesi'nde öldüğü bildınldi. Emniyet yetk:lileri, Haydar Efe'nin intilıar ettiğini açıklarken, tHD'den yapılan açıkiamada, ölümün şüpheli olduğu belirtildi. Cindoruk, göç, TOBB raporu ve ara seçim tartışmalannı Cumhuriyet'e değerlendirdi: Once göçüönKemeByizFerdİ Tayfur faktörü Doğu ve Güneydoğu'da TOBB Raporu Verilerin bilimselliği tartışılır. Ara yaşanan göç, Türkiye'de demokrasi içinde gerçekleştirilen seçim, boş sandalye sayısı 23'ü bulursa zorunlu olur. en büyük düzen değişikliğidir. Sorunu çözmek için Ferdi Kanaatime göre şu anda zorunlu değil. Bu konudaki ANAP Tayfur'dan bile yararlanılabilir. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) -TBMM Başkanı Hüsamettin Cin- doruk. terörnedeniyle Doğu ve Gü- neydoğu'dan büyük şehırlere yaşa- nan göçü "70 yıihk demokrasi tari- hinde yaşanan en büyük düzen de- ğişikliği" olarak nıteledı. Sorunun gg " p i çözümü için, bütün olanaklann, ^•*- önerilenn değerlendirilmesi gerek- tiğini belırten v e bir "göç bakanlığT kurulmasını ısteyen Cindoruk, bu konuda gerekirse, "HadiGel Köyü- mûzeGeri DöneHm" adli şarkısıyla göç olgusuna değinen Ferdi Tay- fiır'dan bile yararlanılabileceğini söyledi. Meclis Başkanı Cindoruk, Cum- huriyet'e yaptığı açıklamada, yaşa- nan sosyal gerginliklerin temelinde göçün etkilerinin de bulunduğunu kaydederek "Biz, kamuoyu olarak iç dönüyor • Mesut Yılmaz, Kurt'un istifasını kabul etmedi. ANAP Grup Başkanvekili Sungurlu, Kurt'un hâlâ ANAP milletvekili olduğunu. partiden kopmasının söz konusu olmadığını söyledi. DÜRDANE KOCAOĞLU ANKARA - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. kendisini pasif- likle suçlayarak bir sü- re önce partiden ve mil- letvekilliğinden istifa e- den Trabzon Milletve- kili Fahrettin Kurt'un istifasını kabul etmedi. Parti üst düzey yetkili- leri, Kurt'un geri döne- ceğini bildirdiler. Edinilen bilgiye göre Fahrettin Kurt'un istifa- sını postayla gönder- mesi nedeniyle istifa gecikmeli olarak ANAP Genel Merke- zı'neulaştı. Bu arada Fahrettin Kurt, yaptığı açıklama- larda, ANAP Genel Başkanı Mesut Yıl- maz'ın pasifliği nede- niyle partinin küçüldü- ğünü, kararlı bir tutum sergileyemediğini ve ciddi muhalefet yapa- madıgı için de partiden aynldığını bildirdi. An- cak bütün bunlara kar- şm Mesut Yılmaz, eline ulaşan istifa dilekçesi- ni ANAP grup yöneti- minin de talebi üzerine işleme koymadı. Bu arada Fahrettin Kurt ve Oltan Sungurlu nun birkaç kez yemekte bir araya geldiğı öğrenildi. 'HâlâANAFİT ANAP Grup Başkan- vekili Oltan Sungurlu, Fahrettin Kurt'un ANAP'ın köşe taşlann- dan biri, onurlu ve de- ğerli bir milletvekili ol- duğunu söyledi. Bu ne- denle istifasını üzüntüy- le karşıladıklannı belir- ten Sungurlu. "Ancak Fahrettin Kurt istifa et- se de istifası kabul edil- mediği için o hâlâ ANAP miDetvekilidir.Varsa ba- zı sorunlan, sıkıntılan. bu giderilecek ve gönlü alındıktan sonra işinin başına dönecektir" de- di. karan, çarşamba günü Meclis verecek. göç hareketlerini tam olarak takip şehirlere yaşanan göçün, beraberin- Adana, İzmir, Antalya, lçel, Diyar- de önemli sosyal ve ekonomik so- bakır, Mardin, Antakya, Şanlıurfaedemiyorve bügi sahibi olamıyoruz" dedi. Hükümetın bu konuda araştır- malar yapması ve politikalar üret- mesı gerektığıni \ urgulayan Cindo- ruk, şunlan söyledi: "Bu konuda bilimsel araştırma- lar yapılmalıdır. Bu iç göç hareket- lerine karşı dev let gerekli önlemkri almalıdır. Göç edenlerin yerleşimi, ekonomik imkânlara ka%uşturula- bilmesi. sosyal \e kültürcl gereksi- ninılerinin karşılanabilmesi için bir de>1et birimi kurulmalı, belki de bu bir bakanhk olmalıdır." 1930'lu yıllardaki "nüfus değis> mi" nedeniyle göç hareketlerinin yaşandığını ammsatan Cindoruk, o dönemde bir "İskân Kanunu"nun çıkanldığını söyledi. Cindoruk, Güneydoğu'dan büyük runlan da getirdiğini kaydederek şöyle devam etti: "İnsanlar. biryerden başka birye- re gidivorlar. Toprağından. ınezra- sından. işinden, işyerindcn. dükkâ- nından. sürüsünden ayrılıyor. Bera- berinde ekonomik olanaklannı taşı- yor. İşsizkr işsizliklerini götürüyor- İar ya da iş bulabiliyorlar. İşleri olan işsizliğe düşebili\or. Belki de >aşa- nan bu göç olgusu. Türkive'de 70 yıl- lık demokrasi tarihi içerisinde yaşa- nan en büyük düzen değişikliğidir." tstanbul un göçten kaynaklanan sorunlan yaşadığını vurgulayan Cindoruk. sorunlann aşılmasında kentin tek başına ele alınmasının çö- züm olamayacağını söyledi. Cindo- ruk, Istanbul'un yanı sıra Ankara, ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART gibi kentlerin de iç göçten kaynak- lanan sorunlan yaşadıklannı sözle- rineekledi. tç göçün neden olduğu sorunlar hakkında Başbakan "a görüşlerini ilettiğini belirten Cindoruk, "Soru- nu çözmek için beliıii ölçüleri de göz önüne almak gerekiyor. Sözgelimi, sınır kapılannın açılmasıyla, hay- vancılıktaki gelişmelerle ve üniversi- tenin açılmasıyla Kars'tan göç dur- du. Demek ki önlenebilir bunlar" di- ye konuştu. TOBB Raporu çok parlaüldı' Türkiye Odalar ve Borsalar Birli- ği tarafından Prof. Doğu Ergil'e ha- zırlatılan "Doğu Sorunu Teş- hisler w TespWer" adli rapo- run parlatıldığını ve raporun bir cazibe merkezi haline geldiğıni belirten Cindoruk, "Verilerin bilimselliği ve sag- lıklı oiup olmadıgı konusun- da tereddütlerim var" dedi. Güneydoğu sorunu konu- sunda araştırmalar yapılma- sının gerekli olduğunu \ur- gulayan Cindoruk, araştır- malann sosyoloji anabılim dalı bakımından yetkin ol- duklan bılinen üniversiteler tarafından yapılması gerek- tiğini söyledi. Cindoruk, sivıl toplum ör- gütlerinın, meslek kuruluş- lannın Güneydoğu sorunu hakkında görüş bildirmele- rinin demokratik davranış olduğunu belirterek sözleri- ni şöyle sürdürdü: "Napılan bu tür araştır- malar, bilimselliği tartışıla- mayacak araşürmalarolma- lıdır. Bence devk't, raporlara göre değil de kendi uygula- malan doğrultusunda görüş- leresahip olur. Devletingörü- şü ortaya konmaiıdır. Mec- lis, komisyonlan aracıbğıyla çeşitli araştırmalar \apıyor. Yapılan bu araştırmalann bulgulan da ortaya çıkıyor, tar&şraaya açılıyor.'" Ara seçim Ara seçim konusundaki tartışmalara da değinen Cin- doruk, TBMM'nin çarşam- ba günü yapacağı toplantıda karannı vereceğini, ancak şu anda ara seçimin zorunlu ol- madığını söyledi. Yönetimi suçlayan CHP'nin 11 ilçe ve 2 belediye başkanı, Özgüven'e destek verdi Izmir'de başkanhk yarışı• Bugün yapılacak Izmir il kongresinin parti ve ülke için dönüm noktası olduğunun belirtildiği açıklamada, "İlçe kongrelerinde hükümete ve mevcut statükoya karşı yükselen ses, il kongremizde doruğa çıkacaktır" denildi. Haber Merkezi- İzmir, Adana ve Muğla CHP il kongreleri bugün ya- pılıyor. tzmir'de CHP'li 11 ilçe başkanı ve 2 belediye başkanı. bugün yapı- lacak il kongreşinde CHP II Başkan adayı Osman Ozgüven'i destekle- yeceklerini açıkladılar. Muğla'da i- ki, Adana üç aday çekişecek. CHP il binasında dün düzenle- nen basın toplantısında arkadaşlan adına konuşan Bornova İlçe Başka- nı MustafaTbsunlar, il kongresinin güçlü bir 'anlayış dö\üşü' olacağı- nı belirterek. mevcut statükoyu sa- vunan, hükümetin devamından ya- na olan partililerin kendi anlayışla- nnda bir adayın çevresinde toplan- dıklannı. kendilerinin ise eski Di- kili Belediye Başkanı Osman Öz- güven'i destekleyeceklerini bildir- di. Ozgüven'i destekleyeceğinı açıklayan başkanlar şunlar: CHP Bornova İlçe Başkanı Mus- Erken secim tartısması CHP'de seçim için karar günü • Başbakan Yardımcısı Çetin, Erken seçim konusunda Başbakan'la görüşmediğini söyledi ve "Bugün yapılacak MYK ve grup başkanvekilleri toplantısında partimizin resmi görüşü ortaya çıkacak" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Ge- nel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Hikmet Çetin, Başbakan Tansu Çiller'le erken seçim konusunda görüşmediğini belirterek, "Sayın Başbakan. seçimlerin normal zamanda yapıl- ması gerektiğini dilegetirdi" dedi. Fındık taban fiyatının açıklanması sırasmda meydana gelen üretici tepkisine de değinen Çetin, demokratik ülkelerde böyle olaylann normal olduğunu be- lirterek. verilen fıyatı protesto edenlerin gerçek üretici olmadıklannı savıındu. CHP Genel Başkanı. Başbakan Yardımcısı Hikmet Çetin, dün Başbakanlık binasında dü- zenlediği basın toplantısında. 1997 yılında Tür- kiye'de yapılacak olan Hava Olimpiyatı'yla il- gili teknik bilgiler verdi. Hava Olimpiyatrnın Türkiye'nin tanıtımı açısından önenli bir fırsat olduğunu belirten Çetin. hükümet olarak bu organizasyonu sonu- na kadar destekleyeceklerini açıkladı. Türk Ha- va Kurumu Genel Başkanı Prof. Dr. Atilla Ta- çoy da, olimpiyatın Antalya, -\nkara, Kayseri, Kapadokya. Eskişehir ve Efes'te yapılacağını, bu etkinliklere 3 bin 500'den fazla sporcunun katılacağını bildirdi. Toplantıda gazetecilerin erken seçimle ilgi- li sorulannı da yanıtlayan CHP Genel Başkanı Çetin- Çiller seçim istemiyor. Çetin, şunlan söyledi: "Bugün toplanacak olan MYK ve grup baş- kanvekilleri toplantısında bu konu ele aunacak. Böylece partimizin yetkili organlarının görüşü ortaya çıkacak. O görüşk-r ortaya çıkmadan ön- ce bir şey sö\lemek istcmiyorum. Başbakan'la erken seçim konusunda bir görüşmemiz olnıa- dı. Sayın Başbakan seçimlerin normal zama- nında yapılması gerektiği konusunu dün de (ön- ceki gün) dile getirdi." Fındık taban fiyatının açıklanması sırasmda meydana gelen üretici tepkisi ile ilgili görüşle- rini de açıklayan Çetin. "Ashnda vatandaşuı tepkisi değUdi o" dedi. Verilen fındık fiyatını dolar bazında son on yılın en iyi rakamı olarak niteleyen Çetin. görüşlerini şöyle dile getirdi: "Geçmiş hükümetler döneminde, tartışılan sadece fiyatlann yetersizliği değil, ödemelerin zamanında yapılmamasıydı. Ama bugün hiçbir üriinde ödeme güçlüğü yok, son derece zamanında, dünya fiyatlan ile aynı paralekk bir biçinde götürülüyor. Özelik- le enflasyonun olduğu bir dönemde üriin fîyat- laruun zamanında ödenmesi önemlidir. Onun için bcn dünkü tepkileri doğal karşıhyorum. 5- 10 kişilik bir grup. ne > aparsanız yapın böyle bir tepkiy i dile getirmeye karar vermiş insanlarola- rak görüyorum. Ben. büyük üretici kitlesinin bu fiyatlardan son derece memnun olduğunu bi- Byorum." Fındık açısından Türkiye'nin dünyadaki fi- yatlan belirleyen ülke olduğunu vurgulayan Çe- tin, bu nedenle Türkiye'nin fındık fiyatlannı çok iyi belirlemesi gerektiğine dikkat çekti. Fındığın ihraç ürünü bir madde olduğunu kay- deden Başbakan Yardımcısı Çetin, 1994 yılının Eylül ayından 1995 yılının sonuna kadar 765 milyon dolarlık ıhracat yapıldığını, bunun önü- mûzdeki dönemde 1 milyar dolara çıkmasının beklendiğini ifade etti. Çetin, fındık taban fiyatının Başbakan tara- findan açıklanmaması ile ilgili bir soruya da. "Önceden karariaştınlmış bir olay değildir. Başbakan da açıklayabilirdi" yanıtını verdi. tafaTosunlar, Buca İlçe Başkanı Se- dat Kaçamak. Bergama İlçe Başka- nı Oktay Konyar. Balçova ilçe Baş- kanı Mustafa Moroğlu. Aliağa ilçe Başkanı SüleymanGüraL Dikili İl- çe Başkanı İsmail Tınay, Foça İlçe Başkanı Şener Erol, Narlıdere İlçe Başkanı Ali Dağ, Gaziemir ilçe Başkanı Şeref Bora. Kemalpaşa İl- çe Başkanı Yaşar Turul. Selçuk İl- çe Başkanı Ali Osman Şirin ile Ali- ağa Belediye Başkanı Hakkı Llkü. Foça Belediye Başkanı Ni- hatDirim, Helvacı Belediye Başkanı Nurettin Bayrav. İzmir il kongresinin parti ve ülke için dönüm noktası olduğunun belirtildiği açık- lamada, "Demokrasimizin ülkemizde her zanıan öncü- lüğünü yapmış olan İzminyi- ne tarihsel rolünü yerine ge- tirecektir. İlçe kongrelerinde hükümete ve mevcut statü- koya karşı yükselen ses, il kongremizde doruğa çıka- caktır" denildi. Muğja Muğla CHP'de tek adayla kogre'ye gitme çabalan so- nuç vermedi. Yaklaşık iki haftadır süren toplantılarda Muğla Beledi- ye meclis üyesi Ali Rıza Ko- ca tek aday olarak çıkarken, önceki güne kadar Koca'yı onaylayan 18. dönem Muğ- la MilletvekiliMusa Gökbel son anda "Baykalcılar"ın adayı oldu. Adana Adana CHP'da da bugün kıran kırana bir mücadele olacak. "Baykalcı" ekibin son anda iki aday birden çı- kardığı kongre öncesinde tek aday çıkarma başarısı gösteren "Çetin-Karayal- çın" ekibi il başkanlığı ipini Saim Ozsaydı'yla göğüsle- meye çalışacak. Bu arada CHP Trabzon olağan il kongreşinde baş- kanlığa , eski Trabzon bele- diye başkanlanndan Atay Aktuğ seçildi. POLfflKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA î Yalnızlığın Çığlığı... Haberi okuyunca başım döndü, midem bulandı... Haber şöyle başhyordu: "... Şimdiye dekdoğuştan özüriü diyebilinen, Baş- kan John F. Kennedy'n/n kızkardeşi Rosemary 'nin, erkeklere aşırı düşkünlüğünü önlemek ısteyen Joe Kennedy tarafından zoria beyin ameliyatı ettirilerek, bitkisel hayata sokulduğu anlaşıldı..." Bu dehşet vericı olayı anlatan kim? Kennedy ailesinin yanında 27 yıl sekreteriik yapan Barbara Cibson. Barbara'nınanılannıanlattığı "Rose Kennedy veAi- lesi" adli kitap Amerika'da kapışılıyor. Insanın tüyle- rini diken diken eden, midesini bulandıran bu olay, bir vahşetin de resmini çiziyor. Aynı günlerde bir televizyon kanalında Kadir Ina- nır, sunduğu "Böyle Gitmez" adli programda, evderr kaçan bir genç kızın öyküsünü anlatryordu. Istan- bul'un varoşlanndaoturan genç kız. ağabeyinin bas- kısından kurtulmak için evden kaçmıştı. Bir aile genç, kızı parkta bulup koruma altına almıştı. Ancak genç kızın ailesi 'ölüm fermanı'ru çoktan vermişti. Neden öldürulecekti genç kız? Işte aile bireylerinin karan: "Törelenmize aykın davrandı..." * Her iki olay beni çok etkilemişti. Olayın biri Ameri-J ka'da, diğeri Türkiye'de geçiyordu. Ama her ikisi de insanlık adına utanç vericiydi. İki ayrı dünya, iki ayn kültür, iki ayrı yaşam; varsıllık ve yoksulluk tek bir noktada birieşmışti: Vahşet. Birden Istanbul'un varoşlarıyla New Orleans'ın De- catur Caddesi'nin bitimindeki Bourbon'u düşün- düm... Acaba birbirierine ne denli uzak, ne denli yakındı- lar?.. ••• Uzun ve soluksuz bir geceydi... Mississippi yarım bir ay gibi uzanıyordu New Or- leans'ın üzerine... Kendi kendime şöyle dediğimi anımsıyorum: "Kim ne derse desin, burası Amerika değil..." 1987Mayısı'ydı... Arkadaşım gülümsedi içkisini yudumlarken. Son- ra elini omzuma koyup sordu: "Ya nedir öyleyse?.." Yanıt verdim: "Blraz Akdeniz esiyor buralan. Kadınlar da tıpki. Akdeniz gibi gülümsüyor..." O gece Decatur Caddesı'nden hızla aşağıya vurup, Bourbon'a vardığımızda biraz Venedik, biraz Marsil-t ya, eh biraz da Beyoğlu'nun arka sokaklannı yaşıyor- duk. , New Orleans'ın zencilerie dolu varoşlanndan, siyah yalnızlığın bir çığlığı olarak duyulan 'Mississippi'nîti alıp getirdiği 'blues', tüm insanlığı savunabilen şiir yu- mağına dönüşmüştü. Blues'un taşıdığı hüznün baş^ kaldıran tınısı da tüm dünya ülkelerine yayılmıştı. -( Bayard's Jazz Alley Bar'ın bir köşesinde olup bU tenleri izlerken az önce uğradığım St. Philipp'te dut ağaçları, akasyalar, sarmaşıklar altında kurulan ma- saları özlüyor ve çığlık atıyordum: "Amehkalılar buranın Akdeniz olduğunu hiçbir za- man bilmeyecekler..." Çönkü St. Philipp'te evler tek katlı, tahta merdiven- li ve panjurluydu. Her evin önündeki dut ağaçları, hercai menekşeler, sarmaşıklar, bananedenseAkde- niz'i anımsatıyordu. Domino Şeker Fabrikası'nın yanındaki Todal Ship'- yards Corporation 'un önünde biriken grevci işçiler saksofon çalarak eğleniyordu... >< Ben yıllar öncesi New Orleans'ta şarftoş, saçlann- da bigudileriyle dolaşan zenci kadınlann hüznünü ya- kalarken "Kokain satıyonım" diye yanıma yaklaşarr 15 yaşında, ama hamile genç kızın gözlerindeki yal- nızlığı hiç unutmadım... ' • • • Gazetedeki'haberi birkaç kez okudum... Rosemary nin öyküsü yüreğimin orta yenne sap- landı, istanbul varoşlarında 'ölüm fermanı' verilen; 'töremiz icabı katli vaciptir' denilen o siyah saçlı kı-' zın öyküsü gibi... Midem bulanıyor, başım dönüyordu... O yıl yine San Francisco'da Alkadras Hapishane 1 ', si'ni çok uzaktan seyrettim. ; Körfez, kurşuni bir ışık demetiyle parlarken Alkad-^ ras sankı siyah bir leke gibiydi. Oysa caddeler alabildiğine canlıydı. Neonları yanıp sönen seks shoplar, yedi aylık hamile fahişeler, so- kak başlanndaki homoseksüeller, eroinmanlar, sana* galerileri, tramvaylar. troleybüsler, görkemli binalar, in-* sanın aklını allak bullak eden teknoloji... -• 15 yaşındaki Elaine dört aylık hamileydi ve "Ame- rika'daki Sokak Çocuklan " adli dizi yazımın baş kah- ramanıydı. O gece onunla üç-dört saat konuşmuş- tum. Şöyle demişti: ' "10yaşımda annem evden kovdu. Sokaklarda ya- tıp kalktım. 14 yaşımda ilk çocuğumu düşürdüm: Şimdi 15 yaşındayım ve dört aylık hamileyim..." Uzun bir soluk almıştım... Aradan yıllar geçti. Rosemary'nin öyküsü beni al-' tüst etti... New Orleans'ın varoşlanndan Istanbul'un varoşla-? nna indim. Karmakarışık düşünceler içinde, karma-- karışık bir yazı yazdım. Evet, bir kez daha insan olmaktan utandım... ADD'den TOBB'un raporuna tepki • ADD Başkanı Gürsoytrak: TOBB Raporu'nun Sevr'in yıldönümü öncesine denk gelmesi dikkat çekici. ANK\R/\ (Cumhuriyet Bürosu) - Atatürkçü Dü- şünce Derneği Genel Baş- kanı Suphi Gürsoytrak, 10 ağustos tarihinin Sevr Ant- laşması'nın yıldönümü ol- duğunu belirterek, ''TO- BB'un yaptırdığı araştır- mayı ve yorumlannı hay- retleve üzüntüyle izliyoruz. Raporun Se\r'in yıldönü- münün olduğu bu günlerde açıklanması dikkat çekici- dir" dedi. TOBB'un Prof. Doğu Ergil'e hazırlattığı'*Doğu Sorunu.Tespitler ve Teşhis- ler" araştırmasının iki te- mel önerisinın "Federas- yon ve Kürtçenin ikinci res- mi dil olarak kabul edilme- si" 1 olduğunu \ urgulayan Gürsoytrak, şunlan söyle- di: "Atatürkçü Düşünce Derneği olarak, 75 yıl öncc^ı sinde Sevr Antlaşması'yla ülkemizi parçalamaya ve sahip olmaya çalışan dünya devletkrinc karşı verileır ulusal bağımsızlık savaşı- mızın sonrasında, Lo- zan'da kazanılan ulus ve ül- ke bütünlügümüzü, tam bağımsızlığımızı tehlikeye düşürecek bu gibi her tür- lü girişim ve eylemin sonu- na kadar karşısında oldu- ğumuzu bir kez daha vur- guluyoruz." Gürsoytrak, rapordakb bilgilerin, Amerikan Mer- kezi Haberalma Teşkila- tı'nın (CIA) Türkiye'de is- tasyon şefliğini yapmış' olan Graham Fuller ve Pa- ul Henze gibi uzmanlannın' çözüm önerileriyle benzer^ lik göstermesıni de ilgi çe-1 kıci bulduklannı kaydetti.'
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle