28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 AĞUSTOS 1995 PAZAR 14 KULTUR 'Psychedelic rock'ın babası sayılan Jerry Garcia, grubun kurucusu, solisti, gitaristi ve bestecisiydi Grateftd DeacPin geleceği beürsizKültür Servisi-'Grateful Dead'in kurucusu, so- listi, gitaristi ve bestecisi Jerry Garcia, 9 ağustos çarşamba günü. San Francisco'da tedavi gördüğü alkol ve uyuşturucu merkezi Serenity Knolls'da kalp yetmezliği sonucu öldü. Ölümii üzerine San Francisco'da bayraklann yanya indirildiği Garcia, 1960'lann düzen karşıtı hareketinin sembollerin- den ve 'psychedelk rock'ın babası sayılıyordu. Gratefuf Dead, kargaşa içinde gecen 6O'lı yillar- dan bugüne dek varlığmı sürdürerek. efsane "çi- çekgücü'"nün günümüzdeki temsılcısi oldu. O yıl- larda ünlü olan Jefferson Airplane gibi politik gruplardan farklı olarak Grateful Dead, uyuşturu- cu ile desteklenmiş uçuk ve hedonist bir müzik ya- pıyordu. 40 yıllık rock'n roll tarihinde hiçbir grup, 1966'dan beri grup üyelerinden iki (Garcia'yla bir- likte üç) ölümüne, iflasa. kendilerini soyan bir me- najere ve yıkıcı eleştirilere göğüs geren Grateful Dead kadar az albüm yapıp, onlar kadar çok eleş- tiri ve suçlama almadı. Polistar dergisine göre 1985'ten beri verdikleri 752 Kuzey Amerika konserinden toplam 330 mil- yon dolar gelir elde eden grubun -bu kadar çok konser verdiklerinden olsa gerek- albümleri tüm gruplardan daha az sattı. 1942 doğumlu Jerome Jerry Garcia, ilk gita- nnı 15 yaşında almış. 17 yaşında okuldan atıl- dıktan sonra orduya giren ve iki askeri mahke- me sonrası, oradan da atılan Garcia, bir yan- dan öğretmenlik ve pazarlamacılık gibi işler yaparken, diğer yandan da gitar çalmayı iler- letmişti. Bazı keyif verici otlar ve esrarla da arası çok iyi olan gitarist, San Francisco'da bir ca- fede, bir başka gıtanst Bob Weir ve 1973 'te mi- de kanamasından ölen klavyeci Ron -Pigpen- Mc Kernan'la tanıştı. İlk olarak, davulcu Bill Kreutzman'ı da alarak 'Wartocks' adlı bir blues grubu kuran bu üçlü, bas- çı Phfl Lesh'ın katılımından sonra adını 'Grateful Dead' olarak değiştirdi. Zaman içinde San Francisco'da 'Merry Pranks- ters' adında anarşik bir komünde 'acld test' toplan- tılanna katılmaya başlayan grubun. hayranlanyla aralanndaki benzersiz tinsel bağ, en az 4 saat sü- ren konserleri sayesinde güçleniyordu. Grateful Dead'in 'Deadheads' olarak adlandın- lan ve grupla beraber bir konserden diğerine taşı- nan fanatik hayranlannın sayısı gün geçtikçe ar- tarken, grubun 'Gratefiıl Dead' (67), 'Anthem of the Sun' (68), 'Aoxomoa' (69). 'Live & Dead', •VVorkingman's Dead' (70), 'American Beauty' (70), 'Europe' (72), 'Skeletons from the Closet' gibi kaliteli albümleri ûstün bir satış grafiği gös- termedi. Buna rağmen başka hiçbir grupta görülmeyen ve tansiyonu, aldıklan LSD ile doğru orantılı ola- rak artan şovlanyla Grateful Dead, dünyanın en iyi doğaçlama çalan grubu olarak rock tarihine geç- ti. Arista plak şirketinin etiketiyle ticarileşmeye başlayan grubun, en önemli ekonomik dayanağı efsanevi konserleri idi. Birçok eleman değiştiren grupta şimdiye dek Tom Coostanten, Keith Godc- haux. kansı şarkıcı Donna ve Mkkey Hart gibi müzisyenler de çaldılar. Grateful Dead'in, politikacıstndan, ölümüne bağlı hippisine, avukatından lise öğrencisine bin- lerce fanatiği var. Jerry Garcia, 1986'da bir şeker koması sonucu ölümle burun buruna geldiğinde, grubun fan der- gisi 'Retis'in telefon hatlan. intihar etmeye kalkı- şan binlerce "deadhead'ın telefonuyla kilitlenmiş- ti. Bu sefer, görevi üstlenen Internet, yaklaşık 24 şehirde nöbetçilerini, intihar mesajlan konusunda uyardı. Bunca hayranınına rağmen, Grateful Dead'in Amerika'run köklerinden gelen birçok müzi- ğin kanşımından oluşan 'psychedefic' tar- zını kabullenemeyen birçok müziksever de gruba venp veriştirmekten geri kalmıyor. West-Coast Rock Magazine'in editörü Bill Holdship "Sanınm bu insanlar, gru- ba ve hayranlanna bakıp, orüarm 90'lann gerçek dünyasında ne aradıklaruıı merak ediyorlar. 'Aşk ve banş' günümüzde pek rağbet gönnü- yor. AIDS de- nen bir der- dimizvar, dolayı- sıyla 'öz- Ölûmü ûzerine San Francisco'da bay raklar yanya indirilen Garcia, 1960'lann düzen karşıtı hareketinin semboUerinden ve •psychedeüc rock'tn babası sayılryordu. Grateful Dead, kargaşa içinde gecen 60'b ğmı sürdürerek, efsane "çiçek gücü"nün günümüzdeki temsilcisi oldu. gür aşk' artık sadece bir şaka 018500-" diyor. Ha- tırlarsanız, Nirvana'nın ölen solisti Kurt Cobain de bir aralar üzerinde 'Kfll the Gratefiıl Dead' ya- zan bir tişörtle dolaşıyordu. Kuşkusuz şu sıralar grup hakkında söylenen hiç- bir şey, Jerry Garcia'nın ölümüyle sarsılan. gru- bun gitaristi Bob Weird ve grubun kuruculanndan ve Garcia' nın en yakın ar kadaşı, keyboardçu Tom Constanten'ı ilgilendirmiyor. Garcia'nın varlığının herkes için "kutsalbir lü- tuf" olduğunu belirten \\eird, devam etmekte olan turnesini yanda kesmeyeceğini ve Garcia'ya ithaf ettiğıni de ekliyor. Ama grubun müzik hayatını Garcia'sız sürdürüp sürdürmeyeceği hak- kında hiçbir yorum yapmıyor. Uzun bir süre, herkes Grateful Dead'i konuşa- cak. Bazılan Cobain gibi onlara lanet okuyacak, bazılan da ölesiye sevdikleri, yaşam tarzını bir din gibi benimsedikleri Garcia için gözyaşı dökecek- ler. Grubun müziği ve yaşam tarzı tartışılabilİT. Tarnşılamayacak bir gerçek var ki bunu en iyi Tom Constanten dile getiriyor: "Grateful Dead. Kennedy'nin AmerikasTndan gelen bir zaman kapsulüydü. Kültürlehnve kuşak- lann üstünde bir müzik yapıyorlardı, insanlan et- kileyen de bu." Trajik bicimde ölenler: Birçok ünlü aynı kaderi paylaştı Bugüne kadar Jerry Garcia gibi daha birçok rock efsanesi ve şov yıldızı, alkol, uyuşturucu ve diğer se- beplerden trajik şekillerde yaşamlannı yitirdiler. Iş- te bunlardan bazılan: Judy Gariand. aktris ve şarkıcı, 1969'da 47 yaşın- da, aldığı yüksek dozda uyku haplan yüzünden öl- dü. John Beinshi, komedyen, aktör, 1982'de 33 yaşın- da, Los Angeles'ta bir otel odasında aşın dozda uyuşturucu yüzünden ölü bulundu. Marflyn Monroe, aktns ve seks sembolü, 1962'de 36 yaşında, Los Angeles'taki evinde ölü bulundu. Ölüm nedeni hâlâ kesinlik kazanmadı. ElvisPresley, rock'n roll'un krah, 1977'de 42 ya- şında, uzun zamandır süren ilaç bağımlılığı yüzün- den, kalp yetmezliği sonucu öldü. Manvin Gaye, Motovvn'ın sakin, harika çocuğuydu. 1984'te 44 yaşındayken. bir tartışma sırasında, kilise papa- zı olan babası tarafından vu- nıldu. Jimi Hendm, rock gıtannda devTİm yapan ve birçok gitaris- tin ilham kaynağı olan Hend- rix, 1970'de 27 yaşında yüksek dozda alkol ve uyuşturucu yü-Janis Joptin zûnden, uykusunda kendi kus- muğunda boğularak öldü. John Bonham, Led Zeppelin'in 'cross pedah dâ- hisi' davulcusu da Hendrix gibi kendi kusmuğunda boğuldu. Janis Joplin, rock şarkıcısı ve 1960'lann psyche- delic döneminin idolü, 1970'te 27 yaşındayken, kal- dığı otel odasında yüksek dozda eroin yüzünden ölü bulundu. Jim Morrison, Doors'un kurucusu, o da 1971 'de '27' yaşındayken, alkol ve uyuşturucu yüzünden ge- çirdiği bir kalp krizi sonucu, banyo küvetinde öldü. John Lennon. Beatles'ın efsane solisti, 1980'de 40 yaşındayken Manhattan'daki evinin önünde vurul- du. Keith Moon. ünlü The Who grubunun davulcusu, 1978'de yüksek dozda hap alarak ölümünü hazırla- dı. Brian Jones. Rolling Sto- nes'un kuruculanndan, davul- cu. 1969'da tngiltere'de evinin yüzme havuzunda ölü bulun- du. Buddy Holly. pop şarkıcısı, en büyük fobisi uçak kazası olansanatçı, 1959'da 22 yaşın- da, bir uçak kazasında öldü. Rkhie Valens, 'La Bamba" ile ünlü olan Meksıka asıllı Amerikalı şarkıcı, Buddy Holly R"* 1 "" Pnoenn ile aynı uçakta öldü. Freddie Mercury, Queen'in çılgın solisÇ 1991 'de AIDS'ten öldü. River Phoeırâ, Amerika'nın en yetenekli ve ünlü genç sinema oyunculanndan biriyken, 1993'te Hollywood'da bir gece kulübünün önünde, yüksek dozda uyuşturucu yüzünden ölü bulundu. Kurt Cobain, Nirvana'nın problemli solisti de 1994 yılında, 27 yaşındayken kafasına bir kurşun sıkarak intihar etti. EKONOMİK SIKINTI AŞILAMIYOR La Scala Operası gîiç durumda Kültür Servisi- La Scala Operasfnda perdeler daha yeni kapanmışken önümüzdeki sezon için alarm zilleri çalmaya başladı. Yoneticiler, kurumun batma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu, sorunun sanatsal değil ekonomik olduğunu söylüyorlar. Operanın yöneticisi Carlo Fontana Reuters ajansına yaptığı açıklamada "Tam anlamıyla bir krizdeyiz. Hiç bu kadar ciddi olmamışa" diyor. İtalya'nın en zengin kenti Milano'da bulunan opera, devlete bağımlı ve varlığmı sürdürebilmek için hükümetin desteğine ihtiyacı var. Son dört yıl içerisinde kaynaklannın tamammı tükettiklerini söyleyen Fontana'ya göre, H Dünyaca ünlü İtahan operası devlet tarafından desteklenmek zorunda ama İtah an polMkacılar küJtürsüz." Hazinenın kurumun ödeneğinin yüzde 10'unu kesme tehdidi de yöneticileri telaşlandınyor. Ricardo Muti bik şikâyetçi Zaman zaman maaşların ödenemediği La Scala'da sanatçılar bazen ilginç yöntemlerle protesto eylemlerinde bulunmuşlar. Bu yılın başında koro "Mefistotele'' nin açılış gününde sahneye kostümlerle değil günlük kıyafetlerle çıkmıştı. Ardından. haziran ayında da "La Traviata"mn başlamasına çok az bir zaman kala orkestra greve gitmişti ve şef Ricardo Muti, gösteriyi iptal etmeyerek, Verdi'nin baş yapıtına piyanoyla eşlik etmişti. Fakat o gün grev kıncılık yaparak operayı kurtaran Muti bile şikâyetçi. "Şartacılara ve orkestraya yapılanlar ile tiyatrolann başına gelenler lazdmyor beni" diyor. Hükümet, bütçenin, geçen yıl yüzde 59'unu, bu yıl yüzde 63'ünü karşılamış. 1996 programı ise yapılan kısıntılar yüzünden tehlikeye girmiş durumda. Fakat bütün bu şikâyetlere rağmen, La Scala Avrupa'nın en iyi durumdaki sanat kurumu. Bir karşılaştırma yapmak gerekirse, Ingiltere'deki Covent Garden aldığı yüklü desteklere rağmen 1 milyon dolar borca sahip. La Scala ise borçsuz, hatta 1994 yılmda kâr bile etmiş. Sorun sanatsat değil ekonomik Bu şikâyetlerin ve isteklerin temel sebebi, en iyiden başkasını kabul etmeyen Milano'nun seçkin dinleyicisine daha kaliteli ürünler sunabilmek. Fontana, daha büyük yardımlar sayesinde daha iyi şeyler yapabileceklerini söylüyor ve ekliyor 14 Bütün operalaıia sanatsal açıdan rekabet edebiliriz. Fakat bi/den daha kötü operalara bizden daha çok para verifanesi hiç de adil değD." La Scala en iyiyi sunmak zorunda. Çünkü en ufak bir hata bile affedilmiyor. tki yıl önce Pavarotti. Verdi'nin "Don CarJos" operasmın açılış gecesinde, tenorlardan birinin yaptığı bir hata yüzünden, eleştirmenler tarafından topa tutulmuştu. Hükümetin sanatsal fonlardan sorumlu bir yetkilisi ise şikâyetlere, "Bu durumdan hiç kimse memnun değil, ama La Scala için özel yasalar çıkartamayız'* şeklinde cevap veriyor. Kuruluş, sponsor arayışında Geçen yıl 192 opera, bale ve konser gösterisi sunan kuruluş. sanatsal kariyerini koruyabilmenen yolu olarak şimdilik sponsorlar bulma yoluna gitmiş. Topluluğun 670 sanatçiyla katılacağı Japonya tumesi özel fırmalar tarafından destekleniyor. Zaten yüksek olan bilet fiyatlannı yükseltmenin mümkün olmadığım söyleyen Fontana, "Kötü teknolojisi olan bu binada daha fazlasını yapamayız " diyor. " tlerde ne olacağını bilmek, planlar yapabihnek zor; ama biraz cesaret biraz da ha> al gücü ile her şey mümkün." Bu belirsizlikler sürerken. yeni sezon çalışmaları da devam ediyor. Yeni sezon 7 aralıkta Mozart'm "Sihirli Flüt"ü ile başlayacak. Animasyon Okulu SCPA international School for Creative and Performing Animation . . • , _ Profesyonel animasyon eğitimini Fransız, AJman, Avusturyalı ve Türk öğretmenler eşliğinde 01.11.1995'ten itibaren sunar. 1 senelik teorik ve pratik eğitimin kapsadığı dallar: • Yabancı Dit (Fransızca, Almanca ve Ingilizce) • Guest Relation (halkla ilişkiler) • Organizasyon ve Planlama • indirekt Pazariama • Mini Club • Her türlü kara ve su sporlan • Showlar (Step dansı, akrobasi, stunt, koreografi vs...) • Okulun açıldığı tatil köyünde konaklama imkânı • Eğitim sonrası yüksek ücretle garanti iş imkânı Başvuranlar arasında seçme sınavı yapılacaktır. Kontenjan 100 kişiyle sınırlanmıştır. Başvuruların resim ve özgeçmişleriyle aşağıdaki adrese yapılması rica edilir. Neptün Tatil Köyü Büyükakkum No. 5 Seferihisar / izmir Informasyon: Serdar Uz (Her gün saat 10.00 -12.00 arası) Tel.: 0232 745 7455/6/7/8 KOŞEBENT ENİS BATLR Ali Semizoğlu İçin Son yıllarda, gündelik hayatımızın zorlu ama sıra- dan bir parçası oldu ölüm. Failini bildiklerimiz, bilme- diklerimiz, tahmin ettiklerimiz içimizde üstüste yığı- lıyor. Doğal ölümler gelip onlan bütünlüyor: Bu yıl içinde kaybettiğim dostlar arasında birinin acısı öte- kinde katlanıp devam edenler var. Şairin dediği gibi, sivil dolaşıyor ölüm. Bu ölümlerden birini seçip yazıyorsam bugün, ne- deni başka: O ürpertici "sessiz ölümler hayat hak- kında da yeni sorular doğurmaz mı aklımızda? Ali Semizoğlu, birkaç ay önce çekip gitmiş. 33 ya- şındaki bu zarif, yetenekli, iyi insan gırtlak kanserine yenik düşmüş. Ali'yi birkaç yıl önce, Paris'te yapılan, on Türk ya- zannın çağnlı olduğu bir etkinlik sırasında tanımıştım. Epeydir Fransa'daydı, dilbilim alanında doktora ça- lışması yapıyordu. Bir sabah otelden aldı beni, yö- netmekte olduğu Multitudes başlıklı radyo programı için şehrin kuzeyine metroyla gtttik, program sonra- sı aynı yolu gerisingeri kat ettik. Metro yolculuğu bo- yunca edebiyattan söz etti Ali: Cemal Süreya'nın şi- irlerini, Ahmet Rastm'i Fransızcaya çevirmişti: Ha- lid Ziya ve Latife Tekin'i çevinmekteydi. Dilbilim üze- rine çalışmalanyla işin kuramsal cephesine de eni- konu egemen olmuştu. Belli ki paiiak bir gelecek bekliyordu onu. Aynı hafta Bibliotheque Nationale'daki bir açık otu- rum nedeniyle bir kez daha buluştuk ve sohbet et- meolanağı bulduk: Göçmen işçilere kültürel ufukta- şıma amacıyla projeler üreten bir kuruluşta etkindi Ali, bir sonraki yıl için düşündüğü bir oturumdan söz et- ti o gün, gerçekleştirdi de söz konusu oturumu. Arada, bir yıl boyunca mektuplaştık onunla. Fran- sızca şiirierini gönderdi bana. Türkçe yazdığı şiirler de Beyaz dergisinde çıktı. Bir yandan Halid Ziya üze- rine çalışmayı sürdürüyordu, biryandan da LatifeTe- kin'in romanını çeviriyordu. Latife son aylarda çıkan söyleşilennde anmıştır herhalde Ali'yi, benim gözüm- den kaçmıştır. Paris'te düzenlediği Yeni Türk Edebiyatı oturumu öncesinde istanbul'da da bir kez görüştükAli'yle. Ne- şeli, humour'lu biriydi Ali, gündelik hayata ilişkin tat- lı eleştirel gözlemlerde bulunmaktan keyif alıyordu. O sırada, kısa dönem askerliğini yaptı Burdur'da, oradan yeni şiirierini gönderdi. Kafasını şiir-anadil so- rununa takmıştı, yabancı dilde yazılan şiirin yapısıy- la çok yakından iigileniyordu. Ali'nin entelektüel düzeyini, asıl Paris'teki oturum- da fark ettim. Halid Ziya'yı merkeze alarak, yüzyıl ba- şında yazılan metinlerin çevirisi konusunda oluşan sözdizimi sorunlannı didiklerken, son derece önem- ii gözlemler yapmıştı. O gece, bir grup arkadaş saç- masapan bir Amerikan lokantasında yemek yemiş- tik. Herkesin sevgisi, saygısı vardı Ali'ye, sezmemek elde değildi. Ali Semizoğlu'nun kaybının bende uyandırdığı ki- şisel sise dalmak istemiyorum daha fazla, burada. Beni asıl etkileyen ölümünü bunca geç ögrenmiş ol- mam, ondan da acısı: Bunu kendisini çok önemse- yen bir Fransızdan duymuş olmamdı, sanıyorum. Gençti Ali, asıl verimi bundan sonra başlayacaktı bel- ki, gene de bugüne dek yaptıklan bile ondan iki sa- tır olsun söz edilmesini sağlamalıydı. Tamamianmış ve günışığına çıkmış Ahmet Rasim ve Latife Tekin çevirileri, radyo söyleşileri (Kudsi Ergüner, Tahsin Yûcel, Biige Karasu ile de söyleşı yaptığını anımsı- yorum), yayımlanmış ve yayımlanmamış şiirieri, dil- bilim alanında yaptığı çalışmalar, düzenlediği onca kültürel etkinlik Ali Semizoğlu'nun selamlanması için yeter de artardı sanıyorum. Türkiye, kültür alanında, kendisini adayarak çalı- şan sayısız insan yetiştiren bir ülke değil. Motosiklet kazasında genç yaşta ölen bir rnüzisyenimiz için te- levizyon programlan, ruh çağırma seanslan, büyük törenler düzenlenmesine inanın hiçbir itirazım yok. Ali Semizoğlu'nun sessiz ölümüne dikleniyorum. Bana nasıl yaşadığınızı söyleyin, size nasıl öleceğinizi söy- leyeyim - doğrusu bu mudur? Hamiş: Geçen yüzyılın büyük mizah ustalanndan (dilimize bir-iki kitap çevrilmiştir) Alphonse Allais, bir gazeteye yazdığı yazıya ilgisiz bir 'hamiş' eklermiş, yer doldurmak için. Bundan böyle, ben de her yazı- ma kısa, o yazıyla ilgisiz kısa bir not eklemek istiyo- rum: Hayır, yer doldurma kaygısından değil, kıpkısa bir metinle upuzun bir yazının içeriğinin boy öl- çüşebileceğine inandığım için o patikalan denemek istiyorum. Bayrampaşada folktop şöleni • İSTANBUL (AA) - Bayrampaşa Belediyesi'nce " 1. Uluslararası Bayrampaşa Halkoyunlan ve Folklor Şöleni" düzenleneceği bildirildi. Bayrampaşa Belediyesi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, 14-15 ağustos tarihlerinde gerçekleştinlecek ve iki gün sürecek olan şölene, Romanya, Arnavutluk, Makedonya ve Bulgaristan'dan halkoyunlan ekipleri ile Gelibolu Belediye Başkanlığı folklor ekibi katılacak. Açılışmı Bayrampaşa Belediye Başkanı Hüseyin Bürge'nin yapacağı şölen, folklor ekiplerinin ilçede yapacağı kortej yürüyüşü ile başlayacak. " 1. Uluslararası Bayrampaşa Halkoyunlan v e Folklor Şöleni*" çerçevesınde, folklor ekipleri Bayrampaşa Atatürk Parla'nda gösteriler sunacaklar. Türk çîzerler Kone'de • ANKARA (ANKA) - Karikatûristler Ferruh ] Doğan, Tan Oral, Nezih Danyal, Muhammet Şengöz ve Atilla Özer Karikatür Kuruluşlan Federasyonu'nun (Feco) Kore'de düzenlediği uluslararası karûkütür sergisine katıldılar. Karikatür Vakfı Başkanı Nezih Danyal ANKA'ya yaptığı açıklamada Seul güzel sanatlar galerisinde düzenlenen ve Feco'ya üye ülkelerin sanatçılannın katıldıği sergide Türk karikatürcülerinin 15 eserinin sergilendigini söyledi. Serbest karükatûrlerin yer aldığı serginin 18 ağustosa kadar sanatseverlerin beğenisine sunulacağını ifade eden Danyal, FECO'nun sergide yer alan karikatürleri daha sonra katalog olarak yayımlayacağını da belirtti. Danyal aynca, gelecek yıl FECO'nun Türk karikatürcülerin yaklaşJc yüz eserinin yer alacaği bir sergi organize edeceğini de bıldirdi. Bilgisayarta beste • Kültür Servisi- Bilgisayar destekli sanat çahşmalannı desteklemek üzere ülkemizde ilk defa geçen yıl düzenlenen Halıcı - Midi Bilgisayarla Beste Yanşması'nın, toplam 200 milyon ödüllü ikincisi 29 Eylül 1995 tarihinde istanbul'da yapılıyor. Yanşma jürisi şu isimlerden oluşuyor: Attila Özdemiroğlu, Emrehan Halıcı, Faruk Eczacıbaşı, Figen Çakmak, Izzet Öz, Nilüfer, Omıt Eroğlu. Eserlerin en geç 21 Ağustos 1995 tarihine kadar postalanmış olması gerekiyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle