28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 TEMMUZ 1995 CUMARTESJ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ Can Yeşilada Erimbank'ta •ANKARA (AA)- Türk Eximbank'ta, istifa eden Osman Ünsal'ın yerine Yönetim Kurulu Başkanlığı'na eski Özelleştirme Idaresi Başkanvekili Can Yeşilada seçildi. Eximbank'tan yapılan açıklamaya göre Osman Ünsal dün yönetim kurulu başkanhğından istifa etti. Bu gelişme ûzerine Can Yeşilada, Hazine adına hukümet tarafından Türk Exımbank Yönetim Kurulu üyeliğine atandı. Yönetim kurulu daha sonra yaptığı toplantıda, Can Yeşilada'yı yönetim kurulu başkanhğına seçti. Ronomik denge vergîsine kısmi iptal • ANKARA (ANKA)- Anayasa Mahkemesi, ekonomik denge için yeni vergiler ihdas ederek, bazı kanunlarda değişiklik yapan 3986 sayılı yasayla düzenlenen ekonomik denge vergisini yalnızca ücretliler yönûnden iptal etti. Yüksek Mahkeme, gelir ve kurumlar vergisine ilişkin olarak 1994 takvim yilında verilmesi gereken yıllık özel veya münferit beyannamelerdeki matrahlar üzerinden yüzde 10 oranında ekonomik denge vergisi ahnacağını öngören maddenin iptali istemini ise reddetti Türkpetrol süpermarketçi oluyor • ANKARA (ANKA)- Her çeşit eşyanın toptan ve perakende alışverişinin yapılabildiği büyük mağaza ışletmeciliğine Türkpetrol Holding de giriyor. Türkpetrol Holding, bu amaçla Istanbul'da bir şirket kurdu. MS Mağazacılık Ticaret AŞ adı verilen şırketın sermayesi 100 milyar lira olarak belirlendi. Kemiksiz et fflıali durduruldu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tanm ve Köyişleri Bakanlıği, 24 haziranda izin verdiği kemiksiz et ithalatını durdurdu. Kemiksiz et ithalatı için bugüne kadar Tanm ve Köyişleri Bakanlığı'ndan alınan kontrol belgeleri ise geçerli sayıldı. Kemiksiz et ithalatına ünlü hamburger restoranlan zinciri Mc Donalds'ın istegiyle izin verildiği öne sürülüyor. 24 haziran ile 6 temmuz günleri arasında kemiksiz et ithalatı için kontrol belgesi alanlar, bu ithalatlannı gerçekJeştirebilecelder. TMO gayrimenkııl satıyor • ANKARA (AA)- Toprak Mahsulleri Ofısi (TMO) atıl durumdaki bazı gayrimenkullerini satışa çıkardı. TMO'nun duyurusuna göre Istanbul'daki eski bölge müdürlüğü olarak kullanılan taşınmazlar, yaklaşık 153 mılyar 705 milyon lirahk ınuhammen bedel üzerinden ihaleye çıkanldı. Ofis aynca Muğla ilinde bulunan 1474 metrekare arsa ve (Lzerindekı depolan da tespit ettiği 4 milyar 784 ınılyon lirahk bedel üzerinden ihaleyle satacak. Kapdemir frmları bakıma alımyor • ZONGULDAK (AA) - ICırabük Demir Çelik Fabrikalan'nda (Kardemir) 3 yüksek ftnnın bakıma alnacağı bildirildi. Kırdemir Genel Midürü Esat Özalp, eıtegre \eark ocaklannda kxllanılan refrakter (aeşe mukavim tuğla) içn Italya'ya bir heyetin gtnderildığini bildirdi. 1952 yılmda kurulan SEK işletmeleri dört günde elderi çıkanldı Devlet süttenkesilcli• SEK'in işletme ve süt toplama merkezlerinin satışından toplam 3 trilyon 268 milyar lira gelir elde edilirken, satış kararlan Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun onayından sonra kesinleşecek. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Devlet, 1952 yılmda kurulan Süt Endüstrisi Kurumu'nun (SEK) 30 işletme ve 4 süt toplama mer- kezi, arsalan ve isim hakkının sa- tılmasıyla birlikte süt sektöründen tamamen çekildi. SEK'in satışın- dan toplam 3 trilyon 268 milyar li- ra gelir elde edilirken, devlet ku- rumun 3 trilyon liraya ulaşan borç- lan ile işçilerin kıdem ve ihbartaz- minatlannı da üstlendi. Satış ka- rarlan Özelleştirme Yüksek Ku- rulu'nun (ÖYK) onayından sonra kesinleşecek. SEK'in isim hakkı, dünkü açık artırmada, 380 milyar lirayla, Is- tanbul Süt lşletmesini 1 trilyon 420 milyar liraya alan Peysan'da kaldı. Böylece Istanbul Süt Işlet- mesi faaliyetlerinı SEK ismiyle sürdürebilecek. Özelleştirme Ida- resi Başkanlığı (ÖİB) tarafından yürütülen ihalelerde, 30 işletme ve 4 süt toplama merkezi, 3 arsa ve kurumun isim hakkı toplam 3 tril- yon 368 milyar liraya satıldı. Kas- tomonu ve Giresun işletmeleri için ise teklifgelmedi. SEK'in 3 trilyon liraya ulaşan borçlan, kurumda çahşan işçilerin ihbartazminatlan ile yaklaşık 250 milyar lirahk kıdem tazminatlan devlet tarafından üstlenilecek. Borçlar ve tazminatlar Özelleştir- me Fonu'ndan karşılanacak. İşlet- meleri alan kuruluş ve girişimciler satış bedellerinin yansını peşin, yansını da yüzde 110 faizle 1 yıl sonra ödeyecekler. Özelleştirme Idaresi Başkanı U- fiıkSöylemez'in. SEK'in işletme- lerinin satışında, tt faaliyetiere3yıl devam edilmesi"' koşulu getirile- ceği yönündeki açıklamalanna karşın, üretimin devam etmesi için nasıl bir yaptınm uygulanacağı henüz kesinleşmedi. Yaptınmlar için getirilecek cezai koşullann sözleşmelerin imzalanması sıra- sında açıklanacağını belirten ÖtB y_etkilileri, satış kararlannın da OYK'nin onayından sonra kesin- leşeceğine dikkat çektiler. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde, hayvancıhğın gelişti- rilmesi, hayvan üreticilerinin des- teklenmesi amacıyla bölgeye 6 tril- yon lirahk kaynak aktanlacağı, üreticilere devlet yardımı yapıla- cağı sözü veren hukümet sektörün geliştirilmesi ve desteklenmesi için önemli iki aracı olan Et ve Balık Kurumu ile SEK tesislerini elden çıkanyor. SEK'in bölgedeki tüm işletmeleri satıhrken, EBK'nin kombinalan satışa çıkanldı. SEK'in Burdur, Eskişehir, Izmir \e Lalahan İşletmeleri piyasada oldukça geniş bir pazan olan Mis Süt'e, Çankın lşletmesi de et piya- sasına yeni giren Aytaç Gıda'ya, 1 trilyon 420 milyar lira ile ihalede en yüksek bedel verilen Istanbul lşletmesi de Peysan'a satıldı. Pey- san'ın sahibi Ali Zafer Taciroğlu işletmeyi, gıda toptancılan adına satın aldığını açıkladı. Açık artırmanın dünkü bölü- münde süt toplama merkezlerini satın alanlar ve satış bedelleri şöy- le: "Yenke süt toplama merkezi 2.5 milyar liraya Muzaffer Toy'a, ts- tanbul-SilivTİ süt toplama merke- zi Hüseyin Yolday'a 13.8 milyar B- raya, Tunceli süt toplama merkezi Celal Yaşar'a 15 milyar liraya, Adana-Solaklı süttoplama merke- zi Cuma Şanhyurt adlı gbişimciye 4 milyar Krava." Hukümet, satışın iptaline karar verdi îstinye arsasına formül aranıyorESRA YENER ANKARA-Istanbul Boğazı'nda yeralan Îstinye Tersanesı arsasının, değerinin çok altında teklifler getırilmesi nedeniyle satı- lamaması, hükümetı çıkmaza soktu. Arsa için emlakçılar tarafından yaklaşık 2 trilyon lira değer bi- çilmesine karşın, pazar- lık görüşmelerinde tek- lifleri bu düzeye ulaştı- ramayan ve kamuoyun- dan gelen baskılar yü- zünden geri adım atan hükümetin, ihalenin ip- tali için formül aradığı belirtiliyor. Başbakan TansuÇUterın Istanbul Boğazı'ndakı sağlıksız yapılaşmanın önüne geçeceği ve çevrenin korunması için Baş- baİcanhk'ça önlem ahnacağı yönündeki va- atlerine karşın boğazdaki boş arsarun satı- şa çıkanlması tepkilere neden olunca, hü- kümet ihalenin iptali için topu Özelleştirme Idaresi Başkanlığı'na (ÖtB) attı. değer biçilmesine karşın. kamuoyundan gelen baskılar yüzünden geri adım atan hükümetin, ihalenin iptali için brmül aradığı belirtiliyor. Alının bilgilere göre, satışı için önerile- ri alınan ve pazarlık aşamasına gelinen ts- tinye arsasının ihalesinin iptali için hukü- met, ÖlB'ye talimat verdi. Üst düzey bir yetkili, Îstinye arsası için hiçbir teklif sahibinin 2 trilyon lirahk bede- li kabul etmeyeceğini vurgulayarak şöyle dedi: "Kiralamak bir çö- züm olabilir. Ancak, üzerinde imar yapılma- sına izin verilmezse de kimse kiralamaz. Bü- yük olasüıkla bu gerek- çelerle arsa satış kapsa- mından çıkanlacak, Başbakanhk Boğaz Ko- ruma Komitesi'nin önerisi çerçevesinde ko- rumaya alınacak." Îstinye arsasının satışı için açılan ihale- ye. Ceylan tnşaat Ltd. Şti, Hüseyin Bayrak- tar Holding, SEBA Turizm AŞ, Tur-Yat Tu- ristik Yatınm AŞ öneri verdi. Arsanın satı- şı için fırmalarla pazarhk görüşmeleri geçen haftabaşladı. • Arsa için emlakçılar tarafından yaklaşık 2 trilyon lira KİGEM mahkemeye gidecek SEK ihalesi için dava yolu açıldı HÜLYAGENÇ Kamu lşletmecıliğini Geliştirme Merke- zi (KJGEM) SEK ihalelerini iptale hazırla- nıyor. SEK ihalelerinin Özelleştirme Yasa- sı'na aykın olarak gerçekleştirildiğini belir- ten KIGEM üst düzey yetkilisi, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesin iptal için başvuruda bulunabileceğini bildirdi. Ihale yöntemiyle satışa çıkanlanSEKte- sisleriiçinbiçilen değer tespit mik- tarlannın kamu- oyuna açıklan- ması gerektiğine dikkat çeken Kİ- GEM yetkilisi, 4046 sayılı Özelleştirme Ya- sası'nın bu konuya açıklık getırdiğinı bil- dirdi. Yasada "Özelleştirmeye ilişkin yapı- lan değer tespiti yöntemleri ve çalışmalan açıkhk-şeffafuk ilkesi gereği kamuoyuna du- yurulur" maddesının bulunduğunu hatırla- tan KİGEM yetkilisi, SEK ihaleleri sırasın- • Açıklık ve şeffaflık ilkesinin ihlal edildiği satışlara itiraz edeceklerini belirten KİGEM yetkilisi, matbu dilekçeler hazırlayarak bunlan sendika ve SEK çalışanlanna dağıtacaklannı bildirdi. dabumaddeyeuyulmadığınıanımsdttı. Kt- GEM yetkilisi, matbu dilekçeler hazırlaya- rak bunlan sendika ve SEK çalışanlanna dağıtacaklannı bildirdi. Özelleştirme yön- teminin yanhş olduğunu ifade eden Kİ- GEM yetkilisi, piyasada fıyat belirleyici fonksiyonu olan işletmelerin satılmaması gerektiğini savundu. SEK, EBK ve Yem Sa- nayii'nin piyasada düzenleyicı ve de- netleyici etkisi bu- lunduSunu hatırla- tan KJGEM yetkili- si, devletin bu tür kuruluşlan satma- ması gerektiğini söyledi. Özelleştir- me Idaresi Başkan- hğı'ndan yapılan açıklamada ise SEK ihalesinin yasaya uy- gun olarak yapıldığı iddıa edilerek satışla- nn Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından onaylanması halinde. daha önceden değer tespit komisyonu tarafından behrlenen ra- kamlann kamuoyuna açıklanacağı bildiril- di. İşsizlik oranının yüzde 45'e ulaşmasından yakınan Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası: Ozefleştirıne Güneydoğu'da dursıın ERGUNAKSOY ANK,\RA - Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odasf nca (DTSO) hazırlanan raporda, Güneydoğu'dakı KlT'lerin özelleştirilmesinin durdurulması isten- di. Raporda, göç nedeniyle bölgedeki işsizlik oranının yüzde 45'lere ulaştı- ğı, Güneydoğu'daki KlT'lerin koşullu özelleştirilmesinin gerektiği belirtılerek "Günejdoğu'da- ki işsizliğe çözüm yollan ara- nıyor ve hukümet düzeyinde komisyonlar oluşturuluyor, diğer taraftan KTTIer özel- leştirilerek işsizliğedavetiye çı- kanlıyor" görüşü savunuldu. DTSO tarafından hazırla- nan raporda, özelleştirmenin şimdilik durdurulması isten- di. Raporda, özelleştirmenin, bölgenin koşullan dıkkate alınarak yapılması gerektiği vurgulanarak şöyle dendi: "Bölgemizde çok fazla KİT yok. KİT'lerin büyük bölümü, batı illerin- de yoğunlaşmış. Eğer KİT'ler ekono- miye bir külfet oluşruruyorsa bu. batı- daki KİT'lerin yarattığı bir sıkınbdır. Bölgemizdcki KİT sayısı çok fazla ol- madığı için ekonomiye de fazla bir yük getirmemektedir. Bölgede çeşitli neden- lerie işsizlik yaşanmaktadır. KİT'lerin özeUeştirilmesi. işsiztiği daha da artb- racaktr. KİT'leri satın alan kişi kâr et- mek için bu işe girişiyor. Zarar etmek için kimse KİT satın almaz. Özelleşti- rflen KİT'lerde ilk etapta işçi çıkanla- cak ve ardından işletme küçültülecek. Güneydoğu'daki ekonomik sorunlar özelleştirme ile çözümlenemez," Raporda, Güneydoğu'da özelleştiri- • Raporda, Güneydoğu'daki KİT'lerin koşullu özelleştirilmesinin gerektiği belirtilerek "Güneydoğu'daki işsizliğe çözüm yollan aranıyor ve hukümet düzeyinde komisyonlar oluşturuluyor, diğer taraftan KlT'ler özelleştirilerek işsizliğe davetiye çıkanlıyor" görüşü savunuldu. lecek ışletmelere en az 5 yıl üretimını sürdürme zorunluluğu getinlmesi ge- rektiği kaydedilerek işçı çıkanlmaya- cağı yönünde de güvence verilmesi is- tendi. Devletin bölgedeki KİT'leri bir süre daha faal halde çahştırması gerek- tiğine yer verilen raporda, şu görüşler dile getirildi: u Oda olarak özeöeştir- meyekarşı değiliz. Ancak,bölgeekono- misi belli bir olgunluk dönemine eriş- meden öztlleştirme yapümamalı. Böl- genin ekonomikdurumu gözönüne ab- narak özelleştirilecek işlermeler için ba- zı koşullar şart koşulmaü. Bu koşullar da yerine getirilmeden özeUeştirmeye gidİlmemeli. Bir taraftan Ciüneydo- ğu'da işsizliğe çözüm \»llan aranıyor ve hukümet düzeyinde komisy onlar oluş- turuluyor. diğer taraftan da özelleştir- me yapıp işsizliğe davetiye çıkanljyor. Bu bir çclişkidir. Güne> doğu'daki özel- leştirme, yapılan şekliyle sa- kıncalıdır." Raporda. DTSO olarak bölgede işsizlik konusunda aynntılı bir araştırma yapıl- dığı, sadece kentlerdeki iş- sizlik oranının yüzde 32'ye ulaştığı vurgulanarak özetle şöyle dendi: "Araştırmamı- zı bu yılın başında yaptık. Kentlerdeki işsizlik oranı yüzde 32 dolaymda. Kırsal kesimdeki gjzli işsizliği de buna eklersek bu ra- kam yüzde45"lere ulaşıyor. Bölgede yıl- lardır süren bir şiddet atmosferi >-ardır. Göç nedeniyle insanlar yerlerinden, yurtlannda olmuştur. Göç eden insan- lara iş sağlanaması yönünde çeşitli ça- balara girildiği bir dönemde, KİT'leri özeUeştirerek iş sahibi insanlan işsizlik ortamına sokmanın hiçbir manüklı ge- rekçesi yoktur. Bu durum. bölgedeki yaralan daha da derinleştirir." Başbakan Çiller'in, Emre Gönensay'ı petrol boru hatlan konusunda ABD'ye göndermesi, ortalığı kanştırdı Boıiı hattmda bürokratLarm yetki kavgası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Ulusal çıkarlar açısından taşıdığı stratejik önemin yanı sıra milyarlarca dolar tutannda ekonomik boyutu olan petrol boru hatlan konusunda, Başbakan Tansu ÇUler'in, Başdanışmanı Emre Gönensay'ı ABD'ye göndermesi, devlette yetki kavgası çıkmasına neden oldu. BOTAŞ Genel Müdürü HajTettin Uzun, "Müşavirlerin sorumluluğu yoktur. Gönensay 'ın girişimlerini, ben de basuıdan okuyorum" dedi. Gönensay'ın ABD'deki temaslannda, Türkiye'nin "erken üretilecek" Azeri petrolünü Gürcistan'daki Supsa ya da Batum'dan almak isteğini açıklaması üzerine dün bir basın toplantısı düzenleyen BOTAŞ Genel Müdürü Uzun, Supsa'nın uzun vadede iyi bir tercih olmadığını bildırirken "yetkisiz" kişılerin petrol konusuyla ilgilenmesinden yakındı. Azeri petrolünün erken üretim güzergâhı konusunda Washington'da temaslarda bulunan Gönensay, gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Supsa ya da Batum'dan ilk üretim petrolünü alma konusunda "garanti" verdığini söylemişti. Hayrettin Uzun daha önce Cumhuriyet'e açıkladığı ve dün de yinelediği görüşlenyle, erken üretilecek petrolün Gürcistan'ın büyük ölçüde yatınm gerektiren Supsa Limanı'ndan Türkiye'ye verilmesinin sakıncalanna dikkat çekti. Batum Limam'nda ise erken üretim petrolünün taşınması için gereklı altyapının bulunduğunu belirten Uzun, Supsa Limam'nda yapılacak geniş çaplı bir yatınmın, ıleride büyük miktarda çıkanlacak petrolün de bu liman üzerinden uluslararası piyasalara taşınmasını özendireceğine işaret etti. Uzun, Supsa Limanı tercihinin, Türkiye'nin Bakü- Ceyhan tezini zayıflatacağı tehlikesine dikkat çekti. Rusya Federasyonu, Azerbaycan, Kazakistan ve Gürcistan'da petrol işine yıllannı vermiş kişilerin pazarlıklan sürdürdüğünü belirten Uzun, " Petrol işi memurlarla yürütülemez. Diğer ülkelerde devlet başkanlan bu işi takip ediyor" dedi. Uzun, petrol boru hatlan çalışmalan konusunda bilgi verirken, devletin bu konulara yeterince eğilmemesinden yakındı. Bazı yetkılilerin çeşitli yerlerde yaptıklan açıklamalann daha sonra önlerine getirilmesiyle, başta Hazar petrolleri olmak üzere, çeşitli konularda "hesap sorulduğunu" anlatan Uzun. "Toplatılara gittiğimizde, bize bu açıkJamalan göstererek, 'Siz böyle diyorsunuz, ama bakın filan kişi şurada ne demiş" diyorlar. Petrol konusu uznıanlık isteyen bir iştir. Yetkili-yetkisb. her kişinin açıklamalarda bulunması doğru değil" dedi. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞUKRAN SONER Maskelerin Düştüğü Anlar Aziz Nesin'in ölümü üzerine mikrofon uzatılan Er- bakan ve Refah Partililerin tepkilerini, yüz ifadeleri- ni izlediniz mi? Hani açık oturumlarda, söylevlerde dillerinden dü- şürmedikleri hoşgörüleri? Hani herkes istediğine inanmakta, istediği gibi düşünmekte özgürdü? Yıllar sonra Türkiye'de ve hele de dünya ölçüsün- de yaşadıklan, varlıkları bile unutulduğunda, insan boyunu aşan kitapları, düşünceleri, sanata, insana katkılan ile yaşayacak Aziz Nesin'in ölümünün ardın- dan, "Inançları bize aykınydı, ama önemli bir insan- dı" bile demeyi beceremediler. Erbakan'ın ardından, Asiltürk de tek söz söyle- meden kaçıp gidince, belleğim yıllar öncesine kay- dı.. Aziz Nesin'in öncülüğünde, aydınlar, DİSK, kjmi Türk-lş üyesi, bağımsız sendikalar ve demokratik ör- gütleri temsil eden bir heyet olarak Meclis'e gitmiş- tik. Yine birtürlü çalışmayan, demokratikleşme adım- lannı atamayan bir parlamento sorunu, gündem ön- celiği vardı. Aziz Ağabey "susamayan " kişiliği ile ses- siz beklemeyi kaldıramamış, sendikalar ve demok- ratik örgütleri bir şeyler yapmaya çağırmıştı. Uzun toplantılar sonunda, parlamentoyu görevlerini yap- maya çağıran ortak bir duyuru, bir tür "s/v// muhtıra" hazırlamıştık. Sözcümüz Aziz Ağabey, partisi adına Korkmaz- can'a, parlamentonun sorumluluklan, halkın beklen- tilerine ilişkin özet görüşleri aktanyordu. Aksi bir rast- lantı. Biz Korkmazcan'ın yanında iken, askerlerin biz- den önce davrandıklan ve hükümete muhtıra verdik- leri haberi geldi. O ortamda Korkmazcan, ne kadar da demokrasiden, sivil toplumdan, hoşgörüden ya- na, Aziz Nesin'e yakın bir portre çiziyordu. Politik varlıkları din sömürüsüne dayalı olsa da ağızlanndan düşürmedikleri, çıkarlan için kullandık- ları hoşgörü, demokrasi maskelerini düşürmemek adına, Aziz Ağabey'in ardından, insanlığayaraşır, bir- kaç güzel sözcük söyleyemezler miydi? Sıvas olaylannı yansıtan televizyon görüntüleri için- de, beni en çok etkileyen, insanlık adına düşündü- ren sahnelerden biri, itfaiyecilerin yangın merdivenin- den kurtardıklan insanın Aziz Nesin olduğunu algıla- yıp hayıflandıkları, saldınya geçmeye kalkıştıkları an- dı. Kurtardığına hayıflanan itfaiyeci ile ölümünün ar- dından güzel bir söz söyleyemeyen siyasetçinin duy- gu halleri arasında siz bir fark görebiliyor musunuz?.. Maskelerin düştüğü anlarda, insanoğlu bazen ne kadar insanlığa aykırı görüntüler, bilinenden farklı tablolarçizebiliyor. Hoşgörü dini Islamiyet, diri diri in- san yakmanın, cinayet işlemenin aracı yapılabiliyor. Ne ilginç bir rastlantı değil mi? Aziz Ağabey, 12 Mart öncesi, susamadığı için peşinden sürüklediği aydınlar heyeti ile parlamentoya çalışmadığı, demok- ratikleşmeyi gerçekleştirmediği için, sivil muhtıra ver- meye çabalıyordu. Askerler aynı gün baskın çıkarak daha önce verdikleri muhtıranın ardından 12 Mart ve 12 Eylül olmak üzere ıki ihtilal yaptılar. ölüm haberi- nin ulaştığı gün ise yine sivil parlamento bu kez 12 Eylül'e yenilmenin, ilk sivil anayasa değişikliğini ger- çekleştirememenın ayıbını üstleniyordu. Yıllardır demokratikleşmeyi ağızlanndan düşürme- yen, sıvilleşmeyi, 12 Eylül'ün ayıplanndan kurtulma- yı savunan siyasi partiler ve parlamenterlerin bir kez daha maskeleri düşmüş, gerçek yüzleri ortaya çık- mıştı. Iktidar ve çıkar uğruna "dini, din duygulannı, din- ce kutsal sayılan şeyleri istismaretmeyi" yasaklayan anayasa maddesini kaldırabilmek uğruna Refah, anayasa değişikliklerinin tümünün karşısında dur- muştu. DYP ve ANAP içindeki yandaşları, sağ ittifak sonunda belirleyici olmuş, ANAP'ın Çiller'e yol ver- memesine Çiller'in öne çıkma hırslan da eklenince, sivil parlamentonun anayasa değiştirme çabası dün tam yenilgi ile noktalanmıştı. Kamu çalışanlarının sendikal haklanna ilişkin CHP'nin son ödününden sonra, sözde sağlanan uz- laşmaya rağmen uğranılan yenilginin anlamı, kamu çalışanı için sendikal haklarda en az bir yıllık bir ka- yıp. Yenilgiden sonra Çiller'in anayasa görüşmelerini askıya almış olması, yakın tarihlere dönük yeni bir uz- laşma, yeni bir deneme, kamu çalışanları için artık bir anlam taşımıyor. Bir sivil anayasa değişikliği gerçekleştiremeyen, asgari ölçüleri ile sağ-liberal değerlere ulaşamayan parlamenterier, siyasi lıderler tarihe yaptıklan ile de- ğil, verdikleri zararlarla ancak geçecekler. Ama bu topluma ne kadar zarar veririerse versinler, yıllan ne ölçüde kaybettirirlerse kaybettirsinler, çocuklannın, torunlarının, Aziz Nesin'in bir Türk düşünürü, aydını, yazan olmasından övünmelerini önleyemeyecekler. TÜSlAD'dan tasanm kararnamesine destek Ekonomi Servisi - Güm- rük Birliği açısından büyük önem taşıyan Endüstnyel Tasanmlann Korunması Hakkında Kanun Hükmün- de Kararname'nin yayım- lanması, TÜSİAD tarafın- dan "memnuniyetverici bir gettşme" olarak değerlen- dirildi. Yetki yasası cerçevesin- de çıkanlan ve 25 haziran- da jürürlüğe giren kararne- me ile ilgili ola- rak TÜSİAD ta- rafından yapı- lan yazılı açık- lamada, tasa- nmlann özel bir yasa ile korun- masının, Türki- ye'nin uluslara- TÜSİAD rası ticari ilişkilerinde ve özellikle gürnrük birliğine üyeliğinde önemli bir ka- zanç olacağı ifade edildi. Açıklamada tekstil gibi modası çabuk geçen ürün- lerde, tasanmlann tek bir başvuru altında korumaya alınabilmesinin büyük ko- laylık sağlayacağı vurgula- ndı. TÜSİAD, yasanın ihti- yaçlara cevap verebilmesi için şu konulann dikkate alınmasını istedi: İhtisas mahkemelerinin gerçek anlamda işlemesini sağlayacak tedbirleri alma- lıdır. Hakkın hak sahibi dışın- da biri tarafından kullanıl- maması, gerçek hak sahibi dışındaki kişilere de imti- yaz sağlanmaktadır. Kararnamede, tamir amaçh kullanımın tasanm hakkının ihlali sayılmama- st, kötü niyetli kişilere suiis- timal imkânj verebikcektir. Tasanmlann birden çok olması halinde müşterek mülki- yetle hak sahibi olabilecekleri öngörülmekte, buna karşıhk bir başka maddede hakkın bölün- mezliğinden söz edilmektedir. Kararnamede endüstri- yel tasanmlann koruma sürcsinin 25 yılı gecemeye- ceği hükıne bağlanmakta- dır. Bazı endüstnyel tasanm- lar aynı zamanda fikir ve sanat eseri sayılabileceğin- den, koruma süresi konu- suna açıklık getırilmelidir. Tasanm hakkının gerçek hak sahibi dışında biri adı- na tescil edilmesi durumun- da tanınan dava hakkı süre- si vetersizdir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle