Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 TEMMUZ 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Ölüm haberi aynntısız şekilde verilirken, köşe yazarlan da çirkin yorumlarda bulundular
Şeriatçı basın, Nesiırİ yine karahyorIstanbul Haber Servis- Şeriatçı basın,
Aziz Nesin'in ölüm haberini aynnusız bir
şekilde duyururken, köşe yazarlan Nesin'i
karalayıcı yorumlara yer verdiler. Nesin'i,
Sıvas olaylannın tek sorumlusu olarak gös-
termeye çalışan şeriatçı basın, yazann kök-
tendincilik tehlikesine karşı yaptıgı uyan-
cı konuşmalan da tslamiyete karşı yapılmış
hakaretler olarak yorumladı.
Aldt gazetesının. "Köktendinsiz Nesin
sustu" başlığını kullandığı habenn spotun-
da şöyle denildi: "CsÖendiği tahrikçi roiüy-
le Srvas'ta 37, Başbağlar'da 33 kişinin ölü-
müyle sonuçlanan katiiamlan hazıriavan,
toplumda çatışmalara ve huzursuzluJdara
sebep olan açıklamalar yapan ateist Aziz
Nesin'in yeni bir provokasyou için finan
kalmadı.''
Milb Gazete'nın "Yazar Aziz Nesin ö(-
dö" başlıklı haberi ise şöyle: "Komediya-
zan Aziz Nesin, fzmir'in Çeşme ilçesinde
geçirdiği kalp krizi sonucu dfinya hayanna
veda etti. 80 yaşında ölen ve 80. yaş gfinün-
de 'Bu hükümet iktidarda kaldığı müddet-
çe ölmeyeceğim' di>en yazar, 1996'da Is-
tanbul'da fundamentalizme karşı uhıslara-
ras bir toplanü düzenlemeyi amaçhyordu.
Toprağı bot olsun."
"Toprağı bol olsun" başlığını kullanan
Ortadoğugazetesinin spotunda ise "Önce-
ki gecekalp krizi sonucu ölen yazar Ariz Ne-
sin'in cenazesi de dert oldu. İslami usulle-
re göre tören istemeyen Nesin'in, Çatal-
ca'daki adını taşıyan vakfin bahçesine gö-
mûhnek istediği açıklandı. ancak konu>r
a
BakanlarKuruhı'nunkararverecegiöğre-
nfldi" denildi.
Gündfiz gazetesi ise haberini, "Oüneye-
ceğim diyordu— Aziz Nesin ökhı"başlığıy-
la duyurdu. Gazetenin haberinde şu görû-
şe yer venldi: "Önceki gece ölen Aziz Ne-
sin, Müslümanhğa oian düşmanhğıyla ta-
nmıyordu. Yazarhğa ilk adımını atüğı yıl-
lardan beriyazchğı eserlerde, tslamiyet baş-
ta olmak üzere Türk toplumunun milli de-
ğerierini, örf ve âdederini. tarih ve kültürü-
nü tahrip etmek için özel bir gayret sarf e-
den Aziz Nesin. gectiğimiz yıllarda Türk
MiUeti"nin büyük bir bötfimfinfin 'aptal'
olduğu ifürasında buhınnuışhı."
Yeni Sayfa'nın haberinde ise "Hayatta
iktn yapnğı açıklamalarla sık sık Müslü-
man olmadığını. Allah'a inanmadığını ve
hiçbir dini benimsemediğini beiirten Aziz
Nesin'in cenazesûıin, İslami kurallar çerçe-
vesinde gömülmesi de imkânsH" denildi.
Şenatçı basının köşe yazarlan ise olduk-
ça cüretli yorumlarda bulundular. Ortado-
ğu gazetesinin "Açıkça" köşesinde Akkan
Suver şunlan yazdı: "Biz onun künliğini
merak edip araşnnrken, bir başka pısınk,
bir başka uyuşuk bir ses sardı dört yanımı-
ZL
'Ben ınanmazdım... Ben O'nun varlığı-
nın inkârcısıydım... Ben dünyaya kendim
geldiğim gibi kendim dûnyadan gitmeli-
yım... Beni, bana bırakınız.'
Bu pısınk, hayvan, korku dolu sese, ye-
rin altmdan bütün kanalizasyonlardan, bü-
tün lağımlardan çıkan giiriiltülü. yer gök
parçalayicı bir ses cevap verdi: Biz de iste-
meyiz!"
Aynı gazeteden Mehmet Ali Bulut,
"Yansıma" köşesinde görüşlenni şöyle di-
le getirdı: *_ Nesin,sadece din düşmanı de-
ğfl, aynı zamanda amansız bir mukaddesat
dQşmanı\dLİnsan elbcttc inanmak kadar
inanmamak hakkına da sahiptir. Ama o, bu
hakkını kötüyc kullandı. İslam'aveonun te-
miz, göklü Fteygamberi'nin namusuna, is-
metine ve dolayısıyla bfitün inananlann
mukaddesanna dil uzarü.
Kâfır olmak, küfriinün hakkını vermek
başkadır, hasmını tahrik etmek başkadır.
Aziz Nesin, flkirlerie bir hait edemediğini
anlayınca insanlan tahrik etme yolunu seç-
ti Bir dinsize ne denir, bilmiyonım. Her-
halde 'Canı cehenncmc' demek en isabet-
OLUMUNUN ARDINDAN
'Ozgürlük
savaşçısı'
Haber Merkezi-Aziz Ne-
sin'in ölümûnün ardından
yayımlanan mesajlarda,
Tûrkiye'nin ve dûnyanın;
emperyalizme, faşizme, te-
okratik düzene karşı dire-
nen, şeriatçılarla mücadele
eden, laikliğin, düşünce öz-
gürlüğûnün savunucusu bir
aydını yitirdiâi vurgulandı.
tHD Genei Sekreteri Hus-
nü Ondül: Türkiye halkı, ya-
zın dünyası ve dünya halkJa-
n bir öncüyü, gerçek bir dos-
tunu kaybetti.
Çağdaş Yaşamı Destekle-
me Derneği Genel Başkanı
Prof. Dr. Türkan Saylan:
Genel merkez ve tüm şube-
ler olarak, degerli yurtsever
aydınımız Aziz Nesin'i,
O'na çok gereksinimimiz
olduğu bir dönemde yitir-
menin büyük üzüntüsünü ve
burukluğunu yaşıyoruz.
Partamento Muhabirleri
Derneği: Ünlü yazar Aziz
Nesin'i kaybetmenin üzün-
tüsü içindeyiz. Dünya çapın-
da bu edebiyat ustasının ölü-
mü sonrasında Türkiye es-
kisi kadar renkli olmayacak.
Öğretim Üyeteri Derneği
Başkanı Prof. Dr. Alpaslan
Işıkh:Aziz Nesin'in sonsuz-
luğa göçüşüyle, ülkemizin
aydınlan, büyük bir öğret-
meni yitinniş oldular. An-
cak onun eşsiz dersleri. asla
unutulmayacaktır.
Pir Sultan AbdaJ Kültür
Derneği Genel Başkanı
Murtaza Demir: Aziz Ne-
sin, uluslararası saygınlığı,
etkınliğı ve ünü olan bir ya-
zanmızdır. Yazarlığının öte-
sinde aydın olarak sorumlu-
luğunun bilinciyle, emper-
yalizme, faşizme ve teokra-
tik düzene karşı direnerek
demokrasinin. laikliğin, dü-
şünce özgürlüğünün savu-
nucusuydu.
ÜnKersiteÖğretim tfyete-
ri Derneği Başkanı Prof. Dr.
Burnan Şenatalar. Aziz Ne-
sin 'in Tûrkiye'nin kültür ve
polıtika yaşamında seçkin
bir yeri vari. Bıraktığı boş-
luk doldurulamaz.
Pir Sultan Abdal Derneği
Istanbul Şubeleri: Aziz Ne-
sin, dünya çapmda ünlü bir
yazanmız olmanın ötesinde,
aydın olma sorumluluğunu
yerine getirmenin simgesi
haline gelmişti. O, emperya-
lizme ve şeriatçı dalgaya
karşı sonuna kadar dırendi.
Laikliği, bağımsızlığı, de-
mokrasiyi savunmayı bir ha-
yat biçimi haline gefirdi.
Izmir Demokrasi Platfor-
mnrDemokrasi güçleri, o-
nun beynine, onun yüreği-
ne, inancına sahip çıkıyor,
demokrasi savaşımını sür-
düreceğimizi bildiriyoruz.
tzmir Üniversiteleri Öğre-
tim Elemanlan Derneği
(tZÜNİDER) Başkanı
Prof.Dr. Mustafa Kaymak-
çı: O, Türkiye halkmın mut-
luluğu için çalışan, çaba
gösteren ve düşüncelerini
eyleme dönüştüren, her tür-
lü yozluğa direnen bir halk
önderiydi. Bilimi tek yol
gösterici seçmişti. Bizler, o-
nun anısını yaşatacagız.
Öğretim Elemanlan Sen-
dikası Dokuz E>1ül Üniver-
sitesi Şubesi Başkanı
Prof.Dr. lbrahim Annağan:
Insan haklan ve özgürlükçü
demokrasi savunucusu, dü-
şünce özgürlüğünün yılmaz
savaşçısı, 20. yüzyıhn bü-
yük düşün ve yazın ustası,
gerçek aydın Aziz Nesin'i
kaybetmenin üzüntüsü için-
deyiz.
Çağdaş Gazeteciler Der-
neği Ege Şubesi: Yılmaz bir
demokrat olan Nesin'in
yokluğunu tüm Türkiye his-
sedecektir. Edebiyatçı kim-
liğinin yanı sıra Türkiye'de
siyasal demokrasinin yerleş-
mesi için büyük mücadele
veren Nesin'in yerinin dol-
durulamayacağına inaruyo-
ruz.
tzmir Gazeteciler Cemi-
yeti Başkanı tsmail Siyri:
Aydın ve renkli kişiliğiyle
her gün gündemde kaİan
Aziz Nesin büyük çoğunlu-
ğu yabancı dillere çevrilen
eserleriyle yurt içi ve yurt
dışında haklı bir üne kavuş-
muştur. Aziz Nesin'in kay-
bı nedeniyle ailesine, yazar-
lar ve basın camiasma baş-
sağlığı dileriz.
lisi olur. Nasıl olsa cebennem diye bir şey
yokf!)" Yine Ortadoğu gazetesinden Sefer
Hakkı, Terde Arkası" köşesinde şöyle de-
di: u
Eğer bu \-asiyet nıtulursa tavsiyemiz
van Nesin'in külleri Haüç'eanlsın. BeUdça-
murhı Haliç'te bov verir."
Yeni Asya gazetesinden Cemil Tokpınaı
ise şu yorumu yaptı:
"Onun öldüğünü duyan bir kısım insan-
lann, inançlanna saldınbnasının psikoloji-
siyle, "ıyı olmuş' veya 'gebersın' fûründen
sözler ettiğine rasüadıın... Ben, böyie bir
şey de di\emedim."
Yeni Şafak'tan Ahmet Taşgetiren de şu
görüşlere yer verdı:
"Onun, pek çok ateistin oportünizmine
karşüık, dobra dobra bir yanı bulunduğu-
nu tesüm etmek gerek. Şuna üıanıyorum ki
o, kişihgini iman ikliminde dokusaydı, ço-
cuk se\gisu düriisüük. netlik, dobra dob-
ralık gibi güzel insani vasıflarda çok daha
Ueri hizmetier yapardL"
AN1S1NA
Aziz
Nesin
köşesi
Haber Merkezi- Kültür
Bakanlığı,
kütüphanelerde "Aziz
Nesin Köşesi"
oluşturulması ve
etkinlikier
düzenlenmesi için
valiliklere bir genelge
gönderdi.
Kültür Bakanlığı
Müsteşan Emre
Kongar imzasıyla
valilıklere gönderilen
genelge ile
kütüphanelerde Aziz
Nesin Köşesi
oluşturulması ve yıl
boyunca çeşitli
etkinlikier
düzenJenmesi istenildi.
Aziz Nesin'in her
koşulda çağdaş ve
demokratik bir Türkiye
için mücadele ettiğinin
belirtildiği genelgede,
Aziz Nesin'i gelecek
kuşaklara aktarmanın
Kültür Bakanlığı 'nın
bir görevi olduğu
kaydedildi. Genelgede
"etkinlikkrde
insanlann Aziz Nesin ile
kucaklaşmalan, O'nu
daha iji ve yakmdan
tanımalan sağlanacak.
Aynca Aziz Nesin gibi
bir düşün adamına
sahip olmanın onuru
paylaşılacaktır" denildi.
Sevenlerini ilk kez üzdüEdebiyat ve sanat dünyası, ünlü yazann bıraktığı mesajlan yeni nesillere taşımak için ant içiyor
MİNA URGAN: Aziz, bu kötü günlerin en
yiğit adamıydı. Birçoklanmızın
söylemekten çekindiğini ancak o söylerdi.
Aziz ender bulunur, cesur bir insandı.
Yaşlılar kendini korur, kendine dikkat eder.
Aziz bunlann hiçbirini düşünmezdi.
Aziz'in bize emanet ettiği mesajlan
yaşatmamız lazun. O, kitaplanndan da
büyük bir insandı.
ALPAY KABACALI: Mizah
edebiyatımızın bir anıtıydı. Yapıtlannda
yaşamın esprisini yakalayan duyarlı bir
aydındı. Toplumu sarsmak için aydın
olarak olağanüstü çaba verdi. Bu yönleri
Aziz Nesin'i tanımlamaya yeterli değil.
Vakıf kurucusu, sendika başkanı olarak da
önemli görevler yaptı. Kaybı, Türk
toplumu için önemli bir eksikliktir. Büyük
üzüntü duyuyorum.
ATIL ANT (Türkiye Yayıncılar Birüği
Başkanı): Çok üzüldük tabii. Aziz Nesin,
Türkiye'de bir taraftan yazarlığın diğer
taraftan kültür sektörünün duayeniydi.
Hepimiz adına büyük bir kayıp. Türk
toplumu bu kaybın ağırlığmı çok fazla
hissedecek.
AHMET OKTAY: Türk edebiyatı, Türk
yazını için büyük bir kayıp. Yazarlığının
yanında medeni cesarete sahip,
düşüncelerini açıklamaktan çekinmeyen
bir insandı. Çok büyük ve üzücü bir kayıp.
ADALET AGAOĞLU: Aziz Nesin, yazın
dünyasının yeri doldurulamaz büyük bir
mizah ustasıydı. Bu gerçekte hemen
herkesin birleştiğine kuşku yok. Ama o,
çok daha temel anlamda bir yönünden
ötürü de yeri büsbütün doldurulamaz bir
kişiydi.
Aziz Nesin, içine doğduğu dûnyadan,
arasında yaşadığı insandan
sorumluluğunun bılincinde, bu bilincin
gereklerini hayata eksiksiz geçirme
çabalanndan hiç geri durmamış tam bir
aydındı. lnsan ve bir kişi olmanın en
yüksek temellerini hedefleyen Aziz Nesin,
yazar olmasaydı, düz bir vatandaş olsaydı
bile bence hayata karşı aynı sorumluluk
bilinci içinde tavır ahşı ile yine aynı Aziz
Nesin olurdu.
MÜJDAT GEZEN: Aziz Nesin, Türk
milleti için büyük bir kayıp, yazarhğınm
yanmda çok medeni cesarete
sahip, düşüncelerini açıklamaktan
çekinmeyen cesur bir insandı.
Çok büyük ve üzücü bir kayıp.
TÜRKTYE YAZARLAR SENDlKASI:
Sendikamızın kurucu genel başkanı, büyük
yazar, büyük insan, büyük aydın Aziz
Nesin'i kaybettik. Çağdaş, öncü, ödünsüz
kişiğiyle o, benzersiz bir aydınımızdı.
Yalanla, haksızlıkla kirlenmiş bir dünyada,
doğruluğun, aydınlığın yorulmak bilmez
savaşçısıydı. Son nefesine kadar da öyle
kaldı. Aziz Nesin'in eşsiz cesareti,
ödünsüz aydın kişiliği, büyük
vatanseverliği biz Türk yazarlan için
ölümsüz bir örnek olacaktır. Türkiye'de
yazarlığın bir meslek olarak
örgütlenmesindeki çabalan ve özverisi de
unutulmayacaktır.
TÎVATRÖ \T. TV YAZARLAR1
DERNEĞİ: Türk edebiyat ve düşünce
dünyasının yılmaz savaşımcısı ve
derneğimizin değerli üyesi Aziz Nesin
ustayı da yitirdik. O, düşünce özgürlüğü
için yaşamını korkusuzca ortaya koyarken.
uygarlığı da amaçhyordu. Çünkü ona göre
uygarlık, ancak, özgür düşünce temellerine
oturtulabilirdi. Bunun için yılmadan,
yorulmadan savaşımını sürdürdü.
Ağabeyimiz ve ustamız olarak onu örnek
alacağız.
Mizah edebiyatınm ve tiyatromuzun bu
büyük ustasının acı kaybı karşısmda
üyelerimize ve onun bütün dostlanna
başsağlığı dileriz.
MELAHAT TOGAR: Çok üzgünüm. lyi
dosttuk. Aziz Nesin Tûrkiye'nin
yeriştirdiği en büyük kafalardan birisiydi.
Bunca büyük eserlerin yaratıcısı bu
büyük adami kaybetmek hepimizi çok
üzdü.
BUKET UZUNER: Aziz Nesin'le son
olarak Heinrich BöD toplantısında
birlikteydik. Nesin toplantıda Böll'ün
Almanya'nın vicdanı olduğunu söylemişti.
Bence Aziz Nesin de Tûrkiye'nin
vicdanmın sesiydi. Çok üzgün olmak
yetmiyor. Başımız sağolsun.
ESAT'KURAL: Kahire'de Dünya Mizah
Yazarlan toplantısına çağnlmış. Ancak
toplantıya geç kalmış. o arada da başkan
seçilmiş. Başkan, Aziz Nesin salona
girdiğinde ayağa kalkmış ve ''İşte yaşayan
en büyük mizah yazan" demış. Orada
büyük ıtibar görmüş. Dünya çapmda şöhret
sahibi bir insandı. 50-60 senedir tanırdım.
Çok sevdiğimiz bir insandı.
Karagöz evleri ve Aziz NesinOKTAY EKtNCİ
1980'li yıllann ortasıydı. Muğ-
la'da, NaiİÇakırhan ın 1983 yı-
lında aldığı Ağa Han Mimarhk
Ödülfi'nü de kutlamak amacıyla
bir kültür ve sanat şenliği düzen-
lemiştik. Konuklanmızın arasın-
da, Çakırhan'ın yaşıtı ve eski ar-
kadaşı Aziz Nesin de vardı. Her
Muğla şenliğınde olduğu gibi, o
etkinliğimizin de en keyifli prog-
ramı, gündüzün yorgunluğunu at-
mak üzere düzenlenen unutulmaz
akşam sofralanydı.
Aynı zamanda, yine vaktiyle
Nftzım Hikmet'le de, ünlü
**1+1=1" adlı ortak şiir kitabını
y azarlarken dost olan Nail Çakır-
han, Ağa Han Mimarhk Odülü
için Topkapı Sarayı'nda yapılan
törende yaşadığı gerilimi, biraz
. ^ x ^ . ^ . ,^^ı, sadece 20. yüzyılın ve ülkemizin değil, kim ne derse desin,
dı.
a § a
tarihin yarattığı ve dûnyanın yetiştirdiği en güçlü, en bilge ve kimi zaman en
çakırhan gerçekçi mizah ve eleştiri yazan olarak yaşadığı çağa imzasını attı.
için, "Oeski bir
sokudur" uya-
nsmda bulunulan dönemin Cum-
hurbaşkanı Kenan Evren, bu
uluslararası büyük ödülü Türki-
ye'ye kazandıran "Nail \!yen
na-
sıl davranacağını pek kestireme-
mişti. Topkapı Sarayı'ndaki tö-
rende, Evren'in eski bir solcuya,
üstelik Nâzım Hikmet, Aziz Ne-
sin gibi isimlerin "kadim dostu"
olan bir sakıncalı ihtiyara, Türki-
ye adına teşekkür etmekte çekti-
ği sıkıntı, o mutlu günün buz gi-
bi geçmesıne neden olmus.ru.
Olayı ilgiyle dinleyen Aziz Ne-
sin, bir ara "Yahu NaJF dedi,
"Kenan Evren senln yapüğın o
Karagöz'ün evierinin de değerini
zaten bilmez kL."
Yıllann mizah ve düşün adamı
Aziz Nesin, yine yıllann ustası ve
bir anlamda yazgı arkadaşı Nail
Çakırhan'a, bir yandan Evren
hakkındaki düşüncelerini yinele-
yerek destek olurken, öbür yan-
dan, belki de yaşammın en bek-
lenmedik eleştirisini yöneltmişti.
Muğla ve Ula yöresinin özgün
ahşap sivil mimari geleneğini ye-
ni uygulamalarla da söndürme
çabasındaki başan ve kararlılık-
tan ötürü Ağa Han Mirnarlık
ödülü ile onurlandınlan Nail Ça-
kırhan, uluslararası jûrinin evren-
sel bir kültür mirası kabul ettiği
binalan için "Karagöz'ün evleri'
benzetmesini Aziz Nesin'den de-
ğil de bir başkasından duysaydı.
kuşkusuz tepkisi çok daha farklı
olurdu.
Hoş, zaten Aziz Nesin'den baş-
ka belki de hiç kimse böylesi bir
yakıştırmayi usuna getiremezdi.
Hele Nail V.'ye söylemeye cesa-
ret de edemezdi...
Izleyen gûnlerde Nail Çakır-
han, "Aziz her şeyden çok iyi an-
lar, ama mimarûktan hiç anla-
maz" diyerek, zaten çok fazla kır-
gın olmadığını da dostluk duygu-
lan içerisınde dile getırmiş oldu...
Şimdi.
yaklaşık 10
yıl önce ta-
nık oldu-
ğum -ve o
tarihlerde
her ikisi de galiba 70 yaşında olan
bu iki aydınımız arasındaki duy-
gulu diyaloğu anımsadığımda,
son zamanlarda bizim kuşağı tut-
sak alan şu acımasız "polemik"
hastalığının ne denli anlamsız ol-
duğunu daha iyi kavnyorum.
Aziz Nesin, sadece 20. yüzyı-
hn ve ülkemizin değil, kim ne
derse desin, tarihin yarattığı ve
dûnyanın yetiştirdiği en güçlü, en
bilge ve kimi zaman en gerçekçi
mizah ve eleştiri yazan olarak ya-
şadığı çağa imzasını attı. Ama hiç
bir öyküsünde, fıkrasında, şiirin-
de, yazısında ve konuşmasında,
eleştirdiği ya da karşı çıktığı ki-
şileri "düzeysiz ve içeriksiz pole-
miklerle köşeye sılaştırma'' gibi,
insan sevgısinden uzak ve sürek-
li çatışma yaratan yöntemleri be-
nimsemedi. Düşüncesini ortaya
koydu ve karşılığında da yine dü-
şüncenin sergilenmesini istedi.
Zaten, hiç kuşkusuz bu nedenle
de "Aziz Nesm" oldu.
O'nun bu zorlu günlerimizde
aramızdan aynlmış olmasının
hûznünü gelecek günlerde belki
de daha çok hissedeceğiz. Ama,
galiba tek bir tesellimiz var. O da,
Aziz Nesin'le aynı çağda yaşa-
mış olmak ve çocuklanmızın, to-
runlanmızın ve tüm gelecek ku-
şaklann da bir Aziz Nesin kitap-
lığına sahip olabıleceklerinin
güvencesini şimdiden duyum-
samak...
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Devleti Küçültmek
Kimi "kalem erbabının" yıllardır süren bir bombar-
dımanı var. "Devleti küçültmek gerek" diye yazıp çi-
zerfer. Zaten böyle yazıp çizmek ve konuşmak, ne-
redeyse "çağdaş" ve "demokrat" olmanın ana ko-
şulları arasında sayılacak. Devlete, hele Türkiye
Cumhuriyetl devletine karşı değilseniz yandınız... Ne
demokrat olabilirsiniz, ne de çağdaş...
Bu "süperzekâlı"ve "süperdemokratlan" okuyup
dinleyenler, "Türkiye'de herhalde devlet aşın dere-
cede büyük" diye düşünüyoriar. Zaten böyle bir an-
Iayışpompalanmasa"öze//eşf/m7eya<jmas/"dacid-
di bir biçimde tepki toplayacak.
Kitle iletişim araçlan, Türkiye'deki egemen gücün
borazanı olmaktan başka bir özellik taşımıyor. Bu
sistemin dışına çıktığınız anda da tüm kapılar yüzü-
nüze kapanı/or. Atalarımız "Bir yalanı kırk kez söy-
lersen inanırlar" demişler. Gerçekten aynı yalanlar
söylene söylene inanılır oldu. Biz burada doğaıyu an-
latmaya, doğruyu aramaya çalışıyoruz. Ama tirajımız
belli. Ote yandan, adam bir televizyon programı ya-
pıyor ve insanın gözünün içine baka baka yalan söy-
lüyor, milyonlarca insan izliyor ve söylenenleri doğ-
ru sanıyor.
Bugün size Ankara Sanayi Odası'nın yayın organı
olan ASOMEDYA başlıklı aylık dergide yayımlanan
bir araştırmadan söz edeceğim (Haziran 1995). TO-
DAlE'den Prof. Dr. Turgay Ergun tarafından kaleme
alınan bu makale, "Personel Rejiminde Reform Ih-
tiyacı" başlığını taşıyor.
Aslında personel rejimimiz dökülmekte. Zaten dö-
külmeyen neremiz kaldı ki? Ama ben bu makalede-
ki öneriler üzerinde değil, bazı rakamlar üzerinde
durniak istiyorum. Kamu kesiminde çalışan insan
sayısı ve bunun değişik oranlannı ele aiacağım.
Bazı rakamlan sürekli olarak yinelemekte yarar var.
Zira geçenlerde izlediğim bir televizyon programın-
daki konuşmacılar, Türkiye'de kamu kesiminde ça-
lışan insan sayısını bir tüıiü "çıkaramadılar. "Biri "iki
milyon" dedi, bir diğeri "bir buçuk milyon" dedi, bir
diğeri de "iki milyonun üzerinde" görüşünü ortaya
attı. Işin ilginci, bu konuşmacılardan biri, sayın bir ba-
kan, öbürü önemli birgazeteci idi. Neyse, burası Tür-
kiye. Olur böyle şeyler...
Türkiye'de Devlet Personel Başkanlığı'nın verile-
rine göre merkez yönetim birimlerinde çalışmakta
olan görevli sayısı, 1993 yılında 1.641.544 imiş. Bun-
lardan 1.436.307'si memur statüsünde, 12.657'si
sözle'şmeli statüde, 72.462 kişi geçici işçi olarak ve
120.118'i de işçi olarak çalışmaktaymış.
ll özel idarelerinde çalışan kamu personeli sayısı
8.251, belediyelerde 256.550 ve KlT'lerde 577.835
olarak karşımıza çıkjyor. Bunlardan 24.285'i memur,
232.816'sı sözleşmeli, 215.660'ı sürekli işçi ve niha-
yet 105.074'ü geçici işçi statüsünde.
Tüm bu rakamları topladığımız zaman, Türkiye'de
kamu kesiminde çalışan personel sayısı 2.484.180
oluyor ki Prof. Ergun'un belirttiği gibi o zamanki top-
lam nüfus içindeki oranı yüzde 4.14. Bu oran tüm
OECD ülkeleri içindeki en düşük oran...
Bu oran Isveç'te yüzde 16.31, Ingiltere'de 1321,
Danimarka'da 12.53, Belçika'da 8.77, ABD'de 8.07,
Almanya'da 7.70, halya'da 6.11, Hollanda'da 5.78,
Isviçre'de4.78...
Kamu kesiminde çalışanların oranı, kimi OECD ül-
kelerinde Türkiye'deki oranın üç-dört katı. Ama o ül-
kelerde hiç kimse "devleti küçültmek" gereğinden
söz etmiyor. Ve bu ülkelerin hemen tümünde kamu
görevlilerinin sendika haklan var.
Kamu kesiminde çalışanlann toplam çalışan nüfus
içindeki oranlannı incelediğimiz zaman da ilginç bir
durumla karşılaşıyoruz. Fürkiye'de kamu kesiminde
çalışanlann toplam çalışanlar içindeki oranı yüzde
9.3. Bu oran Norveç'te yüzde 32, Isveç'te 31.9, Da-
nimarka'da 30.5, Fransa'da22.6, Avusturya'da 20.8,
tngiltere'de 19.4, Italya'da 17.2, ABD'de 15.5, Al-
manya'da 15.1...
Rakamlan daha fazla uzatmak istemiyorum. Ama
Türkiye'de kamu kesiminde çalışan insanlann hem
toplam nüfusa oranı; hem de çalışan nüfus içindeki
oranlan, OECD üyesi ülkelerin tümünün altında.
Bu rakamlar ortadayken, nasıl "küçülteceksi-
n/z"devleti? Acaba sürekli olarak devleti küçültmek-
ten bahsedenler, Türkiye'de devletin çok mu büyük
olduğunu sanıyoriar? Yoksa gene kurnazlık mı yapı-
yorlar?
DIS BASIN
6
Bizi sevmişti, biz
de onu sevdik'
• Isveç'in önde gelen gazetelerinden
Dagens Nyheter'in başredaktörü ve Aziz
Nesin'in özel dostlanndan Arne Ruth,
"Tûrkiye'nin en dişli yazan" olarak
tanımladığı Nesin'i, dün yazdığı yazıyla
okurlanna bir kez daha tanıttı.
Haber Merkezi - Ünlü
yazar Aziz Nesin'in ölümü
yurtiçinde olduğu gibi yurt-
dışında da büyük yankı
uyandırdı. Ingiltere, Fran-
sa ve Isveç'in önde gelen
basın yayın kuruluşlannda
yayımlanan haberlerde Ne-
sin'in köktendincilerin baş-
lıca hedeflerinden biri ol-
duğuna dikkat çekilirken
Yunan basmı haberi. "Yu-
nanistan büyük bir dostunu
yitirdi'' diyerek duyurdu.
Ingiltere'de Aziz Ne-
sin'in ölümü ardından dün
iki büyük gazetede makale-
ler yayımlandı.
Yazar Nesin. Indepen-
dent'taTahrik edici, ken-
dine özgü ve sert bir şeriat
karşrü" diye tanıtıldı. Gu-
ardian'da ise "Laiklik ve
düşünce özgürlüğünün
şampiyonu" olarak nıtelen-
dirildi.
Ünlü îngiliz oyun yazan
Harold Pinter ise BBC'ye
verdiği demeçte "Yapükİa-
nna, açık yürekliliğine ha\ -
randım. Karşı karşıya bıra-
kıldığı eziyet \e kovuştur-
malar karşısındaki korku-
suzluğuna da~." sözlerini
kullandı.
Fransa'nın sağ eğilimli
gazetesi Le Figaro, dünkü
sayısında Nesin'in Türk
toplumunu anlatan yüzden
fazla kitap yazdığına işaret
ederek ateist olduğunu
açıkça söylemesi nedeniy-
le de "köktendinci İslamo
lann baştaca hedeflerinden
biri"" haline geldiğine dik-
kat çekti.
Yunanistan basmı, yazar
Aziz Nesin'in ölümünü,
"Yunanistan büyük bir dos-
tunu kaybetti" diyerek du-
yurdu. Apoyevmatini gaze-
tesi, "Bir dostu kaybettik''
derken Adesmeftos Tipos
da "Türkiye ile Yunanistan
arasında dostluk havarisi
öldü" başlığını kullandı.
Elefteros Tipos gazetesi ise
haberde "AzizNesin'in kal-
bi durdu. Bizi sevmişti. Biz
de onu çok sevdik" sözleri-
ne yer verdi.
Isveç'in önde gelen ga-
zetelerinden Dagens Nyhe-
ter'in başredaktörü ve Az-
iz Nesin'in özel dostlann-
dan Arne Ruth, "Türld-
ye'nin en dişli yazan" ola-
rak tanımladığı Nesin'i,
dün yazdığı yazıyla okur-
lanna bir kez daha tanıttı.