28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 TEMMUZ 1995 CUMARTESİ HABERLER IZeczane kapatıMı • Dİ YARBAK1R (AA) - Eczacısı olmayan eczanelere yönelik Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan kontrollerde 12 eczane kapatıldı. Diyarbakır Valiliği tarafından Sağlık Müdürlüğû'ne gönderilen bir yazıda, Diyarbakır'da bazı eczanelerin eczacılan bulunmadığı ve bunlann belirîenerek gerekli uyanlann yapılması istendi. Valilik tarafından gönderilen yazı ûzerine Sağlık Müdürlüğü ekipleri tarafından yapılan kontrollerde 81 eczacının görevinin başmda olmadığı belirlenince, uyanda bulunuldu. Uyan sonrası yapılan kontrollerde de 12 eczane kapatıldı. GrevBanı • SAMSUN (Cumhuriyet)- Samsun Büyükşehir Belediyesi ıle Büyükşehır Beledıyesi'ne bağh Gazi, Canik, Atakum, llkadım belde belediyeleriyle Belediye-Iş Sendıkası arasında yürütülen 1060 işçiyi ilgilendiren toplusözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamayınca başkanlar kurulu tarafından alınan grev karan üzerine grev ilanı belediyelere asıldı. Emeklilep semHkası • ANKARA (AA) - SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı emeklilerini tek bir çatı altında toplamayı amaçlayan Emekliler Sendikası'nın (Emekli - Sen) kunıluş dilekçesi, 12 temmuz çarşamba günü Ankara Valiliğı'ne verilecek. Emekli-Sen'in kuruluş dilekçesinin Ankara Valiliği'ne verilışinde Avrupa tşçi Sendikalan Konfederasyonu'na (ETUC) bağh Emekliler Sendikalan Federasyonu (FERPA) Genel Başkanı Debunne de hazır bulunacak. DlSK Genel Sekreteri Mehmet Atay, yaptığı açıklamada, emeklileri tek çatı altında toplayarak, örgütienmelerine olanak tanıyan emekli sendikasını kurma çalışmalannı tamamladıklannı bildirerek, Emekli-Sen'in kuruluş dilekçesini 12 temmuz çarşamba günü Ankara Valiliği'ne vereceklerini söyledi. Petpol-lş eytemi • SAMSUN (AA) - Türk- Iş 6. Bölge Temsılcısi ve Petrol-Iş Sendikası Samsun Şubesi Başkanı Sabahattin Çam, kamu işyerlehnde çalışan işçilerin, tıkanan toplusözleşmelerin önünü açmak için başlatılan ve üç gün süren eylemlerin sona ermesi nedeniyle yazılı bir açıklama yaparak "Bu eylemlerimizi, önümüzdeki süreçte Türk-lş bütünlüğü içerisinde diğer sendikalarla birlikte daha da ileri boyutlara taşıma ınancmdayız" dedi. Eylemlere Samsun'daki TÜGSAŞ'ın fabrikası ile Petrol Ofısi'nde çahşan 882 işçi katıhyor. Algan Hacaloğlu, HADEP'lilerin gözaltına alınmasının normal olmadığını söyledi Gözaltdara büyük tepld• Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral, "Soruşturma ne zaman biterse, o güne kadar gözaltında kalacaklar" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - tnsan haklann- dan sorumlu Devlet Baka- nı Algan Hacaloğlu, HA- DEP davasında yaşanan "büyük gözaltı"nın nor- mal olmadığını, gözaltın- daki yurttaşlann serbest bırakılması ıçin girişimler- de bulunduğunu söyledi. Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Baş- savcısı Nusret Demiral ise. gözaltına alınan yaklaşık 250 kişinin soruşturması- nın sürdüğünü bildırdı. HADEP'li 4 yöneticinın yargılandıklan davayı izle- mek için DGM'ye giden yaklaşık 250 kişinin gö- zaltına ahnması, ınsan haklanndan sorumlu Dev- let Bakanı Algan Hacaloğ- lu tarafından eleştirildi. tnsan Hakları Yüksek Danışma Kurulu'nun dün yapılan toplantısında gaze- tecilerin sorulannı yanıtla- yan Hacaloğlu, 250'ye ya- kın kişinin alkışlı protesto- su karşısında Ankara DGM Başsavcısı Demi- ral'ın, "Derhal tutuklayuT talimatı üzenne "çoluk ço- cuk herkesin'* sorguya gö- türüldüğünü anımsatarak. "Konu yargıya intikal etti- ği için yorum yapmak iste- mem, ama normal bulmu- yorum. Normal bulmadığı- mı ifade etmek isthorum" dedi. Hacaloğlu, gözaltında- kiler arasında Türkiye In- san Hakları Vakfı Genel Başkanı Yavuz Önen'in de bulunduğunun anımsatıl- ması üzerine, olay gecesi girişimde bulunduğunu ve Fçışleri Bakanı Nahit Men- teşe ile görüştüğünü söyle- di. Hacaloğlu, "Ancak, bu- rada sorun yalnızca Yavuz Önen değiL tek tek herkes önemli. Benim umudum, bundan sonra bu tür şey- lerde sağduyu egemen ola- caknr" diye konuştu. Demiral: Soruşturma sûrûyor Ankara DGM Başsavcı- sı Nusret Demiral, gözaltı- na ahnanlarla ılgıli soruş- turmanın sürdüğünü bıl- dirdi. Demiral, "Soruştur- ma ne zaman biterse o gü- ne kadar gözaltında kala- caklar" dedi. Demiral. tüm sanıklann gözaltı sü- relerinin sürdüğünü belir- Savcıdan, HADEP davasında terör uyarısc PKK'nin hedefi üniversiteler EVİNGÖKTAS. ANKARA- Ankara DGM Savcısı TalatŞalk, bazı HADEP yöneticilerinin PKK üyesı olduklan savıyla yargılandıklan dava içm hazırladığı iddianamede. terör örgütünün gelecek dönemde büyûk kentlere yönelik eylemleri için duyarlı olunması gerektiğini vurguladı. Istanbul. lzmir, Adana, Mersin, Bursa ve Ankara'dan "Kürdistan'a dön" işareti verildiğini bildiren savcı, PKK'nin "kadro bederr olarak seçtığı üniversite öğrencileri konusunda amacına ulaşması durumunda, örgütün en büyük sorununu oluşturan "haik önderkri ve askeri komutan" açığını kapatacağına dıkkat çekti. Savcı Şalk, 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle tutuklu olarak yargılanmalan öncekı gün olayh başlayan HADEP yöneticilerinden, Genel Başkan yardımcılan Şehabettin Ozarsianer, Hikmet Fidan, Genel Sekreter Yardımcısı Şehmuz Çağro ıle Ankara 11 Yönetim Kurulu üyesi Ferhan Türk için hazırladığı ıddianemede, sanıklann "Kürdistan Ulusal Meclisi üyesi" olduklannı öne sürdü. İddianamede, sanıklann aslında PKKlı olduklannı, HADEP içinde örgüt adına gizli çalışmalar yaptıklannı savlayan Şalk, HADEP-PKK bağlantısı konusunda görüşler öne sürerken, örgüt hakkında aynntılı bilgiler verdi. PKK'nin amacı ve stratejisi ile örgütsel yapısını irdeleyen Şalk, "terör örgütünün, Kürdistan hedefıne ulaşabilmek için" temelde kuzeybatı bolgesıni kurtarmaya çalıştığını, daha sonra kazanmayı planladığı bölgelen diğer parçalarla birleştirme taktiğı güttüğünü belirtti. PKK'nin Suriye, lran ve Irak Kürtleri arasında yoğun bir taban çalışması yaptığına dikkat çeken Şalk, örgütün lran ve Amenka gıbı devletlere ıdeolojik aynhğına karşın daha fazla sokulmasının "taktik" gereği oldugunu bildirdi. Şalk, PKK'nin "Türkiye Kürdistanı" olarak tanımladığı bölgede "gerilla eytemi" gerçekleştirdiğı için yoğun bir kadroya gereksinim duyduğunu vurgularken, şu saptamayı yaptı: "Stratejik düzeyde üniversite gençüği ete ahnmaktadır. Bunun uygulanması durumunda, PKK hedeflerine ulaşmada en büyük sorunu olan taktik öndeıier, yani halk önderleri ile askeri komutanlar sorunu çözükcektir" İddianamede, PKK'nin gelecek dönemde büyük kentlere yönelik eylemlerinin duyarhlık taşıdığına dikkat çeken Şalk, örgütün Istanbul, lzmir, Adana, Mersin, Bursa ve Ankara gibi merkezlerden "Kürdistan'a dön" çağnsı yaptığını bildirdi. terek, soruşturmanın çok yönlü devam ettiğini kay- detti. Demiral, bir soru üzeri- ne, gözaltına alınanlar ara- sında bulunan DEP davası sanıklarından Sırrı Sa- kık'la ilgili ayn bir iş'.em yapılmayacağını. Sakık'la ilgili soruşturmanın diğer- leriyle aynı yönde sürdü- rüleceğini açıkladı. TMMOB Makina Mü- hendislerı Odası Genel Sekreteri Emin Koramaz yaptığı yazılı açıklamada, gözaltı uygulamasının an- tidemokratik oldugunu be- lirtirken. Demokrasi ve Değişim Partisi Genel Sekreteri Fahri Demir, Türkiye'de keyfiliğin ve faşizan uygulamalann her- gûn arttığını öne sürdü. CHP Tunceli Milletvekili Yerlikaya soru önergesi verdi Tunceli olaylam Meclis gündeminde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Istanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir'in, hükümetın CHP kanadını hedef alan suçlamalannın ardından, Tunceli'de özel tim mensuplannın Olağanüstü Hal Bölge Valisi Ünai Erkan, Tunceli Valisi ve Cumhuriyet Başsavcısı'nın önünde "Kanımız aksa da zafer Isbunm" sloganıyla halka küfrctmeleri, TBMM gündemine getirildi. CHP Tunceli Milletvekili Sinan Yerlikaya, lçişleri Bakanı Nahit Menteşe'nin yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, karakol polislerinin, halkı özel timden korumak için çaba gösterdiğini vurgulayarak "Ulkede bir poBs darbesi tehlikesi var mKHr" diye sordu. Necdet Menzir'in, CHP'lı bakanlan hedef alan sözleriyle doğan hükümet bunalımı aşılamazken Tunceli'de özel tım mensuplannın halka yönelik ağır tepkileri, parlamento gündemine getirildi. Sinan Yerlikaya, TBMM Başkanlığı'na verdiği sözlü SOTU önergesinde, 3 temmuz pazar günü PKK'nin bir PTT vericisine saldınsı sonrasında Tunceli'de görevli özel harekât tımlerinin toplandığını, kentin çeşitli yerlerinde vatandaşın can ve mal emniyetine karşı eylemlerde bulunduklannı belirtti. Halkın dövüldüğünü, yurttaşlann can ve malına yönelik eylemlerde bulunulduğunu kaydeden Yerlikaya, Beser Mengecu adında bir kadının halen kayıp oldugunu bildirdi. Cenaze töreninde Olağanüstü Hal Bölge Valisi Ünal Erkan, Tunceli Valisi ve Cumhuriyet Başsavcısı'nın önünde • Tunceli'de bir cenaze töreninde özel tim mensuplannın halka küfredip bozkurt işaretleri yaparak "Kanımız aksa da zafer Islamın" sloganı atmalan olayı, parlamento gündemine getirildi. Tunceli Milletvekili Sinan Yerlikaya, karakol polislerinin, halkı özel timden korumak için çaba gösterdiğini vurgulayarak tçişleri Bakanı'na "Ülkede bir polis darbesi tehlikesi var mıdır" sorusunu yöneltti. "Btrakın. Tunceli'yi yakıp yok edelim. TunceUliİere ölüm. Kanımrz aksa da zafer İslamm" sloganlan atıldığını, MHP'nin sembolü olan bozkurt işaretleriyle tekbir getirildiğini belirten Yerlikaya, Tunceli Valisi'nin de yuhalandığun, siyasi parti temsılcılerine küfredildığini kaydetti. Yerlikaya, Menteşe'ye, "Özel harekât timlerinin bu hareketleri yasalanmıza uygun mudur? Bu kişüere ayncalık nu tanmnuştır? Ulkede bir poib darbesi tehlikesi var nudır? Bu tip eylemlere karşı ne önlem ahnacaktır?" sorulannı yöneltti. Ûzel harekât timi üyeleri hakkında soruşturma açılıp açılmadığını da soran Yerlikaya, Tunceli halkının zarannın karşılanmasını istedi. Konıcular yargüandı Bu arada Diyarbakır Büromuzun haberine göre Şerif Avşar adlı yurttaşı ışyerinden zorla alarak öldürdükleri savıyla tutuklanan ve haklannda ıdam cezası istenen 5 korucu ile bir itirafçırun yargılanmasına devam edıldi. Diyarbakır 3. Asliye Ceza Mahkemesi^nde görülen davada, sanık köy koruculan Ömer Güngör, Aziz Erbey, Fevzi Gökçe, Kadri Gökçe ve Ferit Akşin hazır bulunurken itirafçı Mesut Mehmetoğlu duruşmaya katılmadı. Mehmetoğlu'nun geçen duruşma sonrası devletin kendisine sahip çıkmadığmı söylediği, bileldennı keserek intihar girişimınde bulunduğu, bu yûzden duruşmaya gelmediği öne sürüldü. İHD'den ABD'deki idama tepki S Ş dımcısı ve tstanbul Şube Başkanı Ercan Kanar ik yönetim kurulu üyekrin- den oluşan bir heyet ABD'nin Pensilvanva evaletinde yargüanarak idam ce- zasuıa mahkûm edilen siyah gazeteci Abu Camal'ın, 17 ağustos tarihindeger- çekJeştirilecek infazım protesto etmek amacıyla ABD Başkanı Bill Clinton'a "protesto mektubu" gönderdi. Dernek yöneticileri, protesto mektubunu Baş- kan Clinton'a uiaştmlmak üzere dün ABD'nin Istanbul Başkonsolosluğu'na verdiler. (Fotoğraf: KUBİLAY TÜNTÜL) Daha eksikyaşayacağız artık. Yayıncılar Birliği BARIŞIN VE DOSTLUĞUN YILMAZ SAVAŞÇISI SEVGİLİ AZİZ NESİN TOPRAĞIN BOL OLSUN DIDO SOTIRIYU CAN DOSTUMUZ AZİZ NESİN SENİ HER ZAMAN SEVGİ İLE ANACAĞIM. EVRIANTHI MAYOPULOS AZİZ NESİN Namusunla en az namussuzlar kadar cesaretli olmak gerektiğini gösterdin. Ödün vermez kişiliğine hep saygı duyduk. Güle güle küçük dev adam. METİN BAKIR CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Grekler ve Kürtler... Yunanistan, Türkiyeli Kürtlere kucak açıyor. Yu- nanistan'ın bunu kardeşiik duyguları nedeniyle yaptığını söylemek mümkün değil. Ortodoks Greklerin Müslüman Kürtlerle herhangi bir dinsel ya da ırksal yakınlığı yok. Cüretkâr ve kışkırtıcı davranışın nedeninin demokratik bir dayanışma olduğunu düşünmek de safdillik olur. Yunanistan yönetimi (ve kimi muhalefet partileri) Türkiyeli Kürt örgütlerini koz olarak kullanıp kjsa vadeli çı- karlar elde etmek peşinde midir? Günümüz dün- yasının koşullannda bu da gerçekçi bir hedef sa- yılamaz. Yunanistan kendisine Türkiye'den yöne- lik ciddi bir tehdidin variığına inanmakta ve Türki- ye'yi rahatsız edecek davranışlara girmekle de bir savunma oluşturmaya mı çalışmaktadır? Bu noktada belkı biraz durup düşünmek gerekiyor. • • • 1977'de, Yunanistan'a ilk yolculuğumda, Ati- na'daki bir duvar yazısını Rumca bilen arkadaşım Türkçeye çevirdiğinde çok şaşırmıştım. Yazıda şöyle deniyordu: "Türk kanı için..." Gazete man- şetlerinin Türk, Türkiye sözcükleriyle dolup taştı- ğını görünce şaşkınlığım daha da artmıştı. Acaba olaylardan kopuk olduğumuz bir günlük otobüs yolculuğu sırasında Türkiye ile Yunanistan ara- sında savaş mı çıkmıştı? Sonra bu durumun Yu- nanistan'da toplumsal yaşamın belirgin ve sürekli bir olgusu olduğunu anlayacaktım. Sokaktaki, kahvedeki sıradan insanda Türkiye'ye ve Türkle- re karşı düşmanca bir yaklaşımla karşılaşmadım. Fakat (komünistler dışındaki) bırçok Yunanistanlı aydın için Türkiye, kuşku duyulan, çekınilen, se- vilmeyen bir ülkeydi. • • • Yine yıllar önce, Fransa'da bir Yunanlı arkadaş, bir konuşmamızda, Türkiye'nin dış politikasının Osmanlı'dan beri değişmediğini söylediğinde yi- ne şaşırmıştım. Şaşırmıştım, çünkü bu iddia bana Osmanlı devletinin dış politikası konusunda çok da bilgi sahibi olmadığımızı düşündürmüştü... Grek delikanlı ise o politika konusunda (dogru ya da yanlış) bilgi sahibiydı. Çünkü o politikayı yürü- ten devlete karşı bağımsızlık savaşı vermiş bir ül- kenin yurttaşıydı... ••• Türk-Grek ilişkilerinin tarihi, şovence duygulara kapılmaksızın yaklaşılacak olursa, her iki halkın araştırmacılan, yazartarı ve sanatçıları için sonsuz kaynak oluşturacak yoğunluktadır. XIV yüzyıl or- talarında Türklerin Yunan topraklarına ilk kez ayak basışlarından 1830'da Yunanistan'ın ba- ğımsızlığının Osmanlı hükümetince onaylanışına kadar geçen yaklaşık beş yüz yıllık bir tarih... Ve sonra bağımsız Yunanistan'la bu kez 1922 Mu- danya ateşkesine kadar süren yüzyıllık bir ilişkiler tarihi daha... Bu altı yüzyıllık sürecin, bütün bu zamanlarda boyunduruk altında olduğunu, ezildi- ğini, horlandığını, sömürükjüğünü ya da küçüm- sendiğini düşünen Grek aydınının benliğinde, kimliğinde derin izler bırakmış olması anlaşılır bir şeydir. • • • Bütün ülkelerde resmi tarihlerin yeniden yazıl- ması gerektiği, bu yazının konusu dışında kalan, çok geniş ve çok güncel bir başka konudur. Biz- lere Osmanlı tarihi de, cumhuriyet tarihi de ge- rektiği gibi, gerçeklere uygunlukla öğretilmedi, öğretilmiyor. Bütün ülkelerde resmi tarihler, ne yazık ki, güncel politikaların emrinde hazırlatılıp öğretilmektedir. Yunanistan'da ve daha sonra Kıbrıs'ın Rum kesiminde karşılaştığım halkın Türklere ve Türkiye'ye gösterdiği yakınlığın, buna karşılık aydınlardaki karışık duyguların nedeni belkı de buydu. • • • Grek aydınının benlığindeki Türk ve Türkiye fo- bisi, özetlemeye çalıştığım nedenlerle anlaşılır bir şeydir. Yunanistan'da politikacılann bu duyguyu istismar etmeleri de yine hem anlaşılır bir şeydir hem de sadece bu ülkeye özgü bir durum değil. Fakat Türkiyeli Kürt örgütlerinin bu olgudan ya- rartanmaya çalışarak ıttifak oluşturma çabaları, onları gerçeklerden ve Türkiye'den daha da uzaklaştırmaktan başka bir sonuç doğuramaz. Türkiye halkının sempatisinden, Türk aydınının asla küçümsenmemesi gereken birikim ve po- tansıyellerinden kopuk politikaların herhangi bir başarı şansı yoktur. ÇAĞDAŞ, DEMOKRATİK VE CUMHURÎYETİMİZİN SAVUNUCUSU AZİZ NESİNİ YtTİRDtK. ANISI ÖNÜNDE SAYGIYLA EĞÎLİYOR, TÜM SEVENLERE BAŞSAĞLIĞI DİLİYORUZ. İFSAK YÖNETİM KURULU AZİZ NESIN'i yaşatacağız. IZMtR DtŞ HEKİMLERİ ODASI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle