Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 TEMMUZ 1995 PERŞEMBE
10 DIZIYAZI
12 Eylül ve laiklikten
verilenbüyük ödünler
DÜŞÜNCE
OZGURLUGU
ÇIKMAZI
.EMİN DEĞER
Özelhkle 12 Eylul projesıne uygun
olarak bugûn Turkıye'de oynanan oyun,
bıreylerden kul yaratmaktır Boylece ulu-
sal devlet yıkılacak, yenne etnık ve dın-
sel gnıplar, Osmanlı tarzı bır yonetımle
yonetılecek Daha doğrusu toplumsal bır
karmaşa ıçıne ıtılecegız Bu nedenle, sor-
gulayan, ınceleyen, aklını kullanarak ger-
çeğı, doğruyu ve ıyıyı arayan ınsan top-
luluğu yenne, buyurulanı yapan kullar-
dan kurulu bır toplıuna dönuşun ıvmesı
hızlandınlmıştir Ataturkçulere, Kema-
lıstlere ve laıkiığe saldınnın ardında, bu
donuşu onleyecek guçlen sındırme ve gt-
derek safdışı etme amacı aranmalıdır
Duşünce ozgurluğune 12 Eylul'unge-
tırdığı sınırlann, bugun aşılamaması ve
demokrası adına genye dönuş programı-
nın kazandığı ıvmenın onlenememesın-
de, dahası soıunlann sarmallaşmasında,
bıraz da toplumun ıçıne ıtıldığı çıkmazın
nedenlennı bılmeyış yatıyor Turkıye,
daha duşunce ozgürlüğu ıle ınanç ozgur-
lüğü ayırdını yapabılmış değıldır Bu ne-
denle laiklikten venlen ödun, topluma 27
Mayıs'ın kazandırdığı ıvmeyı genletmış
ve karanlığa doğru yol alma noktasına
getırmıştır
Cumhunyetle bırlıkte aklını kullanma
yolu açılan Turkıye ınsanı, bugûn kulluk-
tan kurtularak özgur bırey ve halk olma
bılıncıne enşmış gorulmuyor Ve bu ne-
denle de ozgurlüğün, ınsan haklannın de-
ğennı ve elbet bunlann uzenne kurula-
cak olan demokrasıyı ozumsemış değıl-
dır
1
Bu bağlamda, elbet bır yaşam koşu-
lu olarak uğruna savaşım vermeyı göze
alamıyor Dahası bu koşullarda. demok-
rası adına. demokrasıye dayanarak önu-
ne sürulen milli gorüş (Gerçekte bu, um-
met görüşü demektır RP, takıyye yap-
maktadır) adına sığınmış gencı sısteme
oy vermeyı ıçıne sındırebılıyor
Daha doğrusu, Tann adına karar veren
bır dın ulusundan aldığı ışaret/emırle oy
venyor Böylece Tann'nın ıstedığını ger-
çekleştırdığı ınancında Bu kulluk man-
tığı, y alnız sıradan kışılerde var sanılma-
sın tbplum eğer bır ıvmeye gırmışse en
alt katmandan en yükseğe değın hemen
her kesımde bulunur
Seçfmlerde tarikat desteği
Hazırart 1994'te Mıllıyet'te yayımla-
nanKorkutözal'ın,ağabeyı8 Cumhur-
başkanı TurgutÖzal'la ılgılı anılanndan
oğrendık kı hem kendısı hem de ağabe-
>ı, polıtıkaya gırmeden once Nakşılenn
şey hı olan Fatıh Iskenderpaşa Camn ıma-
mı Mehmet Zahit Kotku'dan ızın almış-
lar 8 Temmuz 1994 mını yerel seçımle-
nnde Fatıh Beledıye Başkanlığf nı kaza-
nan eskj polıs muduru Sadettin Tantan da
Nakşıbendı tankatındanmış Nakşı oldu-
ğunu söyleyen, bu seçımlerde ANAP'ın
Fatıh seçımlennın^yönetıcısı. Trabzon
ıvlılletvekılı EyüpÂşık, 12 temmuz gun-
lü Mıllıyet'te yer alan açıklamasında,
"Tarikatlardan oy istedik" dıyor Mıllı-
yet'ın habenne gore ANAP'a destek ve-
ren tankatlar şunlar Cerrahıye, Nurcu-
lar, Nakşıbendıler, Iskenderpaşa cema-
atı, Işıkçılar
Ve YDH hden Cem Boynere göre ta-
nkatlar, bu toplumun sıvıl orgutlendır,
tekke ve zavıyelenn kapatılması, tankat-
lara ızın venlmemesı, toplumu sı\ ıl or-
gûtsûzObırakmışrır Ne çok sıvıl orgü-
tumuz var değıl rru
9
Ama bunlarla de-
mokrası kurulamaz Bunlarla bır ulusun
yazgısına yön venlemez Kımı Osman-
lıcılann, kımı ıkıncı cumhunyetçılenn
• Yasaların açık hükmüne karşın, cumhurbaşkanından tutun da milletvekılıne ve seçmene
değın, kararlarını şeyhınden aldığı önerıyle verdığını saklamayan kulların suçları takip
edılmiyorsa ve toplum bu aymazlıklara karşı çıkamıyorsa, yann şeyhlerın,
hocaefendılerin, devletın genel sıyasasını da yönlendıren gorüşlerıyle karşılaşırsak
şaşırmayalım. Çunku toplumda guç dengesı, bu orgutler yararına değışmektedır.
• Kımı Osmanlıcılann, kimı ikıncı cumhurıyetçılerin sivil örgüt olarak gördüklerı bu
kurumlardan ve başındakı lıderler den umar arayanlara, bakın Mustafa Kemal ne dıyor:
"Bırtakım şeyhlerın, dedelerın, seyyıtlerın, çelebılerın, babaların, emırlerın arkasından
sürüklenen ve yazgılarını, canlarını, falcıların, büyüculerın, üfürükçülerin, muskacıların
ellerıne bırakan ınsanlardan oluşan bır topluluğa, uygar bır ulus denebılır ?"'
sıvıl orgüt olarak gorduklen bu kurum-
lardan ve başındakı lıderlerden umar ara-
yanlara, bakın Mustafa Kemal ne dıyor
"Birtakım şe\ hlerin, dedelerin, seyyk-
lerin. çelebılerın, habalann. emırlerin ar-
kasından sunıklenen ve va/gılannucan-
lannı. falcılann, buvnculenn, ufûrukçti-
lerin, muskacılann ellenne bırakan in-
sanlardan oluşan bır topluluğa, uygar bir
ulus denebilir mi?" (Nutuk, 1927)
Ümmetçilifle dönüş özlemi
Içınde yaşadığımız şu gerçeklere baka-
rak bu toplumun bıreylennın kulluktan
kurtulabıldıklen soylenebılır mı
9
Kaldı
kı gerçek Islam ınancına gore kulluk. salt
Tann'ya karşıdır Kul ıle Tann arasma
aracı gıremez Ama kul, ırade ve duşun-
ce ozgurluğunden yoksun olunca kendı-
lığınden karar veremez Bu nedenle de
Tann adına kendıne yol gosterecek bır
velı arar(31) veozata baglanır Boylebır
sosyal duzende ozgûr ıstenç ısteyen de-
mokratık bır sıstem kurulabılır mı*
7
Ya
da kurulacak sısteme demokrası denıle-
bılır mı''
Işte duşünce ozgurluğunun önündekı
aşılması çok guç bır engel daha
1
Burada dıkkat edılecek nokta, tankat
lıdennın, kışılenn ozgur ıstençlen uze-
nnde kurduğu baskıdır, vesayettır Oğu-
duyle, ırşat ettıklennın kımlığını oldur-
mektedır Bıreyeonceşuaşılanıyor Sen
bır hıçsın sen once kulluğunu bıl. senı bı-
nlen ırşat etmelıdır. kendı başına doğru
yolu bulamazsın
1
Bu konumdakı kışı, bır başkasına ba-
ğımlıdır, bağımlılaştınlmıştır Boyle bır
kışı, hep bır yol gostencı arar, yoksa ya-
ratır. bırşeyh, bırvelı vb Ve21 yuzyı-
lın eşığınde toplum, ortaçağ karanlığına
ıtılır Böylesıne çelışkıler ıçındekı bır
toplumda, özgur ıradenın varlığı elbet
tartışmalıdır Ve demokrasının kurallan
elbette ışlemez Bu koşullarda yapılan
seçımın ve ışleyen sıstemın meşruluğu
yoktur Turkıye'de ınsan haklanna daya-
İı gerçek bır hukuk sıstemı bulunmuş ol-
sa, Avrupa Insan Haklan Sozleşmesı ve
anayasanın24 maddesıhukmukarşısın-
da sıstemın meşruluğunun zedelendığı
yargı karanyla saptanabılır
Pekı, toplum bu noktaya nasıl ıtıldı
9
Bu sorunun yanıtı. objektıf yanıtı bulun-
madan da karanlığa gıdışın önune geçı-
lemez Bılındığı gıbı toplumsal yaşam.
boşluk ıstemez Cumhunyetın kuruluş ve
varoluş ılkelenne dayalı akılcı ve çağdaş.
duşüncelere soylem \e örgutlenme hak-
kı tanınmayan bır ortamda o boşluk ışte
böyle çağdışı orgutlenmelerle dolduru-
lur Hele yasalann açık hükmüne karşın,
cumhurbaşkanından tutun da mıllervekı-
lıne \e seçmene değın, kararlannı şey-
hınden aldığı onenyle verdığını sakla-
mayan kullann suçlan takıp edılmiyorsa
ve toplum bu aymazlıklara karşı çıkamı-
yorsa yann şeyhlenn, hocaefendılenn,
devletın genel sıyasasını da yonlendıren
görüşlenyle karşılaşırsak şaşırmayalım
Çunku toplumda guç dengesı, bu orgut-
ler yaranna değışmektedır
Başbakan'ın affedilmez yanlışı
Cumhunyetdonemının yetıştırdığı bır
kadının başbakanlığa seçılışı, elbet utku-
lu bır sevınç konusudur Bu utku, kımı-
lennde buyuk coşkulara neden oldu
Devlet deneyımı yoktu, ama Türk kadı-
nı, ustlendığı gorevlerde hep başanlı ol-
muştu Atatûrk'un kadın haklanna ver-
dığı önemm utkusuydu bu Dev let dene-
yımı olmadığı ya da az olduğu ıçın. yan-
Iışlaryapsadahoşgörulüyordu tnatçıbır
yapısı vardı
Çahşıyordu, ama Türkıye'yı duze çı-
karacagı konusundakı umutlar yavaş. ya-
vaş sönmekteydı Yanlışlannın bır bölu-
mü bağışlanabılırdı Ama son bır yanlı-
şı vardı kı affedılmezdı
Haber geç yayıldı Çok önemlıydı
Ama gunümuz Turkıyesı'nde hergun ha-
berler önemlıydı ya da kımı olaylar hep
yınelendığı ıçın önemını yıtınyordu
Toplum bır karmaşa ıçındeydı Işte bu
karmaşada Başbakan Çiller'ın laıklık ko-
nusunda tankat lıderlenyle özel goruş-
meler yaptığı soylentılen çıktı Başba-
kan. Terorle Mücadele Yasası'nda yapı-
lacak değışıklık ıçın laıklık konusunda
tankat lıderlennden goruş almış
Olaytartışmavaaçıldı amakısasurdu
Kımılen "Bunlar da toplumun sivil ör-
gutleridir, Başbakan bunlarla da goruşe-
biHr" mantığıyla olayın abartılmaması-
nı savundu1
Eleştınler sığda kaldı ya da
sığda bırakıldı' Sosyal demokratlar bıle
fazla eleştıremedıler Sonunda "Adam
sende! Neolurgöruşürse'"dıyenlerustun
geldı Olay bırkaç gün ıçınde unutulu-
verdı Oysa konu çok önemlıydı
"ABD'nin Ortadoğu'ya uygun gordüğu
etnikve dinı cemaat orgutlenmesıne adım
mı aülryor" sorusunun sorulmasını ge-
rektıren bır olaydı
Aynca boyle bır açılım demokrasıye
de aykınydı Çunkü demokrasının teme-
lı, ozgur ve bağımsız ıstençtı Ve bu nı-
telığı kazanmış bıreylenn, o> haklannı
kullanırken her turlu etkıden uzak, ozgür
ıstenç ıçmde olmalan gerekırdı Oy hak-
kının kullanılması sırasında bıreyı bır
başkasının yonlendırmesı, hele ışın ıçı-
ne Tann adına yol gösteren bınnın gırme-
sı, seçımın meşruluğuna gölge düşürür-
du Dolayısıylademokratıkkatılımdasa-
katlanırdı
Laık bır ülkede kışıler eğer bır şeyhe
bağlı ıseler ne ozel ve ne de kamusal ya-
şamlannda özgur olamazlar, şeyhın ıs-
tencıne tabı olmak zorunda kaîırlar Yu-
kanda gösterdığımız ornek olay ve M
Zahıt Kotku'nun onenlen açıkça göste-
nyor kı tankat yoluna gırmış bır kışı, ta-
nkat ulusununıstencıdışındaoy bıle kul-
lanamaz Bu durumda da ozgur ıstencı,
ozgür ve bağımsız aklı da yoktur Herşe-
yını, bağlandığı tankat ulusunun elıne bı-
rakmıştır Işte böyle bır toplumda de-
mokrası yoktur, kurulamaz da Istencını
şeyhıne bağlayan kışı artık bırey de de-
ğıldır
(31) Ozal kardeşlenn bağlandıklan ve
polıtıkava gırerken ızın aldıklan Mehmet
Zahıt Kotku nun Nefsın Terbıvesı adlı va-
pttındakı hşılığı olduren oğudü, bır kez da-
ha okuvalım Kotku dıvor kı ' Kışı kendı-
nı kendı ırudesnle koruvamaz Bunun ıçın
bır olgun zata başvurmalıdır Eğer sen de
konınmak ısttvorsan Allah tn sevgılı kul-
ları arasma gırme\e çalış Jitnelerden ve
fttne verlennden uzak olmava bak. Bunun
ıçın ev\ela kendıne senı ırşat edebılecek
bır olgun alım kamıl hem de mukemmel
bır zatara\eona tabı ol (Bu demektır kı,
tankatlar dını kendı amaçlan doğrultu-
sunda kullanmaktadıriar Laıkiığe karşı
oluşu bır de bu açıdan duşunelım )
Yann: 12 Eylül'ün
Kemalizm'e ihaneti
Müdahaleci devlete karşı optimal devletDoç. Dr. COŞKUN CAN AKTAN
Centerfor Studv ofPııHıc Choıce, Ge-
orge Mason Unıversıty
-3-
Sınırsız ve aşın buyumuş bır devlet da-
ha az ozgurluk demektır Daha az ekono-
mık ozgürluk de daha az ekonomık refah
sonucunu doğurur 1980 sonrasında lıbe-
ralızasyon ve serbest pıyasa ekonomısı
yonunde polıtıkalar uygulayan ulkelen
dığerlen ıle bır karşılaştınn Kamu eko-
nomısınden pıyasa ekonomısıne doğru
transformasyon ve reform, netıce olarak
yenı gelışen ve buyuyen ekonomılen or-
taya çıkarmıştır Ekonomık ozgurluğun
nıhaı sonucu ekonomık refahtır Kapalı
sosyalıst ve müdahaleci dev let ekonomı-
lenne sahıp olan ulkeler ıle açık ve ser-
best pıv asa ekonomısı uygulayan ulkele-
nn bır karşılaştırmasını yapmak gereklı-
dır Nıçm dunyadabazı mılletlerzengın,
dığerlen fakırdır9
Mılletlenn zengınlığı-
nın ve fakırlığının temel nedenlen neler-
dır9
Eğer konuya ıdeolojık bakılmaya-
cayak olursa. yapılacak bılımsel analız-
lerle bu soruya çok açık bır cevap bula-
nabılecektır
Dünya ulkelenne bakıldığında ekono-
mık özgurluğe sahıp olan, daha açık bır
ıfadeyle kamu ekonomısını daraltarak pJ-
yasa ekonomısıne ışlerlık kazandıran ul-
kelerde ekonomık refaha ulaşılabıldığı
görulebılmektır Guney Kore. Sıngapur,
Hong-Kong ve Tayvan orneklen serbest
pıyasa ekonomısının mucızevı sonuçla-
nru çok açık bır şekılde ortaya koymak-
tadır I965yıhndakıkışıbaşınamıllıge-
hn 2500 dolann altında olan bu Asya
Kaplanlan nasıl oldu da 19901ı yıllann
başında 10 000 dolann uzennde kışı ba-
şına gehre sahıp olmayı başardılar9
Yok-
sa Budıst çalışma ahlakı mı bu ulkelen
başanyaulaştırdı1
1960-1985 yıllanara-
sında bu Asya ülkelen her yıl yaklaşık
yuzde 6 oranında bır buyüme hızını ger-
çekleştırebıldıler Bunun tek bır açıkla-
ması var Serbest teşebbus sistemL
Güney Kore'yı komşusu komunıst Ku-
zey Kore ıle bır karşılaştınn Ekonomık
ozgurlüğün olmadığı Kuba ve Haıtı'yı
yakın komşulan Jamaıka, Domınıkan
Çumhunyetı ve Bahama Adalan ıle bır
karşılaştınn Eskı sosyalıst ve aşın mu-
dahalecı devletlere baktığımızda da bu
ulkelenn cıddı sonınlar ıçınde yaşadığı-
nı göruyonız Meksıka, Şılı gıbı ulkele-
nn son yıllardakı başansından da ders
almalıyız
1995 yıhnda ekonomık ozgurluk ıle
ekonomık refah arasındakı ılışkıyı ınce-
leyen bır çalışma oldukça açık ve net ba-
zı sonuçlar ortaya koymaktır Bryan T.
Johnson ve Thomas P. Sheeh) tarafından
101 ulkeyı kapsayan araştırmada gelıştı-
nlen Ekonomık Ozgurluk Endeksı sıra-
lamasında "Özgûr" olarak smıflandın-
lan ulkelerde ekonomık refah duzeyı (kı-
şı başma duşen mıllı gelır) "dzgür olma-
yan"ulkelere oranla çok daha yuksektır
(Bakınız Tablo) Bu araştırmacılar, dev-
letın ekonomıdekı buyukluğunu tespıt et-
meye ımkân sağlay acak başlıca 10 knte-
n esas alarak her ülkedekı ekonomık öz-
gurlük duzeyını puanlama suretıyle bır
ındeks gelıştırmışlerdır
Tablodan çok açık bır şekılde gorule-
ceğı üzere devlet mudahalesının smırlı
olduğu ve pıyasa ekonomısının kuralla-
nnın geçerlı olduğu ulkelerde kışı başı-
na mıllı gelır duzeyı dığer ulkelere oran-
la çok daha yuksektır Tabloya Bırleşmış
Mılletler tarafından hesaplanan Beşen
Gelışme Endeksı sıralaması da tarafimız-
ca eklenmıştır Bu endekse bakıldığında
beşen gelışme yonunden en zayıf olan ul-
kelenn ekonomık yönden ozgur olma-
yan ulkeler olduğu gorulmektedır 160
ulke arasında yapılan mukayesede beşe-
n gelışme endeks sıralamasında Japon-
ya en başta bulunmaktadır Devletın bu-
yukluğu ve ekonomık refah ılışkısı
EÛI' E01* kjsıbasına BCl'
Mralanas; ortalamasımıllı gelır S 1992sıralaması
(Endeks ortaiaması 0-199)
1 HongKong
2 Sıngapur
' Bahrevn
4 kW>
5 Japonya
6 Tayvan
7 Ingıllere
(Endeboıt 200-2 99)
8 Kanada
9 Almanva
10 Avusturya
(Endeksott 3 00-3 99)
44 Guney Afhka
45 TüAıye
46 Venezuella
(Endeks on 4 00-5 00)
94 Moldova
95 Haıtı
96 Sudan
97 Angola
98 Mozambık
99 Vıetnam
lOOKûba
101 KuzeyKore
125
125
160
190
195
195
195
200
200
205
100
300
300
410
4 20
422
4 35
440
4 70
500
500
15160
15 730
7 800
23 240
28190
10000
17790
20 710
23 030
22380
2 670
1980
2 910
1380
380
184
950
60
230
1370
1000
24
43
38
6
1
10
2
12
15
85
•"3
50
64
13"
150
157
115
75
* EOÎ Ekonomık Ozgurluk Endeksı
• BGI Beşen Gelışme Endeksı (Hu-
man Development Index) Bırleşmış Mıl-
letler tarafından her yıl hesaplanmakta-
dır
Ka\nak (l) B T Johnson and TP Sheehy
The lndex oj Economıc Freedom Washınglon
DC 1995 (2) »orldBank Wor!d Tables and
W orld Development Reporl (3) i nıted Va»
ons Human Development Report 1993 14) The
K ortd Almanac and Book oj Facti 1995
Yazarlar, ekonomık ozgurluk endeksı-
nı başlıca 10 faktoru esas alarak hesap-
lamışlardır 1 Tıcaret polıtıkası, 2 Ver-
gı polıtıkası, 3 Kamu harcamalan, 4 Pa-
rapolıtıkası, 5 Yabancı sermaye, 6 Ban-
kacılık polıtıkası, 7 Ucret ve fıyat kont-
rollen, 8 Mulkıyet haklan, 9 Regulas-
yon polıtıkası, 10 Kara borsa Hesapla-
malarda her ulkede dev let mudahalesının
genışlığı yukandakı knterlerçerçevesın-
de tespıt edıimeye çalışılmış ve ulkeler
ekonomık ozgurluk yonunden dort kate-
gonde toplanmıştır 0-1 99 arasında bır
endekse sahıp olan ulkeler "ozgür"
(free), 2 00-2 99 arasmda bır endekse sa-
hıp olan ulkeler "çoğunlukla özgfir"
(mostly free), 3 00 ıle 3 99 arasında bır
endekse sahıp olan ulkeler "çoğunlukla
özgürolmayan"! mostly unfree) ve nıha-
yet 4 00 ıla 5 00 arasında bır endekse sa-
hıp olan ülkeler ıse "özgur olmayan"
(repressed) olarak sınıflandınlmıştır
Sayfa sınırlaması goz önunde tutularak
bu konuda maalesef daha aynntılı açık-
lamalar yapılamamıştır
ŞE\ER: Ekonomık ıshkrarsızlık an-
cak buyuk bır kamu sektoru tarafmdan
onlenebılmektedır Çunku kamu sektoru
büyudukçe, devletın ekonomıyı kontro-
lu kolaylaşmaktadır (28 6 1995, s 3 )
AKTAN: Ekonomık ıstıkrarsızlığın te-
mel kaynağı aşın devlet müdahalelen-
dır Turkıye'de fıyat ıstıkrarsızlığının
(enflasyonun) asıl sorumlusu devletın
parapolıtıkası ıleekonomıye yaptığı key-
fi mudahalelerdır
ŞENER: Turkıye'de bılımsel çevreler,
ışadamlan, polıtıkacılar, özelleştırmeyı
haklı gösterebılmek amacıyla kamu sek-
torunun gereğınden fazla büyuk olduğu
konusunda bırturgöruş bırlığı sağJamış-
lardır
AKTA»: Özelleştırmenın gensınde
yatan felsefe, scsyalızmm ve komunız-
mın çokuşunden sonra çok daha ıyı an-
laşılmıştır Gelışmış ulkeler, aşın müda-
haleci sosyal devletın olumsuz sonuçla-
nnı, ıçınde bulunduğumuz yüzyılda an-
lamışlar ve ders almışlardır Dunyada
sosyal refah devletı anlayışı cıddı olarak
sorgulanmakta ve dev letın gorev v e fonk-
sıyonlannın guç ve yetkılennın anaya-
sal ve yasal kurallarla sınırlandınlması
yonunde cıddı mucadeleler venlmekte-
dır Bu açıdan, kullandığımız optimal
devlet kavramı buyuk onem taşımaktadır
Optimal Devletraporu, yenı yüzyılda ne-
reye gıtmemız gerektığı konusunda bıze
onemlı ıpuçlan venyor Hep bırlıkte dev-
letı "sözleşme"(contract) ve "uzlaş-
ma"(consensus) ılkelen doğnıltusunda
yenıden mşa edelım dıyonız Böylesıne
bır sosyal konsensuse dayalı dev letı ye-
nıden yapılandırma reformunu gazetecı
Sayın Meriç Koyatası koşesınde "TÜSİ-
AD'ın litopyası"başlığı altında yazdı
Vktor Hugo'nun dedığı gıbı "Bugunün
ütopyası, varının gerçeğjdu-." Yıne bır
başka duşunurun dedığı gıbı "Idealler
yıldı/lar gibıdir; onlara ellerinle dokun-
mavı başaramayabilirsin. Çollerde sular
uzerinde se>aha t etmek gibi insanoğlu da
ideallerinu hedefine ulaşmak için rehber
olarak aur." Hıçbır devlet mukemmel
olamaz Çunku insanoğlu mukemmel de-
ğıldır Iyı bır devlet ıçın once bır vızyo-
nunuzun ve bunu gerççekleştırecek mıs-
yonunuzun olması gerekır
Fılozof Seneca'nın dedığı gıbı "Eğer
bir kaptan, 0deceği limanı bümiyorsa,
hicbir ru/gâr doğru ruzgâr değüdir." TU-
SİAD raporu yenı yuzyıl ıçın bır yenı
devlet vızyonunu ortaya koymayı amaç-
lıyor
Daha ıyı bır devlet ıçın karşılıklı dıya-
log ve uzlaşma yoluyla ve hoşgoruyle
doğru ruzgân bulacağımızı umıt edıyo-
rum Yeter kı cıddı kararlı ve samımı
olalım Bırbınmızı eleştırelım, fakat bır-
bınmızı anlamaya çalışalım Bır nokta-
da buluşabıleceğımıze ve anlaşabılece-
ğımıze ınanalım
BİTTİ
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Aziz Nesin Rüzgârı...
Azız Nesın koktendıncı (fundamentalıst) akımlara
karşı, onerılerde bulundu
Istanbul da, "Basın Muzesı"nde duzenledığı basın
toplantısında, koktendıncılığe karşı bır "ulusal komı-
te kurulmasını ıstedı Bu komıteye Turkıye'nın aynca-
sız ve gerçek demokrasıye ınanmış tum sıvıl toplum
orgutlen, tum demokratık orgutler, tum meslek oda-
lan ıle benzerı kuruluşlann katılmalan duşunulmelıydı
Ulusal komıte oluştuktan sonra, butun dunyanın hu-
kumetler dışı sıvıl toplum orgutlenne mektuplar yazı-
larak bu gırışım anlatılacaktı Azız Nesın "Bugüne dek
değınılenmden edındıûım ızlenıme gore boyle bırkon-
feransa buyuk bır ulusıararası ılgı vardır" dedı Azız Ne-
sın daha sonra, şunlan soyledı
"UNESCO mıllı komıtelerı, PEN kuluplen, yazartar
bırtıklerı, yayıncılar bırlıklen gıbı kuruluşlar komıtenın
doğal üyelerı olduklanndan ış bu konferansın finans
kaynağının elde edılmesı kolay olacaktır
Böyle bır konferansın Istanbul'da yapılmasının sa-
yısızyararlan ortada veaçıktır Gerek Turkıye'nın coğ-
rafı durumu gerekse henuz resmen koktendıncı (fun-
damentalıst) bır rejıme gırmemış olsa bıle son 20-30
yıldan ben nasıl sınsıce ve hızla koktendıncılığe (fun-
damentalızme) süruklendığı gorulmektedır Buyüzden
konferans yerı olarak Istanbul duşunulmuştur
Hukumetın boyle bırkonferansa ızın vermemesı dü-
şunulemez, çunkü ızın vermeme halınde bu, yaklaş-
makta olan fundamentalızmı kabul etmemek demek
olur Umuyorum kı bu nedenle hukumet de boyle bır
konferansı hem de ıstekle kabul edecektır Bununla
bırlıkte hukumetın ızın vermemesı durumunda ulus-
lararası komıtede konferansın alternatıf bır yerde ya-
pılmasının belırtılmesı onerılecek
Böyle bır konferansın, değışebılır de olsa olası ta-
nhını şımdıden saptamamız gerekır Bu konferansı ıyı,
dûzenlı ve hızlı bırçalışmayla 1996yılının güzünde ıs-
nmıze ınanıyorum
yle dıyordu
tanbul'da duzenleyebıleceöımıze ı
Azız Nesın, aydınlara seslenıyor, şo'
- Dostlanm, arkadaşlanm, meslekiaşlarim, Turkı-
ye'nın ılencı ve uygar aydınları, yurdumuzun gunü-
muzde ıçıne düşurulduğu yobazlık, bağnazlık ve ası-
n dınsel gencılık, bataklığını hâlâ görmemış olmak, bı-
rakın aydınlann uzakgorurluluğünü körolmak demek-
tır Hepımızı bırlıkte greve çağınyorum Sevgılenm,
saygılanm ve sonsuz guvenımle
Bu hafta, Foça'da, Çeşme de Azız Nesın ruzgân
estı Foça Beledıye Başkanı Nihat Dinm'ın açıklama-
sına gore "Beşkapılar da yapılan toplantıya 750 kışı
katıldı 750 kışı de dışarıda konuşmalan ızledı Azız Ne-
sın, Foça'da denıze gırdı
1
Gazetecılerden Tulay Cen-
giz, Izmır'den Foça'ya gıderek onu yakından ızledı
Azız Nesın, onumuzdekı gunlerde Almanya'ya gıde-
rek koktendıncılıöe karşı çağrısını orada da aydınlara
anlatacak Azız Nesın'ın Almanya gezısı uç-dort gun
surecek Azız Nesın'le konuşuyorum, şoyle dıyor
- Turkıye 'nın bugün artık geldıöı nokta, onemlı ben-
ce Bunun savsaklanacak, yerı, halı, zamanı kalmadı
Aydınlar, buna bır çare buımaya uğraşmalıdır Ben o
kanıdayım Çunku, bazı gazetelerde yazarak, konuşa-
rak bunun onune geçılemıyor Bu yalnız Turkıye'nın
sonınu değıl, dunyanın başat sorunu Çünku, bazı
sonınlar var kı onlar ulusal Örneğın Kurt sorunu Tur-
kıye'nın çok onemlı bırsorunudur, ama enınde sonun-
da ulusal bır sorundur Enflasyon sorunu Turkıye'nın
kendı sorunudur Bunun gıbı Ama, köktendıncıhk
(fundamentalızm) ve bağnazlık (fanatızm) sorunu yal-
nız Turkıye'nın sorunu değıl, butun dunyanın sorunu-
dur Taa Japonya'ya değın, ışte tankatlar ortaya çıkı-
yor, kıyametler kopuyor, ınsanlar oldüruluyor Ame-
nka 'da var bu, Isvıçre 'de daha yakınlarda 60 tane ye-
nı dın mensubu ıntıharettıler toplu olarak Fılıstın'de
var, Yahudılerde var, dunyanın heryennde varbu
- Bu, koktendıncılığe karşı toplantıya kımlen çağın-
yorsunuz kımler gelecek'?
- A vrupa 'nın, Amerıka 'nın ve Asya 'nınönde gelen,
bu konuda bılgısı olan aydınlannı, bılım adamlannı, sa-
natçılannı, gazetecılennı çağıracağız Bu konuda yaz-
mış, bu konuda bılgısı olanlan çağıracağız Ne yapıl-
ması gerektığıne hep bırlıkte karar vermeye çalışaca-
ğız "Şu yapılsın" dıye bır şey empoze etmek ıstemı-
yoruz
- Anladım
- Tabıı buraya Salman Rüşdi'y;, Teslime NesrinV
çağıtmak ıstıyoruz Olabılırse ben Necip Mahfuz'u ta-
nınm, çok ıhtıyardır, o Kahıre'de de evınden haftada
bır defa çıkıyor, o da yardımcılanyia, korumalanyla
- Kaç yaşında?
- Benden yaşlı
1
- Sız yaşlı mısınız kı, "Benden yaşlı" dıyorsunuz
9
(Kahkahalar)
- Benden yaşlı bır adam, onu da eğergelırse çağı-
racağız Bu gıbı ınsanlann hepsını, her yerden çağı-
racağız Avrupalı, Asyalı, UzakAsya'danaydınlan, Ja-
pon aydınlannı çağıracağız Konuşacağız, dınleyece-
ğtz Bu, tam bır kesın çozum olmaz Boyle bır konfe-
rans duzenleyınce ertesı gun köktendıncıhk kalkmaz
Ama, dunya kamuoyunun butun dıkkatlennı bunun
uzenne çekmış oluruz Bu, umarlardan bır tanesıdır
- Anladım
- Bunu tabıı, Istanbul'da yapmamızın nedenı, bızım
ıçın tehhkenın çok onde gelmesındendır Ama, buna
hukumet ızın vermezse, kı vermesı gerekır, çunku hü-
kümetızın vermezse, fundamentalıst olduğunu kabul
etmış olur Tun\ıye'nın fundamentalıst olduûunu
-Tansu Çiller'te Erbakanbırbırlennegırdıler Çıller,
Erbakan 'a, "Sız bıze dınsız dıyemezsınız, dersenız asıl
dınsız sızsınız
1
" dedı
- Olacaktır bunlar Dıncıler, kendı aralannda Islam-
lığı beğenmeyeceklerdır Avrupa'dakı bır kısım Mus-
lumanlar, devletın dın adamlanna, "Kemalıst" olduk-
lan ıçın ve "Kemalıst" dendığı ıçın onları kabul etmı-
yorlar Avrupa'da camıler aynlmıştır. Bırbırtennın ca-
mılenne grtmezler'
B U L L M A C A SEDAT YiŞAYAN
SOLDVNS\GA.
1/ Dügunden son-
ra, gelın vedama-
dın akrabalarına
yaptıklan zıyaret
2/ Bır meyve
Cennet ağacı 3/
Soyunda şaır vok-
ken ve hıçbır egı-
tım almadan ken-
dı kendıne şaır
olan kımse Ko-
nut 4/ Urenın
kanda bınkmesı
sonucu ortaya çı-
kan hastalık 5/
"Ehl-ı derdın
seyl-ı 1 ınkısann gör-
muşüz" (Nabı) "Gokler-
den emellergıbı olu> ar
kar" (Cenap Şahabettın) 6/
Bır bağlaç Tanınan, bılınen
varlıldan duyu organlan yo-
luyla ayırt edememe duru-
mu 7/GuneyAmenka'dabır
ülke Benlyum elementının
sımgesı 8/ Çamaşır leğenı
Tıyatroda sahne 9/ Bır
renk Anadolu'nunkımıyo-
relennde ıçkılı. çalgılı ve kadınlı eğlentıye venlen ad
YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Şemsıye Uzaklık ışaretı 2/
Sıkıntı verme, üzme Kuzulama donemıne gırmış ya da ye-
nı doğurmuş koyun 3/AzizNesin'ınbırromanı Uğraş 4/
Buyruk Kadın seslennın en pesı 5/ Perde 61 Seyrek do-
kunmuşbırturkumaş Bırgöstermesıfatı 7/Tüy,kıl Ha-
va basınçlan eşıt olan yeryuzü noktalan 8/ Oyunda cezalı
çocuk Ergenekon'dan çıkışlarında Gökturkler'e yol gos-
teren dışı kurt 9/Batılı tacırlenn tıcaret ıçın geldıklen Os-
ınanlı lımanlarında. gümrük dışında vermek ya da ödemek
zorunda kaldıklan her şey ıçın kullandıklan deyım llkel
bır sılah