22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 TEMMUZ 1995 ÇARŞAMBA HABERLER Ticaret, yasak ve sınır tanımıyorw j-stc. stanbıd'danErivan 'a Moskova üzerinden gittik Yolculuğumi4z tam 36 saat sürdü. Erivan- tstanbul uçakla 1 saat 45 dafdkalık bir mesafe. Ama Türldye ile Ermenistan arasında uçak seferiyok. Kara sınırlan da Karabağ dah savaştan buyana kapalı. Ermenistan'dadükkânların tezgâhları Türk mallanyla kaplı. Bir kutu kolanın fiyatı 1 dolar. Bu mallar îran üzerinden geliyormuş. Sınır açılsa Türk girişimcileri bu ticareti yapacak. Kola daha ucuza satılacak Ermenistan, Türkiye ile ilişkilerini geliştirmek istiyor. Bütün Kajkasya halMarı yüzünü Türkiye 'ye dönüyor. Ama Türkiye 'nin henüz buyeni düzene uyabilecek bir ataklık içinde olduğu söylenemez. Rusya, bölgedeki iç çatışmalardan yararlanarak yeniden buralan askeri kontrvl altına almış. Şu anda bölgenin uluslararası önemi Bakü petrolleri ve Orta Asya 'ya geçiş yolu olması nedeniyle giderek artıyor. Türkiye 'nin hızla bu ülkelerle geleneksel sorunlanm çözmeye ve ilişküerini geliştirmeye girişmesi büyük önem taşıyor. Kafkasya'da yeııi düzen E senyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan'ın sekreteri Gülay, Ermenistan gezımi- zin rotasını anlatınca şaşınp kalmıştım. Gülay'ın verdiği rotaya göre pazartesi öğleyin Moskova'ya uçacağız. bir gece ve bir gün orada kal- dıktan sonra Erivan'a ulaşacağız. Gûrbüz Çapan, Ermenistan'a gıder misin diye sorduğunda aklıma Moskova üzerinden uçmak doğnısu hiç gelmemişti. lstanbul'dan Erivan uçakla 1 saat 45 da- kika. Biz ise Ermenistan'ın başkentine ulaşmak için 36 saatlik bir yolculuk yap- mak zorunda kaldık. lşin aslı, Mosko- va'da 1.5 gün kalma fıkri hoşuma gitmiş- ti. Sosyalizme 70 yıllık başkentlik etmiş bu büyülü şehri görmek nasip olmamıştı. 1.5 gün bile olsa Moskova'yi görme fikri beni heyecanladırdı. Bu yolculuğa Esenyurt Belediye Baş- kanı Gürbüz Çapan, araşttrmacı Taner Akçam, Hürriyet'ten Zeynep Atikkan ve Sa- bah'tan Cengiz Çan- dar'la bırlikte çıktık. Ön- ceden hesapiamadığımız yollardan geçerek Gür- cistan-Batum-Trabzon üzerinden Istanbul'a dondük. Gürbüz Çapan, Erme- nistan'a sivil bir amaçla gittiğini ve iki halk ara- sında kültürel adımlann atılmasından yana oldu- gunu açıklamıştı. Çapan, Kars'ın Çıldır ilçesinden. O bölge halkının Erme- nistan'la sınırlann açıl- masmdan yana olduğunu ve sınırlann açılmasıyla birlikte bu bölgeye hayat geleceğini anlatıyordu. tyi ilişkiler WerıMemi ORAL ÇALIŞLAR'ın Moskova, Erivan, Tiflis, Batum izlenimleri - 1 - ölgenin en önemli güçlerinden birisi Türkiye. Ama Türkiye'nin yöreye yönelik ciddi ve uzun vadeli bir politikası olduğu söylenemez. Uzun çabalarla açılan ve çevreye büyük bir ekonomik canlılık getirebilecek Sarp sınır kapısının hali içler acısı. rürkiye'yi önemli bir komşu ve ekonomik potansiyel olarak görüyor, bölge ülkeleri. Küçük Türk girişimcileri kendi çabalanyla bir şeyler yapmak istiyorlar. Gürbüz Çapan'ı böyle bir yolculuğa iten neden, doğup büyüdüğü Kars yöresinin istekleriydi. Çünkü Kars yöresinde ekonomik sıkıntılar yü- zünden bu bölgenin in- sanlan sürekli batıya göç ediyorlar. Ermenistan'la sınırlann açılması bölge- yi bir anda ekonomik ba- kımdan canlandıracak ve bölgeye hareket getire- cek. Çapan, Karabağ olaylan nedeniyle Türki- ye tarafindan kapanan sı- nırlann açılmasını isti- yor. Bu gezinin böyle bir adıma yardımcı olması da en büyük dileği. Ermenistan gezisi sıra- sında anlaşlıldı ki hem Türkiye hem Ermenistan, Türkiye-Ermenistan sı- nırlannın açılmasından ve ilişldlerin geliştirilme- sinden yana. Türkiye iki yıl önce, Ermenistan, Azerbaycan ve Karabag arasındaki sorunlar ve çıkan savaş nedeniyle Ermenistan'a baskı yapmak amacıyla bazı önlemler almıştı. Azerbaycan'la olan etnik ve dini yakınhk, Azer- baycan-Ermenistan ara- sındaki çatışmada Türki- ye'nin tutum almasına neden olmuştu. Sovyetler Birliği'nin dağılmasından ve Erme- nistan'ın bağımsızlığını ilan etmesinden sonra Türkiye-Ermenistan ilişkileri normal seyrinde ilerliyordu. 1993 yılında Azerbaycan topraklan içindeki Karabağ özerk bölgesinde çıkan ayak- lanma bu bölgedeki bütün gelişmeleri alt üst etti. Çoğunluğunu Ermenilerin oluşturduğu Karabağ, bağımsızlık ve Ermenistan'la bağlantı kurabile- ceği bir koridor istiyordu. Azeriler de buna karşı çıkıyoriardı. Sonunda silahlar patladı. Ermeniler. Azerbaycan'ın Karabağ çevresindeki geniş bir araziyi işgal ettiler. Azerbaycan savaşta önemli kayıplara uğradı. Ruslarla askeri anlaşma Türkiye. bu sonuç üzerine Ennenistan'ı zorla- mak amacıyla Ermenistan'la olan sınırlannı ka- pattı. Ve henüz emekleme aşamasında olan bü- tün ilişkileri dondurdu. Aradan geçen iki yıl, Ermenistan'a ve Azer- baycan'a savaşın maliyetinin çok yüksek olduğu- nu gösterdi. Ermenistan, bağımsızlık ilan ettiği. Rusya'ya yeniden muhtaç dunıma düştü ve Tür- kiye'den geleceğini düşündüğü baskılara karşı Bayan Şevardnadze'ninpapatyakm ~W% erşembe öğleyin Erivan'dan M^ arabalarla Gürcistan'ın başkenti -A. Tiflis'e yola çıktık. O akşam Tiflis'ten kalkan uçakla Istanbul'a döneceğiz. Türkiye'den bize Tiflis uçagmın akşam 20.00'de kalkacagı söylendi. Biz de Ermenistan saatiyle 14.00'te Erivan'dan yola çıktık. Gürcistan sınınnda Türkiye Büyükelçiği görevlileri bizi karşıladılar. Ancak uçağı kaçırdığunızı söylediler. Çünkü uçak akşam 19.00'daymış. Buna rağmen yetişebileceğimizi söylediğimizde elçilık ildnci kâtibi Ahmet Demirer, umutsuzca başmı salladı. Çünkü Gürcistan'da saatler Ermenistan'a göre bir, Türkiye'ye göre iki saat ileriytniş. Bunu hesaplamamıştık. Tiflis Havaalam'nda, dönüş yollan için çözüm ararken Batum'a ertesi sabah küçük bir uçak olduğunu öğrendik. Geceyi büyükelçiliğin konuğu olarak Tiflis'te geçirdikten sonra sabah Gürcistan Havayollan'na ait uçakla Batum'a gitmek üzere havaalanına hareket ettik. Havaalanında bizi bir sürpriz bekliyordu. Gürcistan Devlet Başkanı Şevardııadze'nin eşiEmma Şevardnadze yanında bir grup kadınla Batum'a yolculuk edecekmiş. Uçak 26 kişilik. Bayan Şevardnadze'nin yanında çok sayıda papatya diye anabileceğimiz kadın bulunuyor. Zaten bu uçak bir gün önce normal seferini yapması gerekirken sanınm Bayan Şevardnadze*nin gezisi nedeniyle bir gün sonraya kalmış. Büyükelçimiz Tevfık Okyayüz araya girdi, biletler bulundu. Ancak biletleri alan elçilik görevlisı endişeli biryüzle yanımıza geldi ve yalnızca dört kişilik yer olduğunu söyledi. Bizim heyet ise beş kişilik. Bu sırada Bayan Şevardnadze'nin orada orurduğunu gördük. Gidip kendisiyle sohbet ettik. Zeynep Atikkan ın anne tarafindan Gürcü olmasından çok hoşlandı. Ona iltifat olsun diye, "Senin gözterin Gürcü gözjeri'' dedi. Sonunda bizim gruba beşinci bilet de bulundu ve sorun çözüldü. Bu bilet karmaşası sırasında halka binecek yer kalmamıştı. O da ne gam. Batum Havaalam'na geldiğimizde Bayan Şevardnadze'yi ellerinde çiçeklerle büyük bir kadın kalabalığı bekliyordu. Biz gruba hemen 'Emma ve papatyalan' adını taktık. Hatta arkadaşlardan birisüün öğrendiğine göre Emma ayaklan şiş olduğu için yürümekte de zorluk çekiyormuş. "Tıpkı bizim Semra Özal ga>i" diye ekledi. lKtidar her yerde iktidar. Her yerde fırst ladyler, onlara tahsis edilen uçaklar ve papatyalar var. Bu çok yoksulluk çeken Gürcistan olsa bile. savaşla Tiflis yakılıp yıkılırken Osetler, Abhaza- lar, Acarlar bağımsızlık isteğiyle ayaklanırlar. 300 bin Gürcü, Abhazya'yı terk etmek zorunda kalır. Herkes birbirine girer ve sonunda Rusya, yeniden bu ülkede boy gösterir. (ç savaş bu ülkeleri tarümar etmiş. Büyük bir yoksulluk var. Herkes karnmı doyurmanın ve ca- nını kurtarmanın peşınde. Ama öte yandan bölge petrol yataklan, petrol boru hattı ve Batı'ın Orta Asya'ya açılan kapısı olması nedeniyle büyük bir önem kazanıyor. Ba- kü'de işletilecek ve Batı'ya taşınacak petrol ve bu petrolün hangi yolu izleyerek taşınacağı bölge üzerindeki hesaplan daha karmaşık bir hale geti- riyor. Petrol yolunda çekişme Rusya, Bakü'de çıkacak petrolün Rusya'nın Karadeniz'e açılan Novorosisk limanından taşın- masını ve bu yolla Bulgaristan üzerinden Batı'ya gönderilmesini istiyor. Türkiye ise bu petrolün kendi ülkesinden geçmesinden yana. Ameri- kan'ın desteğini sağlamaya çalışıyor. Amerika ise Tür- kiye-Ermenistan ilışkileri- nin yumuşamasına büyük önem veriyor. Bölge ülkele- ri arasında sorunlann deva- mı sürekli Rusya'nın etkin- liğini arttırdığı için ABD bu gerilimlerin çözülmesinden yana ağırlığını koyuyor. Bölgedeki anlaşılması güç karmaşaya yukarıdan bakınca şöyle bir tablo ile karşılaşıyoruz: Bölgedeki bütün çiviler yennden çık- mış. Her şey yeniden şekil- leniyor. Bir yanda değeri her gün artan Bakü petrolle- ri, diğer yandan bu kargaşa- lıktan kendisine çıkar sağla- maya çalışan büyük devlet- ler. Küçük ülkeler, çevredeki kışkırtma ve hesaplar nede- niyle kendi iradeleriyle ha- reket etmekten çoîc esen rüzgârlara ve güç dengeleri- ne bağlı günübirlik siyaset- ler izliyorlar. Rusya, bölge üzerindeki egemenliğini sürdürmek ve petrol yollanm denetlemek için ağırlığını koymuş du- rumda. ABD, bu yörede ol- dukça faal. Alman işadam- lan otelleri dolduruyorlar. Herkesin kendine göre bir hesabı var ve bölgede bü- yük devletler arasında çıkar kavgası bütün şiddetiyle sü- rüyor. Türkiye: OnemH gflç Ruslarla askeri anlaşma imzaladı. Aslında bölge- de bağımsızhklannı ilan eden bütün ülkeler ben- zer sorunlarla karşı karşıya. Ermenistan'dan son- ra gezimizin ikinci durağı Gürcistan da isteme- yerek de olsa Rus askerini ülkesine yeniden ka- bul etmek zorunda kalmış. Ülkeyi jiyip bitiren iç savaş Rusya'yı yeniden Kafkaslarda büyük ağabey duruma getirmiş. Bu ülkelerin haklan SSCB döneminde ağır baskıla- nnı gördükleri ve bu nedenle hoşlanmadıklan Moskova yönetiminden tam kurtulduklannı dü- şünürken yeniden Rus tanklannı ülkelerinde gö- rüvermişler. Sözde hepsi kendi istekleriyle Rus- ya ile güvenlik anlaşması imzalamışlar. Ama bi- raz konuşunca anlaşılıyor ki bu ülkeler Rus- ya'nın varhğından büyük bir tedirginlik duyu- yorlar. Azerbaycan'ın da benzeri baskılarla yüzyûze geldiği ve Rus askerlerini ülkesine kabule zor- landığı gazetelere yansıyor. Moskova'nın ÇOK sayıdaki havaalanından biri- sine inip Kızıl Meydan'daki tarihi Metropol otele yerleşip, çevremize şöyle bir gözatınca anladık ki Rusya'ya çok sayıda Avrupah geliyor. Metro- pol otel çeşitli dilleri konuşan Avrupalılarla dolu. Metropol otelini Finlandiyalılar restore etmiş- ler ve işletiyorlar. Kızıl Meydanı'n hemen yanı- başındaki Moskova otelinın önündeki büyük meydana yeni bir bina yapılıyor. Inşaat makine- leri hanl hanl çalışıyor. Türkfirmalanönemli ihaleleri alıyor Kremlin'in hemen karşisındaki kilise yeniden onanlmış ve hizmete açılmış. Moskova'nın dört bir yanında faaliyet var. Bu arada Türk firmalan da önemli ihaleler ahyorlar. Moskova, Sovyetler Birliği'nin çökmesi ve dağılmasından sonra orta- ya çıkan yeni düzen içinde kendine yer anyor. Sovyetler'in dağılmasıyla ortaya çıkan devlet- lerin içindeki milliyetler ise birçok sorunla yüz- yüze. Kafkaslar ise bu sorunlann en ağır yaşan- dığı bölgelerden. 72 milletin yaşadığı Kafkaslar- da yeni kurulan cumhuriyetler, henüz bir devlet olmanın ölçülerine ulaşamamış. Ömeğin Gürcis- tan bu sıkıntıyı en çok yaşayan ülkelerden. Gür- cüler kendi aralannda iktidar kavgası verip, iç Aslında bölgenin en önemli güçlerinden birisi Türkiye. Ama Türkiye'nin yöreye yönelik ciddi ve uzun vadeli bir politikası olduğu söylenemez. Uzun çabalarla açılan ve çevreye büyük bir ekonomik canlı- lık getirebilecek Sarp sınır kapısının hali içler acısı. Kesilen ödenekler nedeniy- le Gürcistan'dan Türkiye'ye girdiğiniz an bakımsız ve harap olmuş bir yolla karşı- laşıyorsunuz. 17 kilometrelik Sarp-Ho- pa yolu tam bir felaket. Günde onlarca aracın giriş çıkış yaptığı bu kapı, Türk girişimcilerinin her şeye rağmen bir şeyler yapmak peşinde olduğunu gösteri- yor. Türkiye ne yazık ki bu yörede henüz kendi ağırlığına uygun bir çaba içinde değil. Ne ekenomik, ne siyasi ne de kültü- rel olarak buralarda yeni duruma uygun siyaset- lerden söz etmek mümkün değil. Dünya yeniden şekilleniyor, Kafkaslar ise her gün yeniden düze- ne giriyor. Bölge ülkeleri, Türkiye'yi önemli bir komşu ve ekonomik potansiyel olarak görüyor. Küçük Türk girişimcileri kendi çabalanyla bir şeyler yapmak istiyorlar. Lokanta, pastane, finn gibi temel gıda sektör- leri Türkler tarafindan işletilmeye başlanmış bi- le. Örneğin yalnızca Gürcistan'ın başkenti Tif- lis'te 50 Türk finnı açılmış. Ve bunlann her birinin Türkiye'den ithal ettik- leri un ve unlu mamüllerin bir yıllık tutan iki milyon dolar. 50 finnın potansiyeli 100 milyon dolar ediyor. Bu rakamm Gürcistan'ın birkaç yüz milyon dolarlık bütçesi düşünülürse ne kadar bü- yük olduğu anlaşılır. SÜRECEK Cizlice degistirildi Kararname skandalıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetin, Yet- ki Yasası çerçevesinde çı- kardığı Türk Ticaret Yasa- sfnın bazı maddelerinde degişiklik yapılmasına ilişkin kanun hükmünde kararname (KHK) ile pa- tent haklannın korunması hakkuıdaki KHK'nin Ba- kanlar Kurulu'nda imza- landıktan sonra, Başba- kanlık'ta, Türkiye Odalar ve Borsalar Birüği'nın (TOBB) istemi doğrultu- sunda değiştirilerek Resmi Gazete'de yayımlandığı ortaya çıktı. Koalisyonun CHP kanadı, kararnamele- rin Resmi Gazete'de farklı yayımlanması üzerine, de- ğiştirilen metinleri içeren yeni bir KHK'yi Bakanlar Kurulu'na sundu. Gümriik birliğine geçışe ilişkin bazı yasal değişik- liklerin KHK ile yapılabil- mesi için hükümete yetki veren yasa çerçevesinde Sanayi ve Ticaret Bakanlı- ğı tarafindan hazırlanan karamameler, Başbakanlık tarafindan değiştinldi. Metinde degişiklik ~ Alınan bilgıve göre Türk Ticaret Yasası'nin bazı maddelerinde deği- şiklik yapılması ve patent haklarının korunmasına ilşkin kararname metinleri Bakanlar Kurulu'nda im- zalanmadıktan sonra, Çumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e gönderilmek üzere Başbakanlığa sunul- du. Yetkililer, kararname- lerin Resmi Gazete'de ya- yımlanmasının ardından metinler üzerinde degişik- lik yapıldığının fark edil- diğini vurgularken, "Yapı- lan değişiklikler TOBB Başkanı Yalım Erez'in is- tekleriydi. Erez, bu konuda kararnamderin imza aşa- masında sürekli lobi yürü- tüyordu" açıklamasını yaptılar. Bakanlar Kurulu'nda imzalanan kararname me- tinlcrinın, Başbakanhk'ta değiştirilerek Resmi Gaze- te'de yayımlanması üzeri- ne, koalisyonun CHP ka- nadı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafindan hazır- lanan ve değiştirilen hü- kümlerin tekrar yüriirlüğe girmesıni öngören yeni bir kararnameyi hükümete sundu. Kararnameler üzerinde Başbakanlık'ta yapılan de- gişiklik ile Türk Ticaret Yasası'nın bazı maddele- rinde değişiklik yapılması- nı düzenleyen KHK'den şu madde çıkanIdı: "Sanayi ve Ticaret Ba- kanlığı, anonim şirketterin hesaplan ile mali tablo ve rapoıianıu, me>zuab uya- rınca bağımsız denetimle yetkili kişi ve kuruluşlara incclcttirebüir. Bu konuda- ki esaslar bakanlık tebli- ğiyle düzenlenir. Anonim şirket murakıplannın nhe- likleri ve düzenleyecekleri raporlara ilişkin esaslar Bakanhkça çıkanlacak bir yönetmeiikte gösteriür." Yetkililer, Başbakan- hk'ta kararnameye ekle- nen bir madde ile de reka- beti ve tüketiciyi koruma yasalan çerçevesinde oluş- turulan Rekabet Kuru- lu'nun bu yıl için öngörü- len tüm gelir kaynaklan- nın kesildiğini vurguladı- lar. Kararnameye, hükü- met üyelerinin imzalama- larından sonra eklenen madde şöyle: "Bu kanun hükmünde kararnamenin yayunı tari- hinden itibaren ilk yıl için- de sermaye artınmı >«pa- cak olan anonim ve limited şirketler, Tüketicinin Ko- runması Hakkındaki Ya- sa'nın 29. maddesinin ikin- ci fıkrasında düzenlenen, sermaye arbnmı vapmala- n halinde artünlan kısım için ödenecek olan binde 2 oranındaki ödemeden, bir arttırıma mahsus olmak üzere muafurlar." Başbakanhk'ta Patent Haklarının Korunması Hakkındaki KHK üzerinde yapılan değişiklikle_de ka- rarnamenin "tlaç Üretim Lsulleri ve tlaç Crünleri- nin Korunması" başlıkh geçici 4. maddesine "ve ürünleri"ifadesı eklendi. Yetkiller, bu değişiklik ile maddenin "işlemez" hale geldiğini vurgularken, "tlaç lobisi, Başbakanlık aracılığıyia etkisini göster- di*savmı dile getirdiler. Karamemede değiştiri- len maddenin Resmi Ga- zete'de yayımlanan son şekli şöyle: "Tıbbi ve veteriner Uaç üretim usulleri ve ürünJeri- ne bu KHK kapsamındaki patent belgesi ile sağlanan koruma 1 Ocak 2000 tarihinde başlar." Fatsa Dev-Yo! davasında karar 20 sanığın idamı istendiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 12 Eylül sonra- sında açılan 460 sanıklı Fatsa Dev-Yol davasının temyiz incelemesi, on yıl sonra Yargıtay'da dün kara- ra bağlandı. 1985 yılında Amasya Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan ve Erzincan Ağır Ceza Mahkemesı'nden ka- ran çıkan dava, temyiz edi- lince Askeri Yargıtay'da in- celenmeye başlandı. Yerel mahkeme tarafindan 8 sa- nık için idam, 14 sanık için de müebbet cezası verilen dava. 30 Arahk 1993 tari- hinde Sıkıyönetım Yasa- sı'nda yapılan değişiklik nedeniyle Yargıtay'a gön- derildi. Yargıtay 11. Ceza Daire- si'nde dün temyiz incele- mesi tamamlanan davada. 415 sanık hakkında yerel mahkemenin verdiği mah- kûmiyet ve beraat kararian- nı onayarak ortadan kaldır- ma karan verirken, 20 sanı- ğın hakkındaki mahkûmı- yeti az bularak bozdu. Ceza daıresı. bu sanıklar için Türk Ceza Yasası'nın (TCY), idam cezasını ön- gören 146/1. maddesinin uygulanmasını istedi. Ceza dairesi, 14 sanığın suçu için "zamanaşımı" nedeniyle kaldırma karan verirken, 9 sanık hakkında- ki mahkûmiyet ve beraat kararlannı da bozdu. Mah- kûmiyet ve beraat kararlan bozulan sanıklar, ağır ceza mahkemesinde yeniden yargılanacak. Yargıtay 11. Ceza Daire- si'nin. cezalannı az bularak TCY'nın 146/1. maddesin- den yeniden yargılanmasuıı ıstediğı sanıklar şunlar: "Aydın Akyazı, Mehmet Aktaş, Ekrem Aslantaş, Fahrettin Öztürk, Dursun Öztürk, Irfan Bölükbaş, Hüsamettin Keskin, Zati Yücel özel, Feridun Ekiz, Aydm Oral, Hicabi Kara- demir, Mahmut Keskin, Se- dat Göçmen, Ahmet Küçü- köksüz, Bahattin Oğuzeş, Bayram Türkmen, Cemal Şadunan, Zekai Top, Emin Yaşar ve Osman Nuri Ya- kan." Orman yakana idam cezasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Terör amacıyla orman yakanlann, ölüme neden olmalan durumunda idam cezasına çarptınlması hükmünü getiren yasa tasa- nsı, dün TBMM Genel Ku- rulu'nda kabul edildi. Yasaya göre terör ama- cıyla orman yakan örgüt üyesi kişıler. 24 yıldan 30 yıla kadar ağır hapis ve 5 milyar liradan 10 milyar li- raya kadar ağır para cezası- na mahkûm edilirken, eğer yanan orman alanı bir hek- tardan fazla olursa veya bir kişinin yaşamını tehlıkeye sokarsa, ömür boyu ağır hapis cezası verilecek. Yan- gın nedeniyle ölüm meyda- na gelirse. suçu işleyenler hakkında idam cezası veri- lecek. Yasaya göre, tedbir- sizlik ve dikkatsizlik sonu- cu orman yangımna neden olanlar, 1 yıldan 5 yıla ka- dar ağır hapis ve 200 mil- yon liradan 500 miryon li- raya kadar ağır para cezası- na çarptırılacaklar. Kasti olarak yangın çıkaranlar ise 10 yıldan 15 yıla kadar ağır hapis ve 500 milyon lira- dan 1 milyar liraya kadar ağır para cezasına mahkûm edilecekler. Yasayla, yanan orman alanı bir hektardan fazla olursa bu cezanın 1 kat daha arttırılması ve yangın bir kişinin yaşamını tehlikeye sokarsa cezasının aynca bir kat daha arttınl- ması hükme bağlanıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle