28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 TEMMUZ1995 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 'Menzir mtikam alıııaya çahşıyor' ANKARA (Cumhurryet Bürosu) - CHP Erzıncan Milletvekili Mustafa Kıd, PKK ve mafya bağlantılı kişilerin vize almasına yar- dımcı olduğuyolundalci ha- berleri >alanlayarak. son günlerde tstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir'in aleyhinde yaptığı açıklama- lar dolayısıyla kendısine bir komplo kurulduğunu ileri sûrdü. Menzir'in kendisin- den intikam almaya çalıştı- gını savunan Kul, haberi ya- zan Milliyet muhabiri Or- taan Üreten'in Menzir'in da- madı olduğuna dikkat çeke- rek "Menzir, daraadı aracı- lığryla betıimle uğraşacağı- na, polis teşkilati içerisin- deki PKK'ye yardnn eden- leri ortayı çıkarsın" dedi. Mustafa KuJ, parlamento- dadûzenlediği basın toplan- tısında, günlûk bir gazetede kendisi hakkında yayımla- nan, PKK ve mafya ile bağ- lantısı olan kişilere Italyan konsolosluğundan vize al- mak için aracıhk ettiği yo- lundaki iddialan yanıtladı. Kul, kaçamak yanıt vermek yerine olayı bülün gerçekli- ği ile anlatacağını belirterek şunlan söyledi: "1991 yıhndaİstanbul'da- ki ftalyan Konsoloshı- ğu'ndan bir bayan beni tele- fonla arayarak, benim imza- mın bulunduğu bir yazıv la 3 kişiye vize verilmesi konu- sunda yardımcı olunınası is- tendiğini belirterek, bu yazı- nın bana ait olup olmadığını sordu. Ben zi> arctçilerin ka- yıttannı tutuyorum. tsimle- ri kontrol ettiğimde, sözö edilen kişilerin bana gelme- diklerini anladım. ımzayı da tarif ettirdim ve bana ait olmadığını da anladım. Da- ha sonra dönemin Istanbul Emniyet Müdürü Mehmet Ağar'ı telefonla arayarak ola>ı anlattun ve bu sahte- kârlıgın ortaya çıkanbnası için gerekenin yapılmasını istedim. Aradan üç gün geç- tL Mehmet isimli bir yüzba- ŞL tetefon etti vegörüşmemiz gerektiğini sö> ledi. Kendisi- ne saat09.00'da Meclis'te o»- duğumu, orada görüşebile- ceğünizisöyledim. Sabah sa- at 0830 sulannda evimden çıkarken yanlış hatırlamı- yorsanı Toyota marka bir otomobflden bir kişi indi ve Mehmet yüzbasının kendisi olduğunu söyledi MecKs loj- manlanna gelen ziyaretçiler için her zaman kapıdan loj- mana telefon edilir ve kabul edipetmeyeceğimiz sorulur- du, bu kez sorulmamıştı. So- yadını söylemeyen Mehmet yüzbaşı bana, sahtekârlığı kendisinin yapüğını, vize is- tediği üç idşinin oidukça ga- riban olduğunu, yurtdışına çahşmaya gidebilmelcri için yardımcı olmak istediğini, bu nedenle benim imzamı takJit ederek bir yaa düzen- lediğini. olay ortaya çıkmca üç arkadaşuun da gözaltına almdığını, bu kişilerin sıkjş- tıruması durumunda kendi Lsminin deortayaçıkacağuu, bu durumda da meslekten atılacağını belirterek bana yalvardı. Yüzbaşı Mehmet kimdi bifaniyorum, MTT'ten de olabilir. Daha sonra tstan- bul Emniyet Müdüriüğü'nü yeniden aradım. Ağar bana, oiayia ilgüi geüşmeler hak- kında bttgi sahibi olmadığı- m, konuyu araştıracagını söyledi. Aradan iki saat geç- tikten sonra bir başkomiser tetefon ederek, ihbanm üze- rine uzun süredir takip et- tikieri üç kişiyi gözahlna al- dıklamu kaydederek 'Gö- zaltına aldık. Ancak, son de- rece gariban olduklannı an- ladık. Sizin iyi niyetinizede güvenerek serbest bıraktık. Ama, eğer şikâyetçiyseniz gerekeni yapanz' dedi. Ben de bunun üzerine şikâyetçi olduğumu bildirdim. Ölay bundan ibarettir." Son günlerde Menzir aleyhine bazı açıklamalarda bulunduğunu ve daha sonra da "Pölis bana ne yapacak?" diye bir beklenti içine gir- dığini behrten Kul, "Mület- vekilJeri bile bu korkuyla yaşar hale geldiyse vatandas, polisten nasıl korkmasm" dedi. Kul, olayda adı geçen Sa- vaş Buidan hakkında "PKK ile bağlanbsı varsa. MİT'le de İstanhul polisiyle de bağ- lanüsı vardır" diye konuştu. Iddialarla ilgıli olarak dava açacağını belirten Mustafa Kul, "Menzir, damadı aracılığıyla benimle uğ- raşacağuıa, polis teşkilatı içerisinde. PKK'ye yanhm edenieri bulup ortaya çıkar- sın" dedi. KaramürsePde yash kuüama KARAMÜRSEL (Cum- huriyet)- Karamürserin düş- man işgalınden kurtuluşunun 74. yıldönümü, ilçeye bağlı 3 beldesi ile 13 köyünün Ya- lova'ya bağlanması nedeniy- le şenliksiz kutlandı ve yas programı uygulandı. Kırkpı- narBaşpehlivanı Ahmet Taş- çı ile birlikte yaklasık 200 ki- şi siyah gömlekler giyerek protesto yürüyüşü yaptı. Cumhurbaşkanı Süley-man DenrireL Karamürsel Beledı- ye Başkanı Ozcan Özalguıa sınır sorununun çözümlene- ceğini bildirdı. Kurtuluş yıldönümü nede- niyle önceki gün Amiral Ka- nunürseJ'in anıtı önünde başlayan törenlere, dün sabah Atatürk Anıtı önünde devam edildi. Saygı duruşundan sonrayasın simgesi olarak si- yah gömlek giyen Kırkpınar Başpehlivanı Ahmet Taşçı, Istiklal Marşı eşliğinde gön- dere bayrak cekti. Karamürsel Belediye Baş- kanı Özcan Özalgın, törende yaptıgı konuşmada, ilçenin haksız bir şekilde bölündü- ğünü ve topraklannın önem- li bir bölümünün Yaloya'ya bağlandığını söyledi. Özal- gın, şunlan söyledi: "Bu nedenle \^s tutan Ka- ramürsellifer, en büyük şölen- leri olan Kurtuluş Bayra- nu'nı kutla>amadüar. Devtet- lerin bile diğer devletlerin toprak haklanna saygı gös- terdiği günümüzde, bir bei- denin ihya edümesi uğruna diğer bir beldenin açhğa mahkûm edflmesini anlamak mümkün değildir. Haksızca yapılan tasarruflann kalk- masıiçin eyiemlerimizve tep- küerimiz devam edeceknr." Deniz Eğitim Komutanlığı bandosu eşliğinde Merasim Bölüğü'nün resmi geçidin- den sonra, başta Kırkpınar Başpehlivanı Ahmet Taşçı ile diğer güreşçiler olmak üzere siyah gömlekler giyen yak- laşık 200 kişi, protesto yürü- yüşü yaptı. Karamürsel Kaymakamı Dündar Gütteldn ile Garni- zon Komutam Tuğamjral Ay- tekin Ersan'ın hazır bulun- duğu törene, protokoldeki di- ğer kişiler yas nedeniyle ka- tıhnadılar. IAĞUOĞIU 1. KOŞU: F: Küheylan (3) , P: Vira Vira (4), PP: Beretta (2), S: Gilda 1 (6). 2. KOŞU: F: Yenifoçalı (6), P: Özhanbey (2), PP: Nurtay(l),S:Bayraklı(5). 3. KOŞU: F: Agani (8), P: Uçanbulut (5), PP: Aydar (3), PP: Felek 1 (2). 4. KOŞU: F: Miss Monroe (7), P: Kazakbeyi (3), PP: New York (1), S: Archlight (2). 5. KOŞU: F: Sisiliano (1), P: Gold Jubilee (7), PP: Dean Martin (3), S: Dandanakan (2). 6. KOŞU: F: Sülohan (3), P: Erbatur 1 (1), PP: Neşecan (12), S: Orsehan (2), SS: Balins 4(16). 7. KOŞU: F: Sado (10), P: Hacıbaba (9), PP: Armağan 5 (8), S: Bakırköylü 1 (1). Günün îkilisi: 4. Koşu: 3/7 Tabela Bahis: 3 1. 12.2. 16. ALTILI GANYAN 6 2 5 ; 1 8 7 3 1 r \ 3 10 9 8 1 OTORITELERIN GORUŞLERI BuıtianDalgıç ErtanÖzsu M.ûztevaz GûneyAkreı 6 6-5-2-1 6-2-1 6 8-5-3 8 3-5-8-1 1-3-5-8 3-7-1 7-1-3-2 7-2-3-1 7 1-3-7-2 1-7-3 1 1-2-3-7 3 3-16-2-1 3 3-16-2-1 10*9-1 8-9-1 9*1-3 10*9 G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY B Baştarafı 1. Sayfada olabildiğınce çok ülkeyle ilişkisini boz- mak. Yunanistan'la PKK işbirliğini adım adım geliştirirken, Türkiye'nin de buna tümüyle sessiz kalması tabii ki beklene- mezdi. Ancak Çiller'in, Yunanistan'a "hak ettiği" yanıtı verirken, dış politika- dan çok iç politika hesaplan yaptığı dik- kati çekiyor. DYP grubunun kafası kanşık. Anaya- sa değişikliklerinde kilitleyici unsur ol- muşlar, Genelkurmay Ikinci Başkanı Org. Çörekçi'nin açıklamasına bir kıs- mı sanlmış, bir kısmı şaşırmış, memura sendika olayinda oklar DYP'nin üzeri- ne çevrilmiş. Kısacası işler karmakanşık. Böyle bir ortamda grubu en iyi ne toplar? Tabii ki Yunanistan. Grupta Çiller haykırıyor: "Yunanistan Türkiye'ye kefen biçi- yormuş, Türkiye'ye kefen biçenlerin ha- lini tarih yazmıştır. Bir millet için onur- suzluk, onursuzluklann en kötüsûdür. Yunan halkına sesleniyonım, at gözlü- ğü takmış yöneticilerinizi uyann..." Konuşma yanlış yerde yapıldı. Çiller, Kızılay alanında halkı toplayıp, bağır- malıydı: - Bu bacınız Yunanistan 'a haddinibil- dirsin miii? - Bildirsiiiin... - Bu bacınız Yunan'ı Ege Denizi'ne döker miii? Sağolasın Yunanistan!.. - Dökeeeer... Papandreu'ya da Akropol'ün önünde bir miting yakışır: - Bu dedeniz, Türkiye'ye haddinibil- dirir miii? - Bildiriiirrr... - Bu dedeniz, Ege'yi Yunan gölü ya- parmııı? - Yapaaaarrr... Türkiye ve Yunanistan, dünyanın en çok silah satın alan iki ülkesi. Nedense iki ülke, bütçenin önemli bir dilimini si- lahaayırmayahızverince, karşılıklı "teh- ditler" de artryor. Dün, Orta Doğu Teknik Üniversite- si'nde Türk ve Yunanlı gazeteciler üze- rine doktora çalışması yapan, Ispanyol HaberAjansı'nın Türkiye Temsilcisi Do- ğan Tılıç'la bir süre sohbet ettim. Tılıç, iki ülke gazetecilerini şöyle özetliyor: "Yunanistan basınında bir Türkiye düşmanlığı ve korkusu hâkim. Bu yo- rumlan yapan gazetecilehe konuştu- ğumda, yazdıklanyla düşündüklerinin aynı olmadığını gördüm. özel sohbet- lerde iki ülkenin dost olması gerekti- ğinden söz ediyoriar. Ancak yazdıklan bunu yansıtmıyor. Benzer şey Türkiye içindegeçerii..." öyle görünüyor ki Türk ve Yunan po- litikacılannın karşılıklı düşmanlığa ge- reksinimi var. Böylece iç politika sorun- lannı ait etmek kolaylaşıyor. Bunda basın da üzerine düşen göre- vi fazlasıyla yapıyor. Türkiye'nin ulus-devlet olmayı başar- masının en önemli halkası, 1922'de Yu- nanistan'ı yenmesiydi. Yunanistan'ın u- lus-devlet olmayı başarması da Os- manlı Devleti'ni kendi egemenlik saha- sında ait etmesiydi. Yani iki ulus, birbirlerini yenerek dev- letleştiler. Bu kök, tarihin yapraklannda kalmıyor, zaman zaman ısıtılıyor. 1930'lardaAtatürk ve Venizelos dost- luk köprüleri kurdular ve yeni bir dönem başlar gibi oldu. Ancak bu yakınlaşma- nın temelinde, "Italyan tehdidi"yattyor- du. İki ülke 1950'lerde biraz daha yatan- laşıp art arda NATO'ya girdiler. Bunun temelinde de "Sovyet tehdidi" vardı. 1960'lardan sonra ise Kıbns konusu i- ki ülke ilişkilerinde belirleyici oldu. Türkiye ve Yunanistan, "ortak tehdit" ortaya çıkmca işbirliğine giriyor, bu or- tadan kalkınca birbirini yiyor. Voltaire, "Uzun zaman devam eden bir aniaşmazlık, her iki tarafın da haksız olduğunu gösterir" diyor. İki ülkenin yö- neticileri, haritaya baksalar, Ege'nin iki yakasını birleştirmenin, birbirlerinin ya- kasına yapışmaktan çok daha kolay ol- duğunu görecekler. Son gerginliğin nedeni, daha önceki- lerden biraz farklı; Atina'nın PKK'ye sağladığı destek. PKK'ye destek veren her ülkeye, "Sizi denize dökeriz" diye- ceksek, bunu en başta Ingiltere ve Fransa'ya demeliyiz. Her şeyi bir yana koyalım, PKK'nin televizyonu MED-TV, Ingiltere'de kurulu birşirketaracılığıyla Fransa'dan yayın yapıyor. Atina yönetiminin PKK yanlısı tutumu elbette sessiz karşılanamaz, ancak bu- nun Türk-Yunan düşmanlığıni körükle- me biçimine dönüştürülmesi, samimi değil. Yunanistan, son iki yılda Almanya ve Hollanda'dan Leopard tankları, zııtılı personel taşıyıcılan, çok namlulu roke- tatar, 40 adet F-16,20 adet F-4,20 adet A-7 bombardıman uçağı satın aldı. 1997'de de 40 F-16 daha satın almayı planlıyor. Ege adalanna son bir yıl için- de Exocet bataryalan yerleştirdi. Türkiye de bunlara paralel olarak de- niz ve hava gücünü artınyor. Güdümlü mermi atabilen denizaltılar, Stinger fü- zeleri satın alıyor. Tanker uçağı, hava- dan ikmal ve kontrol uçaklan alınması için de girişimler başlatıldı. ABD, Atina Büyükelçiliği aracılığıyla Yunanistan'ı uyardı. Dedi ki: - PKK'yeyakınlığın tehlikelibirtutum. Türkiye ve Yunanistan'a en çok silah satan ülkelerin başında hangisi geliyor? ABD... İki ülke arasındaki sorunlann çözümünde hakemliğe en çok hangi ül- ke soyunuyor? ABD... Tarihi kapı Londra'da ortaya çıkü • Baştarafı 1. Sayfada meyen kişilerce çalman çift kanatlı kapı hakkında yöne- tım açısından bağlı olduğu Vakıflar Genel Müdürlü- ğü'nce, yönetimsel soruş- turma dışında herhangi bir işlem yapılmamıştı. Ancak Ödemiş Müze- si'nin, Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne olayı duyurması üzerine bu kuru- luşun Kaçakçılık ve Istihba- rat Şubesi, durumu Türk In- terpolü'ne fotoğraflan ile bildirerek kapının uluslara- rası çapta aranmasını iste- mişti. Merkezi Fransa'nın Lyon kentinde bulunan Uluslara- rası Polis Orgütü (Interpol) Ankara'dan aldığı uyan üze- rine bütün ulusal kuruluşla- ra bu çift kanatlı minber ka- pısının bulunması duyuru- sunu yapmıştı. Onlar da dünyadaki tüm müzayede evlerine, sanat galerilerine, antikacılara, gümrükçülere ve özel koleksiyonculara bu "uyan"yı iletmişlerdi. Interpol dosyası Interpol merkezi "E- 117/7-1993 ve24854/93" nu- mara ile açtığı dosyada ka- pıyı şöyle tanımlamıştı: "Türkijt-yeBirgideki br camiden çahnan bu çift ka- nadı minber kapısı, 1332'de yapılmış. Kapılar çok güzel oyma ve geometrikdesenler- k dekore edilmiş olup üst bö- lümde Arap yafllan bulun- maktadır. Öİçüleri 151x96 cm'dir." lngiliz polisinin Sanat Hırsızlığı Bölümü Lond- ra'da yaptığı bir araştırmada kapının izini ünlü Christie's müzayede evinde buldu ve durumu Türk Interpolü'ne bildirdi. Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve tstihbarat Şubesi Müdürü Hüseyin Karaduman, bir sorumuza karşıhk bundan sonraki gelişmeleri şöyle anlattı: "Her ne kadar bu kapı, Vakıflar Genel Mü- dürlüğü'nün görev alanı içi- ne giriyorsa da biz çalışma- lanmızı sürdürerek durumu Dışişjeri Bakanhğına bildir- dik. Londra Büyükelçiligi- mizce kapının geri alınması konusunda gerekii girişunin yapümasım istedik. Bu amaçla gerekü dipknnatik ve yasal girişim Londra'da va- pılmış olup önümüzdeki günlerde olumlu sonuç ala- cağınuzı sanıyoruz." Ote yandan, bu olaydan kısa bir süre önce yine Bir- gi'de 10 Kasım 1992 günü Karaoğlu Camii 'nden de bir çift tarihsel kandil çalınarak yurtdışına kaçınlmıştı. Yerel polisin Birgi'de yap- tığı soruşturmada, hırsızlı- ğın müftülükte çalışan bazı kişilerce gerçekleştirildiği ve Istanbul'dan gelen bazı antikacılann bu eserleri sa- tın alarak yurtdışına kaçır- dıklan saptanmıştı. Birgi'nin CHP'li Beledi- ye Başkanı Mehmet Hıfej Aslankaraoğhı, "Bu soygun- iardan sonra 'Aydınoğullan Dini Eserleri Koruma ve Ya- şatma Derneği'ni kurduk. Dernek, bu tarihsel kentî- mizdeki eserkrin korunma- sı için çaba gösterecek. Ayn- ca demek olarak bu çahnan eserlerimizin geri getirilme- si için her türlü girtjimi yap- tık" dedi. Kapılann Lond- ra'da Christie's'te bulunma- sından sonra görüşünü al- mak üzere başvurduğumuz müzayede evim'n basın bü- rosu yetkilileri, "konu hak- kında konuşmayacaklannı" söylemekle yetindiler. Bu gelişmelerden sonra, polisin sonışturmayı özel- likle Birgi Müftülüğü ve ls- tanbul'daki bağlantılan üze- rinde yoğunlaştıracağı bil- diriliyor. Çapan: Ermenistaıı smınnın açılması gerek tstanbul HaberServisi- Esenyurt Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan, Ermenistan sı- nınnm açılması gerektigıni söyleyerek "Ser- best dolaşımdan yanayıra" dedi. Ermenis- tan'a yaptığı ziyaretin resmi olmadığını be- lirten Çapan, Soykınm Anıtı'nı "Ermeııile- rin actlanna saygı duyduğunu göstermek" için ziyaret ettiğini söyledi. Gürbüz Çapan, kamuoyunda tepkilere yol açan Ermenistan gezisiyle ilgili izlenimleri- ni dün Bahçeşehir Garden Club'da dûzenle- diği basın toplantısında anlattı. Ermenistan'a yaptığı ziyaretin resmi oknadığını, "sivil bir girişim'' olduğunu ifade eden Gürbüz, daha sonra şunlan söyledi: "Karsbyun ve asniar- dn- iç içe yaşadığınuz, acı tattı bir ortak geç- mişe sahip olduğumu/ insanlan tanunak is- tedim. Kars halkının, Ermenistan ve Gürcis- tan üe sınır kapdannm açılması doğrultusun- da yoğun bir baskısı bulunuyordu. Sınır ka- pısı açılmalıdır. Kars halkı bu kapının açüma- smı istiyor." Daha sonra gazetecilerin sorula- nnı cevaplayan Çapan, bir soru üzerine ka- muoyunun, Ermeni denildiği zaman, *^a öl- dürülmesi gerekenya dainsanlanöldüren bir topluluk" olarak gördüğünü belirterek, bu zihniyetin değişmesi gerektiğini, bu konuda basına büyük göre\ r düştüğünü söyledi. Ça- pan, Ermenistan'da "Soykınm Anıtı"nı zi- yaretiyle ilgili soruya da "Ermenilerin acda- nna saygı duyduğumu göstermek istedim. Öienlerin ruhu için saygı durusunda bulun- dum" yanıtmı verdi. Çapan, bir gazetecinin sorusu üzerine Er- menistan'da PKK kamplan olmadığını be- lirtirken "Komşulanmızla i>i geçinmemiz ge- rekir. Benim yapüğun bu /i> aret şimdi tepki gördü, ancak ileride birçok devtet adamının Ermenistan'ı znaret edeceğini düşünüyo- rum" diye konuştu. Çapan, Türkiye'nin Er- menistan ile ilişkilerini geliştirmek zorunda olduğunu. çünkü Kafkasya'ya ve Orta As- ya'ya giden yolun Ermenistan'dan geçtiğini sözlerine ekledi. Çapan - Komşulanmızla iyi geçinmemiz gerek. (Fotograf: KEREMILGAZ) gum ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - RP'li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Türk-lslam sentezifli yansıtan ca- mili bir sembolle değiştirdiği Hi- tit Güneşi amblemini çöp kutula- nnda yaşatacağını açıkladı. Çağ- daş Türkiye Platformu (ÇTP) ön- cülüğünde j-ürütülen "Kentünize veGüneş Kursuna Sahip Çıkahm" adlı kampanyanın 5. gününde top- lanan imza sayısı 130 bine ulaşır- ken, Ankara Tabip Odası (ATO) Gökçek'in reddettiği Hitit Güne- şi'ni kendi amblemi yaptı. Eski Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Murat Karayalçuı da im- za kampanyasına katıldı. ASKi tesislerinde Büyükşehir Belediyesi'nce önceki akşam dü- zenlenen amblem tanıtım törenine, Kuveyt ve Filistin büyükelçileri, RP ve ANAP'h bazı milletvekille- ri ile amblemi onaylayan Büyük- şehir Belediye Meclisi'nin üyele- ri katıldılar. Ilahiler ve tekbir sesleri eşliğin- de amblemin açılışmı yapan Me- lih Gökçek, "Hitit Güneşi'ni ne za- man kaldıracaksuuz?" sorusuna, "Siyasal iktidann ömrüyle Hitit Güneşi'nin ömrü aymdır. Sosyal demokraüar nelere karşı oldukla- nnı bilmeden, yıllardır her şeye karşı çıkarlar" yamtım verdi. Gökçek, dinscl fıgürlerde bulu- nan amblemin çöp kutulannda kullambp kullamlmayacağı soru- su üzerine, "Çöp kutulanna la>ık olarak Hitit Güneşi'ni görmüşler. Biz kendi amblemimizi çöp kutu- lannda tabii ki kuUanmavacağız'' dedi. TBMM başkanvekillerinden RP'li Yasin Hatipoğlu da, yaptığı konuşmada, yeni amblem bayrağı- nı göstererek, "Bizleri görmezük- ten gelenlere, her dalgalanışta ye- niden geMhn diyor" dedi. Hatipoğ- lu, "Kimin malını kinıe veriyor- lar? Hitit Güneşi'nin Türklerin simgesi olupolmadıgı tartışılır. Hi- titlerin merkezi Alacahöv ük'tür, heykeo' oraya gönderelim" diye ko- nuştu. Gökçek tarafından yakası- na yeni amblem takılan Hatipoğ- lu, "44 yıl imam-hatip lisesi amb- lemini gururla taşıdım. Anka- ra'mn yeni amblemim de taşunak- la ikinci kere mutlu oMum. Bunu da gururla taşrvacagun" görüşü- nü dile getirdi. Karayalçın'dan destek Feshedilen SHP'nin son Genel Başkanı ve eski Ankara Büyükşe- hir Belediye Başkanı Murat Kara- yalçın, Yüksel Caddesi'nde Mül- kiyeliler Birliği önünde açılan "Kentimize ve Güneş Kursuna Sa- hipÇıkalım" jdlı ımza kampanya- sına katıldı. Erbakanın, yeni amblem için gündeme getirdiği re- ferandum önerisine sıcak baktık- lannı vurgulayan Karayalçın, "Böyle bir referandum, Melih Gökçekiçin de bir referandum an- lamı taşır mı" sorusuna, "Bunun değerlendinnesini şimdi yapmak doğru olmaz" yanıtmı verdi. Çağdaş Türkiye Platformu'nca Hitit Güneşi için başlatılan kam- panyada toplanan imza sayısı 5 günde 130 bine ulaşırken, Bur- sa'da faaliyet gösteren Radyo S, Radyo Vizyon ve Bursa 2000 ile Bursa Haber gazetesinde çalışan yaklasık 150 kişi, imzalanyla kampanyaya katıldıklarını açıkla- dılar. Çağdaş Türkiye Platfor- mu'nca başlatılan kampanyanın bugün sona ereceği, toplanan im- zalann yann Ankara Valiliği'ne teslim edileceği bildirildi. ATO sahip çıktı Ankara Tabip Odası, Gökçek'in reddettiği Hitit Güneşi'ni kendi amblemi yaptı. ATO'nun yeni ambleminde, Güneş Kursu'nun ortasındaki yuvarlak bölümde, Akdeniz uygarlığının sağlık ve ölümsüzlük sembolü olan "yüan" sembolü de yerakh. ATO Yönetim Kurulu tarafindan yapılan açıkla- mada şu görüşlere yer verildi: "Ya- şadığmuz toprağın uygaruğuu dış- lamak,o topraktayaşamayı kabul- lenmemek anlanunı taşır. Anado- lu'da var olan tüm uygarhklar, bu- güne ulaşan değerlerimizin yapı taşlandır. Çağiar boyunca kahmı- nı sürdürebilmiş bu derinlikteki bir tarih zenginligi çok az ulusa na- sip ounuştur. Nasıl reddederiz ye- rine, nasıl koruyup geliştiririz kâv- gısı daha doğru bir tcrcihtir." V'ali basından öğrendi Büyükşehir belediyesi amble- minin değiştirildiğini gazete ve te- levizyon yayınlanndan öğrendiği- ni açıklayan Ankara Valisi Erdo- ğan Şahinoğlu,değiştirilen amble- min, valilik tarafindan onaylanma- dan bayrak ve flamalarda kullaml- ması durumunda toplatılacağını söyledi. Eski Trabzon Milletveki- li Rahmi Kumaş da, amblem de- ğişikliğiyle ilgili olarak açtığı yü- rütmeyi durdurma istemli davada, "Melih Gökçek, ulusumuzun, dini- mizîn kutsal kavramlannı sömür- meye kalkmışar" iddiasında bu- lundu. Aydınlar Akkuyu için devrede • Sanatçı, bilim adamı, sendikacı ve politikacılardan oluşan bir grup aydın, Dünya Dostlan Demeği tarafindan hazu-lanan "aydınlar dilekçesi"ni imzalayarak nükleer santrala karşı olduklannı bildirdiler. ERGÜNAKSOY ANKARA -Akkuyu Nükleer Santralı 'mn yapımını engellemek için Dünya Dostlan Derneği tarafindan hazırlanan "avdmlar di- lekçesi''nin imzaya açıldığı bildirildi. "Nükleer Santrala Hayır" başlığını taşı- yan dilekçede, yaşama rağmen, yaşama kar- şı bir enerji politikasının izlenemeyeceği vurgulandı. tşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Pe- rinçek. DİSK Genel Başkanı Rıdvan Bu- dak, Insan Haklan Derneği (İHD) Genel Başkanı Akm Birdal ve şair Can Yücd'in de imzaladığı dilekçede, "Tüm dünyanm vaz- geçtiği bu enerji biçiminin neden ülkemize sokulmak istendiğmi, neden aç kalan firma- lara ulkemizin peşkeş çekilmek istendiğini anlayamıyoruz. Biz aydıniar, mavi dalgalı deniz ve radyasyonsuz buluHar istiyoruz" görüşü dile getirildi. Dünya Dostlan Derneği tarafindan hazır- lanan bİT sayfalık aydınlar dilekcesi imzaya açıldı. "Nükleer Santrala Hayır" başlığıyla hazırlanan dilekçede, nükleer santralın ya- pımından vazgeçilmesi istenerek şöyle den- ildi: "Biz imzalan aşağıda yeralanlar, yaşana- bilir bir dünya için Akkuyu'ya yapılması planlanan nükleer santralı istemiyoruz. Tüm dünyanın vazgeçtiği bu enerji biçimi- nin neden ülkemize sokulmak istendiğini, neden aç kalan firmaJara güzel ülkemizin peşkeş çekilmek istendiğini anlamıyoruz. Radyoaktifbir kirlenme tehlikesi karşısmda aciz kahnamak ve kalan doğallığı da bitir- memek için bugünden sesleniyoruz; Dönülemez, onaruamaz bir aşamaya gel- meden, henüz ihale aşamasmda iken nükle- er santral kurma girişimi durdurulsun. Biz doğa dostu sanatçüar, gazeteciler, yazarlar, polhikacılar, ressamlar veşairier, kısacası bu ülkeyi ve >-asamı seven insanlar olarak nük- leer belayı istemeyen köviülerio. balıkçıla- nn, doğa dostlannın ve duvarh tüm yurttaş- lann nükleer santral karşıü tüm çahşmala- nnı destekliyor ve yanlannda yer ahyoruz. Hep birlikte sesleniyoruz: Biz nükleer santral istemiyoruz. Çünkü yaşama rağmen, yaşama karşı bir enerji po- titikası olamaz. Mavidalgah bir deniz ve rad- yasyonsuz buhıtlar olsun." Dünya Dostlan Derneği Ankara sözcüle- rinden NesrinTîmur, kampanyanın tamam- lanmasından sonra, dilekçelerin, TBMM Başkanlığı ve siyasi partilere gönderilece- ğini belirterek şunlan söyledi: "Hedeıîmiz, duyarü olan tüm aydınlara bu dilekçeyi imzalatmakür. Daha geç olma- dan, tüm aydınlan bu konuda duyarlı olma- ya çağınyonız. Nükleer santralın yaputıı için son aşamaya gelindi. Bu işi ihale aşamasm- dadurdurabilmekiçin Türkrye'deki tüm do- ğa dostlan bir arada oünalıdır. Nükleersant- ral kurulduktan sonra karşı çıkmanm hiç- bir anlamı yoktur. Nükleer santral guişimine bütün yurttaş- lar karşıyken bu işin şimdi engellenmesi ge- rektiğine inamyoruz." Dünya Dostlan Derneği tarafindan hazır- lanan aydınlar dilekçesini imzalayan bazı isimler şunlar: Prof. Dr. Nihat Bozcuklar, Prof. Dr. Ya- man Örs, Gencav Gürsoy, Doç. Dr. Tanay Sıtkı Uyar, Dr Nurşen Omay, Prof. Dr Şe- nal Ergin. Meral Gedizliogtu (Mimarlar Odası tzmir Şube Başkanı), Rıdvan Budak (DİSK Genel Başkanı), Prof. Dr. Ahmet Inan. Doğu Perinçek (lşçi Partisi Genel Başkanı), Prof.Dr. AB Nesin, NOdforos Me- taxas (Yunanlı sanatçı), Can Yücel (şair), Emcet Okaytu ve Akın Birdal (İHD Genel Başkanı). Ankara Diş Hekimleri Odası, Hitit Güne- şi için başlatılan kampanyayı destekledikle- rini belirterek, diş hekimlerinin bugün saat 12.30'da Yüksel Caddesi 'nde imza kampan- yasına katılacaklannı bildirdi. OLAYLARIN ARDEVDAKI GERÇEK • Baştarafı 1. Sayfada ye'nin çıkariarı adına sa- vunulamaz; Ermenistan'ın dostluğundan söz açmak için de vakit çok erkendir. Bu durumda Ankara'yı bağlamayan temaslann yapılması yararlıdır. Esen- yurt Belediye Başkanı'nın Erivan'ı ziyareti, ilk adım savılabilir. İlk adımın bu kadar bü- yük tepki toplamasını do- ğal karşılamak mı gere- kir?.. Bir belediye başka- nı, ne başbakandır ne de Dışişleri bakanı, dış politi- ka üretemez; ama, zemin yoklayabilir, komşulan- mızda biriken düşmanlık güdülerini törpüleyebilir, bir halktan ötekine dost- luk duygulan taşır. Ermenistan'ın üzerinde çok durduğu sözde soykı- nm olayı, gerçekte bir soy- kınm değildir; çünkü, tü- müyle Ermeni soyuna yö- neltilmiş ırkçı bir içerik ta- şımıyordu. Doğuda Rus- laria birlik olarak Birinci Dünya Savaşı koşullann- da büyük bir tragedyayı başlatan Ermeniler, Ittihat ve Terakki hükümetinin karanyla 'tehcir' edilirler- ken batıda ve özellikle Is- tanbul'da yaşayan Erme- niler rahattılar. Yalnız, bu olgu bile herkese çok şey- \er anlatabilir. 'Soykınm' iddiasını tari- he emanet etmek isteyen sağduyu sahibi Ermeniler, Esenyurt Belediye Başka- nı'nı konuk olarak ağırla- mışlar; ama, bu olayın or- talığı birbirine katması, yü- rünecek yolun, yalnız sını- nn öte yanında değil, bu yanında da uzun olduğu- nu gösteriyor. ••• Göçerin I Baştarafı 1. Sayfada da yetkililer, Kızılay tarafin- dan gönderilen 500 çadırda kentin değişik kesimlerinde üç ayn "çadırkent" oluştu- rulacağını bildiriyorlar. Çadırkentlerin yol, su, elektrik gibi sorunlan için Hakkâri Valisi Lütnıllah Bil- gin başkanlığında çeşıtlı top- lantılar yapıhyor. Valilikçe oluşturulan göçeraileleri tes- pit komisyonu çalışmalanna başlarken muhtarlardan olu- şan komisyon üyeleri, göçer- lerin kentin heryanına dağıl- malanndan dolayı tespitin çok zor olduğunu belirtiyor- lar. Göçer aileleri, devletin Kuzey Irak'tan gelenlere gös- terdiği ilgiyı kendilerinden esirgememesini isterken Hakkâri Belediye Başkanı Abdurrahman Keskm, bele- diye olanaklannın çok kısıtlı olduğunu. Kızılay'ın seyyar hastane ve mutfak gönder- mesini beklediklerini bildir- di. Son iki haftada Hakkâ- ri'ye gelen göçer sayısının 20 bin tahmin ettiklerini, bir yıl içinde ise 32 bin olan kent nü- fusunun 85 bine dayandığmı vurgulayan Başkan Keskin, hizmet veremediklerini belir- terek şunlan söyledi: "Bdedi- ye olarak programlanmız al- tüst oldu. Köylerinde üretid iken kent merkednde tüketid dururna getirikn bu insanla- rm, zaten işsidiğin had safha- ya ulasoğı kentte ne yapacak- lanmdüşünmek böe istemiyo- ruz. Hakkâri sosyal panama- lara gebe bırakıklı. Bunu ya- pan devtet sonucunu da üst- lenmefidir" FethuHahçılar • Baştarafı 1. Sayfada bJçbir zaman Atatürk ve la- ikük karşıü bir eylem ve dü- şünceye sahip ohnamıştır'' dedi. Sadece Gülen'in avukatı- nın katıldığı duruşma, karar verilmek üzere ertelendi. Çetinkaya'nın, Cumhuri- yet' in 6 Ağustos 1994 tarih- li sayısında "Ruh Haü" baş- lığıyla yayımlanan yazısm- da, özetle şu görüşlere yer verilmişri: "Fehmi'nin Ho- caefendisi Fethullah da bir şeriatçıdn*. Cumhuriyet'ten korkar. Atatürk'ün aduu duvunca tüyleridiken diken olur. Biz durmadan soranz: 'Askeri liselerdeki tarikatçı örgütlenmede Fethullah'ın neden adı geçiyor?' Yanıt gelmez... Usanma- dan soranz: 'Polis okulla- nndaki tarikatçı örgütlen- mede neden Fethullah'ın adı geçiyor?" Fethullah Gülen'in, bu yazı üzerine gazetemiz hak- kında açtığı 500 milyon lira- lık manevi tazminat davası tstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce reddedil- mişti. Karar, temyiz edilin- ce dava Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nde yeniden ele alındı. Dava, kararın açık- lanması için ertelendi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle