Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5 TEMMUZ 1995 ÇARŞAMBA
\ OLAYLAR VE GORUŞLER
Sağlîîcta Ozelleştirmede Yanlış Adım
Dr. M. CİHAT OGAN Ankam Tabıp Odası Genel Sekreten
D
YP-C(S)HP hûkumetı,
SaghkBakanlığı'nabağ-
lı bazı hastanelen
"özcrkleştinne" gerek-
çesıyle sağlık ışletmele-
nne dönuşturerek özel-
leştınnektedır Bu hastanelenn, yatınm
harcamalannın çok sınırh olduğu kamu
sağlık hızmetlen kesımınde, kaynakla-
nn onemlı bırbölürnünün aktanldığı ku-
rumlar olması dıkkat çekıcıdır
Sağlık Bakanlığı'nın en gelışmış has-
tanelennden bin olan T Yuksek thtısas
Hastanesı, Bakanlar Kurulu'nun 7 Mart
1995'te aldığı bır kararla, 50 mılyar TL
ışletme sermayesj ıle sağlık ışletmesıne
dönüşturülmüştür Sırada İstanbul Go-
ğûs Kalp Damar Cerrahısı Merkezı, İs-
tanbul Koşuyolu Kalp ve Araştırma Has-
tanesı gıbı yuksek tıbbı teknolojık ola-
naklara sahıp kamu hastanelen vardır
Ülkemızde sağlık hızmetlerının özel-
leştınlmesı düşûncesı çok uzun bır geç-
mışe sahıptır 1950'lerdenbenhızmetle-
nn pıyasanm kurallanna gore bıçımlen-
mesı gereğıne ınanan çeşıtlı hükumetler
sağlıkta da özelleşmenın gereklılıgını sa-
vunmuşlar
Sosyal hukuk devletı anlayışının kar-
şıflğı olan 1961 Anayasası "Devlether-
kesin beden ve nıh sağhğı içinde yaşaya-
bflmesini ve übbi bakım gormesini sağla-
makla ödevtidir" (madde 49) dıyerek
sağlık hızmetlennden yararlanmayı bır
ınsan hakkı olarak tanımlamaktaydı
1961 Anayasası yürurlûkteyken sağlı-
ğın genel bır polıtıka ıle özelleştınlmesı
söz konusu olamazdı Yapılabılecek tek
şe> anayasaya dayanılarak çıkanlmış
olan 224 sayılı Sağlık Hızmetlennın Sos-
yalleştınlmesı Hakkında Yasa'nın uygu-
lanmasını engellemek \ e sağlıkta özel-
leştırme konusunda kısmı ıcraatlann ger-
çekleştınlmesıydı 1978 CHP azınlıkhü-
kumetının tam gun u>gulaması dışında
tum ıktıdarlar bu goruşü yaşama geçır-
mıştır
1982 Anayasası'nda "devlet, herkesin
havatuu, beden ve nıh sağüğı içinde sur-
dÜTmesini sağlamak amacıyla sağlık ku-
ruluşlannı tek eiden planlavıphızmetver-
mesinı duzenler. De\ tet bu gorevını kamu
ve özel kesimlerdekı sağlık ve sos>al hiz-
met kurumlaruıdan yararlanarak onlan
denetleyerek yerine getirir" (Madde 56)
denılerek sağhkla sosyal devkt anlayışı
bırakılıp ozelleştırmeye anayasal daya-
nak hazırlanmıştır
1982 sonrasındakı ıktıdarlar kamu sağ-
lık hızmetlennı yıpratmayı sürdurmuş,
kamu kaynaklannın muayenehanecıhk
ve ozel merkezlenn desteklenmesı ıçın
kullanımına pervasızca göz yurnmuştur
Böylece sağlık hızmetlen dolaylı olarak
özelleştınlmışur 80'lı yıllann sonunage-
lmdığınde uluslarustu sermaye çevrele-
nnın bıçımledığı kamuoyu, ozelleştırme
olgusunu savunur hale gelmıştır Gele-
cekknnı, kendı ulusal ozgulennden çok
Yenı Ekonomık Duzen'de arayan sıyasal
ıktıdarlar artık sağlık ve eğıtım gıbı sos-
yal hızmetlen de doğrudan özelleştınl-
mesı ıçın somut adımlar atma cesaretmı
kazanmıştır
Anavatan Partısı ıktıdan dönemınde
1978'de 3359 sayılı Sağlık Hızmetlen
Temel Kanunu çıkanlmıştır Bu yasa dö-
nemın ana muhalefet partısı SHP tarafın-
dan Anayasa Mahkemesı'ne goturulmûş
ve bırçok maddesı ıptal edılmıştır
Ancak 1995'e gehnceye kadar sağlık
hızmetlennın ozelleştınlmesınde somut
anlamlı bır ıcraat gerçekleştınlmemıştır
11 Ocak 1995"te 3359 sayılı yasaya da-
yanarak bır ışletme yonetmelığı çıkartıl-
mış \ e Bakanlar Kurulu karan ıle T Yuk
sek Ihtısas Hastanesı ışletmeye donuştü-
rulmüştur
Yönetmelığın gınş kısmında amacın
sağlık bınmlennın ozerkleştınlmesı ol-
duğu behrtılmıştır Ancak personel ata-
masmdan, ışletmede yenı bınm açılma-
sına kadar bırçok yetkı ıle donatılan bı-
nm yonetıcılennın neredeyse tamamı
Sağlık Bakanlığı'nca atanmaktadır
Sağlık ışletmelennın faalıyet ve gö-
revlennın tanımladığı 8 madde ışletme
gelırlen ıle gıderlenn karşılanması ve
hızmette rekabet gıbı ılkeler goze çarp-
maktadır Fıyattanfesıneılışkın26 mad-
dede sağlık ışletmesı tarafından venlen
her turlü hızmetın ücret ve bedelı malı-
yet ve ışletmecılık esaslanna gore yöne-
tım kurulu karan ıle belırlenmekte, Sağ-
lık Bakanlığı'nca onaylanarak uygulan-
maktadır
Ucret ve bedel alma zorunluğu ve tah-
sılatına ılışkın 27 maddedede*sağjıkiş-
lednelerinde koruyucu sağlık hızmetleri
dışında kalan her turlu tedavı ve rehabı-
lite edıcı hızmetlerden ucret ve bedel alın-
ması mecburidir" hükmu yer almakta-
dır Bovlece sağlık ışletmelenne dönuş-
turulerek özelleştınlen kamu hastanele-
nnde venlecek sağlık hızmetı bedehnın
pıyasa koşullanna uygun bır bıçımde
hastalardan alınması sağlanacaktır
Ozcesı Yonetmelık zaten pıyasa ıle
gobeğınden bağlı olan mevcut sağlık hız-
metlen ışleyışıne yasal dayanak oluştur-
maktadır
T Yuksek thtısas Hastanesı'nın Ko-
numu T Yuksek thtısas Hastanesı, tç ve
Doğu Anadolu Bölgelen'nde Sağlık Ba-
kanlığı'nın yuksek teknolojıye sahıp ve
bazı ozgun alanlarda nıtelıklı sağlık hız-
metı üreten tek ve en büyük bınmıdır
Örneğm açık kalp amelıyatlan, smdınm
sıstemı cerrahısı gıbı alanlarda Sağlık
BakanlığTna bağlı hızmet veren bölge-
dekı tek bınmdır
Aynca Sağlık Bakanlığı'nın ozelleş-
tırme gınşımını son yıllarda en fazla öde-
nek ayırdığı bır hastaneden başlatması
dadüşundurucudür Öbûr sektörlerde ol-
duğu gıbı sağlıkta da, venmh çahşan nı-
telıklı kamu kurumlan yok pahasına el-
den çıkanlmakta, Sağlık Bakanlığı'nın
seçkm bır hastanesı zaten kısıtlı olan ka-
mu kullanımına kapatılmaktadır
K.oalısyon hükümetı tüm obur ıcraat-
lannda olduğu gıbı sağlık hızmetlen
alanında da devlet yonetme cıddıyetın-
den yoksundur Bırçok maddesı ıptal
edılmış, yamalı bohça hahndekı bır
yasaya dayanarak sağlık gıbı çok onem-
lı bır hızmet sektörunde ıcraatlarda
bulunulmaktadır
Programmda "sağhkhizmetterinin bir
kamu hı/meti olduğunu, ucretsiz olması
gereknğını, sağlık hızmetlennın sosyal-
leştunlmesı ile tüm goreviilerin tam gûn
hizmeünin hedeflendiğüıi" >azan. 3359
sayılı Sağlık Hızmetlen Temel Ka-
nunu'nu Anayasa Mahkemesı'ne
goturerek bırçok maddesını ıptal ettıren
koahsyonun sosyal demokrat kanadımn
halı ıse trajıkomıktır
Tercıhlennı uluslarüstü fınans çev-
relennın ıstemlennın, ulusal boyutta ıc-
rası olarak saptayan, sağlıklı duşünce sıs-
tematığınden yoksun sıyasal ıktıdarlann
ülkemıze verdıklen zarar artık kat-
lanılamaz boyuta ulaşmıştır
Sağlık lşletmelen Yönetmelığı'run ıp-
talı ıçın ust kuruluşumuz Türk Tabıplen
Bırlığı T Yuksek Ihtısas Hastanesı'nın
ışletmeye dönüştürulmesı karannm ıp-
talı ıçın odamız ıdan yargıya başvurmuş-
tur tçmden çıkılamaz duruma geOrdık-
len sağlık hızmetlenmızdekı tıkanıklığın
aşılması konusundakı Ankara Tabıp
Odası göruşûnü ıse bır başka yazıda an-
latmaya çalışacağım
ARADABİR
Prof. Dr. BEDÎ FEYZİOĞLU
Kendine Güven Yetersizliği
Polıtıkada, son gunlerde, ozellıkle anayasa goruş-
melennde, sıyasal partılerarasında, kendine guvenen
ıle guvenmeyenler lyıce belırmeye başlamıştır Bazı
unlu polıtıkacılanmız, "Refah Partısı'nın TBMM'yi
esir aldığından" bıle soz ettıler
Anayasanın 21 maddesının değıştınlmesı husu-
sunda uyuştuklannı soyleyen uç partı (DYP + AP +
CHP) oylamada kendı uyelennde onemlı bır kısmının
beklenen doğrultuda oy vermedıklenhı gormuşlerdır
Meclıs'tekı bu oylamanın sonuçlann hakkında basın-
da bırçok yazı çıktı
Bız, konuyu Meclıs'tekı öbur partılere bakarak, sa-
dece39 uyesı bulunan Refah Partısı'nın -programı ıle
dını ıstısmar eden ve laıklığe, Ataturkçuluğe karşı tu-
tumuna kesın kes karşı olmakla beraber- gerek par-
tı dısıplını, gerek obur partılerdekı sempatızanlan uze-
nndekı nufuzu açısından ıncelemek ve bu durumun
nedenlennı ırdelemek ıstıyoruz
Bır defa, Refah Partısı, uyelerını seçerken dıkkatlı
davranmaktadır Bu uyelenn oğrenım dönemınde
kendı kurslannda, ımam-hatıp okullannda yetışıp ye-
tışmedığını araştımakta, yuksek öğretımı kendı yurt-
lannda kalarak yapıp yapmadığına bakmaktadır Par-
tıye gınşınden başlayarak kesın emır ve talımata uy-
ma koşulunu uygulamaktadır Mılletvekılı seçıldıkten
sonra da partı tuzuğune en ufak aykırılığa hoşgoru
gostermemektedır Genel partı polıtıkasının sapta-
ma ve uygulama uyeler arasında sureklı ve sıkı bır ış-
bırlığını surdurmektedır Bu suretle partı sozcusu ola-
rak Meclıs kursusune çıkan bır Refahlı mılletvekılı,
hem konuyu lyıce oğrenmış, hem de onu ıçten savu-
nan bır eda ıle partı goruşunu açıklamaktadır Kısa-
ca, Refah Partısı, butun uyelennı kendı goruşune tam
bır bağlılık ve ınanç içinde sevk ve ıdare edebılmek-
tedır
Uye sayılan haylı fazla olan ve Refah Partısı'ne
oranla haylı ılencı, laık ve demokrat olduğu ıddıasın-
da bulunan DYP'de olsun, ANAP'ta olsun, bu T e -
sanûdü"gormek olanaklı değıl
Her ıkı partıde bırbınyle çekışen, çelışen, çekeme-
yen ınsanlar olduğu, gun gıbı aşıkârdır Iktıdar par-
tısınde, partı başkanı, başbakana karşı olanlar ıle onu
destekleyenler basın ve yayın organlarında ad ad sa-
yılmaktadır ANAP'ta da genel başkanı destekleyen-
leıie ona karşı olanlar da bılınmektedır Boyle bır at-
mosferde bu ıkı partıde oylamada bırlık, beraberiık
bulmak elbette mumkun olamamaktadır
CHP'ye gelınce, bu partıde de once aynlıp sonra
yenıden bırleşen ıkı grubunu farklı tutumlan tumden
yok olmuş değıldır Buna karşın anayasa değışıklık-
lerının oylanmasında, demokratık ve sosyal hukum-
lerle ılgılı maddelerde bu partıden fazla fıre venlecek-
tı, pek sanılmamaktadır Oyleyse sorun esas rtıbany-
la DYP ve ANAP'tan geldığı bellı olan fırelenn neden-
len neler olabılır?
Refahçıların ılerı surduklerı uzere bu ıkı partıde ote-
den ben gızlı Refah uyeten bulunduğu goruşunu faz-
la geçerlı gormuyoruz Bızce bu fireler, o oylan veren
uyelenn bu ıkı partıde de, onumuzdekı genel seçım-
lerde, aday gostenlme olasılığını az gorenlerden gel-
mektedır RP'nın, şımdıkı 39 uyesıne ek olarak 411
yenı aday gostermesı olanağı vardır DYP ve ANAP'ta
umıtlerı kesılenler asıl bu nedenle Refah Partısı go-
ruşune katılabıtmektedırler Eğer ıçlennde ımam-ha-
tıplı, ılahıyat fakultesı ya da Islam Enstıtusu çıkışlı mıl-
letvekıllen varsa, onlann da bu nedenle RP yonunu
bulmalan mumkun olabılır RP'nın asıl gucu, dıkkat-
le surdurduğu bu eğıtım polrtıkasından ılen gelmek-
tedır Kısacası DYP ve ANAP partı tesanudü ve par-
tı dısıplını açısından bu gevşeklıkte olduğu surece,
anayasa değışıklığı ıçın aranan 300 oyun bulunması
olasalığı fazla değıldır Değışıklık tekltflen 270 oyu bu-
larakTBMM'den geçerse, zorunlu olan halk oylama-
sı (referandum) sonuçta ıktıdar partılen ıle ANAP'tan
çok Refahı guçlendırmeye yarayacaktır
Öyleyse, uzun vadeh de olsa sorunu esastan ço-
zebılecek ve daha demokratık bır anayasaya kavu-
şabılmek ıçın, Refah'ın koktendıncı oğretımıne kesın
olarak son vermek ve obur partılere gırecek gençle-
n çağdaş, laık öğretımle yetıştırmekten ve boylece
kendine guvenen, ılencı, Ataturkçu partıien gelıştır-
mekten başka çare gozukmemektedır
ÇUMRA ASLtYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Sayı 1995 158
Davacı Hazıne vekılı tarafından açılan gaıplık davasın-
da Çıunra'nın Abdıtolu Koyü 46 hane, 008 01 cılt, 90 sa> -
fada nufusa kayıtlı 1930 doğumlu Osman ve Keaban'dan
olma llyas Aydınlı'nın askerhk gorevını yapması ıçın 24
yıldan ben arandığını, kendısınden bugune kadar haber alı-
namadığından gaıplığme karar venlmesı ıstenılmış olmak-
la, hakkında gaıplık karan ıstenenın kendısı veya gaıp hak-
kında bılgılen olan kımselenn ışbu ılanın yavını tanhınden
ıtıbaren bır sene içinde mahkemızın 1995 158 esas sayılı
da\a dosyasına bılgı ve haber vermelen ılan olunur
25 5 1995 Basın 29732
İstanbul'a yazık oluyor
NECDETOZKAN
H
âkım temınatından ünıversıte
ozerklığıne, basından yerel yö-
netımlere tum ust yapı kurumla-
nmızda daha demokratık yapı-
lanmanın sancısmı yaşadığımız
şu dönemde, bır sûre önce Baş-
bakan Çiller'ın "tstanbul'un sorunlanna el koy-
duk" tümcesınde yenı bır sıyasal tartışma başla-
mıştı
Yerel yonetımlenn, kentsel sorunlann çözu-
munde Batı demokrasılennın soluğunu yakala-
masını ıstedığımız bır sureçte Başbakan'ın "El
kovdum" sözcuğuvle btlınç altını ele veren eyle-
mı tanışıldı
Butun beledıyecılık yaşamımda demokrasıyı,
buradan kalkarak yerel yonetımlenn kentsel ço-
zumlerdeozerkveozgurolmasınısavundum Sa-
vunuyorum Açıklıklabelırtmek ıstenm kı, Baş-
bakan'ın Istanbul'un sorunlanna el ko>arken or-
taya koyduğu sosyal mantık, antıdemokratık bır
görûnum sergılıyor
Ne var kı, hûkumetı bu karan almaya goturen
nedenlenn de antıdemokratık bır yapılanmanın
sağlanması ıçın gınşılen uygulamalan durdur-
mak adına olduğunu da gozardı edemeyız
Partıh başkan-partısız yonetım gereğı ılke ol-
malıdır, oysa, beledıye başkanlan ve meclıslen
partılı adaylardan seçımle kurulur Beledıye ka-
rar ve sorumluluk mekanızmalan, o beldede ya-
şayan kışılenn oylanyla belırlenır
Bu demokratık belırleme, yerel yonetıcılere
hazmet uretımı ve uygulamalannda partısız daha
da ote, yansız bır yönetımı surdurme sorumlulu-
ğu >-ukler
Beledıye başkanlan yonettıklen yerleşım bı-
nmlennde tum yaşayanlann ortak ıstemlenne
özen gostermek zorundadır Beledıyeler sadece
oy aldıklan tabanlanna değıl, o bınmde tum ya-
şayanlara hızmet ürettıklennın bılıncını yıtırme-
melıdırler
Bu yapılmazsa ne olur''
Demokratık bırtercıhle goreve gelen yerel yo-
netım, antıdemokratık olmaktan öte. faşizmin ba-
tağına suruklenır
Bır örnek vermek ıstıyorum
Refahlı beledıye başkanlannın tabansal ıstem-
len doğrultusunda ıçkılı gazınolara, lokantalara
ruhsat vermemelen once bır ılke sorunudur Ama
o beldede bu tur bır ışletmeye gerek varsa, sos-
yal yapı bunu ıstıyor ve gerektınyorsa, yasal bır
engel de yoksa beledıye ruhsatı verme ışlemını
partı amaçlan adına durduramaz Engelleyemez
Tûrkıye Buyûk Mıllet Meclısı, halkımızın ılk
ve tek temsılcısıdır
Dılerse anayasayı da değıştırebılır Ama yu-
rurluktekı anayasaya aykın yasalar çıkaramaz
Çıkanrsa bır demokratık kunım olan Anayasa
Mahkemesı bu yasayı ıptal eder Etmektedır Bı-
lınmelı kı, parlamentonun seçilmış olması, ulke-
nın temel düzenını değıştırmeye yetmez Hukuk
devletının tüm kurumlan hukuka uymak zorun-
dadır
İstanbul'da Osmanlf nın mırasını korumak.
ımar etmek ve halka açmak ıçın Tunng kurumu-
na, beledıyenın mülkıyetınde olan koşk ve kasır-
lan veren yönetımın içinde bulunan bır beledıye
yetkılısı olarak anakentın son uygulamalan bana
gore de yanlıştır
Buralan ışlermenın kurallannı partı tabanına
uygun duruma getırmek ıçın Tunng'den almak
doğru bır yaklaşım değıldır
İstanbul, bır dünya kultûrû metropoludur Bu
ovuncümûz olan metropolün kültur mırasını dun-
yaya, evrensel standartlarda açmak zorunluluk'
tur Dunyaya açtığınız zaman da dûnya kültûru-
nün ortak paydasında bunu hızmete sunmak ge-
reğı ortaya çıkar
Bu yerlenn ışletılmesınde duşünulen ya da dü-
şûnuleceğınden korkulan hususlan onlemek ıçın
devlet, İstanbul Beledıyesf ne verdığını gen al-
maktadır, alacaktır
Ömeğın "yapı poiisi" kurarak kaçak bma ya-
pımının denetımını beledıyeden almak Nıçın
9
Bu yetkının yanlış kullanılacağından urkülerek
dolaylı yoldan yerel yönetıme kısıtlama getır-
mek
Bu bır yol mudur'
1
Bana kalırsa bır yanlışı başka bır yanlışla ön-
lemedır
Mantığı tehhkelıdır Dayanağı tartışmalıdu
Sonuç olarak da zaten antıdemokratık bır ya-
pılanmanın içinde olan beledıyelen daha da bas-
kı altına almaktır
Yanlış ömeklerden kalkarak > anlışlarda buluş-
mak, demokrasi aradığunu bu sureçte ülkeyı
amacından uzaklaştınr
Sayın Çıller, "tstanbuTun sorunlanna e) koy-
mak" tartışması yenne, merkezı hukümet olarak
yedı ana başlıkta toplanan istanbuFun sorunlan-
na çozüm arayarak somut sonuçlar yaratılması
gerekmez mı
9
Sa>m Tayyip Erdoğan, lstanbullulardan yetkı
almıştır Bu yetkı, yükumlüluktur
Bu venmsız tartışmalar yenne, yerel yönetım-
len daha demokratık bır platformda yapılandır-
mayı, yerel yönetımlere seçılenlenn de tum uy-
gulamalannda anayasa, kanunlarve kent hayatın-
da yaşayanlan partısız kavramayı denemelen ge-
rekır dıyorum
Çunkû İstanbul'a yazık oluyor
tstanbul'u kaybedıyoruz
Bugün erteledığımız sorunlan yann çok daha
zor çozeceğız
TARTIŞMA
Bir TV programının düşündürdükleri
PENCERE
1
4 hazıran
çarşamba gûnu
akşamı atv'nın
Mını Sıyaset
Meydanı'nda
eskı Adalet
Bakanı S€>fi Okta> ıle RP
Genel Başkan Yardımcısı
Oğuzhan Asütürk,
Anayasa değışıklık
çalışmalannda
analaşmazlıklara neden
olan, Anayasa'nın 24
maddesını tartıştılar RP,
dın ve vıcdan
ozgurluğünu duzenleyen
bu maddenm "Kimse,
devletin sosyal, ekonomik,
siyasal ve>a hukuki temel
düzenini kısmen de olsa,
din kurallanna
davandırma.. amacıvla..
diniyadadin duguîanm
istismar edemez ve kötüye
kullanamaz." dıyen son
fıkrasının kaldmlmasını
ıstıyor Oğuzhan Asılturk
konuşmasında, Ceza
Yasası'nın 163 maddesı
de aym ıçenkteydı, bu
maddeyı kaldırdık, artık
Anayasa'nın anlamını
yıtınruş ve dayanaksız
kalmış olan 24 son,
maddesını de kaldırmak
gerekır, dıyor CHP adına
konuşan Seyfı Oktay da
düşuncelennı özetle "Bu
madde din ve vicdan
ozgurlüğunu güvence
altına almışör, vatandaş
dinsel inanc ve
ibadetlerinde özgurdür.
ancak hiç kimse devletin
sosyaL, ekonomik, sivasal
veya hukuki temel
düzenini din kurallanna
dayandırma amacıyla din
duygulannı istismar
edemez ve kötüye
kullanamaz, bu madde
devletin temel düzenini
koruyan bir maddedir,
Anayasa'da kalması
gerekû-" bıçımınde
açıklayarak 24 son
maddeyı savnnuyor
Nesnel gerçek odur kı
ülkemızde sağ ıktıdar ve
partıler öteden ben laık
demokratık cumhunyet
dev let şeklını ve ozellıkle
laıklık ılkesını kendı
çıkarlanna aykın
gorrnüşler, bu ılkenın
vçmı boşaltmak ıçın her
türlü çabayı
gosteregelmışlerdır
Turgut OzaL, Ceza
Yasası'nın 140, 141, 142
ve 163 maddelennı
kaldınyoruz dıyerek,
düşunce ozgürlüğunü
engelleyen maddelen
kaldırma maskesı altında,
duşünce ozgurlüğu ıle
ılgısı olmayan ve laık
cumhunyet ılkesını
koruyan 163 maddeyı
ortadan kaldırmıştır
Böylece Turgut Ozal laık
devletı ortadan kaldırma
ve teokratık de\letın
yollanm açma, gıderek
dını ve dın duygulannı
kötüye kullanarak
ıktıdarda kalma
çalışmalanna kapılan
açmıştır O gunlerde 163
maddenın gerçek nıtelık
Dinciler yol alırken...
S
on gunlerde
sıyasetçıler
arasında bazı
dın adamlan
v e tankatçılar
arasında
göruşme yanşı başladı
Bunlar arasında emeklı
dın adamı Fethullah
Gulen'le goruşme yanşı
önde gıdıyor 23 hazıran
günlu Hurnyet
gazetesınde Sayın Oktay
Ekşı de bu konuyu ışlıyor
Sayın Ekşı CHP Genel
Başkan Hıkmet Çetın'le
Fethullah Gulen'm
bayram göruşmelennı ele
alarak "Yadırganacak
bunda ne var?" demeye
getınyor
Konunun aynntısına
gırmeden hemen
yanıtlamak ıstıyoruz
Sayın Ekşı'yı
Sadece Hıkmet Çetın'ın
değıl. devletin onemlı
gorevlennde ve partı
başkanlıklannda
bulunanlann toplumda
etkınhğı bılınen bazı dın
adamlan ve tankatçılarla
ayncalıklı olarak
göruşmesınde az değıl çok
şey var Her şeyden once
boylelenyle goruşenlenn
asıl amacı. dın ve tankat
adamına bağlı toplumlan
etkılemektır Dın ve
tankat ınananlarına mesaj
vermektır "Bakınbizde
ona yakınız, onunla
görûşüyoruz, onunla ilişki
içindejiz" demektır En
ıyımser deyımıyle bunun
da adı "inanç"
somürusudür Son
gunlerde kımılennın
yaptığı budur CHP
kımlığı altında hıç kımse
bu anlama gelecek bır
dayanışa katılamaz.
Katılmamalı
CHP Ataturk Ilke ve
Devnmlen'ne bağlı onun
şaşmaz ve yanılmaz
savunucusu olan bır
partıdır Boyle bır partınm
genel başkanı (nedenı ne
olursa olsun) kullanıldığı
bılınen bınyle ozel
göruşme yapamaz
Boylelenyle ancak ve
ve amacını
değerlendıremeyen, sol
kesımden bırçok kışı de
bu maddenm
kaldınlmasına destek
vermıştır
163 maddenın
kaldınlması teokratık
devlet yanlılan ıçın
onemlı bır adım olmuştur
Sağın temsılcılen bunu
kendılen açısından bır
zafer, buyük bır kazanım
olarak kabul etmış ve
açıklamışlardır Nıtekım
eskı Başbakan Yıldmm
Akbulut, Terörle
Mucadele Yasası'nın
duşünce açıklamasmı suç
sayan 8 maddesı
değışıklıklenyle ılgılı
olarak "Cumhurrvet
tarihinin en buyük
demokratikkşme
hareketini biz vapok, 163.
maddeyi kaldırdık.
Terorle Mucadele
Yasası'nı çıkardık. şimdi
hukumet yeni yasa tasansı
ile 163. maddeyi geri
yalnız partının
bayramlaşma düzem
içinde görüşur ve
bayramlaşır Ona bır
ayncahk tanıyamaz
Tanmırsa o zaman böyle
bınnın öbur yurttaşlardan
"farta ne?" sorusu
gündeme gelır Onun
farkının ne olduğu
bılınıyor Inanç ve tankat
Inançlan somurerek,
tankatlara katılarak ne
partı ne de ulke yönetılır
Az çok düşunen herkes
bılıyor kı Fethullah Gülen
gıbıler sadece bazı
yurttaşlann ınanç
duygulannı kullanıyor
Gulen gıbılerle ılışkı
kuranlann amacı bu
getirmeye çanşıyor''
açıklamasmı yapmış,
ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz da bu
konuda "163. maddeyi
kaldırdık arnk bundan
bizi kimse geriye
döndüremez" demıştır
Şımdılerde laık
demokratık cumhunyete
karşı başkaldıran gencı
bır akım amacına
ulaşabılmek ıçtn adım
adım ılerlemektedır
Ereklen, cumhunyet
devlet şeklmm temeh
olan laıklık ılkesını
ortadan kaldırmak ve dını
ve dın duygulannı
polıtıkalanna alet ederek
ıktıdarlannı surdurmek ya
da ıktıdara gelmek, adıl
rnzam ıddıalanna karşın
ışçı ve emekçı halk
yığınlannı ezen bır duzenı
ayakta tutmak ya da
sürdürmektır
Halit Çelenk
Hukukçu
kullanmayı bırhkte
yurütmektır tnanca ya da
bır tankat düzenıne
bağlananlan bırlıkte
etkılemektır
Bunun başka ızahı
yoktur
Dın adamı ve tankat
adamlannın peşınde
olanlann, onlarla oyle ya
da boyle ılışkı kuranlann
amacı dın adamını ve
tankatçıyı kullanarak halk
yığınlanna ulaşmaktır
Laık bır düzende bu
yersızdır ve ahlak dışıdır
CHPMı, ahlak dışı bır
davranışı yapamaz ve
katılamaz
Niyazd Ünsal
Kantarın Topu...
Tam 119 yıl
Ilkanayasamız olan Kanun-ı Esası'den bugune tam
119yılgeçtı 119yıl ve 5 anayasa BınOsmanlı 'nın özel
koşultannda yapılmış Ötekı ıkısı, 1921 ve 1924 ana-
yasalan Kurtuluş Savaşı ve ertesının özel koşullann-
öa çıkanlmış Her üçü de tanhımızın şereflı koşelenn-
de yennı almış
Ama ya son ıkısı?
Bın 1961, ötekı 1982 Her ıkısı de asken dönemle-
nn özel koşullannın anayasası
Ya stvıller? Ya çok partılı hayatın, seçılmışlerdemok-
rasısının anayasası9
Hanı o hepımızın ortakürunü, uze-
nnde anlaşacağımız o toplumsal mutabakat metnı9
Yok Bır tane bıle yok Ne yazık kı 119 yıl içinde kendı
kendımızı yönetmek uzere anlaşabıleceğımız bır ana-
yasa ortaya koyamamısız
Yazık
Şımdı önümuzde tanhı bır fırsat var Şımdı tarıh
önünde, hem geçmışımız hem de geleceğıma onün-
de bır ımtıhandan geçıyoruz ( .) Gelın bu defa başa-
ralım Bıze yakışan sıvıl, demokrat ve laık bır anayasa-
yı gerçekleştırelım "
Yukarda ıtalık harflerle dızılen yazı, Humyet ve Mıllı-
yet gazetelennde sekız sutun uzenne dızılen "Tanhı
Göreve Davet" başlıklı çağndan alınmış bır parçadır,
yazının tumunun anlamını ozetlıyor
•
Turkıye, anayasal yaşama hem erken hem geç baş-
ladı Ilk anayasamız 1876 yılındadır Batı'da ılk yazılı
anayasalar 18'ıncı yuzyılın sonlannda goruldu (ABD
1787, Fransa 1791) Ancak ınsanlığın buyuk çoğunlu-
ğu o yıllarda karanlıktaydı 1876 Anayasası1
nı Mithat
Paşa, 1831 Belçıka Anayasası'ndan uyarlamıştır
1831 Anayasası'nı Belçıka'da askerler yapmamıştır,
sıvıl toplum urunudur
Mtthat Paşa da sıvıl pasaydı
Abdülhamit, anayasayı rafa kaldınp, Mithat Paşa'yı
boğdurttu, 33 yıl suren bır 'ıstıbdat refimı' kurdu Bu re-
jıme karşı, asker - sıvıl aydınlann başını çektığı bır ha-
reket oluştu 1908'de başanya ulaşan hareket, Hum-
yet Inkılabı'nı gerçekleştırerek 2'ncı Meşrutıyet'ı ılan
ettı, 1876 Anayasası'nı onemlı değışıklıklerie yururiü-
ğe koydu
Ancak 20'ncı yuzyılın ılk çeyreğınde Osmanlı toplu-
munun demokrasıye hazır olmadığı goruluyor
•
1921 Anayasası, tarıhte eşı gorulmeyen bır 'halkha-
reketı'ntn urunudur, emperyalızme karşı başanya ula-
şan ılk 'Kurtuluş Savaşı' bu anayasayla yurutuldu
1924 Anayasası, laık Cumhunyet devnmını gerçek-
leştıren Meclıs'ındır O yıl 'Öğretım Bırlığı Yasası' be-
nımsenmış, Halrfelık'le bırlıkte 'Şenye Vekâletı' ve 'Şe-
nye Mahkemelen' kaldınlmış, ardından 1924 Anayasa-
sı onaylanmıştır 1928'de devlet dınının Islam olduğu-
nu belırten tumce anayasadan çıkanlacaktır Bu olay-
lar asker - sıvıl rtışmesının dar kapsamına oturtulacak
ıçenkte değıldır, dunya olçeğınde 'Aydınlanma Felse-
fes/'nın boyutlarında ete alınmalıdır
•
1961 Anayasası, laık Turkıye Cumhunyetı'nın temel
ılkelenne, 1948 Italya, 1949 Batı Almanya anayasala-
nnı aşılamış, Avrupa uygarlığının ılen aşamasını Turkı-
ye'ye yansıtmıştı, ama, karşısına toplumun tutucu ve
gencı sıvıl guçlen çıktılar
Bır hareket askerden geldı dıye ıHe kotu, sıvılden gel-
dı dıye ılle lyı olamaz Bu mantığın tersı de geçersızdır
82 Anayasası generallenn manfetıdır, 61 Anayasası'nı
gencı sıvıl sınıflann ısteklenne gore kesıp bıçmış, kuşa
çevırmıştır
Asker - sıvıl ıkılısı uzenne oturtulan onyargı, bızı ya-
nılgılara surukler
•
Şımdı parlamentoda ızledığımız anayasayı değıştır-
me çabalan da 2000'e 5 kala Turkıye'de kımı sıvıllenn
ne olçude gen olduklannı ortaya koyuyor
Kendımızı bır yanılgıdan korumalıyız
Partıler arasında uzlaşma gerçekleşıp de 82 Anaya-
sası'nın kımı maddelen değıştınlse bıle, 1961 Anaya-
sası'ndan çok gerıde kalacaktır
Yapılan ışı lyıce tartmak gerekır - ,
Turkıye partıler arası anayasal uzlaşmaylademokra-
sıye kavuşacak değıl, bu yolda lyımseriığe yol açan bır
kuçuk adım atılmış olacak, hepsı bu kadar...
w*.lllil
293 89 78 (3HAT)
Çarşamba - Perşembe
22.30-01.30
AJIAN - Vokal
CANAYER - Pıyano
Cuma - Cumartesı
2230-01.30
ONDER FOCAN DORTLÜSÜ
ŞESOVAVLKER Trompet
ÖNDER FOCAN Gıîar
TAYIANCEMGIL Bas
CANKVTÖZGÜl Davul
JAZZ GUNLERİT U N E L « Î 1 D 1 H H O 3 B E Y O â L U 2 9 3 0 7 8 6
OZEL JAZZ HAFTASI
L 6 Temmuz
JKEREM GORSEV QUNTET
veJAM-SESSION
Gırış 250 000 TL
| 7 8 Temmuz |
ROXY PARTI
Ilk ıçkıdahıl 300 000 TL
I 10 Temmuz I
İSTANBUL JAZZ QUARTET
ve JAM-SESSION
Gırış 250000 TL
| 11 Temnıuz \
S1.PR1Z ve JAM-SESSION
SıraschıkT Cad. Ashunğazı Yaugı Sk
Tel 0(212) m 48 39 51
MEIS
CAFE&BAR
EZGININ•• w ••
GUMLUGUher çarşamba sizlerte
Saat: 22.00-02.00
Buyukparmakkapı Sok No 119.
Beyoğlu (Hayal Kahvesı yanı)
Tel 293 99 73
ÇUMRA ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN
Sayı 1995/157
Davacı Hazıne vekılı tarafından açılan gaıplık davasında
Çumra Bardakçı Mahallebi 246 hane 004/04 cılt 6 sayfada nü-
füsa kayıtlı 1956 dogumlu AhmetveHafizeoglu Adıl Lama'nın
askerlık gorevıru yapması ıçın 12 yıldan ben arandığını, ken-
dısınden bugune kadar haber alınamadığından gaıplığıne karar
venlmesı ıstenılmış olmakla hakkında gaıplık karan ıstenenın
kendısı veya gaıp hakkında bılgılen olan kımselenn ışbu ılanın
yayını tanhınden ıtıbaren bır sene içinde mahkemızın 1995/157
esas sayılı dava dosyasına bılgı ve haber vermelen ılan olunur
25 5 1995 Basın 29731