30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 TEMMUZ 1995 ÇARŞAMBA 12 DİZt YAZI TCG Tınaztepe tarafından magnetik banda kaydedilmiş telsiz konuşmalannın çözümleri '- Bu ikinciyanlışlık, gemilerimize taarruz 9 - Akın. Akın Irmak. Akın kontrol Irmak. Cevap verin. Bu kanaldaki bütün tayyareler. Konuşan Irmak. Dinlemede kalınız. Akın kontrol Irmak a cevap ver. lAnlaşümayan konuşmalar.) Birinci kanalda sinyal bitmiştir. Aşağıdaki bilgiler 21 temmuz günü Kıbns Adası'nda yapılan taarruzi hava harekâtında geçen UHF frekansındaki telsiz telefon konuşmalanndan çıkanlmış olup bilgilerin esası TCG TINAZTEPE tarafından magnetik banda alınmıştır. TEYBİN İKÎNCİ YÜZÜ KONUŞMALAR: - Anlaşıldı tamam. (yoktalı kısımlar anlaşılamamıştır.) - Gemiye taarruz edilmeyecek. Çağn yapacağım. Siz bu kanalda kalın. Sonra talimatım tamam. - Anlaşıldı anladıklannı bize söylemediler. Bizden parola istediler. - Parola - Mutabıkız. Verdim onlara parolayı. Anlaşıldı. Taarruz ....onlara doğru. Tamam. - Mutabıkız. - Taarruz eden uçaklan ikaz edin. Tamam. (Hava radar isiasyonu) - Anlaşıldı ikaz ediliyor. - Mevki veriyorum. (?) - Bulundugunuz mevkii tam tespit edemiyorum. Mevki veriyorum. Arnavut burnu 10 mil açıklan tamam. Arnavut burnu 10 mil batısı bizim gemimiz var. Arnavut burnu batısı 10 mil civannda bizim gemimiz var. (Hava radan) - talimat anlaşıldı mı? veriyoruz. - ben soruyorum - anlaşıldı. (Teyp çok bozuk. Anlaşılmıyor.) - Hazır mıyiz şimdi? - Bizim gemilerimizin üzerine göndereceğim. Tamam. (Zannedersem hava radan.) - mevki verir misiniz? - anlaşılmadı. (Hava radan) - Şu anda bulunduğumuz mevki? - Bulundugunuz mevki şu anda ...(bilfin) güney batısı (inemi) (Parantez içindeki yazılar duyulduğu gibi vazılmıştır. Harita üzerinde incelenmesi lazım.) - Anlaşıldı. - 0800 ismi? - Anlaşıldı - Anlaşıldı. (Teypte çok gürültü var. Anlaşümıyor.) - 1220 b...8.... - nasıldı? - Anlaşıldı. ...2 3 0 230 derece oldu. - gemilermi? (Tam anlaşılmadı.) - Mutabıkız. Saat 2 - anlaşıldı - bizim gemiler olma ihtimali de var - evet - 2 numara gard kontrolünden gemilere taarruz edilmemesi için çağn yapsın. Siz bu kanalda kalınız. Talimatımı dinleyiniz. Tamam. - Anlaşıldı. Çağrı (?) yapsınlar mı? Sizi.... yoksa anladıklannı bize söylemediler. Bizden parola istediler. - Yalnız parola Fehmi Galiptir. - Mutabıkız. Verdim onlara parolayı. - Anlaşıldı. Taarruz eden gemilere doğru sizi yöneltiyorum. Tamam. - O ikinci yanlışlık bugün, ikinci yanlışlık oluyor gemilenmize taarruz. Tamam. - Anlaşıldı. - Şu anda sol yönümüzde bir tek var. - 232 bizim gemilerin arasında veyahut arkasında Yunan gemileri olabilir. Yunan gemileri olabilir. 8 8 çizerseniz iyi olur tamam. - Anlaşıldı. - Mutabıkız. Muhribi geçtiniz. Muhribi geçtiniz. Türk muhribi. Mutabık mıyız? - Mutabıkız. Öyle olması lazım. - Anladım. Şimdi saat 12 nizde 10 milde, 10 milde gemilerimiz var. Tamam. - Sayısı? - Sayısı 3 3 tamam. - Mutabıkız - lyice alçalınız ve teşhis yapınız. Tamam. Teşhis yapınız. Tamam. - Anlaşıldı. - (günışıkı) saat 12'de. Mesafe şu anda 8. (Parantez içindeki yazı duyulduğu gibi vazılmıştır.) - Anlaşıldı. Saat 1 veya 1 l'inize almak ıçin baş değiştiriyorum. Saat 11 'e alacağım. Baş - 12başı... - Şu anda 210'da uçacağım. -Mutabıkız. 210. - 210 saat 11 "de olacağım. - Mutabıkız. Mutabıkız. - konuşan kontrol - Devam edin. - konuşan yine kontrol. Parola Fehmi Galip. Bir. bir karakol ile temas edin. Gemilere taarruz durduruldu. Tamam. (Bir karakol belki Deniz kontrol olabilir.) - Anlaşıldı ses değişikliği var. - Mutabıkız. Konuşanı dinleyin. Konuşanı dinleyin. Tamam. - Talimatınızı söyleyin. SÜRECEK TCG Kocatepe'ninbatışından sorumlukim? 'Hatasız savaş olmaz' 1 974 Kıbns Barış Harekâtı'nın üs- tünden 21 yıl geç- ti. Artık tarıhteki yerine yerleşti. Harekâtın bütünü- nü ele alıp ayrıntılamak as- keri tarihçılerin yapacağı bir çalışmadır. Bugün. harekâtı gerçekleştırenlerin yaşayan- ları. o günleri, daha soğuk- kanlı, duygusallıktan uzak olarak değerlendirmektedir- ler. Emekli Kurmay Binbaşı Özhan Bakkalbaşı ile yaptı- gımız söyleşiyi tamamlamak için başvurduğumuz öteki sııbaylar da olay üzerinde hiç durmamışlardır. Hepsinin or- tak dilegi belgelerin bir an önce açıklanması. Kocatepe'nin batısı dava konusu bile olmuştur. Bun- lardan birisi. Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı tarafından 15.7.1976 tarihin- de açılan soruşturmadır. 1976 540 karar sayılı rapo- run sonuç bölümü aynen şöyle demektedir: "Daha önce Anamur ra- darı tarafından Kıbns ba- tısında Rodos Adası güne- yindc 8 adet gemiden mü- tışekkil konvoy ihbarı da vapılmış olması dolayısıyla Geceyi son alman bütün haberle- rin birbirini tamamlamakta olduğu görülmiiş ve Yunan Deniz Kuvvetle- ri'nin Rodos-Kıbrıs arasındaki de- nizden bir Vunan konvoyunun varlı- ğına kanaat getirilerek bu konvoyun izlenmesine başlanmıştır. Yapılan hava keşiflerinde konvo- yun muhriplerle himaye edildiği. bu gemilerin "tıcaret gemileri' olsa dahi bindirilnıiş asker taşımakta olması ve malzeme taşıdığı düşünülerek ge- milere top menzilinden fazla yaklaşı- lamamış ve bu gemilerin millivetinin tespiti için büyük çaba sarf edilmiş- tir. Türk \e Yunan Deniz Kuvvetle- ri'nde NATO standardı gemiler kul- lanılmış olması ve bunların birbirine benzemiş olması dolayısıyla geminin nıilliyetinin tespiti yapılamamıştır. Deniz Kuvvetleri Komutanrnın teklifi ile taarruza ilk önce Hava Kuvvetleri'nin başlaması uygun gö- rülmüştür. Bu husus telefonİa Genel- kurmay Başkanı tarafından Hava Kuvvetleri Komutanı'na bildirilmiş- tir. Denizde seyreden konvoya taarruz emri verilirken 35 derece 00 kuzey enlemi giineyinde gemilerimizin ol- madığı tespit edilmiştir." Uçaklara taarruz emri verildikten sonra saat 15.03'te Türk uçaklarının gemilerimize taarruz ettiği belirlenmiş K O C A T E P E NASJL BATIRILDI? denizde geçiren mürettebat ertesi gün bir israil balıkçı teknesi tarafından kurtarıldı. ve anında Ankara'ya bildirilmiş oldu- ğu. raporda tüm ayrıntılarıyla anlatıl- mış. Bilindiği gibi yine de taarruz üç kez yinelenmiştir. Bu konuyla ilgili ra- porun bundan sonraki bölümünde şun- lar yazmaktadır: ERO1 MLTERCİMİ K ocatepe'nin batısı, olaydan on üç yıl sonra yeni bir davaya konu olmuştur. Davacı emekli Oramirat Kernal Kayacan, davalı ise dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'dir. 15.9.1987 tarihinde açılan dava 9.2.1990 tarihinde, Demirel'in iki milyon lira manevi tazminat ödemeye mahkûm edilişiyle sonuçlanmıştır. Taarruz durdurulamadı "Ancak bölgenin hava muharebe sahası olması nedeni ile bu saatler- den sonra keşif yapılamamış; Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın ateş edi- len sahada Türk donanmasına ait gemilerin olmaması yolundaki de- ğerlendirmesi, takip edilen gemilerin Baf'a yaklaşmış olması ve bir haber karıştırması şeklinde değerlendirme- ler, Adana Müşterek Harekât Mer- kezi'nden uçaklara gereken haberin teknik imkânsızlıklar dolayısıyla du- yurulamaması gibi etkenler ile bu çı- karmanın tahmin edildiği şekilde ya- pıldığı takdirde ortaya çıkacak bü- yük müşküller nazara alınarak uçakların ikinci ve üçüncü defa ge- miler üzerine taarruz etmesine nıani olunamamıştır." Pilotlann bu tür harekâtta hangı ko- şullar nedeniyle sağlıklı keşif ve teşhis yapamayacaklan da belirtilen raporda. pilot hatalan da çok geniş biçimde an- latılmıştır. Rapor, Genelkurmay'ın ke- sin değerlendirmesiyle sona ermekte- dir: "Dosyada mevcut delillere göre kendi istihbaratımızla elde edilen de- lil ve bilgiler değerlendirilmiştir. Acaba harekâtın başlamasından ön- ce uüşman kuvvetlerinin neler yap- mak istediği ve ne durumda olduğu, bu itibarla bu harekâtın düşmanla ilişkisi bakımından başarısı ve kıy- metlendirilmesi ne olmuştur, bu hu- sus bilinmemektedir. Tarih boyunca yapılagelen savaş- larda hem savaşı kazananın hem de kaybedenin araç, gereç ve insanca zayiat verdiği bir gerçektir. Savaşın kazanılması hallerinde çeşitli hatala- rın bir kasıtla yapılmamış olması karşısında bu hataların savaş psiko- lojisi içerisinde yapılan ve savaşın doğal sonucu olan olaylar olduğu ka- bul edilmektedir. Türk Silahh Kuvvetleri'nin 20 Temmuz 1974 tarihinde Kıbrıs'ta başlattığı ve kısa zamanda askeri he- deflerine ulaştırdığı örnek olan müş- terek harekât esnasında vuku bulan Kocatepe muhribinin uçaklarımtz tarafından batırılması olayı. savaşın doğal bir sonucu olup bu olayda ha- rekâtı her kademede yöneten ve sa- vaşa katılan bütün komutan ve per- sonelin herhangi bir surette ihmal ve kusurunun mevcut olmadığı, olayın savaş psikolojisi içerisinde vukua ge- len önlenmesi arzu edilmesine rağ- men mümkün olmayan bir olay ol- duğu, bu itibarla olayda cezai so- rumluluğu gerektirecek bir fiilin mevcut olmaması karşısında olay hakkında 353 sayılı kanunun 105'in- ci maddesi gereğince kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi." Aynı olay. 17.12.1976 tarihinde TBMM'de bir soru önergesine konu edilmiştir. Manisa Milletvekili Veli Ba- kırlı, yanıtlamak üzere Milli Savunma Bakanı'na soruşturma sonucunun ne olduğunu sormuştur. Bakan Ferit Me- len de askeri mahkeme karannı beyan ederek "kovuşturma açılmadığını" belirtmiştir. Demirel- Kayacan davası Ancak Kocatepe'nin batısı, olaydan on üç yıl sonra yeni bir davaya konu olmuştur. Davacı emekli Oramiral Ke- mal Kayacan, davalı ise dönemin Baş- bakanı Süleyman Demirel'dir. 15.9.1987 tarihinde açılan dava 9.2.1990 tarihinde. Demirel'in iki mil- yon lira manevi tazminat ödemeye mahkûm edilişiyle sonuçlanmıştır. 20.7.1987 tarihli Milliyet gazetesin- de gazeteci Yener Süsoy, Süleyman Demirel ile bir söyleşı yayımlıyor. De- mirel, burada sert bir dille ICayacan'ı suçlayarak geminin batışından onu so- rumlu tutuyor. Dava konusu edilen tümceler, altından kalkılır gibi değil: "Kayacan, Kocatepe olayında Deniz Kuvvetleri Komutanı; komutan, 40 parça gemisinin nerede olduğunu bilmez mi? Askerliğin bir kaidesi var; komutan, yaptıklarından değil, yapamadıklarından sorumludur. Ya- ni Kayacan, bu geminin batmasın- dan sorumludur." Yine Süleyman Demirel. 1975 yılı seçim konuşmalannda "Gemisini ba- tıran amirali Meclis'e göndermeyin" diyerek Kemal Kayacan"ı suçlu gördü- ğünü belirtmiştir. Bu konuşma da dava konusu olmuştur. Sonuçta bu davayı Kayacan kazanmıştır. Yıllar sonra bu olaya baktığımızda, suçlu aramanın doğru bir düşünce ol- madığını değerlendiriyorum. 1990 yı- hnda "Kıbns Barış Harekâtı'nın Bi- linmeyen Yönleri" adlı bir araştır- mam yayımlanmıştı. O dönemde yüzlerce subayla konuş- muş. ortak bir sonuca vanlmıştı. Kitap yayımlandığında harekâta katılan üst düzey komutanlann büyük bölümü he- nüz hayattaydı. Bugün ise birkaç kişi yaşıyor. Araştırmanın. "TCG Kocatepe'nin Batışından Sorumlu Kim?" başlıklı değerlendirmesı hâlâ geçerliliğini ko- rumaktadır. Aktarıyorum... SÜRECEK POLİTİKA YE ÖTESİ MEHMED KEMAL . .İnce Elemek Gerekip. Sosyalizmin yılmaz savaşçısı Mehmet Ali Ay- bar ne der: "Güler yüzlü sosyalizm" der. Bir ülkeye sosyalizm gelecekse ancak güler yüzlü gelir, asık suratla değil! Sosyalizmin yüzü güleç olacaktır. Bu güleç yüzlü sosyalizm de de- mokrasiyle ortada dolaşacaktır. Amerikalı şair WaH VVhitman da demorasi için, "Insanlığın büyük bayramı" der. Son birkaç ay içinde 12 Eylül'de yitirdiğimiz de- mokrasiyi arıyor, bir türlü de bulamıyorduk. De- ğiştirilmesi istenen '82 Anayasası'nı partiler aracı- lığı ile kazımak istiyor, partileri bir türlü bir araya getiremiyorduk. Kimisi de bu arada anayasayı da taslağını da mıncıklayıp duruyor. Meclis Başkanı Hüsamettin Cindoruk, televiz- yon aracılığıyla milletvekilleriyle halkı karşı karşıya getiriyor, bir bakıma milletin vekillerini millete ser- giliyordu. Böylece bir sonuç alınır sanılıyordu. O da olmadı, dövüşken bir meclisten başka bir şey çıkmadı. Parsa toplamak isteyenler vardı, parsayt da toplayamadılar. Senin öncülüğün, benim ön- cülüğüm diyerek biraz oyalandılar. Ne yalan söyleyeyim, ben anayasanın değiştiril- mesinden umudu kesmiştim. Bir virgüllük deği- şikliğe bile razı olanlar vardı. Öyle ya, bir askeri cuntanın yaptığı bir anayasayı bir sivil meclis bir türlü uzlaşıp değiştiremiyordu. 12 Eylül'ün mağ- durları olan parti liderleri, önde gelen siyasetçiler boş yere mi hapiste yatmışlardı? Siyaset yapma hakları boş yere mi ellerinden alınmıştı? Bir askeri kışlaya yok yere mi tıkılmışlardı? Zincirbozan'da gelecekte güzel gün düşleyen- ler eli boş mu gündüze çıkıyorlardı? Bir askeri cuntanın yaptığı anayasayı yerinden oynatamı- yorlardı. Bir virgülünü bile değiştiremiyorlardı. Hem candan istedikleri halde. Peki anayasayı değiştirseler ne olacaktı? Enflasyon, terör, işsizlik, Güneydoğu sorunu si- linecek miydi? 1961 Anayasası mı gelecekti? Öz- lenen bir demokratik anayasa mı ortaya çıkacak- tı? Bunların hepsine verilen yanıt kocaman bir "Hay/r"dır. Siyasetçiler. yıllardır bu anayasayı bir yerinden delmek isterler, bir türlü de delemezler. Askerden arındırmak isterler, arındıramazlar. Poştal koku- sundan temizlemek isterler, temizleyemezler. Gö- rüntüleri Refah Partısi'nin ardı olur, güç gösterile- riyle kabarırlar bir sonuç alamazlar. iki sorun açıklık kazanmıştır. Çoğunluk laikliğin ardındadır: Refah Partisi bu savaştan yenik çık- mıştır. Refah, Meclis'te küçük bir azınlık olmuştur. Kimi siyasetçilerin dediği gibi, bu durumu da pek abartmamalıdır. Ayrılmış gıbı görünen elma- larla armutlar günü gelince gene bir araya gelebi- lir. Meclis gruplanna "Beşinci Kollar" sızabilir. Er- bakan Hoca, "Biz çoğunluktayız, bizim çoğunlu- ğumuz görünmeyen parmaklardadır" diyebilir. Dinsel akımlar yönünde gene mesafe alınır, bu mesafe kapatılır gibi olur. Anayasada referandum istenmez ama, el altından ortaklıklar kurulabilir. Şimdi bundan sonrasına bir daha bakmak ge- rekiyor, oylar hep açıkta atılmayacak, gene kapalı gişe gibi kapalı oylar yerinde sayacaktır. Gerekti- ğinde görünmez eller bunu ortaya salabilir. Meclis'in, ülke her sıkıştığında büyük kararlar aldığını söylerler. Evet, Büyük Meclis, büyük ka- rarlar almıştır ama ne karşılığında... Onu da bir in- ce eleyip sık dokumak gerekmez mi? B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 SOLDA> SAĞA: 1/Tekbıroyuncu- nun dağıtılmış olan kartlan, bel- li bir sıra ve düze- ne göre yerleşti- rmesine dayanan iskambıl oyunu. II Uranüs gezege- nininbiruydusu... Kimliğı belirlene- meyen uzay ci- simlerine verilen ad. 3/ Tanelerin içini kurum kara- sı bir isle doldu- _ ranekınhastalığı.4/ Kakım da denilen kürk hayvanı... Karşılık beklenilmeden ya- pılan yardım. 5/ "Sınem üs- tü düğünı olsun olsun" (Karacaoğlan)... Bir pamuk cinsi. 6/ Argoda esrar... Pa- çavra hastalığı. 7/Hicap... Is- lam dinine göre haram sayı- lan faiz. 8/ Volkanik kayaç- larda bulunan onoz feldispat türü. 9/ Bir nota... Afrika'da yaşayan. bacaklan beyaz çiz- gilı bir hayvan. YUKAR1DAN AŞAĞIYA: 1/ Kökleşmiş kanışlara aykın olarak ileri sürülen düşün- ce. 2/ tslam inancına göre, kıyamet günü bütün ölülerin dirilerek toplanacağı yer... Iskambilde bir kâğıt 3/ Tevfik Fikret'in. Istanbul'a lanetler yağdırdığı ünlü şiiri... Bir- denbire. 4/ Himalayalar'dayaşadığına ınanılan "Kar Ad«- mı"na verilen ad... Bir renk. 5/ Türk boylanndan Tereke- meler arasında söylenen türkülü büyük halk hikâyesi... Bir nota. 6/ Yerfıstığı. 7/ Kenar süsü... Kayalık kıyılarda yaşayan bir balık. 8/ Eylem... 9/ Japon lirik dramı... Yemişinden turşu yapılan gebreotunun bir başka adı. BEŞİRİ KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1987 10 Davacılar Ahmet Günlemeç. Mehmet Aydın, Cemil A\dın vekilleri Av. Saıt Saruhan ile Hüsnü Bıngöl, Ne- cıme Temın, Besna Temın. Mirze Ersin. Binefş Aktaş, Koçi Kozik. Süleyman Tayan tarafından davalılar Ah- met Pamukçu, Ali Cihan. İsmail Özdemir, Şükrü Pa- mukçu. Eyvo Pamukçu. Yusuf Pamukçu, Sabri Gökçe alevhlerıne mahkememizde açmış olduklan tespite iti- raz davasının yapılan vargılaması sonunda: Mahkemem'izce verilen 23.02.1995 tarih ve 1987/10 E.. 1994 7K. savılıkaran "BeşiriilçesıÜçkuyularKö- vünde kain 18 no'lu parselle ilgili tapulama tespit tu- tanağının dava dosyası ile bırlikte Batman Kadastro Müdürlüğü'ne iadesine" dair karar davacılardan Neci- me Temin, Besna Temın. Binefş .Aktaş. Koçi Kozik. Mırze Ersın. Süleyman Tayan \e davahlardan Ahmet Pamukçu. Şükrü Pamukçu. İsmail Özdemir, Ali Cilvan. Oso mırasçılan. Hüsnü Uçan, Hasan Vakur, tbrahim, E\yo, Yusuf Pamukçu, Sabri Gökçe"ye. mahkeme ka- rarı teblığ edilemediğinden adı geçenlerin açık adres- lerı uzun zamandan beri araştırılmasma ragmen tespit edilemeyen davacı ve davalılara Tebligat Kanunu'nun 28. ve müteakip maddeleri gereğince yukarıda isimle- rı yazılı bulunan da\acı ve davahlann işbu ilanın ilan tarıhınden itibaren söz konusu kararın adı geçenlere tebtıö edilmişsavılacağıhususu ilan olunur. 27.06.1995 Basın. 31550 -• .. —; M#->' İLAN T.C. KOZAN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 1986/111 Davacı Fardane Kılıç tarafından davalılar Hüseyin Kılıç, Azime Kılıç, Hayrettin Kılıç, Mehmet Kılıç. Hicra Kılıç ve Fadıma Kılıç aleyhine açılan tapu ip- tali tescil davasında davalılara tebligat yapılamamış ve zabıta anştırmalannda da tebligata yarar açık ad- resi tespit edilmediğinden gazete ilanı yapılmasına karar verilmiş olup. Davacı Ferdane Kılıç. Kozantapu sicilin27.8.1976 gün ve 136 sıra numarasında kayıtlı tapu ve Kozan Cumhuriyet Mah. davalılar adına tespit edilen 58 ada 8 parsel numarah tapunun iptali ile davacı kendi adı- na tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep et- miş. davacının talebine karşılık yukarda adı geçen da- valılar Hüseyin, Azime, Hayrettin, Mehmet, Hicran ve ve Fadıma Kıhç'ın davaya karşı savunmalannı du- ruşma gün ve saati olan 12.9.1995 gün ve saat 8.00'e kadar bildirmeleri veya oturuma katılarak belirrme- si mümkün olmadığı takdirde davanın yokluğunda sonuçlandırılacağı ilan olunur. 3.7.1995 Basın: 32513 SAKARYA İŞ MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 1994/144-1995'1210 Davacı: Ahmet Ata, Yeni Mah. Barış Sok. No: 5/4 Kartal - Istanbul Vekili: Av. Cumhur Ateş, Sakarya Barosu'ndan Davalılar: 1- S.S. Kurumu Gen. Müdürlüğü. Anka- ra. Vekili: Av. Deniz Karabayır. Av. Necmettin Fevzi- oğlu. 2- Galip Demirağ, adresi meçhul Dava: Tespit. Davatarihv. 15.4.1994 Karar tarihi: 6.6.1995 Davanın kabulüne. davacının davalıya ait işyerinde 20.6.1968 tarihinde girişine ilişkin olarak bildirge ve- rilmesi karşısında yaşamın olağan akışı gereği hiç de- ğilse giriş tarihi olarak bildirilen 20.6.1968 tarihinde bir gün olmak üzere davacının davalıya ait işyerinde asgari ücret üzerinden sigortalı olarak çalıştığının tes- pitine, 94.500- TL harcın davahlardan Galip Demir- bağ'dan alınarak Hazine'ye ödenmesine. 650.000- TL maktu ücreti vekaletin davahlardan alınarak davacıya verilmesine, toplam 855.000.- TL yargılama giderinin (bu yargılama gideri içinde bulunan 60.000.- TL har- cın davalının SSK sıfatına göre alınmasına yer olma- dığına) davahlardan alınarak davacıya verilmesine, dair karar adresi meçhul Galip Demirağ'a davetiye yerine (Yargıtay yolu açık olmak üzere) geçmek üze- re ilanen tebliğ'oiunur. 23.6.1995 Basın: 30799 ADANA İKİNCİ SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosvaNo: 1994/1225 Davacı Maliye Hazi- nesi tarafından açılan Şakirpaşa Mahallesi, 160 pafta, 936 ada, 5 parselde kayıtlı taşın- mazla 80200 hisse sa- hibi Haykanoş Ohannes ile ilgıli veraset ilamı davasının yapılan yargı- laması sırasında verilen ara kararı gereğince; Tapu maliki Hayka- noş Ohannes'ın miras- çısı varsa M.K.'nin 534"üncü maddesi ge- reğince üç ay içerisinde mahkememizin 1994/1225 esas sayılı dosyasına müracaat et- meleri, aksi halde mira- sın Maliye Hazınesi"ne intikal edeceği hususu ilan olunur. 11.7.1995 Basın: 32924 T.C. GİRESUN İ. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN TASHİH Giresun 1. lcra Iflas Müdürlüğü'nün 1994/756 sayılı dosyasına ait Cumhuriyet gazetesinde 24.7.1995 tarih ve 33925 basın no'su ile yayımlanan gayrimenkul satış ilanında: 1-1. maddede yer alan taşınmaz "6326 m2" ebadın- dadır ifadesi yanlış olup doğrusu 8326 m2"dir. 2- 3. madde büyük (c) sütununda bu taşınmazda "1 salon, yatak odası" ifadesi yanlış olup doğrusu "salon 3 yatak odası'"dır. 3- 4. madde İflas Kanunu'nun "155. maddesi" ifade- si yanlış olup doğrusu "133. maddesi"'dir. 4- tlanda KDV alıcıyaaittiribaresi yazılmamıştır. Sa- tış nedeniyle gerçekleşen taşınmazda KDV alıcıya ait- tir. DÜZELTlRlZ. Romanlarınız ve ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tel.: 554 08 04
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle