Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25TEMMUZ1995SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Et - Balık Kurumu'nun özelleştirilmesini engellemek amacıyla kurum çalışanlannın başlattığı eylemler sürüyor
2 bîn EBK işçisi direniyorANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Et - Balık
Kurumu'nun (EBK),
özelleştirilmesinı
engellemek amacıyla
kurum çalışanlannın
başlattığı eylemler sürüyor.
EBK'nin, yann başlayacak
özelleştirme ihalesinin
iptal edilmesini sağlamak
amacıyla, 35 ilden gelen
yaklaşık 2000 işçinin
Ankara'da başlattıklan
direnişleri sürüyor. ANAP
Sözcüsü Imren Aykut ve
ANAP milletvekıli Uğur
Aksöz işçileri ziyaret
ederek, eylemlerine destek
olduklannı açıkladılar.
Ziyaret sırasında bır
konuşma yapan Imren
Aykut. hükümetin
özelleştirme çalışmalannı
eleştirerek. "Özelleştirme
böyle yapılmaz'' dedi.
Aykut'. EBK Genel
Müdürlüğü önünde,
özelleştırmeyı protesto
eden işçılere hitaben
yaptığı konuşmada
sorunlannı dinlemeye ve
onlara destek vermeye
geldiklerini açıkladı.
Hükümetin çalışanlan
gözardı ederek
özelleştirme yapmaya
çalıştığını vurgulayan
Aykut. şunlan söyledi:
"Şimdi de özelleştirme adı
altında EBK"yi satıyoriar.
Biz onlara özelleştirme
yapmayın demedik. Ama
özelleştirme böyle mi
yapılır? Kıdem
tazminatlan. ihbar
tazminattarı ve iş güvencesi
sağlandıktan sonra
yapılmalıydı. Özelleştirme
işçinin kapıya konulnıası ve
fabrikamn satılması
Türk-is eylemlerine destek
DYPveCHP'ye
'karpuz 'luprotesto
BURSA/ANKARA (Cumhurivet) -
Türk-lş 8. Bölge Temsilcıliğı bugün Bur-
sa'da, kamu işyerlennde toplusözleşme gö-
rüşmelerinin tıkanmasını protesto etmek
amacıyia DYP ve CHP ii başkanlıklanna
"karpuz ve siyah çelenk bırakma" eylemı
yapacak. Türk-lş'in, kamu kesımi toplu iş
sözleşmesi görüşmelerınde anlaşma sağla-
namaması nedenıyle aldığı eylem kararla-
nna, kamu çalışanları \e DİSK de destek
verdi.
Türk-lş 8. Bölge Temsilcısı Mehmet
Kanca. Başkanlar Kurulu'nun aldığı ey-
lem kararı uyannca Bursa genelinde hazır-
lıklannı tamamladıklannı ve bugün ılk ey-
lemlerini gerçekleştireceklerini bildirdı.
Kamu işyerlennde çalışan işçilerin bugün
saat 18.00'de Atatürk Stadı önünde topla-
nacaklannı belırten Kanca. buradan toplu-
ca CHP ile DYP bınalanna yürüyeceklen-
ni ve "karpuz ve siyah çelenk" bırakacak-
lannı söyledi. Eylemin, "çalışanlann sıkın-
ülannın görûlmesi ve duyulması" amacını
taşıdığını vurgulayan Kanca. eylemlerinin
son durağı olan DYP tl Başkanlığı önüne
"karpuz ve siyah çelenk" hırakılmasından
sonra üyelenne 5 ağustos için randevu ve-
recek. Kamu çalışanlannın 1994 yılında
yeten kadar fedakârlıkta bulunduğunu an-
latan Mehmet Kanca. "Geçen yıl 600 bini
aşkın kamu çalışanını karşımıza alarak fe-
dakârlık yaptık, ancak hiçbir şey değişme-
di. Artık fedakârük sırası onlarda. Eğer 5
ağustosa kadar hükünıet, duyarsızlığını
sürdürürse Türk-iş Başkanlar Kurulu 'nun
aldığı karar uyannca Ankara'dayız" dedi.
Türk-İş eylemlerine destek
Kamu Çalışanlan Sendikalan Konfede-
rasyonlaşma Kurulu (KÇSKK) ile Türk-
lş ve DİSKe bağlı sendikalann Ankara
şubeleri. dün düzenlediklen basın toplan-
tısı> la eylemler konusunda ortak bir açık-
lama yaptılar. KÇSKK şubeleri sözcüsü
Hasan Hayır tarafından okun^n açıklama-
da, tüm çahşanlann grev lı ve toplusözleş-
meli sendikal haklara kavuşması ıstendi.
Tüm çalışanlara özgürce toplu iş sözleş-
mesi yapabılme olanağının sağlanması.
grev yasaklan ve işkolu baraj sisteminin
kaldınlması gerektiği kaydedilen açıkla-
mada, "Aldığimız eylemliiik karaıiarı sa-
dece ekonomik kararlaıia sınırlı kalmaya-
caktır. Demokratik taleplerinde hayata ge-
çirilmesini savunuyoruz ve bu anlamda
birlikte hareket edeceğiz" denildi.
değUdir."
Bu yılın ilk yansında 600
binden fazla işçinin işten
çıkanldıgını öne süren
Aykut, "Tşçiden, emekten
yanayız diverek işçiden,
emekten yana olunmaz.
Önce işçinin ekmeğiyle
oynamayacaksın ve
oy natmayacaksın. Sırfoy
av cılığı için işçiden,
emekten yana olmak
marifet değildir. Artık
bugün işçi de aptal değildir.
Kimse bu laflaria onlan
aldatabiieceğini
zannetmesin" dedi.
Hükümetin kemiksiz et
ithalini de eleştiren Aykut.
"Avrupa üreticisinin ikinci,
üçüncü kaiite etterini
getiriyorlar. Neyse ki
sonradan iptal ettiler" diye
konuştu. EBK işçileri ey lemlerini sürdürüyor. (Fotoğraf: TARIK TINAZAY)
Asgari ücret, eyKüe kaltlıANKARA (Cumhurivet Bürosu)- As-
gan ücretin ağustos ayında yürürlüğe gir-
mesine karşı oluşan DYP-işveren ittifa-
kı. Asgari Ucret Tespit Komisyonu'nun
dün yapılan 8. toplantısını da engelledı.
Devlet Bakanı Aykon Doğan'ın talimatı
doğrultusunda Devlet Planlama Teşkila-
tı (DPT) temsilcisi dün yapılan toplantı-
ya katılmayınca. toplantı sayısal çoğun-
luk yetmediği için yapılamadı. Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yann top-
lanmak üzere 9. kez komısyon üyelenne
çağn yapmaya hazırlanırken; Türk-lş.
toplantının işverenlerin ısteği doğrultu-
sunda 28 temmuz cuma günü yapılması
durumunda. bu görüşmeye katılmayaca-
ğını açıkladı. Cuma gününe kadar taraf-
ların katılımının sağlanamaması duru-
munda. komısyondaki bazı hükümet
temsilcilerive işverenlerin oylanyla.yü-
rürlülük tarihinin 1 eylül olarak belirle-
nebileceği kaydedildi.
Türk-lş Genel Eğitim Sekreteri Salih
Kılıç. asgari ücretin eylülde yürürlüğe
gırmesı yolundaki çabalanndan dolayı
Devlet Bakanı Aykon Doğan'ı "İşçi düş-
manı herif diye nıtelendirerek. "Aykon
Doğan. işverenlerin kucağuıda görev ya-
pıvor. Bunun hesabı sorulacak" dedi.
TfSK Genel Başkanı Refik Baydur. ey-
lülde metal. tekstıl. kimya ve kâğıt iş-
kollanndakı toplusözleşmelerde yeni üc-
ret zamlannın gündemde olduğuna dik-
kat çekerek. "Yüzde 80 asgari ücrete
zam. yüzde 60-70 ikinci yıl zammı varsa.
bu yüzde 140 olacak. Bunun altından iş-
letmeler kalkamayacağı için yeni işçi çı-
karmalargündemegelecek'*dedi. Çalış-
ma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ziya Ha-
lis dc. konunun acilıyetine dikkat çeke-
rek. taraflara yeniden çağn yapılacağını
belirtti.
DYP'nin komisyonu etkılemesiyle il-
gıli soruları yanıtlamaktan özenle kaçı-
nan Halis. "Ben, komisyon üzerinde si-
yasi bir etki henüz hissetmedim. Aykon
Doğan'ın ağustosta yürürlüğe girmesi
konusundaki iknası/lığu henüz bana yan-
sımış değil~dive konuştu.
Devlet Bakanı Aykon Doğan da. ak-
şam saatlerinde yaptığı yazılı açıklama-
da. DlE'nın yaptığı hesaplamada ortaya
çıkan brüt 8 milyon 400 bin lıralık asga-
ri ücretin, 8 milyon 146 bın liraolan SSK
prirn tavanını aştığına dikkat çekerek.
"Hesaplanan değer, teknik olarak bazı
sakıncalar ortaya çıkarrmştır. Bu sorun,
prim ödeme baanın asgari ücretin altın-
da kalmasıdır. Bunun anlamı. asgari üc-
retlinin. ayda asgari ücretin üzerinde as-
gari ücret alanlardan daha fazla prim
öderduruma gelmesidir. Bu sürede bu so-
runlan çözmeye yönelik gayretlerde bu-
lunmak durumunda kalınmıştır. Bu ça-
balar devam etmektedir"dedi.
Lozan Antlaşması 72 yaşında
Bütünlüğümüz bozulamaz
• Cumhurbaşkanı ve Başbakan, Lozan'ın
72. yıldönümü nedeniyle yayımladıklan
mesajlarda Lozan'ın önemine değindiler.
Haber Merkezi - Lozan
Banş Antlaşması'nm 72. yıl-
dönümü Çağdaş Yaşamı
Destekleme Derneği (ÇY-
DD) Adana Şubesi'nce Ata-
türk Anıtı'nda düzenlenen
törenle kutlandı. Törene ço-
cuklar ellerinde "Lozan 72
yaşında" "1923 Banş Anrlaş-
ması'yla Türk devletinin sı-
nırlan ve bağımsızlığı kabul
edümiştir" yazılı dövizlerle
katıldılar. Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel, "Lozan
Andasması'yia hukuku temi-
nat altına alınmış olan mille-
rimizin birlik ve beraberliği-
ni. ülkemizin bölünmez bü-
tünlüğünü hiçbir güç, hiçbir
gayret bozamaz" dedi. Baş-
bakanTansu Çiller de yayım-
ladıgı mesajda. Lozan Banş
Antlaşması'nm, vatan top-
raklannın ve bu topraklar
'Lozan'ı tekrar
kazanmalıyız'
İstanbul Haber Ser\isi - Lozan Banş Antlaşma-
sı'nm 72. yıldönümü nedenıyle düzenlenen "Türkiye
Cumhuriyeti'nin kunıluş belgesi Lozan'ı anıyoruz" ko-
nulu panelde Lozan'ın, Misak-ı Mıllı sınırlanna kesın-
lik kazandıran, Türklerin varlığını dünyaya bildiren bir
anlaşma olduğu vurgulandı.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) tara-
fından Atatürk Kültür Merkezı'nde düzenlenen, Ana-
yasa Mahkemesi Başkanı YektaGüngörÖzden'in yö-
nettiği panele gazetemiz yazan İlhan Setçuk. Prof. Su-
naKili ve Doç. Dr. Nevin Yurtso'er Ateş konuşmacı ola-
rak katıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan Prof. Dr.
Türkan Saylan. Sevr'i bilip anlamadan. onun Türk ulu-
suna getirdiği esareti hissetmeden, Lozan'ın mutlulu-
ğuna. coşkusuna vanlamayacağını söyledi.
Türkiye'nin Lozan'da devlet bağımsızlığını ve top-
rak bütünlüğünü sağladığına dikkat çeken Nevin Yurt-
savar Ateş, Ismet lnönü ve Türk delagasyonunun an-
laşma süreci içerisinde hiçbir ödün vermediklerini be-
lirtti. Lozan'ın Sevr'den farkının anlaşılması ve Lo-
zan'ın öneminin kavranması için tarihsel bilince sahip
olunması gerektığıni anlatan İlhan Selçuk, "Lozan bi-
zim varoluşumuzun gerekçesidir*' dedi. Selçuk, şunla-
n söyledi:
"Türkiye'de ban kişiler 'resmi tarih' ve 'özel tarih"
tartjşmasını yapıyor. Llus devletinin dünyada modasn
nuı geçtiği söyleniyor. Kuşkusuz bir gün gelecek ulusal
suıırlar kalkacak. Biz, gelecek yüzyüların ne getireceği-
nigörebiliyoruz. Ancak bugün, "Federasyon gelsın. Kürt
devletı kuralım", 'Şeriat gebinşeklindefıkirier ortaya
atılıvor. Biz, Lozan'ı tekrar kazanmak zorundayız. Bi-
ze yukarıdan verilen bütün hakların. yeniden savaşımı-
nı verip aşağıdan yukarıya kazanmamız gerekiyor. Lo-
zan. bir aydınlanma devriminin belgesidir. O belgeden
sonra devrimler başladı. Atatürk ve arkadaşlarının bi-
ze sağladığı nimetler elimizden giderse bu ülkede adam
gibi yaşayamayız."
üzennde yaşayan Türk mılle-
tinin kayitsız ve şartsız olarak
istiklalinin tüm dünya tara-
fından tescil edildiği anlam-
lı bir belge olduğunu bildir-
di.
Adana Büromuzun habe-
rine göre, törende ÇYDD
üyesi Avukat Cemil Denli.
yaptığı konuşmada. Lozan
Antlaşmasf nın yapıldığı dö-
nemin güç koşullanna dikkat
çekti.
Demirel. Lozan Antlaşma-
sı'nın imzalanmasının 72.
yıldönümü dolayısıyla bir
mesaj yayımladı. Mesajında
şunlan kaydetti: "Lozan Ant-
laşması, Kurtuluş Savaşı'nm
askeri cephede eldeedilen ba-
şanlanm, diplomarik cephe-
deki dirayetli mücadelenin
sonuçlany la birleştirerek,
miUetimizin bağımsızuk ve
egemenlik haklannı bütün
dünyaya kabul erdrmiştir. Lo-
zan Antlaşması. sadece bir
banş antlaşması değildir, ay-
nı zamanda, Türkiye Cum-
huriyeti Devleti'nin kurucu
belgesi niteliğini taşır. Türki-
ye Devleti, Cumhuriyet'le bir-
likte, Lozan Antlaşması'na
dayanılarak, çağdaş bir milli
devlet olarak yeniden kurul-
muştur. Türkiye Cumhuriye-
ti, ülkesi ve milletiy le bölün-
mez bir büründür."
Başbakan Tansu Çiller'in
mesajı ise şöyle:
"Lozan Banş Antlaşması,
vatan topraklannın ve bu
topraklar üzerinde yaşayan
Türk milletinin kayrtsız ve
şartsız olarak istiklalinin tüm
dünya tarafından tescil edildi-
ği anlamlı bir belgedir. Türk
milleti, vatan sevgisi ve ba-
ğımsızhk rutkusunun bir za-
feri olarak gaiip ülkelerie bir-
likte eşit haklarda masaya
oturabilmiş ve uluslararası
düzeyde büyük bir başan ka-
zanmıştır. Lozan Banş Ant-
laşması'nın 72. yıldönümünü
kutladığımız biı mutlu gün-
de, L'lu Onder Atatürk'ü. bü-
yük asker ve devlet adamı Is-
met tnönü ve şehitlerimizi
saygı ve rahmetle amyor, bü-
tün vatandaşlanmıza en iyi
dileklerimi sunuyorum."
Tutuklu ailelerinden eylemİstanbul Haber Servisi - Cezaev lerinde siyasi suçlar
nedeniyle tutuklu bulunanların ailelerinden oluşan
yaklaşık bin kişilik bir grup dün Beyoğlu İstiklal
Caddesi'nde yürüyerek geldikleri Galatasaray
Postanesi'nden TBMM Başkanlığı ve çeşitİi
kuruluşlara telgraf çektiler. Cüneydoğu'da devam
eden savaşın sona ermesini isteyen tutuklu
yakınlan. bu konuya karşı bütün dünyanın duyarlı
olması gerektiğini söylediler. Birleşik Sosy^list
Parti'nin (BSP) Tünel'deki İstanbul il merkezi
önünde dün öğle saatlerinde toplanan aileler.
İstiklal Caddesi'nde y ürüyerek Galatasaray
Postanesi'ne gitmek istediler. Beyoğlu İlçe Emniyet
Müdürü Ali Osman Akar'ın sö/lü uyarılarına
karşın cağılmamakta ısrar eden tutuklu
yakınlan, Galatasaray Postanesi'ne doğru yoğun
güvenlik önlemieri altında yürümeye
başladılar. Postane önünde toplanan tutuklu
yakınlan. "Tutsaklarla Dayanışma Komitesi"
adına yaptıklan açıklamada Güneydoğu'da
devam eden "kirli savaşın" ve Küri halkına
yönelik baskılann sona ermesini de içeren 7
maddelik isteklerini telgrafla TBMM
Başkanlığı'na, Birleşmiş Milletler tnsan Haklan
Divanı'na. Amnesty Internationare, Avrupa
Parlamentosu tnsan Haklan Komisyonu'na ve
Kızılhaç'a göndereceklerini belirttiler.
Eylemlere, istekleri yerine getirilene kadar
devam edeceklerinj belirten aileler, daha
sonra tekrar BSP il merkezi'ne 0dert'k
olay sız bir şekilde dağıldılar.
(Fotoğraf: KEREM 1LGAZ)
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Universite Furyası
Her ile ve her ilçeye bir üniyersite ve yüksekokul
açılması tehlıkesi(l) Yüksek Öğretim Kurumumuzu
da nihayet harekete geçirdi. "Bu gidiş iyi değil" gi-
bisinden bildiriler yayımhyorlar. Ben de bu bildirileri
okudukça "Günaydın Beyler" diyorum. Bu gidişin iyi
olmadığını yeni mi anladılaracaba? Ya da, daha ön-
celeri gidiş iyiye mi idi?
Küçük kent ve kasabalann beldelerine universite,
ya da en azından birkaç yüksekokul açılmasını iste-
melerini son derecede doğal ve haklı buluyorum.
Yeni bir universite, ya da yüksekokul demek; yüz-
lerce yeni öğrenci demek. Bu öğrenciler alışveriş
edecek, ev tutacak, yemek yiyecek... Yani o belde-
ye "taze para" girecek. Sadece öğrenciler gelmeye-
cek. Öğrencilerle birlikte öğretim üyelerı de gelecek,
bunların aileleri de gelecek. Elbette bunlar da alış-
veriş yapacaklar; piyasayı canlandıracaklar.
O beldeye gelen otobüsler de kazançlannı arttıra-
caklar. Zaman zaman öğrencilerin aileleri ziyarete
gelecek; zaman zaman öğrenciler ailelerinin yanına
gıdecekler ve geri dönecekler. Velhasıl beldeye bir
canlılık gelecek.
Hele küçük bır belde düşünülürse, yeni bir "tüke-
tici potansiyeli" büyük önem taşıyacak. 6000 nüfus-
lu bir ilçeye 400 öğrencinın geldığini bir düşünün. Val-
lahi başta esnaf olmak üzere, tüm ilçe halkı "köşe
olur"...
Tabii işin bir de "rekabet" ve "fesatlık" yönü var.
Bizim Anadolu kentleri arasında bitmek tükenmek
bilmeyen bir çekişme vardır. Aynı çekişme kimi ilçe-
ler arasında da, kimı ilçelerle bağlı oldukları (ya da
olmadıklan) il merkezleri arasında da görülür. Bun-
lardan birine bir universite ya da yüksekokul açtığı-
nız zaman, hiççarenizyok, öbürüne de açacaksınız.
YÖK bu konuda sıyasetçılere kızıyor ve eleştiriyor.
Ne hakla? Siyasetçı elbette kendi bölgesine böyle bir
yatırım yapılmasını isteyecektir. Yann gıdip o insan-
lardan oy talep edecek. Ona sormazlar mı, "Komşu
ile üniversıte açıiırken sen neredeydin?" diye. Ne ce-
vap verecek o zaman?
Bu işi böylesine ucuzlatan kim? Siyasetçiler mi,
yoksa YÖK mü? Hiç kuşkusuz YÖK.
Yıllardan ben inanılmaz bir sorumsuzluk içinde
yüzlerce yeni fakülte ve yüksekokula açma izni ve
inanılmaz ciddiyetsizlik örnekleri verdikten sonra,
şimdi bu işe karşı çıkmanın mantık ve haklılıkla açık-
lanabılir bir yanı var mı?
Bugün Türkiye üniversıtelerinın büyük bir bölü-
münde 30 yaşının altındakı genç yardımcı doçentler
bölüm başkanlıklarını ve yüksekokul müdüıiüklerini
yürütüyor. Elbette gençlere fırsat verilmesinden ya-
nayım, ama böylesine deneyimsiz gençlere, böyle-
sine ağır sorumluluk yüklenır mi? Ve universite eği-
timini böylesine "ucuzlattıktan" sonra şimdi ağlaş-
manın bir yaran var mı?
YÖK kurulduğu dönemde. kendince kimi kıstas-
lar koyarak kimilerine profesörlük, doçentlik vb. gibi
akademik unvanlar dağıttı. Bu unvanları dağıttığı in-
sanların çoğu kendi alanlarında başarılı ve çok de-
ğerli isimlerdi. Ama kendi alanlarındaki başarıları bu
tür akademik unvanlara zemin oluşturabilir miydi? El-
bette oluşturamazadı. Defalarca yazdık bunu. Ama
kim okur, kım dinler?..
Beş-on bin nüfuslu ilçelereyüksekokullaraçıldı, fa-
külteler açıldı. Dersler çoğu zaman akademik eğiti-
mi olmayan insanlar tarafından verildi. YÖK'ün hiç-
bir itirazı olmadı. Düşünün ki Istanbul'da bır üniver-
sitede yüksek lisans eğitiminde ders veren bir hoca,
aynı zamanda verdiği dersin öğrencisı imiş. Olacak
ış mi bu? Tabiı 100 vermiş kendi kendisine..
Ankara'daki bir üniversitemızin bir fakültesı Zon-
guldak'ta, bır fakültesi Gazıantep'te idi. Bursa'daki
bir üniversitenin Balıkesir'de, Samsun'daki bir üni-
versitenin Sinop'ta fakültesi vardı. Büyük kentlerin dı-
şındaki kimi üniversitelerin açtıkları "meslek yükse-
kokullan" bir dizi ilçede "universite eğitimi {\) veri-
yordu. Işler o zaman iyiydi de. bu "yağmadan" baş-
kaları da pay isteyince mı kötü oldu?..
Türkiye'deki YÖKsistemi üniversitelerin, üniversi-
telilerin ve universite hocalannın saygınlığını ortadan
kaldırmak; akademik yaşamı "ucuzlatmak" için ne
mümkünse yaptı. O gün rüzgâr ekenler bugün fırtı-
na bıçiyorlar. Ve bir de siyasetçilere çatıyorlar...
Kimi üniversiteleri tarikat merkezi haline sokan
YÖK değil mi? Sıvas'ta başörtüsü tartışmaları yapı-
lırken, Istanbul'un göbeğinde derse başörtüsü ile gi-
ren hocalarvar. Devekuşları gibi kafamızı kumagöm-
mekle hangi gerçeği değiştirebiliriz?
"Yeni açılacak üniversitelere hoca bulamayız" di-
ye ağlaşıyor kimileri. Peki daha önce yeni üniversi-
teler ve fakülteler açarken hoca mı vardı? Doktora-
sını tamamlamış asistanlara yardımcı doçent unva-
nını vererek ve öğretim üyesi sayarak "hoca sayısı-
nı arttırdık" diye fiyaka yapanlar, şimdi başkalarını
suçluyorlar.
YÖK'ün kimseden şikâyetçi olmaya hakkı yok. Ya-
pabileceği tekşey, "Kendim ettim, kendim buldum"
diye saçını başını yolmaktır. Bu arada; YÖK'ün onay-
ladığı vakıf üniversiteleri TBMM'den geçse ne iyi ola-
caktı...
Basın ozgürlııgu
buruk kutlandıHaber Merkezi - Türk ba-
sınından sansürün kaldınlı-
şının 87. yıldönümü dün kut-
landı. Yıldönümü nedenıyle
pek çok kentın gazetecıler
cemıyet v e derneklen v e ba-
zı parlamenterler ile Türkiye
Barolar Bırlığı kutlama me-
sajı yayımladı. Mesajlarda
düşünceyı ıfade edebilme-
nın önündekı engellerın kal-
dınlmadığı vurgulanarak
bayramın buruk kutlandığı
kaydedildi.
Yıldönümü dolayısıyla
bır mesaj yayımlayan Baş-
bakan Tansu Çiller, anayasa
değışikhgınde TBMM' ka-
dar, ona destek veren ve yap-
tıklan yayınlarla kamuoyu
desteginin yaratılmasını sag-
layan basın ve yaym organ-
larının da payının büyük ol-
duğunu belirterek teşekkür
ettı.
Çağdaş Gazetecıler Der-
neği Genel Başkanı Musta-
fa Ekmekçi. " loplumsal ya-
şam, hak ve özgüıiüklerte U-
gili kısıtlayıcı ve yasaklayıcı
yasal düzenlemeler halen de-
mokratikleşmenin önünde
mayın tarlası gibi bir engel
olarak durmaktadır" dedi.
Türkiye Gazetecıler Sen-
dikası (TGS) Genel Başkanı
Ziya Sonay, sansür uygula-
masırun bugün de değışık bi-
çımde sürdüğünü sav undu.
Türkiye Gazetecıler Ce-
mıyeti'nin (TGC) verdiği
"Basın Özgürlüğü" ödülleri
dün, Dolmabahçe Sara-
yı'nda düzenlenen birtören-
le sahıplerıne venldı. TB-
MM Başkanı Hüsemettin
Cindoruk, törende yaptığı
konuşmada, "Basın ve dü-
şünce özgürlüğünün önün-
deki engeller henüz kalkma-
dı ama, TBMM'nin önü-
müzdeki yıl bu konuda iler-
lemeler kaydedeceğine ina-
nıyonnn"dedı.
Törende Cindoruk, Basın
Özgürlük ödülü'nü kazanan
atv'nin Saraybosna muhabi-
rı Şerif Turgut'a verilmek
üzere atv Haber Koordina-
törü Aysenur Aslan'a ödülü-
nü verdı.
TGC'-nın kışi olarak ödü-
lünü kazanan Altan Öy-
men'e ise ödülünü Devlet
Bakanı Hükümet Sözcüsü
Yıldınm Aktuna verdi.