28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 TEMMUZ 1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER .TBB Başkanı Önder Sav, 1995 adli yılında da yargının sorunlannın çözümlenemediğini söyledi YargL, işlevîni mafyaya kaptırdı Baro Başkanı Kazan dün basuı toplanbsı düzenledi. • Buadliyılda yargıda süren olumsuzluklann, sıkıntılann, dertlerin çözümlenemediğini, var olanlara yenisinin eklendiğini ifade eden Sav, insanlann geciken adaletten, yavaş yürüyen yargıdan, yargı organlannın iş yükünden, yargıç, savcı ve adli personel sayısının azlığından yakmmaya devam ettiklerini söyledi. Haber Merkezi - Adli tatil başlar- ken yargının sorunlarının artarak sürdüğü, uygulanan yargı politikalan nedeniyle yargının işlevini mafyaya kaptırdığı vurgulandı. Türkıye Baro- lar Bidiği Başkanı Önder Sav, adli tatilin başlaması nedeniyle yaptığı açıklamada "1995 adli yılında, yargı- da süregelen olumsuzluklar, sıkıntı- lar, dertler çözümlenememiş, var olanlara yenileri ekJenmiştir" derken Istanbul Barosu Başkanı Turgut Ka- zan, anayasa değışildiği çalışmalan- nın 'kandırmaca" oldugunu ileri sür- dü. Bölge îdare, Idare ve Vergı mah- kemelerinde çalışmaya ara verme sü- resinı kısaltarak 30 güne indirme, Danıştay ve diğer yargı organlannda 45 gün sürecek adli tatil uygulaması- nın da çelişkili oldugunu ifade eden Sav, bunun huzursuzluğa neden ol- dugunu ve bu uygulamanın kaldınl- ması için yasal değişiklığın kaçınıl- maz oldugunu kaydettı. Bu adli yılda, yargıda süren olum- suzluldann. sıkıntılann, dertlerin çö- zümlenemediğini, var olanlara yeni- sinin eklendiğini ifade eden Sav, in- sanlann geciken adaletten, yavaş yü- rüyen yargıdan. yargı organlannın ış yükünden. yargıç. savcı \e adli per- sonel sayısının azlığından yakınmaya devam ettiklerini söyledi. TBMM'de anayasa değışıklığinın gündeme geldığini, fakat çözümsüz- lük ortamı yaratıldığını ilerı süren Sav. açıklamasında şu gorüşlere yer verdi: "TBMM'nin. siyasal parrilcrin \e TBMM üyelerinin insanlarunızı da- ha fada karamsarlığa itmeden, sonı- na demokratik ve kalıcı çözüm bul- maları artık kaçınılmaz olmuştur. Anayasa değişikliğinde ele alınan se- çilme yaşına, TBMM üyelerinin sayı- sına îlişkin kimi maddeier, hatta yasa- larla düzenlenebilecek maddeier ele alınırken, anayasanın çok daha önemli, özellikle yargı bağımsızlığına ilişkin maddelerinde değişikliğin dü- şünülmemesi umut kırıcı olmuştur. " Istanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan da adli tatilin başlaması nede- niyle düzenlediği basın toplantısında yargının anayasadan kaynaklanan so- runlanna çözüm getırmeyen 'deği- şiklik paketi'nin demokratıkleşme sağlayamayacağına ışaret ettı. "Siya- si partiler 'anayasa oyunu' oynuyor, insanlanmıa kandınyor" diyen Ka- zan. anayasa değişıklığı paketınde önemli bir düzenleme bulunmadığı- nı. buna rağmen değişikliğin gerçek- leştınlmesi yolunda bır adım ılerlen- mediğını belırttı. Erdemir Yetki kavgası sürüyor ' ANKARA (Cumhuri- >*t Bürosu) - Türk-Iş ıle 'DİSK arasında Erde- mır"de odaklanan yetki mücadelesi, CHP'nin ku- rultay çekışmesine dö- nüştü. Türk Metal ve Bir- leşik Metal-lş sendikala- rının toplusözleşme yet- kisi alamamalarının ar- dından sendikalar arasın- da kızışan ve bakanlığa yansıyan çekişme, hukuk tartışmasına dönüştü. Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı Ziya Halis. Türk Metal Sendikası'nın kendisine yönelttiğı suç- lamalan, "Tehdit ve bas- kılara boyun eğmeyiz. Ya- salara uymak, eşkıyalık nudır?'" dıye yanıtlarken: •sendika "Erdemir'in CHP kunıltayına kurban edikcegjni" ılen sürdü. Hukuki tartişma Çalışma Bakanlığfnın son çoğunluk tespitınde, Erdemir'de görev yapan 152 güvenlik görevlisini "işçi" kapsamına sokma- sı, bakanlık ile sendika arasında hukuki bır tartış- maya yol açtı. Bakanlık, güvenlik gö- revlilerinin "işçi" sayıl- ması yolunda yargı karar- ları oldugunu açıklarken Türk Metal Sendikası, güvenlik görevlilerinin Joplusözleşmeden yarar- lanamadıklarını, bunun içın çoğunluk hesaplama- smda dikkate alırunaması gerektiğıni ıleri sürdü. Çalışma Bakanı Halis. dün yaptığı yazılı açıkla- jnada, Türk Metal Sendi- kası yöneticılennın açık- ^amalannı. "haksız, daya- «aksız, gerçek dışı, neza- Jtet dışı" olarak nitelen- üırdi. 35 iş müfettişinin Japoru sonucunda tarafsız ye yasalara uygun bir ço- ğunluk tespıtı yapıldığını •ifade eden Halis, "Sonu- İa karşı yargıya itiraz Iıakkı da varken, bir ta- •kım tehditlere ve baskı •vollarına başvurmak, dü- •rüst sendikacıbk anlayı- $ıvla nasıl bağdaşır? Bü- tün bunlara karşın. tehdit ye baskılara kesinlikie bo- jun eğmedm, tarafsızhğı- •oıızı sonuna kadar sür- Üürmeyc. yasalara uygun Jıarekei etmeye kararlı ol- Thığumuzu belirtmek iste- Tün" dedi. • Türk Metal Sendikası JGenel Başkanı Mustafa ;Özbek de dün yaptığı Jçıklamada. bakanhğı '"yasaları hiçe sayarak, •provokatör bir tutum izle- meWer suçladı. Eıııiııöııii işçisi açbk grevinde • Genel-îş Sendikası 7 No'lu Şube Başkanı Erol Ekici, Şube Mali Sekreteri Sami Yiğit, Eminonü Belediyesi işçileri Hüseyin Arslan, Muhsin Baş, Rafet Işık ve sendikanın Anakent Şube Başkanı Şükrü Kartal'ın eşi Beser Kartal dün açlık grevine başladı. Istanbul Haber Servisi - lşlerine geri dönebılmek için 67 gündür eylem yapan Eminönü Belediyesi işçilennin sesıne kulak veren çık- maymca sorunun çözümünü iste- yen ışçiler bu kez süresiz açlık grevine başladı. DtSK Örgütlenme Daire Başkanı Çetin Uygur, "Emi- nönü tşçilerinin sürdürdüğü müca- dele yeni bir boyut kazandı. Bu mücadele 700 bin kamu işçisinin önümüzdeki gfinlerdeki ey lemleri- ne ışık tutacakür" dedi. ANAP'lı Eminönü Belediye Başkanı Ahmet Çetinsaya tarafın- dan ışten çıkanlan Eminönü Bele- diyesi işçileri 66 gün boyunca oturma eylemi yaptı, yürüdü, slo- gan attı, zaman zaman polisin mü- dahalesiyle karşılaşarak dayak ye- di Bütün bunlar işçilerin seslerini duyurmalarına yetmedı. lşlerine geri dönebilme mücadelesi veren işçiler bu kez yeni bir yöntem de- nemeye karar verdı. Genel-lş Sen- dikası 7 No'lu Şube Başkanı Erol Eldci, Şube Mali Sekreteri Sami Yiğit, Eminönü Belediyesi işçilen Hüseyin Arslan, Muhsin Baş, Rafet Işık ve sendikanın Anakent Şube Başkanı Şükrü Kartal'ın eşi Beser Kartal dün açlık gre- vine başladı. Erol Ekici, eylemi başlatırken yaptığı konuşmada, "Bu direniş işçi kıyımlanna lşlerine geri dönmek için 66 gündür ey lem yapmalanna karşm sonuç alamayan işçiler açlık grevine başladı. (Fotoğrat: LRZADE ERTEM) izin vermemek içindir. Bu direniş işçi düş- manlanna karşı, emekçilerin bedenleri üzerinde politika yapanlara karşı, onuru- muz içindir" dedi. Eylemlenne kulak tı- kandığını belirten Ekici, sonuçta işçilen açlığa ve sefalete sürükleyenlerin, baskı altında gözdağıyla ülkeyi yönetenlerin. msan hak ve özgürlüklerini hiçe sayanla- nn ve kendi yasalanna dahı uymayarak hak alma mücadelesini bastırmaya çalı- şanlann kaybedeceğini söyledi. Ekici şöy- le konuştu: "Biz Türkiye işçi sınıfına olan sorumlu- luğumuzun bilinciyie hareket ediyoruz. Bu bilinç gereği işten atılan üyelerimizin geri aunması için başlattığımız mücadeleyi ba- şanya ulaşnrmak için süresiz açlık grevini başiatıyonız." işçiler. açlık grevini "Işimiz için ölüm orucundayız. Ya öleceğiz ya dö- neceğiz" yazılı bir pankart açarak ve halaylar çekerek başlattılar. Ereğli işçisi Ankara'ya yürüyecekEreğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık başkanlığındaki Temsilciler Kurulu dün İstanbul'daki sendika ve basın kuruluşlanndan destek istedi Erep Belediye Başkanı Posbıyık DİSK'i ziyaret etti. tstanbul Haber Servisi - Ereğlı Temsilciler Kurulu, Ereğli Demır Çelık Fabnkası'nın yüzde 30'unun blok satış yöntemiyle satılmasını engellemek ıçın Ankara'ya yürüme kararı aldı. Ereğlı Belediye Başkanı Halil Posbıyık baş- kanlığındakı Temsilciler Kurulu dün Istanbul'dakj sendika ve basın kuruluş- lannı dolaşarak eylemleri için destek ıstedı. Ereğlı Temsılcıler Kurulu dün sabah saatlerinde DlSK'ı ziyaret etti. DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak ile görü- şen heyet, Erdemir'in satışının engel- lenmesi için başlatacakları eylemler için destek sözü aldı. Görüşme sırasında açıklamalarda bulunan Ereğli'nın ANAP'lı Belediye Başkanı ve Temsilciler Kurulu sözcüsü Halil Posbıyık, Ereğli Demır Çelık Fabnkası'nın 1995 yılı başından bu ya- na 7 trilyon 250 mılyar lıra kâr ettığını belirterek, "Bizim gözbebeğimiz olan Erdemir'in yüzde 30'unun 350 milyon dolara sanlmaya çaJışılması peşkeş çek- mektir" dedi. Ereğlı ekonomisini yok edecek, Türk ekonomisini sarsacak tarzda bır- takım yanlışlıklann yapılmasına ızın veremeyeceklerını belirten Posbıyık, Erdemır'ın sadece Ereğh'nın değıl, bü- tün Türkiye'nin sorunu oldugunu söy- ledi. Erdemir'in satışıyla ekonomık ola- rak bu fabnkaya bağımlı olan 300 bm insanın bır anda ortada bırakılacağını savunan Posbıyık. "Sosyal devlet anla- yışından söz ediliyor. Peki bu hangi dev- let anlayışına sığar" dıye sordu. Halil Posbıyık. Başbakan Tansu Çiller ile görüşmek ıçın gösterdıklen çabalardan sonuç alamadıklarını vurgulayarak şunlan söyledi: "Belediye halkının temsilcileri olarak Başbakanımıza çok önemli, çok değerü bilgiler vermek istiyoruz. Bizimlc gö- rüşmezse daha sonra bu bilgileri ala- madığı için çok üzülebilir ve çok büyük pişmanlıklar duyabilir. Ancak sonra- dan duyulan pişmanlıklar güzellikleri geriye getirmez." Halil Posbryık, Ereğlı'ye gelerek ın- celemelerde bulunacağına söz veren Özelleştirme Idaresı Başkanı L'fuk Söylemez'ı de sözünde durmamakla suçladı. Söylemez'ın Erdemır'ı tanı- madığını savunan Posbıyık "Biz Ufiık Söylemez'e gerçekleri anlatmak istiyo- ruz. Erdemir'i fiziksel olarak tanıtmak istiyoruz. Bir ülkenin en önemli fabri- kasının peşkeş çekilmesine karşı oldu- ğumuzu yüzüne karşı baykırmak isti- yoruz" dedi Posbıyık. Türkiye'nin yassı demır üreten. süreklı büyüyen ve kâr eden bır fabnkasının halkın çıkarlarına aykın olarak satılamayacağını söyledi. DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak ise görüşme sırasında Ereğlı halkının ve Erdemir ışçısının yapacağı eylem- lere destek vereceklerinı söyledi. Bugüne kadar şaıbesız hıçbır özelleş- tirme uygulamasının yapılamadığını kaydeden Budak şöyle konuştu: "Sürekli kâr eden bir işletme olan Erdemir'ûı özelleştirUmesinin de altın- da şaibe vardır. Ereğli halkı kendi malına sahip çıkıyor. Erdemir, üç beş sivasetçinin mali değildir, bu malın hal- kın mali oldugunu bilmeleri artık zorunludur" dedi HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Bugüne Nasıl Gelindi? Şu satırları dikkatle okuyun: "Arkadan Cumhuriyet yetişti. Ve yer yer, ada ada, irtibatını devam ettiren Türklüğü, bütünüyle Greko-Latın medenıyetı camıasına mal etmenın seferberlığıni açtı. İlk iş, Şark medenıyetinın de- vam zınciri olan bin yıllık harfini bırakın, Latin harf- lerıni kabul etmekle ve tarihe karşı mes'ulıyetini hi- çe sayan tehlıkeli bır cesaret ve pervasızlıkla işe başladı." Şimdi de şu satırlara bakın: "1925'ten bu yana ziyan olan zamanın bu kıtlığa sebep oldugunu kabul eylemek insafolur. (...) Türk kültürü kendi köklennden busbütün kopanlıp ya- bancı tesır ve ideolojılerin hizmetıne gırmiş.. bir çırpıda yıktığımız bütun dıni muesseseler..." Ve noktayı koyun: "Şark medeniyetınden Garp medenıyetine geçi- lirken, bu üstün ve şuurlu sıyaset ve ılim adamla- nndan mahrum bulunuyorduk. Yapmak istediğimiz inkılap, bir ilerlemeden zıyade bır iflas olmuştur. Üstümüze yıkılan ve altında kalmakla ezilir olduğu- muz hamlelerimizin fiyasko ıle neticelenmesı, bu başıbozuk ve fevri devnm kararlanmızdan ılen gel- miştir." • • • Yazar, Arap abc'sını savunuyor, harf devriminı ye- rıyor. 1925'ten bu yana geçen zamanı "ziyan" olmuş sayıyor, Cumhurıyet'ın "dini müesseseleri" yıktığını söylüyor. Atatürk dahil, Cumhuriyet dönemı yönetıcilerini aşağılıyor. Atatürk'ün devrimının, bir ılerleme değıl "iflas" oldugunu; altında ezildığimiz devrimcı atılım- lann bır "fiyasko" ıle sonuçlandığını savunuyor... Peki bunda yadırganacak ne var? Demokratik bir ülkede, böyle bir yazı ya da kitap yayımlanamaz mı? Elbette ki, yayımlanabilir. Ama devlet eliyle değil! Bu satırların -ve çok sayıda benzerlerinin yer al- dığı- kitap, Sayın Demirel'ın Başbakanlığı döne- mınde, Kültür Bakanlığı'nca yayımlanmıştır. Bütün uyarılara karşın, "Atatürkçü'ty 12 Eylül döneminde de, satışı ve dagıtımı sürdürüimüştür. • • • Sırada başka alıntılar var: "Ataturk laık rejımı empoze ederek, camilerde ibadeti yasakladı. Camilerın bir kısmı atlara yanş sahası haline getihldı. Islam ılmı ile uğraşanlan öl- dürttü." Satırların alındığı yer, "Al Anbaa" adli Mısır gaze- tesı. Sözler ise bir Türk siyaset adamına ait. Başba- kan yardımcılığı yapmış olan bır sıyaset adamına... Şu sözler de aynı siyaset adamının: "Refah, Islamı Cıhad ordusudur. Bir Müslüman, zekâtını götürüp fakire vermez. Zekâtını beytülma- la, cihad ordusu karargâhına verecektir. Sen Refah Partisi'ne hızmet etmezsen, hıçbir ibadetin kabul olunmaz." Bu sözlerin devamı da şöyle: "Şuurla çalışan cennete gidiyor. Neden? Çünkü Refah demek, Kuran nizamını hâkim kılmak için çalışmak demektır. Sen Refah 'tan başkasından ol- dun mu, yerin cehennemdir." Yer, Sıvas'ın Sıcakçemik'i... Sözlerin sahıbi de Sayın Erbakan. ••• Işte 20 yıl öncekı devlet... Ve işte. bugün o devle- ti biraz daha ele geçirmış olan kafadaki "cüret"... "Laiklenn öldürülmesi" gerektiğini savunan İB- DA-C'ye kutlama mesajlarını kim yolladı? Sıvas vahşetinın avukatlığına kım soyundu? "Kemalistle- rin ve laiklenn ellennin kesilmesı" gerektıği düşün- cesi kıme aıt? Meclis'teki bir partinın milletvekillerine ve grup başkanvekillenne... Basının, kamuoyunun, dış dünyanın tüm bas- kılanna karşın; anayasa değişiklikleri niçin gerçek- leşemiyor? Şu hükmün anayasadan çıkanlması kabul edil- mediği için: "Kımse, (...) dini veya din duygulannı yahut din- ce kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz." Göstermelik olarak anayasada kalmış, uygulan- mayan bir hüküm... Kalsa ne olur, çıksa ne değişir?.. Bugünü anlayabilmek için, düne bakmak zorun- dayız! 15-20 yıl öncesıne... 40-45 yıl öncesine... Bakmalıyız kı, yarın ne yapmamız gerektiğini daha iyi bilelim!.. IHD'den gözaltılara tepki ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - lnsan Haklan Der- neğı (İHD) Ankara Şubesı, Emnıyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şubesi'ne bağlı ekıplerce son günlerde yapılan operasyonlarda 30 kışının gözaltına alındığını bıldırdı. Gözaltına alınanlar arasında. Sağlık-Sen Ankara Şube Genel Sekreten Leyla Kıbç. Yönetım Kurulu Üyesı Şerife Anöz, sendika üyelen Canan Avdın. VHdan Havta ile sendıkada mısafir olarak bulunan Kamil Akdoğan ad- li kışının de bulunduğu be- lırtıldı. IHD Ankara Şubesı Başkanı Naciye Erkol. gö- zaltına alınanların can gü- venlığınden endişe duyuldu- ğunu açıkladı Naciye Erkol, dun yaptığı yazılı açıklamada, Sağlık- Sen ve Ekın Sanat Merke- zı'nın TEM ekıplennce bası- larak suçsuz insanlann gö- zaltına alındığını kaydetti. ALAADDIN HOTEL• * * • İncekum Alaaddin Hotel, Türkiye'nin yeşil turizm beldesi Antalya'nın Alanya ilçesi Avsallar kasabasında Akdeniz'in berrak kıyılannda huzur, spor, eğlence dolu bir ortama sahiptir. Antalya Havaalanı'na 98 km. uzaklıkta olan tncekum Alaaddin Hotel 232 oda, 500 yatak kapasıtelidir. Yıhn 300 gününün güneşli geçtiği ve deniz sezonunun 8 ay sürdüğü Akdeniz'in bu şırin yöresindeki otelimi- zin odalan ıle tüm kapab alanlan merkezi ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemı ile donatılmıştır. Özel banyolu odalanmız otomatik telefon, 4 kanal müzik yayını, uydu yayın TV sistemi ile otelimiz tatilde evinizi aratmayacaktır. İncekum Alaaddin Hotel'de aynca açık ve kapalı barlar, sauna. kondisyon merkezi, disco, 2 yüzme havuzu, özel plaj alanı, iskele, su sporlan merkezi, tenis kortu bulunmaktadır. Otelimiz 150 kişilik simülune ceviri sistemi toplanu salonu, 500 kışihk restoran, alakart restoran, pasta salo- nu, televizyon salonu, oyun odası, alışveriş mağazalan, ve manzara teraslan ile unutamayacağınız bir tatil sun- maktadır. İncekum Alaaddin Hotel'ın mutfak ustalan da gece müziği eşliğinde zengin açık büfelen ile Türk yemckleri- nin lezzetini sizlere bir kez daha tattıracaktır. ALAADDİN OTEL • • • • Rezervasyon için: (0242)517 1491 (6 hat) lncekum-ALANYA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle